Jump to content

TANRININ VARLIĞINI GEÇTİM VAROLABİLİRLİĞİ BİLE SAVLANAMAZMIŞ


Recommended Posts

cevap alamadım ...ne biliyoruzki tanrı yoktur asla olamaz diyebiliyoruz???????

ilk sayfada ben bisey yazdım, cevap alamadım

ama sana hemen :

tanrı tanımlı bir varlıktır, belirli bir sıfatı vardır: yaratıcı

tanrı kavramı kendi halinde bir sıfata sahip oldugu icin, sıfatsız bir tanrıdan felan da bahsedemezsiniz

siz algı otesini bırakın, algılar dahilinde de maddenin bir yaratıcısı oldugunu biliyor degilsiniz

tanrı kavramını da bu yuzden, hicbir mantıga dayanarak olusturamazsınız

algı otesi icin varolabildigini soyleyebiliriz, ama o algı otesinde ne oldugunu tanımlayama kalkısamayız

e ama tanrı tanımlı bir varlık degil mi?

tıpkı anibalın seni duzen uber zencisi gibi degil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 84
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

gönderildi (düzenlendi)
ilk sayfada ben bisey yazdım, cevap alamadım

ama sana hemen :

tanrı tanımlı bir varlıktır, belirli bir sıfatı vardır: yaratıcı

tanrı kavramı kendi halinde bir sıfata sahip oldugu icin, sıfatsız bir tanrıdan felan da bahsedemezsiniz

siz algı otesini bırakın, algılar dahilinde de maddenin bir yaratıcısı oldugunu biliyor degilsiniz

tanrı kavramını da bu yuzden, hicbir mantıga dayanarak olusturamazsınız

algı otesi icin varolabildigini soyleyebiliriz

ama o algı otesinde ne oldugunu tanımlayama kalkısamayız

e ama tanrı tanımlı bir varlık degil mi?

tıpkı anibalın seni duzen uber zencisi gibi degil mi?

Ooooooooooooooooooo sende büyük ilerlemeler var ... eğer yanlışlıkla yazmadıysan :D bu olabilirlik üzerinden devam edelim seninle :lol:

algı-üstü gercekligin yanlışlanamıyor olması,

bizi bu gercekligin olacabilecegi ihtimaline ulastırmaz

o gerceklik bizim icin gene bir bilinmezdir, bu yuzden de ütopik olmaktan kurtulamaz. bilinemez olanın ihtimalini hesaplama cabasına girmek o kadar sacmadır iste

mantıksal acıdan, algı-üstü gercekligin yanlıslanması yada dogrulanması icin oncelikle algı üstüne cıkmak gerekiyor. algı üstüne cıkabiliyorsanız da zaten iddia dogrulanmıs oluyor, bu yuzden yanlıslanması icin de algı-üstüne cıkmayı beklemek bizi paradoksa dusuruyor

kısaca; insan algısının üstüne cıkamıyor olmak, öyle bir gercekligin zaten olmadıgına delil olarak kabul edilmek zorunda

tarihinde TylerDurdenn tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir gün siz fizikçiler bize ruhun olmadığını, maddenin gerçeklik olduğunu ve maddenin daha neler içerdiğini göstereceksiniz

Ruh fiziksel olarak tanımlanabilirse araştırılabilir.

Maddenin gerçeklik oldugu bir kabuldür, hayalde diyebilirsin aslında yok da diyebilirsin ama sonuçta kafana sopa ile vurunca bilincini kaybediyorsun :) önemli olan pratiğin sağladıgı ölçüt. Materyalist gerçekliği madde üzerinden tanımlar. Madde gerçek değilse gerçek olan ne olacak ki?

Aslolan devinimdir diyebiliriz, madde'nin temel düzeyde katı birşey oldugu düşüncesi demode bir düşünce

parçaçık deyince içi dolu ufacık misket gibi düşünmek doğru değil mesela.

Maddesel yapıların içi aslında büyük oranda boşluktur

Bilinen en basit element hidrojenin çekirdeğinin çapını bir metre düşünsen tek elektronun olasılık dalgasının maksimum yaptıgı yerlerin geometrik yeri çekirdekten kilometre mertebesinde uzaktır sanırım 5 km civarındaydı (klasik anlamda elektronun yörüngesinin çekirdekten uzaklığı). Çekirdeğin içindeki kuarklar arası mesafeyide benzer biçimde oranlarsak orasınında aslında çok büyük oranda boşluk oldugunu anlarız. Bu boşlukta belirli simetriler korunarak sürekli parçaçıklar ortaya çıkar yokolur birbirleri tarafından soğurulur tekrar yayınlanır. Son derecede dinamik bir yapıdır madde.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ruh fiziksel olarak tanımlanabilirse araştırılabilir.

Maddenin gerçeklik oldugu bir kabuldür, hayalde diyebilirsin aslında yok da diyebilirsin ama sonuçta kafana sopa ile vurunca bilincini kaybediyorsun :) önemli olan pratiğin sağladıgı ölçüt. Materyalist gerçekliği madde üzerinden tanımlar. Madde gerçek değilse gerçek olan ne olacak ki?

Aslolan devinimdir diyebiliriz, madde'nin temel düzeyde katı birşey oldugu düşüncesi demode bir düşünce

parçaçık deyince içi dolu ufacık misket gibi düşünmek doğru değil mesela.

Maddesel yapıların içi aslında büyük oranda boşluktur

Bilinen en basit element hidrojenin çekirdeğinin çapını bir metre düşünsen tek elektronun olasılık dalgasının maksimum yaptıgı yerlerin geometrik yeri çekirdekten kilometre mertebesinde uzaktır sanırım 5 km civarındaydı (klasik anlamda elektronun yörüngesinin çekirdekten uzaklığı). Çekirdeğin içindeki kuarklar arası mesafeyide benzer biçimde oranlarsak orasınında aslında çok büyük oranda boşluk oldugunu anlarız. Bu boşlukta belirli simetriler korunarak sürekli parçaçıklar ortaya çıkar yokolur birbirleri tarafından soğurulur tekrar yayınlanır. Son derecede dinamik bir yapıdır yapı madde.

Ruh fiziksel olarak tanımlanabilirse araştırılabilir demen zaten madde yapısı varsa ruh vardır demektir. Her ne kadar ruh değil bilinç demeyi tercih etsemde söylediğin doğru. Ayrıca kalan söylediklerine de katılıyorum. Atomun içinde ki boşluktan bahsediyorsun. Yani tüm evrendeki uzay denilen boşluk ile aynı boşluk işte bu. Ama işte o boşluk ne kadar boşluk ve aslında biz bilmesekte o boşlukta ne var? İşte bütün mesele bu.

Evren tüm oluşu ile algıladığımız kadar şu an bizde yaşıyor. Düşünüyor, araştırıyor ve deneyimliyor. Öncesi ve sonrası bilinmez. Tümü nedir bilinmez.

Aklıma gelen bir şeyi eklemek istiyorum bu arada. Tekil enerji birimin varlığını olanaksız kılıyor olamaz mı? Yani o tekil ise tümüyle nötrlüğü içinde birim içermeyen tek bir yapı olamaz mı? Tabii o zaman bu kadar değişkeni nereden çıkardı sorusu ortaya çıkıyor. Ayrıca her bir atomun parmak izi gibi kendine özel bir izi olduğu doğru mu? Yoksa yanlış bir bilgi mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ooooooooooooooooooo sende büyük ilerlemeler var ... eğer yanlışlıkla yazmadıysan :D bu olabilirlik üzerinden devam edelim seninle :lol:

dansoz diye bosuna demiyorum sana

ilk mesajdakinin bir varsayımdan ibaret olusunu cok ortada zannediyorudum, ama sana laf anlatmak kolay degil iste

bu varsayımın hicbir mantıgı yoktur, uydurulan bir fikirdir. yapılabilirliginin tek nedeni yanlıslanamamasıdır

ikincisi ise varsayım degil, mantık

simdi ne diyorsun bakalım

Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)
dansoz diye bosuna demiyorum sana

ilk mesajdakinin bir varsayımdan ibaret olusunu cok ortada zannediyorudum, ama sana laf anlatmak kolay degil iste

bu varsayımın hicbir mantıgı yoktur, uydurulan bir fikirdir. yapılabilirliginin tek nedeni yanlıslanamamasıdır

ikincisi ise varsayım degil, mantık

simdi ne diyorsun bakalım

>>>algı-üstü gercekligin yanlışlanamıyor olması,

bizi bu gercekligin olacabilecegi ihtimaline ulastırmaz

o gerceklik bizim icin gene bir bilinmezdir

kıvırma şimdi ...madem bilinmez ise neden varolabilirliğini söylemek mantıksız!!! bir varsayım oluyorda

kesinlikle ihtimal dahilinde olmayıp varolamayacağını söylemek mantıklı oluyor :D

>>>yapılabilirliginin tek nedeni yanlıslanamamasıdır

yanlışlanamaması zaten çelişki oluşturmadığı için mantıklı oluyor

tarihinde TylerDurdenn tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
kıvırma şimdi ...madem bilinmez ise neden varolabilirliğini söylemek mantıksız!!! bir varsayım oluyorda

kesinlikle ihtimal dahilinde olmayıp varolamayacağını söylemek mantıklı oluyor :D

cunku o ihtimal bile uydurma!

uydurma!

sen uydurdun!

herhangi bir veriyi alıp, tartıp, baska bir veriyle iliskilendirip bir sonuc cıkarmadın!

bu ihtimaldeki mantık, aynı anibalin seni duzen uber zencisi kadar olabilir

ya sanki ilkokul cocuklarına anlatıyorum be

gene ilk sayfaya donmek dısında care bırakmıyorsun:

senin algılarınla algılanabilecek olmadıktan sonra o birseyin olup olmadıgını sorgulamaya bile neden calısıyorsun ki

ki eger sorguluyorsan, bu sorguya hicbir mantıklı dayanak bulamazsın

sen o algı sınırlarını asmaya calıştıgın anda hicbir adımının mantık ile zerre alakası olamaz

cunku algı ötesi gercekligin oldugu fikrini bile kendin uydurarak baslıyorsun, bunun da kesinlikle mantıklı oldugunu soyleyemezsin

neden o algının ötesi olsun?

sen bu soruyu hangi mantıklı cevap ile aştın ki

iste bu yuzden o algının dısında ne olup olmadıgına dair yapılacak en ufak sorgu mantık dışı bir saçmalık olmaktan oteye gidemez

iste bu yuzden algının otesinde herhangi bir olgu -x olgusu- oldugu fikri, anibal ın seni düzen uber zencisi ne kadar mantıklıysa, o kadar mantıklıdır

o uber zenci ne kadar savlanabilecek ise, tanrı da o kadar savlanabilecektir

Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)
Öyleyse algılanamayan ,algıların kaynağı olan bir tanrı olasılığını savlamanın mantıklı olduğunu kabul ederek

bir tanrı asla olamaz diyenlere katılmıyorsunuz :D

Tutarlı bir tanım yaparsanız "asla olamaz" diyemem

Forum moderatörü olmadan önce daha açıklayıcı yanıtlar veriyordunuz :D Nedense bu kabullerinizi ateist arkadaşlara anlatmaya çalışmıyorsunuz ...

ben aynı şeyleri anlatmaktan bıktımda :D öyleyse alıntı yapalım...

>>>Mantık ve akıl olarak, evreni yaratan bir tanrı olabilmesi ihtimali asla ve kata mümkün değildir......

Bu doğru değildir

Tekrar ediyorum mühim olan tanrı'nın tanımıdır, tanrı denilince ne anlamamız gerektiğidir. Bütün sıfatlarıyla tanımlanmalı ve bu sıfatların çelişki içerip içermediğine bakılmalıdır. Çelişki içermiyorsa mantıksal olarak varolması mümkündür ama mümkün olması varoldugu anlamına gelmez.

ölümden sonra hayatın olması cazip geliyordur...aksini kanıtlayabilirmisin?

birde şuan bir simülasyonda olabilirmiyiz ne dersin?

Kanıtlayamam

Bu da başka birşeye kanıt veya gösterge olmaz

Herşey mümkün

Bir üst evrendeki bir çocuğun sıçtıgı b.k bile olabiliriz

kısaca evreni yaratan bir tanrı

bu evrenin bir simülasyon olması

öldükten sonra sonsuz hayat

ihitmal dahilindedir...mantıklıdır...olabilir diyorsun yani

Olmasını mümkün kılmayacak mantıksal bir çelişki yok

>>>evreni yaratan bir tanrı neden olamaz yoktur...

"hiçbirşey yoktan var olmaz, var olan birşey de yok olmaz"

"Bu kural Tanrıyı bağlamaz" denebilir

Tanrı yaratmıştır ve ondan sonra artık bu korunum yasası devreye girmiştir denebilir

tarihinde TylerDurdenn tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Astur, cennetin karşılığı olan birde cehennem var ama. İnsanlar inandıkları zaman sanki çok mu huzur bulma şansına sahipler? Ancak beyin yıkama işte ne yaparsınız. Ayrıca bir insan öldüğünde inançlara göre cennetlik olduğu düşüncesi ile avunulsa bile, sonuçta yine bedenini bakteriler yiyor ve beden çürüyor. Sanki inanç bu gerçeği değiştiriyormuş gibi tuhaf bir avuntu işte.

Bir ateiste göre ölüm kesin bir sondur. Hem bedenin kaybı hem benliğin kaybıdır. Ancak ben yeni bir ateist olarak ahkam kesmek istemesem de, bir şeyi eklemek istiyorum. Evren hakkında bilgimiz henüz çok az. Ne insanı ne ölüm sonrasını kesin biliyoruz demek, kimse için mümkün değil aslında. Ölümün kesin bir son olduğunu kabul etmesek ateist olmamızın ve gerçekçiliğimizin bir anlamı kalmaz, kabul. Ancak bizler bir konuda daha gerçekçi olmaya mecburuz, bilgimizin yetersizliği ve bilimin henüz keşfedecek çok şeyi olduğu konusunda. Bu sebeple ölümle ilgili olarak beden ve benlik kaybını kabul etsem de, temel bilinç yapımız ve onun deneyimlerden kazandığı temel kazanım ile ilgili emin değilim. Çünkü evren bildiğimiz madde ile sınırlı değil. Ve çok gizemli bir yapı ile karşı karşıyayız. Bu konuda söylenebilecek her söz sadece spekülasyon ve atmasyon olur biliyorum. Ancak sadece kendimi evrenin gizemli yapısı ve olasılıklar denizi içinde, biraz şaşkın biraz realiteye tutunan ve herşeye rağmen o evreni seven bir yolcu olarak görüyorum.

Evet katılıyorum,çocukluktan beri in,cin,şeytan,cehennem korkusuyla psikolojileri zarar gören milyonlarca çocuğa acıyorum gerçekten.Mesajımda bahsettiğim evrimsel zayıflık zaten çocukların beyninin kolay yıkanabilmesini sağlıyor,ve de ölüm korkusu da ağır basıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tekil enerji birimin varlığını olanaksız kılıyor olamaz mı

Yani evreni, varlığı bölünemez bir bütün olarak tekil enerji olarak mı düşünüyorsunuz

Enerjinin paketler (kuantumlar) halinde yayıldıgını da biliyoruz

Evrenin daha alt birimlere ayrışmaz komple bir enerji bütünü oldugu söylenemez

Ayrıca her bir atomun parmak izi gibi kendine özel bir izi olduğu doğru mu? Yoksa yanlış bir bilgi mi?

İz derken ne izi?

Atomun çekirdeğindeki enerji düzeylerindeki geçişlerden olsun atom çevresindeki elektronun enerji düzeylerindeki geçişlerden olsun oldukça karakteristik frekanlarda ışınım yayılır. Kastettiğiniz buna benzer birşey ise.

Yıldızlardan gelen ışığın spektrumundan yıldızın element bileşimi hakkında bilgi edinebiliyoruz

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yani evreni, varlığı bölünemez bir bütün olarak tekil enerji olarak mı düşünüyorsunuz

Enerjinin paketler (kuantumlar) halinde yayıldıgını da biliyoruz

Evrenin daha alt birimlere ayrışmaz komple bir enerji bütünü oldugu söylenemez

Evrenin şu anki hali itibarıyla, enerjinin paketler(kuantumlar) halinde yayıldığını söylüyorsunuz. Tabii tekil enerji bizim evrenimizdeki hali ile, -yani zaten evren tekil enerji ve boşluktan oluşuyor- varlığı bölünemez bir bütün olamaz. Ben evrene dönüşmeden vakum alanı ile karşılaşmadan önceki hali için tekil enerjinin varlığı bölünemez bir bütün olabilme ihtimalinden bahsettim.

İz derken ne izi?

Atomun çekirdeğindeki enerji düzeylerindeki geçişlerden olsun atom çevresindeki elektronun enerji düzeylerindeki geçişlerden olsun oldukça karakteristik frekanlarda ışınım yayılır. Kastettiğiniz buna benzer birşey ise.

Yıldızlardan gelen ışığın spektrumundan yıldızın element bileşimi hakkında bilgi edinebiliyoruz

Atomdan karekteristik frekenslarda ışınım yayılması demek, her bir atom için farklı bir ışınım demek midir? Yoksa elementlerle ilgili karekteristik bir ışınımdan mı bahsediyor sunuz? Sanırım elementler ile ilgili bu. Ben şunu demek istedim. Aynı element dahi olsa, tek tek atomlar için çok küçük bir farklılıktan bahsedilemez mi? Yani böyle bir şey var mı? Böyle bir şey olsa bile, şu an ki imkanlarımıza göre tespiti mümkün olmadığı için, olup olmadığını bilemez miyiz?

tarihinde baglanti tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

ARKADASLAR HER CANLI KENDİ TÜRÜNDEN DOGAR KEDİ KEDİDEN , ASLAN ASLANDAN , MAYMUN MAYMUNDAN , İNSAN İSE ADEM İLE HAVVADAN, eger yok illa biz maymundan geldik diyorsanız kendinizi maymun olarak görün: ki maymunun yaptıgını insan yapmıyo insanın yaptıgınıda maymun yapmıyo ki zaten akıl olarak ayrılıyoruz birbirimizden. EVRİM TEORİSİ VARSA EVRİM İÇİNDE Bİ EVİRİP CEVİRİP OLMASI GEREKİR DEMİ TEK BASINA EVRİM OLMAZ . COCUKLUK GENCLİK OLGUNLUK VE İHTİYARLIK EVRELERİNİ YASAYAN İNSANIN YENIDEN GENCLİK CAGINA DÖNEMEYECEGİNİ HATIRLATARAK KİŞİYE HAKİM OLAN VE ONU HALDEN HALE CEVİREN BİR YAPICI VE YÖNETİCİNİN MEVCUT OLDUGU SONUCUNA VARILIR. EGER DOGANIN DERİNLİKLERİNDE GERCEKLESEN İŞLERİN KOMPLEKSİLİGİ , DUNYANIN EN ZEKİ BEYİNLERİ TARAFINDAN BİLE ZOR ANLASILIYORSA , BU İŞLERİN SADECE BİRER KAZA , BİRER KÖR TESADÜF ESERİ OLDUGUNU NASIL DÜŞÜNEBİLİRİZ. KAİNAT TESADÜFİ OLARAK OLUSTU DİYORSANIZ Kİ ZATEN OLUSMAZ DÜŞÜNDÜGÜN ZAMAN BİLE KAİNAT OYLE Bİ YARATILMIS Kİ CANLILARIN YASAMASINA GÖRE EGER BU DUNYA 1 SN LİK Bİ TESADÜFE BIRAKILSA CANLI İÇİN YASAM OLMAZDI. AGAC CAMUR İLE SU YİYOR NETİCEDE TATLI Bİ MEYVA OLUSUYO O MEYVAYI AGZIMIZ TADINI ALIYO BURNUMUZ KOKUSU ALIYO VE VUCUDA YARARLI DEMEK Kİ O MEYVA O KÖR VE İNSANI TANIMAYAN AGACDAN DEGİL BİZİ BİLEN VE TANIYAN Bİ ZAT TARAFINDAN GÖNDERİLİYO. NASIL Kİ Bİ RESSAMI YAPANA RESSAM DİYORUZ VE USTASINI GÖSTERİYORUZ YANI RESİM KENDİLİGİNDEN OLUSMUYO Bİ YAPANI VAR O HALDE SU KAİNAT Bİ RESİM SURETİNDE VE RESSAMIDA ALLAHDIR. Kİ GELEN HER PEYGAMBER Bİ YARATICIDAN BASHETMİŞTİR VE 4 TANE KİTAP İNMİŞTİR HER KİTAPDA DA AHİRETTEN BASHEDİLMİŞTİR. BİR İNEGİ DÜŞÜNSEK BU DUNYAYA NİYE GELMİŞ DİYE SORSAK BİZE GÜLER İNSANA DER DOLABINI AÇ BAK ETİN BENDEN SUTUN BENDEN YAKACAGIN BENDEN . TUTUP İNEK BİZE DESE SEN NE YAPMAYA GELDİN BU DUNYAYA ETİN YENMEZ SUTUN İÇİLMEZ . SU KAİNATA BAKSAK HİÇ BİR ŞEYİ NİZAMSIZ GÖREMEYİZ HER CANLI GÖREVİNİ YAPMAKDADIR PEKİ YA İNSAN NEDEN BU KADAR DUZENSİZ OLABİLİYOR. BANA SU 3 SORUYA ATEİST ARKDASLAR CEVAPLASIN İNSAN NEREDEN GELDİ ... İNSAN NİÇİN GELDİ.... İNSAN NEREYE GİDİYOR. MADEM MAYMUNDAN GELDİM DİYORSUNUZ O ZAMAN İNSAN SURETİNİZDEKİ SEKLİ DEGİŞTİRİN MAYMUNA DÖNÜN

Link to post
Sitelerde Paylaş
risaliyet her konunun altında aynı iletiyi yapıştırıyorsun

Atın beni forumdan, yazılarımıda silin diyorsun sanırım

Arkadaş hayatının muhtemelen en uzun ve derinlikli yazısını yazmış,her konuya aynı emeği verip yazı yazmasını beklemiyoruz herhalde?

Şaka bir yana şu spambot kılıklıyı yöneticilerden biri atarsa iyi olacak.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> ARKADASLAR HER CANLI KENDİ TÜRÜNDEN DOGAR KEDİ KEDİDEN , ASLAN ASLANDAN , MAYMUN MAYMUNDAN , İNSAN İSE ADEM İLE HAVVADAN

Madem öyle, adem ile havvadan bir zenci ile bir pigmenin nasıl ortaya çıkmış olabileceğini bir söylesene bize..

Link to post
Sitelerde Paylaş
>>> ARKADASLAR HER CANLI KENDİ TÜRÜNDEN DOGAR KEDİ KEDİDEN , ASLAN ASLANDAN , MAYMUN MAYMUNDAN , İNSAN İSE ADEM İLE HAVVADAN

Madem öyle, adem ile havvadan bir zenci ile bir pigmenin nasıl ortaya çıkmış olabileceğini bir söylesene bize..

O zaman da bunları açıklamak için mutasyona sarılırlar.İşlerine nasıl gelirse yani

Link to post
Sitelerde Paylaş

evrim diye birşey yoktur hiç olmamıştır.ateizmin canlılıgın kokenı problemıne uydıurdukları bır cevaptır bu.

bakmayın buradakı tum ateistlerin teoriyi ispatlamasına henüz böyle bir ispat yeryüzünde yoktur.o sebeble adı teoridir kabak gibi;

sadece görmek lazım.cansız maddelerden canlılık doğamaz bitti..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben Tyler'a bir soru sormak istiyorum. Dini terkeden birisi doğal olarak Tanrıyı terketmiş olmuyor mu? Çünkü Tanrı kavramı sadece dinde var. Dinin dışında hangi Tanrıdan bahsedebiliriz? Eğer dinin dışında bir Tanrı kavramı yine de üretebiliriz diyorsan, bu nasıl oluyor acaba? Bu ben düşündüm oldu demek değil midir?

Dini terkeden birisi için tanımsız bir Tanrı kavramı kalıyor ortada. Bir referansı yok, vahyi yok, belirtisi yok, mantığı yok. Öyleyse bu Tanrı nasıl var oluyor? Hele ki yaratma fiili din dışında nasıl var kabul ediliyor? Yaratma diye bir şey var mı? Maddeye ve canlılara bakıp, hıııımmm bunlar kendi kendine var olmuş olamaz demek mi bizi bir Tanrıya götürüyor? O zaman yine din dairesi içine girmiş olmuyor musun Tyler? İnanan insan zaten bunu söylediği için bir dine inanıyor. İnanmayan bir insan ise bir başka açıklaması olmalı dediği için inanmıyor. Tanrı ve yaratma, kim ne derse desin kabulü halinde bir şekilde din dairesi içine sokar insanı. Çünkü bu iki kavram dinin dışında yoktur zaten.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Mask; uyku sır mı? Değil... Ölüm de sır değil... Uyanamayacağın bir uykudur ölüm. Ölümü gizemli hale getirip, o gizemin içinden tanrı çıkarmayın.

...

....

Evet, Uyku bir sırdır.. Bilimin keşf edemediği, çözemediği bir sırdır.. Belki bir gün sırrı çözülür ama şuan için Uyku büyük bir sırdır..

Allah inancı için ölümün arkasına sığınmaya gerk yok.. Ölüm olmasada her akıl bir yaratıcı olduğunu bilmek ile mükelleftir..

Ölümün varlığı; Ahiret ve Adalet ile ilgili bir kavramdır.. Ölüm olduğu için Mahşer ve Ahiret vardır diyoruz... Olmasaydı Allah yine var olurdur ama ahiret yada adaletten söz etmezdik.. Yada farklı bir şekilde söz edilirdi..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...