Pald

Bu yazarın kişiliğini gösteren bu iletileri asıp, konu dışına çıktığım için özür dilerim.

Sayın haci, Ben bu sözlerinizi çok daha evvel Freddie'nin kafasına kafasına kakmıştım ama ne gezer, öylesine yüzsüz ki ! ''Atatürk ve Muhammad'' kıyaslamasını forumunuza iletmeyi düşünüyordum fakat, bu kıyaslamayı kendisinin kopyalamasını tercih ederim! Sözün her yönüyle, onlardan nasibini alamamış !

Yalan maskesi, Kurduğunuz cümlede, AKIL'dan başka bir sözcük kullanamazsınız. Aslında, siz ne demek istediğinizi kendiniz de anlamıyorsunuz. Said- i kürdi beyinlerinizi dumura uğratmış !

AKIL sözcüğünü araplar nasıl tanımlıyorlar : Arapça ''akıl'' sözcüğünün o dildeki kökü, ''ikal''dir. Arapçada ''akıl'' sözcüğünün kökü olan ''ikal'', somut olarak nesneleri birbirine ''bağlamak'' anlamına geliyor. Bu kökten çıkan bir dal olan ''akıl'' sözcüğü ise, nesneler arasındaki bağlantıyı somut olarak değil de, düşünsel olarak kurmak anlamına gelmektedir.

Arap putu allah'a iman edip inkâr edenler kimlerdir ? Müslüman bozuntuları ! Esas yaradıcı LA MERDE'dir. Perde arkasına saklananlar, perdenin önünü bile düşünemiyorlar. Perdenin arkasından kafalarını çıkarabilmek için, maske takmak ihtiyacını hissediyorlar. Hangi hâkikat ? Arap putu allah mı ? Said- i kürdî, 7. yy bedevisini bile geride bırakmış !

Gordon, ilk hibrid mekanik/ hayvan. http://tempsreel.nouvelobs.com/file/549196.jpg İngiltere'de, Reading evrenkentinde; bir fare fötüsünden alınan nöronlar kültür yoluyla üretilmiş ve özel bir sıvı içerisinde bulunan elektrodlara yerleştirerek, canlı bir beyin tarafından yönetilen bir robot yapmayı başarmışlardır. Bu robotun yapılmasındaki en büyük amaç, onun öğrenme kapasitesini genişletebilmektir. http://tempsreel.nouvelobs.com/actualites/...eau_vivant.html

Bu site, OGM hakkında çekinilmesi gereken sonuçların olabileceğini gösteriyor. http://www.cite-sciences.fr/francais/ala_c...QACTU&prov=

Sayın deicide, Zannedersem siz beni, din bataklığına saplanıp; kakılıp kalmış biri zannediyorsunuz. Ben o safhayı aşmış, düşünceleri hür bir insanım. Bunu belirtmekte fayda var, sanırım. Benim, genetik araştırmaları tü-kaka ilân edip, bilim ve getirdiklerinin önüne geçmek gibi bir zorum yok ! O.G.M (GDO) karşıtı olduğumu siz uyduruyorsunuz. Benim karşı olduğum, parazitlere karşı dayanıklı genlerin materyele integre edilmesi. Bu genlerin insan üzerindeki etkisi henüz bilinmiyor. Benim karşı olduğum, buğdayın, mayısın vs tohumluk veremez bir özelliğe indirgenmesi. Dünyada, 5 ülkenin

Sayın deicide, Bir çok yabancı geni o bitkinin genetik materyaline yerleştirerek yeni bir karakter kazanmasına veye daha dayanıklı hale gelmesini sağlayabilecek tekniğe sahip ülkeler, yakın gelecekte; bu gün beslenme ile mücadele eden yüzlerce ülkeyi çok daha büyük zorluklara düşüreceklerdir. Milyonlarca yıldan beri doğa genetik değişikliklere uğrayarak; mütasyonlarla gelmemiş miydi günümüze kadar ? Bu evrim hep doğal yollarla oldu. Canlı, kendi için en iyisini seçip, yaşamayı başardı. Canlının elde ettiği bu doğal avatajları, yapaylarıyla değiştirmekle; zannedersem insanlığımızdan kaybe

Sayın Hacı, Evrenin gizemini Mot Blanc'nın zirvesine çıkıpta dünyaya <çıklamayacaklar herhalde ! Bilim adamlarına güveniyorum çünkü onlar birbirlerine güvenmezler. Evrenin gizemini korumak için, gizemi 1001 parça eder, hepsinin eline olmazsa olmaz bir anahtar veriverirler.

Osiris, Ben de ne diyorum ? Yok olabilir ha ? Gözlüğün nerede ?

Sayın Hacı, Bu sözleri sizin yazdığınızı (ciddi olarak) zannetmiyorum. CERN'deki faaliyetlerin durdurulması için hukuka başvuran isviçreli, çapaya dönüşen çabalarıyla bahçesinde radis topluyor. Devreye girecek parçacıkların miktarı çok az. Bu kadarcık enerji çıkışıyla evren yok olabilir ha ! (karnımı atkım ile sarmalamalıyım yoksa patlayacak)

Zannedersem, siyah rengin dalga uzunluğu infraruj ile aynı uzunlukta. Meselâ : 9,7micrometre, dolayısıyla görünmeyen ışığın yeri siyah olarak çıkar.

baglantı, Hayır, bir kaç örnekle evrimin tüm mekanizmasını açıklayacak bir döküm yaptığımı sanacak kadar budala değilim. Evrim, milyarlarca yıldan beri böylesine küçük; hatta mütasyonlardan önceki epimütasyon gibi ADN'nine bile dokunmadan, değişiklik bile diyemeyeceğimiz çevre ve besin ile ilgili rötuşlar yaparak süre gelmiştir. Sen hele bu küçük değişiklikleri bir anla, evrimin tüm mekanizmasını anlamak için vaktin kalırsa, bir dökümünü yaparsın ve dönüp yeterli olup olmadığına bir bakarsın.

Mendel kanunları bazen çelişki içinde kalıyorlar, soyaçekim pek te matematiksel olmayabiliyor. Bazen elde edilen gelecek soya iletilebiliyor. 50 yıldan önceydi. Genetisyen Alexander Brink, mısırın (bitki) pigmentation özelliğini gelecek bir çok kuşağa, bu özelliği katabilecek genin yokluğuna rağmen; araştırmıştı. Böylece, Paramutation veya Epimutation sözcüklerini biyolojiye katmıştır. Epimutation'a bir örnek : http://www.journaldunet.com/science/biolog.../drosophile.jpg Bu Drosophile adlı sineklerin gözleri portakal rengindedir. Hayatlarının ilk safhasından i(embryonnaire)itibaren s