Jump to content

Kur'an'ın İçeriği Neden Bu Şekildedir?


Recommended Posts

Kur'an'ın Allah'ın sözleri olduğu söylenir.

Eğer bu söylenti doğru ise Allah zırvalamıştır.

Çünkü Kur'an'da her beş ayetten birisini kimse anlayamamatadır.

Peki Kur'an'ı Allah yazmadıysa, Kur'an insan eseri ise, yine zırvalanmış diyebilir miyiz?

Burada iki ayrı otorite var.

İlki bütün evreni yaratan bir yaratıcı otoritesi..

Diğeri ise, insanlığa bir dini kakalama amacını gerçekleştirmeye çalışan ikincil derecede kuvvetli bir otorite....

Onu yalnız tek bir insanın üstlendiğini düşünürseniz, ikincil otorite fani ve duyarlı bir insanın empoze etmeye çalıştığı bir otorite.

Kur'an'ı ilk otoriteye göre eleştirirseniz, son derece eksik ve kusurlu bulabilirsiniz.

Bu yüzden Allah zırvalamıştır demenin hiç bir sakıncası yoktur.

Aslında bu bağlamda zırvalamak, Allah'ın bu etkinliğini eleştirmek için kullanılan çok hafif bir eleştiridir.

Allah gerçekten varsa Kur'an'ın içeriği yalnız zırvalamakla suçlanamaz. Ayrıca Kur'an habis ve insanlık için zararlı bir yapıt olmakla da suçlanabilir. Zırvalamak, saçmalamak, bu yüzden aşırı suçlamalar olarak nitelendirilmemelidirler. Çünkü Allah günümüz koşullarında iğrenç kabul edilebilecek bazı öğütler ve emirler vermektedir.

Peki Kur'an insan eseri ise, nasıl bir şekilde eleştirilebilir. Eksiklerini, kusurlarını eleştirirken, kötü niyetli olarak yazıldığını, insanlık için değerli hiç bir öğüt ve nasihat içermediğini, bir hidayet kitabı olmadığını ve insanlık için zararlı olduğunu da iddia etmek mümkün müdür?

Kur'an'ın içeriğine bakarak onu Allah'ın mı, yoksa insanların mı yazdığını anlayabilir miyiz?

Aradaki farkları görebilir miyiz?

Bildiğimiz kadarıyla Müslüman'lar o farkları göremiyorlar. Onlar o farkları gösterebilir miyiz?

Daha da ötesi, Kur'an eğer insan eseri ise,onu nasıl yorumlanmalı ve nasıl eleştirilmelidir?

Kur'an'ın içeriği neden böyledir?

Yalnız içeriğine bakarak onu nasıl değerlendirebiliriz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur'an'ın Allah'ın sözleri olduğu söylenir.

Eğer bu söylenti doğru ise Allah zırvalamıştır.

Çünkü Kur'an'da her beş ayetten birisini kimse anlayamamatadır.

Peki Kur'an'ı Allah yazmadıysa, Kur'an insan eseri ise, yine zırvalanmış diyebilir miyiz?

Burada iki ayrı otorite var.

İlki bütün evreni yaratan bir yaratıcı otoritesi..

Diğeri ise, insanlığa bir dini kakalama amacını gerçekleştirmeye çalışan ikincil derecede kuvvetli bir otorite....

Onu yalnız tek bir insanın üstlendiğini düşünürseniz, ikincil otorite fani ve duyarlı bir insanın empoze etmeye çalıştığı bir otorite.

Kur'an'ı ilk otoriteye göre eleştirirseniz, son derece eksik ve kusurlu bulabilirsiniz.

Bu yüzden Allah zırvalamıştır demenin hiç bir sakıncası yoktur.

Aslında bu bağlamda zırvalamak, Allah'ın bu etkinliğini eleştirmek için kullanılan çok hafif bir eleştiridir.

Allah gerçekten varsa Kur'an'ın içeriği yalnız zırvalamakla suçlanamaz. Ayrıca Kur'an habis ve insanlık için zararlı bir yapıt olmakla da suçlanabilir. Zırvalamak, saçmalamak, bu yüzden aşırı suçlamalar olarak nitelendirilmemelidirler. Çünkü Allah günümüz koşullarında iğrenç kabul edilebilecek bazı öğütler ve emirler vermektedir.

Peki Kur'an insan eseri ise, nasıl bir şekilde eleştirilebilir. Eksiklerini, kusurlarını eleştirirken, kötü niyetli olarak yazıldığını, insanlık için değerli hiç bir öğüt ve nasihat içermediğini, bir hidayet kitabı olmadığını ve insanlık için zararlı olduğunu da iddia etmek mümkün müdür?

Kur'an'ın içeriğine bakarak onu Allah'ın mı, yoksa insanların mı yazdığını anlayabilir miyiz?

Aradaki farkları görebilir miyiz?

Bildiğimiz kadarıyla Müslüman'lar o farkları göremiyorlar. Onlar o farkları gösterebilir miyiz?

Daha da ötesi, Kur'an eğer insan eseri ise,onu nasıl yorumlanmalı ve nasıl eleştirilmelidir?

Kur'an'ın içeriği neden böyledir?

Yalnız içeriğine bakarak onu nasıl değerlendirebiliriz?

1500 yıl önce yazılmış ve hala milyarlarca insanın trilyonlarca kez okuduğu insan yazımı! başka bir kitap söyle bana haci.

tarihinde michaelscoffield tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

1500 yıl önce yazılmış ve hala milyarlarca insanın trilyonlarca kez okuduğu insan yazımı! başka bir kitap söyle bana haci.

İncil daha çok satıyor.

Burada Kur'an'ı okumaktan bahsetmiyorum.

Okuduğunuzdan ne anladığınızdan bahsediyorum.

Örneğin siz Kur'an'dan ne anlıyorsunuz?

Size göre nasıl bir kitap ve neden?

Link to post
Sitelerde Paylaş

incilde aynı Allahın kitabı hz:isa,da aynı Allahın peygamberi hz:isanın kavmi incilde tahribat yaparak haşa hz:isayı Allahın oğlu diyerek ve hz:muhammedi reddederek hak yoldan sapmışlardır.

Hristiyanlar da diyor ki kuran uydurma,muhammed isa Allahın oğlu değildir diyerek incili tahrif etmiş ve hak yoldan sapmıştır.

Kime inanalım?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hristiyanlar da diyor ki kuran uydurma,muhammed isa Allahın oğlu değildir diyerek incili tahrif etmiş ve hak yoldan sapmıştır.

Kime inanalım?

Allah yarattıklarından hiçbirşeye benzemez üreme çoğalma yaratılanlara mahsusdur.saksıyı çalıştır az mukayese et hangisi daha akla yatkın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah yarattıklarından hiçbirşeye benzemez üreme çoğalma yaratılanlara mahsusdur.saksıyı çalıştır az mukayese et hangisi daha akla yatkın.

Niye benzemesin?Gayet de benzeyebilir.Allah belki insanı kendi suretinde yarattı.İnsan ürüyorsa Allah niye üremesin.Ol deyince olduğuna inanıyorsun da çocuğu olduğuna mı inanmıyorsun?Asıl seninki saçma.Allah isterse çocuğu da olur torunu da olur.Her şeye kudreti yeter sonuçta.Allahın çocuğu olamaz demek Allahın Kadiri mutlak sıfatına hakaret olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur'an'ı eline alıp okuyan bir insan için Kur'an ne ifade eder?

Ben burada Kur'an'ın İslam ilgileri tarafından yapılan yorumlarından bahsetmiyorum.

Açıp okuyun Kur'an'ı. Ne anlarsınız?

Bu konuya daha önce değinmiştik..

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=16236

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=22201

Kur'an'ın içeriğinin neden böyle olduğunu bilmek için, önce neden yazıldığını bilmemiz gerekmektedir.

Eğer Kur'an gerçekten İslam'ın iddia ettiği gibi, Muhammed denen bir peygamber tarafından yazıldı ise içeriğini, Muhammed yaşamadan yazılması durumundan farklı bulmamız gerekir.

Başka bir deyişle, Muhammed yazdı ise bir tür anlam çıkarılabilir, Muhammed yazmadı ise başka türlü bir anlam çıkarılabilir.

Kur'an'ı yazan kimse ona ait bir amaç vardır ve Kur'an o amaca hizmet etmek üzere yazılmıştır.

Yani Kur'an amaçsız yazılmış bir kitap değildir. Bir amacı vardır. Bir amaca hizmet etmektedir.

Hizmet ettiği bir insan da olabilir, İslam dininin çıktığı bir toplum da olabilir.

Daha doğrusu o toplumu bir araya getirmeye çalışan bir otoritenin kitabı da olabilir.

Kur'an'ı Muhammed'in yazdığını farzedenlerin eleştirisi çok iyi bilinmektedir.

Onları İlhan Arsel ve Turan Dursun'un kitaplarında bulabilirsiniz...

Ama eğer Kur'an'ı Muhammed yazmadı ise, kim ve neden yazdırmıştır?

Kur'an ayetlerini onu yazdıran gücün doğasını ortaya koyacak şekilde yorumalayabilir miyiz?

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=22600

Konu birkaç başlık altında tartışıldığı için bir araya getirmeye çalışıyorum aslında.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed ve Kur'an konularını forumda çeşitli başlıklar altında tartışmıştık.

Onları aşağıda bulabilirsiniz.

Başlıklar Kur'an'ın içeriğinin doğası hakkında bize bir takım nosyonlar kazandıracaklardır.

Burada ben onları birleştirmeye çalışacağım.

Anlayacağınız Kur'an, her ne kadar içeriğini dikkatle incelemediğimiz zaman bize saçma sapan bir kitap gibi geliyorsa da, bir amaca hizmet etmek üzere bir araya getirilen ayetlerden oluşmuştur. Her biri için bir yazılış nedeni vardır.

Muhammed'in yaşadığına inananların vardığı sonuç, ona inanmayanların varacağı sonuçtan farklıdır.

İSLAM’IN ORTAYA ÇIKIŞ NEDENLERİ ve Yayılması ile ilgili Alternatif Görüşler

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=23638

Kur’an’ın tarihteki yeri.

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=15968

İlk Müslüman tarihçiler.

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=19450

Muhammed ve Halifeler Neden Yaşamamışlardır.

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=16423

İslam’dan önce İslam

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=17575

Bir yalanı ciddiye almanın şanssız sonuçları

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=15978

Mekki ve medeni ayetlerin sürpsiz sonu

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=16537

Muhammed ve Halifelerin yaşamamış olduru durumda karşılaşı

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=15733

Kur’an ne zaman yazıldı?

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=15472

Muhammed yaşamadı ise

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=13433&hl=strateji

Kur’an’ın Yazılış Nedeni Ne Olabilir?

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=22201

Kur’an Neden Hep Müslüman’lar Tarafından Yorumlanır.

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=22600

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuranda ki her 5 ayetten birini anlamadığımızı nereden çıkardın hacı?Ne ara bu isttisliği yaptın?

Öte yandan Ne ilginçtir İlkokul mezunuda ilahiyat fakültesi mezunuda Kurandan farklı şeyler anlamaktalar.Fakat ikiside dersini alır kuranı sever.Bunun üzerinede sizi düşünmeye davet ediyorum..

Risale-i nurlarda üstadın Kurana insan yazmış öngörüsüyle baktığı bir bölüm var.Okumanızı öneririm..Kurana bakış açısı yönünden size bir hayli faydalı olur...

http://www.zehradernegi.org/dernek-haber/184-allah-kelam-kuran.pdf

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur'an'ı baştan sonra doğru okuyunca ortaya çıkan ana tema onun bir grup insanı manüple etmek için yazıldığı şeklinde özetlenebilir.

Amac odur. İnsanları bir dava etrafında toplamaktır..

Bu insanların geçmişi farklıdır.

Bazıları Hristiyan ve Yahudidir.

Birçoğu da Müşrik Arap'lardır.

Ama dikkat edilirse Kur'an onların üçüne de hitabetmek üzere yazılmıştır.

Kur'an'ı Tevrat'tan veya İncil'den çalma, ayet yürütme şeklinde yorumlayabilirsiniz.

Ve İlhan Arsel ile Turan Dursun öyle yorumlamışlardır.

Hatta Muhammed'in hicretten sonra Medine'de Yahudileri İslam'a çekmek için uğraştığından bahseder İlhan Arsel..

Eğer Hicret vuku bulmamışsa, Kur'an'ı Muhammed yazmamışsa, bu öykü efsanedir.

İslam tarafından ortaya atılmıştır..

Hicret diye bir kavram vardır ama, o kavram Müslüman'ların Mekke'den Medine'ye göçleri değildir.

İki hicret vardır.

Biri Arap'ların Suriye tarafına geçici olarak göçüdür.

Diğeri ise Habeşistan'a olan göçtür.

İslam yörede vuku bulan olayları kendine göre yorumlayarak bir tarih yazmıştır.

Bu tarih tamamiyle fiktiftir.

Bazı olaylara dayanır ama onların hepsi efsaneleştirilmişlerdir.

Kur'an kitabı verilenler olarak nitelendirilen insanlarla Müşrik olarak bilinen Arap'ları bir arada tutmayı amacı ile yaratılmış bir kitaptır.

Kur'an'ın ayetlerini çalma olarak nitelendirmek doğru değildir.

Çünkü onlar kaynakları ne olursa olsun, yüzlerce yıl halk arasında dolaşarak onun kültürünün bir parçası olmuş söylentiler, inançlar ve açıklamalardır.

Yörede bir otorite oluşmuş ve zamanla bu otorite bir imparatorluk niteliği kazanmaya başlamıştır.

İmparatorlukların en büyük özelliği farklı dil, din ve kültüre sahip insanları bir araya getirmektir.

Kur'an bunu başarmak üzere bir araya getirilen ayetlerden oluşmuştur.

Ayetler surelere bölünmüşlerdir ama, bu son derece yüzeyel bir sınıflandırmadır.

Aynı ayet veya benzeri farklı surelerde yer almışlardır.

Ayetlerin sureler içinde bir sırası yoktur.

Ve surelerin tek başlarına bir ana teması, özü de yoktur.

İsimleri surelerde biraz sık geçen veya önemli kelimelerden oluşmuştur.

Ayetlerin sureler içinde bir sırası olmadığı gibi, surelerin de Kur'an içinde belli bir mantığa sadık sırası yoktur....

Uzunlar önce, kısalar sonra gelir iddiası palavradır. Size bu iddianın doğru olmadığının kanıtını gösterdik.

İslam'ın başlangıcı yüzlerce yıl önceye gider ve bu başlangıçla Kur'an arasında fizik bağlar kurmak mümkün değildir.

Her ikisininde başlangıcı büyük bir olaslılıkla birbirlerinden bağımsızdır.

Sonunda ikisi bir imparatorluk tarafından bir araya getirilmişlerdir.

Yani İslam dini, yörede yaygın olan inançlarla, söylentilerin yine yörede yaşayan ve çeşitlik dil, din ve kültüre sahip toplumların bir araya getirilip yönetilmesini sağlamak için Emeviler tarafından oluşturulmuştur.

Bu dinin inanılırlık ve saygınlık kazanması için bir peygamber bulmak gerekmiştir.

İmparatorluğun önemli ve akıllı bazı karakterleri, İslam ile Kur'an'ı bir araya getirmişler ve ona bir de peygamber bulmuşlardır.

Daha sonra yapılan bütün bunları gerçek gibi göstermeye çalışmaktır.

Yani onların efsane olduklarını insanlıktan saklamaktır. Bu da Arap'lar için hiç de zor olmamıştır.

Arap'lar efsane yaratmakta ve yarattıklarına inanmakta oldukça başarılı bir toplumdur.

Özetle diyebiliriz ki Kur'an Emevi imparatorluğunun ortaya çıkması ve yayılması için gerekli bir anayasadır.

İslam o anayasanın uygulandığı rejimdir.

Ve bu ilkel yaşam tarzı günümüze kadar ulaşabilmiştir.

Daha da ötesi kimbilir daha kaç yüzyıl varlığını sürdürmeye devam edecektir

Kur'an'ın içeriğini ifşa etmeye devam edeceğiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

MUHAMMED YAŞAMADI VE KUR'AN'I YAZMADI İSE EĞER, O'NU YÜCELTEN VE O'NA AYRICALIK TANIYAN AYETLERE NE GEREK VARDIR?

Bu yasal bir soru.

Muhammed madem yaşamamıştır, neden Kur'an O'nu Allah'ın bir alt kademesine kadar yüceltir ve neden ona karı alma ve karılarının sırasını izlememe gibi, bir takım ayrıcalıklar tanır?

Kur'an'ın yazılış nedeni olarak bir imparatorluğunu günlük politikasını icra etmek olduğunu dikkate alırsanız, sujelerini yöneten her imparatorluğun baş vurduğu yöntemlere baş vurulduğunu görürsünüz.

Halk bir dava etrafından toplanmaya zorlanmıştır.

Sindirilmiştir.

Yönlendirilmiştir.

Beyni yıkanmıştır.

İstemediklerini yapmaya başka türlü zorlanamayacaktır.

Örneğin savaşması için özel ayetler yazılmıştır. Çünkü insanlar savaşmak ve ölüp öldürülmek istememektedirler.

Soyut Allah kavramını ve İslam kültünü yaymak için bir kahramana gereksinim vardır.

Her dinde böyle bir kahraman vardır.

Peygambersiz, yani Tanrı'nın emirlerini insanlığa duyurmada görev alan bir merci olmadan, Tanrı'nın emirlerini halka duyurmak mümkün değildir.

İslam imparatorluğu bu yüzden bir kahraman yaratımış ve ona bazı ayrıcalıklar ve üstünlükler tanımıştır.

Onun gerçekten yaşayıp yaşamadığı önemli değildir. Halkın onun yaşadığını sanması yeterlidir.

İslam imparatorluğu İslam'ı kesin olarak tanımladıktan ve uygulamaya başaldıktan sonra Muhammed ismini amentusuna alarak, amacına ulaşmıştır.

Muhammed kelime-i şehadette İslam imparatorluğunun gücünü simgeleyen mitolojik bir figürdür.

Yaşamamış olan Musa ve İsa, nasıl srasıyla Yahudilik ve Hristiyanlığın birer simgesi iseler, Muhammed de İslam'ın simgesi yapılmıştır.

Muhammed için sembolik bir puttur bile diyebilirsiniz.

Kendisi var olmayan ama, bir gücü simgeleyen bir puttur Muhammed.

Muhammed'in bir put olduğunu bugün daha iyi anlayabiliyoruz....

Mezarı vardır. Doğduğu ev vardır. Kendisinden kaldığı ileri sürülen mektuplar vardır.

Hırkası ve sakalı vardır. İlerde belki Muhammed'a ait başka artefaktlar da bulunacaklardır.

Bütün bunlar uydurmadır elbette. Ama hepsi birer semboldür.

Dinler sembolsüz olamazlar.

Mutlaka onların somut bazı değerler tarafından simgelenmeleri gerekir.

Soyut kavramları halk yeterince hazmedemez. Kabul edemez..

Onlara somut ve fiziksel bazı değerler göstermek zorundasınızdır.

Bu yüzden Kâbe vardır.

Hacer-is Esvad taşı vardır.

Mescid-i haram vardır. Kur'an vardır.

Kur'an'ın kendisi de bir puttur.

Müslüman'lar tarafından bir put muamelesi görür. Saygı ile tutulur. Hep yükseklerde saklanır. Yerde saklanmaz. Abdestsiz tutulmaz ve okunmaz..

İslam imparatorluğu Muhammed'i de putlaştırmış, yani somutlaştırmış ve halkın İslam'ı daha kolay anlamasını ve kabul etmesini sağlamıştır.

Putlaştırılan Muhammed bu arada bazı ayrıcalıklar kazanmıştır..

Kur'an'da Muhammed'e ayrıcalıklar tanıyan ayetlerin nedeni budur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur'an'ı okurken diğer ayetlerle hemen hiç bir ilişkisi olmayan ve ne oldukları anlaşılmayan ayetlerle karşılaşılır.

Onlar neden vardırlar?

Kur'an ilk kodlandığı zaman onların da bir anlamı olduğu düşünülebilir.

Hatta bu bir zorunluktur diyebiliriz.

Ayetlerin bir iniş sırası olmayabilir ama, bir yazılış nedeni mutlaka olmalıdır..

Kur'an'ı derleyenler ve bir araya getirenler o nedeni bilmektedirler.

Kur'an'ın bütünü ele alınırsa ayetlerin yazılış nedeni olarak merkezi bir otoritenin çeşitli etnik gruplardan oluşan toplumlara hitabettiği açıklık kazanacaktır.

Kur'an'ın birçok ayeti onları bir birlik oluşturup savaşa razı etmeye çalışmaktadır.

Savaşta ölenler için de çeşitli mazeretler ileri sürülmekte ve ölümleri yüceltilmektedir.

İnsanlar Allah için ölüme gönderilmektedir.

Zekat onların geride bıraktıkları çocukları için toplanan bir vergidir.

Yetim hakkı kavranımının ortaya atılmasının da nedeni budur.

Başka haklar dururken yetimlere bu kadar hak vermenin bir nedeni olmalıdır.

Bütün bunlar açıkça bir İslam imparatorluğunun varlığının delilleridir.

İslam eğer antik Arap geleneklerinin devamından ibaret bir din ise, Muhammed'e gereksinim olmamalıdır.

Görünüşe göre İslam, antik Arap geleneklerine hiç bir yenilik getirmemiştir.

Muhammed o geleneklerin yeni nesillerde devamını sağlamak için yaratılmış bir kahramana benzemektedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayetleri Mekki ve Medeni olarak da sınıflandırmak mümkün, Hristiyan ve Musevi kökenli olarak da.....

Kanun hükmünde ayetlerle sosyal ayetler şeklinde ikiye ayırmak da mümkün. Başka türlü sınıflandırmak da.

Kur'an'ın ayetlerinin 23 yıllık gibi uzunca bir süre içinde Muhammed'e indiğini ve Muhammed'in onları aslında kendi günlük politikasını yürütmek için yazdığını ileri sürenler, delil gösterirler.

Kur'an'ı inceleyen teologlar ve ateistler aslında İslam'a hizmet etmişlerdir.

Onlar sayesinde İslam'ın bütün iddiaları yasallaştırılmış ve doğru olarak kabul edilmişlerdir.

Bu acı bir gerçektir.

Eğer Kur'an yüzlerce yıl gibi bir zaman diliminde Arap'ların kollektif bilinci olarak yazılmışsa, Mekke ve Medine ayetleri laf-ı güzaftır.

Kur'an bir efsane kitabıdır.

Diğer bütün mitolojiler nasıl ortaya çıkmışlarsa, Kur'an da öyle ortaya çıkmıştır.

Bunun şaşılacak, kabul edilmeyecek bir tarafı yoktur.

Mekki ve Medeni ayetler bazı kabüller üzerine yapılan bir sınıflandırmadır.

Kur'an ayetlerini Muhammed'in yaşadığını ve Medineye hicret ettiğini kabul ederek ikiye ayırmaya teşebbüs etmektir.

Sanki Muhammed'in yaşamı çok iyi biliniyormuş gibi bir tutum sergilenmekte ve ayetler o yaşama uygun bir şekilde ikiye ayrılmaktadırlar.

Barışçıl Mekke ayetleri. Savaşçıl Medine ayetleri...

Ayetlerin bu şekilde sınıflandırılması bilgiyi ve daha da önemlisi, o bilginin doğruluğunu gerektirir.

Ne o bilgi vardır, ne de o zamana ait o bilgilerin veya herhangi bir bilginin doğruluğu saptanabilir.

Ama yine de ayetleri keyfi olarak ikiye ayırmak bir sorun oluşturmamalıdır.

Onları ikiye ayırdıktan sonra da Muhammed'in Mekke ve Medine'de farklı davranışlar sergilediği sonucuna varılabilir.

Yani burada araba atların önündedir.

Kur'an'dan hareket ederek, geriye doğru gitmek ve Muhammed'in yaşamını kronolojik olarak oluşturmak mümkündür.

Mekke ve Medine ayetlerinin gerçek olabilmesi için Muhammed'in yaşamış olması yetmemektedir.

Muhammed hem yaşamış olmalıdır, hem Kur'an'ı yazmış olmalıdır, hem de ayetler kendi yaşamının politik yönleri ile de uyumlu olmalıdır.

Ölümünden 300 yıl sonra biyografisi yazılmış birinin belli bir zaman diliminde yaşamının çok iyi bilinmesi ve sonra herşeyin tarihin karanlıklarında kaybolması size şüpheli gelmiyor mu?

Muhammed'in biyografisinde bütün yapılan budur.

Muhammed'in yaşamı ileri bir tarihde yazılmış ve o yaşam geriye doğru uygulanmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ne demek istedigini cok iyi anliyorum haci,

Gercekten insani yerinden oynatan, koltuga yapistiran, allak bullak eden, insanligini butun bir tarihsellik icinde sorgulatan ve sessiz cigliklarla aglatan tapilasi insan yapisi binlerce sayfalik romanlar ve binlerce dizelik destanlar, siirler, soneler, vs. varken ve bu yapitlarin karsisinda insan kendini "ulvi" bir gucun karsisinda hissderken... Butun bunlari okuduktan sonra Kuran-i Kerim-i tekrar okuyunca... Iste o karsilastirmanin sonucunu soruyorsun sen... umutsuz bir caba ama kolay gelsin...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah yarattıklarından hiçbirşeye benzemez üreme çoğalma yaratılanlara mahsusdur.saksıyı çalıştır az mukayese et hangisi daha akla yatkın.

sanane arkadaşım belki allah bir faniden çocuk sahibi olmak istedi? olamaz mı allahın gücü yetmez mi? belki canı üremek istedi? size ne. bu allah adına karar vermeleriniz kendin çal kendin oynadan başka bişi değildir. allahı nasılsa siz yarattınız istediğiniz gibi oynatıyorsunuz. çok tanrılı devirde daha fazla haysiyeti vardı allahın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

sanane arkadaşım belki allah bir faniden çocuk sahibi olmak istedi? olamaz mı allahın gücü yetmez mi? belki canı üremek istedi? size ne. bu allah adına karar vermeleriniz kendin çal kendin oynadan başka bişi değildir. allahı nasılsa siz yarattınız istediğiniz gibi oynatıyorsunuz. çok tanrılı devirde daha fazla haysiyeti vardı allahın.

Güzel,özgün ve çok doğru bir nitelendirme..

Hiç aklıma gelmemişti. Tebrikler Eflatun kardeşim.

Adamlar gerçekten yarattıkları Allah'ları ile oyun oynuyorlar sanki. Onu manüple ediyorlar.

Karagöz ve Hacivat gibi onu sanki perdede oynatıyorlar.

Gafiller...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...