Jump to content

Mutlu - Mutsuz


Recommended Posts

Bence mutluluk denen şey, mutsuz olmamaktır. Yani seni üzen herhangi birşey olmamışsa mutlusun demektir. Bazı insanlar da mutluluğu, yaşanan bazı sevinçlere indirger. İlk tanımdaki mutluluk aslında üzüntü halinin yokluğu durumudur ve kendi başına bir varlığı yoktur; birşeyin(üzüntünün) yokluğundan ibarettir. İkinci tanımda ise mutluluk kendi varlığına sahiptir(sevinçler) ama anlık bir duygudur; zira sevinçler uzun sürmez ve insan yaşamında kalıcı izler bırakmaz(bence). Fakat yaşanan kötü olaylar, ağır üzüntüler, yani mutsuzluk dediğimiz şey insanı yaralar ve iz bırakır. Bu yüzden mutluluk olarak hayal ettiğimiz şeye(neyse artık o?) değil, mutsuz olmamaya odaklanmak en iyisidir. Yani sürekli Alp dağında koşuşturan Heidi gibi veya Pollyanna gibi olmayı beklemek saçmalıktır; kendimizi hüzünlerden korusak yeter. Mutluluğu aramayın çünkü bulamazsınız. Mutluluk kendi başına bir anlam ifade etmez, mutsuzluk durumunun olumsuzlanmasıdır sadece. Gerçek bir varlığa sahip olan şey mutsuzluktur. Mutluluk yalandır, tanrı düşüncesi gibidir, tanımını bile yapamayız. ''Gerçek mutluluk'' denen şey sadece çizgi filmlerde olur. Asıl gerçek olan ise mutsuzluktur, ondan kaçmak ve uzak durmak gerekir. Eğer mutsuz değilsen mutlusundur.

(Çok mu karamsar oldu?)

tarihinde Freddie tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 53
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

hehehe. geçenlerde okulun arka tarafındaki ormanda yere uzanmış keyif yapıyordum. kimsecikler de yoktu. nasılsa birisi görmüş dekanın kulağına gitmiş. adam beni yanına çağırıp senle 3. sınıfa gelince görüşecez dedi :D

NOT.:Ormanda uzanmayı yasaklayan bir yasak da yok üstelik :D

mutluyum yine de :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mutlu olmak için, anlık da olsa, bu parçaları sizlerle paylaşmak istiyorum. Trance müzik tarzında efsaneleşmiş Airbase'den "Escape": http://www.youtube.com/watch?v=RroC9tAtovw&NR=1 ...

"One Tear Away": http://www.youtube.com/watch?v=ar_aou7vBDc...feature=related

adlı parçaları paylaşmak istedim..

Ayrıca maalesef insan olarak bulunduğumuz çevre, aile olarak kimimiz daha şanslı oluyoruz, kimimiz pek şanslı olamıyoruz ve tüm bunlar insanı çok derinden etkiliyor ve geleceği şekillendiriyor. Çevreye göre o kadar çok ucuz insanlarla karşılaşılabiliyor ki tüm insanları benzer şekilde algılamaya başlayabiliyor insan ve umutları-hayalleri dahi yok olabiliyor. İnsan kendi şansını yaratmalı denir fakat kendileri öldükten çok sonra eserleri değer kanazmış insanlar var. Maalesef bazen ne yapılırsa yapılsın hayat tam bir karadelik gibi olabilir ve kişi kendi yüreğindeki güneşi ne kadar beslemeye çalışırsa çalışsın hayat onu yutabiliyor. O nedenle hayatı tüm bu karanlığıyla kabul edip, yalnızlıkta bile bir kapı-pencere aralanabilir veya bir yardım kuruluşu keşfedip orada gönüllü de olunabilir-AKUT gibi, Greenpeace gibi.. Yardım etmek ya da edilmek eninde sonunda sevgi paylaşmını doğurur. Benim bugüne kadar farkına vardığım gerçek ise bir insanın en büyük zenginliği diğer insanlardır ve kişi çevresinde bu zenginliğe ulaşamıyorsa yeni çevrelerin keşfine çıkmalı ve insana ulaşmanın farklı yönlerini keşfetmeli, az önce dediğim gibi yardımlaşma gibi. Bazen her şeyi bırakıp gitmeye cesareti de olmalı kişinin.

Elbette söylemesi kolay;) ve ben de kendimce olabildiğim yerdeyim ve nereye kadar gidebilirsem oraya kadar gideceğim.. Kimi zaman mutluluk insanın verdiği savaşımda da açığa çıkabiliyor, karanlıkla inatlaşmak ve ona karşı direnmek de ayrı bir sevince dönüşebiliyor. Tabii bunu en güzel yolu da gerçekten ruhunuzu saracak müziklerle destekleyebilmeniz;).

Sevgiler, mutluluğun kaşifleri;)

tarihinde NomadUn tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
hehehe. geçenlerde okulun arka tarafındaki ormanda yere uzanmış keyif yapıyordum. kimsecikler de yoktu. nasılsa birisi görmüş dekanın kulağına gitmiş. adam beni yanına çağırıp senle 3. sınıfa gelince görüşecez dedi :D

Belki keyif yaparken onu da çağırmadığın için kızmıştır adamcağız :D

tarihinde Freddie tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Belki keyif yaparken onu da çağırmadığın için kızmıştır adamcağız :D

hehehe

Bir defasında da okulun baçesindeki köpekle oynuyodum, hiç yakışıyor mu koca adama dedi.

Bahçedeki güvercinlere yem atıyodum. aşık mısın evladım dedi...

Adam bana taktı kafayı. dersime gelecek 3. sınıfta. zaten okul değiştire değiştire türkiye'nin yarısını gezdim. burda da bu geldi çattı bana.

ya anlamıyorum ki ne istiyolar :)

Eğleniyorum.. kendi kendime mutlu olmanın bir yolunu arıyorum işte ne var... derdi ne anlamadım ki?

Link to post
Sitelerde Paylaş

KKoh,

Sizin de belirttiğiniz gibi mutluluk/mutsuzluk görecelidir. Kişilikle direkt ilintilidir.

Her bireyin belirlediği mutluluk düzeyi birbirinden farklıdır.

Dolayısıyla sizin sorduğunuz o sorulara herkesin vereceği yanıtlar da birbirinden farklı olacaktır.

Önceki iletilerimden birinde genel bir mutluluk tanımı yapılamayacağını, hayatından genel olarak memnun olmakla mutlu olmanın birbirinden farklı şeyler olduğunu, mutluluğun daha dinamik, daha canlı bir duygu olduğunu ve ayrıntılarda gizli olduğunu belirtmiştim. Sürekliliği olmadığını da.

Ama ben yine ve ısrarla olaylara adaptasyonu hızlı ve kabullenmesi güçlü insanların daha kolay mutlu olabileceğini düşünüyorum.

Bunu doğal seçilimle açıklamak da mümkün.

Çevreye ve duruma uyum gösterme konusunda daha başarılı, buna daha elverişli özellikler taşıyan bireylerin (birey organizmaların), bu özelliklere sahip olmayan diğer bireylere göre yaşama ve üreme şansları daha yüksek.

Bunun doğal sonucu olarak da genlerini bir sonraki nesile aktarma yönünden daha avantajlılar. Mekanizmanın kendisi bu zaten.

İnsanda öfke, huzursuzluk, stres yaratan her tür durum, kabullenmeyle ve alışma süreciyle birlikte, yerini duyarsızlaşmaya bırakacaktır. Bu tür durum veya olaylar zamanla üzerimizdeki etkilerini kaybedeceklerdir.

İnsanın olumsuz olguları olumlulara göre daha çabuk ve kolay algılama, farketme ve unutmama gibi bir kalıtsal özelliği de vardır.

Bunun nedeni de ilk insanın gelebilecek herhangi bir tehlikeye karşı, hayatta kalabilmek ve hayatı sürdürebilmek için tetikte olabilmek gerektiğine dair bir mekanizma geliştirmiş olmalarıdır.

Ve şimdi bizler de bize kalan bu mirası devam ettiriyor, olumsuz ve tehlikeli olguları daha kolay algılıyor, enerjimizi bu yönde tüketiyor, olumluları ise görmeme eğiliminde oluyoruz.

Yani mutsuz olmak daha kolay..

Mutlu olmada kişilk özellikleri mizacın rolü de tartışmasız çok önemlidir.

Dışa dönük, sosyal, arkadaş canlısı, güven duymayı becerebilen insancıl kişilerin mutlu olma becerilerinin çok daha fazla olduğu gözlenmiştir.

Çünkü bu tür kişiler daha az kaygı duyuyor, hayatlarını daha kolay kontrol altında tutabiliyor.

Mutlu olmanın yolunun doğrudan maddi olanaklarla ilgisi olmadığı, maddi güce dayanmadığı da bilinene gerçekler arasında.

Kazanç düzeyiyle mutlu olma arasında direkt bir ilişki yok.

Hatta tam da tersi olarak beklentilerin yüksek olması, insanın kendini başkalarıyla kıyaslaması ciddi bir tatminsizlik ve motivasyon eksikliğine neden olmakta.

Kısacası mutluluğun bilinen bir formülü yok.

An'a odaklanmak, değiştirilmesi mümkün olmayan gerçeklerle barışmak ve onları kabullenmek, mutlu olma yolunda önemli bir motivasyon sağlayacaktır.

Mutlu insanlar mı başarılıdır, başarı mı mutluluk getirir..

Hiç şüphesiz mutlu insanlar başarıya ulaşmak için kendi kişilik kaynaklarını kullanmayı daha iyi becerdiğinden, olumlu düşünce ve ruh haliyle yola koyulduğundan, başarıya ulaşmak adına daha fazla motivasyona sahip olacaktır.

Ve en önemlisi de mutlu ve neşeli ailelerde, güven ve sevgiyle büyüyen çocuklar çok büyük oranda mutlu bireyler olacaklardır.

Mutluluk bulaşıcıdır.

Mutlu olmayı becermek zor ve karmaşık olsa da, zihnimizin ve iç dinamiklerimizin nasıl işlediğini anlamamız, farkındalığımızı geliştirecek, bu da mutlu olma yolunda bize büyük yol katettirecektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sonunda uzun uzun yazabileceğim bir konu diye okudum başlığı. Ama o kadar da uzun yazmaya gerek kalmadığını gördüm okudukça.

Mutlu olmak çok basit aslında. .Bir insan güzel bir yemek yediğinde de mutlu olabiliyor, tuttuğu takım kazandığında da mutlu olabiliyor. Dostun bir selamı bile mutlu eder yeri geldiğinde. Mutlu olmamızı sağlayacak etkenler (belki kaba kaçar bahaneler) o kadar çok ki...

Mutluyum yerine mutluyuz diyebilmeyi tercih ederim. Sadece yakın dostlarımız değil belki de hiç tanımadığımız insanların yaşadığı mutluluktan kendimize pay çıkarmamız gerekir. Nazım'ın isteyipde Dino'nun yapmaya çalıştığı mutluluğun resmi böyle bir düşüncenin ürünüdür. Mutluyuz diyebilen mutsuzluğu da paylaşmasını çok iyi bilir.

Saygılarımla

tarihinde hallac01 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
mutluluk ıle bır olay karsısında sevınmek aynı seymı
Anlık sevinçler bizim için büyük birmutluluk kaynağıdır. Fanatik bir taraftarı düşünün. Bir maç kazanılır tüm hafta o zaferin tadını çıkarırlar.
Link to post
Sitelerde Paylaş
Mask kardeşim

Sen yukarda benci bir mutluluk tanımı yapıyorsun.

O mutluluk değil.

Her zaman, hep bana dersen, bencilliği tanımlarsın. Mutluluğu değil.

Mutluluk arada bir yakalanan anlardır.

Sürekliği yoktur.

Değerli olmasının nedeni de odur..

Değil mi?

Doğru, İnsanın her an mutlu olma imkanı yoktur; Ama her durumda huzurlu olabiliriz... Bu mümkün.. Çünki Huzur netice ile alakalıdır.. Mutluluktan farklıdır.. İnsan mutlu olduğu anların sonraında huzursuz olabilir ki; örnekleri çoktur...

Huzur ise insanın özü ve inançları ile alakalıdır.. Davası uğrunda mutluluğunu feda edebilen bir insan mutsuzda olsa, huzurludur...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Doğru, İnsanın her an mutlu olma imkanı yoktur; Ama her durumda huzurlu olabiliriz... Bu mümkün.. Çünki Huzur netice ile alakalıdır.. Mutluluktan farklıdır.. İnsan mutlu olduğu anların sonraında huzursuz olabilir ki; örnekleri çoktur...

Huzur ise insanın özü ve inançları ile alakalıdır.. Davası uğrunda mutluluğunu feda edebilen bir insan mutsuzda olsa, huzurludur...

Sevgili Mask, huzur insanın özü ve inançları ile alakalıdır diyorsun. Bizler sizin bahsettiğiniz tarzda bir özü kabul etmiyoruz. Ne var ki doğal yapıdan kaynaklanan bir özümüz olup olmadığını da bilmiyoruz tabii. İnanç dersen o bizde hiç yok. Şimdi biz huzur denilen şeyi hiç mi yaşayamayız yani? Bu sizin yanılgınız işte. Huzur İslamda değil. Huzur inançta değil. Doğada ve onu algılayışında huzur olamaz mı sanıyorsun? Hemde sizin sahip olduğunuzdan çok daha fazla olabilir. Siz inançsız insan boşlukta sanırsınız. Evet öyle olanlar var. Ama bu onların kişilik ve algılarından kaynaklanıyor. Onlar inançlı olsada bir boşlukta olurlardı. Müslümanların hepsi inancı ile dolu huzurlu insanlar değiller herhalde.

Hem dava nedir? Başka insanlara İslamı dayatma yada beyin yıkama davası mı? Arkadaşım inanan inansın inanmayan inanmasın. Madem dininize bu kadar güveniyorsunuz dayatmayın. Gün gelip dünyadan silineceğini ve kazançlı çıkacak olanın sizler olduğunu düşünüyorsunuz. Dünyanın geleceği için senaryonuz ne kadar karanlık. Nesil bozulacak, inançlı kimse kalmayacak ve üzerlerine kıyamet kopacakmışmışmış. Oldu tabe. Bırakın bu masalları yav. Bak bu bile bir bencilliktir. İslam insanları çok bencil yapan bir dindir. Kişi kul hakkı yer ve tövbelere sarılır. Ona göre Allah affettikten sonra sorun yoktur. Her nedense müslümanlara göre Allah affeder. Buna çok rahatlıkla inanıyorlar. İslamın ne dediği ne demediğini araştırmazlar bile. Önemli olan onların kafalarında ne olduğu. Müslümanlar mı huzurlu? Birbirlerini böyle yerken mi? Hayatı ve doğayı sevmeyi bilmezken mi?

tarihinde baglanti tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşlar;

Herşey neticesi ile ölçülür... Hayatın ise tek bir neticesi vardır o da malumunuz üzere ölümdür... Bir müddet önce olmayan bizler, bir müddet sonra yine bu hayat içerisinde olmıyacağız.. İnsanlık bir müddet daha devam edicez; Bizzsiz olarak... Yine acılar, sevgiler, kavgalar, nefretler, muhabbetler, aşklar yaşanacak... İnsanlar yeni şeyler keşf edecekler, yeni şiirler yazılacak, yeni filimler çevrilecek.. Gözyaşları akmaya, sevgi sözcükleri söylenmeye devam edilecek.. Ve hem ilmen, hemde dinen büyük bir gerçek olan kıyamet dediğimiz bu dünyanın mevti de gerçekleşecek.. Dünya tıpkı aciz bir insan gibi içindeki tüm hayatı sonlandıracak bir son ile ölecek...

İşte kaçınılmaz son bu.. Bu netice; herşeyin neticesi olduğuna ve herşey de neticesi ile bilindiğine göre; neticemiz ne olacak sence.....

İnsanlık tarihi boyunca devam eden ve kıyamete kadar da devam edicek olan bu büyük dava; Yani İman ve Küfür davasının neticesi ne olacak..!

Hangimiz haklıyız..?

Bunca yaşanmışlıkların; Akıl ve Şuur denilen bu büyük hakikatin Dünyanın yok olması ile yok olacağını mı sanıyorsun..?

Bu dünyada bizlerin en ufak arzusuna ve fıtratımızın en küçük isteklerine dahi cevap veren bir Rahma-ı Rahim'in insanın bu büyük davasını neticesiz bırakıp; şu kısa dünya hayatımızdaki vazifemizi hiçliğe atıp bizi yok ederek kendi izzet ve azametine; hikmet ve adaletine tümüyle zıt olarak bu davanın mensuplarını karşı karşıya getirmeyeceğini mi sanıyorsun...?

Onun izzet ve azametini; Kudret ve Saltanatını yok sayan kişilerin hesap vermeden yok olacağını mı sanıyorsun...?

Büyük bir meydanda; Dünyanın ve Hayat sahiplerinin huzurunda o saltanatın izzet ve azametinin temaşaa edilmeden, adeta büyük bir resmi geçit şeklinde Saltanatının bütün haşmeti ile bizlere hitap etmeen yok olacağını mı sanıyorsun.. ?

Hayatını onun rızasını kazanmak uğrunda harcayan insanlar ile; Onun Haşmetini yok sayıp, sarhoş ve serkesçe, küfür içerisinde hayatını geçirenlerin bir olacaklarını mı sanıyorsun..?

Doğmadan ölenler; Hayatını zillet ve acılar içerisinde geçirenler ile; Zalimlerin aynı kefede kalacaklarını mı sanıyorsun..?

Bir Mahkeme-i Kübra olmayacağını mı sanıyorsun..?

Öyle ise niye yaşıyorsunuz...?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Doğmadan ölenler; Hayatını zillet ve acılar içerisinde geçirenler ile; Zalimlerin aynı kefede kalacaklarını mı sanıyorsun..?

Bir Mahkeme-i Kübra olmayacağını mı sanıyorsun..?

Öyle ise niye yaşıyorsunuz...?

doğmadan ölenler allahın kayırdığı şanslı kulcuklar.

sende adalet var diye kendini kandır

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...