Tremor 0 Oluşturuldu: Haziran 7, 2014 Raporla Share Oluşturuldu: Haziran 7, 2014 Buradaki tüm ateistler, bende dahil özgürlükten bahsediyoruz, Ülkeler oluşturulmuş,sınırları var,din ve milliyet ekseninde sınırlar çizilmiş, her insan doğmuş olduğu sınırlar içinde yaşamak zorunda.. Neden? Farklı bir coğrafyada neden yaşayamıyoruz? İstediğimiz yerde yaşam hakkımız neden verilmiyor? Eskilerde insan,olduğu yer de durmadı,yeni yerler keşfetti, kimisi mutlu oldu ve yerleşti,kimisi araştırmaya devam etti, Ve insanlık durmadan ilerledi.. Biz neden doğduğumuz yerde tıkanıp kalıyoruz?niye sınırlar var?niye farklı iklimler,farklı insanlar,farklı yemekler tadamıyoruz? Mutlu olacağımız yeri neden seçemiyoruz? Kuşlar bile bizden çok daha özgür.. Link to post Sitelerde Paylaş
limalima 0 Haziran 7, 2014 gönderildi Raporla Share Haziran 7, 2014 gönderildi daha çok siyasi olarak açıklanabilecek bir şey bu bence. Link to post Sitelerde Paylaş
Magiani 0 Haziran 7, 2014 gönderildi Raporla Share Haziran 7, 2014 gönderildi İnsan beynini var olandan dünyadan soyutlayamayız. Tarihin evrimi insan beyninin evrimidir. Tarih=İnsan beyni. Sınırlar,dinler,ülkeler,bayraklar hepsi insan beyninin bir özelliğini simgeler:bencillik ve kibir. Link to post Sitelerde Paylaş
BufferOverflow 0 Haziran 8, 2014 gönderildi Raporla Share Haziran 8, 2014 gönderildi Aklıma John Lennon'ın Imagine parçası geldi. Sınırlı kaynaklar ve sonsuz istekler paradoksu olduğu sürece yeryüzünde ki bu mantıksız düzen varlığını sürdürmeye devam edecektir. Global konjonktür artık birey olarak yeni yerler keşfedip farklı coğrafyaların bulunmasını gerektirmiyor. Şuan bu evrende keşfedilmemiş tüm yerler teknolojinin sınırları dışında kalıyor. Hayliyle birey olarak farklı yaşam yerlerinin bulunması ve bu bağlamda bir özgürlük söz konusu değil. Hepimiz özgürlükten dem vuruyoruz bu doğru. İnsanların inançlarına göre veya etnik farklılıklarına göre üstün olmamaları/olamayacakları konusunda hemfikiriz. Tüm inanç ve etnik ayrımlardan kurtulursak daha yaşanabilir bir dünya olacağını düşünüyoruz. Fakat bu yeryüzündeki doymak bilmeyen sonsuz ihtiyaçlar savı olduğu sürece bu dünya boktan, adaletsiz ve yaşanamaz olmaya devam edecektir. Öncelikle insaların isteklerinin bir sonu olabileceği ve yeryüzündeki kaynakların adaletli bir şekilde pay edilmesi ile herkesin eşit miktarda ihtiyaçlarının karşılanabileceğine inanmamız gerekiyor. Tüm insanlık bu ortak eşitlik zeminine inmedikten sonra sınırlar varlığını sürdürmeye devam edecektir. Her ülke kendi milli çıkarlarını gözetmeyi sürdürecektir. Tüm dünya ateist olsa bile bu sınırlar olacaktır. Önemli olan sınıfsal farklılıklardan da kurtulabilmek. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts