robertobaggio

4 dakika önce, Teşup'unOğlu yazdı:

 

Ne porşemeni, ne tahlili ? Arabın biri götünden uydurmuş Allah,kitap,cin,melek diye. Sizde anca Arap götünü yalıyorsunuz. Bu Araplar penis mabedi yapıp onun etrafında 7 tur atsa, o putu hacerul esvedi optukleri gibi öpse onu bile savunurdunuz. Çünkü vizyonunuz bu kadar. 

 

İngilizler tarafından bulunup karbon-14 testleri yapılıp peygamber zamanında yazılmış olması muhtemelen olan parşömen. Senin uydurduğun gibi Kur'an Emeviler zamanında yazılmadı yani. Neyse artık bu konuya yazmayacağım bu forum cahillerle dolu.

3 dakika önce, Teşup'unOğlu yazdı:

 

Gerizekalı Muhammed yaşadığı tarihte dünyada birtek mekkedemi insan vardı? Büyük iskenderi oku tarih senin sahtekâr peygamberin den binlerce yıl öncesi ama adam Makedonya'dan Hindistan'da kadar fetih yapmış.Anlayacağın binlerce yıl öncesinde de savaş aynı savaş. Fakat senin mahalle kavgasını burda bize savaş diye anlatman tam bir gerizekalilik örneği.

Tarihi olayları incelerken oradaki duruma göre değerlendirme yapman gerekiyor. Peygamber dönemindeki nüfusu verdim, hala dünyada bir tek Mekke'de mi insan vardı diyorsun. Daha soru edatını ayırmayı bilmiyorsun, okuduğunu nasıl anlayacaksın?  Sen herhangi bir kitap yazılmamış olan ve nüfusu çok az olan bir yerle Roma gibi döneminin ve tarihin en büyük devletlerinden birinin yaptığı savaşları karşılaştırıyorsun. Mühim olan o savaşların 25 bin kişi için ne ifade ettiğidir. 25 bin kişi savaşa gidiyorsa o savaş o dönem ve o bölge için önemli bir savaştır. 

1 saat önce, Teşup'unOğlu yazdı:

 

Ona delil, buna delil, ortada ne var bir çuval saçmalık. Bunlara ancak ilkokul çocukları inanır. 

 

 

Muhammed hiçbir boku bilmiyordu, kuranı da Muhammed yazmadı, ondan sonra gelen emevi-abbasi hanedanlığı kuranı yazarken kendinden onceki mitolojileri derleyip topladilar. Muhammed okuma yazma bilmiyor yahu kitap nasıl yazsın ? 

 

Antik Mısır mitolojisine, sümer mitolojisine bakarsan tevratta ve Kuran'da ortak bir sürü hikaye görürsün. Hikayeleri hırsız gibi çalıp kendi isimleriyle değiştirmişler.

 

O cinler,periler gibi saçmalıklar da İslamiyet öncesi putçu Arap mitolojisinde gelen bir inanış. Araplar haricinde başka hiçbir mitoloji de cin diye bir varlık yok. 

İşte bu putçu araplar İslamiyet adı altında eski put inanişlarini sürdürmeye devam ediyor. Büyük put evinin etrafında dönüyor, şeytan putuna taş fırlatıyor. Hacerul esvet putunu gidip öpüyor,el sürüyor. Günümüz gerikalilari da eski Arap putlarina delil bulmakla vakit harcıyor.

 

https://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/07/150722_en_eski_kuran_1

 

Aynen emeviler zamanında yazıldı. Emeviler 661'de kuruldu. En eski Kur'an nüshası ise en geç 645 yılına tarihleniyor.

 

Bir saat önce, Teşup'unOğlu yazdı:

 

Salak işte bildiğin salak. Bilgilendirme yapayim savaş dediği olayda muslimler 3 bin kişi , paganlar 10 bin kişi. Savaş dediği olayda 6 kişi muslimlerden 8 kişi paganlardan ölmüş.

 

Bu nasıl savaş arkadaş bildiğin mahalle kavgasi , Adana'da 100 kişi birbirine girse bundan daha çok kan çıkar. 

 

Gerçek bir savaş tarihi okumak istersen eğer  Büyük İskender 'in, Kartacalı Anibal 'ın, General Baycu' nun, Cengiz Han 'ın, Timur 'un, Atilla 'nin, Atatürk 'ün  savaşlarına bir göz at derim. 

 

Her tarihi olay kendi şartları (coğrafya,nüfus,sağlık vs) altında incelenir. Tarih felsefesi ve özellikle Wilhelm Dilthey okumanı tavsiye ederim. Mekke ve medine nüfusu neydi? Elbette savaş olduğunda da o kadar az insan arasında olacaktı. 

 

Hz. Muhammed'e Peygamberlik görevi verildiğinde(610), Mekke nüfusunun 20-25 bin civarında olduğu kabul edilmektedir. Medine'de ise, hicret öncesinde, yaklaşık 6 bin müşrik(Hıristiyan Araplar ve putperestler) ve 4 bin Yahudi'den oluşan bir nüfus bulunmaktaydı.

 

Senin dediğin savaşlarda sadece asker sayısı 100 binleri buluyordu. Bir de kendinizi akıllı sanıyorsunuz ya en çok da ona gülüyorum.

 

 

2 saat önce, Smile Buddha yazdı:

Mafya liderleri sürekli kaçar.

Her zaman sürekli güçlü olamazlar.

Ayrıca kendi iç  çatışmaları  var.

Kaçmasaydı bugün onu anan olmazdı.ölürdü.

 

Hiçbir mafya fidye almanın yanlış olduğuna dair beyanda bulunmaz “siz dünyayı(parayı) istiyorsunuz ancak allah ahireti istiyor “ diye beyanda da bulunmaz ve “ben sizden bir ücret istemiyorum” demez. 

1 saat önce, Smile Buddha yazdı:

o kadar eskiye  gitmeye gerek yok.

bu kuzey kore  liderlerininde düşmanı çoktu.Bunlarıda mı Allah korudu? üstelik bunlar ALLAH'a inanmayan kişiler.:)

hatta bu kişiler mısır firavunu gibi kendilerini tanrı olarak görüyor.

 

https://tr.wikipedia.org/wiki/Kim_Il-sung

https://tr.wikipedia.org/wiki/Kim_Jong-il

Peygamberliğe delil demedim, arkadaş “neden korumadı Allah? “ Diye sordu ona cevap verdim.

1 saat önce, Gerçeğibulmak2 yazdı:

 

Öldürmek isteseler öldürürlerdi.Onlar Muhammed'e hoşgörülü davrandı ama aynı hoşgörüyü göremediler.Gerçek ne yazık ki bu.

Bir tarafta ölüyü dirilten Mesih bir tarafta ölmemek için kaçan son peygamber. Mantıklı geliyor mu cidden ?

 

İsa da tehlikedeydi... hoşgörülü davranışları yüzünden mi hicret etmek zorunda kaldılar? Hoşgörülü olmalarından dolayı mı Hicret ettikleri yere ( Medine’ye ) saldırdılar hendek savaşında? 

Şimdi, Gerçeğibulmak2 yazdı:

 

Kuran , Muhammed'in tek mucizesi diye duymuştum.Musa için denizi yaran Allah neden son peygamberini koruyamıyor ?

 

 

"Bugün Türkiye'ye bir saldırı olsa ya da sokakta bizi öldürmek isteseler biz ne yapacağız? Haksız saldırıyı Kur'an kabul etmiyor :"

Bana göre bunların hepsi boş laf lala luga dan ibaret.Türkiye Cumhuriyeti laik bir devlettir.Laik olmasaydık içimizde Taliban sürüngenleri gibi faşizan köpekler olucaktı.Haliyle başka devletler üzerine cihat yapmak isteyeceklerdi.Tam burada dinin akıl hastalığı olduğunu kanıtlamış oluyoruz.

 

Sonuç olarak , din her zaman yozlaştırır.

Allah, peygamberini bütün mekkeli bezirgânlardan zâlimlerden korudu. Onu öldürmek istediler, Tevbe suresi 40. ayette buna delil ; ama başaramadılar. Bütün bir Mekke panteonuna karşı çıktı, birçok geleneği yok saydı. Onunla beraber olanlar ve o birçok eziyete marûz kalsalar da Allah tarafından korundular ve kovuldukları Mekke'ye geri döndüler o kovanların hepsi de teslim oldu. Allah peygamberini koruyamasaydı, herhalde müşrikler tarafından öldürülmüş olurdu. 

 

 

1 dakika önce, Smile Buddha yazdı:

Mafya liderleri sürekli kaçar.

Her zaman sürekli güçlü olamazlar.

Ayrıca kendi iç  çatışmaları  var.

Kaçmasaydı bugün onu anan olmazdı.ölürdü.

 

Bütün ergenler buraya toplansa da belki birkaç aklı başında insana ulaşırım diye bu konuyu açtım umarım da ulaşmışımdır ama sana artık cevap vermeyeceğim.

2 dakika önce, Gerçeğibulmak2 yazdı:

 

Kafa kesen sakallılar cennete girsin biz cehenneme gidelim ? Yok öyle dünya.

Bugün Türkiye'ye bir saldırı olsa ya da sokakta bizi öldürmek isteseler biz ne yapacağız? Haksız saldırıyı Kur'an kabul etmiyor :

 

 

 Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutun, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin. Adaletli olun; bu, takvâya daha uygundur. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

 

 

• Mümtehine Suresi, 8. ayet: Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah, adalet yapanları sever.

 

• Bakara Suresi, 191. ayet: Onları, bulduğunuz yerde öldürün ve sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, öldürmekten beterdir. Onlar, size karşı savaşıncaya kadar siz, Mescid-i Haram yanında onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa siz de onlarla savaşın. Kafirlerin cezası işte böyledir.

 

 

Şimdi, Smile Buddha yazdı:

medinenin hepsi müslümanmıydı muşrik yoktu diyorsun?

 

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/31213

https://islamansiklopedisi.org.tr/hilful-fudul

peygamber olmadan öncede güçlü biriydi  muhammed.(mafya lideri gibi.)

pdf dosyasında arabulucu gibi göstermişler ama alakası yok.Güçlünün yanında susmuş hepsi.

Mafya liderleride kendilerini haksızlığa uğrayanlara yardım amaçlı  çalıştıklarını iddia ederler.haraç kesme olayına girmezler.

Medineye hicret neden yapılıyor? Medine'de güven içinde yaşamak için oraya gittiler. Mekke'de Hz muhammed 7 yıla yakın boykot ve baskı altında kaldı. Bir mafya babası kendi memleketinde baskı altında kalır mı? Neden kaçar? Madem peygamber çok güçlüydü neden hicret etti? Hem de gece yarısı takip edilerek...

 

Tevbe 40 :

 

 

 Siz peygambere yardımcı olmasanız da önemli değil. Nitekim inkârcılar onu, iki kişiden biri olarak yurdundan çıkardıklarında Allah ona yardım etmişti: Hani onlar mağaradaydılar; arkadaşına "Tasalanma! Allah bizimle beraberdir" diyordu. Derken Allah ona kendi katından bir güven duygusu indirdi, sizin göremediğiniz askerlerle onu destekledi ve inkârcıların sözünü değersiz hale getirdi. Allah’ın sözü ise en yücedir. Çünkü Allah mutlak galiptir, hikmet sahibidir.

 

Nasıl bir mafyaymış ki kaçıyor ve mağaraya sığınıyor?

1 dakika önce, Gerçeğibulmak2 yazdı:

 

Kafa kesmek mi yazıyor lan orada ? Kafa kesmeyi düşünebilen biri insan olamaz. Olsa olsa Işid militanı filan olabilir.

 

 

 

Allah varsa cinlerde meleklerde onun gösterdiği bir ilüzyon olmak zorunda.Cinler yok yani.

 

Hocam o dönemde insanlar birbirini nasıl öldürüyordu? Silah mı vardı? 

 

Neden öyle olsun hocam? Bu mantığa göre Allah bizi de yarattı biz de mi illüzyonuz?

Şimdi, Smile Buddha yazdı:

Diktatörlerin mafya liderlerinin hepsi korkar.

Kendilerine ait özel orduları var.

Korumaları olmadan  dışarı çıkabiliyorlar mı?

Mafya liderleride korkudan ganimetlerin hepsine el koymaz.Piramit sistemine göre dağıtılır.  

Korkuyordun dediği çevresindeki insanlar yani müslümanlar yani onların tepkisinden korkup ''içinde bir şeyler gizliyordun'' Yani buradaki korku fiziksel bir saldırıdan korku değil, süper-ego sebebiyle yaşanan toplumsal tepkiden gelecek olan korku.Ayrıca, Bu ayet Medine'de inmiş orada müşrikler yoktu ; bu da yorumama delil.

4 dakika önce, Gerçeğibulmak2 yazdı:

 

Senin iddia ettiğin Muhammed'in Kadeş savaşını bilmesi sanırım.Kadeş'ten önce Mısır Krallık idi sonra imparatorluk haline geldi.Mısır imparatorlarına da Firavun denir.

 

Evet tarihsel olarak bu bir mucize sayılabilir. Muhammed'in beyninin ürettiği bir tesadüf te olabilir . 

Cinleri perileri nasıl açıklıyorsun diye sormayacağım zira onu kimse açıklayamaz , ben tam bu noktada deist oluyorum işte.

 

Ben pozitif dinsiz değilim zaten. :))) Ara ara bende şüphe moduna geçiyorum sonra aklıma cinler geliyor tekrar deist oluyorum.

 

Dediğim gibi o dönemde çok fazla dini metin vardı kimin ne yaptığını bilemeyiz.

 

Hocam cinlerin varlığının aklen ne gibi bir sakıncası var? Cinler de bir tür olamaz mı?

Şimdi, Smile Buddha yazdı:

peygamberi eleştirecek kim var?

Okur tabi.

Adnan oktarı örnek verdik.

Muhammed üstelik devlet başkanı.Tayyip erdoğanı eleştirebliyor musun?Dokunulmazlığı var adamın.

 

1 dakika önce, Smile Buddha yazdı:

peygamberi eleştirecek kim var?

Okur tabi.

Adnan oktarı örnek verdik.

Muhammed üstelik devlet başkanı.Tayyip erdoğanı eleştirebliyor musun?Dokunulmazlığı var adamın.

Ayette insanlar korkuyordun diyor? Madem bu kadar dediğim dedik biriydi niçin ayette böyle bir ibare var? Neden abese sûresi gibi bir sûre iniyor? Ayrıca :

 

 

 

 O yerde gerekli temizliği yapıp hâkimiyetini kuruncaya kadar bir peygamberin esirlerinin olması uygun değildir. Siz geçici dünya varlığını istiyorsunuz, oysa Allah âhireti istiyor; Allah izzet ve hikmet sahibidir.

---

 Allah’ın daha önceden yazılmış bir hükmü olmasaydı elde ettiğiniz menfaat sebebiyle size büyük bir azap dokunurdu.

---

 Artık aldığınız ganimetten helâl ve hoş olarak yiyin, Allah’a itaatsizlikten sakının, Allah son derecede bağışlayıcı ve esirgeyicidir.

 

Bir insan kendini yaptığı işten dolayı hem de ekonomik olarak kazançlı bir işten (fidye almak ) neden alıkoyar ve bunun üzerine tam tersi kendini eleştirir?

 

Hz. Ömer anlatıyor: “Hz. Peygamber, Ebû Bekir’e ve bana, ‘Bu esirler hakkında düşünceniz nedir?’ diye sordu. Ebû Bekir, ‘Bunlar amca ve akraba çocuklarıdır, onlardan fidye almanı uygun görüyorum. Böylece fidye kâfirlere karşı bize güç olur, belki Allah’ın hidayetiyle ileride müslüman da olurlar’ dedi... Ben de, ‘Doğrusu ben Ebû Bekir gibi düşünmüyorum. Bana göre, kellelerini uçurmamız için bize izin vermelisin; Ali, Ak^l’in, ben de filan yakınımın kafasını keselim, çünkü bunlar kâfirlerin öncüleri ve ileri gelenleridir’ dedim. Resûlullah, benim değil de Ebû Bekir’in görüşünü tercih etti. Ertesi gün yanlarına geldiğimde ikisini de oturmuş ağlar halde buldum ve ‘İkiniz niçin ağlıyorsunuz?’ diye sorduğumda Resûlullah, ‘Arkadaşlarının, fidye alarak başıma getirdikleri yüzünden!’ dedi ve (yakındaki bir ağacı göstererek) ‘Cezayı kendilerine şu ağaç kadar yaklaşmış gördüm’ buyurdu” (Müslim, “Cihâd”, 58).

 

Kaynakça : https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Enfâl-suresi/1227/67-69-ayet-tefsiri

 

4 dakika önce, Gerçeğibulmak2 yazdı:

 

"Oğlunun helallığıyla evlendi" dediler.

 

Bu olaydan sonra onun peygamber olmadığını anlamışlar.Muhammed gücü çoktan  ele geçirdiği için sesleri kısık çıkmış tabi.

 

5 dakika önce, Gerçeğibulmak2 yazdı:

 

"Oğlunun helallığıyla evlendi" dediler.

 

Bu olaydan sonra onun peygamber olmadığını anlamışlar.Muhammed gücü çoktan  ele geçirdiği için sesleri kısık çıkmış tabi.

Hocam madem peygamber böyle bir plan yapmıştı da neden Zeyd'e karını boşama diyordu? Bir de ayette '' içinde bir şey saklıyordun'' kısmını bir insan kendine delil olarak insanların arasında okur mu?

19 dakika önce, Gerçeğibulmak2 yazdı:

 

Bu bildiğin tesadüf.

Bu konuda diyebileceğim tek şey bunun mucize olarak kabul edilebileceği ama dediğim gibi akıl sağlığı yerinde biri bunu tesadüf olarak yorumlar.

Ha bunu kim mucize olarak kabul eder dersen akıl hastanelerine bakman yeterli. Depremleri , yağmurları bile Tanrı'ya bağlayanlar var.

 

 Tevrat'tan kopya olsaydı o zaman '' firavun'' olarak kopyalaması gerekirdi hz Muhammed'in ben bunu söylüyorum. Tevrat'tan kopya olamayacağı böylelikle ispat olunur. Bir de bu konunun şu yanı var Hz Muhammed Musa zamanındaki krala ''Firavun'' derken Hz Yusuf zamanındakine neden ''Firavun'' demiyor? Tarihi bilgiye mi sahip?

Şimdi, Gerçeğibulmak2 yazdı:

 

Muhammed nereden nasıl kopyaladı hiç bilmiyorum.Tevrat'tan kopyalamış olması bana da mantıklı gelmiyor.

Senin yanlış olduğun nokta o dönemde sadece Tevrat'ın bulunduğunu sanman , "Hz.İdris'in Kitabı" yazarsan gerekli bilgileri bulursun.

Yamulmuyorsam o dönemde 7-8 tane kutsal kitap var zaten bunlardan biri bu idris'in kitabı.

Hocam aslında başlığın kapsamı dar oldu. Midraşlar vs dahil tüm metinlerdeki bilgiler buna dahil. Ben bu yazıyı çoktan yazacaktım yani 2-3 sene önce öğrendim ama koskoca yahudi külliyatını okuyacak ne vaktim vardı ne de o kaynaklara ulaşabilirdim yani bu bilgilerimi başka yerlerden tasdik ettirdim onların da kaynağını verdim. 

15 dakika önce, Gerçeğibulmak2 yazdı:

 

Şeytanlar , periler , melekler , eski çağlarda yaşamış dev melek-insan karışımı varlıklar filan da var bu kitaplarda. Bu kitaplara uzun süre inanan biri akıl sağlığını koruyamaz.

O ayrı bir konu hocam, bu konuda tartışacak düzeyde görmüyorum kendimi. Derin psikoloji bilgisi gerektiriyor. Ben sadece ''Muhammed Tevrat'tan kopyaladı'' diyenler için yazdım yazıyı.

35 dakika önce, Smile Buddha yazdı:

Kuran tevratın kopyası   olup olmaması önemli değil.

Ben içeriğine bakarım.
Günlük hayatımda   işime yarayan bir ayet var mı?

İkiside çöp kitap.

Birinde lutla kızlarının ilişkileri anlatılıyor.

Diğerinde muhammedin amcasına bedduası anlatılıyor.Zeyd ile evli Hala kızı zeynebe göz dikmeside ayrı bir konu.

Bunların  bana faydası ne?

 

 

 

744-)  Hz. Aişe (radıyallahu anha) demiştir ki: "Eğer Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) kendisine inen vahiyden bir şey gizleseydi şu ayeti gizlerdi: "(Habibim) hatırla o zamanı ki; Allah'ın kendisine -İslam'la- nimet verdiği ve senin de yine kendisine lütufta bulunduğun zata sen: "Zevceni uhdende tut. Allah'tan kork" diyordun da Allah'ın açığa çıkarıcısı olduğu şeyi içinde gizliyor, insanların (dedikodusundan) korkuyordun. Halbuki Allah kendisinden korkmana daha layıktı. Şimedi madem ki Zeyd o kadından ilişiğini kesti, biz onu sana zevce yaptık. Ta ki oğullukların, kendilerinden ilişkilerini kestikleri zevceler(ini almakta) mü'minler üzerine günah olmasın. Allah'ın emri yerine getirilmiştir" (Ahzab, 37). Nitekim Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam), Zeyneb'le evlenince: "Oğlunun helallığıyla evlendi" dediler. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk şu mealdeki ayeti indirdi: "Muhammed adamlarınızdan hiçbirinin babası değildir. Fakat Allah'ın Resûlü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah herşeyi hakkiyle bilendir'' (Ahzab, 40). Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) Zeyd'i küçükken evlat edinmişti. Büyüyüp delikanlı oluncaya kadar yanında kaldı. Herkes onu Zeyd İbnu Muhammed diye çağırıyordu. Bu sebeple Cenab-ı Hakk şu mealdeki ayeti inzal buyurdu: "Onları babalarına nisbet ederek çağırın. Bu, Allah indinde daha doğrudur. Eğer babalarının (kim olduğunu) bilmiyorsanız o halde (esasen) dinde kardeşleriniz (olmakla beraber) dostlarınızdır da" (Ahzab, 5).

Kaynak:  Tirmizi, Tefsir, Ahzab (3206); Müslim, İman 287, (177); Buhari, Tevhid 22.

Konu:  Tefsir

 

Hocam böyle bir ayeti insan kendi aleyhine olmasına rağmen sence tüm insanlar içinde okur mu? 

On 26.09.2020 at 18:17, kavak yazdı:

 

Aha kendini bir şey sanan, safkan bir müslüman daha!

Boş beleş zırvalamışsın, bir de okumaktan dem vuruyorsun ha?

Bre çok bilmiş, sizin gibiler "Aman da benim dinim şahane, aman da benim Arap ithali tanrım çok yakışklı" minvalinde tebliğ manyaklığı yapmaktan başka ne yapar?

Papağan olan bizahiti sen ve senin gibiler, çünkü okuduğunuz insan ürünü kitabın içerini bizler de biliyoruz.

Yani tekeri yeni icat etmiş edası ile foruma dalmaya yeltenmeniz, kendinizden olmayan insanlara saygınız olmadığındandır.

Doğmaymış....mış...doğmanın şahı sizler de var, çünkü 1400 sene evvelki ilkel bilgilere takılıp kalmışsınız.

 

Hasılı yazmazsan yazma, sanki seni biz buraya davet ettik!

Senin gibilere yazmıyorum merak etme. 

https://kuranadairkonularr.blogspot.com/2020/09/kuran-ve-incildeki-benzer-ayetler.html

 

 

Merhabalar, Kur'an ve İncil'de tespit ettiğim benzer ayetleri ve benzetmeleri sizinle paylaşacağım. Öncelikle ayetlerin bir kısmı harfi harfine benzerken bir kısmı anlam olarak benzemektedir.

 

 Kur'an'da olduğu gibi incilde de sıkça benzetmeler yoluyla konuları açıklama yoluna gidildiğini görüyoruz. Bu sebeple Havarîler Matta/13'e göre İsa'ya neden benzetmelerle konuştuğunu soruyor :

 

10 Öğrencileri gelip İsa'ya, ‹‹Halka neden benzetmelerle konuşuyorsun?›› diye sordular.

11 İsa şöyle yanıtladı: ‹‹Göklerin Egemenliği'nin sırlarını bilme ayrıcalığı size verildi, ama onlara verilmedi.

 

Kur'an'da bu konu meşhûr muhkem muteşâbih ayetler mes'elesiyle gündeme geliyor. Bu mes'ele Âli İmrân sûresinin 7. ayetinde şöyle geçiyor :

 

 Sana kitabı indiren O’dur. Onun (Kur’an) bir kısım âyetleri muhkemdir, ki bunlar kitabın esasıdır; diğerleri ise müteşâbihtir. Kalplerinde eğrilik bulunanlar, fitne çıkarmak ve onu (kişisel arzularına göre) te’vil etmek için ondaki müteşâbihlerin peşine düşerler. Halbuki onun te’vilini ancak Allah bilir; bir de ilimde yüksek pâyeye erişenler. Derler ki: Ona inandık, hepsi rabbimiz katındandır. (Bu inceliği) yalnız aklıselim sahipleri düşünüp anlar.

 

 

Müteşâbih kelimesini İngilizce çevirilerde '' allegorical'' olarak çevrildiğini görüyoruz. Muhammed Esed de bu kullanımı tercih etmiş. Bu yaklaşıma göre metafizik konuların direkt olarak aktarılması mümkün olmadığından Kur'an'da müteşâbih ayetler vasıtasıyla benzetmeler yapılmış ve metafizik aleme dair birtakım bilgiler verilmiştir.

 

Alegori (Yerine); bir görüntü, bir yaşantı veya bir davranışın daha iyi kavranmasını sağlamak için göz önünde canlandırıp dile getirme sanatıdır. Soyut bir düşünceyi heykel ya da resim ile göstermek, örneğin adalet düşüncesinin gözü bağlı ve elinde terazi bulunan bir kadınla(Themis) anlatılması gibi.

 

Mevdudî de bu ayetlerin gayba ait bazı bilgiler sunduğunu söylemiştir.

 

Bu bilgiler ışığında hem İncil'de hem de Kur'an'da benzetmeler yoluyla anlatımın önemini görebiliyoruz. Şimdi bunlara örnekler verelim 

 

1- 

 

İncil matta 6

 

“Hiç kimse iki efendiye kulluk edemez. Ya birinden nefret edip öbürünü sever, ya da birine bağlanıp öbürünü hor görür. Siz hem Tanrı’ya, hem de paraya kulluk edemezsiniz.”

 

Kur'an  Zümer sûresi 29 :

 

Bu amaçla Allah size bir olay anlatmaktadır: Birbiriyle geçinemeyen bir kaç ortak kişinin kölesi olan adamla yani müşrik biriyle, yalnız bir kişiye bağlı olan köle yani bir mü'min içinde bulundukları şartlar açısından bu iki adam eşit olabilir mi? Hayır, tek Allah'a inananla, pek çok putlara tapan bir olmaz. Tüm eksiksiz övgüler Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu bu gerçeği bilmezler.

 

Burada ortak nokta bir kimsenin iki farklı kavrama/nesneye bağlı olamayacağıdır. Tevhid inancı hem İncil'de Hem Kur'anda iki veya daha çok efendiye köle olmamakla ifade edilmiştir.

 

2-

 

İncil matta 19

 

 ²³ İsa öğrencilerine, “Size doğrusunu söyleyeyim” dedi, “Zengin kişi Göklerin Egemenliği’ne zor girecek. ²⁴ Yine şunu söyleyeyim ki, devenin iğne deliğinden geçmesi, zenginin Tanrı Egemenliği’ne girmesinden daha kolaydır.”

 

 Bizim âyetlerimizi asılsız sayanlar, büyüklenip onlardan yüz çevirenler var ya, işte onlara göğün kapıları açılmayacak ve onlar, deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete giremeyeceklerdir! Suçluları işte böyle cezalandırırız!

 

Burada da örnek bir benzetme görüyoruz.

 

3-

 

İncil Matta 13

 

 Çünkü,
‘Gördükleri halde görmezler,
Duydukları halde duymaz ve anlamazlar.’
 ¹⁴ “Böylece Yeşaya’nın peygamberlik sözü onlar için gerçekleşmiş oldu:
‘Duyacak duyacak, ama hiç anlamayacaksınız,
Bakacak bakacak, ama hiç görmeyeceksiniz!
 ¹⁵ Çünkü bu halkın yüreği duygusuzlaştı,
Kulakları ağırlaştı.
Gözlerini kapadılar.
Öyle ki, gözleri görmesin,
Kulakları duymasın, yürekleri anlamasın
Ve bana dönmesinler.
Dönselerdi, onları iyileştirirdim.’

 

Kur'an A'râf sûresi 179 :

 

 Andolsun biz, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmış olduk. Bunların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar; gözleri vardır ama onlarla göremezler; kulakları vardır ama onlarla işitemezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.

 

Burada da yine benzer-benzetmeyi görüyoruz.

 

 

4- İncil'de de Hz İsa kendiliğinden/hevasından konuşmadığını onu gönderenin isteğine göre konuştuğunu vurgular

 

Yuhanna 5 : 30

 

“Ben kendiliğimden hiçbir şey yapamam. İşittiğim gibi yargılarım ve benim yargım adildir.

 Çünkü amacım kendi istediğimi değil, beni gönderenin istediğini yapmaktır. 

 

Kur'an'da Necm sûresinde de Hz peygamber için nerdeyse harfi harfine aynı şeyler söylenmektedir :

 

3﴿ Kişisel arzularına göre de konuşmamaktadır

﴾4﴿ O, kendisine indirilmiş vahiyden başka bir şey değildir.

 

5-

İncil Luka 4 

 

²⁴ "Size doğrusunu söyleyeyim" diye devam etti İsa, "Hiçbir peygamber kendi memleketinde kabul görmez/hor görülür.

 

Kur'an İsra 76-77

 

Ve [seni ikna edemediklerini görünce, bu sefer] aralarından büsbütün çıkarıp atmak için [doğduğun] toprakta seni tedirgin etmeye çalışıyorlar. (91) Ama, sen ayrıldıktan sonra, (92) onların kendileri de pek fazla kalamayacaklar

 

Elçilerimizden senden önce gönderdiklerimiz için de [izlediğimiz] yol buydu; (94) Bizim (çizdiğimiz) yolda bir değişme göremezsin.

 

 

MATTA 23:31 Böylece, peygamberleri öldürenlerin torunları olduğunuza kendiniz tanıklık ediyorsunuz.

 "Ne zaman gelip çatacak?" diye sana kıyamet saatini sorarlar. De ki: "Onun hakkındaki bilgi sadece rabbimin katındadır. Vakti geldiğinde onu açığa çıkaracak olan ancak Allah’tır.

 

İncilde olduğu gibi kıyamet Kur'an'da da saate benzetilmektedir.

 

furkan suresi 11 : onlar o saati yalanladılar...

 

Bundan ziyade zekatın gizli verilmesinin daha iyi olacağına ve dua ederken itidalli bir yol izlenmesi gerektiğine dair öğütlerde de kuran ve incil birbirini onaylar.

 

 

 

10- Yahudi din bilginleri ile ilgilidir

 

 

Matta 23 :

 

Bundan sonra İsa halka ve öğrencilerine şöyle seslendi: “Din bilginleri ve Ferisiler Musa’nın kürsüsünde otururlar. ³ Bu nedenle size söylediklerinin tümünü yapın ve yerine getirin, ama onların yaptıklarını yapmayın. Çünkü söyledikleri şeyleri kendileri yapmazlar. ⁴ Ağır ve taşınması güç yükleri bağlayıp başkalarının sırtına yüklerler, kendileriyse bu yükleri taşımak için parmaklarını bile oynatmak istemezler.

 

Bakara 44 :

 

 Sizler kitabı okuduğunuz halde insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı kullanmıyor musunuz?

 

Diyanet tefsîr : Bu âyetten, asıl muhatapların yahudi din bilginleri olduğu anlaşılmaktadır. Başka benzerleri gibi yahudi din bilginleri de halka kutsal kitaba inanıp onunla amel etmelerini, gerek sözleri gerekse davranışlarıyla Allah’ın rızâsına uygun şekilde yaşamalarını emrederlerdi

 

 

11- Hz İsa'ya da inanmayanların iddiası onun cinli olmasıdır.

 

Yuhanna-7:

 

Kalabalık, “Cin çarpmış seni!” dedi.

 

Kur'an'da da Hz peygambere aynı suçlamanın yapıldığını görüyoruz :

 

O küfre sapanlar, Zikir'i/Kur'an'ı işittiklerinde az kalsın gözleriyle seni devireceklerdi. "Bu tam bir cinlidir." diyorlardı. ( kalem suresi 51 )

 

 

***

 

 

 

 

 

Son olarak : Şuarâ 196-197

 

 O Kur’an, şüphesiz öncekilerin kitaplarında da vardır.

---

 İsrâiloğulları bilginlerinin bunu bilmesi onlar için bir delil değil midir?

 

 

Kur'an'ın Tevratla olan ilişkisi için de yazımı paylaşmıştım ancak değiştiremiyorum entry'imi buraya bırakıyorum : https://kuranadairkonularr.blogspot.com/2020/09/kurann-tevrat-ve-incili-bilgi-olarak.html

Aranızda bu bilgileri çürütecek hiç kimse yok. Papağan gibi aynı şeyleri tekrar edip duruyorsunuz. Biraz daha okuyup bilgilenmeniz lazım ama dogmatik uykunuzdan uyanmaya da niyetiniz yok. Herkese selamlar bu konuya daha yazmayacağım.

7 dakika önce, kavak yazdı:

Zırt pırt, bağlantı iliştirmekten ve hocam demekten de vazgeç.

Yazacaklarını burada yaz.

 

Sana daha evvel ne dedik?

Bu insan ürünü malum kitap, kendinden öncekilerden nemalanır. Burada anlamayacak ve yanlış olan ne var?

Ayrıca içindeki tüm(!) bilgiler, o devirdeki ve o yöredeki eğrisiyle doğrusuyla bilinen bilgilerdir.

Ne fazla ne eksik!

 

Tersini ispatlaman gerekiyor.

43 dakika önce, bidonadam2 yazdı:

 

Vahiy yoluyla geldigi iddia edilen şeyleri bilimsel yolla irdelemek mümkün değil zaten. Ancak kültürlerini kiyaslayabilirsin.

 

Vahyin geliş şekli epilepsi nöbeti ile aynıdır. Hatta peygamber hastalığı diye bir şey var günümüzde .

 

Şimdi ben de vahiy geldi bana soylettirildi desem inanacak mısın

 

Ayrıca kutsal zannedilen kitaplar hep olaylardan sonra yazılmış ve hep değiştirilerek günümüze kadar gelmiş.

Hocam ben de diyorum ki böylesine hasta biri nasıl tarihi doğruluğu olan tevratta olmayan bilgileri bize verebilir. İki seçenek var ya salladı ya da tanrı tarafından bilgilendiriliyor. Ben ikinci tercihi daha makul buluyorum. 

 

https://kuranadairkonularr.blogspot.com/2020/09/kurann-tevrat-ve-incili-bilgi-olarak.html

 

Yazıyı güncelledim bu arada okursan iyi olur hocam.