Jump to content

"OL" demek 6 gün sürermi ?


Recommended Posts

Müslümanlar -ve elbette yahudi ve hıristiyanlar da- önce şuna karar vermek zorundalar: 6 gün, evre.. her neyse.. O süre içinde yaratılan nedir? Evren midir, yoksa dünya mıdır? Altı gün, evre her neyse tamamlanmış mıdır? Eğer öyleyse Yaratılış bitmiş midir? Evren ya da Dünya'nın birbirinden ayrı yaratılış ve idame fazları mı vardır?

Ayrıca apaçık gün anlamına gelen yevm sözcüğünü devir, dönem, evre yapan müslümanlara soruyorum: bu sözcüğün bu anlama geldiğini nereden öğrendiniz? Arapça'da yevm sözcüğünün gün dışında bir anlamı var mı? Kuran'dan doğrudan böyle bir anlam çıkıyor mu, yoksa Kuran'daki surelerin anlamını bilimin bulgularıyla çelişmeyecek şekilde eğip büküyor musunuz? Eğer öyleyse gerçekte neye inanıyorsunuz? Allah'ın vahyettiği Kuran'da yazxanlara mı, yoksa aciz insanların ürünü olan bilime mi?

Bilimin altı gün saçmalığını çöpe atmasının kesinleşmesinden önce bu altı gündevir, evre olarak yorumlayan tek bir müfessir var mıydı? Bu altı gün'den kastedilen altı dönemse ve bu dönemlerin ne olduğu, ne kadar sürdüğü açık değilse, bunun sekiz, on yedi ya da yirmi beş gün/devir'den farkı nedir? Hayır altı gün değil, on bir gün diyen birinin yanlış söylediği nereden anlaşılır?

Tevrat'ta altı günde yaratılış anlatılırken hiçbir kuşkuya yer bırakılmayacak şekilde günlerin adı da verilerek (Adem'in Cuma günü yaratılması gibi) apaçık bildiğimiz anlamda günün kastedilmesi konusunda ne diyorsunuz? Eğer Tevrat tahrif edildiyse, neden aynı anlama gelen Arapça sözcük Kuran'da da kullanılarak insanlar yaratılışın ne kadar sürdüğü konusunda son zamanlara kadar yanıltıldı?!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 117
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

İlk soru mantıklı.. Bu konuda ihtilah var; Farklı görüşler var.. Kesin böyle dir demek yanlış.. Ben sadece kendi fikrimi yazıcağım..

Kur'an-ı Kerim in en büyük özelliklerinden birisi az söz ile çok şey ifade etmektir ve genele hitap etmektir.. Bu hitaptan her insan kendi seviyesine göre istifade eder.. Mesela gök diyince normal bir insan Dünyamızı kaplayan atmosfer tabakasını düşünürken; bir Gökbilimci çok daha farklı şeyler düşünür.. Buda Kur'anın mucizevi olan yönlerinden birisidir.. Ve bu tarz ayetlerde muhtemelen birden çok mana aynı kalıp içinde ifade edilmiştir.

Allah'ın umumi kanunları var.. Bu kainatta tecelli eden umumi kanunlar..

Mesela Cenab-ı Hak İnsanın derisini hangi isminin tecellisi ile yaptıysa; Bütün derileri aynı ismin farklı tecellileri ile yapar..

Burda ve bu konuda okuduklarımdan çıkardığım sonuç şu..

1- Kainatın ilk çekirdeği Allah'ın Esmasının karışımı hükmünde bir nur olan Nur-u Muhammedi çekirdeği.. Nasıl ki tek bir Hücre İnsan'a; Tek bir çekirdek koca bir çınar ağacına, Tek bir Yumurta Mükemmel bir kuşa dönüşebiliyorsa; O Başlangıç çekirdeği hükmündeki Nur-u Muhammedi içindede bu kainatın tüm programı yazılmış.. Kesinlikle Dünya dışındaki bir Gün tabirine göre bu çekirdekten 6 günde bu Kainatın tamamının cansız modeli oluşmuş.. (Bu 6 gün bizim günümüze oranla nekadarlık bir zaman bilmiyorum.. Milyarlarca gün yada yılda olabilir; Saniyeler, mili saniyelerde olabilir.. ) Bu ilk taslak model..

Sonra 2. 6 Günlük başlangıç başlıyor.

2- Kabaca oluşan bu kainatta her gün bir GÖK oluşmuş.. 1. kat, 2. kat v.s. gibi.. (Arşı azamdan, bizim galaksimize kadar 6 tabaka gök)

Sonra 3. 6 günlük oluşum başlıyor.. Modelleme ve şekil verme.

3- Her kat gök kendi içinde 6 günde kısımlara ayrılmış.. Galaksiler, güneş sistemleri ve gezegenler v.s. oluşmuş..

Sonra 4. 6 günlük evre başlıyor.

4- Oluşan her galaksi ve diğer kat göklerdeki farklı alemler 6 günde tasnif ve tanzim edilmiş.(Burdaki gün tabiri muhtemelen her galaksinin merkezindeki güneşin; galaksi çevresindeki dönüşüne göre..)

5- Sonraki 6 gün de her gezegenin devam ve bekasını sağlayacak kanunlar işlemeye başlamış.. (Burdaki gün tabiri her gezegenin kendisine göre) Bulutların oluşumu, atmosferin oluşumu, toprak katmanlarının oluşumu v.s. gibi.. Yani son şekli verilmiş..

6- Her gezegenin kendisine münasip sekinelerinin oluşumu.. Dünyamızda hayatın başlaması.. Güneşin yörüngesindeki dönüşü v.s. gibi...

Burda iç içe 6 günlük zaman dilimleri söz konusu.. Ama her 6 gün tabirindeki gün kavramı birbirinden farklı süreçler..

6 evre tabiri ile anlaşılan da şunu kast edenler var....

İlk yaratılış 1. gün ve devir.

Hz. Adem’in yaratılışı 2. gün ve devir.

Hz. Muhammed aleyhissalatü vesselamın gönderilmesi 3. ve gün devir.

Dünyanın kıyamet başlangıcındaki harabiyeti 4. gün ve devir.

Bu imtihan dünyasının kıyamet ile bütün bütün kapanması 5. gün ve devir.

Dünyanın kıyametinden haşir sabahına kadar geçen dönem ise 6. gün ve devir.

Bunların hepsi yada bir kısmı doğru olabileceği gibi; 6 gün ile tabir edilen şey tamamen farklıda olabilir..

Burda önemli olan Allah'ın esmasının tecellisi.. Kanunlar aynı olmakla birlikte; Tecellileri farklı oluyor..

Neticede bunların hepsi 1 tek programın başlatılması.. Her evrede ise ayrı bir procedüre işlemeye başlıyor.. buda akıldan uzak değil.. Şu kullandığınız bilgisayarda da neticede bir program çalışıyor.. Koduna baktığınızda text metinden başka birşey değil..Text hali ile çok küçük bir yer kaplıyor.. Ama drlenip çalıştırıldığında hem hacmi; Hemde tecellileri değişiyor.. Resim, renk, hareket ses v.s.. bir çok şey ortaya çıkıyor..

İşte insan gibi aciz ve aklının sadee %1-2 sini kullanabilen bir mahluk; böylesine mükemmel sistemler geliştirebiliyorsa; Ona o Aklı veren Allah'ın ilmi Kainat programını yazmaktan uzak olamaz..!

Link to post
Sitelerde Paylaş
. İster bizim günümüze göre, ister başka güne göre.. Bu 6 gün belki bizim şimdiki gün anlayışımıza göre 6 sn de olabilir, 60 milyar yılda olabilir..

Hala anlamıyosun,

Kuran insanlar için inmişse eğer, insanların anladığı dilden anlatılmak zorunda,

Ben insanım ve zamanı güneş veya ay takvimine göre ölçerim.

Tanrı'nın zamanı nasıl algıladığı beni ilgilendirmiyor.

Hem "Kuran herkezin anlayabileceği kadar açıktır" diye bas bas bağırıp, hem de binlerce mecaz anlam yüklemek, içinde bulunduğunuz çelişkiler yumağının en büyük kanıtı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bide burda esas olan şu.. O hiçlikten Varlık alemine çıkıldığı ilk andan itibaren; Kıyametin kopupta, haşir sabahında diriltileceğimiz ana kadar geçen bütün süreç Hiket perdesi arkasında bir takım sebeblere ve kanunlara bağlı olarak yaratılmakta.. Sebebsiz, hesapsız hiç birşey yapılmıyor.. Herşey bir hikmete binaen pekçok sebeb perdeleri arkasında oluşuyor..

Yani her Akıl sahibi insan bu noktaları düşündükçe; Kendi hür iradesi ile kabul yada red edebilir.. Hz. İbrahime Rabbini bulduran semavat; Pekçokları içinde küfrün kaynağı olmuş... Yani Allah gönderdiği elçiler, kitaplar ve kainatta tecelli eden esması ile bizlere kendini tanıttırıyor, akla kapılar açıyor ama bütün bütün insanın iradesini elinden alıpta teslime ve tasdike mecbur bırakmıyor...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nitsuga

Yukarda da dediğimgibi; Kur'an Haktan, Halka gelmiş... Halk tabiri İlk insandan, Son insana kadar bütün zamanlarda yaradılmış, bütün insanları kapsar.. Bunların hepsinin de seviyesi farklı; Herkes o Kurandan kendi İlmi ve İmani seviyesine göre bir hisse alır..

Ve yine yukarda dediğim gibi imtihan sırrı gereği; Allah insan aklına kapılar açmış; Ama iradeyi bütün bütün teslim alıpta, tasdike mecbur bırakmamış..

Herşey senin dediğin şekilde açık açık yazılsa; bu açık açık tabiri kime göre olacak.. Okuma yazma bilmeyen bir bedeviye göre mi.? Yoksa 21. yüzyıl astrofiziğine hakim bir alime göremi..? Yoksa 1550 sene önceki Arap toplumuna göre mi, yoksa Uzay çağı insanına göremi..

Ama bak 1500 sene geçmesine rağmen Kur'an hala kalblerde ve dillerde; ve Bilim dünyasının araştırmalarında.. Hala ondan ilham ile yapılan ve araştırılan perk çok şey var.. Ve hala Bilim kur'an-ı red edemiyor; Çürütemiyor....

Bu sitedeki akılsız bir takım akılların kendi kafasına göre mantıksız ve delilsiz sallamalarını kale almıyorum... Onlar kendi akıllarına erdiremiyor ve araştırma zahmetine de katlanmıyor..

Bilimsel olarak Kur'an-ı Kerimi çürütmek; Hah işte Kur'anda böyle bir hata var demek mümkün değil.. .Mümkün olsa Bilim dünyası bütün gücü ile bunu bağıracak...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Nitsuga

Herşey senin dediğin şekilde açık açık yazılsa; bu açık açık tabiri kime göre olacak.. Okuma yazma bilmeyen bir bedeviye göre mi.? Yoksa 21. yüzyıl astrofiziğine hakim bir alime göremi..? Yoksa 1550 sene önceki Arap toplumuna göre mi, yoksa Uzay çağı insanına göremi..bağıracak...

Çelişki, çelişki, çelişki,

Kuran, itaat etmeyen kadınları dövün.., kadınlara 3/1 miras hakkı verin derken de uzay çağı insanına hitap ediyor değil mi?

İşinize gelince Kuran evrensel,

İşinize gelmeyince içinde bulunduğu dönemin sosyal hayatına göre değerlendirilmesi gereken bir kitap.

Bakalım daha ne kadar kıvıracaksınız..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dediklerimden asla böyle bir mana çıkmaz...

Kur'an hem o asra; Hem bu asra, hemde diğer asırlara hitap edecek şekilde manası çıkar..Her asırdaki, her seviyedeki insan kendi seviyesine göre ondan istifade edebilir demek...

Link to post
Sitelerde Paylaş
İlk soru mantıklı.. Bu konuda ihtilah var; Farklı görüşler var.. Kesin böyle dir demek yanlış.. Ben sadece kendi fikrimi yazıcağım..

...

Çok laf edip sonuçta hiçbir şey söylememek tam da böyle bir şey olmalı..

Kur'an-ı Kerim in en büyük özelliklerinden birisi az söz ile çok şey ifade etmektir ve genele hitap etmektir.. Bu hitaptan her insan kendi seviyesine göre istifade eder.. Mesela gök diyince normal bir insan Dünyamızı kaplayan atmosfer tabakasını düşünürken; bir Gökbilimci çok daha farklı şeyler düşünür.. Buda Kur'anın mucizevi olan yönlerinden birisidir.. Ve bu tarz ayetlerde muhtemelen birden çok mana aynı kalıp içinde ifade edilmiştir.

Kesinlikle yanlış. Belki şiirde, edebiyatta farklı anlamlara gelen sözler kullanmak estetik açıdan hoş olabilir. Ama bilimde, felsefede ya da doğruluk savında olan her hangi bir alanda, dediğinizin ne olduğu apaçık anlaşılacak. Ben ortaya bir söz attım, isteyen istediğini anlasın olmaz. Gök diyorsan, neyi kastettiğin açık olacak. Atmosfer mi, uzay boşluğu mu? Yoksa söylediğin anlamsız olur. Hem atmosfer, hem de uzayı kastediyorsan ve söylediklerinde her iki açıdan da gerçekle çelişki varsa, bu mucize değil, beceriksizlik ve cahillik olur. Bir şey yazıyorsam, anlam benim bu yazdıklarımla kastettiğim şeydir. Okuyan bundan farklı şey anlıyorsa, zihnimdeki anlamı metne dökmekte başarısızım demektir.

1- Kainatın ilk çekirdeği Allah'ın Esmasının karışımı hükmünde bir nur olan Nur-u Muhammedi çekirdeği.. Nasıl ki tek bir Hücre İnsan'a; Tek bir çekirdek koca bir çınar ağacına, Tek bir Yumurta Mükemmel bir kuşa dönüşebiliyorsa; O Başlangıç çekirdeği hükmündeki Nur-u Muhammedi içindede bu kainatın tüm programı yazılmış.. Kesinlikle Dünya dışındaki bir Gün tabirine göre bu çekirdekten 6 günde bu Kainatın tamamının cansız modeli oluşmuş.. (Bu 6 gün bizim günümüze oranla nekadarlık bir zaman bilmiyorum.. Milyarlarca gün yada yılda olabilir; Saniyeler, mili saniyelerde olabilir.. ) Bu ilk taslak model..

Peki neden gün? Arapça safha, devir sözcükleri, varken neden yevm? Neden muharref olduğu iddia edilen Tevrat ile aynı sözcük kullanılıyor? Neden insanlar yanıltılıyor? Dünya dışındaki bir Gün tabiri ne olabilir? Gün sözcüğünün anlamı belli:

1- Güneşin doğuşundan batışına kadar geçen süre, gündüz.

2- Dünya'nın kendi çevresinde bir tam dönüşü.

3- Dünya'nın kendi çevresinde bir tam dönüş süresine eşdeğer süre.

Dünya dışında ya da dünya olmadan önce Gün sözcüğü kullanılıyorsa, bu ancak 3. anlam kullanıldığında anlamlı olabilir. Yani 24 saatlik süre. Bunun dışında bir anlamda kullanılıyor ve bunun ne olduğu tanımlanmıyorsa, bu düpedüz anlamsız bir kullanım olur.

Sonra 2. 6 Günlük başlangıç başlıyor.

2- Kabaca oluşan bu kainatta her gün bir GÖK oluşmuş.. 1. kat, 2. kat v.s. gibi.. (Arşı azamdan, bizim galaksimize kadar 6 tabaka gök)

Nerede var bu tabakalar? Böyle bir şey yok, sizin hayal eseriniz.

Sonra 3. 6 günlük oluşum başlıyor.. Modelleme ve şekil verme.

3- Her kat gök kendi içinde 6 günde kısımlara ayrılmış.. Galaksiler, güneş sistemleri ve gezegenler v.s. oluşmuş..

Nerede olmuş bu Modelleme ve şekil verme?! Galaksilerin oluşumu bitmedi ki? Sürekli gaz ve toz bulutlarından galaksiler, yıldızlar oluşuyor. Galaksiler sürekli şekilleniyor. Birbirleriyle çarpışıyorlar, birbirlerinin içinden geçiyorlar, birbirlerinin yörüngesine giriyorlar. Evreni durağan sanıyorsunuz. Sanıyorsunuz ki, bir yaratılış ve şekillendirme aşamasından geçildi ve bu aşama bitip şu andaki durum oluştu. Hayır, öyle bir şey yok. Hala galaksiler, yıldızlar, gezegenler oluşuyor. Dünya'da hala dağlar, ırmaklar, ovalar oluşuyor. Her kat gök belirli bir süre içinde kısımlarına ayrılmıyor. Tamamen hayal ürünü.

Sonra 4. 6 günlük evre başlıyor.

4- Oluşan her galaksi ve diğer kat göklerdeki farklı alemler 6 günde tasnif ve tanzim edilmiş.(Burdaki gün tabiri muhtemelen her galaksinin merkezindeki güneşin; galaksi çevresindeki dönüşüne göre..)

Galaksinin merkezindeki güneş galaksi çevresinde dönmez. Galaksi merkezlerinde milyonlarca Güneş kütleli kara delikler var. Bunlar galaksilerin etrafında dönmüyor. Olsa olsa galaksiler bunların çevresinde dönüyor denebilir.

5- Sonraki 6 gün de her gezegenin devam ve bekasını sağlayacak kanunlar işlemeye başlamış.. (Burdaki gün tabiri her gezegenin kendisine göre) Bulutların oluşumu, atmosferin oluşumu, toprak katmanlarının oluşumu v.s. gibi.. Yani son şekli verilmiş..

Dünya'nın son şekli diye bir şey yok.. Bu şekil sürekli değişiyor. Çekirdeğin soğumasıyla tektonik hareketler zamanla yavaşlıyor o kadar. Ama hala dağlar, ovalar oluşuyor. Sanıyorsunuz ki, Dünya tıpkı bir masa, sandalye yapılır gibi, bir süre oluşum geçirdi ve son şeklini aldı. Öyle değil. Her yıl olan bir kaç santimlik yükselmeler, alçalmalar milyonlarca yılda dağları oluşturuyor. Bu da hiç durmuyor. Öyle gezegenin kendisine göre altı gün içinde olup biten bir şey yok.

6- Her gezegenin kendisine münasip sekinelerinin oluşumu.. Dünyamızda hayatın başlaması.. Güneşin yörüngesindeki dönüşü v.s. gibi...

Dünya oluşup oluşum bittikten sonra Güneş'in çevresinde dönmeye başlamadı. Dünya yokken de Güneş Sistemi'ni oluşturan gaz ve toz bulutu kendi çevresinde dönüyordu. Siz sanıyorsunuz ki, saatin yapıldıktan sonra kurulup hareketine başlaması gibi Dünya da önce yapılmış, sona hadi bakalım denilmiş. Öyle değil.

Burda iç içe 6 günlük zaman dilimleri söz konusu.. Ama her 6 gün tabirindeki gün kavramı birbirinden farklı süreçler..

Yani diyorsun ki, Kuran'da altı günde yaratıldı diyor ama inanmayın, Dünya altı kere altı, otuz altı günde yaratıldı!..

6 evre tabiri ile anlaşılan da şunu kast edenler var....

İlk yaratılış 1. gün ve devir.

Hz. Adem’in yaratılışı 2. gün ve devir.

Hz. Muhammed aleyhissalatü vesselamın gönderilmesi 3. ve gün devir.

Dünyanın kıyamet başlangıcındaki harabiyeti 4. gün ve devir.

Bu imtihan dünyasının kıyamet ile bütün bütün kapanması 5. gün ve devir.

Dünyanın kıyametinden haşir sabahına kadar geçen dönem ise 6. gün ve devir.

Nasıl oluyor? İlk yaratılış (Dünya mı, Evren mi)tan Adem'e kadar bir gün mü geçmiş? Adem'den Muhammed'e kadar ikinci gün mü sürmüş? Bu hesaba göre birinci gün eğer Dünya'nın yaratılması kastediliyorsa 4.5 milyar yıl, eğer evrenin yaratılması kastediliyorsa 13 milyar yıl, ikinci gün, yüz elli bin yıl sürmüş.. Üçüncü gün de bin dört yüz küsur yıl önce başlamış, ne zaman biteceği belli değil. Diğerlerinin de ne zaman başlayıp biteceği hiç belli değil. Üstelik bu Kuran'da anlatılanlara tamamen aykırı.. Altıncı günde Adem yaratılıyor Kuran'a göre.. İkinci günde değil.

Bunların hepsi yada bir kısmı doğru olabileceği gibi; 6 gün ile tabir edilen şey tamamen farklıda olabilir..

Burda önemli olan Allah'ın esmasının tecellisi.. Kanunlar aynı olmakla birlikte; Tecellileri farklı oluyor..

Ne olduğu belli olmayan bir şeyden söz edilmesine ne gerek var? Altı günde yaratıldı demenin anlamı ne? Altı günün her birinin ne olduğu bilinmiyorsa, Kuran'da defalarca geçen altı gün tabirinin de bir anlamı yok. Anlamsız, içi boş bir kavram. Üstelik bu anlam kaybı, Dünya'nın, evrenin oluşumunun altı gün ile hiçbir ilgisinin olmadığının bilimsel olarak anlaşılmasından sonra.. Daha önce herkes, Tevrat'ta da yazıldığı, eski Orta doğu efsanelerinde olduğu gibi altı takvim günü anlıyordu bundan.. Ne oldu, bilim çökertti, gün devir oldu. Devir nedir peki, belli değil!

Neticede bunların hepsi 1 tek programın başlatılması.. Her evrede ise ayrı bir procedüre işlemeye başlıyor.. buda akıldan uzak değil.. Şu kullandığınız bilgisayarda da neticede bir program çalışıyor.. Koduna baktığınızda text metinden başka birşey değil..Text hali ile çok küçük bir yer kaplıyor.. Ama drlenip çalıştırıldığında hem hacmi; Hemde tecellileri değişiyor.. Resim, renk, hareket ses v.s.. bir çok şey ortaya çıkıyor..

Ne ilgisi var? Altı gün nedir diye soruyoruz, bilgisayar kodu metindir diyorsun. Nasıl bir yanıt bu? Ne alak?! Ayrıca bilgisayar programcılığından da pek bir şey anlamadığın belli oluyor. Derlenmiş program kodu, kaynak kodundan çok daha küçüktür.

İşte insan gibi aciz ve aklının sadee %1-2 sini kullanabilen bir mahluk; böylesine mükemmel sistemler geliştirebiliyorsa; Ona o Aklı veren Allah'ın ilmi Kainat programını yazmaktan uzak olamaz..!

İnsanın aklının %1-2'sini kullandığını da nereden çıkarıyorsun? Yok böyle bir şey. Galat-ı meşhur bu. Yani yaygın olarak yanlış bilinen bir şey. Kim, nasıl hesaplamış? Ayrıca bunun ne ilgisi var tartışılan konuyla?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kesinlikle yanlış. Belki şiirde, edebiyatta farklı anlamlara gelen sözler kullanmak estetik açıdan hoş olabilir. Ama bilimde, felsefede ya da doğruluk savında olan her hangi bir alanda, dediğinizin ne olduğu apaçık anlaşılacak. Ben ortaya bir söz attım, isteyen istediğini anlasın olmaz. Gök diyorsan, neyi kastettiğin açık olacak. Atmosfer mi, uzay boşluğu mu? Yoksa söylediğin anlamsız olur. Hem atmosfer, hem de uzayı kastediyorsan ve söylediklerinde her iki açıdan da gerçekle çelişki varsa, bu mucize değil, beceriksizlik ve cahillik olur. Bir şey yazıyorsam, anlam benim bu yazdıklarımla kastettiğim şeydir. Okuyan bundan farklı şey anlıyorsa, zihnimdeki anlamı metne dökmekte başarısızım demektir

- Kur'an-ı Kerim Edebiyat Romanı, Şiir, Felsefe yada Bilimsel kaynak kitabı değildir... Kur'an- Kerim kendinden başka hiç bir kitap ile kıysalanamaz; Ya hepsinin altındadır, ya hepsinin üstünde.. Arası olmaz.. Ya Halk-ı Kainatın mahlukatından marziyatını bildirdiği İman ve Ubudiyet Kelamıdır.. Yada (Haşa) Sahtekar bir beşerin uydurmalarıdır.. Ortası olamaz... Bu yüzden Kur'an da belirtilen hakikatler;

*) Hem Her asır geçerliliğini koruyacak..

*) Hem Her asrın insanına hitap edicek..

*) Hem her türlü seviyedi insanı tefekküre ve düşünceye sevk edicek..

*) Hem Akla kapı açıcak ama aklın ihtiyarınıda bütün bütün elinden almıyacak....

- Hem Kur'an-ı Kerim'in takip ettiği Makast ve gayeler 4 şeydir.. He bir ayeti ya lafzen, ya işareten yada remzen bu 4 şeye bakar.. Bunlar; Tevhid, nübüvvet, haşir, adalet ile ibadet tir..

*) Kur'an Güneşten bahsederken; Güneşin Zatı için bahsetmez, onu yaradanı tanımaya vesile olması için bahseder.. Diğer tüm ayetler bu manalar içindir.. Yoksa Güneşin Nitelik yada niceliği için değildir...

İşte bu ve bunlar gibi pek çok özelliğinden dolayı Kimi insanlar Kur'an-ı Kerimden istifade ile İman ve Ubudiyette çok yüksek mevkilere çıkmışlar; Yerde iken Arş-ı Azamda Melekleri seyretmişler, Kabirlerin içindeki Ruhların durumunu görmüşler taaa Allah'ın ilham ve ikramlarına zahiren muhatap olacak seviyelere kadar çıkmışlar.. Kimileride Şeytanları bile hayrette bırakacak derecede alçalmışlar...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mask, konuyu değiştiriyorsun.. Burada ana tartışma, altı gün meselesi.

Ayrıca dediklerin de doğru değil. Ne demek "Ya Halk-ı Kainatın mahlukatından marziyatını bildirdiği İman ve Ubudiyet Kelamıdır.. Yada (Haşa) Sahtekar bir beşerin uydurmalarıdır.. Ortası olamaz... " Neden öyle olsun? Her şey yalnızca iki seçenekle mi sınırlı? Yaptığın tipik bir mantık hatası. Buna ya siyah ya beyaz safsatası deniyor.

*) Hem Her asır geçerliliğini koruyacak..

*) Hem Her asrın insanına hitap edicek..

*) Hem her türlü seviyedi insanı tefekküre ve düşünceye sevk edicek..

*) Hem Akla kapı açıcak ama aklın ihtiyarınıda bütün bütün elinden almıyacak....

Hepsi yanlış.. Kuran her asır için geçerli filan değil. Herkese de hitap edip tefekküre sevk etmiyor. Bunlar sizin savlarınız.

Daha altı gün derken ne kastettiği anlaşılmayan bir kitap nasıl her asır için geçerli olabilir? Eski asırlardakiler yanlış anlıyordu, şimdikiler ise hiç anlamıyor! Bu nasıl bir her asırda geçerli olmak?! Tam tersine, her asırda geçerli olmak savındayken, hiçbir asırda geçerlki olamamakla sonuçlanıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

S- Neden gün yada neden gökyüzü v.s. gibi açık anlam ifade etmiyen kelimeler kullanılmış...

C- Yukarda da belirtildiği gibi Din Gayba inanmaktır; bilmek değil.. Ama bilerek İman etmek en güzeli ve üstün olanıdır.. Biz şimdiki ilmimizle bunların neden böyle olmadığını sorguluyoruz; 1500 sene önce Kur'an Milyarlarca yıldan bahsetseydi; Yada Gök yerine atmosfer deseydi, bunların tabakalarını saysaydı o devirdeki ve sonrasındaki pek çok insan bundan istifade edemiyecekti.. Manasız ve abes olacaktır..

Hem bu tarz bahisler Kur'anın takip ettiği maksat ve gayelere aykırıdır.. Kur'an Bilim Kitabı değil ama bilime ışık tutan pek çok hakikat onda var.. Mesela Peygamber kıssalarıın tamamı bilime yol göstermek içindir.. Hz. Süleymanın Rüzgara binmesi, Belkısın tahtının hikayesi, Hz. Yusuf'un Rüya tabiri, Hz. İbrahimin ateşte yanmaması v.s. v.s.. gibi..

Hem Kur'anın muhatabı sadece insan değildir.. Cin ve Melaikede o Nurdan istifade eder ve Cinlerin gün kavramı bize göre çok farklıdır...

Link to post
Sitelerde Paylaş

bence kör döğüşü yapmanın anlamı yok?

kuranda gün kelimesi neşekilde kullanılmış ona bakılmalı. bukadar basit.

arapça bilmiyorum.ama kıyamet günü,din günü gibi tabirler var.burda anlatılan 24 saatlik bir zaman dilimi değil.

anlatılanlar geçmişten farklı yeni bir oluşumun olması.

kuran gerçekleri söyler.

ama insan oğlunun kısmi ve değişen fizik kuramlarına göre anlatmaz.

sana olan ve olacak şeyi söyler.

insansa ufak ufak geliştire geliştire edindiği kısmi bilgilerle ancak gerçeğin çok küçük yönlerini belki keşfeder.

insanın evrenin yaratılması konusunda ancak yeni keşfettikleri şeyler malum yukardaki yazılarımda belirttim.

bu yeni keşifleride geçmiştekilerini tamamen yalanlamakta.

ben neye üzülürüm biliyormusunuz..

yarın allahın gavurları bu altı gün olayını keşfeder.

bizim dünyamızdaki müslümanlar aha kuranda vardı der.

bizim ateistlerde bu bir mucize değil zaten tevratta vardı.aha sümer yazıtlarında.

aborjinler bile biliyormuş..ben keşfettim inkalıların yazıtlarında bile varmış gibi.abidük gubidik işler yapar.

boşverin bunlarıda..

işte size kurandan bir rehberlik daha..gerçek ve hedef söylenmiş.

bu gerçeği herkesten önce keşfetmeye bakın. bari bi işe yarayın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evren meselesine gelince.. Yazdıklarım tamamen ilk yazımda da belirtiğim gibi şahsi fikrimdir; islamı bağlamaz....

Asla Kur'an Evreni durağan kabul etmez; aksine herşeyin hareket halinde zerrelerden, Galaksilere kadar kendi içlerindeki hareketleri ile Rabbini tesbih ettikllerini; Evreni sürekli genişlendirdiğini, dağları yürüttüğünü, baharı kışa, kışı yaza çevirdiğini, herşeyde sürekli bri faliyet olduğunu v.s. bahseder.. Neticede Kainatta bir Mahluktur ve mahluk olan herşey hareket ve faliyet altındadır..

Bazı büyük zaatlar bunu bin yıl önce keşf etmişler.. Ayetleri tefsir ederken ve manevi alemlerden bahsederken bunu açıkça yazmışlar.. Şimdi onların yüzlerce yıl önce söylediği hakikati bugün Quantum teknolojisi doğruluyor... Zatıdan durgun olan hiç bir şey yok.. Bu faliyet sürekli devam ediyor ve edicek..

Diğer meselede galaksilerinde hareket halinde oldukarını bilim söylüyor..Ayrıca islami kaynaklarda bunu teyit ediyor; Şemsus Şumus tabir edilen Güneşler Güneşine doğru kainatın yada galaksimizin hareket halinde olduğunu yine asrımızdan yüzlerce yıl önce keşfen yazmışlar..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Nihili anliyorum. Bencede dinliler sözde kutsallarindaki sözde yaraticilarini iyi bir sekilde anlatmayi bilmeli. Birine göre göremezsin birine göre görsende göremezsin birine göre onun bizi görmesi yeter bla bla bla bir tane adam cikipta apacik Kurandaki bir Allah tarifini yapamiyor. Birkere tarif varmi yokmu orda bir anlasabilseler..Yasar Nuri ye göre Allahi cennettede bile göremeyecegiz...Arabca iste nasil anlarsan anla..lastik bir dil olan dilimiz ile dahada zor.

SAYGILAR

Lastik gibi iyki , yeni fikirler üretmeye imkan doguyor , yasar nurinin fikri degil o ,Mutezile Hariciler(havaric) ve sianin Tefsirleri , yorumun dayanagi Kuran .

insan günesi görmedende his eder , onun sicakligini mesela ,

birde Rochader sen al-lat diyorsun bu yanlis Allah kelimesi surdan gelir Yahve elohim , yahva O demek , Elohimde Allah demek

Yahva Eloh(im) Yahuve Allah(im)

http://tr.wikipedia.org/wiki/Elohim

http://de.wikipedia.org/wiki/Elohim

saygilar

Link to post
Sitelerde Paylaş
Mask, konuyu değiştiriyorsun.. Burada ana tartışma, altı gün meselesi.

Ayrıca dediklerin de doğru değil. Ne demek "Ya Halk-ı Kainatın mahlukatından marziyatını bildirdiği İman ve Ubudiyet Kelamıdır.. Yada (Haşa) Sahtekar bir beşerin uydurmalarıdır.. Ortası olamaz... " Neden öyle olsun? Her şey yalnızca iki seçenekle mi sınırlı? Yaptığın tipik bir mantık hatası. Buna ya siyah ya beyaz safsatası deniyor.

Hepsi yanlış.. Kuran her asır için geçerli filan değil. Herkese de hitap edip tefekküre sevk etmiyor. Bunlar sizin savlarınız.

Daha altı gün derken ne kastettiği anlaşılmayan bir kitap nasıl her asır için geçerli olabilir? Eski asırlardakiler yanlış anlıyordu, şimdikiler ise hiç anlamıyor! Bu nasıl bir her asırda geçerli olmak?! Tam tersine, her asırda geçerli olmak savındayken, hiçbir asırda geçerlki olamamakla sonuçlanıyor.

Herşey En az iki şeydir ama sadece iki seçenekli değildir, fakat Kur'an Ya ALLAH Kelamıdır, Ya Beşer Kelamı.. Ortası yok...

Size göre yanlış, bize göre doğru.. Yukarda izah etmeye çalıştık; Kur'ân kendisine tabi olanlar için her asır güncelliğini koruyor, her asırda ondan feyz alan alıyor; Almıyan almıyor... Bu bir nasip meselesi...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Herşey En az iki şeydir ama sadece iki seçenekli değildir, fakat Kur'an Ya ALLAH Kelamıdır, Ya Beşer Kelamı.. Ortası yok...

Kuran'ın insan sözü olması, o sözü söyleyen insanın sahtekar olduğu anlamına gelmez.

Size göre yanlış, bize göre doğru.. Yukarda izah etmeye çalıştık; Kur'ân kendisine tabi olanlar için her asır güncelliğini koruyor, her asırda ondan feyz alan alıyor; Almıyan almıyor... Bu bir nasip meselesi...

Altı gün meselesine dönsek?!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cevapları kabul etmeyip felsefe yapmayı tercih ettiğinize göre, felsefe yapalım o zaman...

"Andolsun, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde (altı evrede) yarattık. " (KAF suresi 38. ayet)

Bizim dünya günümüze göre 6 günde yaradılmadığını ispat edecek varmı içinizde..?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bizim dünya günümüze göre 6 günde yaradılmadığını ispat edecek varmı içinizde..?

Asıl senin 6 günde yaratıldıgını kanıtlaman lazım

9 günde yaratılmadıgını kanıtlayabilirmisin peki sen?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu ayete itiraz eden; olamaz diyenler aksini ispat ile mükelleftir.. Çünki umuma mal olmuş.. Sen şahsen 9 desen, 11 desen yada başkası 1miyar v.s dese bu umuma mal olmadığı sürece hükümsüzdür....

Hem herşeyden önce 6 gün de takılmak yerine; Önce bu Kainatı hiçlikten yaratmaya Kadir Bir Allah varmı..? Varsa; ki var.. O zaman bu 6 olur, 60 olur, 6 sn. ye olur... Nasıl isterse öyle olur.. Biz bu Kudrete inandığımız için onun sözünede inanıyoruz.. Hikmetini anlamak için araştırmakta, hakikatşnş anlamaya çalışmakta, bu konuda fikirler ileri sürmekte bir yanlışlık yok.. Yanlışlık Aklen Muhal görüp inanmayıp itiraz etmekte..

Birde meselenin temel noktasındaki referansımız nedir..? Kainat hala değişim, gelişim ve hareket içinde; peki yaratılmanın 6. günü olarak kainatın hangi evresini alacağız.. Aslında kainattaki bu hareket bile onun sonradan yaradılmış olduğuna delildir... İşte bundan dolayı bazı alimler içinde bulunduğumuz dönemi 6. gün olarak kabul ediliyorlar; Çünki faliyet devam ediyor.. Hem kıyametten sonrada büyük ihtimal devam edicek...

Önce Kainat Mahlukmudur..? Mahluk ise Tesadüfen mi oluşmuştur; Yoksa Kadir ve Alim bir Yaradıcının bilinçli, programlı ve sanatlı mahlukumudur..?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...