Jump to content

islam'da kadının kocasını boşama hakkı yoktur


Recommended Posts

islam'a göre kadının, kocasını boşaması gibi bir durum söz konusu değildir.

diyelim ki şeriatr yasalarının gecerli olduğu bir ülkede yaşıyoruz..

bu ülkede , adam sözgelimi, kadını aldatıyor, dövüyor vs vs. ama boşamıyor.

kadının boşanma hakkı yoktur. kocasını boşayamaz.

öyle her yerdei "kuran kadına değer getirdi" diye bik bik bik öten arkadaslar bu konuda öteeck kelime bulamayacaklardır.

kuran, erkekler için inen ve kadını mal olarak gören bir zihinyete sahip olan bir arap adeti kiitabıdır.

kadının erkeği boşama hakkının olmaması bile başlıbaşına bunun ispatıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili metatron haklısın ama burda farklı bir durum var.

Eğer kadın evlenmeden önce kocasına derse ki"ben boşanma hakkı istiyorum",o zaman boşanma hakkına sahip. Yok unuttu yada kocası bu anlaşmayı yaptırmadı kadın boşanamıyor. Böyle saçma şey mi olur diyosundur muhtemelen ama İslam da mantık aramak ne kadar doğru ki?:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili metatron haklısın ama burda farklı bir durum var.

Eğer kadın evlenmeden önce kocasına derse ki"ben boşanma hakkı istiyorum",o zaman boşanma hakkına sahip. Yok unuttu yada kocası bu anlaşmayı yaptırmadı kadın boşanamıyor. Böyle saçma şey mi olur diyosundur muhtemelen ama İslam da mantık aramak ne kadar doğru ki?:)

islama göre kadın evlenirken zateni, kewndisi değil dei kadını temsil eden birisi tarafından evlendirlir.

hadi öyle olmadı dşiyelim, kadın bunu başta söylemediği taktirde, adam kadını paray7la baska erkeklere pazarlasa dahi, kadının bosanma hakkı yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kim demiş kadınların evlilikte hiç hakkı yok diye.

Kim demişse halt etmiş. İslam'ın kadınları sandığınız kadar köle değildir.

Ve İslam kadınlara da cinsel özgürlük tanır..

Bana inanmıyorsanız aşağıdakileri okuyun...

"KÖR İMAM TUTTUĞUNU BECERİR" NEREDEN GELİYORMUŞ...

Sevgili Arkadaşlar,

Gaybubeti Haşefe meselesine açıklık getiriyorum.

İlgiyle okuyacak, bir tarihsel gerçek hakkında bilgi sahibi olacak ve

okurken belkide ACCIK eğleneceksiniz...

İslam hukukunda, "boş ol" denmesiyle kadından boşanılabilirdi. Ancak daha

sonra adam pişman olursa, aynı kadınla yeniden evlenebilirdi. Ancak üç kez

boşarsa, artık aynı kadını bir daha alamazdı.

Bununla birlikte, tek atışta üçlük boşama yolu da vardı. "Talak-ı Selase".

Yani tek seferde üç kez boş ol demek yerine geçen bir kavram. Bu durumda da,

artık yeniden aynı kadını alamazdı.

Adam bir anlık kızgınlıkla, talak-ı selase ile kadını boşar. Yani tek

seferde üçlük atış yapar ve aynı kadını tekrar alamaz duruma gelir. Ancak

daha sonra pişman olur. Ama İslam hukuku üçlük boşama sonrası aynı kadının

geri alınmasına izin vermediği için, "hülle" yoluna gidilir. Yani bir nevi

"ortada kuyu var, yandan geç" türü bir "hile-i şeriye" ile durumu kurtarma

operasyonu.

Hülle, boşadığın karının bir başkasıyla evlenmesi demektir. Eğer kadın, sen

boşadıktan sonra yeni bir evlilik geçirirse ve boşanırsa, artık senin

tallak-ı sellase temizlenmiş olur ve aynı kadını geri alabilirsin.

Yani o kadını bir başkası (afedersiniz) becerirse, geri almanın yolu açılmış

olur.

Bu durumda iş, güvenilir bir hülleci bulmaya kalır. Çünkü hülleci, boşadığın

kadını alacak, onunla cinsel ilişkiye girecek, kadına kötü davranmayacak ve

cinsel ilişki sonrası boşamayı da kabul edecek ki, sen geri alabilesin.

Hülleci senin boşadığın kadınla evlendi diyelim. Ve kadını sevdi, boşamayı

kabul etmiyor. Senin pişmanlık bu durumda fayda etmez ve hülleci boşamadığı

sürece kadını geri alamazsın.

Ama iş bununla da bitmiyor.

Düşünün ki, her ne kadar kızıp üç kez boşamışsan da veya tek atışta üçlük

boşamışsan da, sonunda pişman olmuşsun, aynı kadını severek geri almak

istiyorsun. Ama gelgelelim iş o kadar kolay değil. Çünkü sevdiğin kadın, bir

başka erkekle cinsel ilişkiye girmiş durumdadır ve senin midenin bunu

kaldırması lazımdır.

İşte hile-i şeriye, burada da devreye giriyor.

1. Senden sonra kadını alan hülleci, kadını çıplak görmemeli.

2. Cinsel ilişki olmalı ama, senin mideni kaldırmayacak ölçülerde olmalı.

Çözüm var elbette. Hem kadını becerecek, hem de çıplak görmeyecek. E, bu kim

olabilir ? Tabii mahalledeki kör imam. Yani boşadığın karıyı becersin, ama

görmesin.

Karısını üç kez boşayan ve pişman olan herkes, kör imamın kapısını çalar.

"Aman hocam, benim boşadığım karıyla ilişkiye gir de, ben sonradan geri

alabileyim"...

Böylece, ilk madde yerine gelmiş olur. Yani kör imam kadını becerir ama

çıplak görmez. Üstelik imam hocaefendi olduğu için güvenilir birisidir ve

sonradan, "Boşamam, geri vermem" demez.

İkinci madde biraz çetrefilli. Yani cinsel ilişki olacak ama, bunun da bir

ölçüsü olmalı yani.... Öyle, feci bir ilişki olmamalı. Yoksa miden

kaldırmaz, aynı karıyı geri alamazsın.

Bu nedenle, hile-i şeriye bunu da kurala bağlamış;

Cinsel ilişki olacak ama, tam bir duhül olmayacak. Yani erkek cinsel

organının tamamı içeri girmeyecek. Sadece baş kısmı girse yeter. Yani

"haşefe". Yani "glans penis".

( PEKİ BUNU KİM ÖLÇÜYOR? VEDE HANGİ İMAM BAŞINI SOKUP ORADA TUTABİLİYOR?)

Anlattıklarım biraz iğrenç olmaya başladı, ama bu bir tarihsel gerçek.

Erkek cinsel organının sadece baş kısmı içeri girerse, bu durumu kurtarıyor.

Ama yüzeysel bir giriş de yetmiyor. Yani hepsi girmeyecek ama "ucundan

accık" da olmayacak.

(

Baş kısmı, kadın cinsel organının içine girip gözden kaybolacak kadar

girmeli.

Gaybubeti haşefe, bu demektir.

Haşefe = erkek cinsel organının baş kısmı = glans penis

Gaybubet = kaybolma

"Erkek cinsel organının baş kısmı, kadın cinsel organının içinde gözden

kaybolana kadar girecek."

Öff be ! Amma zorlandım haa anlatırken.

İşte şimdi anladınız, "kör imam tuttuğunu becerir" lafının nereden

geldiğini...

İmam memnun, adam memnun, kadın memnun.

İşte hukuk diye buna derim ben......!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...