Pante

Senin yazdığının içinde hakaret olunca, sen de hakareti hak ediyorsun demektir. Çarpıtmadan adam gibi yazarsan, niteliğini ortaya koymayız. Zavallı olanların kimler olduğu bu başlıkta gayet net belli. Aciziyet içinde olan biz değiliz.

Sana ne?! Sen niye bu kadar ukalasın? Neyin kaynak olarak verileceğini, neyin verilmeden de olabileceğini sana mı soracağım? Sen bu küçük aklınla bana mı akıl göstereceksin. Kaynak, itiraz olasılığı olan konularda gösterilir. 3-4 yıldır sitede olan yazıyı on binlerce insan okumuş, bir teki dahi kaynak sormaya gerek duymamışken sana ne oluyor? "Bu söz Montaigne'ye ait olamaz. Çünkü onun tanrı düşüncesi farklıydı" diye bir itiraz gelir, o zaman Montaigne'nin sözünün kaynağı ortaya konur. Ama sen bu bilgi fakirliğinle, bilgiçlik taslamaktasın. Ve it dalaşı içinde olan sensin, ben değilim

İşte bir geri zekalı daha! Belki yüz kez okumuştur ama hala aynı teraneyi sürdürürler. Maymundan gelinmedi. İnsanlar, maymunlarla aynı ortak atayı paylaşmaktalar. Yani, bir çeşit akrabalık. Ortak atanın en eskisi ise bir bakteri. Ayrıca evrim, insanların neyden geldiğini ortaya koyduğunda sen bundan muaf değilsin. Sümüklü böcekten de gelinmiş olsa, sen de ondan gelmiş olacaksın. "Yok, hayır, ben çamurdan geldim" diye nafile diretirsin.

Peygamber olduğunu ileri sürmek, müslüman olduğunu iddia etmek değil mi? "Allah'ın elçisi miydi?" diye bir sorgulama mı olur? Sokrates'i ancak dinler ve tanrı hakkındaki görüşleri neydi? diye sorgulayabilirsin. Tamamen hilekar bir başlık. Kaynağı verdiğim halde hala kaynak nedir diye niye soruyorsun? Beni illa "sen şu musun, bu musun" demek zorunda bırakma, iyi oku, yazmadan önce iyi düşün, tart. Sonra yanıtımdan rahatsız olmazsın.

Müslümanlar da rahatsız.. Ama müslümanların ve diğer teistlerin rahatsızlıklarıyla ateistlerin rahatsızlıkları arasında büyük boyut farkı var. En başta teistler kafadan rahatsızlar. Evet, onların öncelikle psikolojik sorunları var ve tüm duydukları rahatsızlıkların ve verdikleri rahatsızlıkların temelinde kafa, beyin, zihniyet sorunu var. Bunu inançlı oldukları için söylemiyorum. İnanmaları en doğal insan hali. Hele teist bir ailenin çocuğu olarak yetişip, dindar bir toplumun içinde eğitiliyorsa iman zincirlerine mahkum olması tuhaf değil, en tabi durum. Olmaması anormallik olurdu ve o

Sen geri zekalı mısın? Sokrates'ten örnek verirken yazdıklarım İbrahim'le, Musa ile ilgil değil mi? Nereden çıkardın isa'yı, Muhammed'i?! Her tavrınızdan sahtekarlık fışkırıyor. Şunu öne sürerken insan sıkılır biraz yahu! Ben "Sokrates de İbrahim'e, Musa'ya, Adem-Havva masalına inanmamış. Platon da aynı." yazmışım. Sen bunu İsa'ya, Muhammed'e çeviriyorsan sorunlusun demektir. Ya zekandan, ya zihniyetinden.. Müslüman denince aklımıza gelen sadece o değil, cehalet, yalan, sahtekarlık, ilkellik, vahşet, öldürmek, savaş, cihad, recm de geliyor. Evrimciler de canlılığın suda başladığını s

Said yobazı ne bilir Sokrates'i.. Bu kafasız dincilere kalsa her tanrı inancını "Allah'a inanıyor" diye yutturacaklar. Onların tanrısının senin Allah'ınla benzeşen bir yanı var mı hiç? Tanrıya inanan filozofların çoğu ruh göçüne, reenkarnasyona inanıyor. Var mı İslam'da ruh göçü? Bir çoğu panteist, uyar mı hiç İslam'a? Bugünün deistlerine, panteistlerine kafir diye saldıranlar, 2000-2500 sene öncesinin filozoflarını müslüman yapmaya, peygamber yapmaya kalkışıyor. Sen boşver Sokrates'i, Voltaire de tanrıya inanıyordu. Kabul edebilir misin Voltaire'i? Senin kitabına uyar mı? Yoksa peyga

Sen de zavallılardan birisin! İşkembeden sallayan da sizsiniz, bu başlıkta olduğu gibi. Her şeyiniz yalana dayanıyor. Allah'ınız yalan, Cebrailiniz yalan, peygamberiniz yalan, kitabınız yalan! İdris, Tenoch'muş! Bunun delili, kaynağı ne? Var mı yalancı İslamcılardan başka iddia edeni? Küçük at da, müslimcikler yesin! Sen önce İdris'in Hanok olduğunu kanıtla! Neden Hanok değil de İdris olduğunu açıkla yapabiliyorsan. İbni Hibban denen bir yalancı çıkmış, "İdris Uhnuh'tur" demiş. Uhnuh da İbranice Hanuh'a karşılık gelir demiş. Siz de yemişsiniz! Yemekle kalmıyor, yalancılar kervanın

Yok! Olması mümkün değil! Çünkü Ortadoğu dışındaki hiçbir toplumda peygamber müessesi olan bir din yaşanmadı. Olsaydı, izleri muhakkak olurdu. Olsaydı Tevrat'taki isimler arasında yer alırdı. İncil'de, Kur'an'da ismi bırakalım, ülke olarak, bölge olarak isim geçerdi. Tevrat'ın, Kur'an'ın yazarı Avrupa'yı da bilmez, Amerika'yı da.. "Mutlaka" diye kesinlik kazandırarak insanları yanıltmayın. "Ben olduğuna inanıyorum" diyebilirsin ancak. 124.000 peygamber uyduracaksın, dünya coğrafyasında yüzölçümü diğer ülkelere göre 1/10.000 olan İsrail'e ve nüfus oranı 1/500 olan Yahudilere bilinen peyg

Sen benim neyi savunduğumu nerden biliyorsun? Yalan rüzgarı, senin efendine ait. Sokrates gibi dinleri ve tanrıları reddetmiş ve sırf bu yüzden öldürülmüş bir insandan medet ummak zavallılık değil de ne? Neden senin putun Ortadoğu dışından tek bir peygamber ismi verememiş de sizi böyle debelendiriyor?!

Şu başlık zavallılıktan, aciziyetten başka birşey değil. Peygamberlerin Ortadoğu'da sıkışmış olmaları ve çoğunun babadan oğula-toruna Yahudi olması bu aciziyeti doğuruyor. Ve bu durum soruldukça yanıtında zavallılaşıyor, komikleşiyorlar. Öyle ki Sokrates gibi bir dinsizden bile medet umacak kadar..

Sana göre bilimsel sosyalizm de olmaz. ne alaka değil mi? Sosyalizmin bilmseli mi olurmuş? Bilim felsefesi, bilimin felsefesidir. Bilimsel felsefe ise bilime dayanarak yapılan felsefedir. Yani bilimsel olmayan düşünceler barındırmaz bünyesinde. Örneğin evrim teorisine şüpheyle bakılmaz bilimsel felsefe yaptığında. Bilinmeyenler düşünülüp tartışılırken bilim dışı tezler öne sürülmez bilimsel felsefeyle. Bilimsel felsefe, bir felsefe çeşidi değildir. Felsefenin bilimi referans alarak, bilim dışına çıkmayarak yapılmasıdır. Örneğin Özgür beyin'in, bir beyin çeşidi olmaması gibi.

Bilgin olmadan fikir yürütme. Sana aç, araştır dedim. Vikipedi bile yeterli, ama hem ukala hem de kibirlisiniz.

http://youtu.be/Mn_sjj0-rHw

Soruş tarzın hoşuma gitmedi. "olur mu?" diye ahkam kesmek yerine, araştırıp olup olmadığını görebilirdin. O yüzden yanıtını kendin ara.

Aynı addaki diğer Karikateistler sahte. Yobaz sayfaların şikayet saldırıları sırasında Karikateist birkaç gün sayfayı dondurmuştu. Bunu fırsat bilen açıkgözler aynı adda sayfa açtılar, Karika'nın isminden yararlanarak takipçi edindiler. Bir de şu var: Örneğin nasıl ki Ateistforum'la TD'un üyelerini toplayamazsak - çünkü ikisine de üye olan ortak isimler var - facebook'ta da birkaç sayfayı birden beğenen aynı kişiler var. Dolayısıyla toplamlar yanlış olur.

Zaten aynı isimle açtım ama facebook'ta uzun yazılar, araştırmalar okunmuyor, ilgi görmüyor. Resimli birkaç satırlık kısa yazılar rağbette.. Ben de kısa tutuyor, devamını okumak isteyenler için bloğun linkini veriyorum.

Twitter değil ama Facebook forumları etkiledi. Ama iyi bloglar yine işlek. Benim blog 620.000'i geçti, günde 1500-3000 arası ziyaret var. Yorumlara yetişemiyorum. http://panteidar.wordpress.com/

- Sayfanız yoksa benim gibi siz de kendi sayfanızı oluşturabilirsiniz. Benim sayfam Bilimsel felsefe: https://www.facebook.com/BilimselFelsefe Henüz yeniyim ama 2000 takipçiye dayandık sayılır. - Sayfa sahibi olunca Ateist Sayfalar Birliğine dahil olup diğer sayfalarla dayanışma içinde olabilirsiniz. - Twitter hesabınız yoksa açabilir, facebook hesabınıza bağlayarak paylaşımlarınızı twitter'la da iletebilirsiniz. - Tartışma gruplarına katılabilir, görüşlerinizi paylaşabilirsiniz. Şimdilik aklıma gelenler bunlar.

Facebook'ta tüm Türkiye'nin tanıyacağı örnek bir non-teist sayfa olması gerekiyor. Karikateist buna aday tek sayfa şu anda. Ve gayet mükemmel çalışıyor. Umarım hızla yükselmeye devam eder ve takipçi sayısı 1-2 yıl içinde milyonu bulur. Forumlarda ancak foruma girenlere ulaşılabiliyor. Ama facebook'la çok geniş kitlelere ulaşma olanağı var. Örneğin 117.000 takipçiyle beğenilen bir paylaşım, bir milyonu aşkın kitleye rahatlıkla ulaşılır. Takipçi sayısı 300.000'e çıktığında yaklaşık 3 milyona ulaşılabilecek demektir. Bu açıdan çok önemli.. Beğenerek destek verin! Paylaşım yaparak katkı

Bütün mesajları okuyamadım, bazılarına göz attım ve aslında birbirine yakın düşüncelerde olanların birbirine düştüklerini görünce üzüldüm. Bunun sebebi sanıyorum asıl karşıt olunacak kesimin tartışmada yer almaması. İstiklal Marşı ile ilgili konuya bir benzetme yapalım: Varsayalım ki siz Türkiye'nin mevcut düzeninden rahatsızsınız. Daha sosyal, daha adil, daha uygar, daha demokratik, daha ileri bir düzen düşünmektesiniz. Ancak siz azınlıksınız ve güçlü olanlar, egemen olanlar da düzeni değiştirmek istiyorlar Ama onların düşündüğü düzen size göre daha ilkel, daha geri, daha antidemokrati

Sevgili Cigi ve DMA'ya anlayışlı yaklaşımları için teşekkürler. Açıklamalarıyla başlık sahibinin manipülasyonuna meydan vermediler. --- Konu kapanmaz! Bu konu daha defalarca, yıllarca tartışılır. Bu başlıkta da, yeni başlıklarda da. Ve senin gibileri daha çok görürüz Ahmet Nazif. Fazla üzülme, kibirli ve iddialı bir açılış yapıp da sonunda çökmüş olanlar içinde ne ilktin ne de son olacaksın. Başlığınla teselli bulabilirsin. İçeriğini okumayıp da başlığa takılanlar belki oltana yakalanabilir. Yöneticilerin yerinde ben olsam böylesi yanıltıcı başlık adını değiştirirdim: Örneğin "Müslüm

Bu arada sevgili DMA ve Cigi gibi Muhammed'in yaşamadığı tezinde düşünen arkadaşlara belirtmek isterim ki: Bu tür tartışmalarda Muhammed'in yaşamadığı konusunu parantez içinde belirtmenizde bir sakınca yoktur. Ama teistlere destek olacak şekilde sadece kaynakların uydurma olduğunu belirtmekle yetinmelerini doğru bulmuyorum. Bunu defalarca açıkladım. O ayrı bir konu. Mevcut kaynakları doğru varsayarak konuların tartışılması ayrı. O zaman hiçbir konuyu tartışmayalım. Her açılan başlığa uydurma denilsin, Muhammed yaşamamıştır denilsin. Benzeri örnekleri geçen yıl da yaşamıştım ve şevkim kı

İşte tipik bir teist zihniyeti! Yağ gibi üste çıkmaya çalışıyor. Ve ardından da kaynakları reddeden ateistlere "10 numarasınız!" diye yaltaklanmaya yelteniyor. Sanki görüşüne destek bulmuş gibi. Halbuki sor bakalım, o arkadaşlar bu kaynakları neden redddediyor: Muhammed'in yaşamadığını, Araplar tarafından uydurulmuş bir efsane olduğunu düşündüğünden. Şimdi senin zihniyetindekiler, bu başlıkta köşeye sıkıştıkları için bu arkadaşlara bir can simidi gibi yapışır. Ama başka bir başlıkta Muhammed'in yaşamadığı iddiası geçse, söylemediğini bırakmaz. "10 numara" o zaman olur "0 numara". Tecr

Hayır. Nerede "yürekten inanıyoruz" gibi, "bizi memnun eder" gibi sözlerim var. Ahmet Nazif, dürüstçe tartışacaksan tartışalım, yoksa beni meşgul etme. Yazdıklarımı ağır ağır, anlaya anlaya oku. Eğer ksıtlı yapmıyorsan, anlama sorunun varsa.. Tekrar yazıyorum: Dolayısıyla kaynağı doğru kabul edenlerle, olayı tartışır, değerlendiririz. Olayın gerçekten olup olmadığını kesin olarak bilemeyiz. Kabulle gideriz. Sebep-sonuç ilişkisini de kaynağın yazdığını değil kendi bilimsel anlayışımızla yaparız. "Bu olay olmamıştır, uydurmadır" diyenlere ise "Öyleyse ne oldu Medine Musevilerine?" diye