Jump to content

muallim

Normal Üye
  • İçerik sayısı

    280
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne muallim kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. Tarih boyunca tek din İslam olduğunu iddia ediyorlar ya, aklıma şu sorular geliyor.  

    Kur'an'a göre Tanrının özel adı "Allah",  gönderdiği dinin özel adı "İslam". Kur'an da Allah'ın gönderdiği bir kitap ise bu adları insanlar vermiş olamaz.

    Demek ki Allah gönderdiği dine bu adı kendi vermiş.(iddialardan öyle anlaşılıyor)

    Kendi adını da kendi koymuş olmalı, çünkü tek ve gönderdiği kitapta kendinden sürekli Allah diye söz ediyor..

    (Tek olduğu halde Özel bir ada gerek duyması da bir başka gariplik.) 

    Bu durumda "ALLAH" ve "İSLAM" terimlerini neden 1500 yıldan daha eski  dinlerin kaynaklarında göremiyoruz?

  2. Türkçe açıklamalarındaki farklılıklara bakıp da éllah kitabını koruyamıyor demek çok komik. İlk iletiyi okuduğumda bu nasıl iddia diye şaştım. Daha tutarlı bir sav bekliyordum. Size müslüman ağzı ile cevap vereyim. "Allah Türkçesini değil Arapçasını koruyor, bir harfi bile değişmedi." :lol::lol:

    Her çağda farklı anlamlar yüklenen bir kitaba güvenilmez. Önceki kitaplarını koruyamayan allah son kitabını mı koruyacak?

  3. "Evrim" kavramı ile "evrim teorisi" kavramı farklı kavramlardır. Evrim gerçek bir olgu, "evrim teorileri" evrim olgusunun mekanizmalarını açıklamaya çalışan disiplinlerdir. Darwin'in evrim teorisi de yeni keşiflerle gözlemlerle gün geçtikçe sağlamlaşan geçerli bir teoridir. Evrim bilim insanlarınca reddedilmek bir yana bir gün din adamlarının da kabul etmek zorunda kalacağı bir gerçektir.

  4. On 13.03.2008 at 03:06, Mask said:

    Öncelikle evrim teorisi adı üstünde bir teoridir.. Gözleme dayalı bir iddiadır ve çoğu bilim adamı tarafından kabul görmüyor.. Ve yakında bilim bunu kesin bir dil ile red edecek.. 

    Dersiniz, sonra da aynı bilim insanlarının geliştirdiği Big Bang teorisine ( biraz da yoktan varolmayı çağrıştırdığı için) kesin ispatlanmış gibi sahip çıkarsınız. boşuna yoruluyorsunuz

    kısırdöngü.jpg

  5. Ateizmin kaynağı, dayanağı bilim, evrim, fizik, kimya vs değildir, 'DİN'in kendisidir. Binlerce ara form olması gerekir diyen dinciler doğadaki çürüme, bozulma, dağılma, gibi olayları bilerek gözardı ediyorlar. Kutsal kitapta bir şeyin tanrının 'ol' demesiyle olduğuna dair bir şeyler bulabilir, ama yoktan var etme ile ilgili bir tek cümle bulamazlar.

  6. İnsan Suresi 30: Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.

    Tekvir Suresi 29: Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe, siz dileyemezsiniz!

    Secde Suresi 13: Biz dileseydik, her benliğe hidayetini elbette verirdik. Fakat benden şu yolda söz hak olmuştur: "Yemin olsun, cehennemi tamamıyla cinlerden ve insanlardan dolduracağım."

    … diyecek, sonra da bizzat izin verdiği halde kendisine inanmayanları, kötülük yapanları, kendi dininden haberi olmayanları cehennemine atıp işkence yapacak!

    Mantık hak getire. Böyle bir tanrıya adaletli denilebilir mi? Böyle bir tanrı, tanrı kavramına bile hakarettir.

  7. Nobel tıp ödülü kazanmış ünlü Fransız bilim adamı Dr Alexis Carrel oruç hakkında şunları söylüyor: “Oruç sırasında vücutta depo edilmiş besin maddeleri harcanır, sonradan bunların yerine yenileri gelir, böylece vücutta bir yenilenme olur. Oruç sağlık bakımından çok faydalıdır.”(

    Senin bu yazdıkların oruç tutmasan da oluyor. Besinler önce depolanır sonra kullanılır, vücuda girer girmez kullanılmaz. Yeni aldığımız besinler hücrelere varıncaya kadar vücut daha önce alınmış olanları kullanır. Çok uzun süre aç kalınması durumunda vücut önce depoladığı yağları tüketir, sonra proteinlere yönelir.

  8. “Eğer siz günah işlemeseydiniz, Allah sizi helak eder ve yerinize, günah işleyip, peşinden tövbe eden kullar yaratırdı.” (Müslim, Tevbe, 9, 10, 11)

    İnsanoğlu kusursuz değil. Peygamberler bile.

    Ayrıca Şeytan boş durmaz..

    Ne bencil bir Allah'ınız var be! Tek amacı kendinden sözettirmek. Milyarlarca yıl kendisini anan olmamış, yalnızlıktan bıkmış. İnsanlığı helak ettikten sonra yine yalnızlık mı çekecek? Vah vah vah, kıyamam yaaa.

  9. .......bunun elbet bir sebebi vardır ki bana en yakın sebep içlerindeki düşüncelerdir diye düşünüyorum.Çünki insanoğlu sadece beyninde özgürdür düşün mesela aklında neler geçirirsin neler yaparsın ama iş uygulamaya gelince binde biri bile değildir hayatta yaptıkların :)

    ....

    .....sana mesela bir çocuk nasip ediyor evleniyorsun mutlu bir yuvan var e birde çok tatlı bir kız veya erkek çocuğu veriyor sana ama verme sebebi aslında senin ona yaptıklarına karşılık bir intikam alma amaçlı sen çocuğum oldu diye sevinirken bir gün bi bakıyorsun o ufacık öpmeye kıyamadığın yavrun bir arabanın altında paramparça cesedi eline tutuşturmuşlar

    Yine mantık hatası yapıyorsunuz. Kutsal kitaba göre her şey Allah'ın izni ile oluyorsa iyi ya da kötü düşünme eylemi de Alah'ın izni iledir. Yine suç insanda değil.

    Verdiğin örnekte, çocuğun ölümü neden ana babaya verilecek ceza olsun? Bu kadar mantıksızlığa pes doğrusu. Bazı çocuklar ölmüyor sakat kalıyor, eğer bu durum ana-babaya ceza ise yine durum vahim. Çocuk hayatı boyunca neden acı çeksin? Senin inandığın Allah bu kadar sadist mi? Allah'ın intikam almak için insanın yakınlarını kullanması bir mafya babasının yaptıklarına benzer. Tanrıya inanan birinin mantık dışı intikamcı davranışı tanrıya yakıştırmasını pek mantıklı bulmuyorum.

    İnsanların başına gelen kötü olayları, tanrının kendisine yapılanlara karşılık intikam amacıyla yarattığını düşünmek bile Tanrı kavramına aykırıdır

    Yılar önce abimin borcu yüzünden dayak yemiştim birinden. İlkokulda idim o zaman. Senin Allah'ın beni dövene benziyor. Benim yerimde olaydın o dayağı hakkettiğini düşünür müydün?

  10. ...Örneğin 2 hidrojen bir oksijen bira araya gelince yanıcı ve patlayıcı bir şey ortaya çıkması gerek ama tam tersine söndürücü oluyor....

    Bu cümle bile bilimsellikten uzaklığın göstergesi. Niçin yanıcı patlayıcı bir şeyin ortaya çıkması gerekiyormuş? Nereden biliyorsunuz? 2 hidrojen ve bir oksijenin bir araya gelip su molekülü oluşturması zaten "yanma" ürünüdür. Koşullar farklı olunca yan yana duran oksijen ve hidrojen atomları ikişer ikişer birleşip yine su gibi renksiz bir sıvı olan hidrojenperoksit'i oluşturuyor.

  11. ....

    ''İnkâr edenler (kâfirler), semaların ve arzın bitişik olduğunu görmediler mi? Sonra Biz, o ikisini (birbirinden) ayırdık. Ve her canlı şeyi sudan yarattık. Hâlâ inanmazlar mı?''

    Hala inanmazlar mı? vurgusu son derece dikkat çekicidir...

    Sen bir yalancısın ve imzanda ima ettiğin gibi önceden bir ateist değildin. Bak ayet "her canlıyı sudan yarattık" diyor. Kuranın hiç bir yerinde yoktan varedilmeye dair bir cümle yok. Hep varolandan biçimlendirmede, şekillendirmeden sözedilir. Büyük patlamanın zamanı da uzayın gözlenebilir sınırının, gözlenen genişlemesine göre hesaplanmıştır. Sadece matematiksel bir sonuçtur. Bir gün başka bir kuram ortaya atılırsa ne yapacaksınız?

  12. Tarihleri sıraya koyalım

    Yıl 1888 : Manyetik ortama kayıt yapılacağı fikri bir dergide yayınlanmış.

    Yıl 1889: Osmanlı'da Alamet yapılmış ( ve içinde teyp varmış) dünyadaki ilk robotmuş.

    Yıl 1894 : Danimarkalı Kaşif sesi elektrik işaretlerine dönüştürerek manyetik ortama kaydetmeyi başarmış.(Buna teyp demişler.)

    Yıl 1898 : Telegraphone adını verdiği cihazın patentini almış. Ortada daha modern anlamda manyettik şeritli teyp yok.

    Bizimkiler zamanda ileriye doğru yolculuk edip teybi almışlar, robota yerleştirip geriye zamanlarına dönmüşler.

    Konuyu komik bulduğunuza dair bir izlenim edinmedim. :-)

  13. Osmanli ve bilim.

    Alamet isimli bir robot, II. Abdülhamid tarafından Japon imparatoru Meiji'ye hediye olarak göndermiştir, 24 saat Ezan dinlesinler diye. Fakat bir gemi kazasından denize çökmüştür. Alamet Ezan olunca söylüyebilen bir robottur çünkü içinde bir saat vardır ve saat Ezan zamanını gösterince içinde bir teyp olduğu için Ezan sesi söyler ve birkaç metre yürüyebilen bir robotur. Alamet 1889 yılında yapılmıştır ve dünyadaki ilk robotlardan biridir.

    http://tr.wikipedia....im_ve_teknoloji

    Wikipedia kendini bilgin sananların özgür platformu: Uydur uydur yaz! Alıntıdaki veriler ne kadar doğru? http://tr.wikipedia.org/wiki/Teyp

    Manyetik ortama kayıt yapılabileceği fikrini ilk kez ortaya atan, ABD'li mühendisOberlin Smith'dir. Smith 1888 yılındaElectrical World dergisine yazdığı bir yazıda konu ile ilgili fikirlerini yayımlamıştır.[2] 1894 yılında Danimarkalı kaşif Valdemar Poulsen, sesi elektrik işaretlerine dönüştürerek manyetik bir ortamda saklamayı başarmış ve 1898 yılında telegraphone adını verdiği bu cihazın Danimarka patentini almıştır.[3][4] Poulsen'in cihazında kayıt ortamı olarak mıknatıslanabilir çelik tel kullanılmıştır. İlk zamanlarda kullanım alanı bulamayan bu keşif, 1927 yılındaABD Donanması Araştırma Laboratuvarları'nda yapılan çalışmalar ile geliştirilmiş ve kayıt telinin alternatif akım ile düzenlenmesi yöntemi (İng:AC Bias)keşfedilmiştir.[5]

  14. Tek hücreli bir canlıyı akıl sahibi insanların incelemesine rağmen neden hala aynısından laboratuvar ortamında üretemiyoruz. Bu canlı kendiliğinden doğada oluştuysa bu doğa bizden daha mı akıllıdır? Neden dünyada insanların binlerce yıl yaşayabilmesi için gerekli her şey mevcut. Bunları düşünürken birde öyle de bir Kitap düşününki milyarlarca insanı etkilemiş ve evreni yaratanın Allah olduğunu bildirmiş. Neden hayvanlar ve bitkilerden insanların ağız tadına hitap eden ve vücuduna yararlı bir sürü besin var. Akılsız şuursuz kör doğa bütün bunları yaparken neden bizler yapamıyoruz.?

    Yapamayacaklarını mı sanıyorsun? Nano teknoloji diye bir şey duymadın mı? Sen de bir aslanın ağız tadına pekala hitab edebilirsin. Bazı bitler sadece insan üzerinde yaşıyor. O milyarlarca kişiden kaçı kitabı okuyup o dini seçmiş? Bu dünyadaki canlılar milyonlarca yıl insan olmadan da yaşadı.

  15. Dinlere inanmıyormuş ama ruha, ruhum ölümden sonra yaşayacağına inanıyormuş. Siz kimi kandırıyorsunuz?

    Siz bal gibi de bir din sahibisiniz. Özel adı konulmamış bir din. Ama bu dinin biliminsanlarınca konulmuş bir adı da var: Ruhçuluk. Günümüz tek tanrıcı (acaba?) dinlerin ilk kaynağı. Evet ruh diye adlandırdığımız bir varlık var; sevgilerimiz, korkularımız, inançlarımız... vs .Bunların toplamı. Toprağa girip moleküllerimize ayrılınca o da yok oluyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...