kafir 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi positivist bilim, kör bir insanin daha önce görmedigi seyleri ölüm aninda nasil gördügnü acikliyamiyor. Veya baygin halde olan insanin nasil vücudundan cikarken etrafindakileri gördügnü ve kücük inceliklere kadar olan biten nasil anlatabildigni de acikliyamiyor. Bunun tek bir aciklamasi var o da insan ruhunun bedenden serbest olarak da var oldugu. Insan vücudu ruh icin bir kafesdir. hayat da kaldigi müddetce ruh o kafesde hapisdir. Dervisler mesela inanc, ask, meditasyon ve erismislik ile bu hayat da mümkün oldugu kadar kendi ruhunu bedenden cözüp, üstün ve spiritüel bir konuma girmeye calisiyorlar. Ölüm bir cok insan icin, iplen cekilen bir olaydir. Pozitivist bilim çok önceleri mutluluğu da açıklayamıyordu. Ya da rüyaları açıklayamıyordu. Şimdi açıklayabiliyorlar. Bunun cevabı pozitif bilimde olmak zorunda. Doğuştan kör olan ressam bile var. Hiç bir bilim adamı ruhuyla algılıyor demiyor bunun için. Eşref Armağan kendisi... Peki o zaman şu soruyu sorayım size? Bedenden bağımsız olarak dolaşan ruhun maddesel bir açıklaması var mı? Link to post Sitelerde Paylaş
ketama 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi positivist bilimin herseyi acikliayabilir diye bir kaide yok. Var olan hersey sadece madde den ibaret degildir onun icin herseye maddesel aciklama aramak yanlisdir. Karanlik bir oda da lanba yanmadan isik görünmez, ama lambanin yanmamasi o lambanin var olmadigna bir ispat degildir. Esref armagan tamamen baska bir konu. Adamin beyni görenler gibi calisiyor onun icin degisik bir algilama yetenegine sahip. Klasik görme özürlügü olan insalar renk ve cizim tanimazlar. Onlar ömür boyu sadece karanlik bir dünya da yasarlar. Ölüm döseginde birden o beyinin kör insana kuslari, dogayi, insalari ve renkleri göstermesi metafizik bir olaydir ve beyin ile ilgisi yokdur. Beyinin daha önce algilayamadigi seyleri nasil bir anda kör insana göstersin? maddesel dünyayi ile metafizik dünyayi ayirmak lazim. Eger dünya bir imtihan yeri ise o zaman zaten herseyi görebilmemiz ve bilmemiz imtihan olayini bozar. Yinede bir cok doga üstü olay ile karsi karsiya kaldigimizi düsünürsek bunlari yok saymak veya positivist bilim ile cözülebilecek bir sir oldugna inanmak, bir dar görüslülügü gösteriyor. Link to post Sitelerde Paylaş
Tanri 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi Ölüm döseginde birden o beyinin kör insana kuslari, dogayi, insalari ve renkleri göstermesi metafizik bir olaydir ve beyin ile ilgisi yokdur. Beyinin daha önce algilayamadigi seyleri nasil bir anda kör insana göstersin? maddesel dünyayi ile metafizik dünyayi ayirmak lazim. Kim doğuştan kör olduğu halde, uçan kuşları bilmem neleri görmüş ölüm döşeğinde ? Haklısın, gerçek dünya ile masalları ayırmak lazım, siz ayıramadığınız için biz buradayız. Link to post Sitelerde Paylaş
NOIR 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi Pozitivist bilim çok önceleri mutluluğu da açıklayamıyordu. Ya da rüyaları açıklayamıyordu. Şimdi açıklayabiliyorlar. Bunun cevabı pozitif bilimde olmak zorunda. Doğuştan kör olan ressam bile var. Hiç bir bilim adamı ruhuyla algılıyor demiyor bunun için. Eşref Armağan kendisi... Peki o zaman şu soruyu sorayım size? Bedenden bağımsız olarak dolaşan ruhun maddesel bir açıklaması var mı? onu sana sormak lazım.doğuştan kör olan bir adam nasıl oluyorda resimde derinlik ayarı yapabiliyor ? elbette bilimadamları ruhuyla algılıyor demeyecek çünkü olay beyinde olup bitiyor. doğuştan kör olan bir insan nasıl renkleri algılayabiliyor ? yaptığı tabloları gördüm.aklıma sevgili hallacın imzası geldi .maviyi nasıl ayırdedip resmediyor bu adam ? Link to post Sitelerde Paylaş
kafir 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi (düzenlendi) positivist bilimin herseyi acikliayabilir diye bir kaide yok. Var olan hersey sadece madde den ibaret degildir onun icin herseye maddesel aciklama aramak yanlisdir. Karanlik bir oda da lanba yanmadan isik görünmez, ama lambanin yanmamasi o lambanin var olmadigna bir ispat degildir. Pozitif bilimi yine pozitif bilimin yöntemleriyle çürütmeye çalışıyorsunuz. Ama dediğiniz doğru. Yokluk ispat edilemez. O zaman sizin orda bir lamba olduğunu kanıtlamanız gerekli. Esref armagan tamamen baska bir konu. Adamin beyni görenler gibi calisiyor onun icin degisik bir algilama yetenegine sahip. Klasik görme özürlügü olan insalar renk ve cizim tanimazlar. Onlar ömür boyu sadece karanlik bir dünya da yasarlar. Ölüm döseginde birden o beyinin kör insana kuslari, dogayi, insalari ve renkleri göstermesi metafizik bir olaydir ve beyin ile ilgisi yokdur. Beyinin daha önce algilayamadigi seyleri nasil bir anda kör insana göstersin? Beynin doğuştan beri kayıtlı olan bilgileridir belki de... Yaw algılayamadığınız şeyleri metafizik nedenlere bağlıyorsunuz. Dincilerden farkınız yok. Mesela: Evde yangın çıktı. Kimse de evde yok. Acaba yangın nasıl çıktı? Hmm... Demek ki cinler yapmış. Mantığınız aynen böyle. Bedenden bağımsız bir ruhun pozitivist tanımını yapsanız kimse size itiraz edemez. Ama yok. Belki de vardır. Gogıla danışmak lazım... maddesel dünyayi ile metafizik dünyayi ayirmak lazim. Eger dünya bir imtihan yeri ise o zaman zaten herseyi görebilmemiz ve bilmemiz imtihan olayini bozar. Yinede bir cok doga üstü olay ile karsi karsiya kaldigimizi düsünürsek bunlari yok saymak veya positivist bilim ile cözülebilecek bir sir oldugna inanmak, bir dar görüslülügü gösteriyor. He he pozitivist bilim metafiziği yok saydığı için dar görüşlü... Doğa üstü diye bir şey yok. Çünkü her şey doğal. Şubat 13, 2010 tarihinde Gucistenci01 tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Buffalo 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi onu sana sormak lazım.doğuştan kör olan bir adam nasıl oluyorda resimde derinlik ayarı yapabiliyor ? elbette bilimadamları ruhuyla algılıyor demeyecek çünkü olay beyinde olup bitiyor. doğuştan kör olan bir insan nasıl renkleri algılayabiliyor ? yaptığı tabloları gördüm.aklıma sevgili hallacın imzası geldi .maviyi nasıl ayırdedip resmediyor bu adam ? bir kiz cogunun gozlerini kapiyorlar ve cesitli renkleri tahmin etmesini bekliyorlar. haberi simdi tam hatirlamiyorum ama kizin gozunu bagliyorlar elini bir rengin uzerinde gezdiriyor ve enerjisine gore tahmin ediyor ve renkleri dogru biliyor. bu da bilimin aciklamasi gereken bir olay. sorduklarinda kirmizi icin cok enerjisi var, cok sicak gibi seyler soyluyor mesela. bilen birisi aydinlatirsa iyi olur. Link to post Sitelerde Paylaş
taopaipai 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi positivist bilim, kör bir insanin daha önce görmedigi seyleri ölüm aninda nasil gördügnü acikliyamiyor. Veya baygin halde olan insanin nasil vücudundan cikarken etrafindakileri gördügnü ve kücük inceliklere kadar olan biten nasil anlatabildigni de acikliyamiyor. Bunun tek bir aciklamasi var o da insan ruhunun bedenden serbest olarak da var oldugu. Insan vücudu ruh icin bir kafesdir. hayat da kaldigi müddetce ruh o kafesde hapisdir. Dervisler mesela inanc, ask, meditasyon ve erismislik ile bu hayat da mümkün oldugu kadar kendi ruhunu bedenden cözüp, üstün ve spiritüel bir konuma girmeye calisiyorlar. Ölüm bir cok insan icin, iplen cekilen bir olaydir. Senin hatıraların beyninde kayıtlıdır.FİZİKSELDİR.Beyniniz hasar gördüğünde hatıralarınızı kısmi ya da tamamen kaybedebilirsiniz.Eğer ruh dediğin şeyin bedenden çıkıp tekrar bedene girdiğinde bunun beyine fiziksel olarak kayıt edildiğini söylüyorsan ruha fiziksellik yani somutluk addetmiş olursun.Eğer ruh somut bir şeyse bir şekilde varlığını gözlemleyebilmemiz gerekir.Eh gözlemleyemediğimize göre bu söyledikleriniz biz duymamış olalım,siz de söylememiş olun. Link to post Sitelerde Paylaş
ketama 0 Şubat 14, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 14, 2010 gönderildi olayi yasiyan kadinin ismi "vicky noratak" yazisi dogrumu bilmiyorum tam olarak. Ölüm aninda bu kör kadin vücudundan cikarken kendisini ve etrafini görüyor sonra isik tüneline dogru ilerlerken agaclar, kuslar ve isikdan cizimler gözüküyor. Beynin daha önce görmedigi seyleri nasil olurda o anda gösterir? Veya nasil olurda bir anda vücudundan cikip kendi bedenini seyredersin? Nöroloji profesörü Michael Schröter Kunherdt bunu gayet basit cevapliyor "ölümden sonra hayat var oldugundan dolayi" positivist bilim sadece bir cercevenin icindeki kurallar dogrultusunda bir sonuca varabilir ama hic bir zaman cercevenin disina cikamaz ve cercevenin disindaki kurallari algilayip inceliyemez. Evrenin kisitli oldugu bir bilimsel gercek peki bu evrenin disinda ne var? oraya ulasamadigmiz icin bilemeyiz ama evrenin disinda da bisey var oldugu gayet mantikli bir düsünce. Evren cercevesi icinde takilip kalmak bence dar bir bakis acisidr. ruhun ila da fiziksel algilanmasi mecburiyeti yokdur. mesela beyinde fiziksel olarak kaydedilen anilar baska bir boyuta gecip ruh bilincine gecebilir. Vücud ruh icin bir aracdir. Aracin belli özelikleri vardir. Dünyevi hayat da insan bedeni ruh icin bir cizimdir ve beden ölmeden ruh maddi boyutda hapisdir. Bizi bu maddesel dünya ya baglayan sey insan vücudur. Ölünce ruh maddi boyutdan baska bir boyuta gecer. O boyut da positivist bilim ile aciklanamaz cünkü bu yöntem ile cercevenin disina cikamayiz. Bence asil ve gercek olan ruhdur. Link to post Sitelerde Paylaş
NOIR 0 Şubat 14, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 14, 2010 gönderildi bir kiz cogunun gozlerini kapiyorlar ve cesitli renkleri tahmin etmesini bekliyorlar. haberi simdi tam hatirlamiyorum ama kizin gozunu bagliyorlar elini bir rengin uzerinde gezdiriyor ve enerjisine gore tahmin ediyor ve renkleri dogru biliyor. bu da bilimin aciklamasi gereken bir olay. sorduklarinda kirmizi icin cok enerjisi var, cok sicak gibi seyler soyluyor mesela. bilen birisi aydinlatirsa iyi olur. enerjinin mahiyeti bir çok şeyin açıklaması gibi duruyor. Senin hatıraların beyninde kayıtlıdır.FİZİKSELDİR.Beyniniz hasar gördüğünde hatıralarınızı kısmi ya da tamamen kaybedebilirsiniz.Eğer ruh dediğin şeyin bedenden çıkıp tekrar bedene girdiğinde bunun beyine fiziksel olarak kayıt edildiğini söylüyorsan ruha fiziksellik yani somutluk addetmiş olursun.Eğer ruh somut bir şeyse bir şekilde varlığını gözlemleyebilmemiz gerekir.Eh gözlemleyemediğimize göre bu söyledikleriniz biz duymamış olalım,siz de söylememiş olun. hatıralar beyinde saklanıyorlar evet. ama hayat enerjisinde kopuk bir beyin bir et yığınıdır.püf noktası bu bence .hayat enerjisinden kopuş ve bağlanışlar.ölüm ve yaşam.beden sadece maddi bir elbise.bedeni ayakta tuttuğu sanılan ruhun görevini yüklenen enerji. ve yine bedenin bilgiyi toplayıp işlemesini sağlayanda o enerji. Link to post Sitelerde Paylaş
kafir 0 Şubat 14, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Şubat 14, 2010 gönderildi Başlık ölmüş aq. Metafiziktan uzak bir şekilde bilgimizi arttıralım dedik. Olana bak. Link to post Sitelerde Paylaş
Pace 0 Temmuz 5, 2011 gönderildi Raporla Share Temmuz 5, 2011 gönderildi (düzenlendi) onu sana sormak lazım.doğuştan kör olan bir adam nasıl oluyorda resimde derinlik ayarı yapabiliyor ? elbette bilimadamları ruhuyla algılıyor demeyecek çünkü olay beyinde olup bitiyor. doğuştan kör olan bir insan nasıl renkleri algılayabiliyor ? yaptığı tabloları gördüm.aklıma sevgili hallacın imzası geldi .maviyi nasıl ayırdedip resmediyor bu adam ? Binlerce ,yüzbinlerce hatta milyonlarca kör insandan biri renkleri tahmin etti diye pozıtıf bilmem ne sacmalıgı vardır demek CEHALETİN en büyügüdür.. Milyonda bir olan bir şeyle bilimi yargılıyorsunuz metafizik vardır demeye getiriyorsunuz lafı...bu ne densizlik ne cehalettir..Saçma sapan sonuclar cıkartıyorsunuz ya aferin size..nasıl beceriyorunuz bunu.. Temmuz 5, 2011 tarihinde Pace tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
esron 0 Temmuz 7, 2011 gönderildi Raporla Share Temmuz 7, 2011 gönderildi Başlık komik gerçekten... Bunların hiç birisi ölüm anı deneyimi olamaz... Hepsi "ölmeme anı" deneyimi bunların... Link to post Sitelerde Paylaş
exnihilo 0 Mayıs 15, 2016 gönderildi Raporla Share Mayıs 15, 2016 gönderildi (düzenlendi) Benim dayim oldukten 1 saat sonra koyumuzde dolasirken goren oldu bizi aradilar.öldugunden haberlerinde yoktu. Yilmaz(dayimin adi) burada dolasti ne isi var diye. Kitlesel halusinasyon yoksa bu iste bir sey var. Mayıs 15, 2016 tarihinde Templar tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Dindarr 0 Mayıs 15, 2016 gönderildi Raporla Share Mayıs 15, 2016 gönderildi (düzenlendi) Şimdi adamlar rüyayı araştırmışlar uykuda bir rem zamanı oluyor gözlerin hareket etmesi. İnsanı o anda uyandırıyorlar ve insan o anda gördüğü rüyayo anlatıyor vs.. sonracığıma araştırma yapmuşlar. rüyanın asgarisi 7 saniye sürüyormuş fakat anlat bakalım ne gördüm dediklerinde rüyada evlendim çocuğum oldu şuraya gitik buraya gitti. diyince bilim adamları Şok in şok olmuşlar. 7 saniyede bunlar olmuş Allah bu hadisiyle şunu anlatıyor benm için zaman yoktur. senin o rüyada gördüklerini dünyada 7000 sene yaşasan yapamazsın benim için bir andır 7 saniye bile değil.. Ölüm nedir? Nefsin (şahsiyetin aklın ilmin veya Cehlin. hatıran vs) Allah tarafından alınıp Ruhunun bedenle tamamen ilişkisini kesmesidir. rüyada ise yine aynı nefsini şahsiyetini Allah alırken. ruhunu almaz ruhun bedenle ilişkisi kesilmes ruhum alem-i misale yollanır bir rüya görürsün.. Hastalığın ıztırabı başka ölümün zevki başkadır karıştırlmamalıdır.. Cenabı hakkın Kuranden haber verdiğine göre Ölürken Her insana "BAK" Kumandası verilir. bizde verilecek en çok komada olan hastalarda bu belli olur. ona desen ki bak biri geldi bakmaz elinle dürtsen çimciklesen yine bakmaz Ama KUDRET gel der birden bire gözlerini dört açar ve hu der gider.. hadi bütün bilim adamları toplansın söylesin ne oluyor orada... Kafasını cevir ceviremezsin kaskatı olmuştur.. Ama Kudret Bak der. birden bire kafsı süretle bir taraf doğru çevrilir ve gözler hayretle bakar Huuuu der son nefesini verir gider. ne oluyor orada el cevab bütüm bilim adamları toplansın cevap versin bakııııyıım Allah "bakar durursunuz" der.. Elektiriği ampülü Kuranın Bir ayetiyle yapan ve hocamda muhyidini arabidir diye Edisonun hayatını okursanız Ölüm anında şöyle demiştir. "Bak" kumandası hepimize verilecek Edisonada "Bak" kumandası verilmiş Edison bakıp söyle demiş. yanındakilere. " Bu hayattan ötesi çok tatlıymış, pek harkulade" onu der demez hu son nefesini veriyor ve gidiyor.. onun için Hastalığın ıztısabı başka ölümün zevki başka karıştırma derler.. bazıları ölüm anın bir acaiptir 9 yatak parçalayarak gitti derler. ne oluyor orada Azrailin konuşmasını duyuyor kafasını yastığın altına koymaya çalışıyor.. azrailin konuşmasıda şu : yanındaki asistanlara azrail şöle danışırmış "biz bu kulun canını alıcaz acaba biz bunu azaba mı terk edeceğiz yoksa sefaya bırakıcaz" niye böyle diyor? bilir ölenin canını nereye koyulacağını.. mahsus öyle diyor Allahın merhametini celb etmek için. Allah merhmetini celb ederse kaldırın hesabı der birden karar değişir. O sırada hain hayatını kötülüklere geçiren kimse şöyle dermiş. Ayet: "Beni iyi eden yok mu" Allahta bu hadiseyi Kurana almıştır. bize anlatır.. muradı ilahi şudur "bakın ne kadar kötü bir insan ama ne kadar acaiptir ki son anda ümitini kaybetmiyor "beni iyi eden yok mu" diyor ben bile şaşırıyorum diyor.. ondan sonrada diğer ayetlerde sen ehline karşı kurt gibiydin diyor şimdi kuzu gibi değildin tepelen. ama işte azrail Allahın merhametini celb etmeye çalışıyor bazende başarılı oluyor... Yalnız Bir kıza karşı şöyle burnu böyle diyerek alay edersen yada Sen o kıza layık mısın? başka birini bul dersen azrail Allahın merhametini celb edemez söyliim çünkü nakışa kusur bulmk nakkaşta kusur bulmak demektir. Mayıs 15, 2016 tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
malta erigi 0 Mayıs 16, 2016 gönderildi Raporla Share Mayıs 16, 2016 gönderildi benim kalbim ve solunumum bir süre durdu. bildiğin mavi renk oldum. sağlık görevlileri geri getirmişler. bir halt görmedim. gördüğünü söyleyenlere beyinleri oyunlar oynuyor, başka birşey yok. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts