Jump to content

Eğitim Nedir?


Recommended Posts

>>> İyi ama öyle bir sapığı neden yaşatıyorsun? Topluma bir tür yararı mı var onu yaşatmanın?

İnsan olduğun için hacı. Eğer sen kendin, hiç bir insanın öldürülecek kadar kıymetsiz olamayacağını göstermezsen, bunu insanlara aşılamazsan, başkalarının başka bir değer yargısıyla birinin hayatını ucuz görmesini engelleyemezsin.

Anladın sen onu. İnsanların hiç bir halükarda öldürülmeyecek kadar kıymetli olduklarını yaşatarak göstermezsen, insan hayatını değerli kılamazsın hacı.

>>> Çünkü onlar insan olmanın onur ve gururunu hak etmiyorlar.

Bunun önemi yok hacı. Önemli olan biizm insan hayıtını yok etmeyecek kadar onur ve gurura sahip olup olmadığımız. Biz elimizde kan varken, kimseye kan dökme diyemeyiz. O kanda kandır, insan kanıdır, sen ne dersen de. Biz kendi insanlık onurumuz adına insanları öldürmemeliyiz hacı, olay bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 195
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sevgili hacı'nın 92 nolu iletisi konuyu toparlamış. Aynen katılıyorum.

yüzde iki civarlarındaki genetiği bozuk insanlar, bu genetik bozukluğun zorladığı davranışları sergiliyorlar. Böyle olunca onları hastalık grubunda kabul etmek gerek ve yapılması gereken de tedavi etmeye çalışmaktır. Psikozların neredeyse tümünü, bugün tedavi edemiyoruz. Haftalarca, aylarca psikatri hastanelerinde yatırıyor, tedavi etmeye çalışılıyoruz. Semptomlar azalıyor, aykırı davranışlar azalıyor ancak taburcu edilirken hiçbiri şifa ile taburcu edilmiyor. Salah ve iyihali dikkate alınarak taburcu ediliyor. Zaten bir süre sonra semptomlar yeniden nüksediyor ve aynı tür tedaviler defalarca sürdürülüyor. Ancak hiçbir hastanın öldürülmesi akıldan bile geçirilmiyor. Bunların öldürülmesi Hitler Almanyasından düşünülüp kısmen uygulanmış ancak Hitlerin ölümü, faşizmin yenilgisi ile bu uygulamaya son verilmiştir. Bence düşünülmesi ve savunulması bile suç sayılmalıdır.

Genel olarak ölüm cezasının tartışılmasının yeri bu başlık değildir. Ölüm cezası ile ilgili bir başlık var forumumuzda. Çok öğretici iletilerin olduğunu hatırlıyorum. Ancak bu forumda mı? Arşivde mi? Bilmiyorum.

Sevgiler.

tarihinde drekinci tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> yüzde iki civarlarındaki genetiği bozuk insanlar, bu genetik bozukluğun zorladığı davranışları sergiliyorlar.

Burada atladığımız hususta şu: Bu iş siyah ile beyaz değil. Bu bir seviyenin üstü. Bunun altında kalan tonla şey var ve mesela cinnet karısını feci döven adamın haline yol açıyor.

Maalesef, XYZ1 geni gibi bir sapık olma geni yok, bilindiği kadarıyla. Bu da, hiç bir şeyin siyah ve beyaz olmadığını gösteriyor. Bu ise, hepimizin biraz sapık olduğunu. soru bunun kabul edilebilir toleranslar içinde olup olmadığı, hepsi bu. Ve bu tolerans sınırları, toplumdaki pek çok kötü davranışın asıl sebebi oluyor.

Her şeyin başı, insanın bir sürü canlısı olduğunu atlıyor olmamız. Eğitim sürü içinde olan bir olgu. Atladığımız en asli unsur, eğitimin bireylere değil sürüye verilmesi gerektiği.

Link to post
Sitelerde Paylaş

drekinci, hala aynı şeyleri diyorsun.

Çekinik gen, kötü gen değildir.

Kötü genler ise çekiniktir. Sana sorduğumuz soru aynen şu: Neden kötü genler çekiniktir?

Sevgili anibal. Upuzun yazdığın bu iletinin alt kısmını sildim.

Önce başını anlayalım ki sonra gerisini getirelim.

Diyorsun ki.

Çekinik gen, kötü gen değildir. Hemen peşinden, Kötü genler ise çekiniktir. Vee peşinden de soruyu yapıştırıyorsun.

-Neden kötü genler çekiniktir?

Şimdi senin bu yaklaşımlarından, baskın ve çekinik genlerin mahiyetini iyi bildiğini mi anlamalıyım.

Ben birşey anlamadım. Veya sen anlatamadın.

Ben baskın ve çekinik genlerin manifestasyonlarını bildiğim kadarı ile anlattım. Eksiğini sen tamamla.

Veya en iyisi

Senin bana sorduğun soruyu ben sana sormuş olayım. Doğrusunu anlat ben ve tüm forumdaşlar öğrensin.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Şimdi senin bu yaklaşımlarından, baskın ve çekinik genlerin mahiyetini iyi bildiğini mi anlamalıyım. Ben birşey anlamadım. Veya sen anlatamadın.

Sevgili drekinci, iki gözüm, anlamadın, çünkü genetiği bilmiyorsun. Bunu daha önce söyledik sana.

Mavi gözlü olmanla kahverengi gözlü olman iki farklı gen demektir. Kanverengi genleri baskındır. Mavi ise çekinik.

Mavi gözlü olmak kötü müdür? Kısaca, iki özellikten biri olacaksın. İkiside kötü değil.

Ama kötü olan genler vardır. Mesela seni otistik edecek olan bir gen. İşte bu kötü olan genler, her zaman çekiniktir. Eğer yanında bir iyi gen varsa, ortaya çıkamazlar.

Kısaca, kötücül olmayan tüm genler baskın veya çekinik olabilir. Ama kötücül gense, bu hep çekinik olur.

Buyur şimdi bir kafa yor bakalım, neden kötücül genler hep çekiniktir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Şimdi senin bu yaklaşımlarından, baskın ve çekinik genlerin mahiyetini iyi bildiğini mi anlamalıyım. Ben birşey anlamadım. Veya sen anlatamadın.

Sevgili drekinci, iki gözüm, anlamadın, çünkü genetiği bilmiyorsun. Bunu daha önce söyledik sana.

Mavi gözlü olmanla kahverengi gözlü olman iki farklı gen demektir. Kanverengi genleri baskındır. Mavi ise çekinik.

Mavi gözlü olmak kötü müdür? Kısaca, iki özellikten biri olacaksın. İkiside kötü değil.

Ama kötü olan genler vardır. Mesela seni otistik edecek olan bir gen. İşte bu kötü olan genler, her zaman çekiniktir. Eğer yanında bir iyi gen varsa, ortaya çıkamazlar.

Kısaca, kötücül olmayan tüm genler baskın veya çekinik olabilir. Ama kötücül gense, bu hep çekinik olur.

Buyur şimdi bir kafa yor bakalım, neden kötücül genler hep çekiniktir?

Sevgili anibal, öncelikle ben bu yaklaşıma ters ne söyledim ki gülüp geçtin ve benim genetiği bilmediğime hükmettin.

İkincisi, Ben baskın genlerin genellikle işlevsel fark yaratmadığını, biçimsel farklılıklar olduğunu söyledim. Senin kahverengi göz ile mavi göz örneğinde olduğu gibi.

Üçüncüsü, insan genetiğinde soygeçmişinden kaynaklanan gen çöplüğü vardır. Baskın genlerle beraber pek çok, hatta baskın genlerden daha çok çekinik gen vardır. Ancak bunlar çekinik kaldıkça, ismi üstünde etkin değil demektir. Bunları konuya neden dahil etmek istediğini hala merak etmekteyim.

Dördüncüsü, diyorsun ki yanında iyi bir gen varsa, çekinik kalır ortaya çıkmaz. Halbuki toplumda otistik insanlar da var. Bunların otizmi genetikten kaynaklanıyor ise, demek ki otizmi yapan gen çekinik değil burada baskın haldedir. Demek ki çekinik gen her zaman çekinik değildir. Çekiniklik görecelidir. Daha baskını yoksa çekinikler baskın hale gelebilmektedir. Demek ki kötücül gen hep çekinik olmazlar. Genellikle çekinik olurlar o da daha baskın gen olmadığı için.

Gelelim kötücül genlerin çekinik olmasına.

Elbette buradaki mekanizma doğal seçilime bağlıdır. Evrimsel süreçte, basitten karmaşığa, ilkelden gelişkine, sorunludan daha az sorunlu olana doğru gelişme trendi doğal seçilimin (başka bir deyişle, canlının doğa şartlarına uyum sağlamasının) marifetidir. Daha avantajlı bir genin doğal seçilim sürecinde diğer genleri geride bırakması, etkisiz hale getirmesi ve öne çıkmasındandır. Hani eskiden önemli evraklarını kaybedenler gazete ilanı vermek zorunda kalırlardı. En beylik cümlesi ise şöyle idil

Yenisini alacağımdan, eskisinin hükmü yoktur.

Genlerdeki mekanizma ise;

Yenisini buldum eskisinin hükmü kalmadı. Şeklindedir.

Bu tartışmaya genleri karıştırırken, baskın genlerin rolü üstünde durmana bir şey demiyorum. Genel olarak eğitimde genlerin rolü düşünülüyorsa ki bu genler baskın genleri temsil etmelidir. Ama sen çekinik genleri dolayısıyla kötücül genleri neden konuya dahil ettin?

Bu konudaki yorumum da şöyle. Genellikle eşitsiz, sorunlu, toplumlarda, eşitsizliğin ve sorunların kaynağı, insan doğasına bağlanmaya çalışılır. İşte insan doğası denilen şey de genetiğin etkisidir. Eşitsizliğin avantajlı tarafında olanlar, eşitsizliği doğal göstermek için böyle bir yaklaşım sergilerler.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Sevgili anibal, öncelikle ben bu yaklaşıma ters ne söyledim ki gülüp geçtin ve benim genetiği bilmediğime hükmettin.

Biz sana neden kötü gen çekiniktir diyoruz, sen bize "Baskın ve çekinik genler, genellikle biçimsel yapılanmalarda öne çıkar. Organların biçimlerini belirler ama fonksiyonlarındaki etkileri sınırlıdır....." diyerek alakasız şeyler geveliyorsun. Ve enteresan bir şekilde: "Ben baskın genlerin genellikle işlevsel fark yaratmadığını, biçimsel farklılıklar olduğunu söyledim." şeklinde diyorsun. Gülmeyip te, ne yapayım? Her tür biçimsel fark, aynı zamanda bir işlevsel farka tekabül eder, evrimde bunlarla ilerler mesela.

>>> Halbuki toplumda otistik insanlar da var. Bunların otizmi genetikten kaynaklanıyor ise, demek ki otizmi yapan gen çekinik değil burada baskın haldedir. Demek ki çekinik gen her zaman çekinik değildir. Çekiniklik görecelidir. Daha baskını yoksa çekinikler baskın hale gelebilmektedir. Demek ki kötücül gen hep çekinik olmazlar. Genellikle çekinik olurlar o da daha baskın gen olmadığı için.

İşte bak genetiği hala bilmiyorsun. Ama fikir teati etmeye çalışıyorsun. Elbette yanlış şeyler söylüyorsun.

Çekinik gen her zaman çekiniktir drekinci. Eğer baskın gen yoksa, ancak o zaman o devreye girebilir. Yani hem anadan, hem babadan çekinik gen gelirse.

>>> Gelelim kötücül genlerin çekinik olmasına.

Burada yaptığın açıklama da, biraz ucundan bucağından bulaşır gibi olsada, olmamış. Bir oku kendi izahını, izaha yetmediğini kendin göreceksin.

Herhangi bir gen ortaya çıkınca, adapte olamıyorsa, yani kötücül ise ne olur? Yok mu olur? Yoksa çekinik mi kalır?

O gen eğer baskın ise, derhal yok olacaktır, bir iki nesil sürmez, öyle mi drekinci? Ama eğer gen çekinik olabilirse, o zaman bir varolma şansını elde eder. Böylece varlığını sürdürüp gider, buna itirazın var mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Buyur şimdi bir kafa yor bakalım, neden kötücül genler hep çekiniktir?

Hacıya doğru şeyleri yanlış yollardan anlatıyor derken nedense seni de burada aynı hataya düşmüş görüyorum. Öncelikle soru şöyle olabilirdi ''neden kötücül genler genellikle çekiniktir?''.

Çünkü kötücül genler hep çekiniktir diye bir kural yok. Hele bu genler etkilerini yaşamın ileri evrelerinde gösterme eğilimindeyse genelleme yapacak kadar bile yok. Doğruyu doğru yoldan anlatmak gerek diye düşünüyorum aynen senin gibi. İstersen ara netten otozomal dominant kalıtılan hastalıkları bi ton hastalık bulacaksın. Hiç yokmuş gibi göstermen yanlış olmuş. Onun dışında dediklerinle ilgili bir sorunum yok.

tarihinde alpcakir tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hacıya doğru şeyleri yanlış yollardan anlatıyor derken nedense seni de burada aynı hataya düşmüş görüyorum. Öncelikle soru şöyle olabilirdi ''neden kötücül genler genellikle çekiniktir?''.

Çünkü kötücül genler hep çekiniktir diye bir kural yok. Hele bu genler etkilerini yaşamın ileri evrelerinde gösterme eğilimindeyse genelleme yapacak kadar bile yok. Doğruyu doğru yoldan anlatmak gerek diye düşünüyorum aynen senin gibi. İstersen ara netten otozomal dominant kalıtılan hastalıkları bi ton hastalık bulacaksın. Hiç yokmuş gibi göstermen yanlış olmuş. Onun dışında dediklerinle ilgili bir sorunum yok.

Al biri daha genlerden anlamayıp, genler üstüne ahkam kesen..

Bir genin çekinikliği, baskınlığı yaşamın ileri veya beri safhasında ortaya çıkmaz alpçakır. bir gen ya çekiniktir, ya baskın ve hayat boyuda öyle kalır, hatta yavrulara bile öyle geçer. Bu durumun otozomal veya seks genlerinden olması da bir şeyi değiştirmez.

Ve kötücül genler hep çekiniktir, bundan da emin olabilirsin, çünkü baskın olanı, doğal seleksiyon eler, yok eder, gözünün yaşına bakmaz. Ve biz burada popüalsyon dinamiklerinden bahsediyoruz. Otozomal bir mutasyon sonucu %50 oranında sakat doğacak olan bebeğin varlığı, bu gerçeği değiştirmez. O bebekteki o mutasyon eğer dominant ise, o bebek ve nesli koy olacaktır zaten.

O yüzden toplumlarda görülen genetik dağılım içinde, kötücül genler ancak çekinik olarak var olabilir. Bu nedenle de, tüm kötücül genler çekiniktir.

Ha, eminim sen mutasyon nedeniyle baskın olarak spontone ortaya çıkan genlerin, bu bağlamda gen değil, mutasyon olarak ifade edildiğini bilmiyorsundur şimdi. Temel olarak gen, gen havuzundaki var olabilir olan tüm gen kodlarından birini ifade eder. Var olamayacak olan şey, bu bağlamda gen olarak ifade edilmez.

Gidin biraz genetik öğrenin. Genetik DNA Sekansı çıkarmak demek değildir. Bilhassa popülasyon genetiğine çalışın bol bol.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Al biri daha genlerden anlamayıp, genler üstüne ahkam kesen..

Bir genin çekinikliği, baskınlığı yaşamın ileri veya beri safhasında ortaya çıkmaz alpçakır. bir gen ya çekiniktir, ya baskın ve hayat boyuda öyle kalır, hatta yavrulara bile öyle geçer. Bu durumun otozomal veya seks genlerinden olması da bir şeyi değiştirmez.

Kim dedi ki baskınlığı veya çekinikliği yaşamın ileri safhasında ortaya çıkar diye, baskın ve kötü olan genin etkileri yaşamın ileri safhalarında ortaya çıkarsa dedim baskınlığı değil

Kim dedi ki baskınlığı veya çekinikliği yaşamın ileri safhasında ortaya çıkar diye, baskın ve kötü olan genin etkileri yaşamın ileri safhalarında ortaya çıkarsa dedim baskınlığı veya çekinikliği değil. Bak sana hastalık ismi vereyim adıda erişkin tipi polikistik böbrek hastalığı otozomal dominant kalıtılır. Adı üstünde erişkin tiptir. Ve hatta erişkin tip olmayan juvenil tip olan otozomal resesif kalıtılır. İlk duyduğumda ben de şaşırmıştım erişkin tipin otozomal dominant kalıtılmasına.

Ha, eminim sen mutasyon nedeniyle baskın olarak spontone ortaya çıkan genlerin, bu bağlamda gen değil, mutasyon olarak ifade edildiğini bilmiyorsundur şimdi.

Bak yukardaki hastalık basbayağı aileden geçiyor. Buyur açıkla bakalım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayrıca Anibal buyur sana çok daha şaşırtıcı bir örnek vereyim. Ateroskleroz. Duymuşundur adını. Eksiksiz tüm insanlığı vuran bir rahatsızlık, hastalık demek günümüzde uygun buna. Çözüm bulmak için uğraşıp duruyoruz. Otozomal dominant mı kalıtılır araştırmadım ama aterosklerozu olmayan insan istisnasız yok bu bana dominant kalıtıldığını düşündürüyor. Başka bir hastalıktan ölmezse insanlar bundan ölecekler. Peki bu illet nasıl oluyorda tüm insanlıkta varlığını sürdürebiliyor. Sakın otozomal dominant kalıtıldığı halde etkilerini üreme çağından sonra gösteriyor olmasın. Veya prostat hipertrofisi 90 yaşına gelen her erkeğin %90 nında var. Demek daha ileri yaşlar olsa erkeklerin tamamını vuracak bu illet. Peki populasyonda niye var bunlar. Az önce söylediğim sebepten dolayı olmasın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayrıca Anibal buyur sana çok daha şaşırtıcı bir örnek vereyim. Ateroskleroz. Duymuşundur adını. Eksiksiz tüm insanlığı vuran bir rahatsızlık, hastalık demek günümüzde uygun buna. Çözüm bulmak için uğraşıp duruyoruz. Otozomal dominant mı kalıtılır araştırmadım ama aterosklerozu olmayan insan istisnasız yok bu bana dominant kalıtıldığını düşündürüyor. Başka bir hastalıktan ölmezse insanlar bundan ölecekler. Peki bu illet nasıl oluyorda tüm insanlıkta varlığını sürdürebiliyor. Sakın otozomal dominant kalıtıldığı halde etkilerini üreme çağından sonra gösteriyor olmasın. Veya prostat hipertrofisi 90 yaşına gelen her erkeğin %90 nında var. Demek daha ileri yaşlar olsa erkeklerin tamamını vuracak bu illet. Peki populasyonda niye var bunlar. Az önce söylediğim sebepten dolayı olmasın.

Eee, eğer by ancak ileri yaşlarda görülebiliyorsa, ki genetik olarak, birey olarak ulaşabilme imkanın olmayan yaşlarda, bu gen kötücül değildir zaten.

Şimdi sen "ulaşamıyorsam eğer, nasıl olacakta o yaşa gelicem"de dersin, dersin di mi?

90 yaşında ne işin var senin alpçakır? Zaten senin vücut olarak yapın, 30 - 40, hadi olsun 50. bundan sonrası bonus. Ve genetikte, evrimde senin bu üretken, işe yarar olduğun süre için tabir edilen şeyler. 90 yaşında etkili olan bir dominant soruna, kötücül demek hiç akla fikre sığıyor mu?

Ve bir düşün bakalım, acaba o dediğin şeye yolaçan gen olmasa, baskın olmasa, acaba 90 yaşını görme gibi bir şansın, belki 30 yaşını görme bir şansın olabilir miydi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eee, eğer by ancak ileri yaşlarda görülebiliyorsa, ki genetik olarak, birey olarak ulaşabilme imkanın olmayan yaşlarda, bu gen kötücül değildir zaten.

Şimdi sen "ulaşamıyorsam eğer, nasıl olacakta o yaşa gelicem"de dersin, dersin di mi?

90 yaşında ne işin var senin alpçakır? Zaten senin vücut olarak yapın, 30 - 40, hadi olsun 50. bundan sonrası bonus. Ve genetikte, evrimde senin bu üretken, işe yarar olduğun süre için tabir edilen şeyler. 90 yaşında etkili olan bir dominant soruna, kötücül demek hiç akla fikre sığıyor mu?

Ve bir düşün bakalım, acaba o dediğin şeye yolaçan gen olmasa, baskın olmasa, acaba 90 yaşını görme gibi bir şansın, belki 30 yaşını görme bir şansın olabilir miydi?

Bunlardan konuyu anlayacağını ummuştum ama öyle olmadı. Hani beyaz veya siyah yoktu. Grinin tonları vardı. Bunlar ekstrem örnekler. Ama erişkin tipi polikistik hastalığı öyle değil. Anlatmak istediğim bu hastalıklar illa seni 70inde vurmak zorunda değil bir kısmı 30unda vurabilir ve otozomal dominant kalıtılabilir erişkin tipi polikistik böbrekte olduğu gibi. Bunu yok saymak yanlış. Yoksa dediğim gibi doğru olanı anlatıyorsun. Genellemeye gidilirse dediklerine hiç bir itirazım yok. Ama böyle hastalıklar hiç yok olamaz demek yanlış.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İyi ama öyle bir sapığı neden yaşatıyorsun?

Topluma bir tür yararı mı var onu yaşatmanın?

Onu tanıdıktan sonra engellemek kolay. Hiç sorun değil.

Onu yaşatırsan, sorunları ile de ilgilenmek zorunda kalırsın. Hastalanınca tedavi edersin.

Karnını doyurursun. Hijyenine, beslenmesine dikkat edersin.

İnsan olarak onur ve gururunu yitirmesini istemezsin.

Kendi değerlerini ona yansıtırsın.

Dünyanın bir çok ülkesinde idam cezası yok zaten. Ama bazıları için olmalı..

Çünkü onlar insan olmanın onur ve gururunu hak etmiyorlar.

Biz onları kendi ölçülerimizle değerlendiriyoruz.

Bu çok yanlış.

Onların bizim değerlerimize sahip olmaya hakları yok.

Ve bizim de onlara kendi değerlerimizi yansıtmaya ve onları himayemiz altına almaya hakkımız yok.

Çok değerli bir pediatri hocamız vardı adı Olcay Yeğin. Çocuk istismarını da bu hocamız anlatıyordu.. O derste bir örnek vermişti. Çocuk gelir aile düştü falan der ama siz çocukta birden fazla morluk filan görürsünüz ve bunların günleri tutmuyordur. Ailenin bu çocuğu dövdüğüne kanaat getirirsiniz vs..Yine böyle bir hasta gelir bu hocamıza gençliğinde acil nöbeti tutarken. Çocuğun bir yerleri filan kırılmıştır. Aileden kuşkulanan hocamız hastayı adli vaka olarak açtırır ve polise haber verir. Poliste çocuğa bunu yapanın babası olduğu kanaatini edindikten sonra bir güzel döver adamı. Hocamızda bize bunu anlatırken şunu söylemişti adamı döverek adama dövmemeyi öğretmeye çalışıyoruz ne saçma yöntem değil mi demişti. Gülmüştük filan ama hepimiz adamın dövüldüğüne de sevinmiştik. Ama hoca haklıydı bunun yöntemi böyle olmamalı.

tarihinde alpcakir tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Alpçakır, ne dedik? Baskın ise, yok olmaya mahkumdur. Elbette bu evrimsel bir süreçtir ve zaman alacaktır. Ha, insan evrim baskısı olmayan bir tür, o ayrı mesele.

Gençlikte çıkabilir, şu bu derken, açıkca bizi tasdiklemiş oluyorsun. Eğer gen kötücül ise, ne olacak, baskın ise yok olacak: doğal seleksiyon. Çekinik ise, çekinik olarak bir şans bulacak.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çekinik gen her zaman çekiniktir drekinci. Eğer baskın gen yoksa, ancak o zaman o devreye girebilir. Yani hem anadan, hem babadan çekinik gen gelirse.

Aslında bu da her zaman böyle değildir ama anlatmak istediğin sonuç açısından böyledir. Yoksa baskınlık her zaman çekinik olana sen dur şurada hiç bir işlev yapma demek değildir. Bazen baskında çalışır çekinikte çalışır. İkisi de ürettikleri proteini üretirler. Çekinik genin ürettiği ve daha az/hiç işlevsel olmayan protein le birlikte normal proteinde vücutta bulunur ve o protein görevini yapmakta başarılı ise çekinik genin etkileri gizlenmiş olur. En azından hastalık yapıcı etkileri. Peki bu çekinik genin ürettiği bozuk veya işlevsel olmayan proteinin kişiye hiç etkisi yok mudur? Sanırım Drekinci ile konuyu buraya getirmeye çalışıyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili anibal. Doğrusu aklımı karıştırmayı başardın.

Hele şu; baskın gen yok olmaya mahkumdur. Yaklaşımın beni hepten abondone etti.

Baskın gen yok oluyor. Çekinik gen çekinik kalıyor. Böylece genlerin etkilerini hepten ortadan kaldırmış olmuyor musun?

Hadi çekinik genlerin çekinikliklerini anladık.

Baskın gen niçin yok olsun? Baskın gen yok olunca meydan çekinik genlere kalmaz mı? Baskın genler yok olursa evrim geriye gitmez mi?

Hele şu baskın genlerin yok oluş serüvenini bizahmet anlat da öğrenelim.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili anibal. Doğrusu aklımı karıştırmayı başardın.

Hele şu; baskın gen yok olmaya mahkumdur. Yaklaşımın beni hepten abondone etti.

Baskın gen yok oluyor. Çekinik gen çekinik kalıyor. Böylece genlerin etkilerini hepten ortadan kaldırmış olmuyor musun?

Hadi çekinik genlerin çekinikliklerini anladık.

Baskın gen niçin yok olsun? Baskın gen yok olunca meydan çekinik genlere kalmaz mı? Baskın genler yok olursa evrim geriye gitmez mi?

Hele şu baskın genlerin yok oluş serüvenini bizahmet anlat da öğrenelim.

Sevgiler.

drekinci, sen bir yüzünü yıka gel. Baskın gen yok olmaz, bunu nerden çıkardın? Eğer kötücül bir gen baskınsa, evrimsel süreçte yok olacaktır. Yok olan baskın değil, kötücül olan gendir.

Sebebi de basit: Doğal seleksiyon.

Fakat eğer kötücül olan gen çekinik ise, baskın olanın gölgesinde kalarak varlığını sürdürebilir.

Ha, burada gen, baskın, kötücül vs. terimlerinin bireyden ziyade toplumsal durumu ifade ettiğini de aklından çıkarma elbette.

Burada bahsettiğimiz kötücül, doğal seleksiyona karşı dezavantaj getiren gendir. Mesela, akdeniz anemisine yol açan gen, bu bağlamda kötücül olarak damgalanamaz, zira sıtmaya direnç sağlamaktadır örneğin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Baskın gen, çekinik gen sorunu uzadı.

Önce bunların ne anlama geldiğine bakalım.

Bir gen neden baskın, neden çekinik?

Sorun genle mi ilgili, yoksa daha önemli bir etmen mi var?

Genlerin allel denen ikinci kopyaları var.

Eğer bir gen işlevsizse, diğeri işlevli ise, çoğu kere sorun yok.

Eğer sağlam genin şifrelediği protein sağlıklı bir yaşam için yeterli ise tabii..

Bir mutasyonla işlevsiz kalan gen için bu durumda çekinik diyebiliriz. Çünkü işlevsiz olmasının zararlı bir etkisi yok.

Diğer gen onun işlevini üstleniyor. Bu durumda bozuk gen çekiniktir.

Ama eğer bir genin şifrelediği protein yeterli değilse ve normal etki için allellerin ikisinin birlikte işlev yapması gerekiyorsa, o gen baskındır.

Burada sorun genlerde değildir. Yani genlerin baskın veya çekinik olmaları kendileri ile ilgili değildir. Şifreledikleri proteinlerin vücut için gerekli olmasından dolayı bu şekilde nitelendirilirler.

Eğer tek bir genin işlevsizliğine bağlı olarak bir hastalık çıkıyorsa ona dominan genetik hastalık denir.

Hasta genin allelinin işlevsel olması bir şey ifade etmeyebilir.

Eğer tek bir gen işlevsizse ve onun allelinin işlevi yeterli ise, o gen çekiniktir. Çünkü o genin şifrelediği protein yeterlidir.

Çekinik genler toplumda yaygın olarak bulunurlar. Çünkü onların doğal seçilimle elenmeleri mümkün değildir.

Hasta gen sağlan genle çifleşirse, kişi normal bir yaşam sürdürür ve hasta olmaz. Gerçi bunun bazı istisnaları da vardır ama bu yine de bir kuraldır.

Akraba evliliklerinde arada bir bu şekilde iki çekinik gen bir araya gelerek, bebekte hastalığa neden olabilmektedir.

Bütün olay vücudun şifrelenen proteinlere olan gereksinimi ile açıklanabilir.

Bu gereksinim çok yüksekse, o proteini şifreleyen gen baskındır.

Değilse, çekiniktir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ve kötücül genler hep çekiniktir, bundan da emin olabilirsin, çünkü baskın olanı, doğal seleksiyon eler, yok eder, gözünün yaşına bakmaz. Ve biz burada popüalsyon dinamiklerinden bahsediyoruz. Otozomal bir mutasyon sonucu %50 oranında sakat doğacak olan bebeğin varlığı, bu gerçeği değiştirmez. O bebekteki o mutasyon eğer dominant ise, o bebek ve nesli koy olacaktır zaten.

Sevgili anibal burada baskın olan genlerin yok olmasından bahsetmiyor musun?

Ve alpçakıra yazdığın bu iletide.

Alpçakır, ne dedik? Baskın ise, yok olmaya mahkumdur. Elbette bu evrimsel bir süreçtir ve zaman alacaktır. Ha, insan evrim baskısı olmayan bir tür, o ayrı mesele.

Gençlikte çıkabilir, şu bu derken, açıkca bizi tasdiklemiş oluyorsun. Eğer gen kötücül ise, ne olacak, baskın ise yok olacak: doğal seleksiyon. Çekinik ise, çekinik olarak bir şans bulacak

Bence sen git bir duş al. Ne dediğini, ne yazdığını şöyle bir gözden geçiremiyor musun?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...