Jump to content

DÜNYADA KÖTÜLÜK VARDIR.


Recommended Posts

bir iblis yaratayım, ama benim emirlerime karşı gelecek şekilde proglamlayayım, daha sonra adem ve havva adını vereceğim "insan" ları yaratayım ama onlara da yerine getirmeyeceklerini "önceden" bildiğim bir emir vereyim... bunun için de "yine önceden proglamladığım gibi iblis" i görevlendireyim...

adem ve havva'yı önce melek olarak yaratayım... ama sonra ademi balçıktan tekrar yaratayım... sonra ondan (aslında melek olarak zaten yaratmış olduğum) havvayı ademden tekrar yaratayım... aslında ben onları daha önce melek olarak yaratmış olayım ama cennetteki yasak meyveyi (onları onu yiyecek şekilde proglamlayayım) yedikleri için "dünyaya" göndereyim... ardından yine program dahilinde (yasak meyveyi yemelerini sağlamak için önceden programladığım iblisi de göndereyim... ve yine önceden programladığım gibi ona sonsuza kadar mühlet vereyim, tabi sonsuzun sonunu ve onun ne yapacağını da programlayayım... (ay çok eğlenceli ....) sonra ne yapsam acaba... e bi insanlık oluşturmam lazım... buldum... zaten önceden bildiğim gibi adem ile havva sevişsinler, çocukları olsun onlarda ensest yapsınlar (e ben kudret sahibiyim sonradan günah sayacağım şeyleri "şimdilik" mazur görebilirim.. o kadar olsun artık sonuçta benim projem...) böylece bir sürü insan yaratayım... ama "şimdilik" beni bilmesinler sonra birine bildiririm bütün bu tuhaflıkların sebebinin kendim olduğunu, e ona bol kadın, cariye vs. vererek yola getiririz artık... gerisi ben kerim...

güzel proje oldu be... monopoly den çok satar kesin...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 164
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sevgili Hera,

Bunu ayrıntılı bir şekilde bilim forumunda o başlıkta anlatmıştım ama kısaca anlatayım.

Ölüm korkusu ile başlamıştı, korkumun ölmek olduğunu sanmıştım ve bu yüzden ilaca başvurmuştum. Ama kendimi iyice dinledim ve korkumun ölüm korkusu değil, ben öldükten sonra oğluma ne olacak korkusu olduğunu anlamıştım.

Ve ister inançla bak olaya, ister inançsız zaten öleceğiz. Bu gerçeği asla değiştiremeyiz.

Ve buradan hareketle dedim ki. Yahu 10 tane canım yok ya, 10 kere ölecek değilim ya. Nasıl olsa bu birgün olacak ve zamanını bilmiyorum, o halde hayatı kendime zehir edip, ilaçla kendimi uyuşturmak yerine, ölüm gelip çatana kadar kendime, oğluma ve insanlara faydalı olarak yaşamak en güzel değil mi dedim ve böylece kurtuldum hastalıktan...

O korku aslında iç sesindir,bunu sende biliyorsun.Acile gittiğinde ben ölüyorum diyorsun.Doktor sana nereden biliyorsun dediğinde içimden öyle geliyor

diyorsun. ..(kabaca anlatım)

Kleptomaniler, çalmadıklarında kendilerini çok kötü hidssediyorlar..Onları ses yönlendirmiyor sadece obsesif takıntıları yönlendiriyor.

Yaşadığın neydi bilmiyorum ama panik atak öyle basitce giden bir hastalık değil.A ben özelim derseniz başka..

tarihinde HERA tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bunlar tedavi edilebilir hastalıklardır sevgili IfeelGood,

İnsanlar el birliği ile bu tür hastalara yardımcı olmak durumundadırlar. Ama şuna inan o kişi hasta bile olsalar yaptıkları eylemlerin kötü olduklarını biliyorlar, bir ses onlara söylüyor bu kötü diye ama yapıyorlar... Buradan hareketle insana ve canlıya zarar veren, kötü niyetli yapılan her eylemin sonucu azaptır diyorum...

Kleptomaniyi geçtim, pedofili tedavi edilemiyor Bergüzar. Çok sınırlı hastada sadece kontrol altına alınabiliyor. O nedenle toplumdan dışlamak, tedrici bir hayat sürdürmek zorunda kalıyoruz.

Bir kısım pedofili hastası ise yaptığının kötü bir eylem olduğunu biliyor ve kabul ediyor. Yaptığından dolayı çok da vicdan azabı duyuyor.

Ama gel gör ki hastalık işte; yine de yapıyor...

Bu insanlar tedavi edilemez hastalar. İnsanlara, minicik çocuklara zarar verip öldürüyorlar.

Allah, nedensizce hastalanan bu insanları azaba, yani cehenneme gönderiyor.

Hastalık Allah'ın indinde bir suç değilse, onlar neden cehenneme gidiyor?

Yoksa hasta olmak dinde suç mu?

Biz çağdaş insanların iyilik-kötülük, suç ve ceza anlayışı, Allah'ınkinden çok daha farklı. Çok daha insancıl.

Biz kimseyi sonsuz azapla cezalandırmıyoruz.

Biz Allah'tan çok daha adaletli ve iyiyiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
O korku aslında iç sesindir,bunu sende biliyorsun.Acile gittiğinde ben ölüyorum diyorsun.Doktor sana nereden biliyorsun dediğinde içimden öyle geliyor

diyorsun. ..(kabaca anlatım)

Kleptomaniler, çalmadıklarında kendilerini çok kötü hidssediyorlar..Onları ses yönlendirmiyor sadece obsesif takıntıları yönlendiriyor.

Yaşadığın neydi bilmiyorum ama panik atak öyle basitce giden bir hastalık değil.A ben özelim derseniz başka..

Evet sevgili Hera, haklısın. Panik bozukluk çok ciddi ve çok ağır bir hastalıktır. İnsanın kendine telkiniyle geçmez. Panik bozukluk hastaları çoğu zaman ömür boyu ilaçla yaşamak zorunda kalır.

Sevgili Bergüzar'ın o dönem anksiyetesi yükselmiş. Ve kendi kendine kontrol altına almayı başarmış.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kleptomaniyi geçtim, pedofili tedavi edilemiyor Bergüzar. Çok sınırlı hastada sadece kontrol altına alınabiliyor. O nedenle toplumdan dışlamak, tedrici bir hayat sürdürmek zorunda kalıyoruz.

Bir kısım pedofili hastası ise yaptığının kötü bir eylem olduğunu biliyor ve kabul ediyor. Yaptığından dolayı çok da vicdan azabı duyuyor.

Ama gel gör ki hastalık işte; yine de yapıyor...

Bu insanlar tedavi edilemez hastalar. İnsanlara, minicik çocuklara zarar verip öldürüyorlar.

Allah, nedensizce hastalanan bu insanları azaba, yani cehenneme gönderiyor.

Hastalık Allah'ın indinde bir suç değilse, onlar neden cehenneme gidiyor?

Yoksa hasta olmak dinde suç mu?

Biz çağdaş insanların iyilik-kötülük, suç ve ceza anlayışı, Allah'ınkinden çok daha farklı. Çok daha insancıl.

Biz kimseyi sonsuz azapla cezalandırmıyoruz.

Biz Allah'tan çok daha adaletli ve iyiyiz.

Sevgili IfeelGood,

Eğer bu hastaların bir kısmı yaptıklarının kötü bir eylem olduğunu biliyorlarsa yaptıklarından sorumlu olacaklar elbette. Ama gerçekten genetik bir bozukluk nedeniyle yaptıklarının farkında değillerse yani kötü diye bir ayırım yapamıyorlarsa o zaman bildikleri kadar sorumlu olacaklar, Tanrının adaleti böyle işler. Çünkü kimseye haksızlık yapılmayacaktır.

Tanrı cezalandırmaz kimseyi, herkes yaptığının karşılığını alır. Ya sonsuz mutluluk, ya da sonsuz ızdırap, ama bu kutsal metinlerde ceza olarak sunulur...

Sevgiler...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Steven Weinberg aleyhüsselam ise dinler olsa da olmasa da iyi insanların iyi, kötülerin ise kötü şeyler yapacağını, iyi insanların kötü şeyler yapması için dinlerin gerekli olduğunu söylemiş.

Dinler, iyi insanların kötü işler yapmasını sağlamaktan başka işe yaramazlar.

Sevgili berguzar,

Bu söze inanıyor musun?

Evet, sevgili berguzar?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ve Andromeda,

>>>>>>>>Depremi kim yapmışsa o...

Niye işine gelince Tanrıya sarılıyorsun. Depremi levhalar yapmıyor mu <_<

>>>>>>Bu bilgi ezelden ebede onda mevcutsa, ki İslam inancına göre kuşkusuz öyledir... Bu durumda, olan ve olacak her şey ve tüm yaratılanlar (=masiva =O'ndan gayrısı) sadece onun zihninden ve/veya mutlak ilminden ibaret olurlar ve onun mutlak ilmindekileri oynamaktan başka bir şey yapmazlar ve yapamazlar... Allah'ın benim ne yapacağımı bilemediği bir an veya zaman tanımlanamayacağına göre, ben de hiçbir zaman kaderimin daha doğrusu onun mutlak ilminin dışına çıkamam... Bu durumda da özgür irade safsatası çöker zaten... Ya özgür irade vardır ve mutlak ilme sahip ve her şeyi yaratan bir tanrı yoktur; veya da mutlak varlığı ifade eden ve her şeyin sorumlusu olan bir tanrı vardır ve özgür irade yoktur...

Madem her şeyine O yön veriyor, senin bir iraden yok, o zaman bana iman edin diyor, niye etmiyorsun?

>>>>>>>Her şeyin zıddı ile kaim olmasının bir zorunluluk olarak tanımlayamazsın... Tanrı için zorunluluk olamaz... İstese kötülüğün iyiliğin zıddı gibi olmadığı ve gözükmediği ve gerekmediği bir düzeni de yaratabilirdi hiç kuşkusuz...

Ama istememiş, böyle yaratmış. Elinde varolan bir sistem var ve bu sistemde hayat verilen sen varsın. İki seçeneğin var, gerisi sana kalmış. Esas Tanrı şöyle de yaratabilirdi diyerek onu sınırlayarak onun vasıflarını indirgemeye çalışıp, Tanrılığını (güya) elinden almaya çalışarak kendi Tanrılığınızı ilan ediyorsunuz...

>>>>>>Tanrı keyfine göre hareket eden varlığa denir Berguzar; eğer keyfine göre hareket etmiyorsa, yani belirli zorunlukları varsa ona zaten tanrı denilemez...

Tanrı, yarattıklarına karşı kuralları koyan ve bu kurallara uymada onları özgür bırakan varlığa denir. Ama bu kurallara uymayanlar, O nu tanımayanlar, hem bana seçme hakkı vermemiş deyip oyun bozanlık yaparlar, hem de dünyadaki bütün zulmün kaynağı olarak Onu görerek kendi bilinçlerine ve şuurlarına haksızlık yaparlar...

Bergüzar hanım laf salatası dışında sorularımın özüne inen hiçbir cevap yok burada... Bence cevap vermeyi tekrar deneyin...

"Tanrı, yarattıklarına karşı kuralları koyan ve bu kurallara uymada onları özgür bırakan varlığa denir." şeklinde bir tanım yapmak İslama göre küfürdür bu arada...

Tanrıyı bu şekilde ve bu tanımla sınırlayamazsınız... Sınırlarsanız zaten tanrı olmaz... Bu arada önceden her şeyi bilen bir gözlemcinin varlığı, eğer her şeyi de aynı zamanda bu gözlemci tüm sebep ve sonuçları ile mutlak ilmine göre yapıyorsa özgür irade kavramını çökertir... Yani "ilim maluma tabidir" diyemezsiniz bu durumda; "malum ilme tabi" olur... Çünkü ilmi muhittir ve mutlaktır ve ezelidir ve ebedidir... Yoksa değil mi?...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sevgili IfeelGood,

Eğer bu hastaların bir kısmı yaptıklarının kötü bir eylem olduğunu biliyorlarsa yaptıklarından sorumlu olacaklar elbette. Ama gerçekten genetik bir bozukluk nedeniyle yaptıklarının farkında değillerse yani kötü diye bir ayırım yapamıyorlarsa o zaman bildikleri kadar sorumlu olacaklar, Tanrının adaleti böyle işler. Çünkü kimseye haksızlık yapılmayacaktır.

Tanrı cezalandırmaz kimseyi, herkes yaptığının karşılığını alır. Ya sonsuz mutluluk, ya da sonsuz ızdırap, ama bu kutsal metinlerde ceza olarak sunulur...

Sevgiler...

İyi de durumun hastalık olmasının temel nedenlerinden biri de bu değil mi zaten?

Adam ağlayarak, acılar çekerek, vicdan azabından kıvranarak gidiyor ve çocuğa tecavüz ediyor.

Sağlıklı olsa çektiği acı onu engeller değil mi?

Bizlerin onu cezalandırması, cezalandırmak istemesi normal. Çocuklarımızı korumak zorundayız çünkü.

Ama Allah hem bizim çocuklarımızı bu insanlardan korumayıp mağdur olmalarına neden oluyor, hem de hasta olarak yarattığı bu insanları öte dünyada dünyada cezalandırıyor.

Kaldı ki haksızlığın en büyüğünü bu tür insanlara, en başta kendisi yapıyor.

İler tutar yanı yok Bergüzar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Eline sağlık Andromeda, güzel yazmışsın da...

Ben şu alıntı yaptığım kısımla ilgili bir itirazda bulunacam. "Ya özgür irade vardır ve mutlak ilme sahip ve her şeyi yaratan bir tanrı yoktur ..."

Tanrı zaten yok; çünkü varlığıına dair hiçbir bilimsel kanıt yok. Mantıksal bir önerme olarak da yokluğu kanıtlanacak kadar basit bir kesinliktir bu. Ancak, tanrının valığı veya yokluğu, asla ve asla "Özgür irade diye bir şeyin zaten olmadığı gerçeği"ni ortadan kaldırmaz.

Sen, içinde var olduğun sisetemin ve genlerinin ortaklaşa oluşturduğu ufacık bir çarktan başka bir şey değilsin. Yaptığın ve yapacağın hiçbir davranış, yoktan, gaipten gelmedi; ya zaten genlerinde vardı ve uygun anda dışarı vurdu, ya da zamanı geldiğinde, tecrübelerin yapmanı zorunlu kıldı.

Dinlerdeki ilk cinayet olayı da zaten bundan dolayı uydurulmuştur. Kabil'in Habil'i öldürmesi olayı.

Cennetten kovulduysa insanoğlu, öldürmek de cennette öğretilmediyse, insanoğlu öldürmeyi nasıl öğrendi? Pat, cevap hazır. Habil ve kabil olayı. İyi de, nasıl ve niye öldürdü? (Kabil, Habil'in başına taş vuracak olursa onun öleceğini nerden biliyordu? bu da ayrı bir konu) Kabil, Habil'i kıskandı. Öldürünce kurtulacağını düşünüp öldürdü. Hatta bu hikayede, ölü gömmenin bile insanoğluna nasıl öğretildiği anlatılır. Kabil, Habil'i öldürünce, ödü bokuna karışır, eli çarşafa dolaşır, o sırada bir karganın ağzında ölü bir kargayla yere inerek, toprağı kazmaya başladığını ve ölü kargayı çukura koyup üzerini örttüğünü görür. Mezar olayına da cevap bulunmuştur.

"İnsan, yaptığı şeyleri neden yapıyor?" sorusu, her zaman kafaları meşgul etmiştir? Bilmeden, yapılabilecek hiçbir şey yapılamaz. İnsan, bir şeyi yapıyorsa, bunu öğrenmiş ve zamanı gelince yapabilecek kıvama gelmiş demektir. Özgür irade yoktur, determinizm vardır...

Habil ile Kabil olayı ilginçtir, bu olayı bende çok düşünmüştüm ve buldum.

Adem yani ilk bilinçli ve şuurlu insan. İlk defa kendi iradesi ile birinin hayatına son veriyor bu bilinçli insan. Buradan hareketle devam edebilirsin sevgili cakircali...Elbette bilmeden yapma yok, bilerek ve seçerek yapma var, bunda da haklısın... Bilerek ve seçerek dediğimiz zaman özgür irade yoktur diyemeyiz...

Steven Weinberg aleyhüsselam ise dinler olsa da olmasa da iyi insanların iyi, kötülerin ise kötü şeyler yapacağını, iyi insanların kötü şeyler yapması için dinlerin gerekli olduğunu söylemiş.

Dinler, iyi insanların kötü işler yapmasını sağlamaktan başka işe yaramazlar.

Sevgili berguzar,

Bu söze inanıyor musun?

Evet, inanıyorum sevgili yfln...

Zaten yukarıda yazdım ya, insanın içindeki yeti yeter ama herkes aynı yetiyi doğru yönde kullanmadığı için kutsal metinler ve elçiler yeryüzü sahnesinde yer almıştır...

O korku aslında iç sesindir,bunu sende biliyorsun.Acile gittiğinde ben ölüyorum diyorsun.Doktor sana nereden biliyorsun dediğinde içimden öyle geliyor

diyorsun. ..(kabaca anlatım)

Kleptomaniler, çalmadıklarında kendilerini çok kötü hidssediyorlar..Onları ses yönlendirmiyor sadece obsesif takıntıları yönlendiriyor.

Yaşadığın neydi bilmiyorum ama panik atak öyle basitce giden bir hastalık değil.A ben özelim derseniz başka..

Yok panik atakdı Heracığım, ben doktorumun yalancısıyım.

Çabuk çözmüş olmam belki de böyle düşündürtüyor ama tamamen bitirmem neredeyse 2 yılımı almıştı, sadece ilaç ile tedavi bana sağlıklı gelmediği için bu yüzden belkide savunma mekanizmam ya da adı her ne ise bu kadar çabuk bertaraf etmeme neden olmuş olabilir...

Ben istemediğim halde neden panikatakla uğraştırılıyorum bergüzar.Hediyemi bu????

Hediye değil, yılların senin genetiğinin üstüne koyduğu gerçekler...

Hastalık varsa tedavisi de var, hep vardı. Ama bilme ile paralel belki gelişme göstermedi bazı hastalıklar, bilemiyorum...

Evet sevgili Hera, haklısın. Panik bozukluk çok ciddi ve çok ağır bir hastalıktır. İnsanın kendine telkiniyle geçmez. Panik bozukluk hastaları çoğu zaman ömür boyu ilaçla yaşamak zorunda kalır.

Sevgili Bergüzar'ın o dönem anksiyetesi yükselmiş. Ve kendi kendine kontrol altına almayı başarmış.

Ben bu konuda belki de özelim bilmiyorum, doktora ilaç kullanmayacağım dediğimde bana olmaz demişti. Ama ben beni çok ama çok zorladığı zamanlarda uyumak için aldım, o kadar...

Bergüzar hanım laf salatası dışında sorularımın özüne inen hiçbir cevap yok burada... Bence cevap vermeyi tekrar deneyin...

Cevaplarımı beğenmeyip laf salatası deme özgürlüğünü kullandın Andromeda, başka yaptığın birşey yok.

Orada her soruna tek tek cevap verdim, üşenmeden hemde ve itina ile....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kleptomaniyi geçtim, pedofili tedavi edilemiyor Bergüzar. Çok sınırlı hastada sadece kontrol altına alınabiliyor. O nedenle toplumdan dışlamak, tedrici bir hayat sürdürmek zorunda kalıyoruz.

Bir kısım pedofili hastası ise yaptığının kötü bir eylem olduğunu biliyor ve kabul ediyor. Yaptığından dolayı çok da vicdan azabı duyuyor.

Ama gel gör ki hastalık işte; yine de yapıyor...

---------------------------------------------------------------------------------------

Sevgili IfeelGood,

Eğer bu hastaların bir kısmı yaptıklarının kötü bir eylem olduğunu biliyorlarsa yaptıklarından sorumlu olacaklar elbette. Ama gerçekten genetik bir bozukluk nedeniyle yaptıklarının farkında değillerse yani kötü diye bir ayırım yapamıyorlarsa o zaman bildikleri kadar sorumlu olacaklar, Tanrının adaleti böyle işler. Çünkü kimseye haksızlık yapılmayacaktır.

Tanrı cezalandırmaz kimseyi, herkes yaptığının karşılığını alır. Ya sonsuz mutluluk, ya da sonsuz ızdırap, ama bu kutsal metinlerde ceza olarak sunulur...

Sevgiler...

Berguzar tedavisi yok denilmiş.Sen hala eger yoksa diyorsun.Bu durumda sen bilime inanmıyorsun.Şüpheci yaklaşımın bunu gösteriyor. :blink:

tarihinde HERA tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bergüzar hanım laf salatası dışında sorularımın özüne inen hiçbir cevap yok burada... Bence cevap vermeyi tekrar deneyin...

"Tanrı, yarattıklarına karşı kuralları koyan ve bu kurallara uymada onları özgür bırakan varlığa denir." şeklinde bir tanım yapmak İslama göre küfürdür bu arada...

Tanrıyı bu şekilde ve bu tanımla sınırlayamazsınız... Sınırlarsanız zaten tanrı olmaz... Bu arada önceden her şeyi bilen bir gözlemcinin varlığı, eğer her şeyi de aynı zamanda bu gözlemci tüm sebep ve sonuçları ile mutlak ilmine göre yapıyorsa özgür irade kavramını çökertir... Yani "ilim maluma tabidir" diyemezsiniz bu durumda; "malum ilme tabi" olur... Çünkü ilmi muhittir ve mutlaktır ve ezelidir ve ebedidir... Yoksa değil mi?...

Tanrıyı senin keyfine göre mi tanımlamak zorundayız. İslamın Tanrısı, var ve bir olan Tanrı bu işte. Beğenip beğenmemek sana kalmış. Ve benim bu cümlem Tanrıyı sınırlamak yerine tanımlıyor, esas laf salatası yapan sensin. Senin her hareketini bilmesini benim özgür irademi elimden alıyor olarak algılayan sensin, o senin meselen.

Demin sana dedim, buna cevap ver o zaman.

Tanrı sana diyor ki, hani senin özgür iraden yok ya...

Sana diyor, benim varlığımı ve birliğimi kabul edeceksin.

Ama sen etmiyorsun.

Özgür iraden de yok.

O halde niye kabul etmiyorsun?

Bu soruma ciddi ciddi cevap bekliyorum Andro, salata değil <_<

İyi de durumun hastalık olmasının temel nedenlerinden biri de bu değil mi zaten?

Adam ağlayarak, acılar çekerek, vicdan azabından kıvranarak gidiyor ve çocuğa tecavüz ediyor.

Sağlıklı olsa çektiği acı onu engeller değil mi?

Bizlerin onu cezalandırması, cezalandırmak istemesi normal. Çocuklarımızı korumak zorundayız çünkü.

Ama Allah hem bizim çocuklarımızı bu insanlardan korumayıp mağdur olmalarına neden oluyor, hem de hasta olarak yarattığı bu insanları öte dünyada dünyada cezalandırıyor.

Kaldı ki haksızlığın en büyüğünü bu tür insanlara, en başta kendisi yapıyor.

İler tutar yanı yok Bergüzar.

Canım benim,

Bir insan ağlaya zırlaya vicdan azabı duya duya bu kötülüğü yapıyorsa ona hasta diyemeyiz, ancak ve ancak çok güzel rol kesiyor diyebiliriz.

Ha illede öyle ise, toplumun böyle bir sorunu vardır ve toplum olarak üzerimize düşeni yapmalıyız demeliyiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kleptomaniyi geçtim, pedofili tedavi edilemiyor Bergüzar. Çok sınırlı hastada sadece kontrol altına alınabiliyor. O nedenle toplumdan dışlamak, tedrici bir hayat sürdürmek zorunda kalıyoruz.

Bir kısım pedofili hastası ise yaptığının kötü bir eylem olduğunu biliyor ve kabul ediyor. Yaptığından dolayı çok da vicdan azabı duyuyor.

Ama gel gör ki hastalık işte; yine de yapıyor...

---------------------------------------------------------------------------------------

Berguzar tedavisi yok denilmiş.Sen hala eger yoksa diyorsun.Bu durumda sen bilime inanmıyorsun.Şüpheci yaklaşımın bunu gösteriyor. :blink:

Hera,

O zaman bunun ayrımını yapamayacak bir bilince ve şuura sahipse, yani iyiyi kötüden ayıramıyorsa onun sorumluluğu yok, dolayısı ile cezada yok...

O zaman bu adamları saldım çayıra, mevlam kayıra gibi ortalıkta dolaştırmayacak, toplum olarak elbirliği ile onların da insan olduğu gerçeğini akıldan çıkarmayarak uygun şartlarda hayatlarını devam etmesini sağlayacağız...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sendeki kötü yetiye iblis diyoruz, senin dışında bir varlık değil.

Bu yüzden kuranda sonsuza kadar mühlet verdik ibaresi vardır, yani yeryüzünde hayat son bulana kadar mühleti vardır..

Ve o ayetlerde çelişki varmış gibi sunmuşsun ama yok.

Bu konuda Esedin yorumuna aynen katıldığım için buraya asıyorum...

78. Nerede olursanız olun, ölüm gelip sizi bulacaktır, göğe yükselen kulelerde olsanız bile." Onlar güzel şeylere kavuştuklarında, bazıları "Bu Allah'tandır!" derler; ama başlarına bir kötülük gelince, "Bu senin yüzündendir [ey arkadaş]!" diye feryad ederler. (92) De ki: "Hepsi Allah'tandır!" O halde bu insanlara ne oluyor da kendilerine bildirilen hakikati (93) kavramaya yanaşmıyorlar?

92 - Yani, onlar, başlarına gelen kötülüklerin kendi eylemlerinin veya önlerindeki çeşitli yollar arasında yanlış seçim yapmalarının bir sonucu olabileceğini anlamazlar; tersine, onu başkalarının hatalarına atfetmeye çalışırlar.

93 - Lafzen, "[kendilerine] söylenen şeyi" -yani, kendi akıllarının ve bütün peygamberlerin öğretilerinin kendilerine açıkça telkin ettiği hakikati.

79. Size gelen her iyilik Allah'tandır; başınıza gelen her kötülük de kendinizden. (94) SENİ [ey Muhammed,] bütün insanlığa bir elçi olarak gönderdik: ve hiç kimse [buna] Allah'ın şahitliği gibi şahitlik yapamaz.

94 - Bu ifade ile "hepsi Allah'tandır" şeklindeki önceki ifade arasında bir çelişki yoktur. Kur'ânî dünya görüşünde Allah, bütün hadiselerin nihaî kaynağıdır. Sonuçta, insanın karşılaştığı her iyilik ve başına gelen her kötülük, son tahlilde Allah'ın iradesinin bir eseridir. Ancak insanın "kötü kader" saydığı her şey, gerçekte, nihaî sonuçları itibariyle kötü değildir; zira "mümkündür ki nefret ettiğiniz bir şey sizin için iyi olabilir, ve yine mümkündür ki sevdiğiniz bir şey de sizin için kötü olabilir: Allah bilir, ama siz bilmezsiniz" (2:216). Böylece, zahirî birçok "kötülük", çoğu zaman, bir sınavdan ve ilahî kaynaklı bir olgu olan, sıkıntı çekerek ruhsal olgunluğa erişme aracından başka bir şey olmayabilir ve mutlaka başına kötülük gelen kişinin yanlış bir seçiminin veya yanlış fiilinin sonucu olması gerekmez. O halde, açıktır ki bu ayetin sözünü ettiği "kötülük" veya "kötü kader" sınırlı bir muhtevaya sahiptir, çünkü kelimenin ahlakî anlamında kötülüğe işaret etmektedir; yani, kişinin eylemlerinden veya davranışlarından kaynaklanan azaba. Bu da, Allah'ın bütün mahlukatı için koyduğu ve Kur'an'ın "Allah'ın metodu" (sünnetullâh) olarak tanımladığı sebep-sonuç kanunu ile uyum halindedir. Bu gibi sıkıntılar için insan yalnızca kendini suçlamalıdır. Zira "Allah hiç kimseye zerre kadar haksızlık yapmaz"

Bu kadar lafı dolandırmana gerek yoktu ama neyse.

Kısacası bu görüşe göre herşey Allahtandır demiş senin düşünmek yerine yazısını astığın insan.

O zaman kötülükte Allah'dan gelmedir?

Peki kötülük Allah'tan geliyorsa neden heryerde Allah'ın kötülük kuralları işlemiyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Evet, inanıyorum sevgili yfln...

Zaten yukarıda yazdım ya, insanın içindeki yeti yeter ama herkes aynı yetiyi doğru yönde kullanmadığı için kutsal metinler ve elçiler yeryüzü sahnesinde yer almıştır...

Evet sevgili berguzar,

Biraz önce sevgili kireç'e de yazdığım gibi, lütfen şu müslümanlık iddiasından vazgeçin. Sizler iyi insansınız ve bu islamla uyuşmuyor. Şartları zorlamanın alemi yok. Ben de çok uğraştım ama uymuyor.

Bir de Yusuf'u karısını .üzmek üzereyken yakalayan, bu durum karşısında parmağını ısıran bir arkadaş var Craftaxc gibi bir nicki var, o da aynı durumda.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tanrıyı senin keyfine göre mi tanımlamak zorundayız. İslamın Tanrısı, var ve bir olan Tanrı bu işte. Beğenip beğenmemek sana kalmış. Ve benim bu cümlem Tanrıyı sınırlamak yerine tanımlıyor, esas laf salatası yapan sensin. Senin her hareketini bilmesini benim özgür irademi elimden alıyor olarak algılayan sensin, o senin meselen.

Demin sana dedim, buna cevap ver o zaman.

Tanrı sana diyor ki, hani senin özgür iraden yok ya...

Sana diyor, benim varlığımı ve birliğimi kabul edeceksin.

Ama sen etmiyorsun.

Özgür iraden de yok.

O halde niye kabul etmiyorsun?

Bu soruma ciddi ciddi cevap bekliyorum Andro, salata değil <_<

"Tanrı kuralları koyar ve sonra her şeyi özgür bırakır" şeklindeki bir tanımda, tanrının fizik kanunları dışı mucizelerini ve duaların kabul edilmesi meselesini nereye koyacağız?... Tanrının bir çok olayda açıkça ve dışardan evrene müdahale ettiği kur'an'da yazılıdır...

Dua kaderi değiştirir mi Berguzar?... Değiştirirse nasıl değiştirir ve değiştirmezse niçin dua ediyoruz?.. Konu yine kader ve özgür irade konusuna gelip dayandı bak...

"Mutlak anlamda ve ezelden ebede bilmek" demek onun ilminden ibaretsin ve bunun dışına çıkamazsın demektir...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu kadar lafı dolandırmana gerek yoktu ama neyse.

Kısacası bu görüşe göre herşey Allahtandır demiş senin düşünmek yerine yazısını astığın insan.

O zaman kötülükte Allah'dan gelmedir?

Peki kötülük Allah'tan geliyorsa neden heryerde Allah'ın kötülük kuralları işlemiyor?

İyilikler kötülükleri örter, aydınlığın karanlığı örtmesi gibi.

Işıkta olmak istiyorsan tarafını seçersin, bu kadar sevgili spejnza...

Evet sevgili berguzar,

Biraz önce sevgili kireç'e de yazdığım gibi, lütfen şu müslümanlık iddiasından vazgeçin. Sizler iyi insansınız ve bu islamla uyuşmuyor. Şartları zorlamanın alemi yok. Ben de çok uğraştım ama uymuyor.

Bir de Yusuf'u karısını .üzmek üzereyken yakalayan, bu durum karşısında parmağını ısıran bir arkadaş var Craftaxc gibi bir nicki var, o da aynı durumda.

Teşekkürler sevgili yfln,

Bizler klasik müslüman tanımına uymuyoruz, bunu biliyoruz. Ama bizler islamız, gerçeğe teslim olanlarız yani ve ben sen ve sen gibilerin de bizlerden olduğuna yürekten inanıyorum...

Sevgiler...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...