DreiMalAli

Ne kadar çok haram ve günah varmış meğer bu dünyada. Boşuna değilmiş, Diyanet İşlerinin müslümanları öbür dünyaya hazırlıklı olmaya çağırması. Yatırımlarını öbür dünya için yapmaya çağırması. Eh. Ne de olsa huriler öbür dünyada. Cennette. Bu dünyada huri-muri yok kimseye. Pardon! Yanlış başlığa yazmışım. Özür dilerim. Ben en iyisi buradaki feylezofların o derin mi derin hayal dünyalarından sıyrılıp kendi reel hayatıma döneyim. Kendi tecrübelerimle yaşayayım. Gaibden haber alan sosyalistlerin mucizeleri ile değil. Sevgiler

Mesela sadece hak aramak meselasi olsa gam yemezdim. Hayal kırıklığına da uğramış olmazdım. Hoş hak aramaya gerek duymaya da neden yoktu. Giden arkadaşlar zaten o devletler tarafından özel müsaade ile gidiyorlardı. Devlet yanlarına bir tercüman da tahsis ediyordu. Hediyeliklerin nedeni, birisine iş yaptırmak değildi aslında. Gittiğimiz fabrikalardaki proleterler el altından hizmet vermek çabasında oldukları için. Bu hizmet mesela nerde güzel yemek yenilir hizmetidir. Böylece, proleterlerin yanına yaklaşamadığı lokantaları görürsün. Şansın varsa, partide söz sahibi kişiler için tahsis e

Hem "böyle bir şeye raslamayıp" hem "gözlemlerine dayanarak söylemen" ne menem bir şeydir anlamak mümkün değil. Ama sadece sen değil, hiç kimse uçan birisine raslamamıştır. Buna o bahsettiğin buda da dahil veli de. Sevgiler

1980-li yıllarda montaj işinde çalışan arkadaşların sosyalist ülkelere gidecek olanlara tavsiyesi: - 1 valiz alet-erdavat götürüyorsan 1 valizde hediyelik (çikolata, çorap... gerisini söylemiyeyim) götür. - Yanında ufak kağıt Mark ve ufak Dolar bol bulunsun. Eh ne de olsa bu işi 20-30 yıldan beri yapıyorlardı. Bir bildikleri vardır. Sevgiler

Hizmeti veren bir gavur: Hazreti Google. Küçük bir kusuru var bu hizmetin sadece. Yön bilmek isteyenin eline bir de pusula tutuşturmayı unutmuşlar. Sevgiler

Ölüm ötesi bir şey olmadığı için ölüm berisi dersek daha doğru olur. Binlerce değil 150 civarında vakanın. Buna şüphe ile bakmak lazım. Bundan da şüphelenmek gerekir. Ölüme yakınken ara sıra bilincinin düzelir gibi olmasından dolayı kişinin çevresinde olup bitenlerin bazılarını algılaması doğal bir olay. Ama duvar arkasını veya başka bir kentteki kişileri görmüş olması kanıt ister. Bir hayal dünyasını ima etmekden başka hiç bir anlamı yok. Ölmüş yakınlarının fotoğraflarını da getirseydi hiç de fena olmazdı. Liste halinde sıralanan anlatımlar herhalde seç

Power'den Ek: Roketlerden dikine çıkan gazların, Ay'da atmosfer olmadığından, vakuum içerisinde genişleyerek sağa sola yayılması daha çabuk bir sürede gerçekleşir. Sevgiler

Zaman makinasıyla 500-lü yıllara gittiğimizde muhtemelen Hira Dağı diye bir dağ bulamazdık. Buna karşılık ama Hira diye bir şehir bulurduk. Arabistanda değil. Mezopotamyada. Şımdiki Irakın ortalarında olurdu. Ayrıca bir Kureyş kabilesi bulamazdık. Buna karşılık Romalıların latince "annonae foederatica" diye adlandırdıkları dış eyaletlerini bulurduk. Zamanın Aramcası ile "qarisha - karisha". Zamanla arapçalaşarak "quraysh - kureyş"-leşen Romalıların Arabistan ve Suriyedeki "foederati"lerini. Sevgiler

Tahminine katılıyorum. Zaman ve Vakitden haberim yok. Benim söylediklerim Hürriyet ve Milliyet içindi. Özellikle Hürriyet gazetesi. Yalan yanlış haber ve yorumlarla ortalığı kızıştırp duruyorla. Hem türklere kötülük ediyorlar hem de almanlara. Başka bir örnek: Bir kaç yıl öncesine kadar çifte vatandaşlık gündemi vardı. Bu 10 yıldan fazla sürdü. Buradaki bazı türkler Alman Vatandaşlığına geçtiler ve aynı zamanda Türk Vatandaşlıkları devam etti. Almanlar ise tek vatandaşlık prensibini benimsemiş olsalar da, yasalardaki açıklıklardan dolayı ellerinden pek bir şey gelmiyordu. Nihayetinde

Türk medyası her seferinde, bir türkün oturduğu evde yangın çıktığında, ille de bir nazi görmek ister. Bir nazi bulmak için büyük puntolarla başlık üzerine başlık bastırır. Yine bizi yaktılaaaarrr... çığlıkları artık iyice mide buladırıyor. 1992-1993 yılında Solingen kentinde türklerin evi nazi eğilimli gençler tarafından kundaklandı. Bu doğru. O günden beri en azından 15-20 sefer, içinde türklerin oturduğu evlerde yangın çıktı. Her seferinde türk medyası hemen "naziler yaptı" damgasını bastığı halde, bunların hiç birisinde, nazilerden vazgeçtim, kundaklama dahi yoktu. Yine 4-5 hafta ö

Konu dini tartışmalara kaymadan Bilimforumunun kurallarını hatırlatayım: Bilim forumuna açık veya kapalı bir şekilde Tanrı kavramını ve dinleri destekleyen veya eleştiren, onlara herhangi bir şekilde atıflarda bulunan iletilerin asılmasına izin vermediğimizi bilmenizi Bilim Forumu Yönetimi adına özellikle rica ediyorum. Politik içerikli konuların olduğu gibi, kişisel eleştiri ve saldırıların da somut bilimsel tartışmaların yapıldığı bir platformda yeri olmadığını, bu kuralların herkese eşit olarak uygulanacağını hatırlatıyorum. Selam ve sevgiler

Hemen sıcağı sıcağına güzel haberi vereyim. Bu gün “Tanrıya nereden gidilir?” diye sordu Domuzcuk kitabının yasaklanıp yasaklanmamasının karar günüydü. Ve öğle vakti benim kahramanlarım, yani Kirpicikle Domuzcuk, ikinci serivenlerini hapy end ile bitirdiler. Hem de Alman devletinin aileden sorumlu bakanlığına karşı. Kitabı satın almak için 18 yaş sınırı gerekmiyor. Kitap serbestce satılabilir. Bakalım yarın gazete haberlerinde neler var. Sonuçta kazanan Almanya oldu. Hem çocuk gözüyle dinleri eleştiren ilk çocuk kitabı olduğundan dolayı. Hem de devletin

Hürriyet gazetesinin haberinin her cümlesi bir palavra ve/veya bir yalan. Maalesef. Videoda yer çekimini yenmiş(!) bir insanın (Chriss Angel) nedense elbisesi, saçı aşağı sarkıyor. :P Bunu yapmanın en kolay yolu: - Bir kaç tane adamını seyirci diye kamera karşısına geçirip konuşturacaksın. - Asılı bulunduğun ipi/halatı videodan silecek, görünmez hale getireceksin. (Yaşasın dijital teknik) Hadi Criss Angel bir sihirbaz/entertainment ve hayatını böyle gösterilerle kazanıyor. Ya Hürriyetin yalan haber yazıp içinde bol bol "bilim", "bilimsel" terimlerini serpiştirme ahlaksızlığına

1390 ayet vardır. 1389 değil. Sevgiler

Çarpışmayı bir kimyasal tepkime olarak görmek yanlış olur. Kütlenin korunumu kanunu ise görelilik teorisinde etken olduğu hızlar için geçerli değildir. Ayrıca, anladığımdan değil ama, sadece örnek olsun diye: Serbest bir protonun kütlesi 1,007276 u. Serbest bir nötronun kütlesi 1,008665 u. Helyumun çekirdeği 2 proton ve 2 nötrondan oluşur. Bunların toplamı 4,031882 u olması gerekirdi. Ama helyumun çekirdeğinin kütlesi 4,00151 u diye geçer kitaplarda. Yüzde 0,076 oranında bir kütle farkı demektir bu. Benzer şekilde Uran 238'in çekirdeği 92 proton ve 146 protondan oluşur. Toplamı 23

Bir fizikci olmasam da, süre içinde bir kaç türlüsünü hesapladığımdan emin olabilirsin. Sana da tavsiye ederim. Ama bu meşhur formulün ne demek istediğini anladın mı? diye sorarsan... Hayır! cevabını verebilirim ancak. Sevgiler

Sevgili ERCUMENT, sevgili Hacı. E = mc² denklemini yalnız başına alıp, nasıl çıkarıldığını anlatmaya çalışmak anlamsız bir uğraştır bence. Türkçesini maalesef bulamadım. Ama sadece bir fikir vermesi amacıyla mesela şu linke bakalım: http://www.lmg-solutions.de/surf_adr/E_mc_2/e_mc_2.php Linkde kullanılan dilin, Almanca, ne olduğu önemli değil. Yazar klasik mekanikde bize aşina gelen denklem ve kuralları kullanmaya özen göstermiş. Ama yine de, bir çok ön bilgi gerektirdiğini bir kenara bıraksak dahi,i görelilik teorisinin kütle artması denklemini kullanmak zorunda kalmış. Linkin yazarı

Hayır! Sevgili ERCUMENT. Kafadan atılarak veya "ben öyle istedim. Oldu." düşüncesiyle bulunmaz formüller. Bilinen, doğruluğu denenmiş, diğer kural ve formüllerden çıkartılır. Bu formülü çıkarmanın da bir çok yolu var. Denenmiş ön bilgi olarak en azından Lorenz Dönüşümleri (ışık hızının sabitliği de dahil bu dönüşümlere), momentumun korunması ilkesi ve/veya enerjinin sakınımı kanunu gerekir. Sevgiler

Yenı versıyonu Yasaklatmayız abicim! :angry: Yasaklatmayız! :angry: Sevgiler

Çeviri iiçin teşekürler sevgili Pergel. Biraz resimleyelim hemen. Sevgiler ________________________________________________________________________________ ________________________ Yazan: Michael Schmid-Salomon İngilizce Çeviri: Fiona Lorenz İngilizce’den Çeviren: pergel “Tanrıya nereden gidilir?” diye sordu Domuzcuk. Kimsenin kendilerini aldatmasına izin vermeyenler için bir kitap. Domuzcuk ve küçük Kirpi küvette oturmuş, içtenlikle ve neşeyle gülüyorlardı. Tıpkı güneş parladığı ya da yağmur yağdığı zamanlarda hep yaptıkları gibi. “Ne güzel değil mi!” dedi Domuzcu

Başlığa uymayadığı için özür diliyorum. Konu matematikden açılmışken araya sıkıştırayım dedim. Almanya Eğitim ve Araştırma bakanlığı 2000 yılından beri her seneyi bir bilim dalına atfediyor. 2000 Fizik senesi 2001 Canlılar bilimleri senesi 2002 Geo bilimleri senesi 2003 Kimya senesi 2004 Teknik senesi 2005 Einstein senesi 2006 Informatik senesi 2007 Sosyal bilimler senesi ve bu sene 2008 Metematik senesi. Traileri de gayet güzel: http://www.jahr-der-mathematik.de/coremedi...b__Trailer.html Sloganı: Sandığından daha fazla matematik biliyorsun. Yarışmalar, konferan

Milletin vergisiyle karın doyurup yine milletin salığıyla ceplerini dolduranların bir araya gelip şu hadis uydurma, bu hadis uydurma değil diye resmi bir liste yapmamamalarını müslümanların tembelliğine, miskinliğine araştırma özürlülüğüne ve asalak yaşamlarına bağlamıştım hep. İşin birde garipliği var: Şimdiye dek bu hadislerle yaşayan sözüm ona "alimler" aniden çark edip "Eskiden gerçek bir müslüman değildik, bu ayıklamalardan sonra ama gerçek müslüman olduk." demeleri gerekmiyor mu? Veya 1400 yıldır bu "uydurma hadislerle" yaşayan inanırlar "kafir" damgası mı yiyecekler? Ki onlar

Artık "Dawkins çocuk odasında" lakabıyla da anılan çocuk kitabı, „Wo bitte geht’s zu Gott? fragte das kleine Ferkel” (Tanrıya nerden gidilir? diye sordu Domuzcuk), en çok okunan kitaplar arasında: http://hpd-online.de/files/amazon-16.12.07...nderbuecher.jpg Çoktandır internette kendi sayfası da var: http://www.ferkelbuch.de/ Ama gel görki... Aileden sorumlu bakanlık (Almanya) bu kitabı yasaklamaya kalkıyor. Daha doğrusu kitabın 18 yaşında küçüklere satılmasını yasaklamak eğiliminde. Bakanlık yayınevine böyle bir istekde bulundu. Bakanlıkda yasakla ilgili görüşmeler Mart ayında y

Hangi "zaman" ve "kimin saatine göre" ölçülüyorkonularına dikkat etmek gerekiyor görelilikde. A Dünyadan ayrılıp giden ve bir süre sonra geri gelen kişi ise. B Dünyada kalan kişi ise. Gezi sonunda A ile B tekrar bir araya geldiklerinde A'nın saati B'nin saatinden daha geride olacakdır. Gezi A'nın saati ile 1 saat sürmüş ise B'nin saatı ile mesela 1 saat 30 dakika sürmüşdür. Yani B 30 dakika daha fazla yaşlanmışdır. Bu bir zaman yolculuğu mudur? Hayır. Sevgiler

http://en.wikipedia.org/wiki/Alexander_Romance http://en.wikipedia.org/wiki/Gog_and_Magog http://www.gibs.info/index.php?id=1054 Sevgiler