Jump to content

Hastaya küfreden doktor


Recommended Posts

Alıntı

 

Bugün haber olmuş, ve bu gibi örnekler hiç az değil.

 

Bu gibi haberlere yorum yazmayı doğru bulmuyorum, elemanın birisi olayın ortasında, sonunda kamerayı açıp kayda başlıyor. Yasal olarak yapılan suçu kaydediyor, pekala anlaşılabilir.

 

Fakat kamerayı açtıktan sonra kendisini tutuyor, kurallara ayrı bir uyuyor ya, sinir bozucu iş, bu.

 

Doktor haklı mı, hayır, haksız. Çeken kadın ne kadar haklı, tartışılır.

 

Mevzunun tamamına hakim değiliz, haber kaynaklarında doktorun doğru dürüst ifadesi bile yok. Fakat halk için doktorun yaptığı yanlış yeterli. İşte tam da bu konudan doktora şiddetin haklılığından yürümüşler. Ayrıca öbür tarafı da var, "Adamı sinir etmişler", "Koronadan dolayı doktorlar çok zor durumda" gibi cümlelerle doktoru aklamaya çıkmışlar. İkisi de düşünmeden yapılmış, kendine benzeyeni koruma içgüdüsünün dışa vurumu gibi.

 

 

Unutulan şu, herkes insan amk. Doktora şiddet, memura şiddet, seks işçisine şiddet, kadına şiddet.. Bu gibi terimleri, alt kategoriler olarak görüp, oradan ayrı dallar olarak ilerlemek süreci hızlandırıyor olabilir. Fakat ben, her insanın önyargısız, etkilenmeden bunları karşılayabileceğini sanmıyorum.

Bu gibi dalları, göze bata bata çıkarınca, sonrasında gördüğümüz şey "Düşman Doktor" "Pislik Erkekler" "Lanet travestiler" gibi absürt genellemeler oluyor.

 

İnsanların kötü davranışları var, kötülüğe göz yumma gibi bir davranışları da var, bunların bizi rahatsız etmesinin doğal olduğu açık, ama insanlar böyle düşünmeyip, yani genelden özele doğru gelmektense, "O doktor, doktorlar orospu çocuğudur, suratına vurulasıdır" gibi önyargılara kapılıyorlar. Yani ben bu gibi haberlerin, insanların davranış ve kararlarını kötü etkileyebileceğini düşünüyorum.

 

Polis ve askerleri bilerek yazmadım, onlar emir kulu. Onların görevdeyken bu gibi şiddetlere yol açmalarını başka bir başlıkta tartışırız

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

şiddetin ne cinsiyeti olur ne de mesleği.. ancak bu tür olayların haber yapılmasında cinsiyet ve meslek vurguları başlıkta göze çarpar.

hatta şiddet içermese bile yine klişelere başvurulur. emekli öğretmen intihar etti... kadın sürücünün kullandığı otomobil...

şöyle düşünün; eğer siz bir haber yapacak olsanız, ortada bir hırsız varsa ve bu hırsız öğretmense, "hırsız öğretmen" diye haberinize başlarsınız...

tabii olayda aleniyet veya suçüstü durumu varsa. öteki türlü herkes zanlıdır mahkeme sonuçlanıncaya kadar.

şu da var ki bir muhabirin yarım saatte kaleme aldığı bir kaza, cinayet veya saldırı olayı, mahkemelerde yıllarca süren davalara konu olabiliyor. 

haberde aslolan olayın en kısa şekilde özetlenmesi ve dikkat çekici bir başlıkla sunulmasıdır.

neyin haber yapılması neyin yapılmaması gerektiğini zaten gazeteciler bilir. haberin kaleme alınış biçimini ise etik ilkeler belirler.

tabii manipülatif haber yapan odaklar zaten ahlaklı olmanın değil menfaat devşirmenin peşindedirler.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 12.06.2020 at 19:31, ApollonTheGod yazdı:

 

Bugün haber olmuş, ve bu gibi örnekler hiç az değil.

 

Bu gibi haberlere yorum yazmayı doğru bulmuyorum, elemanın birisi olayın ortasında, sonunda kamerayı açıp kayda başlıyor. Yasal olarak yapılan suçu kaydediyor, pekala anlaşılabilir.

 

Fakat kamerayı açtıktan sonra kendisini tutuyor, kurallara ayrı bir uyuyor ya, sinir bozucu iş, bu.

 

Doktor haklı mı, hayır, haksız. Çeken kadın ne kadar haklı, tartışılır.

 

Mevzunun tamamına hakim değiliz, haber kaynaklarında doktorun doğru dürüst ifadesi bile yok. Fakat halk için doktorun yaptığı yanlış yeterli. İşte tam da bu konudan doktora şiddetin haklılığından yürümüşler. Ayrıca öbür tarafı da var, "Adamı sinir etmişler", "Koronadan dolayı doktorlar çok zor durumda" gibi cümlelerle doktoru aklamaya çıkmışlar. İkisi de düşünmeden yapılmış, kendine benzeyeni koruma içgüdüsünün dışa vurumu gibi.

 

 

Unutulan şu, herkes insan amk. Doktora şiddet, memura şiddet, seks işçisine şiddet, kadına şiddet.. Bu gibi terimleri, alt kategoriler olarak görüp, oradan ayrı dallar olarak ilerlemek süreci hızlandırıyor olabilir. Fakat ben, her insanın önyargısız, etkilenmeden bunları karşılayabileceğini sanmıyorum.

Bu gibi dalları, göze bata bata çıkarınca, sonrasında gördüğümüz şey "Düşman Doktor" "Pislik Erkekler" "Lanet travestiler" gibi absürt genellemeler oluyor.

 

İnsanların kötü davranışları var, kötülüğe göz yumma gibi bir davranışları da var, bunların bizi rahatsız etmesinin doğal olduğu açık, ama insanlar böyle düşünmeyip, yani genelden özele doğru gelmektense, "O doktor, doktorlar orospu çocuğudur, suratına vurulasıdır" gibi önyargılara kapılıyorlar. Yani ben bu gibi haberlerin, insanların davranış ve kararlarını kötü etkileyebileceğini düşünüyorum.

 

Polis ve askerleri bilerek yazmadım, onlar emir kulu. Onların görevdeyken bu gibi şiddetlere yol açmalarını başka bir başlıkta tartışırız

 

 

Ben de böyle düşünüyorum. Türkiye'de gazetecilik de genel olarak böyledir ama. Gazeteciler, gazete daha çok satılsın veya okunsun diye olayı ortasından ve en can alıcı yerinden alıp yayınlar, bazen de açıkça yalan yazar.

Sıradan insanlar da çektikleri videolar çok tıklansın, geçici olarak şöhret olsun ve herkes kendisini haklı bulsun diye aynı yola başvurur. Sosyal medya bir süredir düşünmeyi bilmeyen yığınları manipüle etmek için çok verimli biçimde kullanılıyor.

 

Burada direkt genelleme ve dediğin gibi kendine yakın bulduğun tarafı savunma gibi güdülerle birlikte saf alma durumu görülür. Bütün olaylarda böyle olur bu. Bazıları da çoğunluk ne düşünüyor, ne yazıyorsa onun peşinden gidip ille de o sürüye dahil olur.

 

Bu tehlikeli rezilliği kontrol etmek artık çok güç. O kadar tehlikeli ki bu durum, bazen esas suçluyu bile haklı gösterip aklamak mümkün hale gelir ki bunu da sıklıkla görüyoruz.

İnsanların geneli aptal. Karşılarına bu tür videolar geldiğinde kendilerini önemli, bilirkişi, fikrini mutlaka belirtmesi gereken kişi gibi hissediyor ve iki taraftan birine dahil olup şiddet ve küfür içeren tepkisini gösterip sürüye katılıyor. 

 

İlişkilerde, anlık da veya zorunluluktan doğan iletişim durumlarında bile daima bir haklı bir de haksız bulunması gerekmez. İki taraf da haklı veya haksız, ya da iki taraf da bazen haklı bazen haksız olabilir ki genel olarak da böyledir zaten.

Ancak aptallık, bencillik, kendini çok önemsemekten dolayı fikir belirtme zorunda hissetmek , cehalet, böyle video ve olaylar karşısında aniden salgıladığı hormonlarla birlikte hissettiği öfori (ki patolojiktir aslında bu) yüzünden o sürüye katılıp sakinleşiyor işte.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Karın ağrısı için gittiğim uroloji doktoru o bölgede böbrek ağrısı olmaz gaz ağrısıdır deyip benim başından savmıştı.

Başka hastahaneye gittiğimde taş düşüyorsun demişti doktor.

Nereye şikayet edeyim bu doktoru?
Mahkemelerde bir tuhaf hem delil istiyorlar hemde kamera ses kayıtlarını  mahkemelerde delil saymıyorlar.Gören duyan bir  insan olursa ancak delil kabul ediyorlar.

 

Ayrıca Doktor olduysan her durumda sakin ama tedbirli olmalısın.

Hasta delide olur manyakda olur katilde olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 12.06.2020 at 19:31, ApollonTheGod yazdı:

Yani ben bu gibi haberlerin, insanların davranış ve kararlarını kötü etkileyebileceğini düşünüyorum.

 

bir gazeteci haberini yaparken ve yayınlarken "insanların davranış ve kararlarını kötü etkiler mi" diye düşünmez.

eğer bu soruyu sorarsa sansür/oto sansür mekanizması işlemeye başlar.

bugünün sorunu maalesef siyasi bir baskı görür müyüm, işimden olur muyumdur.

mesleğin etik ilkeleri elbette vardır: menfaat gütmemek, taraflı davranmamak, masumiyet karinesi...

haber izlemenin genel olarak insan üzerinde bir dolu olumsuz etkisi vardır ve ben TV'den haber izlemeyeli çok uzun zaman oldu. internetten de ihtiyacım kadarını öğrenirim. 

 

önceki iletimde genel bir değerlendirme yapmıştım. doğrusu, videoyu bile izlememiştim. bu defa izledim. 

her şekilde bu görüntülerin haber değeri vardır. önemli olan haberin veriliş şeklidir. hedef gösterme ya da çarpıtma amacı gütmemesidir.

siz bir gazeteci olsanız tereddütsüz bu görüntüleri yayınlarsınız. hem görüntüdeki konuşmaları dikkatle dinleyince hem de haber metnini okuyunca mesele anlaşılıyor. haber metninde geçen "doktorun hastane odasında bağırarak hakaret yağdırdığı anlar.." ifadesi üzerinde durmak gerekir.

sorulacak sorular şunlar:

hakaret var mıdır?

kasıt var mıdır?

bağırıp çağırmaya neden olan olay nedir?

 

açıkçası ben doktorun defalarca "lütfen" demesini önemsiyorum, küfrederken kullandığı dil salt muhatabını hedef alan bir dil değil kendisini de içine alan küfür kalıpları içeriyor. belli ki kadının sözlerine sinirleniyor, kadın konuştukça da çığırdan çıkıyor. ama benim asıl sormak istediğim soru şu: 

hasta yakını bu doktorun ameliyata girmemesine tepki gösteriyor, o da uzmanımı gönderdim diyor...

bu durum için ne dersiniz? 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, mirasyedi yazdı:

Karın ağrısı için gittiğim uroloji doktoru o bölgede böbrek ağrısı olmaz gaz ağrısıdır deyip benim başından savmıştı.

Başka hastahaneye gittiğimde taş düşüyorsun demişti doktor.

Nereye şikayet edeyim bu doktoru?

 

gerçekten seni başından savdığını düşünüyorsan (ki bazı doktorlar hastalarını başından savar) en kolayı cimer'e yazmak. buraya yazınca o doktoru görevden almayacaklar tabi :) fakat burada önemli olan şu: eğer taş düşürüyorsan ve o doktor senin bu durumunla ilgilenmediyse, şikayetinde bunu belirterek, o doktorun hastalarını başından savan biri (gerçekte öyle ise) olduğu aleniyet kazansın. hastane idaresi hiçbir işlem yapmasa bile bu şikayetin o doktora iletilmesi de önemlidir. en küçük bir şikayet bile memurlar için can sıkıcı, moral bozucudur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, Geta yazdı:

 

bir gazeteci haberini yaparken ve yayınlarken "insanların davranış ve kararlarını kötü etkiler mi" diye düşünmez.

eğer bu soruyu sorarsa sansür/oto sansür mekanizması işlemeye başlar.

bugünün sorunu maalesef siyasi bir baskı görür müyüm, işimden olur muyumdur.

mesleğin etik ilkeleri elbette vardır: menfaat gütmemek, taraflı davranmamak, masumiyet karinesi...

haber izlemenin genel olarak insan üzerinde bir dolu olumsuz etkisi vardır ve ben TV'den haber izlemeyeli çok uzun zaman oldu. internetten de ihtiyacım kadarını öğrenirim. 

 

önceki iletimde genel bir değerlendirme yapmıştım. doğrusu, videoyu bile izlememiştim. bu defa izledim. 

her şekilde bu görüntülerin haber değeri vardır. önemli olan haberin veriliş şeklidir. hedef gösterme ya da çarpıtma amacı gütmemesidir.

siz bir gazeteci olsanız tereddütsüz bu görüntüleri yayınlarsınız. hem görüntüdeki konuşmaları dikkatle dinleyince hem de haber metnini okuyunca mesele anlaşılıyor. haber metninde geçen "doktorun hastane odasında bağırarak hakaret yağdırdığı anlar.." ifadesi üzerinde durmak gerekir.

sorulacak sorular şunlar:

hakaret var mıdır?

kasıt var mıdır?

bağırıp çağırmaya neden olan olay nedir?

 

açıkçası ben doktorun defalarca "lütfen" demesini önemsiyorum, küfrederken kullandığı dil salt muhatabını hedef alan bir dil değil kendisini de içine alan küfür kalıpları içeriyor. belli ki kadının sözlerine sinirleniyor, kadın konuştukça da çığırdan çıkıyor. ama benim asıl sormak istediğim soru şu: 

hasta yakını bu doktorun ameliyata girmemesine tepki gösteriyor, o da uzmanımı gönderdim diyor...

bu durum için ne dersiniz? 

 

Ameliyat olmadan önce sözleşme imzalıyorsun.Orada yazılanlara uymak zorundasın.

Ameliyatı dvdye kayıt edip hastasına veren doktorlar bile var.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, Geta yazdı:

 

gerçekten seni başından savdığını düşünüyorsan (ki bazı doktorlar hastalarını başından savar) en kolayı cimer'e yazmak. buraya yazınca o doktoru görevden almayacaklar tabi :) fakat burada önemli olan şu: eğer taş düşürüyorsan ve o doktor senin bu durumunla ilgilenmediyse, şikayetinde bunu belirterek, o doktorun hastalarını başından savan biri (gerçekte öyle ise) olduğu aleniyet kazansın. hastane idaresi hiçbir işlem yapmasa bile bu şikayetin o doktora iletilmesi de önemlidir. en küçük bir şikayet bile memurlar için can sıkıcı, moral bozucudur.

Cimerde baştan savıyor.Hala çözüm bekleyen başvurularım var.

Şikayet ettiğin dilekçeyi şikayet ettiğin kişiye veriyorlar. :)

 

birde bıçak parası aldığını devlete şikayet eden hastasını silah ile vurduran doktorlar var.Ceza bile almadı doktor.sadece yer değiştirildi.

 

tarihinde mirasyedi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, mirasyedi yazdı:

Cimerde baştan savıyor.Hala çözüm bekleyen başvurularım var.

Şikayet ettiğin dilekçeyi şikayet ettiğin kişiye veriyorlar. :)

 

 

olsun, eninde sonunda bu şikayetinin o kişiye ulaşması onu asla mutlu etmez. canını sıkar. 

ha bazıları da cimer'i gerekli gereksiz bir şikayet aracı olarak kullanır ki bu da tasvip edilemez.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, Geta yazdı:

 

olsun, eninde sonunda bu şikayetinin o kişiye ulaşması onu asla mutlu etmez. canını sıkar. 

ha bazıları da cimer'i gerekli gereksiz bir şikayet aracı olarak kullanır ki bu da tasvip edilemez.

Ben fazla çalışma saatleri şikayet etmiştim.o grup içinde sağlık çalışanlarıda var.

eski kanunda gece çalışma süresi 7 saatten fazla olamaz diye bir ibare vardı.

şikayet  ettikten bir kaç hafta sonra meclisde kanun  ile 12 saate çıkardılar.(Turizm,sağlık çalışanları,güvenlik görevlileri)

Balık baştan kokmuş düzeleceği yok bunların.

Çalışanlardada var suç.Hem şikayet ediyorlar hemde vardıyalı çalışma düzenini istemiyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 saat önce, Geta yazdı:

hasta yakını bu doktorun ameliyata girmemesine tepki gösteriyor, o da uzmanımı gönderdim diyor...

bu durum için ne dersiniz? 

 

Hiçbir şey, olayı bilmiyoruz zira. 

 

"Aralarında ne gibi bir anlaşma var, Doktor söz vermiş mi" gibi sorularla uzar gider. 

 

Doktorların yaptığı meslek her ne kadar hassas olsa da, onlar da birer insan ve onlar bir şeyi eksik yaptıklarında maliyeti gördüğünüz gibi çok büyük olabiliyor. 

 

 

12 saat önce, Geta yazdı:

Haber metninde geçen "doktorun hastane odasında bağırarak hakaret yağdırdığı anlar.." ifadesi üzerinde durmak gerekir.

sorulacak sorular şunlar:

hakaret var mıdır?

kasıt var mıdır?

bağırıp çağırmaya neden olan olay nedir?

 

açıkçası ben doktorun defalarca "lütfen" demesini önemsiyorum, küfrederken kullandığı dil salt muhatabını hedef alan bir dil değil kendisini de içine alan küfür kalıpları içeriyor. belli ki kadının sözlerine sinirleniyor, kadın konuştukça da çığırdan çıkıyor.

 

Yazmışsın zaten, bu gibi kişiler az değil, hatta bunlardan birisi de benim. 

 

Küfürden rahatsız olmayacağını düşündüğüm birine bir olayı küfürle anlatmak beni rahatsız etmiyor.

Sinirlendiğinde ise mevzu seviye atlıyor, karşıdakinin hassasiyeti pek umurunda olmuyor, çünkü o sırada kendini en doğal ve anlaşılır olduğunu düşündüğün şekilde anlatmaya çıkmış oluyorsun, sonra "Vay efendim, yaşlı kadına hakaret ettin"

 

Türk Ateist çok iyi yakalamış aslında, sorun iki insanın birbirini anlamamasından kaynaklı, hatta bu ikilide bir haksızın olması şartı bile yok. 

 

 

tarihinde ApollonTheGod tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, ApollonTheGod yazdı:

Hiçbir şey, olayı bilmiyoruz zira. 

 

"Aralarında ne gibi bir anlaşma var, Doktor söz vermiş mi" gibi sorularla uzar gider. 

 

Doktorların yaptığı meslek her ne kadar hassas olsa da, onlar da birer insan ve onlar bir şeyi eksik yaptıklarında maliyeti gördüğünüz gibi çok büyük olabiliyor. 

 

kardeşim ben ameliyat nasıl yapılır, ameliyata kaç kişi girer, prosedürü nedir bunları bilmem...

ama haber nasıl yazılır bilirim.

hangi olayın haber değeri vardır bilirim.

kime haberci denir bilirim.

asparagas haber nedir bilirim.

kamu yararı, basın etiği nedir bilirim.

 

kaldı ki ben de küfürlü konuşan bi adamım.

burada elbette küfrü savunacak değiliz.

fakat sırf ettiği bir küfür yüzünden doktoru linç etmem.

 

aralarında nasıl bir sözleşme var elbette bilmiyoruz ama

hasta yakını bu doktorun ameliyata girmemesine tepki gösteriyor,

doktor da uzmanımı gönderdim diyor...

 

ben olayı bir gazeteci gözüyle değerlendiriyorum.

gazeteci, kim haklı kim haksız bununla ilgilenmez.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...