jynx 0 Oluşturuldu: Ağustos 5, 2019 Raporla Share Oluşturuldu: Ağustos 5, 2019 (düzenlendi) Herkesin bildiği gibi semavi dinlerin sümer mitolojisiyle bir sürü benzerliği vardır. Ateistler, semavi dinlerin o mitolojilerden kopya çektiğini savunurken, müslümanlar da onlara da bir peygamber geldiğini ve bir hak dinini bildirdiğini ama sonra o toplulukların o dini tahrif ettiği için bu benzerliklerin oluştuğunu savunur. Ama müslümanların bu bakış açısının neden doğru olamayacağını aşağıdaki örneklerle söyleyeceğim. Şimdi o benzerliklerin bazılarına bakalım. Sümerlilerde kadınlar tarlaya benzetilir. Tevrat ve Kuran'da da bu benzetme vardır. Bu benzerliğe diyelim ki onlara da peygamber gelmiş, kadınların tarlaya benzediği ile ilgili bir şey söylemiş, onlarda peygamberin bu söylediğini almış. O yüzden onlarda da bu benzerlik var dedik. Ok bunda sorun yok. Sümer mitolojisinde yer altı dünyasının 7 kapısı var. Kuran'da 7 kat gök, cennetin 7 kapısı var. Burda 7 sayısı aynı olmasına rağmen küçük bir farklılık var. Ama hadi bu benzerliğe de diyelim ki sümerlilere peygamber gelmiş. 7 kat gökten, cennetin 7 kapısından olduğundan bahsetmiş. Ama sümerliler bunu çarpıtıp yer altı dünyasının 7 kapısı yapmış. Bunda da bir sorun yok diyelim. Sümerliler, dünyadaki bütün olayların ve tanrıların isteklerinin gökte yıldızlarda yazılı olduğuna inanırlardı. Kuran'da aynı inanış Levhi Manfuz adlı kader levhası olarak vardır. Hadi bunu da zorladık. Buna da dedik ki sümerlilere gelen peygamber, böyle bir kader levhası olduğundan bahsetmiş. Ama onlar bunu çarpıtıp bu kaderin gökteki yıldızlarda yazılı olduğunu düşünmüş. Hadi bunda da sorun yok diyelim. Şimdi can alıcı yere gelelim. Peygamberlerinin hayatınında bu mitolojik hikayelere benzediği yerlere. Sümer aşk tanrıçası İnanna bir bahçede uyurken, bir bahçıvan tarafından tecavüze uğradıktan sonra kızıp ülkeye felaketler verir. Bütün sular kana döner. Halk sefalet içinde kalır. Firavun, Musa'nın bildidiği Allah inancına inanmaz. Bunun üzerine Allah'ın isteği üzerine Musa asasını ırmağa vurur. Su kana dönüşür. Ve mısırlılar susuz kalır. Sümer bilgelik tanrısı Enki, tufanın olacağını Nuh'un karşılığı olan Ziusudra'ya duvar arkasından söyler. Tevrat ve Kuran'da Tanrı Musa'yla perde arkasından konuşur. Ve tufan olayı vardır. Bu benzerliklere müslüman bakış açısıyla "Onlara da peygamber gelmiştir ama onlar hak dini bozup peygamberin yaptıklarını, inandıkları tanrılar yapıyormuş gibi lanse ettirmişlerdir." demeye çalışalım. O zaman bu topluma bir peygamber gelmiştir. Ama bu topluma gelen peygamber Musa olamaz. Öyleyse başka bir peygamber gelmiştir. Bu peygamber tanrının emriyle suyu kana bulamış, tanrıyla perde arkasından tufanla ilgili konuşmuş, ama sümerliler bunu çarpıtıp, tanrıları bunu yapıyor gibi göstermiştir. Ama o peygamberden çok sonra gelen Musa da ne hikmetse bu peygamberin yaptıklarının aynısını yapmıştır. Böyle bir durum mantıksal olarak saçma olacağından olamaz. O zaman onlara peygamber ve hak dinin gelmediğini, semavi dinlerin onların mitolojilerinden kopya çekip, tanrılarının bazı özelliklerini peygamberlere aktardığını söyleyebiliriz. Ağustos 5, 2019 tarihinde jynx tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Ebu Kafir 0 Ağustos 5, 2019 gönderildi Raporla Share Ağustos 5, 2019 gönderildi Sümerlilerde peygamber diye bir kavram yoktur, ayrıca Sümer dini çok tanrılıdır. Müslümlerin “ilk din islam’dı” iddiası en ufak kanıtı veya temeli olmayan bir safsatadan ibarettir. İnsanlık tarihinin başlarında monoteizm akımında raslamıyoruz, keza islam öğretisiyle ilgili hiç bir arkaik kanıt yoktur. Kanıtlar bize dinlerin; animizm, panteizm, politeizm ve nihai olarak tek tanrıcılık şeklinde sırasıyla ortaya çıktığını gösteriyor. Göz önünde apaçık bulunan gerçekler malum ilkel kitabın anlatımlarıyla çeliştiği için müslümlerin yalan söylemek ve aşırı zorlama yorumlarla gerçekleri çarpıtmaktan başka şansları yok çünkü kutsal masal kitaplarının söylemi ile tarihi ve arkeolojik kanıtlar taban tabana zıtlık gösteriyor. Sümer mitolojisinden çalınan bazı diğer hikaye ve betimlemeler; Alıntı Sümer inanışına göre başlangıçta gök ile yer birdi. Daha sonra gök ile yer, tanrılar tarafından ayrılmıştır. Sümer inanışında evrenin kökeni şu şekilde açıklanır: Başlangıçta ilksel deniz vardı; kökeni veya doğuşu konusunda bir şey söylenmemektedir, Sümerler onu her zaman varmış gibi düşünmüş olabilirler ... Sümer mitolojisinda Enki, tanrıça Nammu ve doğum tanrısı Ninmah'a insanı yaratması emrini vermiştir. Ninmah ve Nammu "derin suların üzerindeki" "balçığı" kararak şekil bakımından tanrılara benzeyen, ancak onların ölümsüzlük yeteneklerine sahip olmayan insanı yaratmışlar. Adapa, Adaba Mezopotamya mitolojisindeyaratılmış ilk insandır. Adapa Sümer kralları listesi'nde ulusun ilk lideri olarak geçer. Farklı biçimlerinde Oanes ve Alulim olarak da anıldığı olmuştur. Akadca'da ismi adamu, erkek insananlamına gelir. (Adam, Adem) Mite göre Adapa tanrısal soydan gelen bir fanidir. Balıkçı teknesini devirdiği gerekçesiyle Güney Rüzgârı'nın kanatlarını kırınca cennetin ve tanrıların tanrısı olan Anu'nun önünde hesaba çekilmesi gerekir. Adapanın koruyucu tanrısı olan Ea/Enki, cennetteyken yiyip içmemesi gerektiği konusunda onu uyarır. Bu aslında bir aldatmadır, böylece Adapa'nın ölümsüz olma şansını elinden almıştır. Bu efsanelerden esinlenen İbrani dinleri bunları kutsal kitaplarına almışlardır. Kuran mesela Ademin tozdan, topraktan, sıvı balçıktan ve en son pişirilmiş tuğla gibi sertleşerek yaratıldığını açıkça yazar. Bu yazılanlar bilime uymadığından ve açıkça anlatıldığından Ademin bilime uymadan "özel" yaratıldığını yazmak zorunda kalıyorsun. Şöyle bir düşünürsen Allah Ademi neden özel yaratmış olsun? Onu da "normal" yaratabilirdi? Ama dediğim gibi Ademin yaratılışı eski efsanelerde olduğu gibi açıkça yazıldığından bilime uydurulamıyor ve özel yaratılmış oluyor!!! Kuran "Ademden eşini yarattık" diyor. Hatırlayalım: Muhammede "şüphe duyuyorsan senden önce kitap (Tevrat, İncil) gelenlere sor" diyordu. Ve Kurandan önce gelen kitaplarda Ademin eşinin, Ademin kaburgasından yaratıldığı yazar. Kuran yazarları detaylara girmeden "Ademden eşini yarattık" demekle yetinir. Müslümana göre bu da bilime uymadığından tabiiki yine "özel" bir yaratımdır. Müsloşların fikir hırsızlığı elbette sadece sümer mitolojisiyle sınırlı kalmadı.. islam öncesi şiirler, hristiyan apokrif metinler, hammurabi kanunları, tevrat, incil, vb. ellerine ne geçerse aşırıp kutsal masal kitaplarına sokuşturdular. Ha birde muhammedin günlük işleri, cinsel hayatı için düzenlemeler, kervan yağmalarından ele geçen ganimetlerin taksimi vs. Link to post Sitelerde Paylaş
kavak 0 Ağustos 5, 2019 gönderildi Raporla Share Ağustos 5, 2019 gönderildi (düzenlendi) Sümerler harbiden akıllı, düzenli ve titiz insanlarmış. En önemsiz meseleleri bile çivilemişler, yani kayıt altına almışlar. Mesela her bir Sümerli vatandaşın günlük bira tüketme hakkı varmış; makamına göre 2 ile 5 ibriğe kadar bira tüketme hakkı. Tapınak vergisini de bira olarak ödeme zorunluluğu olduğu gibi, rahipler bir defin merasimine 7 ibrik bira ve 420 ekmek istemeye kalktıklarında olanlar olmuş. Bu kadar yüksek bir meblağa halk isyan edince, kral Urukagina meseleye ol koymak ve fiyatı indirmek zorunda kalmış. O günden sonra rahipler bir defin merasimine sadece 80 ekmek ve 3 ibrik bira istemek zorunda kalmışlar, iyi mi !. Adamlar tee o zamanlar haklarını aramasını biliyorlarmış. Eh "darısı günümüzdeki bizim şu saf(kan) dindarlarımızın başına", diyelim. Ayrıca misafirlerine bira ikram eden bir kadın, Sümerlerin gözünde yüksek bir itibara sahipti. Ağustos 5, 2019 tarihinde kavak tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts