Mustafa suphi ve yoldaşlarının katlinin yıldönümü

[yaman 0]

Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) önderi Mustafa Suphi ve yoldaşları 88 yıl önce 28-29 Ocak 1921 gecesi katledildi. Onbeşler Katliamı olarak da anılan olayda, Mustafa Suphi ve 14 yoldaşı Anadolu’da emperyalizme karşı mücadeleyi yükseltmek üzere Bakü’den yola çıkmışlar, ancak Karadeniz’de öldürülmüşlerdi.

88 yıl önce katledilen Mustafa Suphi, Ethem Nejat, Kâzım Ali, Bahaeddin, Emin Şefik, Cemil Nazmi, Kâzım Hulusi, Halitoğlu Mehmet, İsmail Hakkı (Topçu), Hayreddin, Mehmet Ali, Dr. İsmail Hakkı, Maksut, Mustafaoğlu Mehmet ve Çitoğlu Nazmi İsmail, TKP’nin lider kadrosunu oluşturuyordu.

Mustafa Suphi’nin önderlik ettiği mücadele yaşıyor

Mustafa Suphi Giresun'da doğdu. Öğrenimini Kudüs, Şam ve Erzurum'dan sonra Galatasaray Lisesi'nde sürdürdü. Siyaset bilimi okuduğu Paris'te Tanin gazetesinin muhabirliğini yaptı. Türkiye'ye döndüğünde hukuk ve iktisat dersleri verdi, gazeteciliğe yayın yönetmenliğini üstlendiği İfham gazetesinde devam etti. Hükümetin Mahmut Şevket Paşa suikastını bahane ederek muhalefete karşı giriştiği kampanyadan Suphi'nin payına 15 yıllık mahkumiyet düşecekti.

Mustafa Suphi, Sinop'tan Rusya'ya geçti; savaş esiri sayılarak sürgüne yollandı. 1915'te Urallar'da sürgünde Bolşevik Parti'ye katıldı. 1918'de Moskova'da bir Türk sosyalistleri kongresinin toplanmasında görev aldı, Müslüman Halklar Komiserliği'nde çalıştı, Doğu Propaganda Dairesi Türk Seksiyonu'nun başkanlığını yürüttü, Komintern kongresine Türkiye delegesi olarak katıldı.

Parti kuruluş çalışmaları 10 Eylül 1920'de Türkiye Komünist Fırkası'nın Birinci Kongresi ile meyvesini verdi. Genel başkanlığa seçilen Suphi'nin temel perspektifi örgütlenmeyi Anadolu'ya taşımak, komünist hareketin Kurtuluş Savaşı'nda aktif biçimde yerini almasını sağlamaktı. Önderlik ettiği bu devrimci ve yurtsever girişim 28-29 Ocak 1921 gecesi, Trabzon açıklarında kanlı bir katliamda parti yöneticisi yoldaşlarıyla birlikte hayatını vermesiyle son buldu.

“Anadolu'nun çeşitli yerlerindeki partizan müfrezeleri arasında bağlar kurmak için cephe gerisi sağlamak ve bu hareketi güçlendirmek için Askeri-Devrim Komitesi kurmak gerekir. Bu teşkilat bağımsız olacak, ama bizim örgütlerin güdümünde bulunacak. Türkiye Askeri-Devrim Komitesi'nin bütün işi, gerek Sovyet Rusya'da ve gerekse tüm dünyada sosyal devrim hareketinin devamı ve muhafazası doğrultusunda yoğunlaşacak. O, İngiliz - Fransız işgalcilerine karşı Anadolu hareketine, bu hareketin Kafkaslara yayılmasına, o yerlerde Sovyet erki örgütlenmesine geniş yardım gösterecek. Türkiye Askeri-Devrim Komitesi doğacak ilk olanaktan yararlanıp Anadolu'daki bütün işleri kendi eline alarak Sosyalist Türkiye'yi kuracak ve sınırdaş Sovyet Rusya ile el ele verme amacına yönelecek.” (M. Suphi; Moskova, 28 Ekim 1919)

Oldukça erken bir tarihte, 1919 yılında işgale ve emperyalizme karşı mücadelenin örgütlenmesi için yüzünü Anadolu'ya çevirmiş olan Suphi, emperyalizme karşı mücadelenin ve yurtseverliğin sosyalist iktidarın anahtarı olduğuna inanıyordu.

Onbeşler İçin

Yangınlara fazla bakan gözler yaşarmaz

Alnı kızıl yıldızlı baş secdeye varmaz

Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını

Yine fakat bir yıldırım zulmeti yırtsa

Sağır göğün koynundaki çanı haykırtsa

Anıyoruz göğsünüzün son sayhasını

Eski cihan yeni cihan önünde eğil!

Aramızdan birkaç yoldaş ayırmak değil,

Her ne yapsan varacağız emelimize!

Karadeniz bunu duysun derinliklerin:

O ateşli göğüsleri delen hançerin

Kabzasını alacağız biz elimize!

Nazım Hikmet - VaNu (Batum, 1922)

[influenza 0]

sence mustafa suphi'yi kim yada kimler öldürmüş olabilir.

[hallac 0]

Kalbim

Göğsümde 15 yara var!.

Saplandı göğsüme 15 kara saplı bıçak!..

Kalbim yine çarpıyor,

kalbim yine çarpacak!!!

Göğsümde 15 yara var!

Sarıldı 15 yarama

kara kaygan yılanlar gibi karanlık sular!

Karadeniz boğmak istiyor beni,

boğmak istiyor beni,

kanlı karanlık sular!!!

Saplandı göğsüme 15 kara saplı bıçak.

Kalbim yine çarpıyor,

kalbim yine çarpacak!...

Göğsümde 15 yara var!.

Deldiler göğsümü 15 yerinden,

sandılar ki vurmaz artık kalbim kederinden!

Kalbim yine çarpıyor,

kalbim yine çarpacak!!!

Yandı 15 yaramdan 15 alev,

kırıldı göğsümde 15 kara saplı bıçak..

Kalbim

kanlı bir bayrak gibi çarpıyor,

ÇAR-PA-CAK!!

1925, Nazım Hikmet

sence mustafa suphi'yi kim yada kimler öldürmüş olabilir.

Kontgerillamızın ilk eylemidir...

saygılarımla

[NomadUn 0]

Birileri bağımsız bir devlet oluşturmaya çalışırken, diğerleri ise enternasyonel bir uğraş peşinde giderlerken ya sen ya ben olayının madur olan tarafı.. onlar madur olmasaydılar diğerleri er geç madur olacaklardı... herkes kendi penceresinden bakmakta serbest..

[yaman 0]

Birileri bağımsız bir devlet oluşturmaya çalışırken, diğerleri ise enternasyonel bir uğraş peşinde giderlerken ya sen ya ben olayının madur olan tarafı.. onlar madur olmasaydılar diğerleri er geç madur olacaklardı... herkes kendi penceresinden bakmakta serbest..

Onlar anadoluya milli mücadeleye destek için geliyordular...

[yaman 0]

Diliniz söylemeye pek varmıyor gibi

Kesin kanıtlanmış birşey omadığı için kuvvetle muthemel dedim Stalinin öldürmüş olma teorileride var biliyorsun.

[NomadUn 0]

Tabi tabii, hele Bolşevik büyükelçiliğinin gizli girişimleriyle de şenlenecekti, arkasında kızılordu da gelmek üzereyken..

[Kara 0]

On beşleri saygı ve sevgiyle anıyoruz...

[queenofhearts 0]

kımın öldürtmedığı ortada en azından...

[SadeceAteist 0]

15'leri saygı ile ananların, Galiyef'i saygıyla anmaması çok ilginç. Mustafa Suphi'nin öldürülmesi konusunda, net ve kesin bir belge yok. Kimi tarihçiler İttihatçıları, kimileri Mustafa Kemal'i, kimileri ise Stalin'i bu noktada öne sürüyorlar.

Benim kesin Mustafa Kemal veya Stalin öldürmedi gibi bir iddiam yok. Çünkü, hem Mustafa Kemal hem de Stalin benim için Mustafa Suphi'den çok daha kıymetlidir.

Ama yine de bir Türk devrimcisi öldürülmüştür. Bize de saygı ve sevgiyle anmak düşer.

Ocak 29, 2009 tarihinde Stalinist tarafından düzenlendi

[yaman 0]

sen stalini put haline getirmişsin arkadaşım stalinist kemalizm kavramını senden örğeniyoruz.

[SadeceAteist 0]

Benim Stalinist kullanıcı ismimi neden aldığımı biliyorsun da bilmezlikten mi geliyorsun? Benim Stalinist kemalizm gibi bir ideoloji, bir kavram ürettiğim tamamıyla yalandır, iftiradır. Aksine, Stalin'in Türk Devrimi hakkında ağır eleştiriler yönelttiğini, bunlara katılmadığımı da bilmen gerekiyordu.

Benim putum yok yaman, bir daha düşün putları olan kimlerdir?

[Freddie 0]

28 KANUNİ SANİ

-ta ata aa ta ta ha ta tta ta

tarih

sınıf-ların

mücadelesidir

1921

kanunisani 28

karadeniz

burjuvazi

biz

on beş kassap çengelinde sallanan

on beş kesik baş

yoldaş

bunların sen

isimlerini aklında tutma

fakat

28 kanunisaniyi unutma!

"siyah gece

"beyaz kar

"rüzgar

"rüzgar".

trabzondan bir motor açılıyor

sa-hil-de-ka-la-ba-lık!

motoru taşlıyorlar

son perdeye başlıyorlar!

burjuva kemal'in omuzuna binmiş

kemal kumandanın kordonuna

kumandan kahyanın cebine inmiş

kahya adamlarının donuna

uluyorlar

hav... hav... hak... tü

yoldaş unutma bunu burjuvazi

ne zaman aldatsa bizi

böyle haykırır:

- hav...hav...hak...tü

- gördün mü ikinci motörü?

- içinde kim var?

- arkalarından gidiyorlar.

- ikinci motör birinciye yetişti

- bordoları bitişti

- motörler sarsılıyor

- dalgalar sallıyor sallıyor dalgalar.

- hayır

iki motörde iki sınıf çarpışıyor

- biz onlar!

- biz silahsız onlar kamalı

- tırnaklanmız

- kavga son nefese kadar

- kavga

- dişlerimiz ellerini kemiriyor

kamanın ucu giriyor

- girdi...

- yoldaşlar, ey!

artık lüzum yok fazla söze:

bakın göz göze

- karadeniz

on beş kere açtı göğsünü,

on beş kere örtüldü.

onbeşlerin hepsi

bir komünist gibi öldü

Nazım Hikmet

--------------------------------------------------

Mustafa Suphi ve 15 yoldaşının, kurtuluş savaşına yardım için ülkeye giriş yaparken, silahsız olmalarına karşın Karanedinz'de bir suikastle boğdurulmaları alçakça bir cinayettir. Fakat bu cinayet, devrim ateşinin bu topraklara ulaşamadan sönmesine yetmemiştir. M.Suphiler'i boğan Türkiye burjuvazisidir. Nazım da bunu üstteki şiirinde açıklıyor. Ne diyor?

''burjuva kemal'in omuzuna binmiş

kemal kumandanın kordonuna

kumandan kahyanın cebine inmiş

kahya adamlarının donuna

uluyorlar''

***** kumandan da Yahya kahyaya öldürtüyor Suphiler'i... Ama bizler bugün de Suphilerin yolundan yürüyoruz.

Ocak 29, 2009 tarihinde oguz tarafından düzenlendi

[hallac 0]

Bu katliamın organizatörü Topal Osman'ı ihmal etmemek lazım... Ne de olsa ülkemizdeki kontrgerillanın ilk nüveleri zatı muhterem tarafından oluşturulmuştur.

Saygılarımla

Ocak 29, 2009 tarihinde oguz tarafından düzenlendi

[yaman 0]

Freddie aynı şiiri bende yazdım ama sitenin başı belaya girmesin diye sildi oğuz arkadaş aynı şey başına gelebilir

[sabunkopugu 0]

Freddie,

Kemalist değilim veya kemal hayranı ama bence o şiirde burjuva kemal değilde burjuva,kemal olması gerekir.

[sabunkopugu 0]

Bu katliamın organizatörü Topal Osman'ı ihmal etmemek lazım... Ne de olsa ülkemizdeki kontrgerillanın ilk nüveleri zatı muhterem tarafından oluşturulmuştur.

Saygılarımla

Topal Osman hakkında bilgi verirmisin,neden böyle dedin?

Ben giresunluyumda!Biz zamanlar topalı solcular savundu diye biliyorum giresunda.

[SadeceAteist 0]

Nazım demek ki tarih konusunda yetkin insan Türkiye'de. Ne diyelim? Demediğimizi de diyelim, bin tane Mustafa Suphi bir tane Mustafa Kemal etmez gözümüzde. Hadi evlatlar işinize...!

[ata3rkil 0]

Daha Erzurumda Mustafa Suphilere saldırıldığı nutukta yazıyor. Bu konuyla ilgili bir kaç yazı vardı orada şimdi tam sayfasını hatırlamıyorum. Bu iş kime yarar onu belirlediğimiz zaman zaten kimin bu işi yaptırtığı ortaya çıkar.

Ocak 29, 2009 tarihinde ata3rkil tarafından düzenlendi

[hallac 0]

Nazım demek ki tarih konusunda yetkin insan Türkiye'de. Ne diyelim?

Ne oldu tarihi İnkılap Tarihi dersinden öğrenmek daha mı cazip geldi size. Bazı gerçeklerle karşılaşınca şaşkınlık yaşamanız çok normaldir. Yavaş yavaş alışırsınız

Topal Osman hakkında bilgi verirmisin,neden böyle dedin?

Ben giresunluyumda!Biz zamanlar topalı solcular savundu diye biliyorum giresunda.

BUgüne kadar Topal Osman'ı bir solcunun savunduğunu görmedim. Topal Osman'ı savunan yokmudur tabiki vardır. Sonuçta o da bu ülkenin 'kahraman'larından biridir. Çatlıların, Kırcı'ların, Ağar'ların 'kahraman' ilan edilidği bir ülkede, bu insanların atası konumundak ibirinin 'kahraman' görünmesi de normaldir.

Topal Osman'ın Mustafa Suphi ve yoldaşlarını katlettiği hususu TBMM çatısı altında dile getirilmiştir. Bu iddianın sahibi olan Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey'de Topal Osman ve çetesi tarafından kaçırılarak öldürülmüştür.

Saygılarımla