Jump to content

Uzaya mesaj


Recommended Posts

Bilindiği gibi 1977 yılında Carl Sagan'ın önderliğinde geliştirilen Voyager 1-2 uzay araçları

uzaya gönderilmişlerdi;2025 yılına kadar uzaydan veri toplamak için.Ancak Voyager-2'de

içinde bir mesajla okyanusa bırakılmış şişe misali mesaj iletilecek zeki varlık aramak için

altın bir plak konmuş.Plakta dünya yaşamı,konuşulan diller hatta insandan sonra en karışık

dil olan balina dili,değişik şaheser müzikler ve bir de EVRİMİN kısa bir anlatımı...

Eğer birgün bu mesaja zeki başka türlerden cevap gelirse ve yahu ne evrimi sizi ve bizi,

türleri Tanrı var etti diye karşılık gelirse bunu nasıl değerlendirmeliyiz.Kendi bilim anlayışımız-

dan şüphe mi duyacağız yoksa uzaylı türe yahu siz bilim anlayışınızı gözden geçirin böyle bir

bilim olamaz mı diyeceğiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

O zaman neden boyle dusunduklerini sorar, onlari boyle dusundurmeye iten sebepleri ogrenmeye calisiriz. Eger tanrinin olduguna dair bizim bilmedigimiz guclu kanitlari varsa ve(ya) tanrinin varligi ile ilgili aklimizdaki soru isaretlerini kaldirirlarsa tanrinin olduguna inanirim tabii ki. Sonucta takim tutar gibi Allah vardir/yoktur demiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Birincisi o uzaylılar nasıl kod çözümleyebilecek ki?

Sen şu anda Kurbağa vraklamasının kod çözümünü yapabilir misin?

Veya Kuzu Melemesi ?

İkincisi ise nasıl bir akıllı türle kaşrılaşılırsa karşılaşılsın arada çatışma doğar.

En basit mimiklerden, en karmaşık duygulara herşeyin başka olduğu bir yapı düşün.

Anlaşma kavramı bile gerçekleşemeden mücadele başlar.

Virüslerle anlaşabiliyor musun?

Anlaştığımız virüs yok.

O nedenle anlaşabileceğimiz başka akıllı canlı türü de olamaz.

Senin dostluk anlayışın onda düşmanlık anlayışı bile olabilir.

Üçüncü olarak da muhtemelen dünyayı sömürürler.

Sen kendini düşün mesela.

Marsta hayat olduğunu farzet.

Ne yapar dünyadaki insanlık?

Gider hükmeder. Sömürür.

Yeri gelince yok eder.

Bu da öyle.

O mesaj akıllı bir canlı türüne ulaşırsa buraya gelir yok ederler bizi.

Ya da kesip incelerler.

Merhaba dünyalı, ben dost uzaylıyım :) sözü filmlerde olur ancak.

Tanrı kavramı gelişmemiş bile olabilir.

Çünkü tanrı denilen yan etkiye yol açan şey aslında neden sonuç ilişkisine dayalı bir düşünmedir.

O türde bu olmayabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Birincisi o uzaylılar nasıl kod çözümleyebilecek ki?

Sen şu anda Kurbağa vraklamasının kod çözümünü yapabilir misin?

Veya Kuzu Melemesi ?

İkincisi ise nasıl bir akıllı türle kaşrılaşılırsa karşılaşılsın arada çatışma doğar.

En basit mimiklerden, en karmaşık duygulara herşeyin başka olduğu bir yapı düşün.

Anlaşma kavramı bile gerçekleşemeden mücadele başlar.

Virüslerle anlaşabiliyor musun?

Anlaştığımız virüs yok.

O nedenle anlaşabileceğimiz başka akıllı canlı türü de olamaz.

Senin dostluk anlayışın onda düşmanlık anlayışı bile olabilir.

Üçüncü olarak da muhtemelen dünyayı sömürürler.

Sen kendini düşün mesela.

Marsta hayat olduğunu farzet.

Ne yapar dünyadaki insanlık?

Gider hükmeder. Sömürür.

Yeri gelince yok eder.

Bu da öyle.

O mesaj akıllı bir canlı türüne ulaşırsa buraya gelir yok ederler bizi.

Ya da kesip incelerler.

Merhaba dünyalı, ben dost uzaylıyım :) sözü filmlerde olur ancak.

Tanrı kavramı gelişmemiş bile olabilir.

Çünkü tanrı denilen yan etkiye yol açan şey aslında neden sonuç ilişkisine dayalı bir düşünmedir.

O türde bu olmayabilir.

Evrensel sabitlerden yola cikip bir algoritma sunarsin. O algoritmaya gore kodladigin seyler bu sayede cozumlenebilir. Voyager 2'deki kapsulde yapilan budur. Oturdugunuz yerden Uzaylilar nasil kod cozecekler ki diyip bu plaklari, kapsulleri hazirlayan insanlarin yaptiklarinin bos oldugunu iddia etmeniz ne kadar makul sizce?

Su cikariminiza dikkat cekmek isterim:

Viruslerle anlasabiliyor muyuz? Anlastigimiz virus yok. O nedenle anlaşabileceğimiz başka akıllı canlı türü de olamaz.

Dunya disi zeki turlerle iletisim ile virus ile iletisimi birbirine benzetmeniz komik olmus. Biz viruslerle iletisime gecemiyoruz, bunun sebebi viruslerin hicbir canli ile iletisime gecememeleri olabilir mi acaba? Her turlu mimik davranis farkli olabilir ama iki taraf da anlasmak isterse anlasilir. Siz karsinizdakinin uzayli oldugunu unutup insanmis gibi yaklasirsaniz farkliliklar problem yaratir tabii ki.

Somurme konusunda ise bir onceki paragrafta dediginiz seyle celisiyorsunuz. Bu uzaylilar insanlara benziyor mu benzemiyor mu, bir karar verin. Biz Mars'ta hayat bulunca somurmek isteriz diye uzaylilari bize benzetiyor ve uzaylilarin da Dunya'yi somurmek isteyecegini soyluyorsunuz ama bir yandan da mimikler bile cok farki, iletisime bile gecemeden catisiriz diyorsunuz.

Mesajiniza hakim olan kesinliginizden ve kendinizden emin olmanizdan dolayi bu konularda cok bilgi sahibi oldugunuzu dusunuyorum. Ilk firsatta bir universitede bir astrobiyoloji bolumunde calismalara baslamanizi tavsiye ederim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrensel sabitlerden yola cikip bir algoritma sunarsin. O algoritmaya gore kodladigin seyler bu sayede cozumlenebilir. Voyager 2'deki kapsulde yapilan budur. Oturdugunuz yerden Uzaylilar nasil kod cozecekler ki diyip bu plaklari, kapsulleri hazirlayan insanlarin yaptiklarinin bos oldugunu iddia etmeniz ne kadar makul sizce?

Su cikariminiza dikkat cekmek isterim:

Dunya disi zeki turlerle iletisim ile virus ile iletisimi birbirine benzetmeniz komik olmus. Biz viruslerle iletisime gecemiyoruz, bunun sebebi viruslerin hicbir canli ile iletisime gecememeleri olabilir mi acaba? Her turlu mimik davranis farkli olabilir ama iki taraf da anlasmak isterse anlasilir. Siz karsinizdakinin uzayli oldugunu unutup insanmis gibi yaklasirsaniz farkliliklar problem yaratir tabii ki.

Somurme konusunda ise bir onceki paragrafta dediginiz seyle celisiyorsunuz. Bu uzaylilar insanlara benziyor mu benzemiyor mu, bir karar verin. Biz Mars'ta hayat bulunca somurmek isteriz diye uzaylilari bize benzetiyor ve uzaylilarin da Dunya'yi somurmek isteyecegini soyluyorsunuz ama bir yandan da mimikler bile cok farki, iletisime bile gecemeden catisiriz diyorsunuz.

Mesajiniza hakim olan kesinliginizden ve kendinizden emin olmanizdan dolayi bu konularda cok bilgi sahibi oldugunuzu dusunuyorum. Ilk firsatta bir universitede bir astrobiyoloji bolumunde calismalara baslamanizi tavsiye ederim.

Saçma sapan yorum yazma bana lütfen.

Akıllıca cevap vereceğim derken saçmalamışsın.

Virüslerle olan ilişkinin temeli ya onun var olmasına izin verirsin o seni yok eder ya da sen var olmak ,istersin o yok olur.

Bunun başka bir düzlemi yok.

Başka ekseni yok. Uyum sağlatamazsın. Ancak belki onun kullandığı hammadde sirkülasyonunu sabit bir dengede tutarak yani fedakarlık yaparak ona hizmet edersin.

Ben insana benzeyip benzememelerini baz almadım. Bçyle bir baz alan da salaklık etmiş olur.

Ben yaptığım yorumu akıllı bir tür üzerinden yaptım.

Akıllı derken burada farkındalığının, farkında olan türü kastediyorum.

Farkındalığının farkında olmak var şu anda bizde.

Belki bu tür farkındalığının, farkında olmasının da farkındadır.

Sonuç olarak ne olursa olsun farkındalık yaşam çıkarı gerektirir.

Farkındalığın farkında olmak da bu çıkarı baz alan bir mantık.

Dünyayı sömürmek kaçınılmaz sonuç.

Çünkü malzemen işlerine yaramasa bile, buradaki geçmişin ve çeşitliliğinin anlaşılması bilinçleri tarafından istenir.

Buradaki konu Astrobiyolojiyi ilgilendiren bir konu değil.

Öyle bir temas olması durumunda Astrobiyoloji fizikçiler geri çekilirler zaten.

İletişim ve kültür bilimin alanına girer bu.

Astrobiyoloji (ki böyle bir dal bile teknik olarak yok sayılır-çünkü astro'da bio şu an itibariyle yok) otorite değil bilinç konusunda.

Yazdıkların hatalı ve küstahça.

İletişimin ve ilişkilerin temelini bile bilmeyen birinin ilkel bir şekilde düşünme ve iletişim yöntemi üreterek bu sistemi anlayanlara küstahlığı diyelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki virusler icin soylediginiz seyi kopekler icin de soyleyebilir miyiz? Kopeklerle anlasabiliyoruz, o halde uzaylilarla da anlasabilecegiz.Ben kopeklerin uzaylilara virusten daha cok benzeyecegini dusunuyorum. En azindan viruslerden daha akillilar. Mimikler, davranis cok farkli ama anlasabiliyoruz. Uzaylilarla olan iletisimimizin kopeklerle olan iletisimimize degil de viruslerle olan iletisimimize benzeyecegini dusunmenizin sebebi nedir?

Dunyanin gecmisini ve dunyadaki cesitliligi anlamak icin Dunya'nin somurulmesi mi lazim? Biz yer yer bunu yapiyoruz, canlilari anlamak icin onlari kesiyoruz, onlari kafeslerde yasatiyoruz ama ote yandan onlara sensorler takip yada dogal ortamlarinda izleyerek de bu isi yapabiliyoruz. Yani istemezsek canlilari anlamak icin onlara zarar vermeyiz. Teknolojimizin ilerlemesi bize canlilar uzarinde daha bariscil ve zararsiz incelemeler yapmamiza izin veriyor. Peki teknolojisi bizden daha iyi olan uzaylilarin da bizi anlama icin bizi somurmesi gerektigini dusunmenize yol acan sey nedir?

Bu sorulari iletişimin ve ilişkilerin temelini bile bilmeyen birinin ilkel bir şekilde düşünme ve iletişim yöntemi üreterek sordugu sorular oldugunu goz onunde bulundurup, bir dahaki sefere anlasilir ve cok net cevaplar verirseniz cok sevinirim.

tarihinde diotallevy tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

ya tamam evren muazzam geniş. zibilyon tane galaksi var. onların içinde de zibilyon tane gezegen.

kimileri canlı yaşam oluşmasına izin veren koşullar barındırıyor olabilir falan.

amma en ilkel cinsinden bile olsa, ben, dünya hariç başka gezegenlerde yaşam formları olma olasılığını her ne kadar göz ardı edemesem bile, aksi ispatlanmadıkça daha çok bilimkurgu edebiyatı üretmekten öteye gitmez diyorum bütün bu söylemler.

bir kıstas olarak, kendi var oluşunu sorgulayacak düzeyde ve teknoloji üretecek kafi derecede zeka sahibi varlıkların olması pek ala mümkün. ama bir yandan ise çok uç bir ihtimal. bu konuda hüküm verecek bilimsel bir otorite de yok zaten. hep bunlar spekülasyon. ama yine de güzel.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Saçmalardan seçmeler

Onlar için de haç farz mı? Neden Mekke'ye gelip hacı olmuyorlar? Tüm evren kendisinin yüzü suyu hürmetine yaratılmış olan Muhammed'e inanıyorlar mı?

Salakça bir soru işte.

Soruda İslamın veya Muhammed'in ima edildiği sonucuna nasıl varıp da saçma dediniz?

tarihinde Birko tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Size göre herşey olabilir. Herşeyin olabilir olması, olduğu anlamına gelmez. Önemli olan senin aklındaki Dünya ya da Evren görüşü değildir. Dışarıda gerçekte var olan Evren'i doğru anlayabilmektir.

Avustralya'da keselilerin yaşıyor olması, oranın doğal faunası içinde bir koyunun olmaması din ile değil, evrim ile açıklanır.

Eğer bir gün olur da, başka gezegenlere gidilebilir, oradaki canlılar görülebilirse; Dünya'daki canlılardan çok ama çok farklı olduğu gözlemlenecektir. İşte bu evrimin kanıtıdır. Rastgeleliğin kanıtıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki virusler icin soylediginiz seyi kopekler icin de soyleyebilir miyiz? Kopeklerle anlasabiliyoruz, o halde uzaylilarla da anlasabilecegiz.Ben kopeklerin uzaylilara virusten daha cok benzeyecegini dusunuyorum. En azindan viruslerden daha akillilar. Mimikler, davranis cok farkli ama anlasabiliyoruz. Uzaylilarla olan iletisimimizin kopeklerle olan iletisimimize degil de viruslerle olan iletisimimize benzeyecegini dusunmenizin sebebi nedir?

Dunyanin gecmisini ve dunyadaki cesitliligi anlamak icin Dunya'nin somurulmesi mi lazim? Biz yer yer bunu yapiyoruz, canlilari anlamak icin onlari kesiyoruz, onlari kafeslerde yasatiyoruz ama ote yandan onlara sensorler takip yada dogal ortamlarinda izleyerek de bu isi yapabiliyoruz. Yani istemezsek canlilari anlamak icin onlara zarar vermeyiz. Teknolojimizin ilerlemesi bize canlilar uzarinde daha bariscil ve zararsiz incelemeler yapmamiza izin veriyor. Peki teknolojisi bizden daha iyi olan uzaylilarin da bizi anlama icin bizi somurmesi gerektigini dusunmenize yol acan sey nedir?

Bu sorulari iletişimin ve ilişkilerin temelini bile bilmeyen birinin ilkel bir şekilde düşünme ve iletişim yöntemi üreterek sordugu sorular oldugunu goz onunde bulundurup, bir dahaki sefere anlasilir ve cok net cevaplar verirseniz cok sevinirim.

Barışçıl ve zararsız :)

Bu sana göre öyle.

İşte yeni bulacağın akıllı türün de bir ona göresi olacaktır.

Çatışmanın olmaması için tek bir senaryo lazım,

O da iki tarafın da birbirine ulaşamaması.

Düşünmek bir etkileşimdir.

Bu etkileşim sırasında bazı şeyler tüketilir.

Sadece sen yaşayasın diye her gün irili ufaklı milyarlarca canlı ölmekte (bitkiden hayvanlara, hücrelere, bakterilere, say kafana göre)

Bu sana göre normaldir.

Yediğin bitki için bir yıkımdır.

Bu heryerde olurken sen yeni bir akıllı türle disko mu yapacaksın? :)

Böyle bir alternatif yok.

Büyük ihtimalle daha ilk temas ve iletişim aşamasında karşılıklı çatışma ve yoketme başlamış olur.

Engel olunamaz.

.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Barışçıl ve zararsız :)

Bu sana göre öyle.

İşte yeni bulacağın akıllı türün de bir ona göresi olacaktır.

Çatışmanın olmaması için tek bir senaryo lazım,

O da iki tarafın da birbirine ulaşamaması.

Düşünmek bir etkileşimdir.

Bu etkileşim sırasında bazı şeyler tüketilir.

Sadece sen yaşayasın diye her gün irili ufaklı milyarlarca canlı ölmekte (bitkiden hayvanlara, hücrelere, bakterilere, say kafana göre)

Bu sana göre normaldir.

Yediğin bitki için bir yıkımdır.

Bu heryerde olurken sen yeni bir akıllı türle disko mu yapacaksın? :)

Böyle bir alternatif yok.

Büyük ihtimalle daha ilk temas ve iletişim aşamasında karşılıklı çatışma ve yoketme başlamış olur.

Engel olunamaz.

.

Bu "acik ve net" cevabiniz icin tesekkurler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...