Jump to content

Elit bir kesimin yönetimde olmasını sağlayacak en yakın sistem ?


Recommended Posts

Demokrasi saçma sapan, bomboş bir şeydir. Bilgili, stratejik olarak düşünebilen, 21. yüzyılın sorunları için çözüm üretebilecek ve sorunları önceden kestirebilecek kişileri demokraside ne yazık ki göremiyoruz. Bu Türkiye gibi halkı cahil olan ülkelerde tamamen rezalet şekilde ilerliyor! Batıda ise demokrasi bir nevi çalışsada kendimizi kandırmayalım kötü bir sistemdir ben dünyanın çoğunluğunda çalışmadığını düşünüyorum.

Bence birikimli, bilgili, bilimsel olarak düşünen elit bir kesim ve bir tanede meclis düşünün sürekli bilimsel olarak güncellenen düşünceler, yüzyılınıza göre sorunlar-yapılacaklar gibi akademisyenler tarafından o elit kesim kontrol edilsin ortaya müthiş bir yönetim çıkabilir. Tabi birde işini kötüye kullanırsa bu elit kesimi indirecek ya da cahil halkı bastıracak bir şeye daha ihtiyacımız olacak bu da askeriye olabilir. Halkın çoğunluğunun hiçbir şekilde söz hakkı olmayacak buna gerek yok. Belli bir kesim reform falan bir şeylerde gidip oy kullanabilir ama cahiller tarafından asla! Bu benim hayal ettiğim sisteme en yakın bir şey şuanda var mı ?

tarihinde whocares tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, malta erigi yazdı:

Demokrasinin yalnızca lafta olduğu bir ülkede yaşadığın için sana öyle geliyor. Demokrasi 1.dünyada gayet de güzel uygulanıyor ve yaşanıyor.

Haklı olabilirsiniz. Belki batıda yaşasaydım demokrasiye bu kadar öfkeli olmazdım fakat şöyle düşününce demokrasi dışında elit bir kesimin yönetimde olduğu bir ABD hayal ettiğim zaman şuankinden 10 kat daha fazla başarılı bir başkanları olurdu, TR'de ise 1000 kat...

Ayrıca bazen düşünüyorumda dünyanın %1'lik kesiminde feci şekilde para olması ve bu adamların sadece %10 luk paralarını Afrika kıtasına vermeleri durumunda ordaki ciddi açlık çözülmesi mümkün ama neden nüfüsu arttırsınlar ki ? Ya da orta kesimi zengin yapıp neden dünyadaki salaklıkları, daha da çok olacak bilinçsizce yapılan işleri arttırsınlar ki ? Aslında dünyada %1 lik kesimde %99'a göre çok daha fazla para olması daha iyi ve uygundur hatta bunların içlerinden salağın teki çıkıpta parasını %99 ile paylaştırsaydı belki şuan nüfus 9 milyar civarlarında olurdu ama hiçbiri bu kadar ahmak değilmiş. Aferim. :D

tarihinde whocares tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Seçimin olduğu,gelişmemiş üçüncü dünya ülkelerinde,kutsal uyuşturucuyla kafa bulan cahillerin çoğunluk olduğu yerlerde,bu bilgisiz,düşünmekten yoksun,kutsal uyuşturucu bağımlısı cahiller,oylarını dinci partiye verirler.Yönetimin başına geçen dinci parti de,yanlış kararlarıyla,gerici düşünce yapısıyla,ülkenin anasını ağlatır.Kutsal uyuşturucu öyle birşeydir ki,uğruna ülkeler gözden çıkarılabilir.Kutsal uyuşturucu,ele geçirdiği beyne,dinci partiye oy atmaktan başka seçenekte sunmaz.Kutsal uyuşturucu bağımlısı cahiller bir yerde çoğunluksa,o ülkenin uçurumdan aşağı düşerek,tepe taklak yere çakılması kaçınılmazdır.

Evet ülkemizde de kutsal uyuşturucunun ele geçirdiği,dinci partiye oy atmaktan başka bir seçeneği olmayan,araplaşmış cahil beyinler çoğunlukta.Bunların da ülkeyi ne duruma getirdiğini hepiniz görüyorsunuz işte.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, whocares said:

Haklı olabilirsiniz. Belki batıda yaşasaydım demokrasiye bu kadar öfkeli olmazdım fakat şöyle düşününce demokrasi dışında elit bir kesimin yönetimde olduğu bir ABD hayal ettiğim zaman şuankinden 10 kat daha fazla başarılı bir başkanları olurdu, TR'de ise 1000 kat...

Ayrıca bazen düşünüyorumda dünyanın %1'lik kesiminde feci şekilde para olması ve bu adamların sadece %10 luk paralarını Afrika kıtasına vermeleri durumunda ordaki ciddi açlık çözülmesi mümkün ama neden nüfüsu arttırsınlar ki ? Ya da orta kesimi zengin yapıp neden dünyadaki salaklıkları, daha da çok olacak bilinçsizce yapılan işleri arttırsınlar ki ? Aslında dünyada %1 lik kesimde %99'a göre çok daha fazla para olması daha iyi ve uygundur hatta bunların içlerinden salağın teki çıkıpta parasını %99 ile paylaştırsaydı belki şuan nüfus 9 milyar civarlarında olurdu ama hiçbiri bu kadar ahmak değilmiş. Aferim. :D

Abd'yi zaten elit kesim dediklerin yonetiyor. Başkanlar hep "ivy league" denilen okullardan mezun. Başkan adayları zengin ailelerin destekleri ile seçim yarışına giriyor. Ayrıca Abd seçim sisteminde diğer demokrasilerden farklı olarak "electoral collage" diye bir olay var. "Popular vote" dedikleri, bizim anladığımız anlamda oy çoğunluğu ile kazanılmıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Problem demokrasi değil, uygulanması ve toplum tarafindan hazmedilmesi. Demokrasi ve hukukun üstünlüğüne inaniliyor mu? Yöneticiler ve toplumbu ilkeleri hazmetmiş mi?

Hillary votes sayımında kazandi ama electoral collage yuzunden mağlup oldu. Çıkıp mızmızlandı mı? Hukuk, anayasa ne diyorsa o.. Bu tayyipin basına gelse, çıkacak arızayı düşünebiliyor musunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Felsefi altyapı olmadan anlayamazsınız. Thomas Hobbes ve Machiavelli'nin bazı yazıları vardır. Okunması gerçekten zaman kaybı değildir.

- Şİmdi mülkiyetsiz avcı-toplayıcı toplum vardır. Bunlar genelde barış içinde yaşarlar ve az sorun çıkar. Öylece yaşayıp giderler. Bizi de küçümserler, hatta bize acırlar.

Bundan çıktığın anda, Habil ve kabil olursun. KAdını kim alacak? zenginlik kimde olacak? En önemlisi de Güç. Güç kimde olacak?

- Bu bir çekişme dünyasıdır. Üzerinde de sürekli düşünülmesi şarttır.

Afrikaya git bak: Mağara adamı gibi, hangi milisin elinde silah / Para varsa kendini hükümet ilan ediyor. falan filan... Cumhuriyeti diye olimpiyatlara katılıyorlar. Ortada devlet bile yoktur. Ne oluyor? - Habire çocuk yapıyorlar. üç-beş milis reisi para ile alınacak her şeyi alabiliyor, koskoca kıtada, sömürgecilik bittiğinden beri hiçbir şey (çocuk hariç) yapılmıyor, hiçbir şey de olmuyor.

 

Diğer örnek biz ve Hindistan: Batının değerlerini yarım yamalak almışız, zengin zenginliğini biliyor, fakir fakirliğini biliyor, orta çağ geleneğimiz de var. Hiç olmazsa halkın yarı göç etmiyor. iç-savaş yok, soykırım yok, ne ilerliyoruz, ne ilerlemiyoruz, bir şekilde yaşayıp gidiyoruz.

 

Sistem olan ülkede, Hadi önce Çin ve Rusya diyelim, ya da Rusya'yı şimdiden çıkartalım. Zorla adam geliyor "mantıklı davranmazsanız öldürürüm" diyor, öldürüyor da, Sonunda Çin dünyanın birinci ekonomisi oluyor (afyon bağımlısı ülkeden). Sebebi, Bir sonraki bölüm:

 

Sistemin gerçekten olduğu ülke: Başta söz ettiğim çatışmanın çok eskiden beri farkındalar. Ama yolunu bulmuşlar, herşeyi yasalara, kurallara, kuvvetler ayrılığına, demokrasiye bağlamışlar. Amaç: insanlar tabi ki rekabet edecekler. Orada çatışma yok mu? "Ferariye kim binecek? Kızı kim alacak? Mecliste kimin dediği olacak?" ama yasalara kurallara bağlı. Yani demişler ki, rekabet/yarışma/çatışma var, olacak. Ama ben istiyorum ki toplumun geneli de kalkınacak. Ülke/ulus/medeniyet de gelişecek. Hem o gelişecek hem medeniyet gelişecek. Sistem dediğin de bu zaten.

 

Diğer tarafta o kadar kaynak var, elmas var, petrol var, tarım var, Afrika'da yok yok. Ama adam onu satıp satıp kurduğu gerilla gücüne kalaşnikof alıyor. habire de çocuk yapıyor (soyum devam etsin diye) öyle öyle, şimdi millet oralar tekrar sömürge olsun mu onu tartışıyor.

 

TR ve Hindistan aslında daha beter. Alışıldık düzenler, mesella molla, ağa, burjuva, her neyse, bu kesim elindeki ayrıcalıktan katiyen vazgeçmez, ülke batsa, parçalansa bile daima önce kendi çıkarını düşünür. O yüzden bu kesim işine geleni destekler (bizdeki siyasal islam gibi) bütün derdi "ben", "benim oğlum","benim kızım", "benim sülalem","benim aşiretim" filandır. ve demokrasi gibi bir şeyden tabiatı gereği nefret ederler. O yüzden Atatürk'Ün bazı konularda yeterince sert olmadığını düşünenler vardır. En iyisi Mao gibi 50 milyon insanın hayatını söndüreceksin, uzun vadede en garantili yol budur.

* da Bizde biraz da bize güvenmişler. Aşırı mı güvenmişler önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Teknik olarak, kurumları sürdürüp geliştirirsek, "ortak amaç" ne anlarsak (daha doğrusu anlamayanları hükümetten uzak tutabilirsek) gayet de iyi bir şey olacak.

 

- Bir de Batı da daha bir şey çözememiştir. Yöntem buldukları için gelişiyorlar. Geçerli olan yöntemdir. Osmanlı'nın ilk döneminde de yöntem vardı. Bu çok önemli. Bireysel çatışmalardan ortak payda üretebilmek. Hatta bütün ülkelerin inişinde ve batışında bu unsur vardır diyebiliriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...