insanemektir 0 Oluşturuldu: Kasım 2, 2009 Raporla Share Oluşturuldu: Kasım 2, 2009 13 milyar yıldan fazla geçmişe sahip evrenin, adına Dünya denilen 4,5 milyar yaşındaki küçücük bir gezegeninin küçücük bir yarımadasına günümüzden 1400 yıl önce kurulan bir dinin Kur’an denilen kitabı gelmiş. Bu kitap kusursuzmuş, mükemmelmiş; en usta şairler, en yetkin hatipler bile onun tanrısal anlatımı karşısında secdeye varmış; kitabı gönderen güce, yedi kat göğün üzerine hükümranlığını kurmuş olan ulu tanrı Allah’a iman etmişler. Bu kitapta Allah, alemlerin rabbi diye tanımlanırmış, erişilmez yücelikte sonsuz bir kudretmiş. İşte Cahiliye devri denen karanlık dönemi bitirecek ve yeryüzünü bu kudretin nuruyla aydınlatacak dinin kitabıymış Kur’an. Tüm insanlığı kucaklıyor, onun yaşamına, ölümüne ve sonrasına dair gizleri anlatıyor, evrensel mesajlar, yasalar içeriyormuş; mutluluk, adalet, barış getirecekmiş bu din… Ama bazı sureler varmış, karıştırmış insanların aklını… Şöyle sorular sorulmaya başlanmış zamanla: “Bu kitap bütün Evren için yasalar getirmiyor muydu? Şu 106. Sure ne peki?” 1-Kureyş'e imkan sağlandığı için, 2-kışın ve yazın yolculuk etme imkanı sağlandığı için, 3-hiç olmazsa onun için bu Beyt'in (Kabe'nin) Rabbine kulluk etsinler! 4-ki kendilerini açlıktan doyurdu ve onları korkudan emin kıldı. Sorular devam etmiş: “Neden Kureyş’e imkan sağlanmış? Haydi nedenini geçelim! Kureyşli’ye sağlanan bu imkanla bağlantılı olarak geleceğe dönük hangi mesaj, hangi ışık, hangi bilgi var bu ayette? Ve neden Allah bütün bir Evren’in ve elbette öncesinin yaratıcısıyken Kabe’nin rabbi olarak geçiyor bir diğer ayette?” Sonra başka bir sure, sonra bir başkası soruların muhatabı olmuş. Sorular, çağlar geçtikçe artmaya, Allah’ın arş-ı ala’daki tahtı sarsılmaya başlamış. Bazıları: “Allah’ın bir hikmeti gizlidir o işte” demiş. İhramlara bürünüp hikmetin kaynağını tavaf etmiş Bazıları aklının gösterdiği yoldan gitmiş! Link to post Sitelerde Paylaş
Mohammed 0 Kasım 11, 2009 gönderildi Raporla Share Kasım 11, 2009 gönderildi Bir İslamcı sitede görmüştüm Araplar Allah katında özel insanlarmış.. Siteden bazı alıntılar: Allahü teâlâ, İsmail aleyhisselamın soyundan Kureyşi seçti, Kureyşten de, Haşimoğullarını sevdi. Onlardan da, Muhammed i süzüp seçti. Kureyş i sevin. Çünkü Allahü teâlâ, onları sevenleri sever. [Taberani] Arapları sevmek ve saymak ibadettir. (Bana buğz eden dinden ayrılır. Müslüman Araba buğz eden bana buğz etmiş olur.) [Tirmizi, Taberani, İ.Ahmed, Beyheki, Ebu Ya'la, Hâkim] Şu üç sebepten dolayı Arabı sevin: Ben Arabım. Kuran Arapçadır ve Cennet ehlinin lisanı da Arapçadır. [Taberani, Hâkim, İbni Asakir, Abdürrazzak] İnsanların iyisi Arap, Arabın iyisi Kureyş, Kureyş in iyisi Beni Haşim dir :Vay bee.. Şu Müslümanlara baksanıza.. Göya ırk gözetmezmiş... Şimdi bu hadisler falan uydurma derler ama bu hadisleri destekleyen Kuran ayetini başlık sahibi yazmış.. O halde Araplar üstündür ve Kureyşliler daha özeldir.. Zira Muhammed' in Kureyş kabilesinden olduğu söylenir.. Link to post Sitelerde Paylaş
Mr.Kont 0 Kasım 11, 2009 gönderildi Raporla Share Kasım 11, 2009 gönderildi Mohammed ileti örneklerini verdiğin o İslamcı siteyi kapattırma gibi bir şansımız var mı? ''Araplar üstündür, Arap'ı sevin, İnsanların en iyisi Arap'lardır.'' gibi cümleler nasıl da şahsiyetsizce yazılmış cümlelerdir. Link to post Sitelerde Paylaş
Mohammed 0 Kasım 11, 2009 gönderildi Raporla Share Kasım 11, 2009 gönderildi Mohammed ileti örneklerini verdiğin o İslamcı siteyi kapattırma gibi bir şansımız var mı? ''Araplar üstündür, Arap'ı sevin, İnsanların en iyisi Arap'lardır.'' gibi cümleler nasıl da şahsiyetsizce yazılmış cümlelerdir. Nasıl kapattıracaksın ki.. Hem kapattırsan ne olacak Türkiye de gayet normal şiekilde basılıp kitapçılarda satılan hadis kitaplarında da var bunlar.. Ayrıca sadece bir site değil ki bu.. Google' a ''Kureyş i sevin. Çünkü Allahü teâlâ, onları sevenleri sever. [Taberani]'' yaz enter a bas onlarcası çıkıyor..Buradaki gibi: Link to post Sitelerde Paylaş
Temple Grandin 0 Kasım 11, 2009 gönderildi Raporla Share Kasım 11, 2009 gönderildi 1-Kureyş'e imkan sağlandığı için, 2-kışın ve yazın yolculuk etme imkanı sağlandığı için, 3-hiç olmazsa onun için bu Beyt'in (Kabe'nin) Rabbine kulluk etsinler! 4-ki kendilerini açlıktan doyurdu ve onları korkudan emin kıldı. Sorular devam etmiş: “Neden Kureyş’e imkan sağlanmış? Haydi nedenini geçelim! Kureyşli’ye sağlanan bu imkanla bağlantılı olarak geleceğe dönük hangi mesaj, hangi ışık, hangi bilgi var bu ayette? Ve neden Allah bütün bir Evren’in ve elbette öncesinin yaratıcısıyken Kabe’nin rabbi olarak geçiyor bir diğer ayette?” Sonra başka bir sure, sonra bir başkası soruların muhatabı olmuş. Sorular, çağlar geçtikçe artmaya, Allah’ın arş-ı ala’daki tahtı sarsılmaya başlamış. Bazıları: “Allah’ın bir hikmeti gizlidir o işte” demiş. İhramlara bürünüp hikmetin kaynağını tavaf etmiş Bazıları aklının gösterdiği yoldan gitmiş! Bu meal boş laftan ibarettir. Dikkat ederseniz hep parantez, hep açıklama. Kureyş'in kendine hitap eder görünen metni kendine yontmasıyla ortaya çıkan çok zorlama bir mealdir. Bu arkaik metnin aslını şimdiki Kureyşli Arap bile zar zor anlar, anlamadığını da kendine yontar. Biz de yutarız. Biim mealcilere bakın mesela. İkinci ayeti hepsi birbirinden farklı çevirmiş. Bu kadar da olur mu? http://www.kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=106&ayet=2 Orhun kitabelerindeki "üze kök tengri asra yagız yir kılındukta ikin ara kişi oglı kılınmış" gibi bir cümleyi hemen anlamak bizim için nasıl kolay değilse, O ayetleri de şimdinin araplarının anlaması öyle. Kelimelerin kendilerine göre kaydırdıkları (dejenere ettikleri) anlamlarını kullanıp bozabilirler. Nasıl ki bizde Tengri gök mü demek, Kök mavi mi demek, tartışıldığı gibi. Bir de işin içinde insanları din ile gütmek varsa... salla gitsin kim tutar. Kureyş üstün, korunmuş kavimdir değil mi. Ama biraz zorlayarak. Sizler, Kureyş tabanlı mealcilerin zorlamalarını yazıyorsunu buraya haberiniz yok. Bizim koyun müslümler için zaten sorun yok. Ama ateistler bilgisiz, bir de töhmet etmek isteyince, tam istedikleri gibi bu mealler. liy-lafi kureyşin iylaafi him rıhlet eş-şitaai ve es-sayfi fel ya büdu Rabbe haza el beyti elleziy at ame hüm min cu´ın ve amene hüm min havfin Orada öyle bir anlam yok. İbrahim zamanında, oraya yerleşen/konan (rıhlet eden) kabilenin, kavurucu sıcağa, zemzemle (İbrahim, Hacer'in oğlu İsmail ve zemzem hikayesi) gelen serinlik ile alışması anlatılır. O beyt'in (orada İbrahim'in yaptığı) Rabbine kulluk edin der. Açlıktan kurtardı der, çünkü orası aşırı çorak, kurak idi daha önce. Link to post Sitelerde Paylaş
Mohammed 0 Kasım 11, 2009 gönderildi Raporla Share Kasım 11, 2009 gönderildi Şimdi ne diye Kureyş isminde sure var? Öncelikle bu yamuk.. Bize ne Kureyşten? Açıkça Kurayşten bahsetmekte o ayet.. Ne diyor: Kureyş'i ısındırıp alıştırdığı; onları kışın ve yazın yaptıkları yolculuğa ısındırıp alıştırdığı için, Kureyş de, kendilerini besleyip açlıklarını gideren ve onları korkudan emin kılan bu evin Rabbine kulluk etsin. Evrensel bir kitap kalkıp neden Kureyşlilerle bire bir konuşsun ki? Yazmadan önce başlığı okuaydınız.. Başlık: Kureyş'in Evrenselliği! Sende takıp yok o ayet öyle değil böyle diyor diyorsun.. Momik olma.. NE derse desin.. Evrensel bir kitapta ne işi var Kureyşlilerin? Link to post Sitelerde Paylaş
Temple Grandin 0 Kasım 11, 2009 gönderildi Raporla Share Kasım 11, 2009 gönderildi "Arap ırkının ve Kureyş kabilesinin hadislerde övülmesinin Kuran'daki temeli bu" diye yazdığına bir cevaptı benim yazım. Niye Kureyş'ten bahsediyor, dersen Bu hakikaten "Tanrı varsa niye kötülük var" tarzında çok genel ilahi bir meseleye döner. Bunu tartışacak değilim. Zaten sitede yıllardır bu tartışılıyor. Ona bakaksan semavi bir kitap mantığı tamamen saçma olur zaten. Link to post Sitelerde Paylaş
kirec 0 Kasım 11, 2009 gönderildi Raporla Share Kasım 11, 2009 gönderildi (düzenlendi) kuranın evrensel olmadığını belli bir yörede yaşayan insanlara hitaben söylenmiş sözler olduğunu defalarca yazdık... kuran arkeolojik bir metinin incelenmesi gibi incelenebilir... kurandan öğrenilecek olan şey tarihin belli bir zamanında ve dünyanın belli bir yöresindeki insanların anlam dünyasıdır... onların başından geçenler düşünceleri korkuları sevinçleri savaşları vs... evrensel olan kuranın oluştuğu toplumun iyiye yönlendirilmesi kötüden uzaklaştırılması gerçeğidir... bu evrensel amaç insanın her dönemde ve yerde amacıdır... iyiye yönelip kötüden uzaklaşmak... Kasım 11, 2009 tarihinde kirec tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts