-
İçerik sayısı
886 -
Katılım
-
Son ziyaret
-
Hımm, anladım demek istediğini. Ortada terk yoksa, terki nasıl terk edeceksin ki! Dünyayı terkten kasıt, bedensel arzularını terbiye etmektir. Geçmişin yükünü boşaltmak... Ukbayı terkten kasıt çıkarsız-karşılıksız kulluk! Hakiki bir sevgide olduğu gibi. Gelecek beklentilerinden uzaklaşmak! Ancak bundan sonra terki terk etmek söz konusu olabilir. Sen ne anlatıyorsun arkadaşım, meramını ben anlamadım ki! Her na anlatıyorsan, bu başlıkta başından beri anlatılanlarla hiç alakası olmadığını söyleyebilirim! Şu ana kadar bu dediklerinle alakalı şeyleri kimse konuşmadı. Garip bir bi
-
Eyvallah enNazzamcığım Ismaeliler dediğine göre Azerisin. Yanılıyor muyum? Sorunu biraz daha ayrıntılandırırsan belki bir yanıt verebilirim. Bu haliyle ne demek istediğini tam anlayamadım.
-
Dede bir gün dedi ki: "Sadece insan yaratılmıştır evlat." -Ne demek istiyorsun yav dede, dedim. -"Konuşma lan Sakaaall" dedi, "eşek gibi biliyorsun ne demek istediğimi". -Eyvallah dedim. Haşa! Allah'ı her bir kusurdan tenzih ederim. Ben yukarıda yazdığın türden şeyler iddia etmedim. Bunlar senin uydurmaların. Ben haddimi bilirim. Sana da tavsiye ederim. Maaşallah, ilimde pek bi derinlere inmişsin. Her bi şeycikleri de pek ala bir biçimde biliyorsun. Gözlerimi yaşarttı ilmin. Öfff çok sıkıcı bu kısım. Okuyamayacağım. Kusura kalma.
-
Mezar işte o ciğer. Aradaki fark o. Metafizik olan ile ilintili. Valla kule altı yaşamı serttir. Bir gece Şanzelize'nin dibindeki bir bankta uyurken, saat 3 veya 4, iki herif yanaşmış bana. Tek hatırladığım bana yalvardıklarıydı. Meğer herifler seyahatten evlerine dönüyorlarmış. Ellerinde bavullar falan...Beni görmemişler uyurken, fazla yanıma sokulmuşlar. Üstlerine nasıl zıpladıysam uykudan kalkıp (hiç hatırlamıyorum )... 10 saniye sonra duruma uyandım. Yol verdim bunlara. Geçtim uyumaya devam ettim. Sonradan oradaki bir başkası durumu anlattı bana. Şanzelize panteriyim anlay
-
Bu Yunus'un dili değil. Yunus'un olamaz yani bu dizeler. Ama bu da olur! Menba' aynı. Ab-ı kevser... "Öteki kapımdan gel bunu açamazsın" sevgili kardeşim. Sen yine de böyle şeyleri, başına gelen işleri, uluorta yazıya dökme. Bu siteye de fazla takılmamanı tavsiye ederim. Zaten burada barındırmazlar seni! İtelerler. Aklımın-sezgilerimin dışına çıkan bir şeyi bilmem imkansızdır. Aklımın-sezgilerimin konusu olan şeyleri bilebilirim. Allah'tan Prometheus gibi vicdanlı bir varlık çıkmış da, senin şu seçilmişlik göndermelerini boşa çıkarmış. Prometheus, ateşi tanrılardan çalıp insanl
-
Hmm demek Allahça! Benim dinle kitapla işim olmaz kardeşim. Tek-mek nedir bilmem. Ahan her yerde "çok" var! Ben baktım mı "çok"u görüyorum. Tek nerede! Benim bu dünyaya iltifatım olmadı hiç, o güzeli sevmek dışında... Sen basbayağı Ahmed Hulusi Baba'nın terminolojisiyle konuşuyorsun. Numara yapma! Ben yemem. Fiziksel olarak da benziyorsun ya hadi hayırlısı. Yaşadığın halleri burada anlatma Tekçiciğim. Benden demesi. Bin tane papara yersin. Geylani Baba'yı da bilen bilir. Sana da reçete yazayım, al: Biz Erenler Gerçeğiyiz Has bahçenin çiçeğiyiz Hacı Bektaş köçeğiyiz Ede
-
Sen akıllı adamsın. Terbiyesiz ve küstah olmadığın zamanlar seviyorum seni. Hayat ne olursa olsun yavru-kurt, ister bir rastgelelik, ister bir olasılık oyunu! Bana fark yapmaz. Neden mi yapmaz! İşte bu anlatılamaz. Hayır gizemli olduğu için anlatılamaz değil, gerçekten dile getirilemeyecek bir şey olduğu için öyle. Bir gün kelleyi koltuğa alır, ölüme ve deliliğe kafa tutarsan, diyemediğim şeyi anlarsın. Siz yine iyisiniz. 5 sene evvel ben bu meselelerde kimseyi konuşturmuyor, gülüp geçiyordum. Durum böyle. Şimdi size çok göremem bunu! Takılın kafanıza göre.
-
Bir şehrin sembolü olması bakımından belki. Ama unutma ki Paris'i yüksekçe bir yerden görmek gibi bir işlevi de var. Dibinde az uyumadım onun. Sokaklarında yattım o şehrin. Per-perişan. İnsanın anıları var, nostalji duygusu da...Bu mühim. Sofi'nin dünyası ne la:) Kumda oynamayı bırak. Küreğini kovalarını bir kenara bırakıp yüzmeye başla! Onu işçilere öneriyorduk. Dili hafif diye. Ayrıca bu yazdıklarımdan "humanizm" sonucu çıkarmayacak kadar akıllı biri olduğunu biliyorum. "Human condition" ayrı mesele ama humanizmin alakası yok yazdıklarımla, bunu görüyorsun değil mi! B-ismi
-
Sen "onu kendince açıklıyorsun ama içinde tanrı yok"! "Mistik anlamıyla öz yok!" Açıklama yaparken mistisizme ihtiyaç yok zaten. Mistik olan sonraki safhada devreye giriyor. Açıklamak için değil yaşamak için! 2. veya 3. iletide mistik açıklamaların bilgisizliğimizden kaynaklandığını yazmıştım hatırlarsan. Sen mistik olmayan bir biçimde de Tanrı'yı bulabilirsin. "İçinde tanrı yok"...demişsin. Ama hangi tanrı yok? Tanrı derken neyden bahsettiğimizi biliyor muyuz? Sen tarif ettiğin, reddettiğin, yani inanmayı bıraktığın veya inanmadığın tanrıyı arıyor ve bulamıyor olabilir misin! Herke
-
Başlık soruya da katkıya da açık tabi, herkese değil ama Her soruyu yanıtlamama hakkımı saklı tutuyorum. Zibidilerden korunmanın başka yolu yok. "Cihan-ara cihan içredir arayı bilmezler O mahiler ki derya içredir deryayı bilmezler" Günümüz Türkçesiyle: Cihanı süsleyen cihanın içindedir aramayı bilmezler O balıklar ki derya içredir, deryayı bilmezler Din sembollerinden soyununca böyle görünür işte. Bu İbrahim'in has dinidir. Gerçek'in kölesi İbrahim'in. Hakikat talibi nerelerde bak: "Zâhid benim âbid benim âsî benim fâsık benim Mümin benim kâfir benim ben külli insân olmuş
-
3 kaynak olunca zulüm olmuyor, tek kaynak olunca mı zulüm oluyor. İlginç, saygı duyarız. Neyse Tekçi kardeş, Şimdi seçilmiş insanların, kozmik bilinci, akl-ı evveli, akl-ı küll'ü yansıttıklarını, ona mazhar olduklarını söylemeye çalıştığın anlaşılıyor. Akla şu soru geliyor: o zaman kim kimi ne diye uyarıyor? Seçilmişler otursunlar yerlerinde, seçilmemişler de zaten bunu umursamayarak ölümü beklesinler. Bunca anlama çabası, gerçeği anlamak için verilen bunca çaba neyin nesi o zaman diye insan düşünmeden edemiyor!
-
Evet, doğru. işte ideal olan ve pratik, kaos ve kozmos arasındaki sürtüşmeye geliyoruz. Ancaak! İnsan hadd-i zatında köledir. Insanı köleleştirmek iş değil, onu kölelikten nasıl kurtaracağımızdır can alıcı ve yakan sorun. Çok iyi yazı. Yalnız sen nerelesin hemşerim! Memleket sathında bebek/çocuk korkutmak için "bööö!" denir. "Büüü" nerden çıktı
-
Salt enerjinin hayali ben üretme mekanizması nasıl işler kardeş? Yani nasıl olur bu? Bundan nasıl kurtuluruz? Gerçek Ben'e nasıl varırız? Ya da şöyle yapalım. Sen çünkü "bilen ama ifade etme güçlüğü yaşayan" insanlardansın anlaşılan. Ben senin ne demek istediğini, neyi söylemeye çalıştığını -sanırım- anlayabiliyorum. Bize referanslarını, kaynaklarını ver. Varsa linkleriyle. Neyi nereden çıkarıyorsun anlayalım!
-
"Atomik kütleli beden"den habersizim valla! Anlatırsan dinlerim. Ayrıca madem "ben diye "izafet" ettiğin (izafet etmek ne demek anlamadım) bilinç olmadan tekillik bile var değil" o halde söylediğime, yani eşyanın hakikati sensin deyişime, nasıl karşı çıkıyorsun anlayabilmiş değilim kardeş!