Bence, marksizmin teori ve pratik kısımlarını ayırmak lazım. Herkes biliyor, uygulama girişimlerinde bu iki kısım arasında uçurum vardı. Zaten aklı başında marksist de bir SSCB yahut diğer pratikleri gözden geçirerek marksizmden dönmez, tersine pratiği inceleyerek teorideki yahut teorinin pratiğe aktarılma sürecinin algoritmasındaki boşlukları bulmaya çalışır. Hasılı, SSCB tutarlı bir marksist açısından "yüz karası" olarak algılanmamalı, okuyup bol ders çıkarılacak bir "kitap", bir nevi hazine olarak düşünülmelidir. Böyle bakınca ne göklere çıkartmak lazım, ne de yerlerde süründürmek!..