dert

[Guest manyeto]

son zamanlarda oldukça sık ve geçmişte polis ve diğerlerinin kayıtsız şartsız tek hakim olduğu

genel arama taramanın yapıldığı kimlik kontrolü ve üst baş aramasının yapıldığı

anlar oldukça sık yaşanır oldu,

o arama tarama esnasında polisin tavrı beni isyana sürüklemek üzereyken

kendimi zor tutum,o an elimde makinalı tüfek olsaydı hepsini şehitlik mertebesine eriştirirdim

bunlar düşünce özgürlüğü kapsamında deşarj onlarınki faşizm.güvenlik böyle sağlanmaz

eski günlerini üzlüyorlar, hoş bir şey değişmiş değil.bunu herkes bilir

ve ona göre davranır.kendilerini besleyen sistemi rencide ederek tahakküm kurup

sivilleri korkutmak istiyorlar. buna izin vermelimiyiz vermemelimiyiz?

sayın arkadaşlar.

Ekim 31, 2008 tarihinde IFeelGood tarafından düzenlendi

[Mr.Kont 0]

Dert sende derman onlarda.

Sen dert vermeden onlar derman olmazlar.

İyi olmuş aramaları taramaları şapkadaki 100 tavşan deneyine inanıyorum.

Anketinde çok derinmiş oy vermiyorum.

[kutsalyaratik 0]

Kanunlarda ustbas aramasi yada kimlik kontrolu nasil yapilir, kimler yapar acikca yazar sanirim. Her hangi bir polis giciklik olsun diye kimlik kontrolu yapabilirmi onu bilmem, kanunda yapar derse amenna

Avrupada polislerin kimlik kontrolu yapmasi kanunlara baglidir, benim yasadigim ulkede polisler bir arabayi durdurur, alkol testi yapar, ehliyet sorar ama kesinlikle araba icinde arama yapamaz, yasaktir, eger yapacaksa savcilik izni gerekir.

Turkiyede kim kime dimdima. Sahte kimlik ile arama yapan sahte polislerden , sahte savcilara, sahte doktorlara kadar her nevi insan turleri mevcut

[kodoman 0]

Avrupada polislerin kimlik kontrolu yapmasi kanunlara baglidir, benim yasadigim ulkede polisler bir arabayi durdurur, alkol testi yapar, ehliyet sorar ama kesinlikle araba icinde arama yapamaz, yasaktir, eger yapacaksa savcilik izni gerekir.

Bir ara Türkiye'de de kanun böyle idi. Ama sanırım tekrar değiştirdiler. Çünkü, son zamanlarda kavşak ve yoğun trafikli bölgelerde, polis şüpheli gördüğünü kenara çekip, doğrudan bagajına bakıyor. Ya terör eylemleri yüzünden herkes buna göz yumuyor, ya da kanun değişti... emin değilim.

[uğur 0]

Hakimden alınmış yazılı bir izin olmadığı sürece arabanızda arama yapamazlar..Arabanızda arama yapmak isteyen polise nazikçe arama emrini sorun , yoksa aramayacaktır..

[Antipati 0]

valla benim de üstümü arıyorlar iki günde bir ama gayet nazikler. sonucta bu aramalar da bizim iyiliğimiz için yapılıyor

[Guest manyeto]

valla benim de üstümü arıyorlar iki günde bir ama gayet nazikler. sonucta bu aramalar da bizim iyiliğimiz için yapılıyor

iki günde bir aranmak normalmi sence,herkes potansiyel suçlu muamelesi görüyor otomatikman aranınca

burdaki yanlışlığı görmüyormusun koyunmusun sen yoksa iş olsun diyemi yazdın.

ayrıca anketim tek seçenekliydi ve o seçenekte vermemeliyizdi ama sağolsun sevgili adminimiz düzeltmiş

[kamikaze 0]

Kardesim sende değil ama bir başkasında bomba felan çıktığını düşünsene.Ya aranmasıydı da bi okulun ,dershanenin ortasında patlasaydı.(bkz. diyarbakır)

Sen bir izin verme de kaçmaya çalış da seni sonsuzluk mertebesine ulaştırsınlar,tbr etmek düşer bana onları.

[kutsalyaratik 0]

Turkiyedeki polislerin ne oldugunu anlatacak degilim. Aramalar ekiplerce keyfii olarak yapilir cogu zaman, amac rusvettir. Duyduguma gore polis arabalari durduruyormus sonra icine bakip eger icinde kadin cocuk falan gorurse hic bir arama sorusturma yapmadan arabayi birakiyormus(aile var ayaklari) Yahu bu ne bicim emniyet bea.

Ust bas , araba ve ev aramalari ozel izne baglidir. Birde bu kontrolu yapanlarin gercek polis olduklarindan emin olmaniz lazim, malumunuz guzel yurdumun insani pratik para kazanma yolarini cok iyi bilir, carsida pazarda leblebi satar gibi kopye silah satilan bir ulkede bi oyunca silah alip beline sokmak ve bunun ucunuda karsidakine gosterip korkutmak kolaydir. Ama durdurulma aninda gercek yada sahte polislere arama iznin varmi diye sormakta her babayigidin yapacagi bir sey degil. Dikkatli olun derim.

Kasım 3, 2008 tarihinde kutsalyaratik tarafından düzenlendi

[Guest manyeto]

Kardesim sende değil ama bir başkasında bomba felan çıktığını düşünsene.Ya aranmasıydı da bi okulun ,dershanenin ortasında patlasaydı.(bkz. diyarbakır)

Sen bir izin verme de kaçmaya çalış da seni sonsuzluk mertebesine ulaştırsınlar,tbr etmek düşer bana onları.

kusura bakma ama pis işler çevirecek birisi gidipte polis kontrolünde veya çevirmede enselenmez

bu tür uygulamaları ancak senin gibi koyunları yola getirmek ve onlara göz dağı vermek için yaparlar

uyanda balığa gidelim sevgili kardeşim

[ozgur_tutsak 0]

diyarbakırda cok arama olsu ama ben bırkere tek arandım

antakya dogumlu olmam buralarda ıse yarıyor ne yazıkkı

[pierrottheclown 0]

valla benim de üstümü arıyorlar iki günde bir ama gayet nazikler. sonucta bu aramalar da bizim iyiliğimiz için yapılıyor

Eğer devlet, 'güvenlik' sorununu topyekün çözmeye niyetlenseydi, kendi varlık nedenini ortadan kaldırırdı

[Elvis 0]

son zamanlarda oldukça sık ve geçmişte polis ve diğerlerinin kayıtsız şartsız tek hakim olduğu

genel arama taramanın yapıldığı kimlik kontrolü ve üst baş aramasının yapıldığı

anlar oldukça sık yaşanır oldu,

o arama tarama esnasında polisin tavrı beni isyana sürüklemek üzereyken

kendimi zor tutum,o an elimde makinalı tüfek olsaydı hepsini şehitlik mertebesine eriştirirdim

bunlar düşünce özgürlüğü kapsamında deşarj onlarınki faşizm.güvenlik böyle sağlanmaz

eski günlerini üzlüyorlar, hoş bir şey değişmiş değil.bunu herkes bilir

ve ona göre davranır.kendilerini besleyen sistemi rencide ederek tahakküm kurup

sivilleri korkutmak istiyorlar. buna izin vermelimiyiz vermemelimiyiz?

sayın arkadaşlar.

Sen şehirlerde gösteri yapıp olay çıkaran eniklerden olmalısın. Bu yüzden polislerden nefret ediyorsun, söyle bakalım kafanı kaç kez copladılar.

Büyük şehirlerde birkaç ay arayla bomba patlatıyorlar, bu saldırıların ardı arkası kesilmeyeceği için polislerin güvenliği üst düzeye çıkarması gerekir. Bu aramalar sayesinde kaç kez bombalar ve teröristler yakalandı.

Ben arama yapan polislerin yanından yüz kere geçmişimdir ama hiç aramadılar, çünkü şüpheli biri değilim aramak isterlerse de ararlar. Demek sen şüpheli birisin ki sürekli arıyorlar.

Lanet terör propagandanı bu forumda yapma, ateistleri yanınızdaymış gibi göstereceğini mi sanıyorsun soysuz.

[IFeelGood 0]

manyeto yazdı:

iki günde bir aranmak normalmi sence,herkes potansiyel suçlu muamelesi görüyor otomatikman aranınca

burdaki yanlışlığı görmüyormusun koyunmusun sen yoksa iş olsun diyemi yazdın.

ayrıca anketim tek seçenekliydi ve o seçenekte vermemeliyizdi ama sağolsun sevgili adminimiz düzeltmiş

 

Tek seçenekli anket olmaz, `sanırım yanlışlıkla tek seçenek koydu` diye düşündüm ve ikinci seçeneği ekledim.

Aslında senin böyle bir absürdlük yapabileceğin ihtimali de aklımdan geçmedi değil..

Yani bilerek yapmış olabileceğini düşünmeme rağmen ihtimal vermek istemedim.

Sana iyilik yaptık işte anlamıyor musun?

Ayrıca ben "vermeliyiz" şıkkını işaretledim.

Üstelik bu aramaları gördükçe çok seviniyorum.

Hiç de zorluk çıkarmadan izin veriyorum aramalarına.

Sokaklar hiç tekin değil...

[ozgur_tutsak 0]

Sen şehirlerde gösteri yapıp olay çıkaran eniklerden olmalısın. Bu yüzden polislerden nefret ediyorsun, söyle bakalım kafanı kaç kez copladılar.

Büyük şehirlerde birkaç ay arayla bomba patlatıyorlar, bu saldırıların ardı arkası kesilmeyeceği için polislerin güvenliği üst düzeye çıkarması gerekir. Bu aramalar sayesinde kaç kez bombalar ve teröristler yakalandı.

Ben arama yapan polislerin yanından yüz kere geçmişimdir ama hiç aramadılar, çünkü şüpheli biri değilim aramak isterlerse de ararlar. Demek sen şüpheli birisin ki sürekli arıyorlar.

Lanet terör propagandanı bu forumda yapma, ateistleri yanınızdaymış gibi göstereceğini mi sanıyorsun soysuz.

sakın ol sakın adamı ıdamlık ettın

[pierrottheclown 0]

[/b]

Tek seçenekli anket olmaz, `sanırım yanlışlıkla tek seçenek koydu` diye düşündüm ve ikinci seçeneği ekledim.

Aslında senin böyle bir absürdlük yapabileceğin ihtimali de aklımdan geçmedi değil..

Yani bilerek yapmış olabileceğini düşünmeme rağmen ihtimal vermek istemedim.

Sana iyilik yaptık işte anlamıyor musun?

Ayrıca ben "vermeliyiz" şıkkını işaretledim.

Üstelik bu aramaları gördükçe çok seviniyorum.

Hiç de zorluk çıkarmadan izin veriyorum aramalarına.

Sokaklar hiç tekin değil...

Tam da işkence ve polis tacizlerinin, 1 Mayıs'ta solcu öğrencileri tepelemenin, üstelik ışıkta durmadı diye vurulan gencin, ha bir de, Gazi Mahallesi'nde polis tarafından vurulan küçük çocuğun gazete manşetlerinden eksik olmadığı bir dönemde, polislerin sokakların tekinliğini sağlamasını değil, sokakların tekinliğini polislere karşı savunmamız gerektiğini daha çok düşünüyorum.

Devletin ne olduğunu bir bilelim, ondan sonra devletin polisinin güvenlik sorununu çözebileceğini iddia edelim. Devlet bir 'zor kullanma tekeli'dir; yönettiği yegane şey, insanların kendi ellerinden aldığı, kendi hayatlarına ilişkin 'inisiyatifi', merkezi ve silahlı bir otoriteye devrederek ve akabinde, o silahlı otoritenin kendi iradesini, 'polis' zoruyla yeniden o insanların iktisadi, kültürel, siyasi hayatına yöneltmesi, 'ahlaksız' ya da 'suçlu' olarak imlediği davranışları kurşunla, topla, tüfekle ortadan kaldırması gücü suretiyle kararlarını biz yönetilenlere dayatmasıdır. Devlet yönetilen/yöneten ayrımı, hiyerarşi, bürokrasi ve otorite demektir; iradenin aşağıdakilere 'zor' yoluyla dayatılması demektir.

E haliyle bu durumda iktisadi kaynakların kolektif yönetilmesi de söz konusu olamayacaktı ve iktisadi sınıflaştırma, pekala devletlu sistemin işine gelirdi! İşte bu iktisadi sınıflaştırma insansızlaştırma, yoksulluk ve sivil toplumun çözülmesini sağlayan hemen herşeyin en temel sebebidir. Bundan sonra devletin, kendi yarattığı 'güvenlik' sorununu tamamen çözmesini beklemek akılcı değildir.

Bakın Max Stirner ne demiş: 'Devlet, şiddeti kendisi uyguladığında buna 'hukuk', başkası uyguladığında 'suç' der.'

Zorunlu vergilendirmeyi, sokakta sopayla kafanıza vurup, cüzdanınızı alan haydutun davranışından ayıran nedir?

[tomclancy 0]

selam,konuyla ilgili bir istatiki veri sunmak istiyorum;

Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı’nın (TOHAV) hazırladığı rapora göre gizli ve kayıt dışı işkencede artış olduğuna dikkat çekilerek, işkencenin sistematik olarak devam ettiği ifade edildi.

İşkencenin karakollardan polis otolarıyla açık alanlara taşındığı vurgulanan TOHAV raporunda F tipi cezaevlerinde işkence vakalarında artış görüldüğü kaydedildi.

‘İşkenceyi ve Kötü Muameleyi Önleme Projesi’ kapsamında hazırlanan ‘İşkence ve Kötü Muamele Suçu Raporu’ kitaplaştırıldı. 1 Mart 2006-28 Şubat 2008’de yapılan 275 başvurudan yola çıkılarak oluşturulan raporda, işkence gördüğü gerekçesiyle 96’sının lise, 64’ünün üniversite öğrencisi ya da mezunu olduğu ifade edildi.

Mağdurlardan 210’unun Kürt 55’inin Türk ve 10’u da Arap olduğu belirtilen raporda, ‘’Başvuru sahiplerinden 217’si politik, 36’sı cinsel ayrımcılık, 22’si de adli sebeplerle işkence gördüğü’’ denildi.

Mağdurlardan 15’i polis otosunda, 83’ü açık alanda, 76’sının karakolda kötü muameleye maruz kaldığı belirtilen raporda en çok dile getirilen işkence ve kötü muamele yöntemleri şöyle sıralanıyor: Ayakta bekletme, yiyecek-içecek-tuvalet ihtiyacının giderilmesini engelleme, tazyikli su sıkma, kaba dayak, cop, biber gazı sıkma, ölüm ve işkenceyle tehdit, elektrik verme, sigara söndürme, hayaları sıkma.

Rapora göre “Beyoğlu’nda cinsel ayrımcılık nedeniyle kötü muamele sürekli bir hal almış” durumda. İşkence iddialarının 70’i için suç duyurusunda bulunurken, beş ayrı şikâyette polislere dava çıldığı ifade edildi.

Yüzde 300 artış

Öte yandan Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’na yapılan insan hakları ihlali başvuruları geçen yıla oranla yüzde 300 arttığı ortaya çıktı. En çok şikayet edilen kurumlar, belediyelerle sağlık kuruluşları ve bakanlıklar olurken, en fazla şikâyet de tutuklu ve hükümlü haklarıyla sağlık ve hasta hakları konularında yapıldı.

İl ve İlçe İnsan Hakları Kurulları’na yapılan başvuruların 2007’ye göre yüzde 300 arttığını belirten Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu, 2007 yılı genelinde İnsan Hakları Başkanlığı’na, il ve ilçe kurullarına yapılan ihlal başvurularının 1495 olduğunu, buna karşın 2008’in ilk 6 ayındaki başvuru sayısının 2 bin 356’ya ulaşarak ikiye katladığını söyledi.

En fazla ihlal başvurusunun tutuklu ve hükümlü haklarıyla ilgili olduğuna işaret eden Fendoğlu, bu konuda 6 ay boyunca 391 farklı ihlal başvurusu yapıldığını söyledi. Rapora göre en fazla ihlal başvurusu yapılan kentin İstanbul olduğunu anlatan Prof. Dr. Fendoğlu, bu kentten kendilerine ulaşan toplam başvuru sayısının 379 olarak belirlendiğini söyledi.

saygilar

[tomclancy 0]

Adalet Bakanı Şahin, Ceber’in işkence ile katledilmesinden üzüntü duyduğunu belirterek özür diledi! İşkenceyi resmi olarak kabul etmek zorunda kalan bakan, olayın yargıya intikal ettiğini belirterek gereğinin yapılacağını söyledi.

Engin Ceber Yürüyüş dergisi satışı sırasında polis terörüne maruz kalarak gözaltına alınmış, darp edildiği belgeler ile kanıtlanmasına rağmen hakkında polise mukavemetten tutuklama kararı çıkarılmıştı. Metris Cezaevi’nde de işkence ve dayaktan kurtulamayan Ceber sonunda beyin kanaması geçirerek hayatını kaybetmişti.

Devletin timsah gözyaşları

Devletin bu güne kadarki katliamcı geçmişi ile paralellik sergileyen cinayet burjuva basında da hayli yer buldu ve liberal çevrelerin dahi tepkisine konu oldu. Belli ki tepkinin daha fazla artacağından endişe eden sermaye devleti çözümü yetkili ağızdan yapılacak bir özür ve birkaç kelleyi harcamakta buldu.

Adalet bakanı Mehmet Ali Şahin TBMM’de yaptığı açıklamada işkence ile ölümü kabul ederek derin bir üzüntü içinde olduğunu söyledi! Kamuoyuna yansıyan pek çok olayda olduğu gibi özür dileyerek sorumluluktan kurtulmaya çalışan Bakan Şahin 19 kişinin olay nedeni ile görevlerine son verildiğini de belirterek cinayetin yargıya intikal ettiğini duyurdu. Şahin “sonuna kadar gidilecek”, “sorumlular cezalandırılacak” gibi bildik yalanlara da konuşmasında sık sık yer verdi.

iste devletimizin hali ve cözüme yaklasimi

saygilar

[Guest manyeto]

[/b]

Tek seçenekli anket olmaz, `sanırım yanlışlıkla tek seçenek koydu` diye düşündüm ve ikinci seçeneği ekledim.

Aslında senin böyle bir absürdlük yapabileceğin ihtimali de aklımdan geçmedi değil..

Yani bilerek yapmış olabileceğini düşünmeme rağmen ihtimal vermek istemedim.

Sana iyilik yaptık işte anlamıyor musun?

Ayrıca ben "vermeliyiz" şıkkını işaretledim.

Üstelik bu aramaları gördükçe çok seviniyorum.

Hiç de zorluk çıkarmadan izin veriyorum aramalarına.

Sokaklar hiç tekin değil...

az önce sevgili elvis kardeşimize cevap yazmıştım fakat silinmiş doğaldır,

sayın admin hanım efendi tekinsiz ve karanlık işlere bulaşmış biri inan bana keklik gibi gidipde

dandik bir polis çevirmesinde enselenmez,bence bu böyledir.o yapılan kontroller asayiş için değil

dediğim gibi eskiye duyulan özlemin ayak sesleri.polis devleti olalım,vatanseverlerimiz bizi korusun

ot gibi akşamları tvde yemek yerken dizileri izleyip,haberlerde gösterilen abuk sabuk haberlerden ibret alalım

puşt egemenlerin istedikleri bu.

elvis gibi politikası belli zihniyetlerin gazına hayatta gelmem,gördüğün gibi basit bir cevap yazmıştım ama sildiniz

neyse sağlık olsun ceza vermediğinize şükür.

[IFeelGood 0]

manyeto yazdı:

az önce sevgili elvis kardeşimize cevap yazmıştım fakat silinmiş doğaldır,

sayın admin hanım efendi tekinsiz ve karanlık işlere bulaşmış biri inan bana keklik gibi gidipde

dandik bir polis çevirmesinde enselenmez,bence bu böyledir.o yapılan kontroller asayiş için değil

dediğim gibi eskiye duyulan özlemin ayak sesleri.polis devleti olalım,vatanseverlerimiz bizi korusun

ot gibi akşamları tvde yemek yerken dizileri izleyip,haberlerde gösterilen abuk sabuk haberlerden ibret alalım

puşt egemenlerin istedikleri bu.

elvis gibi politikası belli zihniyetlerin gazına hayatta gelmem,gördüğün gibi basit bir cevap yazmıştım ama sildiniz

neyse sağlık olsun ceza vermediğinize şükür.

 

Forumdan atıldın. Pornografik resim asmak yasak ve cezası da bu.

Ayrıca benim polislerle hiç işim olmaz. Bu tür uygulamaları son derece yerinde buluyorum.

Siz herşeyi birbirine karıştırıyorsunuz.

Canlı bombaların, haplanmış kap-kaççıların, hırsızın arsızın cirit attığı sokaklarda yürüyemez, arabamızın içinde çantamızı koruyamaz hale gelmişiz...

Polisle işi olmayan, korkacak ya da çekinecek bir şeyi olmayanın şikayeti de olmaz.

O uygulamalarda ne kadar çok suçlu yakalanıyor biliyor musun sen?

Ben çok iyi biliyorum.

Bu uygulamayı sevmek ve desteklemek ayrı, sistemin aksayan diğer yönlerini bununla karıştırmak ayrı.