FreeWill
Dec 25 2007, 03:38 AM
FREEWILL: Evrensel dediginiz bu kitap ile (Kuran ile) Allah "kolelik" gibi igrenc bir sistemi ortadan kaldirmis midir, yoksa onu duzenleme yoluna mi gitmekle mi yetinmistir? SAYGILAR
EDİP: (...)
Yaygın olarak uygulanan kölelik Kuran tarafından kaldırılmıştır (4:25,92; 5:89; 6:10; 8:67; 24:32-33; 58:3; 90:1-20).
______________________
Ben bu ayetlerin hicbirinde Kuran tarafindan koleligin kaldirildigini goremedim.
4:25 İçinizden kim hür olan mümin kadınları nikahla alacak mali güce sahip değilse, ona da sahip bulunduğunuz mümin cariyelerinizden var. Allah, kadrinizi imanınız ile çok iyi bilir. Siz müminler hep birbirinizden sayılırsınız, o halde fuhuşta bulunmayan gizli dost edinmeyen, namuslu yaşamakta olan cariyeleri sahiplerinin izniyle nikahlayınız, mehirlerini de güzelce kendilerine veriniz. Eğer evlendikten sonra bir fuhuş irtikap ederlerse o vakit bunlara, hür kadınlar üzerine terettüp edecek cezanın yarısı lazım gelir. Bu durum sizden günaha girmek korkusunda olanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için daha hayırlıdır. Bununla beraber Allah günahları bağışlayandır, merhamet edendir.
Eger kolelik kaldirilmissa bu "hür kadınlar" kimdir?
Mumin cariyeler kimdir?
Ne demktir mumin cariye?
"İçinizden kim hür olan mümin kadınları nikahla alacak mali güce sahip değilse, ona da sahip bulunduğunuz mümin cariyelerinizden var."
-Kim bu "sahibi olunan cariyeler" ?
-Neden ozgur degiller de, bir sahipleri var?
-Bir insanin bir insana sahip olmasi ne demek?
Ben Kuran'in hic bir yerinde koleligin/cariyeligin yasaklandigini, bu uygulamanin insanlikdisi, igrenc bir yaptirim oldugunu soyleyen bir tek ayet gormedim.
Kuran'da gorulen odur ki, Allah koleligi/cariyeligi kaldirmamis, ancak duzenlemekle yetinmistir.
Bana (aynen domuz etinin yasaklanmasi ornegi gibi) koleligin yasaklandigini bildiren bir tek ayet getirin.
Veya koleligin cariyeligin cirkin, insanlikdisi, igrenc bir uygulama oldugunu dile getiren bir tek ayet getirin.
Kuran'da onlarca ayette "sahibi oldugunuz cariyeler, koleler" terimleri gecmektedir.
Ve bunlar hakkinda duzenlenmis olan kole hukuku.
Baska bir sey yok!...
Kuran "apacik" olarak anlasilacak sekilde bir 7.yuzyil col bedevi kanunudur.
Muhammed oncesi araplarda "babalar evlatliginin bosanan karisiyla evlenebilmesi" soz konusu bile degilmis. Cunku koklu bir gelenekmis bu, "babalarin evlatliginin bosanan karisiyla evlenememesi". olayi.
Bu olay herhalde insanlik icin cok buyuk bir onem tasiyor olmali ki, bu koklu gelenegi yikmak icin Allah bir iki ayet gondermis, ve ayrica Muhammed'i de ornek olarak kullanarak uygulamali bir sekilde gostererek "evrensel!?" kitabi Kuran'a koymus....
Ama gel gelelim koskoca Allah insanlik icin bir utanc ve asagilik uygulama olan koleligi cariyeligi yasaklayan bir iki ayet indirmemis de, koleligi cariyeligi duzenleme yoluna gitmekle yetinmis. Dolayisiyla da kolelik sistemini yasaklamayip, onu duzenleme yoluna gitmekle de, koleligi cariyeligi tanri katinda mesrulastirmis.
Acaba babalarin evlatligin bosanan karisiyla evlenip evlenememesi, kolelik uygulamasindan cok mu daha onemli?
Ayni sekilde Allah Muhammed'i de ornek gostererek uygulamali bir sekilde koleligin, cariyeligin insanlik icin ne cirkin ve ahlaksiz bir yaptirim oldugunu dile getirseydi "evrensel!?" kitabinda.
Ama yapmamis. Yapamamis!..
Sizin verdiginiz ayetlerin hic birinde koleligin, cariyeligin yasaklandigi, asagilandigi filan yok.
Aksine o ayetlerin hepsinde koleligin cariyeligin yeniden duzenlendigi, ve boylece devaminin garantisi olarak Tanri katnda mesrulastirildigi hukumlerdir o verdiginiz ayetler.
SAYGILAR
FreeWill
Dec 25 2007, 04:12 AM
Yukaridaki iletime ek olarak:
Edip Yüksel
Bakara:221
İnanmadıkça, ortak koşan kadınlarla evlenmeyin. İnanan bir hizmetçi kadın ortak koşan bir kadından daha hayırlıdır; ondan hoşlansanız bile. Ortak koşan erkeklerle, inanıncaya kadar kızlarınızı evlendirmeyin. İnanan bir hizmetçi erkek ortak koşandan daha hayırlıdır, hoşlansanız bile... (...)
Buradaki sizin mealiniz. Acikca goruluyor ki, Kuran'i gunumuz insanlarina sunabilmek icin "kole/cariye" kelimeleri yerine "hizmetci" kelimesini kullanmissiniz. Ne de olsa 21.yuzyil insanina sesleniyorsunuz!...
Kuran'in bir cok yerinde goruldugu gibi kole/cariye = sahibi olan anlamindadir.
Burada sormak istedigim su:
Inanan bir kole veya inanan cariye mevzusu.
Bu insanlar birer inanan (musluman, mumin) ise niye kole, cariye konumundadir?
Yani bu insanlar niye bir baska insanin sahipligi altindadir?
"İnanmadıkça, ortak koşan kadınlarla evlenmeyin!"
Neden?
Isteyen istedigin inanmakta ozgur degil midir?
Ustelik bir sonraki cumlede de "kizlarinizi evlendirmeyin" diyor. Burada evlenecek olan kendisi de degil.
-"Kizim o adamla evlenme, o adam Allah'a inanmiyor!"
-"Sana ne baba! ben akli basinda bir kizim, cocuk degilim, birbirimizi seviyoruz. Allah'a inanmiyorsa inanmiyor. Bu onu kotu bir insan mi yapar?!"
...
Demezler mi adama?
Iki insan birbirini sevmisse ama birisi hristiyansa veya dinsiz ise, bu iki insanin birbirini sevmesine, hayati paylasmaisna engel midir?
Bir baska dinden olan, veya dinsiz olan bir insan kotu mudur?
Iyi bir insan olmak icin insanin ille de Allah'a (Kuran'a) mi inanmasi gerekir?
Kuran'a'a inanmayan insan "kotu, ahlaksiz, tehlikeli, ailesine ve topluma karsi suc isleme potansiyeline sahip" bir insan midir?
Ornegin Karl Sagan, Isaac Asimov, bunlar kotu, ahlaksiz, tehlikeli insanlar miydi?
SAYGILAR
EdipYuksel
Dec 25 2007, 05:29 AM
QUOTE(FreeWill @ Dec 24 2007, 06:38 PM)

QUOTE
EDİP: (...) Yaygın olarak uygulanan kölelik Kuran tarafından kaldırılmıştır (4:25,92; 5:89; 6:10; 8:67; 24:32-33; 58:3; 90:1-20).
Ben bu ayetlerin hicbirinde Kuran tarafindan koleligin kaldirildigini goremedim
.....
Sizin verdiginiz ayetlerin hic birinde koleligin, cariyeligin yasaklandigi, asagilandigi filan yok.
Aksine o ayetlerin hepsinde koleligin cariyeligin yeniden duzenlendigi, ve boylece devaminin garantisi olarak Tanri katnda mesrulastirildigi hukumlerdir o verdiginiz ayetler.
SAYGILAR
Kuran'da çok net bir biçimde reddedilen bir kurumun Kuran tarafından kaldırılmadığı biçimindeki iddiaları işitince acaba bu insanlar kitabı tersinden mi okuyorlar diye merak ediyorum.
Eğer köleliğin yasaklanmasını tüm dünyadan kaldırılması biçiminde anlıyorsanız, kuşkusuz Kuran ve onu izleyen müslümanlar köleliği kaldırmadı! Müslümanların böyle şeyi başaracak güçleri de yoktu. Kuran zinayı da ortadan kaldırmadı. Şimdi Kuran zina edenlerden, sahtekarlık yapanlardan, katillerden veya hırsızlardan sözediyor diye, Kuran'ın zinayı, sahtekarlığı, cinayeti ve hırsızlığı onayladığı sonucunu mu çıkaracaksınız?
Siz illa da Kuran'a köleciliği yakıştırma gayretiyle yaklaşırsanız köle kelimesi geçen her ayeti tersinden anlayarak, "Bak Kuran KÖLE diyor. Öyleyse Kuran köleciliği onaylıyor" diyeceksiniz.
Kuran'in indiği dönemde Müslümanların dışındaki diğer toplumlar kölelere sahipti. Müslümanlar tüm dünyada köleliği kaldıracak güce sahip değildiler. Ancak, hem kendi kölelerini azat etmekle emredildiler hem de çeşitli bahanelerle gayri müslimlerin sahip olduğu köleleri satın alıp özgürlüklerine kavuşturmaları emredildi. Dahası, köle sahibi olmanın yani Rablik iddia etmenin Firavunca bir tavır olduğu ve tek affedilmeyen şirk (biricik Rab olan Allah'a ortak koşma) olduğu bildirilir. Tüm bunlara rağmen Kuran'da köle kelimesi geçiyor diye hemen mal bulmuş Mağribi gibi davranmak doğru bir tavır değildir.
Yukarıda verdiğim ayetlerin çevirisini MESAJ çevirisinden buraya alıntılıyorum:
4:25 Sizden özgür kadınlarla evlenmeye güç yetiremeyenler, yeminlerinizin/anlaşmalarınızın hak sahibi oldukları inanmış kadinlarla ile evlensinler. İnancınızı en iyi bilen ALLAH’tır. Birbirinize eşitsiniz.
Sahiplerinin izniyle ve uygun şekilde mehirlerini ödeyerek onlarla nikahlanın. İffetli yaşasınlar, zina etmesinler ve gizli dostlar edinmesinler.
Evlilik yoluyla özgürlüklerine kavuştuktan sonra zina yaparlarsa, kendilerine özgür kadınlara verilen cezanın yarısı uygulanmalı. Bu, günaha girmekten korkanlarınız içindir. Sabrederseniz sizin için daha iyi. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
4:92 İnanmış bir kişi, kaza hali hariç inanmış birisini öldüremez. Kim bir inananı kazara öldürmüşse inanmış bir köleyi salmalı ve ölenin ailesine diyet ödemeli. Ancak diyetten vazgeçip sadaka olarak kabul ederlerse başka. Öldürülen, sizinle savaş halinde olan bir topluluğa mensup bir inanan ise,
o zaman inanan bir köleyi salmalısınız. Ancak, maktul aranızda anlaşma olan bir topluluktan ise ailesine diyet vermeli ve inanmış bir köleyi salmalısınız. Kim (gerekli parayı veya salacağı bir köle) bulamıyorsa, ALLAH tarafından tövbesinin kabul edilmesi için iki ay aralıksız oruç tutmalıdır. ALLAH Bilendir, Bilgedir.
5:89 ALLAH rastgele ettiğiniz yeminlerden sizi sorumlu tutmaz. Ancak bile bile ettiklerinizden sizi sorumlu tutar. Yemininizi bozarsanız cezası, ailenize genellikle yedirdiğiniz yemeklerden on yoksulu doyurmak veya giydirmek veya bir
köleyi salmaktır. Kim bulamazsa üç gün oruç tutmalı. Bu, bile bile ettiğiniz yeminlerinizin cezası. Yeminlerinizi tutun. ALLAH güzel karşılık veresiniz diye ayetlerini böyle açıklıyor.
9:60 Sadakalar, ALLAH’tan bir yükümlülük olarak, yoksullara, düşkünlere, bu konuda çalışan görevlilere, sempatizanlara,
kölelerin özgürlüğü için, borçlulara, ALLAH yoluna ve yolda kalmışlara verilmeli. ALLAH Bilendir, Bilgedir.
58:3 Kadınlarını annelerine benzeterek yabancılaştırdıktan sonra sözlerinden dönenler, karılarıyla cinsel ilişkiye girmeden önce bir
köleyi özgürlüğe kavuştursunlar. Size öğütlenen budur. ALLAH yaptığınız her şeyi haber alır.
90:1 And içerim bu kente,
90:2 Ki sen bu kentte oturmaktasın.
90:3 Doğurana ve doğurduğuna da andolsun.
90:4 İnsanı zorluklar arasında (direnmesi için) yarattık.
90:5 Kendisine güç yetiremiyeceğimizi mi sanıyor?
90:6 (Övünerek) “Çok para harcadım” diyor.
90:7 Kimsenin kendisini görmediğini mi sanıyor?
90:8 Ona vermedik mi: İki göz,
90:9 Bir dil ve iki dudak?
90:10 Ona iki yolu göstermedik mi?
90:11 Ne var ki zor yola katlanamadı.
90:12 Zor yolun ne olduğunu bilir misin?
90:13
Köleleri özgürlüklerine kavuşturmaktır;
90:14 Kıtlık anında doyurmaktır:
90:15 Akraba bir öksüzü,
90:16 Yahut düşkün bir yoksulu…
Köle kelimesini görüp te ÖZGÜRLÜK kelimesini görmemek özel bir yetenek gerektirir. Bu yeteneğin adı önyargı veya bağnazlık değil midir?
Selam,
Edip
FreeWill
Dec 25 2007, 06:26 AM
Sayin Yuksel,
Ben sizden koleligin cariyeligin Allah tarafindan yasaklandigini, Allah tarafindan bu uygulamanin asagilandigini gosteren bir tek ayet istedim.
Aynen domuz eti misalinde oldugu gibi.
Aynen "evlatliginin bosanmis karisiyla evlenmeme" geleneginin yikilimasi orneginde oldugu gibi.
Kuran'dan Kole azad etmek ile ilgili ornekler vermissiniz.
Ancak bu azad etme muslumana verilen bir
ceza olarak karsimiza cikar.
-Bir musluman mi oldurdun? Cezan: Bir kole azad etmek!
-Bile bile ettigin yeminini mi bozdun? Cezan: Bir koleni azad et!
-Ciddi olmadigin halde ofkeyle agzindan kacirip karini mi bosadin? Ceza!
Bir baska insan tarafindan bir esya gibi sahiplenilmis bir insanin ozgurlugu, kole sahibi olan bedevinin bir suc isleyip islememesine mi baglamis Allah bu insanin ozgurlugunu?
Uzatmali kelime oyunlari yaparak durumu kurtarma yolu burada pek ise yaramaz Edip bey.
5:89 ALLAH rastgele ettiğiniz yeminlerden sizi sorumlu tutmaz. Ancak bile bile ettiklerinizden sizi sorumlu tutar. Yemininizi bozarsanız cezası, ailenize genellikle yedirdiğiniz yemeklerden on yoksulu doyurmak veya giydirmek veya bir
köleyi salmaktır. Kim bulamazsa üç gün oruç tutmalı. Bu, bile bile ettiğiniz yeminlerinizin cezası. Yeminlerinizi tutun. ALLAH güzel karşılık veresiniz diye ayetlerini böyle açıklıyor.
Bir insanin ozgurlugunun bedeli bir bedevinin 3 gun oruc tutmasina mi esittir?
Bir insanin ozgurlugunun bedeli 10 kisiyi doyurmaya mi esittir?
Bu mudur Allah'in "insan ozgurlugune" bictigi deger?
QUOTE
Kuran'in indiği dönemde Müslümanların dışındaki diğer toplumlar kölelere sahipti.
Eger muslumanlar kole sahibi degil ise, niye o zaman Allah musluman kullarina seslenirken "Sahibi oldugunuz cariyeler, sag elinizin altinda bulunan (esyaniz, maliniz olan) koleler, sahibi oldugunuz cariyeler mustesna" gibi sozcuklerini kullaniyor, onlarca ayette?
QUOTE
Müslümanlar tüm dünyada köleliği kaldıracak güce sahip değildiler.
Ama "evlatliginin bosanan karisi ile evlenememek" gibi koklu bir gelenegi yikacak guce sahip.
Allah bu sozde yanlis olan gelenegi yikmak icin en sevgili kulu Muhammed ile uygulamali olarak gosteriyor ve Kuran'a koyuyor.
Yani "bunda sonra evlenebilirsiniz, dogrusu budur!" demeye getiriyor.
Ayni eylemi Allah kolelik, cariyelik icin yapsaydi!... Hem de peygamberi ile uygulamali ornekli gosterseydi nasil yapilacagini!...
Hicret ederken bile "Ey resulum! Sahibi oldugun cariyeleri sana helal kildik!" diyecegine.
Evlatligin karisiyla evlenip evlenememek insanlik icin koleligin cariyeligin yasaklanmasindan cok mu daha vahim bir durum tanrisal bir anlayista?
Yapmayin Edip bey!...
Ha dersiniz "o zamanin ve donemin sosyo-ekonomik toplum anlayisi geregi sartlar oyleymis, Kuran da o donemin sartlari geregi ortaya cikmis" dersiniz anlarim. Zarari yok yine de inanin Allah'a, Muhammed'e.
Ama gunumuz insanina bu 7. asir col hukumlerini allayip pullayip, oldugundan farkli gosterme cabaniz hic de etik bir davranis degil.
SAYGILAR
FreeWill
Dec 25 2007, 06:34 AM
Bu sorularimin cevabini alabilir miyim (musait oldugunuz bir zamanda)?:
Tesekkurler.
______________________________
Edip Yüksel cevirisi
Bakara:221
İnanmadıkça, ortak koşan kadınlarla evlenmeyin. İnanan bir hizmetçi kadın ortak koşan bir kadından daha hayırlıdır; ondan hoşlansanız bile. Ortak koşan erkeklerle, inanıncaya kadar kızlarınızı evlendirmeyin. İnanan bir hizmetçi erkek ortak koşandan daha hayırlıdır, hoşlansanız bile... (...)
*Bu insanlar birer inanan (musluman, mumin) ise niye kole, cariye konumundadir?
*Yani bu insanlar niye bir baska insanin sahipligi altindadir?
"İnanmadıkça, ortak koşan kadınlarla evlenmeyin!"
*Neden?
*Isteyen istedigine inanmakta ozgur degil midir?
Ustelik bir sonraki cumlede de "kizlarinizi evlendirmeyin" diyor. Burada evlenecek olan kendisi de degil.
-"Kizim o adamla evlenme, o adam Allah'a inanmiyor!"
-"Sana ne baba! ben akli basinda bir kizim, cocuk degilim, birbirimizi seviyoruz. Allah'a inanmiyorsa inanmiyor. Bu onu kotu bir insan mi yapar?!"
...
*Demezler mi adama?
*Iki insan birbirini sevmisse ama birisi hristiyansa veya dinsiz ise, bu iki insanin birbirini sevmesine, hayati paylasmaisna engel midir?
*Bir baska dinden olan, veya dinsiz olan bir insan kotu mudur?
*Iyi bir insan olmak icin insanin ille de Allah'a (Kuran'a) mi inanmasi gerekir?
*Kuran'a'a inanmayan insan "kotu, ahlaksiz, tehlikeli, ailesine ve topluma karsi suc isleme potansiyeline sahip" bir insan midir?
*Ornegin Karl Sagan, Isaac Asimov, bunlar kotu, ahlaksiz, tehlikeli insanlar miydi?
__________________
SAYGILAR
mantik
Dec 25 2007, 09:01 AM
Bu baslik altinda gerginlesmeler olmus yine birkac yerde. Edip Yuksel'in actigi ilk baslik altinda da boyle durumlar olmustu ve yaptigimiz uyarilardan sonra durum biraz duzelmisti. Yaptigimiz uyarilar lutfen unutulmasin.
Yazan tum arkadaslardan tekrar rica ediyorum, sadece Edip Yuksel'in basliklari icin degil, genel olarak, lutfen uslubunuza dikkat edin ve kisilere yonelmekten vazgecin. Fikirleri elestirin, kisileri degil.
Ayrica, ornegin yukarida biryerde yer alan asagidaki ifade forum kurallarina aykiri:
Bu ayetler islamda ırza tecavüzün belgesidir. Muhammed denilen namus düşmanının haram kıldığ şey,allahın helal kıldığı ırza tecavzüdür.Sizler bu pislikleri apaçık anlatan hadisleri kıvırma imakanı bulamadığınız için yok sayıyorsunuz. Sonra da kurana kıçınızdan istediğiniz anlamları yüklüyorsunuz. Sizin gibi üç beş çulsuzdan başka kim inanır buna
Burada sadece Muhammed'e degil, inanirlara da sozlu taciz var. Normal olarak moderatorlerin mudahale edecegi bir durum bu. Bilmiyorum, belki hala mudahale ederler. Fakat ben kendim dokunmak istemiyorum su asamada. Sadece sozlu uyari ile yetinecegim. Lutfen tum arkadaslar usluplarina dikkat etsinler, tartismayi saygi cercevesi icinde devam ettirsinler.
EdipYuksel
Dec 25 2007, 09:09 AM
Dediğim gibi ben burada sadece Ateizmle tartışmıyorum, ateistlerin kafasındak sunni çarpıtmalarıyla tartışıyorum. Burada ateistleri suçlamıyorum; sadece bir gerçeğin altını çiziyorum. Gerçekten işim zor. Zira, ateistlerin Kuran'a yönelttiği eleştirilerin büyük kısmı Sunni kaynaklarından öğrendiklerine dayanıyor.
QUOTE
Eger muslumanlar kole sahibi degil ise, niye o zaman Allah musluman kullarina seslenirken "Sahibi oldugunuz cariyeler, sag elinizin altinda bulunan (esyaniz, maliniz olan) koleler, sahibi oldugunuz cariyeler mustesna" gibi sozcuklerini kullaniyor, onlarca ayette?
4:3, 24; 25, 36 ve 24:33; 24:58 ayetlerinde gecen "ma meleket EYMANUKUM" veya "ma meleket EYMANEKUM" ifadesini "Yeminlerinizin/anlasmalarınızın hak sahibi oldukları" biçiminde çevirmeliyiz. Zira "eYMaN" kelimesi "YeMYN" kelimesinin çoğulu olup, çoğul biçimiyle Kuran boyunca "sözler/anlaşmalar anlamında kullanılır (Bak: 4:33 5:89; 9:12; 16:91; 2:224-225; 16:92, 94; 30:28; 66:2; 5:53; 6:109;....). Kuran'daki bu kullanılışa bakılınca EYMAN kelimesinin "sağ el" anlamina gelen "YeMYN" kelimesinin çoğulu olarak kullanılMAdığına tanık oluyoruz. Tıpkı "AYET" kelimesinin tekili ve çoğulu arasinda yapılan fark gibi. Islam'a girmeden önce veya cahiliyye dönemindeyken nikah kıymadan, birlikte hayat yaşayan insanlar bu ifadede anlatılan sınıfa girer. Kuran, müslüman olmaya karar verdikten sonra bu insanlarin aralarındaki yemini ve anlaşmayi bozup birbirlerinden ayrılmalarını istemiyor. Iki kiz kardeşle evlenmis olanlarin da bu hatayi işledikten sonra ayrilmalarını istemediği gibi... (4:23). Meseleyi bu bağlamda anliyorum. Ortada nikahsız birlikteliğe bir teşvik yok. Sadece mevcut bir problemi daha da büyütmemek ve insanların müslüman olmalarının önüne engeller çıkarmamak amacını gütmektedir.
Selam
dinsavar
Dec 25 2007, 10:43 AM
QUOTE(mantik @ Dec 25 2007, 10:01 AM)

Bu baslik altinda gerginlesmeler olmus yine birkac yerde. Edip Yuksel'in actigi ilk baslik altinda da boyle durumlar olmustu ve yaptigimiz uyarilardan sonra durum biraz duzelmisti. Yaptigimiz uyarilar lutfen unutulmasin.
Yazan tum arkadaslardan tekrar rica ediyorum, sadece Edip Yuksel'in basliklari icin degil, genel olarak, lutfen uslubunuza dikkat edin ve kisilere yonelmekten vazgecin. Fikirleri elestirin, kisileri degil.
Ayrica, ornegin yukarida biryerde yer alan asagidaki ifade forum kurallarina aykiri:
Bu ayetler islamda ırza tecavüzün belgesidir. Muhammed denilen namus düşmanının haram kıldığ şey,allahın helal kıldığı ırza tecavzüdür.Sizler bu pislikleri apaçık anlatan hadisleri kıvırma imakanı bulamadığınız için yok sayıyorsunuz. Sonra da kurana kıçınızdan istediğiniz anlamları yüklüyorsunuz. Sizin gibi üç beş çulsuzdan başka kim inanır buna
Burada sadece Muhammed'e degil, inanirlara da sozlu taciz var. Normal olarak moderatorlerin mudahale edecegi bir durum bu. Bilmiyorum, belki hala mudahale ederler. Fakat ben kendim dokunmak istemiyorum su asamada. Sadece sozlu uyari ile yetinecegim. Lutfen tum arkadaslar usluplarina dikkat etsinler, tartismayi saygi cercevesi icinde devam ettirsinler.
Aykırı imiş bak bak bak.Diğer müslümanlar pervasızca aşağılanırken edipe duyulan bu hayranlık nedir anlamadım gitti. Bir çoğu edip geldi diye yakalarını iliklemeye başladır.Anlamadım gitti nedir sizde bu etiket merakı.Adamın bir ellerini öpmediğiniz kaldı.
Dansözlük kıvırma sanatı ve hakaret etme konusunda edibin diğer müslümanlardan hiç bir farkı yoktur. Edip benim gibi cesaretli olmadığı için söz sanatını konuşturuyor,imalı bir şeklide hakaret ediyor,ben onun gibi dansöz olmadığım için mertçe dokundurdum.Sorun bumu ?
Eğer sorun buysa söyleyin bilelim.Ben hayatmda hiç bir zaman lafı uzatmaya,dolaylı yoldan bir şeyler ima etme basitliğine heves etmedim. Kısa ve öz konuştum. Bundan sonrada tavrımı değiştirecek değilim.Söyleyecek mertçe sözü olmayanlar bu tür şeylere tenezzül eder.
QUOTE
EDİP: Eğer bir kişi,Allah'a iftirada bulunmadan sadece kendisine bir şeyi yasaklıyorsa o kişinin bileceği bir iştir. Yapılan yasaklama zararlı ise kişi onun sonuçlarına katlanacaktır. Örneğin, ben kilo kaybetmek için çayıma şeker atmayı için kendime yasakladım. Muhammed neyi yasaklamış önemli değil demek ki. Önemli olan bu ayetlerin bize verdiği mesajdır. Senin kafan, Kuran sözkonusu olunca her ayette sürekli kirli bez koklayan büyük bir buruna sahip olduğu için bu ayetlerden belki benim aldığım hiçbir mesajı almayacaksın. Örneğin, 3'üncü ayet bana hadis rivayet etmenin kötü olduğunu bildiriyor. Hele peygamberin aile hayatı ile ilgili uydurulmuş hadisler bu ayetler çöp tenekesine mahkum ediliyor.
Muhammedi ve inananları taciz etmişim öylemi ? Edip, benim burnumu boka sokarken nerde idiniz beyefendi ? Soru sorduk diye böyle bir imada bulunma hakkını nerden alıyor? Bunun defalarca örneğini gördük.Cevap veremeyip sıkışan her müslüman son çare olarak küfüre vaşvurur.Edipte aynısını yaptı.
dragonemc2
Dec 25 2007, 10:53 AM
Edip Bey,
sizin gibi İslam'ın barış ve huzur olduğunu savunan bir insanın Dinsavar takma adlı arkadaşımıza ''Senin kafan, Kuran sözkonusu olunca her ayette sürekli kirli bez koklayan büyük bir buruna sahip olduğu için'' gibi bir tür aşağılama ifadeleri kullanmasını yakıştıramadım. Nasıl vicdanlı bir insan olduğunu gördüğümüz C3PO arkadaşımız sizden özür dilemesini bilmiş ise sizden de aynı onurluluğu göstermenizi beklerdim. Forumda hakaret eden bir çok müslo'dan farklı olduğunuzu düşündüm.Çünkü siz barış'a ve özgür düşünceye saygı duyan bir insansınız. Yanlış mı anlamışım?
Sevgiyle...
mantik
Dec 25 2007, 10:58 AM
Forumda daha yogun yazdigim eski donemlerde bile kuran ayeti tartismalarina mumkun oldugunca az katilmaya calistim. Kuran'i bastan sona okumus ve icinde pek cok yerin altini kirmizi kalem ile cizmis ve pek cok carpiklik, ilkellik, celiski ve 1400 yil oncesinin ifadesi oldugu buram buram kokan ifadeler tespit etmis olmama ve bu konuda elimde onca materyal olmasina ragmen.
Bunun temel sebebi, kisisel tecrube ile inanclilarin bizim icin carpik veya insan yapisi oldugu cok acik olan ayetlere bile rahatca baska kulplar takabilmesine kisisel olarak defalarca tanik olmam olmustu. Bu yuzden, daha temel, felsefi sorgulamalara ve karsi cikilmasi guc bilimsel konulara yoneltmistim dikkatimi din ve ateizm tartismalarinda.
Elbette kuran ve islami kaynaklara dayali tartismalari da cok degerli buluyorum. Temel felsefi konulara yonelen tartismalar tek basina insanlarin inanclarini sorgulamasini yeterince saglayamaz. Sadece kuran ve islami kaynaklara yonelen elestiriler de bunu saglayamaz. Bu yuzden zaten bu forum ve sitede isin iki yonune de vurgu yapiyoruz. Bunlar birbirini tamamlayan alanlar ve biri olmadan digerinin etkisi azalir.
Ama benim kisisel tecrubemin bana gosterdigi gercek, inanclilarin islami kaynaklara yoneltilen elestirilere daha kolay cevap verebildigi, daha kolay kulp takabildigi idi.
Insanlar bir kez kutsal kitaplardaki ifadeleri yorumlamayi ve mecazlandirmayi ogrenirlerse, cevap veremeyecekleri konu kalmaz. Ayrica, bunu yapmadan bile kurandaki pek cok carpikligi 'ayetlerin onune ve arkasina bakin', 'tam anlamak icin tefsirlere danisin', vs gibi ifadelerle ve gerekcelerle hasiralti ederler. Bunlarin anlasilmasi ve yorumlanmasi icin din uzmanlarinin fikrine ihtiyac oldugu izlenimi yaratmaya calisirlar. Bu konular din uzmanlarina danisildiginda ise tum omrunu bu konuya adamis bir din adaminin, ilgilendigi konunun 1400 yil oncesinin bombos ifadeleri olacagini kolay kolay kabul edemeyecegi icin bunlari rasyonel hale getirmeye calismasi dogal olacaktir haliyle. Bu konudaki karari uzman gordugu kisinin otoritesine birakan kisinin ise dolayisiyla bu gosterilen carpikliklardan yeterince etkilenmemesi normal.
Ama yine de etkilenirler merak etmeyin. Bu da tecrube ile sabittir. Cogu inancli, inandigi kitabi bir kez bile okumadigindan, icinde ne gectigini bilmez. Icindeki carpikliklarla bir kez yuzlesmeye basladiginda ise icine bir kurt dusecektir yavas yavas. Eger zamani olan ve bu konularla ilgilenen biriyse, belki kendi arastirmasini yapip, kendi fikrini de olusturmaya yonelecektir zaman icinde.
Fakat digerleri, zaten icinde yasadiklari toplum inandigi icin inanan kisiler olduklarindan, ayetlerdeki carpikliklar konusunda da uzman fikirlerine dayanan kisiler olduklarindan, bu carpikliklarin gosterilmesinin onlar uzerindeki etkisi yeterli olmaz.
Edip Yuksel gibi din uzmanlarinin ise, tum omurlerini adadiklari bir konunun bos bir ugras oldugunu kolay kolay kabul edemeyeceklerinden dolayi, bu konuda en direncli davranan kisiler olacagi aciktir. Psikolojide "ideological immunity" diye bir kavram var. Kendi dunya gorusunu, ideolojisini degistirme konusunda insanlarin gosterdigi direnci ve bagisikligi ifade ediyor. Bir insanin zeka ve bilgi seviyesi yukseldikce "ideological immunity"sinin de arttigi tespit edilmis. Yani daha zeki ve bilgili kisiler, daha zor fikir degistiriyorlar. Bu ilk duyana ilginc gelen bir tespit. Tam tersi olmasi gerektigini dusunuyor cunku insan. Ama bunun sebebi, zeki ve bilgili kisinin, kendi bakis acisini hakli gosterecek gerekceleri de daha kolay bulabilmesinde yatiyor. Dolayisiyla, kendini haksiz gosterecek bir durumda kalma ihtimali azaliyor boyle bir kisinin. Bu yuzden de kendini haksiz gorme ihtimali, yani fikir degistirme ihtimali de azaliyor.
Dolayisiyla, burada yazan tum arkadaslarin bence oncelikle insanoglunun her zaman rasyonel bir varlik olmadigini zihninin bir kosesine yazmasi gerekiyor. Hatta genel olarak 'insan rasyonel bir varlik degildir' tezini savunan uzmanlar var. Ozellikle de konu dini inanc gibi bir konu oldugunda, rasyonellik aramaktan zaten bastan vazgecmelisiniz. Bunu iki taraf icin de soyluyorum, cunku sadece dogmatik inanclilara ozgu degil rasyonel davranmamak, fikrinden ikna olmus bir ateist de bu ikna olmuslugun verdigi hiddet ile dogrulugunu cok acik gordugu seylere baska kulp takmaya calisan birilerine karsi sogukkanliligini kaybedebilir.
Bu yuzden, bunu katilimcilarimiz icin genel bir ifade olarak soyluyorum, once beklentinizi degistirmelisiniz. Amaciniz karsinizdakinin fikrini degistirmek olmamali. Zaten bunu basaramazsiniz. Amaciniz, kendi bakis acinizi mumkun oldugunca ikna edici bir bicimde ortaya koyup, karari okuyanlara birakmak olmalidir.
Zaten elinizden daha fazlasi gelmez, eger beklentiniz bunun otesinde olursa, gereksiz yere kendinizi de yipratirsiniz, uslubunuzun da sertlesmesine yol acarsiniz.
Insanlar rasyonel varliklar olmadiklarindan, akil ve mantik gibi gerekcelerle inanmazlar. Bu yuzden, aslinda bizlerin yaptigi gibi akil ve mantiga hitabeden gerekcelerle inanc unsuru olan konulari elestirmek, belki de bos bir cabadir diye dusunulebilir. Yani bunu iddia edenler de cikabilir.
Ama bana gore bu bos bir caba degil. Cunku insan rasyonel olmasa da, herkesin az cok rasyonel bir yonu de var. Islamin ve inancin eger zararlari varsa (ki bizce vardir, ve zaten bu sitelerde, forumlarda bu kadar zamanimizi ayirip bu konu ile mucadele etmemizin ardinda bu konudaki ikna olmuslugumuz yatiyor), bunlarin gosterilmesi, inancin dayanaklarinin curuklugunun akil ve mantiga dayanarak gosterilmesi, ayni zamanda bu cerceve icinde, inanca ait yazili kaynaklardaki carpikliklarin da ortaya konulmasi, kisilerin inanc konusundaki direncini oldukca yipratacaktir.
Fakat tum bunlar bile insanlari inanclarindan vazgecirmeye yetmeyecektir. Insanlar inanclarindan ancak sosyal ve psikolojik faktorler de tamamlandiginda vazgecebilirler. Ornegin, inanc konusunda etkilendigi kisilerin etki ortamindan uzaklastiktan sonra (aile olabilir bu, ya da arkadas cevresi, vs), ya da inancsiz fikirlerin bombardimanina yeteri kadar uzun bir sure maruz kaldiktan ve duygusal ve psikolojik olarak bagimsiz birer birey haline geldikten sonra, vs.
Bu yuzden, bu forumda yaptigimizin 'ateist cemaate uye toplamak' veya misyonerlerin yaptigi tarzda taraftar toplamak olmadigi, sadece dogru bildigimiz ve ikna oldugumuz konularin insanlara anlatilmasindan ibaret oldugunu herkes aklinda bulundurmalidir.
Karsi taraftakini 'cevap veremeyecek kadar zor durumda birakmak' tarzi hayallerinizden vazgecin. Cevabi her zaman verirler. Onemli olan, okuyan acik fikirli kisilerin bu cevaplardan mi, yoksa sizin soylediklerinizden mi daha fazla etkilenecek oldugudur.
Ki dedigim gibi, sizin dediklerinizden daha fazla etkilenseler bile, zaten fikirleri degismeyecektir ama yukarida yeterince acikladigim gibi zaten amaciniz bu olmamali. Insanlarin fikir degistirmesinde yukarida saydigim pek cok faktor etkendir. Sadece bir inancin mantiksizligi veya ayetlerdeki tutarsizliklar, vs gosterilerek insanlar inanclarindan vazgecirilemez.
mantik
Dec 25 2007, 11:03 AM
Dinsavar,
Foruma katkilarini cok degerli buluyorum. Islami kaynaklardaki carpikliklari cok guzel gosteriyorsun. Fakat uslubuna biraz daha dikkat edersen, daha ikna edici olacagini dusunuyorum.
Edip Yuksel'in ifadesi de forumda olusan atisma ortami geregi ortaya cikmis bir satasma olmasina ragmen, hakaret sinifina girecek bir ifade gibi gozukmuyor bana. En azindan senin ifadene kiyasla.
herakles
Dec 25 2007, 11:08 AM
QUOTE
Bu baslik altinda gerginlesmeler olmus yine birkac yerde. Edip Yuksel'in actigi ilk baslik altinda da boyle durumlar olmustu ve yaptigimiz uyarilardan sonra durum biraz duzelmisti. Yaptigimiz uyarilar lutfen unutulmasin.
Sevgili Mantık,
Uyarından kendime de pay çıkarıyor kendi düşüncesini açıklayan Hacı'nın gönlünü kırdıysam özür diliyorum.Çünkü bilgisine saygı duyduğum güvendiğim biri ve insancıl(human
ist) yanı var..Elbette benden farklı düşünce ve yoruma sahip olabileceğini hesap etmeliydim.Fakat bazen sırf altta kalmamak adına saygımızı yitiriyoruz.
Edip'e sorduğu soruları Hacı dilerse cevaplarım..
Selam..
HakkiBulut
Dec 25 2007, 11:27 AM
QUOTE(herakles @ Dec 25 2007, 11:08 AM)

Selam..
ve aleyküm selam.
mantik
Dec 25 2007, 11:31 AM
QUOTE(dinsavar @ Dec 25 2007, 10:43 AM)

Aykırı imiş bak bak bak.Diğer müslümanlar pervasızca aşağılanırken edipe duyulan bu hayranlık nedir anlamadım gitti. Bir çoğu edip geldi diye yakalarını iliklemeye başladır.Anlamadım gitti nedir sizde bu etiket merakı.Adamın bir ellerini öpmediğiniz kaldı.
Dinsavar,
Ben her basligi yogun bir sekilde takip edemiyorum. Belli basli yerlere bakiyorum. Diger basliklarla ilgili olarak moderator arkadaslar, forumda olusmus olan kriterlere gore ve kendi kisisel yorumlarina gore gerekli yerlerde gerekli mudahaleyi yapiyorlar.
Ben forumda aktif editorluk yaptigim donemde de kontrolu belki baska arkadaslara gore daha siki tutuyordum. Cunku isin icine ister istemez kisisel yorumlar giriyor ve benim kisisel kriterlerim ve hakaret konusunda benimsedigim tutum baskalarina gore daha siki olabilir. Su anda senin bahsettigin o ifadeleri gorsem ve aktif moderatorluk yapiyor olsam, buyuk ihtimalle onlar konusunda da ayni tavri takinirdim.
seza
Dec 25 2007, 11:39 AM
Mantik son derece yerinde uyarilar yapmakta,tum arkadaslar uyarsa daha guzel bir tartisma ortami izleyebiliriz.
Edip Yuksel'in zihinsel aktivitesi cok yuksek olmali,bu kadar iletiye okuyarak ve anlayarak cevap yetistiriyor,bir yandan da baska bir yigin isle ugrastigina bahse girerim.
Genel olarak bakildiginda bir cok arkadas luzumsuz iletiler yollamakta,ilke olarak cok iyi bilinmeyen konularda yargida bulunulmamasini tavsiye ediyorum.
Edip yuksel bunlaradan cok iyi yararlaniyor,tecrubeli ve Kuran'in elastikiyetini isine geldigi yone kaydiriyor.
Sahsi fikrim Edip Yuksel klasik bir bilincalti ateisti,bilinc uzerine cikarabildigi ancak bu kadari,daha fazlasini beklemeyin,cunku yetistigi ortam dolayisi ile sartlanmisligi var,bence icten ice bircok ateist argumana onay ve destek veriyor,zaten bu ortama bu kadar emek vermesinden belli.
Edip'i ateist yapmak mumkun mu??
Kesinlikle mumkun,ancak basini alip issiz bir adaya yerlesme riskini de goze almalisiniz !!
seza
Dec 25 2007, 11:50 AM
BASIT BIR ORNEK VERELIM;
EDIP YUKSEL DER KI;
"90:12 Zor yolun ne olduğunu bilir misin?
90:13 Köleleri özgürlüklerine kavuşturmaktır;
90:14 Kıtlık anında doyurmaktır:
90:15 Akraba bir öksüzü,
90:16 Yahut düşkün bir yoksulu…
Köle kelimesini görüp te ÖZGÜRLÜK kelimesini görmemek özel bir yetenek gerektirir. Bu yeteneğin adı önyargı veya bağnazlık değil midir?"""""
BU DA AYETIN ARAPCA ORIJINALI !!!
7. Eyahsebü en lem yerehu ehadün.
8. Elem nec'al lehu 'ayneyni.
9. Ve lisanen ve şefeteyni.
10. Ve hedeynahünnecdeyni.
11. Felaktehamel'akabete.
12. Ve ma edrake mel'akabetü.
13. FEKKU REKABETIN
14. Ev ıt'amün fiy yevmin ziy mesğabetin.
15. Yetiymen za makrebetin.
16. Ev miskiynen za metrebetin.
GORULDUGU UZERE 13 NO LU AYETTE YAZAN
"FEKKU REKABETIN"
Edip Yuksel tarfindan
"KOLELERI OZGURLUGUNE KAVUSTURMAKTIR"
Seklinde beyan edilmis,kole ne demek ve Kuran da nasil gecer belli,
Edip meal e uydurma bir yorum katmis olabilir mi????
dinsavar
Dec 25 2007, 11:52 AM
QUOTE(EdipYuksel @ Dec 25 2007, 10:09 AM)

Dediğim gibi ben burada sadece Ateizmle tartışmıyorum, ateistlerin kafasındak sunni çarpıtmalarıyla tartışıyorum. Burada ateistleri suçlamıyorum; sadece bir gerçeğin altını çiziyorum. Gerçekten işim zor. Zira, ateistlerin Kuran'a yönelttiği eleştirilerin büyük kısmı Sunni kaynaklarından öğrendiklerine dayanıyor.
4:3, 24; 25, 36 ve 24:33; 24:58 ayetlerinde gecen "ma meleket EYMANUKUM" veya "ma meleket EYMANEKUM" ifadesini "Yeminlerinizin/anlasmalarınızın hak sahibi oldukları" biçiminde çevirmeliyiz. Zira "eYMaN" kelimesi "YeMYN" kelimesinin çoğulu olup, çoğul biçimiyle Kuran boyunca "sözler/anlaşmalar anlamında kullanılır (Bak: 4:33 5:89; 9:12; 16:91; 2:224-225; 16:92, 94; 30:28; 66:2; 5:53; 6:109;....). Kuran'daki bu kullanılışa bakılınca EYMAN kelimesinin "sağ el" anlamina gelen "YeMYN" kelimesinin çoğulu olarak kullanılMAdığına tanık oluyoruz. Tıpkı "AYET" kelimesinin tekili ve çoğulu arasinda yapılan fark gibi. Islam'a girmeden önce veya cahiliyye dönemindeyken nikah kıymadan, birlikte hayat yaşayan insanlar bu ifadede anlatılan sınıfa girer. Kuran, müslüman olmaya karar verdikten sonra bu insanlarin aralarındaki yemini ve anlaşmayi bozup birbirlerinden ayrılmalarını istemiyor. Iki kiz kardeşle evlenmis olanlarin da bu hatayi işledikten sonra ayrilmalarını istemediği gibi... (4:23). Meseleyi bu bağlamda anliyorum. Ortada nikahsız birlikteliğe bir teşvik yok. Sadece mevcut bir problemi daha da büyütmemek ve insanların müslüman olmalarının önüne engeller çıkarmamak amacını gütmektedir.
Selam
Edip bey, '' eyman'' kelimesi üzerinde epeyce durmuşsun ama '' meleket'' kelimesini yakınlarına bile uğramamışsın. Çünkü o kelime senin yaptığın yorumu boşa çıkaracağını çok iyi biliyorsun.
Demişsin ki
QUOTE
Kuran, müslüman olmaya karar verdikten sonra bu insanlarin aralarındaki yemini ve anlaşmayi bozup birbirlerinden ayrılmalarını istemiyor
Olayı sanki,karşılıklı anlaşma varmış gibi göstermişsin.
Meleket, MLK kökünden türetilen bir kavram.Alllahın sıfatlarında biride malik yani sahip anlamında.Öyle olduğuna inanıldığı için insanlara allahın malı mülkü anlamında(abd) kul ifadesi geçer kuranda.
Hangi dilde olursa olsun özel tanımların yanısıra birde genel tanımlar olur. Mesela türkçede padişahın karıları,cariyelerini genel olarak ifade eden harem tabiri kullanılır. Her zaman padişahın cariyeleri, köleleri,ifadesi kullanılmaz.
Kuranda geçen ma meleket eymanukum tabriridie,türkeçedeki harem gibi genel anlamda kullanılan bir ifadedir.Yani sağ ellerinizle mal/mülk edindikleriniz. Eğer bir şey benim mülküm olmuşsa ya ben onu satın almışımdır,yada başka yoldan elime geçirmişimdir. Ama hangi türlü olursa olsun benim mülküm olan mal ile karışılklı anlaşmam söz konusu değildir. Böyle komik bir iddiaya kargalar bile güler.
Kuran savaşlarda ele geçirilen,erkek ve kadınları mal/mülk gördüğü için onlar hakkında bu tabiri kullanır.
MA MELEKET EYMANUKUM,SAĞ ELLERİNİZLE MÜLK EDİNDİKLERİNİZ.
Zaten böyle gördüğü için onların rızası aranmadan onların sahibi olan efendilerine istedikleri gibi cinselliklerini tepe tepe hakkı tanınmıştır.Ortada herhangi bir anlaşma filan söz konusu değildir.
Ahzâb 26 Allah, ehl-i kitaptan, onlara (müşrik ordularına) yardım edenleri kalelerinden indirdi ve kalplerine korku düşürdü;
bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esir alıyordunuz. Akıl var mantık var.Kocası,kardeşi,babası gözleri önüde öldürülmüş ve kendisi esir düşmüş hangi kadın düşmanının koynuna kendi rızası ile girer?
seza
Dec 25 2007, 12:30 PM
Yine Edip Yuksel der ki;
"4:3, 24; 25, 36 ve 24:33; 24:58 ayetlerinde gecen "ma meleket EYMANUKUM" veya "ma meleket EYMANEKUM" ifadesini "Yeminlerinizin/anlasmalarınızın hak sahibi oldukları" biçiminde çevirmeliyiz. Zira "eYMaN" kelimesi "YeMYN" kelimesinin çoğulu olup, çoğul biçimiyle Kuran boyunca "sözler/anlaşmalar anlamında kullanılır "
Oysa Melekat Eymanukum assagida goruldugu uzre HARP ESIRI olarak da edinilebilmektedir,hem de evli bile olsalar helaldirler.
Nisa24. Bir de harp esiri olarak elinize geçen cariyeler dışında, evli kadınlarla evlenmeniz Allah yazısı olarak haramdır. Bunların dışındakileri ise, zinadan kaçınıp namuslu yaşamak üzere MALLARINIZLA ISTEMENIZ size helal kılındı. O halde hangisiyle nikah ile münasebette bulundunuzsa mehirlerini kendilerine bir farz olarak verin.
24. Vel muhsanatü minen nisai illa ma MELEKET EYMANUKUM kitabellahi aleyküm ve ühılle leküm ma verae zaliküm en tebteğu bi emvaliküm muhsıniyne ğayra müsafihıyn femestemta'tüm bihı minhünne fe atuhünne ücurahünne ferıdah ve la cünaha aleyküm fıma teradaytüm bihı mim ba'dil ferıdah innellahe kane alımen hakıma
dinsavar
Dec 25 2007, 12:43 PM
QUOTE(seza @ Dec 25 2007, 01:30 PM)

Yine Edip Yuksel der ki;
"4:3, 24; 25, 36 ve 24:33; 24:58 ayetlerinde gecen "ma meleket EYMANUKUM" veya "ma meleket EYMANEKUM" ifadesini "Yeminlerinizin/anlasmalarınızın hak sahibi oldukları" biçiminde çevirmeliyiz. Zira "eYMaN" kelimesi "YeMYN" kelimesinin çoğulu olup, çoğul biçimiyle Kuran boyunca "sözler/anlaşmalar anlamında kullanılır "
Oysa Melekat Eymanukum assagida goruldugu uzre HARP ESIRI olarak da edinilebilmektedir,hem de evli bile olsalar helaldirler.
Nisa24. Bir de harp esiri olarak elinize geçen cariyeler dışında, evli kadınlarla evlenmeniz Allah yazısı olarak haramdır. Bunların dışındakileri ise, zinadan kaçınıp namuslu yaşamak üzere MALLARINIZLA ISTEMENIZ size helal kılındı. O halde hangisiyle nikah ile münasebette bulundunuzsa mehirlerini kendilerine bir farz olarak verin.
24. Vel muhsanatü minen nisai illa ma MELEKET EYMANUKUM kitabellahi aleyküm ve ühılle leküm ma verae zaliküm en tebteğu bi emvaliküm muhsıniyne ğayra müsafihıyn femestemta'tüm bihı minhünne fe atuhünne ücurahünne ferıdah ve la cünaha aleyküm fıma teradaytüm bihı mim ba'dil ferıdah innellahe kane alımen hakıma
Sağol seza, bende bu ayetleri vermeyi düşünüyorsum sen bende erken davranmışsın.
Bırakın harbi marbi,esiri köleyi,almanyada evli eşler bile eğer kadının rızası olmadan koca zorla karısı ile ilişki kurarsa ve eğer kadında şikayet edip mahkemeye verise bu bile ırza tecavüz (vergewaltigung) sayılıyor. Belki biraz abartılı ama insan hakları açısından son derece düşündürücü bir kanun.
seza
Dec 25 2007, 12:46 PM
QUOTE
Yukarıda verdiğim ayetlerin çevirisini MESAJ çevirisinden buraya alıntılıyorum:
4:25 Sizden özgür kadınlarla evlenmeye güç yetiremeyenler, yeminlerinizin/anlaşmalarınızın hak sahibi oldukları inanmış kadinlarla ile evlensinler. İnancınızı en iyi bilen ALLAH’tır. Birbirinize eşitsiniz. Sahiplerinin izniyle ve uygun şekilde mehirlerini ödeyerek onlarla nikahlanın. İffetli yaşasınlar, zina etmesinler ve gizli dostlar edinmesinler. Evlilik yoluyla özgürlüklerine kavuştuktan sonra zina yaparlarsa, kendilerine özgür kadınlara verilen cezanın yarısı uygulanmalı. Bu, günaha girmekten korkanlarınız içindir. Sabrederseniz sizin için daha iyi. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
EDIP YUKSEL kURANI ISINE GELDIGI GIBI CEVIRMIS
CARIYELERI "Evlilik yoluyla özgürlüklerine " KAVUSTURMUS.
SOYLEMEYE GEREK YOK KI BURASINI KENDISI UYDURMUS,BASKA MEALCILERDE YOK,
ZATEN CUMLE DEVAMINDA KENDISI NE DIYOR;
"Evlilik yoluyla özgürlüklerine kavuştuktan sonra zina yaparlarsa, kendilerine özgür kadınlara verilen cezanın yarısı uygulanmali"
Haydi Edip e soralim
EY EDIP!!!
EGER BU KADINLAR OZGUR OLDULAR ISE ,NEDEN BUNLARA OZGUR KADINLARA VERILEN CEZANIN YARISI VERILSIN ??
VE ZATEN BU KADINLAR VE OZGUR KADINLAR SEKLINDE BIR HITAP BILE ORTA YERDE BIR AYIRIM OLDUGUNU GOSTERMEZ MI????
EDIP NEDEN BU CEVIRIDE BOYLE BIR HILE YAPMAYA CALISTIN???
VE NEDEN DIKKATSIZ DAVRANIP KOMIK DURUMA DUSTUN ????
seza
Dec 25 2007, 12:57 PM
MUMINUN SURESI
5. Onlar ki, ırzlarını korurlar.
6. Ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri bunun dışındadır. Onlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar
5.Vellezıne hüm li fürucihim hafizun
6. İlla ala ezvacihim ev ma meleket eymanühüm fe innehüm ğayru melumın
ES BASKA MELEKET EYMANUHUM BASKA
Ve bu MELEKET EYMANUHUM ile iliski serbest olup irzlarini da bozmamaktadir.
Edip Bey evrensel olan Kuranin bu ayetini gunumuze nasil uyarlayabiliriz???
Irzimizi bozmadan ve gunaha girmeden nasil eslerimiz disinda kadinlar ile iliski kurabiliriz????
dragonemc2
Dec 25 2007, 01:05 PM
Arapça bilmeden müslüman olanların vay haline...
seza
Dec 25 2007, 01:20 PM
QUOTE
EDİP: Aynı şiddetle cevap veriyorum
1) Evrim teorisini dünyadaki canlıların oluşumu konusunda kanıtlara sahip ve tutarlı açıklama getiren bir teori olarak kabul ediyorum. Kuran'daki bazı ayetler evrim teorisini destekler nitelikte... Dahası evrim olayını Tanrı'nın varlığı konusunda bir delil olarak değerlendiriyorum. Bu konuda, orijinalini İnglizce yazdığım "The Blind Watch-Watchers or Smell the Cheese: An Intelligent and Delicious Argument for Intelligent Design in Evolution" (Saata Bakan Körler veya Peyniri Koklamak: Evrimde Akıllı Tasarım için Akıllı ve Lezzetli bir Tartışma) başlıklı makaleyi Türkçe'ye çevirip bir soru olarak asacağım buraya inşallah.
2) Evet, İslam dini nasıl zamanla politeist bir ortaçağ arap örf ve adetine çevrilmişse Yahudilik ve Hristiyanlık da aynı şekilde tahrife uğramıştır. İncil kısmen tahrif edilmiştir. Bu konuyu, "19 Questions for Christian Clergy/Hristiyan Dinadamlarına 19 Soru" adlı İnglizce/Türkçe kitabımda örnekleriyle tartıştım.
3) Aksine, deterministik bir evrende deteriministik yasalarla işleyen bir biyolojik yapıya sahip bir insan olarak Allah gibi bir paradox çözücü olmadan özgür iradeye inanmam mümkün değildir. Ben ateist olsaydım özgür iradeyi kabul edemezdim. Lütfen sorguladığınız konu üzerinde biraz düşünün.
QUOTE
EDIP YUKSEL "Evrim teorisini dünyadaki canlıların oluşumu konusunda kanıtlara sahip ve tutarlı açıklama getiren bir teori olarak kabul ediyorum. Kuran'daki bazı ayetler evrim teorisini destekler nitelikte..." buyurmus
Ya gizli ateist,ya evrim teorisini bilmiyor,ya da Kuran'i bilmiyor !!!
Acaba hangisi,arzu ederse ortaya cikaririz !!
Yine,"Aksine, deterministik bir evrende deteriministik yasalarla işleyen bir biyolojik yapıya sahip bir insan olarak Allah gibi bir paradox çözücü olmadan özgür iradeye inanmam mümkün değildir"
Gibi manasi olmayan bir cumle kurmasi sanirim ileride cok basini agritacak !!
seza
Dec 25 2007, 01:40 PM
QUOTE
EDİP: Ayet ve surelerin iniş sebepleriyle ilgili rivayetlerin hiçbirisini inandırıcı bulmuyorum. Dahası, 111'nci surede geçen "ebu leheb" ifadesi "ateşin babası" anlamına gelip kızgın ve azgın bir insanı konu ediniyor. Bu ayetlerden yıllar sonra müslümanlar bunu bir adama lakap olarak yakıştırmışlardır. Nitekim, "mescidi aksa" (en uzak mescit) ifadesi de aynı şekilde Kuran'ın inmesinden ve Muhamed peygamberin ölümünden yıllar sonra Darusselam (Kudus) kentinde inşa edilen bir camiye isim olarak yakıştırılmıştır.
Edip nedense Tebbet suresinden 111.sure diye bahsetme ihtiyaci duymakta!!!
haydi Edip neden tebbet suresinin inis sirasina gore 6.sure oldugunu soylemiyoruz???
Arada 20 sene kadar bir fark var hani "yillar sonra" diyorsun ya !!!
Kuran daha ortada yok henuz 155 ayeti gelmis ve yillar sonra tamamlanacak ,daha Islam dini yok dogal olarak,nasil olur da Allah ayet gonderir ve Ebu Leheb ile karisini cehennemlik ilan eder ve beddualar okur????
Buraya da ayrica dikkat Karisi da cehennemlikmis!!!
Daha cehennem nedir Cennet nedir anlattin mi adama,belki adam ileride diger ayetleri gorunce musluman olacakti,neden bu acele??
Sanki 6.ayet geldiginde Omer veya Osman musluman olmustu,neden onlar veya baskalari degil???
Muslumanlar yillar sonra bunu bir adama lakap yapmislarmis,aman dikkat etsinler de adam evli olsun bari !!!
Ama kabahat Ebu leheb in,
Iyi kayinpeder olup halife olacagina kotu kayinpeder olup cehenneme gitti,
Hadi o olamadi ogullari da beyinsiz cikti,iyi damat olup halife olacaklarina kotu damat olup atese odun oldular !!
Andromeda
Dec 25 2007, 01:46 PM
QUOTE(EdipYuksel @ Dec 25 2007, 05:29 AM)

Ben bu ayetlerin hicbirinde Kuran tarafindan koleligin kaldirildigini goremedim
.....
Sizin verdiginiz ayetlerin hic birinde koleligin, cariyeligin yasaklandigi, asagilandigi filan yok.
Aksine o ayetlerin hepsinde koleligin cariyeligin yeniden duzenlendigi, ve boylece devaminin garantisi olarak Tanri katnda mesrulastirildigi hukumlerdir o verdiginiz ayetler.
SAYGILAR
Kuran'da çok net bir biçimde reddedilen bir kurumun Kuran tarafından kaldırılmadığı biçimindeki iddiaları işitince acaba bu insanlar kitabı tersinden mi okuyorlar diye merak ediyorum.
Eğer köleliğin yasaklanmasını tüm dünyadan kaldırılması biçiminde anlıyorsanız, kuşkusuz Kuran ve onu izleyen müslümanlar köleliği kaldırmadı! Müslümanların böyle şeyi başaracak güçleri de yoktu. Kuran zinayı da ortadan kaldırmadı. Şimdi Kuran zina edenlerden, sahtekarlık yapanlardan, katillerden veya hırsızlardan sözediyor diye, Kuran'ın zinayı, sahtekarlığı, cinayeti ve hırsızlığı onayladığı sonucunu mu çıkaracaksınız?
Siz illa da Kuran'a köleciliği yakıştırma gayretiyle yaklaşırsanız köle kelimesi geçen her ayeti tersinden anlayarak, "Bak Kuran KÖLE diyor. Öyleyse Kuran köleciliği onaylıyor" diyeceksiniz.
Kuran'in indiği dönemde Müslümanların dışındaki diğer toplumlar kölelere sahipti. Müslümanlar tüm dünyada köleliği kaldıracak güce sahip değildiler. Ancak, hem kendi kölelerini azat etmekle emredildiler hem de çeşitli bahanelerle gayri müslimlerin sahip olduğu köleleri satın alıp özgürlüklerine kavuşturmaları emredildi. Dahası, köle sahibi olmanın yani Rablik iddia etmenin Firavunca bir tavır olduğu ve tek affedilmeyen şirk (biricik Rab olan Allah'a ortak koşma) olduğu bildirilir. Tüm bunlara rağmen Kuran'da köle kelimesi geçiyor diye hemen mal bulmuş Mağribi gibi davranmak doğru bir tavır değildir.
Yukarıda verdiğim ayetlerin çevirisini MESAJ çevirisinden buraya alıntılıyorum:
4:25 Sizden özgür kadınlarla evlenmeye güç yetiremeyenler, yeminlerinizin/anlaşmalarınızın hak sahibi oldukları inanmış kadinlarla ile evlensinler. İnancınızı en iyi bilen ALLAH’tır. Birbirinize eşitsiniz. Sahiplerinin izniyle ve uygun şekilde mehirlerini ödeyerek onlarla nikahlanın. İffetli yaşasınlar, zina etmesinler ve gizli dostlar edinmesinler. Evlilik yoluyla özgürlüklerine kavuştuktan sonra zina yaparlarsa, kendilerine özgür kadınlara verilen cezanın yarısı uygulanmalı. Bu, günaha girmekten korkanlarınız içindir. Sabrederseniz sizin için daha iyi. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
4:92 İnanmış bir kişi, kaza hali hariç inanmış birisini öldüremez. Kim bir inananı kazara öldürmüşse inanmış bir köleyi salmalı ve ölenin ailesine diyet ödemeli. Ancak diyetten vazgeçip sadaka olarak kabul ederlerse başka. Öldürülen, sizinle savaş halinde olan bir topluluğa mensup bir inanan ise, o zaman inanan bir köleyi salmalısınız. Ancak, maktul aranızda anlaşma olan bir topluluktan ise ailesine diyet vermeli ve inanmış bir köleyi salmalısınız. Kim (gerekli parayı veya salacağı bir köle) bulamıyorsa, ALLAH tarafından tövbesinin kabul edilmesi için iki ay aralıksız oruç tutmalıdır. ALLAH Bilendir, Bilgedir.
5:89 ALLAH rastgele ettiğiniz yeminlerden sizi sorumlu tutmaz. Ancak bile bile ettiklerinizden sizi sorumlu tutar. Yemininizi bozarsanız cezası, ailenize genellikle yedirdiğiniz yemeklerden on yoksulu doyurmak veya giydirmek veya bir köleyi salmaktır. Kim bulamazsa üç gün oruç tutmalı. Bu, bile bile ettiğiniz yeminlerinizin cezası. Yeminlerinizi tutun. ALLAH güzel karşılık veresiniz diye ayetlerini böyle açıklıyor.
9:60 Sadakalar, ALLAH’tan bir yükümlülük olarak, yoksullara, düşkünlere, bu konuda çalışan görevlilere, sempatizanlara, kölelerin özgürlüğü için, borçlulara, ALLAH yoluna ve yolda kalmışlara verilmeli. ALLAH Bilendir, Bilgedir.
58:3 Kadınlarını annelerine benzeterek yabancılaştırdıktan sonra sözlerinden dönenler, karılarıyla cinsel ilişkiye girmeden önce bir köleyi özgürlüğe kavuştursunlar. Size öğütlenen budur. ALLAH yaptığınız her şeyi haber alır.
90:1 And içerim bu kente,
90:2 Ki sen bu kentte oturmaktasın.
90:3 Doğurana ve doğurduğuna da andolsun.
90:4 İnsanı zorluklar arasında (direnmesi için) yarattık.
90:5 Kendisine güç yetiremiyeceğimizi mi sanıyor?
90:6 (Övünerek) “Çok para harcadım” diyor.
90:7 Kimsenin kendisini görmediğini mi sanıyor?
90:8 Ona vermedik mi: İki göz,
90:9 Bir dil ve iki dudak?
90:10 Ona iki yolu göstermedik mi?
90:11 Ne var ki zor yola katlanamadı.
90:12 Zor yolun ne olduğunu bilir misin?
90:13 Köleleri özgürlüklerine kavuşturmaktır;
90:14 Kıtlık anında doyurmaktır:
90:15 Akraba bir öksüzü,
90:16 Yahut düşkün bir yoksulu…
Köle kelimesini görüp te ÖZGÜRLÜK kelimesini görmemek özel bir yetenek gerektirir. Bu yeteneğin adı önyargı veya bağnazlık değil midir?
Selam,
Edip
Peki Peygamber tüm kölelerini azad ederek bu duruma ön ayak olmuş mu, yoksa köle azad eden hanımlarına çıkışmış mı?Cevabınıza göre ayrıntıya gireceğim ...
seza
Dec 25 2007, 02:05 PM
QUOTE
FEANOR: Halk arasında müslümanların cehennemde cezalarını çektikten sonra cennete gittiği söylenir, bize din hocası da böyle demişti ama ben okuduğum ayetlerde cehennemden cennete transfer görmedim. Doğrusu nedir?
EDİP: Evet yok böyle bir transfer.
QUOTE
FEANOR: Halk arasında müslümanların cehennemde cezalarını çektikten sonra cennete gittiği söylenir, bize din hocası da böyle demişti ama ben okuduğum ayetlerde cehennemden cennete transfer görmedim. Doğrusu nedir?
EDİP: Evet yok böyle bir transfer.
Edip bey güya cevap vermiş, o kadar şey yazmış sorulan soruya "böyle bir transfer yok" demiş. Edip bey kaynak vermeden nasıl böyle birşey yok diyebiliyorsunuz, yoksa tanrıdan ilhammı alıyorsunuz?
Sevgili Boss: Soruyu okuman birkaç saniye sürerdi. Niye bu kadar dikkatsiz davranıyorsun? Hani illa da cevabımda bir kusur bulmak için acele etmek, gerçeği arayan bir insanın tavrı değil.
Bana soruyu soran kişi "Kuran'da X göremedim" diyor ve benim doğrulamamı veya yanlışlamamı bekliyor. Ben de kendisine, "Haklısın ben de X'i görmüyorum" anlamında bir çümle yazdım. Şimdi olmayan bir şey için ne kaynağı verebilirim ki?
Şimdi ben sana: "Boss, Aksaray'dan İstanbul Belediyesine giden yolda, üzerinde "Dikkatsizlere Dikkat" diye yazılı bir trafik işareti olduğu söylenir. Ama ben o yollara baktım böylesi bir trafik işareti görmedim. Doğrusu nedir?" diye size sorsam...
Sen de bana cevap olarak: "Evet yok böyle bir işaret" dersen senden kaynak vermeni mi beklemem lazım?
Bu arada kendini biraz tanıtır mısın? Okumadan, anlamadan hemen cevap yazmaya kalkmasan kimbilir seninle iyi anlaşacağız
EDIP YUKSEL ASSAGIDAKI AYETLERI OKUDUGUMUZDA KI BIR COK MEALCIDE BOYLEDIR BOYLE BIR INANCA KAPILMAMIZ NORMAL VE MANTIKI OLUR,AYRICA ONLARCA YERDE BAZI SUCLARIN CEZASI ICIN "EBEDIYEN CEHENNEMLIK" TABIRI KULLANILDIGINDAN,YINE GECICI CEHENNEM MISAFIRLIGI OLABILIR CIKARIMI YAPMAK MANTIKSIZ OLMAZ.
YUKARIDAKI SEKILDE DAVRANMAN VE GARIP BIR MANTIK OYUNU YAPMAN GEREKSIZ,ONCE BOYLE BIR SEY OLDUGUNU TESLIM ET,SONRA KATILMIYORSAN BUNUN ACIKLAMASINI YAPABILIRSIN,ORASINI TARTISIRIZ.
Meryem Suresi
70- Sonra o cehenneme atılmaya layık olanların kimler bulunduğunu elbette biz daha iyi biliriz.
71- İçinizden hiçbiri istisna edilmemek üzere mutlaka herkes cehenneme varacaktır. Bu, Rabbinin katında kesinleşmiş bir hükümdür.
72- Sonra Allah'dan korkup, sakınanları kurtaracağız ve zalimleri de toptan cehennemde bırakacağız.
EdipYuksel
Dec 25 2007, 08:05 PM
QUOTE(dragonemc2 @ Dec 25 2007, 01:53 AM)

Edip Bey,
sizin gibi İslam'ın barış ve huzur olduğunu savunan bir insanın Dinsavar takma adlı arkadaşımıza ''Senin kafan, Kuran sözkonusu olunca her ayette sürekli kirli bez koklayan büyük bir buruna sahip olduğu için'' gibi bir tür aşağılama ifadeleri kullanmasını yakıştıramadım. Nasıl vicdanlı bir insan olduğunu gördüğümüz C3PO arkadaşımız sizden özür dilemesini bilmiş ise sizden de aynı onurluluğu göstermenizi beklerdim. Forumda hakaret eden bir çok müslo'dan farklı olduğunuzu düşündüm.Çünkü siz barış'a ve özgür düşünceye saygı duyan bir insansınız. Yanlış mı anlamışım?
Sevgiyle...
Maalesef sürekli olarak dincisinden dinsizine kadar birçok kişinin hakaretlerine, sataşmalarına ve hatta iftiralarına maruz kalmam, kullanmaktan pişmanlık duyduğum ifadeleri ender de olsa kullanmaya sürükleyebiliyor beni. Bana ve inancıma karşı dinsavar'ın bir aydır bu forumda yönelttiği hakaret dolu provakatif ifadeler karşısında kullandığım "kirli bez" ve "büyük burun" ifadelerimin onun kullandığı ifadelerle kıyaslandığında zemzemle yıkanmış olduğunu bildiğim halde bu kelimeleri kullandığım için üzgünüm. Bu foruma katılan herkesten özür dilerim. Şahsıma ve inancıma aşağılayıcı hakaretlerde bulunanlara karşı sadece suskunluk ile cevap vermeye çalışacağım, çalışmalıyım.
Selam,
Edip
EdipYuksel
Dec 25 2007, 08:15 PM
QUOTE(seza @ Dec 25 2007, 05:05 AM)

Meryem Suresi
70- Sonra o cehenneme atılmaya layık olanların kimler bulunduğunu elbette biz daha iyi biliriz.
71- İçinizden hiçbiri istisna edilmemek üzere mutlaka herkes cehenneme varacaktır. Bu, Rabbinin katında kesinleşmiş bir hükümdür.
72- Sonra Allah'dan korkup, sakınanları kurtaracağız ve zalimleri de toptan cehennemde bırakacağız.
Merhaba Seza:
Gerçi 71'inci ayet üzerinde farklı bir yorum var (varmanın niteliği tartışılıyor) ... Evet bu ayetler sizin değindiğiniz "transfer" olayını onaylıyor biçiminde anlaşılabilir. Yahudilerin cehennemde birkaç gün kalma konusundaki şımarıkça iddialarını konu edinen ayetler üzerinde tekrar düşünerek bu konuyu tekrar incelemem gerekiyor. Daha önce verdiğim "transfer yok" iddiamdan vazgeçiyor ve bu konuda beni tatmin edecek bir cevaba sahip oluncaya kadar 20:114 ayetine uyarak bu konudaki inancımı askıya alıyorum.
Teşükker ederim beni uyardığınız için. Hatalarım için beni Yaratandan af diliyorum.
Selam,
Edip
EdipYuksel
Dec 25 2007, 08:24 PM
QUOTE(Andromeda @ Dec 25 2007, 04:46 AM)

Peki Peygamber tüm kölelerini azad ederek bu duruma ön ayak olmuş mu, yoksa köle azad eden hanımlarına çıkışmış mı?Cevabınıza göre ayrıntıya gireceğim ...
Peygamber'in Kuran'ın emirlerine ve vurguladığı prensiplere saygı gösteren bir müslüman olduğunu varsayarsak onun kölelerini salması gerektiğini ve bu konuda diger müslümanları da kölelerini salmaya teşvik etmesi gerektiğini çıkarmalıyız.
Muhammed peygamberin köle azad eden eşlerine çıkıştığıyla ilgili hadis rivayetleri varsa o hadis rivayetleri, Muhammed'in Ay'ı parmağıyla işaret ederek ikiye bölüp yarısını Ali'nin bahçesine düşürdüğünü rivayet eden hadisten, keçinin yiyip neshettiği recim (taşlama) ayeti rivayetinden, bir grup maymunun zina eden bir maymunu taşlayarak cezalandırdığı rivayetinden, Muhammed'in miracta 7'inci göğe çıkıp 6'ncı gökte ikamet eden Musa peygamberden akıl alarak Allah ile yaptığı zorlu bir namaz pazarlığı sonucunda namaz vakitlerini günde 50 vakitten 5 vakte indirdiği rivayetinden, veya Muhammed'in bir gecede dokuz eşiyle cinsel ilişkiye giren bir supersexman olduğunu bildiren hadisten, eved o köle rivayetlerinin bu rivayetlerden niye farkı olsun ki? Hepsi aynı "sahih" hadis kitaplarında yer alıyor. Selam,
Edip
EdipYuksel
Dec 25 2007, 08:29 PM
QUOTE(seza @ Dec 25 2007, 04:20 AM)

EDIP YUKSEL "Evrim teorisini dünyadaki canlıların oluşumu konusunda kanıtlara sahip ve tutarlı açıklama getiren bir teori olarak kabul ediyorum. Kuran'daki bazı ayetler evrim teorisini destekler nitelikte..." buyurmus
Ya gizli ateist,ya evrim teorisini bilmiyor,ya da Kuran'i bilmiyor !!!
Acaba hangisi,arzu ederse ortaya cikaririz !!
Yine,"Aksine, deterministik bir evrende deteriministik yasalarla işleyen bir biyolojik yapıya sahip bir insan olarak Allah gibi bir paradox çözücü olmadan özgür iradeye inanmam mümkün değildir"
Gibi manasi olmayan bir cumle kurmasi sanirim ileride cok basini agritacak !!
Sevgili Seza:
Yukarıdaki sözlerimi dikkatli ve bilinçli olarak seçtim. Ben bu konularda her türlü tezi incelemiş ve bir hayla kafa yormuş birisiyim. İnşallah bu konuları tartıştığımızda yukarıdaki sözlerimin anlama sahip olduğuna ve hatta tutarlı olduğuna tanık olacaksınız.
EdipYuksel
Dec 25 2007, 08:41 PM
QUOTE(seza @ Dec 25 2007, 02:39 AM)

Mantik son derece yerinde uyarilar yapmakta,tum arkadaslar uyarsa daha guzel bir tartisma ortami izleyebiliriz.
Edip Yuksel'in zihinsel aktivitesi cok yuksek olmali,bu kadar iletiye okuyarak ve anlayarak cevap yetistiriyor,bir yandan da baska bir yigin isle ugrastigina bahse girerim.
Genel olarak bakildiginda bir cok arkadas luzumsuz iletiler yollamakta,ilke olarak cok iyi bilinmeyen konularda yargida bulunulmamasini tavsiye ediyorum.
Edip yuksel bunlaradan cok iyi yararlaniyor,tecrubeli ve Kuran'in elastikiyetini isine geldigi yone kaydiriyor.
Sahsi fikrim Edip Yuksel klasik bir bilincalti ateisti,bilinc uzerine cikarabildigi ancak bu kadari,daha fazlasini beklemeyin,cunku yetistigi ortam dolayisi ile sartlanmisligi var,bence icten ice bircok ateist argumana onay ve destek veriyor,zaten bu ortama bu kadar emek vermesinden belli.
Edip'i ateist yapmak mumkun mu??
Kesinlikle mumkun,ancak basini alip issiz bir adaya yerlesme riskini de goze almalisiniz !!
Sevgili Seza:
Ben ateistleri Sunnilerden, Hindulardan, Hristiyanlardan, ... kısacası hemen her dinin ve mezhebin "inananlarından" daha çok ALLAH'a yakın hissediyorum. Ateistler rasyonel monoteizme bir istasyon yakındırlar. Sadece bir adım yeter.
Benim hakkımda yaptığın spekülasyonlar için sana teşekkür edip etmemekte çekinceliyim. Ama bu spekülasyonunla bana da senin hakkında spekülasyonda bulma izni vermiş oluyorsun: Eğer birlikte bir adada yaşasaydık ve bu konuları detaylı bir biçimde tartışabilseydik, ya sen benim tanık olduğum fiziksel, entellektüel ve kişisel gerçeklere tanık olacaktın veya ateizm (positif veya negatif farketmez) yerine agnostizmi veya deizmi seçecektin
Selam ve sevgilerimle,
Edip
dragonemc2
Dec 25 2007, 08:41 PM
Siz de erdemlisiniz Sevgili Edip Bey,
Sevgili Mantık, hepimizi uyarmıştı. Hatta en başında sizin bu erdemli kişiliğinizi bildiği için sanırım herkese açık olmayan yazışmayı dahi önermişti. Kalplerimizin kırılmaması ve yeterince entellektüelliğin sağlanması için. Ancak özgür tartışma ortamı yaratabilmek için bundan vazgeçilmişti.Umarım her bir ateist dostum,hakeret edip hakedenleri bilemem ama haketmeyenlere karşı daha ılımlı davranırlar. Çünkü sonuçta hepimiz insanız. Ve paylaşabildiğimiz bir tek bu dünya var.
Sevgilerimle...
EdipYuksel
Dec 25 2007, 08:48 PM
QUOTE(seza @ Dec 25 2007, 03:46 AM)

EDIP YUKSEL kURANI ISINE GELDIGI GIBI CEVIRMIS
CARIYELERI "Evlilik yoluyla özgürlüklerine " KAVUSTURMUS.
SOYLEMEYE GEREK YOK KI BURASINI KENDISI UYDURMUS,BASKA MEALCILERDE YOK,
ZATEN CUMLE DEVAMINDA KENDISI NE DIYOR;
"Evlilik yoluyla özgürlüklerine kavuştuktan sonra zina yaparlarsa, kendilerine özgür kadınlara verilen cezanın yarısı uygulanmali"
Haydi Edip e soralim
EY EDIP!!!
EGER BU KADINLAR OZGUR OLDULAR ISE ,NEDEN BUNLARA OZGUR KADINLARA VERILEN CEZANIN YARISI VERILSIN ??
VE ZATEN BU KADINLAR VE OZGUR KADINLAR SEKLINDE BIR HITAP BILE ORTA YERDE BIR AYIRIM OLDUGUNU GOSTERMEZ MI????
EDIP NEDEN BU CEVIRIDE BOYLE BIR HILE YAPMAYA CALISTIN???
VE NEDEN DIKKATSIZ DAVRANIP KOMIK DURUMA DUSTUN ????
Sevgili Seza:
Ayetteki HaSaNa kökünden türeyen kelimeler kelimeler kaç kez kullanılıyor? Lütfen o kelimenin geçtiği her yere ÖZGÜR KADINLAR veya ÖZGÜRLÜKLERİNE KAVUŞTULAR ... ifadelerini yerleştir ve ondan sonra çevirimi tekrar oku.
Sorunuza gelince:
Kuran'ın kullandığı mantık kendisini illa eleştirmek için refleksle davrananların mantığından üstün bir mantıktır. Kuran, hayatı boyunca köle olarak yaşamış birisinin özgürlüğüne kavuşur kavuşmaz hayatları boyunca özgür olarak yaşamış kişilerle aynı tecrübelere sahip olamıyacağını hesaba katıyor.
Keşke Kuran'a eleştiri yöneltirken biraz daha insaflı davranmayı deneseniz.
Selam,
Edip
Pante
Dec 25 2007, 11:07 PM
QUOTE
Meryem Suresi
70- Sonra o cehenneme atılmaya layık olanların kimler bulunduğunu elbette biz daha iyi biliriz.
71- İçinizden hiçbiri istisna edilmemek üzere mutlaka herkes cehenneme varacaktır. Bu, Rabbinin katında kesinleşmiş bir hükümdür.
72- Sonra Allah'dan korkup, sakınanları kurtaracağız ve zalimleri de toptan cehennemde bırakacağız.
QUOTE("Edip Yüksel")
Gerçi 71'inci ayet üzerinde farklı bir yorum var (varmanın niteliği tartışılıyor) ... Evet bu ayetler sizin değindiğiniz "transfer" olayını onaylıyor biçiminde anlaşılabilir. Yahudilerin cehennemde birkaç gün kalma konusundaki şımarıkça iddialarını konu edinen ayetler üzerinde tekrar düşünerek bu konuyu tekrar incelemem gerekiyor. Daha önce verdiğim "transfer yok" iddiamdan vazgeçiyor ve bu konuda beni tatmin edecek bir cevaba sahip oluncaya kadar 20:114 ayetine uyarak bu konudaki inancımı askıya alıyorum.
Meryem-71'in günahlarının cezasını çekenlerin cennete transferiyle kesinlikle ilgisi yoktur.
Ayet, tüm insanların, inanan-inanmayan, günahkar-günahsız tümünün önce cehennemi ziyaret edeceğini, cehennemin korkunçluğunun herkese gösterileceğini belirtiyor. Sonrasında ise orada sadece cehennemlikler kalacak ve iman edip de sevapları günahlarından fazla olanlar cennete sevk edilecek. Kalanlar ise ebedi cehennemliktir.
Kanıtı mı? Buyrun:
Müminun/103. Kimlerin de tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerini ziyana uğratanların ta kendileridir. Onlar cehennemde ebedi kalacaklardır.
Eğer transfer olsaydı, tartıları hafif gelenler ebedi cehennemlik olmaz, günahlarının cezasını çektikten sonra cennetlik olurlardı.
Bu ayete göre günahlarının puanı 60, sevaplarının puanı ise 40 olan bir insanı ele alalım. Bu insanın tartısı hafif demektir ve ebedi cehennemliktir.
Siz ise, 60 puanlık suçunun cezasını çektikten sonra cennetlik olabileceğini söylerseniz Kur'an'a ters düşmüş olursunuz..
MOLADOYCHELOVEK
Dec 25 2007, 11:12 PM
tartıdan kasıt başka birşey olabilir.
fenasifecisi
Dec 25 2007, 11:56 PM
QUOTE(EdipYuksel @ Dec 25 2007, 12:40 AM)

OTHELLO: Edip Beye mütevazi bazı sorularım var umarım yanıtlar...
1-) İnandığınız allah kainatı neden yaratmış ve bizleri sınıyor?
EDİP: Bu konuda cevabını bulamadığım önemli bazı felsefi sorular olmasına rağmen, Kuran ayetlerinin ışığı altında spekülasyonlarda bulunacağım. Yaratıcılık yönünün bir uygulaması sonucu olarak yaratılmış olabiliriz. Hani, yaratıldığı halde yaratılış programından bağımsız bilinç ve özgür iradeye sahip paradoxal bir yaratığın yaratılması, Ezeli ve Sonsuz Güce sahip Yaratıcı bir Bilinç'ten beklenen bir işlemdir. Yaratanların Yaratıcısı için "özgür iradeye sahip bir robot" doğal bir üründür. Sınırlı da olsa özgür iradeye sahip bilinç sahibi yaratıkların arasından programlarını geliştiren ve virüslere kaptırmayan yaratıkları seçmek istemiş olabilir.
QUOTE(EdipYuksel @ Dec 25 2007, 12:51 AM)

EDİP: Sevgili XİSLAM, burada yönelttiğiniz sorunun birisini, özgür iradenin özgür olmayan birisine nasıl verileceği paradoxu, hala ben soruyorum ve bir cevabını bulmuş değilim. Burada çok güzel bir şekilde ifade ettiğiniz sorunun tartışmasını inşallah Kader ile ilgili konuyu tartışacağım soruya erteliyorum. Bilmukabil saygılarımla.
imdüüü, benim anlamadigim, görünüse göre Edip Yüksel de bu Allah niye insanlari yaratmis , niye sinav olayi var olayina tam cevap veremiyo ve bunu kendisi de söylüyo zaten yukarida...zaten dinsizlere göre bunun bi aciklamasi yok, sinav mantigi bastan sona uydurma bi mantik.
Peki Edip bey o zaman burda bi kabüllenme yapmis olmuyomusunuz? sinav , kader, özgür irade konusunda kuran nin söylediklerinden emin deilseniz (cünki cözemedim diyosunuz) butun herseyi bu kesin olmayan bu noktalar üstüne insaa etnmis olmuyomusunuz. Bu biraz da simdilik aklim ermiyo ama mutlaka bi aciklamasini bulurum mantigi olmuyomu. Ya cevabini bulmamanizin sebebi cevabin olmamasi ise??
Benim görüsüm, sinav mantigi son derece kökünden yanlis bi mantik. Her ne sebeble olsun Allah varsa bile insanlari sinayamaz. Biz henuz olmamais basimiza gelecek bi olay karsisinda nasi davranicamizi bilemeyiz, ama allah bizim hangi input a hangi output u üreticemizi biliyor!!! Bize cüz i irade verilmesi olayi sadece insanlar icin anlamli olabilir cunki biz secimlerimizin altinda yatan sebeblerden haberdar deiliz. Koskoca bi bilinc alti diye bisey var. Mesela ben mavi yi severim arkadasim kirmizi. Ama niye? BILMEM! benim maviyi sevip arkadasimin kirmizi yi sevme sebebini biz bilmiyoruz ama Allah biliyor! Yani allah in bakis acisina göre bizde cüzi irade falan yok.
Simdi kalkipta, ben dusuncelerim sonucu sinav mantigini yanlis buldum ve dinler sacmadir dedim, ama baska biri bunu mantikli buldu allah vardir müslümanim hristiyanim falan dedi. simdi bende samimiyim, dinli de samimi(%90 lik kesimde dinlinin durumu basit bi kabulenmeden ibarettir altinda hic bi sorgulama yoktur), noolcak simdi?
deicide
Dec 26 2007, 10:20 AM
QUOTE(Pante @ Dec 25 2007, 11:07 PM)

Müminun/103. Kimlerin de tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerini ziyana uğratanların ta kendileridir. Onlar cehennemde ebedi kalacaklardır.
Eğer transfer olsaydı, tartıları hafif gelenler ebedi cehennemlik olmaz, günahlarının cezasını çektikten sonra cennetlik olurlardı.
Bu ayete göre günahlarının puanı 60, sevaplarının puanı ise 40 olan bir insanı ele alalım. Bu insanın tartısı hafif demektir ve ebedi cehennemliktir.
Siz ise, 60 puanlık suçunun cezasını çektikten sonra cennetlik olabileceğini söylerseniz Kur'an'a ters düşmüş olursunuz..
Bu ayetlere göre, günahları sevaplarından çok olanlar cehenneme gönderiliyor ve bir daha oradan çıkmıyorlar. Peki şu ayetleri nasıl yorumlamalı o zaman?
Enbiya 21/47. Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.
Zilzal 99/6. O gün insanlar amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır. 7. Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse onun mükafatını görecektir. 8. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse onun cezasını görecektir.
İlk yoruma göre, günahların karşılığını aşmayan sevapların hiçbir değeri ve anlamı yok. Önemli olan, toplam günahlar ve toplam sevaplar ve bunların neti.. Eğer bu bakiye artı ise ebedi cennet, eksi ise ebedi cehennem..
Ama Enbiya ve Zilzal suresindeki ayetlere göre, yapılan iyilik zerre kadar olsa ve dağ kadar da günah olsa, mutlaka ödülü alınacak..
seza
Dec 26 2007, 12:09 PM
Kisisel kanaatime gore bu tartismalar dogru yonde ilerlemiyor.Oncelikli olarak Edip Yuksel neyin muhatabidir,bu acik degil.
Kendisine monoteist diyor,ancak bunda butun dinler ve deistler hemfikir,zaten hepsi "Tanri varsa Tek olmali" konusunda hemfikir,o halde monoteist olmak neyi kapsar veya kendisi ne kastetmekte,bunu aciklamali.Zaten ben Politeist'im diyeni ben duymadim.
Anladigim kadari ile Kurani savunmakta ancak "ben muslumanim" da pek dememekte,Muhammedi peygamber olarak gormuyor veya onu kaale almiyor,hadisleri cope atiyor.
Ozgur irade konusunda Islama uymuyor,Evrim teorisini canliligin temeli olarak kabulleniyor.
Bunun yaninda savundugu Tanri "Kuran'in Allah'i" degil,veya isine geldigi yerde elastik davraniyor,bir yaratici olabilecegi fikrini savunmak ile bu yaraticinin Kuran da betimlenen yaratici oldugunu savunmak ayri seylerdir.
Ornegin Kuran in Allahi icin inanc yeter,kimse neden e/m Q miktarinda diye sormaz,o soru soruluyorsa gidilecek yer deizmdir,Islam degil.Islam a gore Q sorgulanmaz o Allah'in hikmetidir,kaniti degil.
Felsefe yapmaya calisiyor ki,bu;bir referans bulunmayan konumlarin mesgalesidir,senin onunde Kuran referansi varsa felsefe yapamazsin,oraya baglisin.
Felsefeden gayri bir de Matematik yapiyor 19 da keramet buluyor, Islam alemi bunu kabul etmiyor ise biz Edip Yuksel'i musluman mi kabul etmeliyiz burasi muglak.
Tartismalarin dogru yonde yurumesi icin Edip Yuksel kendini netce ortaya koymalidir,neyin muhatabi oldugunu ve neyin savunucusu oldugunu belli etmelidir,neden sorumlu tutulacagini ilan etmelidir.
Ateistlere 19 soru soruyor,daha once Musluman Din adamlarina,Hristiyan Din adamlarina da 19 soru sordu diye hatirliyorum,o halde amaci nedir??
Bu sorulari hangi sifatla ,hangi sapka ile sormaktadir????
Bundan sonra kimlere 19 ar soru soracaktir??
Ateistlere 19 soru da kitap hazirliginda kullanilacakmidir,neden Islam da celiskiyi ispat edene 6346 USD odulden bahsetmektedir.
Iki monoteist,2 Ateist ve 2 sunni ne paneli yapacakmis???O moniteistmis de,Sunni Politesitmiymis??
Edip Yuksel bunlara net cevap vermelidir,bu platformu kendi calismalari icin kullanacaksa bunlari aciklasin ona gore davranalim.
Edip Yuksel devamli degisen,fikirleri ucusan bir tip,yarin Ateist olursa sasirmam,uc gun sonra da belki budist olur diye dusunurum.
Edip Yuksel'i daha once pek etut etmedim,ama burada yazdiklarini inceledim,oyle cok saglam bir yapi yok,acikcasi kendisini dogru konumlandirdigi anda burada cok fazla bir sansi olmaz,ya da "ben buradaki ateistleri dindar yapabilirim" seklinde dusunuyorsa bu komik olur,hic tavsiye de etmem.
Yok eger,niyeti bir seyler ogrenmek bir takim cevaplar bulmak,beynimizin nasil calistigini gormek ise,kendisine yardimci olur ve bilgilendiririz bu arada ona faydamiz da olur yeter ki kendi asli niyetini ortaya cikarip konumunu netlestirsin.
Yoksa kolelik vs gibi konularda ona sayfalarca cevap yazabiliriz ama bunun kimseye faydasi olmaz.
Edip Yuksel uslup ve yaklasim olarak seviyeli ve saygili bir yol izliyor bu tavrini kutluyorum.
primat
Dec 26 2007, 02:49 PM
Edip bey, cevbınızı aldım lakin cevanız yeni sorular doğurdu.
Sorum ve cevabınız şöyle:
PRİMAT: Bir başka başlık altında "kuranda hayvanın yeri" konusunu tartışır ve neden kuranda hayvanlardan söz edilmez sorusuna yönelmişken, şöyle bir ileti eklediniz.
"O zaman her kitap için aynı soruyu yöneltmen gerekmez mi? Atatürk'ün nutkunda kaç cümle böceklere ayrılmış veya Anayasa'da kaç madde böcekelerle ilgili diye soracaksın."
Kutsal ve değişmez olduğunu iddia ettiğiniz kitapla, toplum dinamiklerine göre değişebilen ANAYASA'yı bir mi tutuyorsunuz?
EDİP: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası değişebildiği için mi hayvanlardan ve böceklerden bahsetmiyor sanıyorsunuz? Ne alaka?
Anayasa her topluma ve her kültüre göre değişiklik gösterir. Tabi ki anaysa hayvanlardan, doğadan söz etmeyecektir. Anayasa değişebildiği için doğadan bahsetmez demedim. Bunu ima bile etmedim.
Kaldı ki Toplumu yönetmek için içinde bulunduğumuz her alanda çözüm ve yöntem üretmek zorundayız. Anayasa da olmasa da toplumların doğayı baz alan (korumak adına) yasaları ve kanunları vardır. Hayvan hakları ve çevre yasaları vb. Kamu kuralları, ticaret kuralları vb. Bu kuralların anayasada geçmesi gerekmez farklı kural ve yasa kitapları mevcuttur. Buna göre anaysa ve kuranı bir tutarsak kurandan farklı olarak baz almamız gereken kurallar bütünlüğü de olmalı değil mi?
Sorum şuydu; Kutsal olan ve herşeyi kapsadığı ve kati suretle değişemez olduğu iddia edilen kuranla; dönemlere, toplumlara göre değişebilen anayasyı bir tutmamız mı gerekir?
himmler
Dec 26 2007, 04:10 PM
EDİP SORULARA CEVAP VERİYORMUŞSUN BENDE BİR SORU SORACAM BENİDE MUHATAP ALIP ENGİN BİLGİNLE BENİDE BİLGİLENDİR..
9 yaşındaki (miladi 612 de doğan) kız çocukları *ecermenin bir suçu cezası yokmudur.yoksa orası sıcak memleket olduğundan kızlar hemen *ecerilecek yaşa mı geliyorlar
cevaplarsan sevinirim
not yıldızlı yerlerde b harfi olacak ama tabi sen anlarsı nede olsa sen kuran ı yalayıp yutmuş adamsın..nokta..
--ey allah karşılaşırsak sana soracağım tek şey o 10 aylık bebeğe tecavüz edilirken ne yaptığın olacak..--
dinsavar
Dec 26 2007, 04:25 PM
QUOTE(himmler @ Dec 26 2007, 05:10 PM)

EDİP SORULARA CEVAP VERİYORMUŞSUN BENDE BİR SORU SORACAM BENİDE MUHATAP ALIP ENGİN BİLGİNLE BENİDE BİLGİLENDİR..
9 yaşındaki (miladi 612 de doğan) kız çocukları *ecermenin bir suçu cezası yokmudur.yoksa orası sıcak memleket olduğundan kızlar hemen *ecerilecek yaşa mı geliyorlar
cevaplarsan sevinirim
not yıldızlı yerlerde b harfi olacak ama tabi sen anlarsı nede olsa sen kuran ı yalayıp yutmuş adamsın..nokta..
--ey allah karşılaşırsak sana soracağım tek şey o 10 aylık bebeğe tecavüz edilirken ne yaptığın olacak..--
Edip bey nasıl ceva verir bilemem,ama müslümanların böyle genel bir kanaati var.Müsade derseniz ben cevap vereyim
Sıcak memleketlerde insanlar daha çabuk ergenleşirlermiş. Bu bir pişme olayı oluyor herhalde. Tava sıcak olunca balık çabuk pişiyor, hava sıcak olunca da insanlar çabuk pişiyor.
Merak ettim yanmasın diye arasıra da çeviriyorlarmı bu insanları. Çevirmezlerse bir tarafı sübyan kalır, öbür tarafıda fazla ergenleşerek kartlamış olur çünkü.
Bende “şu kutuplarda yaşayan eskimolar niye bir türlü ergenleşemeden ölüyorlar” diye düşünüp duruyordum. Meğer sıcaklık yetersizmiş.
Şu Avusturalya’daki insanları da bir türlü anlayamıyorum. Herifler o sıcak memlekette kızları 9 yaşında ergenleştiği halde 20 yaşından önce evlendirmiyorlar.
Nedense sadece islam ülkesi olan sıcak memleketlerde kızlar çabuk pişiyor. Diğerlerinin memleketi ne kadar sıcak olursa olsun kızlar kolay kolay pişmiyor. Bu arapların tenceresi düdüklü herhalde.
Andromeda
Dec 26 2007, 04:48 PM
QUOTE(MOLADOYCHELOVEK @ Dec 25 2007, 11:12 PM)

tartıdan kasıt başka birşey olabilir.
Siz müslümansınız galiba
EdipYuksel
Dec 26 2007, 08:06 PM
QUOTE(seza @ Dec 26 2007, 03:09 AM)

Kisisel kanaatime gore bu tartismalar dogru yonde ilerlemiyor.Oncelikli olarak Edip Yuksel neyin muhatabidir,bu acik degil.
Kendisine monoteist diyor,ancak bunda butun dinler ve deistler hemfikir, zaten hepsi "Tanri varsa Tek olmali" konusunda hemfikir, o halde monoteist olmak neyi kapsar veya kendisi ne kastetmekte,bunu aciklamali.Zaten ben Politeist'im diyeni ben duymadim.
Anladigim kadari ile Kurani savunmakta ancak "ben muslumanim" da pek dememekte, Muhammedi peygamber olarak gormuyor veya onu kaale almiyor, hadisleri cope atiyor. Ozgur irade konusunda Islama uymuyor, Evrim teorisini canliligin temeli olarak kabulleniyor. Bunun yaninda savundugu Tanri "Kuran'in Allah'i" degil, veya isine geldigi yerde elastik davraniyor, bir yaratici olabilecegi fikrini savunmak ile bu yaraticinin Kuran da betimlenen yaratici oldugunu savunmak ayri seylerdir.
Ornegin Kuran in Allahi icin inanc yeter, kimse neden e/m Q miktarinda diye sormaz, o soru soruluyorsa gidilecek yer deizmdir, Islam degil. Islam a gore Q sorgulanmaz o Allah'in hikmetidir, kaniti degil. Felsefe yapmaya calisiyor ki, bu; bir referans bulunmayan konumlarin mesgalesidir, senin onunde Kuran referansi varsa felsefe yapamazsin, oraya baglisin. Felsefeden gayri bir de Matematik yapiyor 19 da keramet buluyor, Islam alemi bunu kabul etmiyor ise biz Edip Yuksel'i musluman mi kabul etmeliyiz burasi muglak.
Tartismalarin dogru yonde yurumesi icin Edip Yuksel kendini netce ortaya koymalidir, neyin muhatabi oldugunu ve neyin savunucusu oldugunu belli etmelidir, neden sorumlu tutulacagini ilan etmelidir. Ateistlere 19 soru soruyor, daha once Musluman Din adamlarina, Hristiyan Din adamlarina da 19 soru sordu diye hatirliyorum, o halde amaci nedir??
Bu sorulari hangi sifatla ,hangi sapka ile sormaktadir????
Bundan sonra kimlere 19 ar soru soracaktir?? Ateistlere 19 soru da kitap hazirliginda kullanilacakmidir,neden Islam da celiskiyi ispat edene 6346 USD odulden bahsetmektedir. Iki monoteist, 2 Ateist ve 2 sunni ne paneli yapacakmis??? O moniteistmis de, Sunni Politesitmiymis?? Edip Yuksel bunlara net cevap vermelidir, bu platformu kendi calismalari icin kullanacaksa bunlari aciklasin ona gore davranalim.
Edip Yuksel devamli degisen, fikirleri ucusan bir tip, yarin Ateist olursa sasirmam,uc gun sonra da belki budist olur diye dusunurum.
Edip Yuksel'i daha once pek etut etmedim,ama burada yazdiklarini inceledim,oyle cok saglam bir yapi yok,acikcasi kendisini dogru konumlandirdigi anda burada cok fazla bir sansi olmaz,ya da "ben buradaki ateistleri dindar yapabilirim" seklinde dusunuyorsa bu komik olur, hic tavsiye de etmem. Yok eger, niyeti bir seyler ogrenmek bir takim cevaplar bulmak, beynimizin nasil calistigini gormek ise, kendisine yardimci olur ve bilgilendiririz bu arada ona faydamiz da olur yeter ki kendi asli niyetini ortaya cikarip konumunu netlestirsin. Yoksa kolelik vs gibi konularda ona sayfalarca cevap yazabiliriz ama bunun kimseye faydasi olmaz.
Edip Yuksel uslup ve yaklasim olarak seviyeli ve saygili bir yol izliyor bu tavrini kutluyorum.
Merhaba Seza:
Bu foruma katılan ve kafalarında belli bir "dindar" profili taşıyan bazı arkadaşlar için tür bir algılama problemine yol açacağımı bekliyordum. Hani elimizde birkaç tane eski şablon varsa ve birisi ona uymayınca o kişiyi anlamakta ve algılamakta zorluk çekeriz.
İşin ilginci, Türkiye dahil dünyanın birçok ülkesinde beni net olarak anlayan ve birçok teolojik ve felsefi konuda benimle benzer düşünen ve hatta bu düşüncelere benden bağımsız olarak varan binlerce kişi var.
Ben rasyonel bir monoteistim ve bir müslümanım. Sünni, şii, nakşi, selefi, kadiri, nurcu, murcu cinsinden değil; sadece müslüman. Ebedi kurtuluşum için Kuran'dan başka bir kitabı izlemiyorum. Muhammed peygambere yakıştırılan hadis ve sünnet hikayelerini izlemiyorum.
Beni Müslüman olmaya yönlendiren şey ise AKLIMdır. Evet AKIL, yani MANTIK, yani 19 mantık kuralı! Mukallet dindarların allerji duyduğu ve korktuğu AKIL... Akıllarını kullanmaktan rahatsız olan bağnaz dindarlara karşı aklı kullanmaya çalışırken refleksleriyle ve öfkeleriyle kullanan inkarcıların da acemice kullandıkları ve bazan şarampole sürükledikleri AKIL...
Refleksler, korkular, tabular, arkadaşlıklar, kalabalıklar, öfkeler ve daha nice parazitler ve virüsler ile aklımı etkilemeden ve filtrelemeden, aklımı dikkatlice kullandığımda Kuran'ın, beni yaratan, geleceği bilen, beni seven ve kollayan, hikmet sahibi büyük bir güç tarafından düzenlendiğine kanaat getirdim. Kültürüm ve sahip olduğum bilgiyle Kuran'ın bazı ayetleriyle problemim olmasına rağmen, Kuran hakkında sahip olduğum bilgiler ve deliller beni ona aklen inanmaya zorladı. Daha sonra bu konuda oluşan bazı kuşkularım ise kendi nefsimde tanık olduğum tutarlı delillerle ve deneyimlerle ortadan kalktı.
Kuran çok ilginç bir kitaptır. Kişinin ilk niyetine, tavrına ve seçtiği perspektife göre dünyanın en saçma-sapan kitabı olarak da görülebilir veya dünyanın en ilginç ve en hikmetli kitabı olarak da... Sizin birinci gruba dahil olduğunuz anlaşılıyor. Sizi çok iyi anlıyorum; zira ben bulunduğum yerden sizin nasıl gördüğünüzü, neyi görüp neyi göremediğinizi çok iyi görüyorum. Ancak, sizin benim bakış açıma sahip olmamak için doğmatik bir biçimde direndiğinizi görünce, sizin mevcut tavrınız ve bakış açınızla Kuran'ın beni mıknatıs gibi çeken müthiş yönlerini görme şansınızı neredeyse sıfırladığınızı görüyorum. Bunu kibirle veya öfkeyle söylenmiş bir iddia olarak değerlendirmeyin lütfen.
Kuran "random dots" diye bilinen metodla yaratılmış uç boyutlu resimlerden oluşmuş bir sergi gibidir. Ben de sizin gibi tek gözümü kapasam veya yukarılara çıkıp o sergideki bir resmi ayaklarımın altına koyduktan sonra ona baksam, veya o resme bir yüz onbeş metre uzaktan, veya sadece bir köşesine, veya sadece bir kaç saniye baksam, evet ben de sizin gibi o üç boyutlu gizli resmi içeren tabloya, doğmatik bir inkarla yetersiz veya yanlış açılarla, uygun olmayan mesafelerden, ve uygun olmayan yöntemlerle baksam tablodaki üç boyutlu resmi hiçbir vakit göremem ve hatta onu gördüklerini iddia eden insanları alaya alır ve onlara şöyle seslenrdim: "Yahu siz hayalinize veya size dikte ettirilen hikayelere inanıyorsunuz. Bu noktalar karma karışık, rastgele, biçimsiz, tutarsız ve anlamsız noktalar... Yüzyıllardır bu anlamsız noktalara bakıp hipnoz oluyorsunuz ve hayaller görüyorsunuz. Bu eski tabloyu bu duvardan indirip çöpe atmanız gerekir. Yahu siz iyice kafayı yemişsiniz."
Keşke, doğmatizmi, fanatizmi ve o kitabı yanlış tarif eden kör mukallitlere olan öfkenizi bir süreliğine bir köşeye bıraksanız ve tam bir açık fikirlilikle, gerçeği öğrenme aşkı ve ciddiyetiyle konuyu rasyonel olarak (kültürel takıntılar ile mantıki prensipleri ayırdederek) o kitabı tekrar incelemeye karar verseniz. Buna karar verdiğiniz taktirde, bu üç boyutlu harika resimleri görebilmeniz için sizinle gerekirse teke tek konuşmaya ve tartışmaya hazırım.
Selam,
Edip
Pante
Dec 26 2007, 08:24 PM
QUOTE("Deicide")
Bu ayetlere göre, günahları sevaplarından çok olanlar cehenneme gönderiliyor ve bir daha oradan çıkmıyorlar. Peki şu ayetleri nasıl yorumlamalı o zaman?
Enbiya 21/47. Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.
Zilzal 99/6. O gün insanlar amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır. 7. Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse onun mükafatını görecektir. 8. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse onun cezasını görecektir.
İlk yoruma göre, günahların karşılığını aşmayan sevapların hiçbir değeri ve anlamı yok. Önemli olan, toplam günahlar ve toplam sevaplar ve bunların neti.. Eğer bu bakiye artı ise ebedi cennet, eksi ise ebedi cehennem..
Ama Enbiya ve Zilzal suresindeki ayetlere göre, yapılan iyilik zerre kadar olsa ve dağ kadar da günah olsa, mutlaka ödülü alınacak..
Enbiya ve Zilzal surelerinde zerre kadar iyiliğin ve kötülüğün dahi hesaba katılacağı söyleniyor.
Bunda bir çelişki yok bence. Sonuçta toplam hesap kişinin cennetlik mi, cehennemlik mi olduğunu belirleyecek.
Bu noktada şu sorulabilir. Zerre kadar fazlası olan bir cennetliğin ödülü ne olacak?
İslam buna çözüm bulmuş ve cenneti, cehennemi kademelendirmiş. 8 çeşit cennet var. Bu cennetlerinde 100 ayrı derecesi var hadislere göre. Cehennem de kademe kademedir. 7 kat'dan ve 7 bin dereceden oluşur.
Daha geniş bilgi için:
http://pante.blogcu.com/1981678/
dinsavar
Dec 26 2007, 08:45 PM
QUOTE(EdipYuksel @ Dec 26 2007, 09:06 PM)

Kuran "random dots" diye bilinen metodla yaratılmış uç boyutlu resimlerden oluşmuş bir sergi gibidir. Ben de sizin gibi tek gözümü kapasam veya yukarılara çıkıp o sergideki bir resmi ayaklarımın altına koyduktan sonra ona baksam, veya o resme bir yüz onbeş metre uzaktan, veya sadece bir köşesine, veya sadece bir kaç saniye baksam, evet ben de sizin gibi o üç boyutlu gizli resmi içeren tabloya, doğmatik bir inkarla yetersiz veya yanlış açılarla, uygun olmayan mesafelerden, ve uygun olmayan yöntemlerle baksam tablodaki üç boyutlu resmi hiçbir vakit göremem ve hatta onu gördüklerini iddia eden insanları alaya alır ve onlara şöyle seslenrdim: "Yahu siz hayalinize veya size dikte ettirilen hikayelere inanıyorsunuz. Bu noktalar karma karışık, rastgele, biçimsiz, tutarsız ve anlamsız noktalar... Yüzyıllardır bu anlamsız noktalara bakıp hipnoz oluyorsunuz ve hayaller görüyorsunuz. Bu eski tabloyu bu duvardan indirip çöpe atmanız gerekir. Yahu siz iyice kafayı yemişsiniz."
Keşke, doğmatizmi, fanatizmi ve o kitabı yanlış tarif eden kör mukallitlere olan öfkenizi bir süreliğine bir köşeye bıraksanız ve tam bir açık fikirlilikle, gerçeği öğrenme aşkı ve ciddiyetiyle konuyu rasyonel olarak (kültürel takıntılar ile mantıki prensipleri ayırdederek) o kitabı tekrar incelemeye karar verseniz. Buna karar verdiğiniz taktirde, bu üç boyutlu harika resimleri görebilmeniz için sizinle gerekirse teke tek konuşmaya ve tartışmaya hazırım.
Selam,
Edip[/size]
Selam Edip,
Sen allahın sevgili kulusun,torpilli kulusun,onun için sana üç boyutlu görebilme kabiliyyeti vermiş.Biz ise senin kadar şanslı
değiliz.
Bakara 7 Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Onların gözlerine de bir çeşit perde gerilmiştir ve onlar için (dünya ve ahirette) büyük bir azap vardır.
Allah bizim kalplerimizi müühürlediği için istesekte bir türlü üç boyutlu göremiyoruz.
Ah feeeleeeek kahpe feeeleeek
Herkese kavun yedirdin,bizede yedirdin keeeleeeek
muhahahahahah muhahhaaaa muahahaaaaa
dinsavar
Dec 26 2007, 08:49 PM
upps
dindar20
Dec 26 2007, 08:59 PM
Edip beyi tebrik etmek lazım. Tek tek her birine cevap vermiş. Ateistler bazen sorarlar. Allah bize seslensin ben varım desin derler. İspat ararlar. Ben bu ateistleri doymak nedir bilmeyen para babalarına benzetiyorum. Para kazandıkça daha çok daha çok derler. Doymak nedir bilmezler. Bırakın evreni, şu dar çevremizde bile Allahın o kadar çok delili varki. Bunları göremiyorlarsa, yapacak bir şey yok. Onlara acımaktan başka bir şey yapamıyoruz. Zavallı ateistler.
ateist
Dec 26 2007, 09:07 PM
QUOTE(dindar20 @ Dec 26 2007, 09:59 PM)

Edip beyi tebrik etmek lazım. Tek tek her birine cevap vermiş. Ateistler bazen sorarlar. Allah bize seslensin ben varım desin derler. İspat ararlar. Ben bu ateistleri doymak nedir bilmeyen para babalarına benzetiyorum. Para kazandıkça daha çok daha çok derler. Doymak nedir bilmezler. Bırakın evreni, şu dar çevremizde bile Allahın o kadar çok delili varki. Bunları göremiyorlarsa, yapacak bir şey yok. Onlara acımaktan başka bir şey yapamıyoruz. Zavallı ateistler.
Sen cevap verdigini zannediyorsun. Zaten onun amacida sizin gibilere, kahraman gibi görünmek. Cünkü sizi iyi taniyor. Okumadiginizi yada okudugunuzu anlamadiginizi iyi bildigi icin, sizi kullaniyor.
Buradanda isine gelenleri alip, baska platformlarda kullanacak. Tipki isine gelenlere cevap verdigi gibi.
Kendisinin apacik oldugunu iddia eden kitaptan, mucize cikartmak gibi mucizevi bir calismaya, bravo demekten baska caremiz yok elbette.
dinsavar
Dec 26 2007, 09:16 PM
QUOTE(dinsavar @ Dec 25 2007, 12:52 PM)

Edip bey, '' eyman'' kelimesi üzerinde epeyce durmuşsun ama '' meleket'' kelimesini yakınlarına bile uğramamışsın. Çünkü o kelimenin senin yaptığın yorumu boşa çıkaracağını çok iyi biliyorsun.
Demişsin ki
QUOTE
Kuran, müslüman olmaya karar verdikten sonra bu insanlarin aralarındaki yemini ve anlaşmayi bozup birbirlerinden ayrılmalarını istemiyor
Olayı sanki,karşılıklı anlaşma varmış gibi göstermişsin.
Meleket, MLK kökünden türetilen bir kavram.Alllahın sıfatlarında biride malik yani sahip anlamında.Öyle olduğuna inanıldığı için insanlara allahın malı mülkü anlamında(abd) kul ifadesi geçer kuranda.
Hangi dilde olursa olsun özel tanımların yanısıra birde genel tanımlar olur. Mesela türkçede padişahın karıları,cariyelerini genel olarak ifade eden harem tabiri kullanılır. Her zaman padişahın cariyeleri, köleleri,ifadesi kullanılmaz.
Kuranda geçen ma meleket eymanukum tabriridie,türkeçedeki harem gibi genel anlamda kullanılan bir ifadedir.Yani sağ ellerinizle mal/mülk edindikleriniz. Eğer bir şey benim mülküm olmuşsa ya ben onu satın almışımdır,yada başka yoldan elime geçirmişimdir. Ama hangi türlü olursa olsun benim mülküm olan mal ile karışılklı anlaşmam söz konusu değildir. Böyle komik bir iddiaya kargalar bile güler.
Kuran savaşlarda ele geçirilen,erkek ve kadınları mal/mülk gördüğü için onlar hakkında bu tabiri kullanır.
MA MELEKET EYMANUKUM,SAĞ ELLERİNİZLE MÜLK EDİNDİKLERİNİZ.
Zaten böyle gördüğü için onların rızası aranmadan onların sahibi olan efendilerine istedikleri gibi cinselliklerini tepe tepe hakkı tanınmıştır.Ortada herhangi bir anlaşma filan söz konusu değildir.
Ahzâb 26 Allah, ehl-i kitaptan, onlara (müşrik ordularına) yardım edenleri kalelerinden indirdi ve kalplerine korku düşürdü;
bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esir alıyordunuz. Akıl var mantık var.Kocası,kardeşi,babası gözleri önüde öldürülmüş ve kendisi esir düşmüş hangi kadın düşmanının koynuna kendi rızası ile girer?
Hala bu yazıya bir yalanlama gelmedi edip bey.
dragonemc2
Dec 26 2007, 09:35 PM
İnanmak için aklın mutlak şart olmadığını söyleyebilirim. Çünkü inanmak biraz aşk duygusuna benzer. Aşka tutulmuş arkadaşınız olmuştur elbet. Size gelip bir kızdan bahseder. Öyle bir anlatır ki henüz görmediğiniz bu kız için oldukça olumlu şeyler düşünmeye başlarsınız. Sonra bir gün arkadaşınızın yanında kızı görürsünüz. Yere göğe sığdıramadığı, gece gündüz gözünün önünden gitmediğini belirttiği kız size hiçte öyle abartıldığı gibi görünmemektedir. Çarpık bacakları, sivilceleri,asimetrik suratı ve iğrenç gülümsemesi ve saç modeli ile nasıl oluyorda dostumun zihninde eşsiz güzellikte algılanıyordu. Evet buna aşk diyorlar işte. Aşık olanın zihni o an görmek istediğini görmektedir. Aynı şekilde dünya yüzünde ki inançlı insanların durumu da bundan pek farklı değildir. Hiçte akıllı olmadıkları için Tibette rahiplik yaptıklarını söyleyemezsiniz insanların.Veya manastırda yüzü koyun İsa figürünün önünde yere serilmiş bir rahipte akılsız olduğu için bunu yapmamaktadır. Hiç bir inançlı başka dinden bir insanı akılsızlık ile suçlayamaz. Çünkü hiçbirisi akıl ile inanmış değildir. İnanç sürecinde akıl başrol oynamaz çünkü. Akıl o anki psikolojik tablonun belki daha güzel görünmesi için bazı savunma mekanizmaları hazırlamak ile meşgul figuran rolündedir en fazla. Mesela aşık olmuş arkadaşınıza sevdiği kız hakkında olumsuz birşeyler söyleyin,göreceksiniz. Savunma mekanizması hemen devreye girecektir. Bunların hepsini normal ve doğal karşılıyorum. Dünyanın bir çok yerinde insanların bu güçten(inanç) etkilenmeleri de bunu gösteriyor. Ancak zaman içerisinde Aklın hakimiyetini geri kazanması mümkün. Sadece yapılması gereken özgür sorgulamadır. Aklı uyuşukluktan kurtaran ve faaliyete geçiren tek şey özgür sorular sorabilmektir.Cevapsız kalan her soru aklı kamçılar.
Sevgilerimle...