Deizm ve "Laik " Muslumanlik

[evrensel-insan 0]

Osmanlinin "yikilip" yerine TC'nin kurulmasi ve gelen "laik duzen/sistem" anlayisi, belki de Islam tarihinde musluman temelli yepyeni bir anlayis ve toplum yaratimi icin yola cikiyordu. 1980' lere kadar, muslumanligin, Turkiye toplum ve farkli halklarindan gelen etik yasam ve iliskileri henuz "Araplasmamis/cemaatlesmemis/radikallesmemis/terorlesmemis v.s." iken; benim ailem ve cevrem dahil; ulkede, bilhassa buyuk sehirlerdeki, muslumanlik anlayisinda, ne imanin ne de islamin sartlari fazla gecerli degildi. Alisilagelmis, ramazan ve oruc, Kurban bayrami/kesimi, mevlutler, mezar ziyaretleri v.s. ile bu yonlendirim sinirliydi. Namaz toplumsal, ya da kisisel hemen hemen ortadan kalkmis, oruc tutmama/tutamama yayginlasmis, kisaca "herkesin kendine ve kendi algisinca musluman" ligi soz konusu idi.

Fakat her ne hikmetse, tanri inanci ve hatta mistisizm (cin, peri, seytan, buyu, fal) oldukca yaygindi.

Allah "korkusu" ister istemez, kisileri "insancil" yapiyordu. Bu Allah "korkusu" nun temelinde cennet/cehennemin ytip, yatmadigi ise algilama konusuydu.

Bilhassa ogrenciler ve okumuslar, meslek sahipleri v.s. arasinda, biryerde MUSLUMANLIK SADECE ALLAH "KORKUSU" NA INDIRGENMISTI. Ancak bu korku temelinde, mistisizm, doga ustuluk, dunya oteligi v.s. sekilleniyordu.

Allah "korkusu" nun verdigi algi temelinde de, teolojik olarak bir izm algisi, farki tartismasi v.s. pek yoktu. Bu bir yerde "buyuklere saygi" temelinde de dile gelmiyordu.

Bu temelde de bakildiginda, cogu muslumanin deist olma olasiligi cok yuksekti, ama; kimse bunun farkinda ve bilincinde degildi.

Bilhassa uni egitimi gormuslerde "bir Allah var" dusuncesi temelinde ve de "korku" esliginde, bir Allah "kabulu" soz konusu idi. Iste bu Allah "kabulu" panteizm, panenteizm, agnostisizm v.s. seklinde pek sekillenmiyordu.

Herkes bir yere gelince "olurmu, Allah olmasa bu olurmu?" da takilip kaliyordu.

Iste bu temelde, ben; "cogu muslumanin, Allah "korkusu" dan kaynaklanan ve "olurmu, Allah olmasa bu olurmu?" icerikli bir deizm algi ve anlayisi bilincsizve farkinda olmadan vardi", diye dusunuyorum..

Tabi bu dile getirdiklerim, 1980 lere kadardi.

[evrensel-insan 0]

Simdi dusunuyorumda; birincisi Turkiyede herkes dogduktan sonra, nufus kagidinda; eger aksi belirtilmezse musluman ediliyor. Bunun disinda, ben; Turkiye de o kadar cok kisi taniyorumki, bunlar; islamin hic bir sartini yerine getirmedikleri halde "muslumanim" diyorlar. Eger muslumanligi, bir yasam sekli olarak ele alirsak ve islamizmin tanriya yanasimini da bundan ayirirsak; kendine musluman diyen bir cok kisi, tanri konusunda farkli dusunuyor. Birincisi bu tip muslumanlarin hepsi, seriati istemiyor ve laik devlet anlayisini savunuyor.

Tanri konusuna gelince ve neden tanriya inandiklarini anlattiklarinda, ana neden "korku" dan kaynaklaniyor. Bu arada; dunya otesi konusunda ve mistik olgular konusunda da cesitli inanc ve inancsizliklar var.

Simdi bir cesit musluman oldugunu soyleyen ve islamdan dolayi bu muslumanligi secmemis olan kisiler icin, nasil bir tanri icerigi verilebilir?

Kimilerinin gorusu, deizme, kimilerininki, panteizme, kimilerininki de panenteizme uyuyor.

Eger bu muslumanlar, islamist musluman degillerse; nasil bir musluman olurlar? Ya da musluman kisisel seciminin disinda, tanri inanclari nasil olur, ya da olusur?

Eminim, sitemizde bile, boyle yazarlar vardir. Namaz kilmayan, oruc tutmayan, zekat vermeyen, hacca gitmeyen v.s. ve de seriat istemeyen. Eger, bu muslumanlar; kendilerini islamin sartlarindan arindirmislarsa; bunu hangi inanc temelinde uyguluyorlar? Hic kendilerini bu konuda sorguladilar mi?

Evet, yorum, gorus ve hatta; kendinizi degerlendirmenizi ve bunu sitede paylasmanizi oneriyorum.

[darbeci 0]

Bu bahsettiğin tiplerin şöyle olabileceğini düşünüyorum; Bunlar büyük ihtimalle takiyyecilerdir. Bunlar Türk toplumunda her "Allah'ın kuluyum" diyeni müslüman bellendiğini bildikleri için "Muhammed'i kabul ediyorum" demeyi gerek görmüyorlardır. Takiyyeciliğin sınırı yok bunlar "müslümanım" derken bile islamın teslimiyet olduğundan yola çıkıp içlerinden "teslim oldum ama senin allah'ına, peygamberine değil" diye içten pazarlık bile yapıyor olabilirler değilse ben çok feci bir şekilde fesat olmuşum demektir. ancaaak.. ne demişler? "şeytan ayrıntıda gizlidir."

[Rhodium 0]

İslamda, imanın şartları var. Bu şartlara akıl erdirince müslüman oluyorsun. İslam yalın bir din.

Senin söylediğin şartları yerine getirmek müslüman olup olmamayı sağlamamaktadır. Ayrıca, islamda cennet ile cehenneme sonsuza kadar giriş; Veya cehennemde kalıp sonra cennete giriş olarak ikiye ayrılmakta. Dolayısı ile bu fark ibadet - takva - ahlaklı olma - iyi insan olma gibi bir çok kritere ama Ençok Allahın bilebileceği bir kritere bağlanmakta. Bütün ibadetleri yerine getiren seri katilde olabilir insan. Çok iyilik yapan bir hırsızda olabilir. bu örnekler çok. Dolayısı ile oturdukları temel müslümanlıktır. Zira imanın şartıları düzenli bale eğitimi alıp bale yapmak veya kendine başka bir hayat kurmak değildir.

Eminim, sitemizde bile, boyle yazarlar vardir. Namaz kilmayan, oruc tutmayan, zekat vermeyen, hacca gitmeyen v.s. ve de seriat istemeyen. Eger, bu muslumanlar; kendilerini islamin sartlarindan arindirmislarsa; bunu hangi inanc temelinde uyguluyorlar? Hic kendilerini bu konuda sorguladilar mi?

[biri 0]

deist laik müslüman ateist vs vs

asıl önemli olan ne hissetiğin ne işler çevirdiğin ne ye inandığın değil......

[freand 0]

Tek kelimeyle cevap hayır. Hem laik hem müslüman olmak tabi ki mümküm değildir. Öncelikle kişilerin laik olamayacağı gerçeği göz ardı edilmemelidir. Yani laik insan var olamayacağına göre laik müslüman da var olamaz. Laik değerlere saygılı olmak farklı bir mevzudur, bu durum kişinin kendisini laik yapmaz. Bir yönetim uygulaması olan laiklik kavramı sanki kişilerin bir özelliğiymiş gibi lanse edilmesinden dolayı zamanla anlam kaymasına uğramış olmalı. Laik kişiolmaz laik devlet olabilir sadece. Hem laik değerlere saygılı hem hristiyan olunabilir mesela. Bu durum kesin hüküm içermeyen bir çok din için de geçerlidir. Ama İslam farklıdır. Bu durumun sebebi İslam'ın sadece bir din olmayıp, aynı zamanda bir siyasi bir yönetm tarzı, yaşam tarzı ve politik bir program olmasında yatar. İslamcılara göre bir kişinin müslüman sayılabilmesi için şeriat istemelidir. Bu husus Maide 44. ayette belirtilmiştir. ''Biz demokrasiye saygılıyız''diyen kişiler farkında olmadan dinden çıkan kişilerdir. Ilımlı İslam yoktur, gerçek müslümanlar El-kaide, Taliban, İslami Cihad gibi örgütlerdir. Dinin hükümlerini hafifletenler İslam düşüncesinden sapmıştır.

Ama bu tabi biz ateistlerin işine yarıyor, yoksa mürted olmuşlar, dinden çıkmışlar diyerek bizi idam ederlerdi, tıpkı iran ve SA olduğu gibi. İslam'ın gerçek yüzünü görmek için kör iman gözlüklerini çıkarım, tarafsız gözle inceleme yapınız ve o zaman '' İslam'ın aslında bir inanç dini değil, hedeflenen bir teokratik sistemin yaşamın her anına karışan ideolojisinin adı olduğunı'' anlarsınız.

Hata müslümandan hoşgörü bekleyende, müslümanlar hoşgörülü olamazlar, sadece bazen tahammül ederler.

[kris_ez 0]

kesinlikle sana katılıyorum bu hala var babama sorsan şuan deist olduğunu bilmez bir allah var der dinlere felan inanmaz birde kuranın türkçesini okudu hiç inanası kalmadı adamın .d

[serseri003 0]

türkiyedede kuranı okumayan çok fazla insan var.. böylece insanlar çocukken dine empati kazanıyor.. çunku her musluman dinin iyiliklerinden bahsediyor. etrafında hiç baska gorusu savunan kisi olmayınca sende televiz yonda gordugun hacı hocaların dini yanlıs yorumladıgını sanıyorsun ve islamı seviyorsun.. din binevi çevre sartlarına gore evrim geçirmis durumda...

ama gerçek islam 1400 yıl once insanlıgın evrensel bildirgesi oldugundan bugunku laiklik anlayısıyla alakası olamaz. gerçek islam irandaki seriat yönetimidir.. türkite atatürk sayesinde dinden biraz uzaklasarak paçayı yırtsada laik din dedigimiz seyin gerçeklesmesi insanları dini sorgulamaktan uzaklastırmıstır...

dediginiz gibi insanlar allahtan korkuyor.. bazen bir ayeti arkadaslarıma hadis diye soyluyorum.. (hz nuh 950 yasında olmus vs ) onlarda bana kutubi hadislerden bahsedyorlar... sorun surda çogu kisi dinini bilmiyor. dinin guzellikleri ve tüm iyi seyleri emrettiklerini sanıyorlar.

[freand 0]

türkiyedede kuranı okumayan çok fazla insan var.. böylece insanlar çocukken dine empati kazanıyor.. çunku her musluman dinin iyiliklerinden bahsediyor. etrafında hiç baska gorusu savunan kisi olmayınca sende televiz yonda gordugun hacı hocaların dini yanlıs yorumladıgını sanıyorsun ve islamı seviyorsun.. din binevi çevre sartlarına gore evrim geçirmis durumda...

ama gerçek islam 1400 yıl once insanlıgın evrensel bildirgesi oldugundan bugunku laiklik anlayısıyla alakası olamaz. gerçek islam irandaki seriat yönetimidir.. türkite atatürk sayesinde dinden biraz uzaklasarak paçayı yırtsada laik din dedigimiz seyin gerçeklesmesi insanları dini sorgulamaktan uzaklastırmıstır...

dediginiz gibi insanlar allahtan korkuyor.. bazen bir ayeti arkadaslarıma hadis diye soyluyorum.. (hz nuh 950 yasında olmus vs ) onlarda bana kutubi hadislerden bahsedyorlar... sorun surda çogu kisi dinini bilmiyor. dinin guzellikleri ve tüm iyi seyleri emrettiklerini sanıyorlar.

Size sonuna kadar katılıyorum. Türkiye'de yaşanılan şey bir din olarak İslam'dır, yani su katılmış yumuşak İslam. İslam, gerçekte tanrı ile kul arasındakibir inanç değil, yaşamın her anından devlet yönetimine kadar her şeyi düzenleyen eski ve zorbaca bir paket programıdır. Dinde zorlamanın olmadığına dair bakara suresinde bir ayet olduğu söylenir. Normaldir çünkü Bakara mekke ayetlerindendir. Bu dönemde Muhammed güç kazanmamış, paganlar Mekke'yi kontrol ediyorlardı ve dolayısıyla ayetler barışçıldı. Muhammed Medine'de küçük teokratik devletinin kralı olunca artık savaşı ve şiddeti öven, kendilerinden olanlarla nasıl mücade edileceğini anlatan ayetlerdi. Medine ayetlerinde barışçıl bir sure olan Bakaranın verdiği hükümler kalkmış ve nasıl kafa kesileceğini, kadınlara vurulacak kırbaç sayısını anlatan ayetler yazılmıştı.

Dini yanlış yorumluyorlar denilen El-kaide, taliban, Hizbullah aslında yıllar önce Muhammed'in davrandığı gibi davranan, cihad için yanıp tutuşan, kafir kanı akıtmak için sabırla bekleyen, Şeriat-ül İslam'ı uygulamak için çarpışan GERÇEK MÜSLÜMANlardır.

İslam bir din değil hedeflenen bir teokratik sistemin ideolojisinin adıdır.