Jump to content

Dinler ve kutsal kitapların eleştirisi


Recommended Posts

Değerli Arkadaşlar hepinize merhaba

Öncelikle sitedeki tüm arkadaşlara tesekkur edıyorum, bılım ve akıl ile bana ışık oldular ve uzun senelerdır bulunduğum deist-agnostık yapıma ulaşmamda katkıda bulundular.İnsanlık için önemli olan ayak bağı dinlerden kurtulmaktır, deist yada ateist yada agnostık bunlar arasında pek fark görmuyorum çunku insanlığa zararlı degıller bir dayatmaları yok..

Dinler ve mezhepler birer savaş aracıdır,çunku dil,ırk,sınıf gibi ınsanlar arasında ayrılık ve duşmanlık unsuru yaratır.Haçlı seferlerinden tutun Afganistan,Irak savaşına bir çok savaşa sebeb olmuş insanların beynı yıkanmıştır, din ınsanların bırbırıne hukmetme aracıdır aynı zamanda cahıl toplumu gutmenın en kolay yoludur.Ben sevgiden, pozıtıf enerjıden, barıştan,eşitlıkten,yaratılmış tum canlılara adaletten yanayım bu yuzden dinlere karşıyım, hayatta hiç bir şey görunduğu gıbı değil, sizler atesıtleri yada deıstlerı tukaka görsenızde aslında gercek tukaka olan din tuccarlarıdır.Ayrıca okuduğunuz Kuran gerek kavram yozlaşması gerek arapçanın yapısı gerekse Kuranın 1400 senedir yuzlerce degışık mezhepe ayırabılecek kadar apacık olmaması(ki gercek tebliğ apacıktır) çok yorumludur eninde sonunda bir mealcının Kuranı ve onun göruşlerıdır,(salat mesela kımının mealınde medıtasyon kımnde namaz gercekte ise ıkısıde değildir) her şekılde zaten aracı ve sırk vardır.Bırılerının çizdığı musluman profılınde değil insan olmakta buluşalım diyorum ve konuya giriyorum.

GERÇEK YARATICI

Din tüccarları için, tüm evrenin ve içindekilerin, herşeyin yaratıcısı olan Yaratıcımıza bütün dillerde aynı karşılığı olan YARATICI isimlemesi yetmez, yalın kalır, basit kalır.

İlle kendi ürettikleri dinlerinden özel isimler vermeleri gerekir Yaratıcıya. Ve hatta Yaratıcıya binbir türlü isimler sıralamak için birbirleriyle yarışırlar.

Beyinlerimizde oluşturduğumuz, tahayyül ettiğimizdir önemli olan. Nasıl çağırdığımız ve isimlendirdiğimiz önemli değil gibi gözüksede oldukça önemlidir aslında.

Çünkü o ad altında yanlış tariflere bulaşmış, herkesin ayrı tarif ve özellikler katmasıyla ortalık batıl tanrılardan geçilmiyor.Bunların sonucu ortaya Muhammedin Allahı, Hindunun Brahmanı, Budistin Nirvanası, Yahudinin Elohası, Hristiyanın Jesus'u ve Lord'u gibi iğrençlikler kaçınılmaz oluyor.

Fiziksel olarak tapınılan, adına kurbanlar adanan, adına oruç tutulan, adına kutsal görevler, hac farizaları düzenlenen, insanın nasıl seks yapacağı, ne zaman yıkanacağı, nasıl boşanacağı, nasıl miras taksimi yapacağı, nasıl giyinip kuşanacağını düzenleyen, insana lanet eden, kızan, yarattığına pişman olan, ay halindeki kadından korkan, kullarına kızan, lanet eden, cehenneme atan, meleklerle sohbet eden, zinayı yasaklayan, yeryüzünde insanlara cezalar yağdıran, insana nefesinden üfleyen, yeryüzünü kaç günde yarattığını ve nasıl yarattığını anlatan, insanlara akıldışı mucizeler gösteren ve kimsenin görmediği bilmediği hayal ürünü meleklerle ve aciz, ölümlü peygamberlerle insanlara emirler vaaz eden ilahlardır dinlerin tarif ettikleri. Varlık haline getirilmiş putlardır onlar.

Allah, Tao, Kami, God, Nirvana, Lord, Hari, Brahman, Jumala, YHWH, Xwede, Ahura Mazda, Rab, Waheguru , Deus, Tian, Shiva, Bog, Elohim, Shen, Ekam, Vethan, Supreme God, Mool Mantar, Great Spirit, Aten, Ngai, Cao Dai, Aigonz.

Terkedin din tüccarlarının yarattığı bu ilahlarınızı, tanrılarınızı. Hiçbirisi size huzur getirmez, onlar insanlar arasında ayrımcılık, birbirine düşmanlık, acı, kan, gözyaşı ve kaos'dan başka birşey getirmezler insanlığa, çünkü tamamı Gerçek Yaratıcıyı inkar için vardır, gerçek Yaratıcı inancının üzerini örtmek için vardır.

Yaratıcı inancı insanın beyninde, kalbinde, tahayyülünde olandır. Doğaya, yaratılanlara bakarak onlardan aldığı derslerle kendi içerisinde şekillenen imandır, inançtır.

Kişiler, kurumlar, gruplar, liderler, devletler tarafından şekillendirilip, tarif edilip, düzenlenip sunulamaz.

''Çünkü O hakkında fiziksel olarak yeteri kadar bilgi sahibi olamadığımız, göremediğimiz, ulaşamadığımız, nitelendiremediğimiz, yeteri kadar bilemediğimiz, tarif edip tanımlayamadığımız fakat bu dünyada yaşamamız için bize her türlü ortamı hazır eden, sırlar ve gizemlerin kaynağı, sınırsız ve tarif edilemeyen güç sahibi, öldükten sonra kendisine ve eşsiz düzenine kavuşacağımız mükemmel ve eksiksiz derecede yaratılmış olan insanın ve sorunsuz çalışan, idare edilen evrenin Yaratıcısı, idarecisi, sahibidir.''

ALLAH

İslamın insan özellikleriyle tarif edip şekillendirdiği Allah adındaki batıl tanrısının gerçek Yaratıcıyla hiçbir alakası yoktur. Böyle batıl bir tanrıya inanmak Alemlerin Yaratıcısına küfürdür, Allah adı altında yaratılan ve insan özellikleriyle donatılmış olan bu tanrıya inanmayı terkedin. İnsanın tarif edip şekillendirebileceği bir Yaratıcı olamaz.

Gerçek Yaratıcı; hakkında fiziksel olarak yeteri kadar bilgi sahibi olamadığımız, göremediğimiz, ulaşamadığımız, yeteri kadar bilemediğimiz, tarif edip tanımlayamadığımız

fakat bu dünyada yaşamamız için bize her türlü ortamı hazır eden, sırlar ve gizemlerin kaynağı, sınırsız ve tarif edilemeyen güç sahibi, öldükten sonra kendisine ve eşsiz düzenine kavuşacağımız, mükemmel ve eksiksiz derecede yaratılmış insanın ve sorunsuz çalışan, idare edilen evrenin Yaratıcısı, sahibidir.

Akleden insan bu tarifin dışında bir tarif yapabilirmi? Bu küçük tarifin dışında tarif edebilmenin, şekillendirebilmenin, resm edilebilmenin imkanı varmı?

Tarif edilemez, her türlü tarif ve tanımlamalardan münezzehtir dediği halde, Kuran Allah'ı aşağıdaki şekillerde insanlara anlatır, tarif eder, resm eder.

Allah Alemlerin Yaratıcısı olamaz, Allah ancak insan icadı batıl Yahudi dinlerinin batıl bir tanrısıdır.

- İnsana kendi nefesinden/ruhundan üfleyendir 15/29

- Fiziksel olarak eli, avucu olandır, iki elide olandır. 3/73, 5/64, 48/10, 57/29 (Türkçe tercümelerdeki ''elinde olmak''/muktedir olmak deyimiyle karıştırmayın, orjinali fiziks elelden bahsediyor)

- İbrahimi dost edinendir. 4/25

- Kendi yerine yeryüzünde insanı halife atayandır. 2/30, 6/165

- Kullarına işkence yapmaktan zevk alan, cehenneme atmaktan zevk alan, zincirler, prangalar hazırlayan, derileri piştikçe azabı tadsınlar diye derilerini yenileyendir. 4/56, 9/35, 14/49, 19/68, 21/98, 35/36, 44/47-48, 54/48, 72/15, 76/4

- İnsanlara sürekli lanet edendir. Adeta bir lanet makinesidir. 2/88, 2/89, 2/159, 2/161, 3/87, 4/46, 5/13, 7/44, 9/68, 11/18, 11/99, 13/25, 24/23, 28/42, 33/57, 33/64 ......

- İnsanlara azap edendir, ceza verendir, kalplerini ve kulaklarını mühürleyen, hastalıklarını arttıran, ateşe atandır.

2/7, 2/10, 2/59, 2/90, 2/104, 2/114, 2/162, 2/284, 4/56, 13/34, 23/64, 27/5, 33/8, 64/5, 85/10, 89/25, 91/14,

- İnsanlarla sohbet edendir. 2/260,

- 99 isimle bir sürü insan özellikleriyle tarif edilendir.

- İnsanlara yeryüzünde cezalar yağdırandır. Zina 24/2, hırsızlık 5/38, müşriklerin cezalandırılması 9/5,

- Peygamberlere şeytanları musallat edendir. 6/112, 22/52

- İnsanlara şeytanın musallat olmasına müsaade edendir. 58/10

- Sene içerisindeki ay'ları düzenleyendir. 9/36

- Savaşa özendirendir. 8/65

- Yaşlı erkeklere, kısır kadınlara çocuk verme mucizeleri gösterendir. Çocuklara isimlerinide verendir. Zekeriya 19/5-8, İbrahim 11/71-72

- Öğretmen gibidir. Ademe isimleri öğretendir 2/31, rüya yorumlamayı öğretendir 12/21, ilim öğretendir 18/65, zırh yapmayı öğretendir 21/80,

- Öc alıcı, intikam alıcıdır. 3/4, 15/79

- Akıldışı mucizelerden medet bekleyendir. İnsanlara mucizeler dağıtandır, 40/78. Musa, İbrahim, Meryem, Süleyman.

- İnsanlarla karşılıklı sohbet eder. Musa, İbrahim, Nuh, Meryem 2/126, 2/260, 3/36, 3/47, 5/25-26,

- İnsanlara miras taksimi yapandır. 4/176

- İnsanların ibadetine ihtiyacı olandır, övülmeye ve yüceltilmeye ihtiyacı olandır. 74/3,

- Seks yapınca yıkanmayı emredendir, insanoğlunun cünup olmasında korkandır. 5/6 , Cünup olmanın Yaratıcıyla ne alakası olabilir? Yaratıcı niçin kendisine ibadet etmek için cünupluktan temizlenmeyi emrederki?

- Yasalarını bildirmek için her zaman çelişki kaynağı ölümlü insanı kullanır, insana ihtiyaç duyar.

- Ceza vermek için yine insanı kullanır, insana ihtiyaç duyar. Herşeye kudreti olduğu halde ceza verme işini kendisi beceremez.

Yukarıdakilerin tümü : nefesi olmak, üflemek, eli avucu olmak, lanet etmek, azap etmek, işkence etmek, savaşa özendirmek, öğretmek, sohbet etmek, yüceltilmeye ihtiyaç duymak, erkek kadın ayrımı yapmak, insanlar arasında ayrım yapmak, cezalar, hükümler yaratmak gibi bunların tamamı insan özellikleridir. İnsan Yaratıcıyı hiçbir şekilde bu ifadelerle şekillendiremez, düşünemez. Bu ifadeler din tüccarlarının Yaratıcıya rağmen kendi yarattıkları batıl tanrılarının özellikleridir.Bu insani özellikler yüklediğiniz Allah'ınızın Lat, Menat ve Uzza gibi putlardan farkı yoktur. Hristiyanların tanrısı ölümlü İsa'dan farkı yoktur.

tarihinde safbilgi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 80
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Musluman arkadaşlar

Yaratıcı katında kutsallıklar olmaz, kutsal olan her sey, kıtaplar, din adamları, cemaat liderleri, kutsalllıklar üzerınden numerolojı bunlar gerçek yaratıcıya hakaret olur ve öfkelenen lanet okuyan tebliğ için eliçilere kıtaplara ıhtıyaç duyan ortadoğu dınlerının batıl tanrı tasvırıne uygundur.

Yaratıcı insanlara akılla bilimle kainat kitabıyla ulaşır, 7 milyar insan için adil tebliğ olan budur.İnsanlara fıtratta verilen akıl bilim vicdan mantık bunlar doğruyu bulma gücüdür arap örfü değil.O zaman ki arap dını Sabiilik yahudılık hırıstıyanlık ve putperstlık karışımı pagan bir dindi.Muhammed yeni bir din yada kitap getırmedi,sadece dınlerle savaştı,hiç bir zaman putperstlık bitmedi, Kabeye yani arap baş putu Allata dönup yere kapanmak salat oldu, kavramlar yozlaştırıldı putperest Muhammedın torunlarını öldüren Mekkedeki yahudi otorıte Emeviler Muhammedın sözlerını toplatıp kitap yaptırdı ve putperstlik, din tüccarlığı tekrar meşru oldu.İncil nasıl havarılerrce yazıldıysa,tum kıtaplar uyarıcıların arkasından yazıldı.Öncelikle yaratıcıyı doğru yere koymalı, batıl yahudi tanrısından ayırmalı, yaratıcı kainat kıtabında,yaratılmışlarda, kusursuz evrende açık ve nettır, ya görursun yada suphe duyarsın, 1400 senelik anlaşlılmaz dilde bir kıtap dedı dıye ınanman zaten yuzeysel olur.Ayrıca görmediği için yaratıcıdan şüphe duyan bırı ıyı bır ınsan olsada neden (kutuplarda yasayan bırınıde soğukla korkutursun)çöl ateşine atılıyor? Bu gercek yaratıcı tasvırıne aykırıve adıl değil, anca yahudı tanrısı bunu yapar.Yaratıcının tebliğ için ınsanlara kıtaplara kutsallara ve sızler gıbı sayısalcılara ıhtıyacı yoktur.O akıl bılım vıcdan mantık gıbı 7 mılyar ınsana doğuştan verdığı muhakeme yetenegı ıle ulaşır, insan doğruyu yanlışı ayırır.Ahlakta dınlerden çıkmamıştır,toplumsal düzen ve ilerıye göturen kanunlar ile su an medeniyet ayaktadır şeriat yoktur ve kurallar ıhtıyaca göre değiştırılebılır ama serıat değişmez.Bukagılı halkalı zebanılı cehennem ve meyvalı hurılı cennet sızlerın olsun, bizler yaşayarak görucez, bildiğimiz tek sey yaratıcının adaletı ve bır terazının, hesaplaşmanın bir şekılde olacagıdır..

KURAN

Diğer sözde kutsal kitaplar gibi Kuran'da insan yazmasıdır, çelişki ve tutarsızlıklarla, uydurma mucizelerle ve yalan tarih bilgileriyle doludur.Genelde Yaratıcıdan gönderildiğine inanılan tüm kutsal kitaplar, özelde İslam'ın Kuran'ı Yüce Yaratıcımıza isyan ve küfrün kaynağıdır.Kuran Yahudi din tüccarları tarafından %80 oranında Tevrattan kopye edilerek hazırlanıp insan aklının utanç duyması gereken örneklerlerle dolu hadis yalanlarıyla desteklenerek sultanlar tarafından uygulanmıştır.Kuran Tevrat'ın çeki düzen verilmişidir. Tevrat'ta tamamı yalan ve uydurma olan peygamberlerin atmasyon yaşları, detaylı soyağaçları, hikayelerin ince detayları, detaylı tarih-zaman bilgileri, Yaratıcıyla ve meleklerle alaycı konuşmalar Kuranda yapılmaz, fazla detay verilmeden konular geçiştirilir. Bunun yanında Kuran çok sayfalı kitap imajı vermek için aynı şeyleri tekrarlar durur.Tevrat'a da, Kuran'a da Yaratıcı'nın kitabı diye inanmak Yaratıcıya hakarettir, küfürdür.

Kuran çelişki ve tutarsızlıklarla doludur.Kuran bir taraftan Yaratıcı her türlü benzetmelerden, tanımlamalardan, nitelemelerden uzaktır derken diğer taraftan da Yaratıcıyı defalarca şu kelimelerle tanımlar : lanet edici, azaplandırıcı, ceza veren, intikam alan, insana nefesinden üfleyendir, ateşe atandır, insanı yeryüzüne halife olarak atayandır, rüya öğreten, zırh yapmayı öğreten, ilim öğreten, isimleri öğretendir.Kuran Yaratıcı için bir taraftan bağışlayan, affeden, merhamet eden derken, diğer taraftan cezalandıran, affetmeyecek olan, azap edecek olan der.Aynı kimlik içerisinde bu kadar tezatlık, bu kadar tersine yakıştırmalar ve tanımlamalar sadece insan ürünü kutsal kitap safsatalarının özellikleridir.

2/30

Yaratıcı meleklerle sohbet esnasında yeryüzünde bir halife yaratacağım dediğinde demekki daha insanoğlu yaratılmamıştır. Daha insan ortada yokken, daha insan yaratılmamışken melekler nasıl oluyorda insanın bozguncu olduğunu söyleyebiliyorlar, nereden biliyorlar?

Ayrıca, Yaratıcının halifem dediği insana melekler hangi hakla ve sıfatla bozguncu diyebiliyorlar?

İnsan Yaratıcı tarafından bozguncu olarak yaratılmamıştır, insan iyilik üzere yaratılmıştır. İnsan yeryüzünde bozgunculuğu kendisi yapar ve kendisi bulur.

5/18 , 18/17

Allah dilediğini bağışlar, dilediğine azap verir, dilediğine doğru yolu gösterir, dilediğini saptırır.

Akıllara zarar bir ayet, Yaratıcı nasıl böyle tanımlanabilinir, nasıl Yaratıcıya bu kadar büyük hakaret edilebilinir. Ne olur biraz akledin, ne demek bu laflar.

Ne kadar büyük bir tenakuzdur bu. Eğer Yaratıcı böyle yaparsa insan niçin bu dünyaya geldi, cennet ve cehennem niçin var o zaman. İnsan robot olarak yaratılmadı, insan çalıştırması gereken aklıyla bu dünyada ve ölüm sonrasında azabıda ferahlığıda kendi kendisine verir. Yaratıcı insana bu dünyada ve ölüm sonrasında ceza ve mükafat vermez. Bu kadar yanlış Yaratıcı tanımlamalarıyla beyinleriniz düşünme melekesini kaybetti tabii.

30/20, 55/14

Yaratıcı insana nasıl bir maddeden yaratıldığının bilgisini vermemiştir, bu Yaratıcının sırlarından biridir. Ama Kuran hem ahkam kesmek ister hemde bir yanlışlık yapmamak için herşeyi birbirine karıştırır, kafa karıştırır ve saçmalar. Toprak ve su üretkendir, canlıların çoğu bunlardan yaratılmıştır ve bunu gözardı edemez, bir taraftan da insan meniden çoğalıyor bunuda söylemesi gerekiyor...

Her canlıyı su'dan yarattık der. 21/30, 24/45, İnsan'ı balçıktan/topraktan yarattık der. 15/26, 15/28, Hemde meniden yarattık der. 53/45-46, 56/58-59,

Kuran bir türlü karar veremez insanın neden yaratıldığına 18/37, 22/5, 35/11, 40/67

2/190 da Sizinle savaşanlarla Allah yolunda savaşın, aşırı gitmeyin; doğrusu Allah aşırı gidenleri sevmez diyen Kuran hemen devamında 2/191 de onları yakaladığınız yerde öldürün der. Hemen devamı 2/192 bağışlayıcıdır, merhamet edendir der, yine devamında 2/193 de din Allahın oluncaya kadar çarpışın der. Aklı olan bu 4 ayeti ard arda okuduğunda ne düşünebilir?

Biraz düşün yahu, Yaratıcı böyle bir yanlışlık yaparmı? Yaratıcının güneş gibi, ay gibi, hava, yıldızlar, bulutlar gibi ayetleri dururken böyle akıllara zarar ayetler vaaz edermi?

8/65' de Yaratıcının insanları savaşa özendirmesi için Peygamberine talimat verdiği bir din nasıl olurda barıştan, kardeşlikten, evrensellikten bahsedebilir. Ne olursa olsun Yaratıcı savaşı emretmez, ancak batıl bir ilah savaşı emreder. Yaratıcı yeryüzünü barış ve güzellik üzerine yarattı, iyi düşün, ince düşün, insanın kendi kendine yaptıklarının dışında Yaratıcının tertemiz tabiatında barış hakim, savaş değil. Ne olur biraz aklet, Yaratıcı böyle bir din vaaz etmez, bu dinler Yahudinin yarattığı küfür dinleridir.

Kuran alay edercesine Allahın yeryüzünü nasıl yarattığı, kaç günde yarattığını karşılıklı sohbetle aktarır. Dağlarla ve göklerle sohbet ettirir.Bunların hiçbirisinin bilimsel değerleri yoktur. Kafadan atma, yalan bilgilerdir. Günlerde de hesap hataları vardır.Kimi yerde Kuran'da Yaratıcı 7 ayrı ayette gökleri ve yeri 6 günde yarattığını söyler. Ama bir başka yerde tek tek hesap yapıldığında bu rakkam 8'e çıkar.

7/54, 10/3, 11/7, 25/59, 32/4, 50/38, 57/4

Kuran Yaratıcıya hakaret ve küfürlerle doludur.

Kuran en az 50 ayette Allahın lanetinden, lanet ediciliğinden bahseder.

Yaratıcı ne olursa olsun insanlara lanet etmez. Yaratıcı yaratıklarına lanet etmez. Yaratıcı lanet edici değildir. Lanet sıfatı ve lanetlemek Yaratıcıdan değildir, kötü insanların karakterleridir. Lanet eden ancak batıl ilah Allahtır.2/88, 2/89, 2/159, 2/161, 3/87, 4/46, 5/13, 7/44 gibi...Bu ayetler Yaratıcıya küfürdür.

Kuran defalarca Yaratıcı için azap edendir, azap verendir, ceza verendir der. Yaratıcı kimseye azap etmez, kimsenin kalplerini ve kulaklarını mühürlemez, kimsenin hastalıklarını arttırmaz, kimseyi ateşe atmaz. İnsanlar akıldışı ve sapkınlıklar örneği dinlere inanmakla kendi kendilerine azap ederler. İnsan hem bu dünyada hemde ölüm sonrası dünyada kendi yaptıklarıyla kendi kendisine azap eder.

2/7, 2/10, 2/59, 2/90, 2/104, 2/114, 2/162, 2/284, 4/56, 13/34, 23/64, 27/5, 33/8, 64/5, 85/10, 89/25, 91/14,

31/19 ''Seslerin en çirkini eşeklerin sesidir.''

Ne olur biraz düşün Yaratıcı kendi yarattığıyla ilgili böyle bir cümle sarfedermi? Neye göre eşşek sesi en çirkindir? Yüzyıllardır kandırılıyorsun, uyutuluyorsun, ne olur uyan ey müslüman.

2/260 Allahın İbrahimle sohbeti : - Göster bana ölüleri nasıl diriltiyorsun? - Yoksa inanmıyormusun? - Kuşlardan dört tane al her dağın üstüne birer tane koy.

Ne olur aklınızı başınıza devşirin. Güneşin sahibi, gecenin-gündüzün, yıldırımların, şimşeklerin sahibi Yaratıcımız İbrahimle sohbet etmez. Büyük küfür içerisindesiniz ne olur vazgeçin.

39/67 Gökler avucunun/sağ elinin içindedir. Kuran'ın Allahının sağ eli/avucu vardır. Düşünün biraz, utanın biraz bu tabirleri kullanmaktan. Ancak batı ilahlar insan gibi uzuvlara sahiptir.

Allahın eli - 3/73, 5/64, 48/10, 57/29

Kuran'da 4 ayrı yerde fiziksel olarak Allahın eli geçer. Tefsircilerde bunun fiziksel el manasında olmadığını anlatmak için kendilerini yırtarlar. Be hey gafiller

düşünmezmisiniz eğer bu ayetler Yaratıcının gerçek ayetleri olsaydı Yaratıcı böyle bir yanlışlık yaparmıydı? Hiç kimse şüphe duymazdi ve tefsir etme

ihtiyacı olmazdı.... Tıpkı güneş, ay, bulutlar, toprak, denizler, su, oksijen vb. binlerce ayetlerinde olduğu gibi.

4/125 Allah İbrahimi arkadaş/dost edindi.

İnsan da Yaratıcının bitki ve hayvanlar gibi yarattıklarından birisidir. Verilen en büyük nimet olan aklını kullanarak yaşaması için bu dünyaya getirildi. Yaratıcı nezdinde tüm insanlar eşittir. Yaratıcı birilerini seçipte onlarla arkadaşlık veya dostluk yapmaz. Yaratıcı insan değil. Dost edinmek, arkadaş edinmek insan özellikleridir, Yaratıcı insana benzemez. Bunları ancak batıl Allah yapabilir.

80/17 Kahrolsun/canı çıksın/yazıklar olsun insana, ne kadar da nankördür.

Bunlar insanın Yaratıcısı tarafından söylenebilirmi? Yaratıcı yarattığı insan için bu kadar kötü sözler söylemez.

Bunlar Yaratıcıya iftiradır, Yaratıcıya küfürdür. Yaratıcı özenerek yarattığı insan için ne olursa olsun bu lafları etmez.

İnsan Yaratıcıya nankörlük edemez, böyle birşey yapamaz, mümkün değildir. İnsan sadece kendisine, diğer insanlara, kendi yarattıklarına ve kendi sahip olduklarına

nankörlük edebilir. İnsan güneşe, aya, havaya, suya, bulutlara, denizlere, rüzğara nankörlük edemez.

5/60 Böylelerini maymun, domuz ve putperest haline sokarsa...

Ne olursunuz biraz akledin ve utanın...Bu laflar Yaratıcıya küfürdür. Yaratıcı kimseye lanet etmez, azap vermez ve bunun için kimseyi maymun, domuz ve putperest yapmaz. Yaratıcının tüm yarattıklarının bir hikmeti vardır, domuz ve maymunda yaratıcının nadide varlıklarındandır. Yaratıcı böyle bir cümle kullanmaz. Bu telaffuzu ancak batıl tanrı olan Allah yapabilir.

2/251 İnsanlar birbirlerini Yaratıcının izniyle bozguna uğratmazlar. Yaratıcı insanları birbirleriyle savaştırmaz. Savaşı, insanların bir kısmını bir kısmıyla savmayı Yaratıcı yaratmadı, savaşı, kargaşayı ve kaos'u insan kendisi yarattı. Bunlara inanmak Alemlerin Yaratıcısına hakarettir, küfürdür. İnsanları birbirleriyle savaştırmaktan ancak ve ancak din tüccarlarının icat ettiği batıl tanrılar zevk alır.

15/29 Çamurdan insan yaratıp içine öz ruhumdan üfleyeceğim demek Yaratıcıya insan benzetmesi yapmaktır. Yaratıcı her türlü benzetmeden, insanın her türlü yardımından, kötülüğünden münezzehtir.

33/36-37 Yaratıcıya küfür sözleri.

Güneşin, ay'ın, bulutların, havanın, fırtınaların sahibini ne hale getirdiniz ne olur biraz akledin Ey insanlar. Yaratıcımız enim konum peygambere evlatlığının karısıyla ilgili evlendirme düzenlemeleri yapıyor. Yahu ne olursunuz böyle küfür dolu bir kitaba nasıl inanırsınız, yahu böyle şeyler insanların kendi aralarında yapıp hallettikleri meselelerdir, bunları bir Yaratıcı insanlara vaaz edermi?

Yaratıcı kullarına işkence yapmaktan zevk alan, cehenneme atmaktan zevk alan, zincirler, prangalar hazırlayan, derileri piştikçe azabı tadsınlar diye derileri yenileyen birisi olarak tasvir edilir.

4/56, 9/35, 14/49, 19/68, 21/98, 35/36, 44/47-48, 54/48, 72/15, 76/4

Ne olur yalvarıyorum biraz akledin. Bu ayetlere inanmak, bu ayetleri okumak, bu ayetlerle iman etmek Alemlerin Yaratıcısına küfürdür. Aklınızı başınıza devşirin.

Muhammed bu ayetleri reddetmek, bu ayetlere karşı çıkmak için ortaya çıktı, bu ayetleri insanlara anlatmak için değil. Ama insanlık yüzyıllardır çok büyük yalana maruz kalarak tam tersine inanmak zorunda bırakıldı.

Herşeye gücü yeten, herşeye muktedir olan, sonsuz güç ve azamet sahibi Allah ne hikmetse;

- bir hırsıza cezasını kendisi veremez ve ellerini kesmesi için insanı vekil kılar, 5/38

- zina edenlere hadleri uygulamayı kendisi beceremeyip bu yetkisini insana verir, 24/2

- müşrikleri öldürme işini kendisi beceremez, bu işle insanı görevlendirir, 9/5

Yaratıcı kendisine inanmayana, Yaratıcı Muhammede inanmayana, Yaratıcı İslama inanmayana ceza vermeyecektir. Yaratıcının direkt olarak cezasına maruz kalacak olanlar : Yaratıcı adına kanunlar yaratıp insanları sömürenler, Yaratıcı adına cezalar üretenler, Yaratıcı adına cezaları insanlara uygulayanlar, Yaratıcı adına insanları katledip öldürenlerdir, çoook ama çook yazık onlara ki yine kendi yarattıkları cehennemlerinden hiç çıkamayacaklar.

58/3-4

""Kadınlardan zıhâr ile ayrılmak isteyip de sonra söylediklerinden dönenlerin karılarıyla temas etmeden önce bir köleyi hürriyete kavuşturmaları gerekir. Size öğütlenen budur. Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.

(Buna imkân) bulamayan kimse, hanımıyla temas etmeden önce ardarda iki ay oruç tutar. Buna da gücü yetmeyen, altmış fakiri doyurur. Bu (hafifletme), Allah'a ve Resûlüne inanmanızdan dolayıdır. Bunlar Allah'ın hükümleridir. Kafirler için acı bir azap vardır.""

Ne olursunuz birazcık düşünün yahu... Nedir bu olanlar, nedir bu kadar hakaret ve zulüm. Bir erkeğin karısını annesine benzetmesiyle kadının ona haram olması. Sonra bu haram olma işinin tekrar düzeltilmesi için yapılması gerekenlere bir bakın ve hele hele bunları Yaratıcının vaaz ettiğini bir düşünün... Ne olursunuz aklınızımı kaybettiniz, insaf yahu... O fırtınaların sahibinin, o yıldırımların sahibinin yaptığınız bu hakaretler karşılığında sizi topyekün helak etmediğine biraz şükredip aklınızı başınıza devşirin ne olursunuz...

Kuran 6/112

Bu ayet Yaratıcıya ve onun sistemine küfürdür.

Yaratıcı insanlara ve peygamberlere musallat etmek için cinler ve şeytanlar yaratmamıştır, yaratmaz. Böyle birşey Yaratıcının düzenine terstir. Şeytanı Yaratıcı yarattı demek ve buna inanmak Yaratıcıya küfürdür.

Ey akıl sahibi insan biraz düşün ne demektir bu cümle. '' Rabbin dileseydi bunu yapamazlardı''. Demekki Rabbin diliyorda yapıyorlar.

Kuran'da Yaratıcıya sık sık atfedilen bu tür cümlelerle bambaşka bir Yaratıcı imajı yaratılıp işin içinden çıkılamaz hale getiriliyor, bu içinden çıkılamazlar çoğaldıkçada düşünmek rafa kaldırılıyor, madem herşey Allahın takdirinde, madem şeytan Yaratıcının izniyle dünyanın sonuna kadar insanları kandırmakla görevli gibi yanlış beyin yıkamalarla insanlar miskinlik ve küfrün içerisinde yüzüyor.

9/36 Sene içerisindeki ayların sayılarının Allaha göresimi olur be hey cahiller. Günlerin sayısı, haftaların sayısı, ayların sayısı bunların hepsi insanın ihtiyaç duydukça kendisinin bulup takvim haline getirdiği zaman belirleme araçlarıdır. Yaratıcı bana göre ayların sayısı 12 dir diye bir şey söylermi, böyle bir cümle kurarmı? Ne olur bırakın artık böyle Yaratıcı imajlarını, Yaratıcı insan değildir, Yaratıcı arkadaşınız değildir, Yaratıcı dostunuz değildir.

Yaratıcı bir bilinmeyendir, yaratılanlardan akledilerek ulaşılıp kavranmaya çalışılandır. Ölüm sonrası tanıyacağımız ve sistemine kavuşacağımız sonsuzluklar, bilinmezlikler ve sırların sahibidir.

Bu sapık dinler, Peygamberlerle konuşan Allah, insanlara mucizeler dağıtan Allah, meleklerle sohbet eden Allah, insanın günlük hayatını düzenleyen Allah, insandan tapınma bekliyen Allah imajlarıyla beyinlerimizi allak bullak ettiler.

8/65 Ey Peygamber, insanları savaşa özendir.

Ne olursunuz yalvarıyorum, biraz aklınızı çalıştırın. Bu dünyayı ve insanları iyilik üzere yaratmış olan Yaratıcımız nasıl olurda Peygambere böyle bir laf söyler, nasıl olurda Yaratıcımız peygamberi ve insanları savaşa teşvik eder, özendirmesini emreder?

İnsanların tümü Yaratıcıdan değilmi? Yaratıcı nasıl olurda bir kısım insanlara diğer bir kısmını öldürmelerini, onlarla savaşmalarını isteyebilir. Kafalarınızı pisliğin içerisinden çıkarın artık ne olursunuz.

2/31 Ve Ademe bütün isimleri öğretti, 2/239 Bilmediğiniz herşeyi öğreten Allah, 5/4 Allahın size öğrettiği üzere, 12/21 rüyaları nasıl yorumlayacağını öğrettik,

18/65 ilim öğrettiğimiz kullarımız, 21/80 ona zırh yapmayı öğrettik, 55/1 Kuran'ı öğretti, 55/4 Konuşmayı öğretti.

Yaratıcı kitapların anlattığı gibi bir öğretmen değildir. Öğretmek insani bir sıfattır, Yaratıcı öğretmez. İnsana eşyaların isimlerini, bilmediği şeyleri, rüya yorumlamayı, ayların sayılarını, seks yapmayı, nasıl evleneceğini, boşanacağını, zırh yapmayı, miras taksimini, konuşmayı ve bunun gibi binlerce kutsal kitap safsatalarını öğretmez. Herşeyin doğada örnekleri var, insan bunları ihtiyaç duydukça aklını çalıştırarak bulmuştur. İnsan bunun için yaratılmıştır, yoksa herşeyi Yaratıcı öğretmiş olsaydı insana akıl vermesinin bir manası olmazdı.

Ateşi, suyu, toprağı Yaratıcı yaratmıştır fakat insan onları bulup kullanmayı keşfetmiştir.

Kuran bugün modern bilimin ispatladığı bazı konularda da yanlış bilgi vermekle Yaratıcıyı küçük düşürür.Yaratıcının yarattıklarıyla ilgili yeterli bilgisi olmadığı imajını verir.

- 86/7 meni insanın bel ve kaburgaları arasından çıkmaz. Testislerde, prostat bezleri, meni kesesinde oluşur ve bunlar vücudun arkasında değil, önündedir.

- 18/86 insan güneşin battığı yere ulaşamaz, güneşin battığı yer yoktur. Yaratıcı böyle yanlış bir cümle kullanmaz.

33/72 Yaratıcı kendi yarattığı en güzel varlıklardan biri olan insan için böyle laflar etmez. Yaratıcımız, insandan çok zalim ve cahil diye bahsetmez. İnsan Yaratıcının yarattığı ve akılla donattığı en güzel varlıklardan birisidir.

Elbette Yaratıcının kendisine dahi bir sürü böyle ipe sapa gelmez benzetmeler yapan Kuran'ın ve onun batıl ilahının insan için bu tür benzetmeleri yapması çok normaldir.

16/71 Bu ayet Yaratıcıya küfürdür. Yaratıcı rızık dağıtımında kimilerini kimilerine üstün tutmaz, adaletsizlik, eşitsizlik yapmaz.

Yaratıcı rızıkları yeryüzüne bedava, karşılıksız ve eşit olarak dağıtmıştır. Eşitsizlik, kavga, kıskançlık, çekememezlik, paylaşamama sonucu insanlar rızıkları, toprakları birbirlerine üstünlük aracı yaptılar. Yaratıcı kimseyi zengin ve fakir yapmaz, insanlar kendileri zengin ve fakir olurlar.

3/4 Yaratıcı intikam alıcı, öç alıcı değildir. Yaratıcıyla ilgili böyle bir cümleyi okuyup hemde bununla ona ibadet etmek ne demektir biraz düşün ne olur. Çıkar artık kafanı pisliğin içerisinden. İntikamla hırsıyla dolu olup, öç almak için yanıp tutuşan ancak ve ancak batıl ilah olan Allah'tır.

9/32 - 61/8

İnsan Yaratıcının nurunu söndüremez, Yaratıcının hiçbirşeyine zarar veremez. Yaratıcı bu dünyadaki nurunu, insanın yaşam yeri olan dünyayı tam ve eksiksiz yaratarak tamamlamıştır. Ölüm sonrası nurunu da ölünce göreceğiz.

Yaratıcının nurundan kasıt İslam'ı yeryüzünde hakim kılmaksa, buna inanmak küfürdür. İslam, Kuran ve Hz. Muhammed hiçbir zaman tüm insanlara hitap edebilecek, tüm halkları kaplayacak, evrensel olabilecek özelliklerde değillerdir. Akledin biraz, Yaratıcıyı bunlarla küçültmeyiniz.

17/17 Nuh'tan sonrada nice kuşakları/toplulukları helak ettik.

Yaratıcımız bu dünyada insanları günahlarından ötürü helak etmez, lanet etmez, onlara azap vermez. Bu ayet yalandır. Bunu söyleyip buna inanmak Yaratıcıya küfürdür.

Eğer Yaratıcımız bu uydurma dinlerin sürekli tekrarladığı gibi bu dünyada insanlığa karşı lanetçi, helak edici, azap verici olsaydı acaba günümüzde tufandan ve azaptan şimdiye kadar insan neslinin ortadan kalkması gerekmezmiydi, insan nesli azalmıyor aksine çoğalıyor hemde dinlere inanmayanlar gün geçtikçe artarak.

5/38 Erkek hırsızın ve kadın hırsızın ellerini, yaptıklarına karşılık kesin. Bu Allahın öngördüğü caydırma yöntemidir? Allah güçlüdür, Bilgedir.

Ne olursunuz boğazınıza kadar küfrün içerisindesiniz, akledin ve kurtulun artık. Dünyada yapılan bir hırsızlık için Yaratıcı ceza verirmi hiç? Üstelik güçlü ve bilgedir Allah diyorsun, bilge olan Yaratıcı hırsızın elinin kesilmesinimi emreder, güçlü olan Allah kendisi böyle bir cezayı vermeye muktedir değilde çişini bile tutamayan aciz insandanmı yardım isteyerek ceza verir.

İnsan, yaşantısında ihtiyaç duydukça her türlü kanun ve düzenlemelerini verilen akılla kendisi bulur ve uygular, Yaratıcı insana aklı bunu için vermiştir. Yaratıcı müdahele edecek olsaydı insana akıl vermezdi.

24/35

Allah bu şekilde tarif edilip, benzetilemez. Işıkla, nurla veya kandille benzetme yapılamaz. Yaratıcı her türlü tarif ve benzetmeden münezzehtir.

4/176

Kuran'daki miras taksimi Yaratıcıya küfürdür, Yaratıcıyı adaletsizlikle itham etmektir. Yaratıcı huzurunda tüm yaratılanlar eşittir. Kurandaki miras taksimi din tüccarlarının taksimidir.Biraz düşün ey insanoğlu. Erkek ve kız çocuğunu doğururken, büyütürken, giydirirken, gezdirirken, oynarken ayrım yapmazsında niçin miras taksiminde yaparsın. Biraz düşün ne olursun Yaratıcımız kadınlarla ilgili böyle adaletsiz bir emir verebilirmi?

tarihinde safbilgi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran akıldışı, uydurma mucize masallarıyla doludur:

İbrahimi ateşin yakmaması :29/24, Ateşin ne olduğunu, nasıl meydana geldiğini, nasıl yaktığını, faydalarını ve zararlarını düşün lütfen. Hepsi görüp bildiğin şeyler. Ateş yakar, ancak etkisiz hale getirirsen yakamaz. Nasıl olurda hiçbir zaman olmamış bir hikayeye ateşin İbrahimi yakmadığına inanırsın.

Musanın sihirbazlara cevabı :

Kuran 7/117 ve 20/69 'da Musa'nın karşısındaki sihirbazlara bastonuyla yaptığı nedir? Sihirbazların sihirlerini yutan bir baston!? Sihirbazların oyununa Musa'da bastonu marifetiyle yine sihirle karşılık verdiği halde ayetin devamında sihir yapanlar lanetlenir. Aklını kullanamayanlar bunu Allahın mucizesi diye görürler.

Böyle bir hikayeyi Yaratıcımız Muhammede niye anlatırki? Yaratıcımızın böyle çelişkili ve akılsız bir örnek verdiğine nasıl inanabilirsin? Ne olur biraz düşün ve sorgula?

Kızıl deniz'in yarılması :

Denizler Tsunami tarzı yer hareketleriyle bile yarılamazken, denizlerin yarıldığını kimse görmemişken, işitmemişken, ne olur aklını biraz işlet, bu kadar akıl dolu mucizeler içerisinde Yaratıcımız niçin Musa'nın bastonunuyla denizin yarılması gibi hiç gerçekleşmemiş bir akılsız mucizeye ihtiyaç duysun? Aç gözünü, insan olmanın hakkını ver ve böyle uydurmalara inanarak sahip olduğun en önemli nimetine, yani aklına yazık etme.

Eyüb'ün suyu38/42, Eyüb'e ayağını yere vur içilecek ve yıkanacak suyun hazırdır.

Dünyada hiç kimse ayağını yere vurarak yerden su çıkaramaz. Ne Eyüp, ne İsa, Ne Muhammed, nede sen.... Onu çıkaran Yaratıcıdır ve çıkarmak için insanın ayağına ihtiyaç duymaz.

Meryemin büyütülmesi3/37 Allah Meryemi bitki gibi büyüten, ona yiyecekler gönderendir.

Biraz aklınızı çalıştırın ne olursunuz. Bir Yaratıcıki dünyada bir canlıyı bitki gibi büyütüp ona yiyecekler gönderiyor. Ne olursunuz delirmeyin, böylesi ancak insanlarla oynayan batıl bir tanrıdır.

Kuran aynı hikayeleri, aynı cümleleri ayrı ayrı yerlerde sürekli tekrar eder.

Sanki bir defa anlaşılamıyormuş gibi Kuran'da birçok cümle değişik yerlerde birçok defa tekrarlanır.

Bu tekrarları saymazsanız 500-600 sayfalık Kuran 50 sayfa tutmaz.

Lut'un kavminin homoseksüel ilişkisi 5 ayrı yerde anlatılır.

7/80, 26/165, 27/54-55, 29/28

Musa'nın sihirbazlara kendi sihirbazlığını göstermesi 5 ayrı yerde anlatılır.

7/115, 10/80, 20/66, 26/43, 27/10-12,

Firavun'un ellerinizi ayaklarınızı çaprazlama keseceğim lafını 3 ayrı yerde tekrarlar.

7/124, 20/71, 26/49

Musa'nın asasıyla denizi yarıp Firavun askerlerinin boğulması 7 ayrı yerde anlatılır.

2/50, 7/136-139, 10/90, 20/77-78, 26/63-66, 44/24, 51/40,

Bir defada anlaşılamıyorda sanki Yaratıcı papağan gibi aynı cümleyi ''Namaz kıl, zekat verin'' 26 ayrı yerde tekrarlarmı?. Ne olur şaşırmayın, Yaratıcı böyle kitap göndermez, uyanın biraz.

2/43, 2/83, 2/110, 2/177, 2/277, 4/77, 4/162, 5/12, 5/55, 9/5, 9/11, 9/18, 9/71, 19/31, 19/55, 21/73, 22/41, 22/78, 24/37, 24/56, 27/2, 31/4, 33/33, 58/13, 73/20, 98/5

Nuh'un halkının uyarılması ve tufana maruz kalışları 9 ayrı yerde anlatılır.

7/64, 10/73, 23/28, 25/37, 26/105-119, 29/14-15, 37/75-82, 51/46, 54/11-13,

8 ayrı yerde işitir ve görür 4/58, 4/134, 17/1, 20/46, 22/61, 22/75, 40/20, 58/1,

21 ay rı yerde papağan gibi işitir ve bilir der.

2/137, 2/181, 2/224, 2/227, 4/148, 5/76, 6/115, 7/200, 8/17, 8/42, 8/61, 9/98, 9/103, 10/65, 12/34, 24/21, 24/60, 26/220, 29/5, 29/60, 49/1,

Yaratıcı bilinmeyen ve tanımlanamayandır, bu dünya için sır olandır. Yaratıcının işitmesi, görmesi ve bilmesi diye birşey yoktur. Bunları bir varlık özellikleridir.

Bunları bu kadar çok tekrar eden batıl tanrılar ve dinleri Gerçek Yaratıcıyı basit tanrılar vasfında milletin beynine yerleştirmek için özel olarak yaparlar.

23 ayrı yerde savaşmak, cihad tavsiye edilir.

2/190, 2/193, 2/216, 2/244, 4/71, 4/74, 4/76, 4/84, 8/39, 8/60, 8/65, 9/14, 9/24, 9/29, 9/36, 9/38, 9/41, 9/73, 9/111, 9/123, 25/52, 57/10, 61/4, 66/9,

4 ayrı yerde bulduğunuzda, gördüğünüzde öldürün der.

2/191, 4/89, 4/91, 9/5, 33/61

''Allah hesabı görmede, ceza vermede çabuktur'' lafını 9 ayrı yerde tekrarlar.

2/202, 3/19, 3/199, 5/4, 7/167, 13/41, 14/51, 24/39, 40/17,

Yerleri ve gökleri 6 günde yaratıldığını 7 ayrı yerde tekrarlar.

7/54, 10/3, 11/7, 25/59, 32/4, 50/38, 57/4

'Göklerde ve yerde olanlar onundur' cümlesini 31 ayrı yerde tekrarlar.

2/116, 2/255, 2/284, 3/29, 3/83, 3/109, 3/129, 4/126, 4/131, 4/170, 4/171, 5/97, 6/12, 10/66, 10/68, 14/2, 16/52, 20/60, 21/19, 22/64, 24/64, 29/52, 30/26, 30/27,

31/26, 34/1, 42/4, 45/37, 48/7, 49/16, 53/31,

Kuran'ı Arapça olarak indirdiğini 10 ayrı yerde tekrarlar.

12/2, 13/37, 20/113, 26/195, 26/198, 39/28, 41/3, 42/7, 43/3, 46/12

Şeytan, şeytan, şeytan......Kuranın tamamı neredeyse şeytanın üzerine kuruludur.

O yücedir, şanı yücedir, büyüktür. 21 ayrı yerde.

2/255, 6/100, 7/190, 9/40, 10/18, 16/1-3, 17/1, 22/62, 23/92-116, 27/63, 28/68, 30/40, 31/30, 34/23, 40/64, 42/4-51, 43/85, 55/78, 67/1

Allah güçlüdür, üstündür, hakimdir, merhametlidir. 44 ayrı yerde

2/209-220-228-240, 3/4-6-18-62, 4/56-165, 8/10-49, 9/40-71, 11/66, 14/47, 22/40-74, 26/9-104-122-140-159-175-191, 27/78, 29/26-42, 30/5-27, 31/9-27, 32/6, 35/28, 38/66,

44/42, 45/37, 57/1-25, 58/21, 59/1-24, 61/1, 62/3, 64/18, 67/2

Tam 89 ayrı yerde ''Allah bağışlayandır'' der.

2/173-182-192-199-218-225-226-235, 3/31-89-129-155, 4/23-25-42-96-99-100-106-110-129-152, 5/3-34-39-74-98-101, 6/54-145-165, 7/153-167, 8/69-70, 9/5-27-91-99-102, 10/107, 11/41, 12/53-92-98, 16/18-110-115-119, 17/44, 22/60, 24/5-22-62, 25/6-70, 27/11, 28/16, 33/5-24-50-59-73, 35/28-30-34-41, 38/66, 39/5-53, 40/3, 42/5-23, 46/8, 48/14, 49/5-14, 57/28, 58/2-12, 60/7-12, 64/14-17, 66/1, 67/2, 71/10, 73/20, 85/14,

Kuran'da Allah'ın sürekli büyüklük ve yüceliğini tekrarlaması da Tevrattan kopyedir. Tevrat'ın batıl tanrısı sürekli olarak RAB benim, ilahınız benim diye tekrarlar. Böyle

zoraki ululanma, yüceltme ve tapınmayı ancak batıl tanrılar arzular ve tekrarlar. Halbuki insan Alemlerin Yaratıcısının yaratması gereği ona tam olarak teslimdir, insan

Yaratıcıya karşı en küçük bir isyanda bulunamaz. İnsanoğlu her zaman din tüccarlarının yarattığı batıl tanrıları reddetmiştir, onlara küfür etmiştir, onları inkar etmiştir,onların emirlerini dinlememiştir.

Kuran'da birçok yerde bir konu anlatılırken hiç alakasız bir konuya atlar, okuyana anlama kolaylığı vermez. Mahsustan kafa karıştırmak ve anlaşılmaması için böyle düzenlenmiştir.

Bu kadar gelişigüzel tekrarların yapıldığı ve bu kadar cümlelerin gelişigüzel kesilip alakasız cümlelerin başladığı bir kitapta istediğin gibi matematiksel mucize yaratabilirsin.

Tüm evren Yaratıcının doğal, eksiksiz ve insanın müdahele imkanı bulunamayan mucizeleriyle doluyken Yaratıcımız insan icadı olan matematikle mucize göstermez, ne olur biraz kafayı çalıştırın ve çıkarın kafanızı pisliğin içerisinden artık.

Bu kadar tekrarın yapıldığı bir kitapta istediğiniz gibi sayısal kodlama yapabilmeniz mümkündür.

Kuran yalan tarih bilgileri ve hayal ürünü uydurma hikayelerle doludur.

Davut ve Süleyman başarılı birer Yahudi Krallarıdırlar. Ne Tevratta nede İncilde peygamber oldukları zikredilmez. Yahudi bu krallarıyla gurur duyar. Tarih bağıra bağıra Davut ve Süleyman'ın Yahudi Kralları olduklarını söyler. Ama aklı kapalı müslümanlar onlara Yaratıcının Peygamberleri diye iman ederler. Be hey beyinsiz, biraz düşün bir kraldan nasıl Peygamber olabilir? Bir kral nasıl adaletli olabilir? Bir kral kendi adaletsizliğini bırakıpta nasıl Yaratıcının adaletini tercih edebilir?

Peygamberlikler, imparatorluklar gibi babadan oğula geçmez, kardeşlerle beraber yürütülmez, babadan oğula geçen peygamberlik hikayelerinin tamamı Yahudinin uydurmalarıdır. İbrahim-Yakup-İshak-İsmail, Musa-Harun,

Nuh ve Nuh tufanı, Sümer ve Akad yazıtlarındaki bölgesel sel hikayesinden kopye edilip sanki tüm dünyayı kaplayan bir tufanmış gibi uydurulmuş bir Yahudi masalıdır.

27/16. Kuşların dilinden anlama ilmi gibi hiç gerçekleşmemiş ve akıl dışı, aptalca bir masala Yaratıcının ihtiyacı yoktur. Düşün biraz niçin Yaratıcı böyle bir özelliği Süleyman'a versin ve bunu Kuran'da müslümanlara anlatma ihtiyacı hissetsin. Diğerleri gibi bu hikayede Yahudi yalanlarından biridir. Ama müslüman aklına başvurmaz ve sadece ''vardır bir hikmeti'' deyip geçiştirerek düşünmeyi rafa kaldırır.

29/28

Lut kavminden çok önce, insanın, evrenin yaradılışından bu yana homoseksüellik, lezbiyenlik ve diğer cinsel tercihlerin tümü mevcuttu. Bunlar sadece insanda değil hayvanlar ve bitkilerin tümünde mevcuttur. Bunlar Yaratıcının çok doğal olan çeşitliliğinin ürünleridir. Bunlara lanet etmek hemde Yaratıcı adına lanet etmek Yaratıcıya küfürdür.

Bu tür cinsel tercihler Yaratıcı adına lanetlenip yasak edilmesi Yahudinin icadıdır. Eski medeniyetlerde zaman zaman gerek zina gerekse homoseksüellik yasaklanmışsa da Yaratıcı adına değil insanların/idarecilerin kendi kararlarıyla yasaklanmıştır, Yaratıcıdan bir vaaz geldi diye değil. Yaratıcı peygamberler ve kitaplar vasıtasıyla bize seks dersleri vermez, Yaratıcı tüm misallerini aklı olanlar için tabiatla, hayvanlarla açıklamıştır.

Mağara ehli, İsmailin kurban edilişi, Yunus'un balığın karnında yaşaması, Yusuf hikayesi, Adem-Havva'nın cennetten atılması, Meryemin ilişkisiz hamile kalması,

Güneş'in, göklerin, havanın, oksijenin, tüm evrenin sahibi ve idarecisi bu kadar ucuz hikayelerle misaller vermez. Yaratıcının yeryüzündeki gerçek misallerini göremeyen, kafaları pislikten çıkaramayan insanlar ancak böyle ucuz masalların Yaratıcıdan olduğuna inanırlar.

Adem ile Havva hikayesi, insanın çamurdan yaratılması, kadının erkeğin kaburgasından yaratılması ve tüm yukarıdaki hikayeler tamamen Yahudi uydurmasıdır.

İnsan'ın neden, nasıl ve ne zaman yaratıldığının bilgisi önceden insanoğluna verilmemiştir. Bu bilgi Yaratıcının sırları arasındadır.

Ey müslümanlar biraz düşünün, biraz akledin ne olur....Bir peygamber köle sahibi olabilirmi, peygamberlerin hanımlarının köleleri olabilirmi, peygamberin evinde bir köle yakışırmı? Ne olursunuz bunların hepsi uydurma, hepsi din tüccarlarının yalanlarıdır. Tamamı yanlışlıklarla dolu böyle bir kitaba Allahın kitabı diye inanılırmı!!!! Ne olur gözünü aç, aklını çalıştır, sen kendin Yaratıcının kitabının içerisindesin zaten.

Kuran 4/34

Kadın ve Erkek Yaratıcı huzurunda eşittir. Yaratıcımız bu dünyada kendi adına kadını cezalandırma ve dövme hakkını erkeğe vermez. Kadının erkeğe itaat etmesi diye birşey yoktur, yaratıcı kadının erkeğe itaat etmesini emretmez.Yaratıcının böyle sözler söylediğine inanmak O'na küfürdür, hakarettir. Ne olursun aklını işlet.

Bir kalemde faizi yasak eden Kuran, zinayı cezalandıran Kuran, hırsızın elini kestiren Kuran, içkiyi yasaklayan Kuran

Maalesef bir kalemde köleliği, cariyeliği yasakladım, sildim diyemez.

Ve Peygambere, müminlere cariye düzenlemeleri yapar. Şu cümleyi bir insan aklı alabilirmi? ''Allahın sana ganimet olarak verdiği cariyeleri'' Ne olursunuz insanlar çok büyük yanlışın içerisindesiniz. Alemlerin Yaratıcısı bir peygambere cariye adı altında bir kadını ganimet olarak vermez, ne olursunuz akledin.

Böyle birşeyi ancak ve ancak batıl tanrılar yapar, batıl ilah Allah yapar.

23/5-6, 33/50, 33/52, 70/29-30

Yaratıcımız bitki, hayvan ve insanlarda erkek ve dişi ayrımı yapmaz, adaletsizlik yapmaz. Erkek ve kadın Yaratıcımız huzurunda eşittir.

Ama dinlerin hepsinde kadın ikinci sınıftır, Kuran Allah adına kadına aşağıdaki hakaretleri yapar.

- Mirasta kadın erkeğin yarısını alır. 4/11

- Kadın erkeğin kaburgasından yaratılmıştır.

- Sadece erkeğin boşanmasından bahsedip kadının erkeği boşaması gibi bir haktan bahsetmez. 5/5

- Şahitlikte bir erkek şahite karşılık iki kadın şahit istenerek mirasdaki gibi kadına hakaret edilir. 2/282

- Erkeğin hoşuna gittiğinde 4 kadına kadar evlenme müsaadesi verilirken kadına böyle bir haktan bahsedilmez.

- Erkeğe kitap verilen kadınlarla evlenme hakkını verirken kadına kitap verilmiş erkeklerle evlenmelerinden bahsetmez.

- Kadınlar tarlalarınızdır istediğiniz gibi girin.2/223 , elinin altındakiler müstesna 33/52, kendisini peygambere hibe eden 33/50,

Bugün kadınlar için en cahil bir insanlar bile bu tabirleri kullanmazken Allah nasıl böyle bir tabirler kullanabilir.

Ve tefsircilerde bu tabirleri yumuşatmak için, masum anlam yüklemek için kendilerini parçalarlar, ahkam keserler.

13/1

Eğer Kuran gerçekte Yaratıcının kitabı olsaydı yeryüzünde hiçbir insanın ona inanmama lüksü olamazdı.

Kuran 5/38

Allah bu dünyada insanın nasıl yaşaması gerektiği konusunda kural ve yasalar vaaz etmez. İnsan kendi yasa ve kurallarını ihtiyacı oldukça kendisi bulur, geliştirir ve uygular. İnsan'a akıl bunun için verilmiştir.

Allah tüm örneklerini akıl sahiplerinin anlayabileceği netlikte yarattıklarından verir. Allahın adını kullanarak Allah adına insanlara bu cezaları verenlerin hepsi ölüm sonrası bunların hesabını O'na vereceklerdir. Onlar acınacak haldedirler ama dinlerin büyüsü onları sarmıştır, düşünemezler.

13/25, 2/27, 4/155, 9/7

İnsan Yaratıcıya söz veremez, Yaratıcıyla sözleşme yapamaz, sözleşmeden, sözünden dönme lüksü olamaz.

2/229 ve 230 Ne olursunuz beyniniz alabiliyormu bu ayeti Yaratıcı nasıl vaaz eder.

'Bir erkek karısını iki defa boşadığında erkeğin boşadığı karısını tekrar alabilmesi için kadının bir başkasıyla evlenmesi gerekiyor.'

Yaratıcı böyle birşeyi nasıl bize gerekli kılar, niçin gerekli kılar. Boşadım, bir daha geri aldım, boşadım bir daha geri aldım, boşanma ve geri gelmede karşılıklı rıza esastır

diyebilmek varken, veya 2 defa boşadığında artık alamazsın, bu boyacı küpü değil dese bir nebze anlaşılabilinir. 3. defasında başkasıyla evlenme şartı olmasının esbabı

mucibesi nedir? Yaratıcı niçin iki insanın karşılıklı rızayla bir araya gelmesine bir sınır koysun, ve üstelik bu sınırda bir başka erkekle evlenme şartı koysun.

Aklını çalıştırmana gerek yokmu....nasılsa kolayı var değilmi........' Vardır bir hikmeti ' de geçsin......

20/43-48 Ne olursunuz bu ayeti biraz aklınızı işleterek okuyunuz.

Yaratıcı Musa ve kardeşiyle konuşuyor. Yahu hiç beyniniz almıyormu? Böyle bir Yaratıcı olurmu, insanla konuşan, bu kadar amiyane tabirlerle bir sohbet olabilirmi?

O firavun artık iyice azdı.....Korkmayın ben arkanızdayım, sizinleyim, gidin ona bunları bunları söyleyin....Bu nedir biraz düşünün.... Bu nasıl bir ilahtırki kendisi beceremiyorda ölümlü insanlardan yardım istiyor ve onları gökten beri yönetiyor. Sanki Yaratıcı Musanın babası, atası da almış karşısına ve güzel güzel öğüt veriyor. Farkında değilmisiniz böyle bir Yaratıcı olurmu. İşte Muhammed bu ilahlara karşı çıktı, İşte Muhammed bu ilahları terk etmenizi söyledi. Biraz aklınızı çalıştırın.

33/50-51-52

Ne olur müslümanlar biraz akledin, biraz düşünün. Nasıl mümkündür ki. Yaratıcı enim konum Muhammedin kimlerle evleneceğini, evlenme taksimatını, ona evlenme konusunda ne kolaylıklar sağladığını anlatıyor. Bir kadının kendisini Peygambere hibe etmesi ne demektir yahu.Allah cariyeleri ganimet olarak Muhammede sunuyor, ne olur biraz düşünün, yok öyle demek istemiyor aslında böyle söylüyor diye kendinizi kandırmaya çalışmayın, böyle şeylere inanmakla Yaratıcıyı küçültüyorsunuz ve küfür içinde yüzüyorsunuz.

Namaz: Kuran en temel ibadet olarak emrettiği tapınma eylemi olan Namaz'ın nasıl kılınacağını, vakitlerini yeterince açıklamaz, müphem bırakır.Müslümanlar deli saçması, akıllara zarar, insanlığın yüz karası Yahudi uydurması hadislerle ve din tüccarlarının marifetleriyle bunu telafi ettiklerini zannederler. Dünyanın heryerinde müslümanlar ayrı ayrı şekillerde namaz kılarlar.Sözde, uydurma bir hikayeyle, Muhammedin göklerde Allahla pazarlığı sonucu 50 rekattan 5 rekata indirilmiş bir tapınma aracıdır. Böyle bir hikayeye, böyle bir pazarlığa inanmak Alemlerin Yaratıcısına küfürdür.

tarihinde safbilgi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

dinler ve kutsal kitaplar böyle yüzeysel bir bakış açısıyla eleştirilemez...

onların hangi şartlarda oluştuğu tam olarak anlaşılmadan söylemleri de doğru anlaşılamaz...

onlardaki söylemler günümüz insanlarının anlam dünyalarında çoğu zaman acayip absürd saçma gelebilir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Değerli Kireç

Yuzeysel bir inceleme yok bir dolu ayet ve sayfalarca mantıksal çelişkiler var.Ayrıca gunumuz insanına saçma gelmesı doğal derken zaten evrensellikten uzak olduğunu ve bize hitap olmadığını kabul ediyorsun.Madem yüzeysel geldi,dokuman vermeye devam edıyım o zaman:

KÖLELİK

Ne olur biraz aklet en insan....

Yaratıcı huzurunda köle ve köle olmayan diye bir ayrım olabilirmi? Kölelik Yaratıcıdan değildir, kölelik insanın birbirine zulmüdür. Köleliği Yaratıcımız icat etmedi, kölelik

birbirine tahammülü olmayan, kendisini diğerlerinden üstün gören bir takım kötü insanların icat ettiği bir uygulamadır. Kölelik adaletsizliktir, kölelik insana zulümdür,

kölelik insanlık dışı bir olgudur. Peki nasıl olurda Yüce Yaratıcımız kutsal kitaplarda insanlara ve peygamberlere kölelik düzenlemeleri öğütler, Yaratıcımız nasıl insanlar

arasında böyle bir adaletsizlik yapar ve bunlar için düzenlemeler vaaz eder. Ne olursunuz biraz düşünün, bunlara inanmak Yaratıcıya küfür etmektir.

Domuz eti yemeği, kan içmeyi, zinayı, hırsızlığı bir kalemde yasaklayan ve cezalandıran kutsal kitaplar niçin köleliği bir kalemde yasaklayamaz, ve bırakın yasaklamayı

üstelik köleler için düzenlemeler yapar. Bugün bir çok aklı kapalı dindar insanda aklı yatmayınca önceden kölelik sosyal bir olguymuş diye kıvırmaya başlar.

Kitaplarda kölelik düzenlemelerini yapan evrenin gerçek Yaratıcısı değildir. Kölelik düzenlemelerini ancak Alohim, Yahova ve Allah adındaki batıl tanrılar yapar.

Tevrattaki insanlık adına utanç duyulacak kölelik düzenlemeleri, Yasa 15/12-18

Kurandaki kölelik düzenlemeleri :

Müslümanlar doğru dürüst okumadıkları kutsal kitapları Kuran'ın köleliği yasakladığını söylerler. Kimse Kuran'ı ana dilinde okunmasını istemez çünkü millete yutturulan yalanlar ortaya çıkacaktır. Ayrıca savaş esirleriyle köleliği kasıtlı olarak birbirlerine karıştırırlar.

Kuranda esir, savaş esiri ile ilgili ayetler:

2/85, 8/67, 8/70-71, 33/26, 47/4, 76/8,

Köle, elinin altındakilerle ilgili ayetler:

2/177, 2/178, 2/221, 4/92, 9/60, 12/30, 16/75, 24/32©, 24/33, 24/58©, 26/22, 30/28(ea), 58/3, 58/4, 90/13,

Cariye, elinin altındakilerle ilgili ayetler:

2/221, 4/24, 4/25(ea), 23/6(ea), 24/31(ea), 24/32(ea), 24/33, 33/50(ea), 33/52(ea), 33/55, 70/30(ea)

Yukarıdaki ayetleri inceleyen bir çocuk bile bu ayetlerden cariye, köle ve savaş esiri arasındaki farkları anlar. Ama ahkamcılar, ukalalar, tefsirciler köle'yi savaş esiri gibi göstermeye çalışırlar. Köle ile esir arasındaki ayrımı Allah senin kadar beceremiyorda, bu ayrımı Kuran'da yapamıyorda sanamı ihtiyaç duyuyor be hey gafil.

Köle yoksa niçin kölelik düzenlemeleri yapıyor? Niçin kölelik kaldırılmıştır, yasaklanmıştır diyemiyor. Tevratta bulunan köle düzenlemelerini kaldırıyorum diyemiyorda niçin devam ettiriyor?

2/221 deki ayette ''inanan bir köle'', bu cümleyi aklınız alabiliyormu?

4/92, 5/89 deki ayetlerde Köle bir ödeme, bir diyet aracıdır.

24/33 ''Kölelerinizden bedel ödemek isteyen lursa kabul edin''

Batıl tanrılar ve batıl dinler ; ''Bir insan diğer bir insanı köle edinemez, kölelik diye birşey yoktur, olamaz'' diyemez. Elinizdeki köleleri hemen bedelsiz salıverin, özgürlüğüne kavuşturun, diyemez.

Bir kalemde faizi yasak eden Kuran, zinayı cezalandıran Kuran, hırsızın elini kestiren Kuran, içkiyi yasaklayan Kuran,

Maalesef bir kalemde köleliği, cariyeliği yasakladım, sildim diyemez.

Ve Peygambere, müminlere cariye düzenlemeleri yapar. Şu cümleyi bir insan aklı alabilirmi? ''Allahın sana ganimet olarak verdiği cariyeleri'' Ne olursunuz insanlar çok büyük yanlışın içerisindesiniz. Alemlerin Yaratıcısı bir peygambere cariye adı altında bir kadını ganimet olarak vermez, ne olursunuz akledin.

Böyle birşeyi ancak ve ancak batıl tanrılar yapar, batıl ilah Allah yapar.

23/5-6, 33/50, 33/52, 70/29-30

ALLAH LAFZI VE İSİMLER

Müslümanların %99'u Allah lafzının İslam'a, Kuran'a, Muhammed'e has olduğunu zanneder. Allah lafzının ilk Kuran'da zikredildiğini zanneder.

Allah lafzı İslamla, Kuranla, Muhammedle başlamadı. Allah lafzı, Allah diye isimlendirilen tanrı İslamdan önce mevcuttu.

Muhammedin müslüman olmayan dedesi oğluna Abdullah ismini veriyor. Muhammed'in müslüman olmayan babasının ismi Abdullah.

Abdullah'ın manası = Allahın Kulu.

Oğluna bu ismi verecek kadar Allah diye bir tanrıya inanan Abdulmuttalip acaba hangi dine mensuptu? Cahiliyye devrinde Allah diye bilinen tanrıya kimler inanıyordu?

Muhammed'in dedesi ve babası Hristiyanmıydı, Yahudimiydi, Paganmıydı, putlaramı tapıyorlardı?

Muhammed amcası Ebu Talib'i müslüman yapamamıştı? Zaten Allah diye bir tanrıya inanan amcasını tekrar hangi Allah'a inanmaya çağırıyordu acaba?

Hristiyanların Allah diye hitap ettikleri bir tanrısı yok. Yahudilerin -Eloah- isimli tanrıları var.

Putperestlerin Hubal and Al-Lat, Al-Uzzah isimli putları var. Ve bu üçünün üzerindeki ana tanrının adı Al-ilah'tır. Kureyşin, Cahiliyyenin inandığı tanrının ismi Al-ilah.

Abdulmuttalib oğlu Abdullah'a bu Allahın ismini veriyor. Peki o zaman Muhammed amcasını ve insanları hangi Allah'a çağırıyordu?

Ne olursunuz ey insanlar biraz düşünün... boğazınıza kadar batık vaziyettesiniz. Yahudi, batıl putu Al-ilah'ı makyajlayarak çöl bedevisine Yaratıcı diye yutturmuş, insanlarda yüzyıllardır evrenlerin Yaratıcısına Allah diye inanıyorlar.

Evrenin Yaratıcısına tüm lisanlarda aynı karşılığı olan Yaratıcı lafzının dışında özel isim verilemez.

Bu küfür dinleri batıl ilahlarına tek isim vermekle de yetinmezler. Bilhassa batıl ilahlarına onarca, yüzlerce yüceliği, büyüklüğü, kudretliliği çağıştıran isimler vererek Gerçek Yaratıcı'yı gizlemeye, örtmeye çalışırlar. Akıllarını işletemeyenlerde bu oyunu göremezler.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Allah

http://en.wikipedia.org/wiki/Allah

http://en.wikipedia.org/wiki/Islamic_concept_of_God

http://en.wikipedia.org/wiki/Alaha

http://en.wikipedia.org/wiki/Ilah

http://en.wikipedia.org/wiki/Allat

AL-ILAH

Allah Yahudinin aşağıdakilerin karışımı bir batıl tanrı olarak çöl bedevisi için düzenlediğidir.

a- Al-lat, Al-manat ve Al-uzza diye bilinen yardımcı tanrıların ana tanrısı Al-ilah. Yani ilahların ilahı.

Bu ilahlar Mekke ve Medinede ticaretin, put merkezi Kabe'nin ve dinin sahibi Yahudinin batıl ilahlarının isimleridir, sanıldığı gibi Pagan cahiliyenin ilahları değildir.

O zaman o bölgedeki baskın din Yahudilik ve Hristiyanlıktı.

b- Aramaic/Syriac dilindeki Alaha.

c- İbranicedeki Eloah.

Yahudilikte/İbranicede - El - ilah demektir. tır. Ve ilahların isimleri -El- ile başlar.

El `Elyon ("Most High God"),

El Shaddai ("God Almighty"),

El `Olam ("Everlasting God"),

El Hai ("Living God"),

El Ro'i ("God of Seeing"),

El Elohe Israel ("God, the God of Israel"),

El Gibbor ("God of Strength").

http://en.wikipedia.org/wiki/Eloah#El

İslamdaki Allah isimleride aynı şekilde Yahudiden kopyedir.

Arapçadaki -Al- eki ingilizcedeki -the- eki gibidir. Özellik, teklik belirtir. The Sun, The Moon, The God gibi

Allahın 99 ismi -Al- gibi belirteç ekleriyle başladığı halde Allah lafzındaki Al-lah olması gerekirken -Al- ekini ayırmazlar. Çünkü o zaman iş tamamen, ayan beyan İbranice'den kopye olduğu, Yahudinin batıl tanrısı olduğu ayyuka çıkacaktı.

Al-Khaliq (The Creator)

Al-Jabbar (The Powerful, The Irresistible)

Al-Bari' (The Rightfull)

Al-Musawwir (The Fashioner of Forms)

Al-Ghaffar (The Ever Forgiving)

Al-Qahhar (The All Compelling Subduer)

Al-Wahhab (The Bestower)

Ar-Razzaq (The Ever Providing)

http://en.wikipedia.org/wiki/99_Names_o ... e_Qur%27an

MÜSLÜMAN İSİMLERİ !!!!

Bugün yabancı birisi müslüman olduğunda, İslama girdiğinde ilk iş olarak hemen isim değişikliği yapılır, kendisine müslüman ismi verilir.

Muhammed, Ebubekir, Ömer, Abdullah, Talip, Osman, Ali, Hatice, Emine, Hamza, Selman, Halid, Eyyüb, Yusuf, Davut, Süleyman, İshak, bu isimlerin tamamı islam öncesi cahiliyye devri, puta tapan bedevilerin ve yahudilerin isimleri değilmidir?

Bu isimler nasıl İslami oldu, nasıl müslüman ismi oldu? Müslümanlar islami isim diye çoluk çocuğuna gururla bu isimleri seçiyor.

Muhammed islamdan sonrada isimleri değiştirmeyip aynı isimlerde devam ettiği halde müftüler, imamlar niçin yabancıların isimlerini değiştirip sözde İslami isim veriyorlar.

http://www.muslim-names.co.uk/

NİÇİN YAHUDİ DİNLERİ - İBRAHİMİ DİNLER?

Yahudiden önce bugünkü haliyle insana diğer yaratılanlar üzerinde egemenlik hakkı veren, insanı yeryüzünde Yaratıcının temsilcisi yapan, insana yeryüzünde Yaratıcı adına hükmetme, ceza verme hakkı veren, insanları Yaratıcı adına kutsal savaşlar adı altında savaştıran dinler yoktu. Din diye insanlara sunulan kurallar paketi yoktu. Sadece doğa, tabiat ve yaratılanlardaki ihtişamı idrak yoluyla, akletme yoluyla Yaratıcıyı bulma çabaları, Yaratıcıya teşekkür etme çabaları vardı. Dünyaya karanlık, Antik İsrail ve Yahudi krallıklarının kurulmasıyla çöktü, uygarlık çok uzun süren karanlık yüzyıllara Yahudinin uydurma dinleriyle sahip oldu.

İnsanlık ayıbı dinler, savaş, kan, kaos ve gözyaşından başka birşey getirmedi insanlığa ve bu savaşların tamamı Yahudilik dinleri tarafından gerçekleştirildi. Yahudilik dinlerinin dışındaki uygarlıklarda insanlar, inananlar Yaratıcı adına birbirlerini öldürmediler. Yaratıcı adına insanların birbirlerini kafir diye suçlayıp öldürmeleri Yahudi ile başlamıştır. Binbir türlü insani tasfirlerle Yaratıcı inancını ayaklar altına almak Yahudiyle başlamıştır. Doğa inanışlarında bilinemeyen, tarif edilemeyen, benzetilemeyen özellikleriyle her zaman Yaratıcı inancı, Yahudi dinlerinin batıl tanrılarıyla alaya alınan, dalga geçilen, yeteneksizlik ve güçsüzlükle suçlanan olmuştur.Bugün takdire şayan bir küfür inadıyla, Gerçek Yaratıcıya isyan kaynağıdinleriyle dünya dinlerinin %90 yahudinin elindedir.

Yahudi dinlerinin çıkış yeri, merkezi, Yahudinin hiçbir zaman etkinliğini kaybetmediği, esaret altındayken bile sanki egemenmiş gibi cirit attığı Ortadoğu hiçbir zaman iflah olmadı. Babilden sonra Ortadoğuya bir çivi çakılabilmişmi, Yahudinin yerleşmesiyle, kaos ve fitne kaynağı dinlerini başlatmasıyla Ortadoğu tam 2700 senedir kan ağlıyor. Ortadoğuda insanların tarih diye uygarlık diye görüp hayranlık duyabilecekleri yine Antik Mısır, Hitit, Babil uygarlıklarından kalma eserlerdir. Ortadoğuda Yahudi dinleri tarafından becerilmiş hayranlık duyacağınız kaç tane insan yapısı şaheser bulabilirmisiniz, küfür kaynağı tapınaklardan başka, kutsallık atfedilmiş dağlardan ve türbelerden başka.

Sadece Yahudi dinleri Yaratıcıyı kendi tekellerine alır, Yaratıcıyı sadece kendi tarif edip şekillendirdikleri gibi kabul ederler, ve en önemlisi, bununla da kalmayıp insanların tümünün kendi tarif ettikleri Yaratıcıyı kabul etmelerini isterler, kabul etmeyenlerinde öldürülmelerinin caiz olacağına inanırlar veya en azından kendileri gibi inanmayanların tazminat (fidye) ödemeleri gerektiğine inanırlar. Sadece Yahudi dinleri insana Yaratıcı adına hükmetme, cezalandırma hakkı verir.

''İbrahimi dinler'' deyimi bir kamuflajdır. Hepsi Yahudi dinleridir. Yahudilik, Hristiyanlık, İslam, Bahailik

KAOS

Bazı aklı evveller, düşünemeyenler, akıllarını çalıştıramayanlar hemen kaos senaryolarına başlayacaklar.

''Nasıl olur, eğer Tanrının buyrukları olmazsa, eğer dinler olmazsa yeryüzünde kaos hakim olur'' diye çığlıklar atacaklar.Tam tersi, tamamen yanlış bir düşünce. Ne olur biraz aklınızı çalıştırın, ince düşünün.

Yeryüzünün, dünyanın sahibi insanmıdır, güneşi insan mı idare ediyor, hava, su, toprak, denizler, bulutları insanmı yarattı ve insan tarafındanmı yönetiliyor bunlar?İnsansız yeryüzünde barış ve özgürlük hakimdir. Barış ve huzur dolu tabiatta savaş, kan dökmek ve katliamlar insanın yarattığı dinler vasıtasıyla gerçekleştirilmiştir, dünyada kaos Gerçek Yaratıcıyla hiçbir alakası olmayan, insanın yarattığı dinler vasıtasıyla hakim olmuştur. Bugün yeryüzünde kaos, kargaşa ve savaşların %95' i din ve milliyetçilik odaklıdır. Bu iki mikrobu da insanlığa hediye eden Yahudidir.

Peki nedir bu uyduruk dinlerin sözde Tanrılardan olan buyrukları :

Sünnet ol, domuz yeme, namaz kıl, kiliseye, camiye git, kafirleri öldür, içki içme, müslüman olursan kurtulursun, hristiyan olursan cennet senin, yahudi olursan cehennem sana haram, hacca git, şeytana inan, oruç tut, kurban kes, akıldışı mucizelere inan, uyduruk cennet, cehennem ve melek hikayelerine iman et, zina edeni taşla, hırsızlık yapanın elini kes....

Bunlarmıdır bizi kaos ortamından kurtarıp barış ortamında yaşatan?

İnsanlar bunlara inandığı içinmi bugün yeryüzünde barış içerisinde yaşıyoruz.

Yoksa aklını çalıştıran uygar insanın bulup uyguladığı medeni kanun ve yasalarla mı sulh içerisinde yaşıyoruz.

Yok hayır bunlar değil, kitaplarda yazan ve peygamberlere söylenilen birbirinizi öldürmeyin, savaşmayın, iyilik üzere olun, birbirinizle yardımlaşın, komşularınıza iyi davranın diye vaaz edilenler mi diyeceksiniz yoksa...

Ne olur aklınız işletin. Yaratıcı savaşmayın, birbirinizi öldürmeyin, komşunuza iyi davranın, birbirinizle yardımlaşın, adaletli olun diye buyrukları liste halinde Adem'e, Nuh'a, İbrahim'e, Musa'ya, İsa'ya ve Muhammed'e verdiğinimi zannediyorsunuz, ne olur eğer böyle düşünüyorsanız küfür içerisindesiniz.

Nasılki alfabeyi, yazı yazmayı, madenleri işlemeyi, inşaat yapmayı, tekerleği, parayı, ekip-biçmeyi, üretim yapmayı insanlara Yaratıcı öğretmediyse, insanlar bunları gereksinim duydukça icat edip kullanmaya başladılarsa..... Aynı şekilde sosyal, medeni, kişisel, toplumsal kurallar ve yasalar çıkarıp uygulamayıda insan kendisi gereksinim duydukça icat edip uyguladı. Sümer, Babil, Asur da tüm bu kamu davranışlarını düzenleyen yasalar mevcuttu. Yahudi bu yasaları Yaratıcıdan diye değiştirerek insanlara din olarak yutturmuştur. İnsan sulh içerisinde yaşamasını aklını çalıştırarak bulmak zorundadır, Yaratıcı bunu vaaz etmez. İnsan komşusuna iyi davranması gerektiğini aklını çalıştırarak bulmak zorundadır, insan fakirlere yardım edilmesi gerektiğini akıl yoluyla bulmak zorundadır. Bunları Yaratıcı sözde peygamberlere liste halinde, karşılıklı görüşme durumunda veya sohbet halinde aktarmaz, dikte ettirmez, çünkü bunları insana dikte ettirmesi insana verdiği akıl ve özgür iradeye terstir, Yaratıcının insanı yaratma düzenine terstir.

Ne olur aklınız başınıza devşirin. %90 'ı savaşmak, öldürmek, cezalandırmak, lanet etmek üzerine kurulu kutsal kitapların mı barış ve huzur getirdiğini iddia edeceksiniz.

23 ayrı yerde savaşmayı, cihad etmeyi tavsiye eden Kuran mı, yoksa tamamı taşlamak, öldürmek, cezalandırmak ve savaş emirleriyle dolu Tevratmı dır barış ve huzurun kaynağı?

Yaratıcı birbirinizle savaşmayın, kavga ve kargaşa çıkartmayın, barış içerisinde iyi insanlar olarak ve birbirinizin haklarına riayet ederek yaşayın diye peygambere söylemez, kitaplarla bildirmez.

Sen verilen akılla yaratılanlara bakacaksın. İbret almak, ders almak için senin örneklerin yaratılanlar, evren, güneş, hava, bitkiler, hayvanlar... Bak bakalım bitkiler nasıl yaşıyorlar, kavga, savaş varmı? Kıskançlık varmı? Birbirlerine zulm ediyorlarmı? Birbirlerini kandırıyorlarmı?

Hayvanlar açlıklarını gidermeleri için avlanma ihtiyacı dışında birbirlerini katlediyorlarmı? Savaşıyorlarmı?

Unutma Yaratıcı insan'a misallerini, ayetlerini ölümlü peygamberlere ve değiştirilme imkanı olan kitaplara ihtiyaç duyarak açıklamaz. Yaratıcı insan'a misallerini, ayetlerini insanın ulaşıp değiştirme imkanının olmadığı tabiatla, doğayla, yarattıklarıyla, gerçek ayetleriyle verir.

Peki ne olur biraz aklını çalıştırarak düşün, hangisi Yaratıcının stiline uygundur?

a- Ölümlü insanın aracı kılındığı ve insanların yazıp üzerinde değiştirme imkanlarının olduğu sözde kitaplar mı?

b- İnsanın müdahele imkanı olmayan Yaratıcının tüm evrende yarattıklarıyla verdikleri misaller mi?

Güneş, hava, su, toprak, bitkiler ve hayvanlar gibi...

Bir an insanın olmadığı sadece bitki ve hayvanların olduğu bir yeryüzü düşünün. Bitkiler ve hayvanlar dünyasını düşünün. Hakim olan ne, barışmı, savaşm?.Kesinlikle kavga yok, kaos yok, uyum ve barış var. Yani insan olmadığında barış hakim yeryüzünde.

Yaratıcıya isyanın kaynağı dinler, dinlerin öğretileri olan milliyetçilik ve kutsal savaşların olduğu yerde kaos, kargaşa ve fitne eksik olmaz.

Fakat gerçek Yaratıcı bilincine sahip, doğadan ve yaratılanlardan yeryüzündeki barışı, uyumu, renkliliği, işbirliğini, yardımlaşmayı görebilen insanlar topluluğundan, akıllarını çalıştırabilen, barışsever, adaleti gözeten, yaşadığı dünya ve insanlık için faydalı işler yapan, yaratılışının, bu dünyaya gelişinin hakkını veren insanlar topluluğunda her zaman barış hakim olacaktır.

İnanın bunlar hayal değil, dünyada iyi ve güzel insanlar çoğunlukta, kötüler değil. Kötüler köşe başlarını tutmuşlar o kadar. İyi insanların göstereceği küçük bir çaba herşeyi bir anda ters düz edip herkesin, çoğunluğun bekleyip, arzu ettiği barış ve kardeşliği yeryüzüne geri getirecektir.

MELEKLER, ŞEYTANLAR

Melekler ve şeytanlar diye varlıklar varsa ve insanı bunlar yönetiyorsa insan niçin yaratıldı o zaman.

Bu varlıklar varsa niçin insana gözükmüyorlar. Yaratıcının tüm mucizeleri, tüm ayetleri, tüm yarattıkları ortada hergün görüp bildiğimiz, şahit olduğumuz, faydalandığımız ve onlarsız yapamadığımız güneş, ay, yağmur, denizler, hava, nefes, kan ve binlercesi değilmidir.

Yaratıcı insana göstermediği, insana bilgisini vermediği hiçbirşeyden insanı sorumlu tutmaz. Şeytan ve melek tasvirlerinin tamamı din tüccarları tarafından Gerçek Yaratıcı inancını örtmeye çalışmak, insanın Gerçek Yaratıcı yerine abuk sabuk şeyleri düşünmesini sağlamak için yaratılmıştır.

Kuran'ın şeytanıda ayrı bir alemdir. Şeytan isyan eden bir melekti, tek bir melekti. Allahtan insanları ayartmak için kıyamet gününe kadar izin istemişti, Allahta müsaade etmişti.!! Kuran birçok yerde şeytan'ı tekil olarak, bir tane olarak söyler, ki öylede olması lazım zaten.... Ama zaman zaman Kuran şaşırır ve şeytanlar der? Acaba, şeytan nasıl çoğalmıştır? Erkek ve dişisi olup çoğalabiliyorlarmı?

Ayrıca bu şeytanların bina ustası, dalgıç olanları ve başka maharetleri olanlarından bahseder. 38/37!! Bu meslekler insanların meslekleridir?!!

Melekten olanın dışında birde insandan olan şeytan var demekki ?! Bu insan şeytanları da zaten tüm peygamberlerede musallat edilirmiş!

İnsanların günahlarından ötürü şeytana benzeyenlerinden bahsetmiyoruz, Kuranın Allahının şeytan diye yarattığı bir varlığının özellikleridir bunlar.

Ey insanlar ne olursunuz biraz akledin.....

17/64 Bir Yaratıcı insanlara musallat olması için şeytana böyle bir tavsiyede bulunurmu? Bunları yapması için böyle bir varlık yaratıpta insanların üzerine salarmı?

Yeryüzüne baksana biraz, Yaratıcının yarattıklarında insana zulüm varmı, insana musallat edilmiş birşey mevcutmu?

Yahudi dinleri hayal ürünü olan şeytan diye böyle bir varlığı Gerçek Yaratıcıya küfür için uydurmuştur.

Melek veya ruh suretinde, ateşten veya yılandan yaratılma bir şeytan yoktur. Yaratıcı şeytan vasıtasıyla insanlara lanet etmez ve ceza vermez, ve şeytan diye bir şeyi insanlara musallat etmez. Şeytan diye bir varlığın ateşten yaratılması hikayeside yine batıl inanışların, su, toprak, ateş, hava dörtlemesinden uydurulan yalanlardır.

Yaratıcıya isyan eden, onun sözünü dinlemeyen, iyilik üzere yarattığı dünyada insanları sürekli kandırmaya çalışan bir mahlukun varlığına inanmak ve üstüne üstlük insanlara musallat edilmiş böyle bir mahluku Yaratıcının yarattığına inanmak Yaratıcıya küfür etmektir, Yaratıcıya ne yaptığını bilmeyen bir bunak ithamı yapmaktır.

Ne olur biraz düşünün.

Dinler, şeytanı Yaratıcı tarafından insanlara musallat edilmiş, Yaratıcıya isyan etmiş, Yaratıcının iyilik üzere yarattığı bu dünyayı ve insanları kandırmakla görevlendirilmiş bir varlık olarak Yaratıcıya küfür edercesine beyinlere kazırlar. İnsan kendi içindeki kötü nefsini unutur, sadece dışarıdaki fiziksel kötülükleri görür ve onlarla kendisini kandırır.

Şeytan adı altında insanlara yutturulan şey'in gerçeği : İçinizdeki kötü nefsiniz, benliğiniz, yüksek egonuz'dur.

Aşağıdakiler kendi sağlığın ve sosyal durumunla alakalıdır. Senin düşünerek yapıp yapmamakta serbest olduğun eylemlerdir. Yaratıcıyla alakalı, Yaratıcının vaaz ettiği şeyler değildir.

İnsanın bu dünyadaki günlük yaşamında hiçbir şeye Yaratıcı müdahele etmez. İyi ve kötüye insanlar/hükümetler verilen akılla kanunlar çıkararak karar verip uygularlar.

- Alkol kullanmak, uyuşturucu kullanmak.

- Evlenmek ve boşanmak,

- Her türlü yiyecek ve içecekler,

- Her türlü kişisel sosyal davranışlar,

- İntihar etmek. Allah bunu yasaklamaz, senin keyfine kalmış birşey. Düşünmen gereken nokta; acaba buradaki yaşamı layıkıyla tamamlayıp, ötesini hak ettinmi?

Aşağıdakiler karşılıklı rıza ile serbesttir. Akıldan yoksun olanlar, iradeleri henüz oluşmamış olanlar, çocuklar ve gençler hariç, onlarda akıl kemale ermemiştir çünkü.

Bunlarla ilgilide Yaratıcı insanlara herhangi bir sınırlama getirmez. İnsan, aklıyla kendisi hesap edip kendi kanunlarıyla halledecektir.

- Her türlü seks. Erkek erkekle, erkek kadınla, kadın kadınla, insan hayvanla gibi.

(Nuh'un kavminin homoseksüelliğinden ötürü Yaratıcı tarafından cezalandırıldığı tamamen Yahudi dinlerinin uydurmasıdır. Yaratıcı insana bu dünyada yaptıklarından

ötürü ceza vermez, Yaratıcı insana lanet etmez.)

- Sigara içmek (Sigara dumanı etrafınızdaki insanların sağlıklarını olumsuz etkilemektedir, kul hakkı üstlenmemek için içmeden önce onay alınmalıdır.)

- Kumar oynamak,

- Şans oyunları oynamak,

tarihinde safbilgi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

EVLİLİK, SEKS, ZİNA

Yaratıcı erkeğe kaç defa evleneceğini, kaç kadın alacağını vaaz etmez. Kuran 4/3, bu ayet Yaratıcıyı adaletsizlikle itham etmektir, küfürdür. Yaratıcı adaletsiz değildir ve adaletsizlik yapmaz. Bu ayet, erkek egemenliğindeki Yahudi dinlerinin kadına yaptığı zulumdür, adaletsizliktir. Batıl tanrı olan Allah'ın adaletsizliğidir.Tek eşlilik, çok eşlilik, aynı cinslerle evlilik gibi uygulamalar kültürler, hükümetler, idari ve sosyal uygulamalara göre değişir. İnsanın bu ilişkilerinin, evlenmesinin, boşanmasının, kiminle ve nasıl seks yapacağının, seks yasaklarının Yaratıcıyla ne alakası vardır, biraz aklını çalıştır.

Kadınla erkeğin esas olarak bir araya gelmesi, birleşmesi çocuk sahibi olmak için değildir. Cinsel ihtiyaçlarını gidermek içindir. Çiftlerin evlilik hayatı çocuk yapmakla geçmez, seks yapmakla geçer, %1 ve %99 gibi bir oranla hemde.

Yaratıcı nezdinde insanların evlenmesi diye bir gereklilik ve mecburiyet yoktur.

Tüm ikili ilişkilerde olduğu gibi insanlar seks ihtiyaçları içinde birbirlerinin karşılıklı rızasını almak kaydıyla her türlü ilişkide serbesttirler, özgürdürler.

Evlenmekle seks yapmak birbirine karıştırılıyor. İnsan aile oluşturmak ve çocuk yetiştirmek için evlenir.

İslamda da erkeğe 4 kadınla evlenme hakkı çocuk sahibi olmak için değil cinsel ihtiyacını tatmin için verilmiştir. O zaman erkeğe cinsel ihtiyacını tatmin imkanı verilirken niçin kadına böyle bir haktan bahsedilmez? Yaratıcının yeryüzündeki örneklerinde yani hayvan ve bitkilerde bu konuda sonsuz özgürlük tanımıştır. Böyle adaletsiz kadın ve erkek ilişkileri, seksüel ilişkiler, cinsel tercihlerin yasaklanması gibi uygulamalar iktidarsız ve kadın düşmanı 5 tane Yahudi din tüccarının uydurmasıdır.

Evli olan veya olmayan, karşı cins veya aynı cinsten insanların birbirleriyle beraberliği, birbirleriyle cinsel ilişkilerinin Yaratıcıyla ne alakası vardır, seksüel ilişkinin Yaratıcı huzurunda olanı mı olur be hey gafil.

İçerisinde zorlama, şiddet, kandırma içermeyen, karşılıklı rızayla yapılmış her türlü ilişki serbesttir. Sınırlamalar ve serbestlikler sosyal yapı, kanunlar, kültürlere göre değişiklikler gösterir o kadar.

İslam dininde evliliğin amacı nedir? Nesep'i/soy'u korumakmıdır? Cinsel arzuyu zaptı rapta mı almaktır? Nedir?

Peki o zaman cariye ve kölelerle evlilik olmaksızın cinsel ilişki niye serbesttir, onları evli olmaksızın cinsel ihtiyaçlar için kullanmak nedir?

Bunlardan olacak çocuklar ne oluyor?

Zina : Aralarında evlilik bağı olmayan kişiler arasındaki cinsel ilişkinin adıdır. Tarihte zinayla ilgili kısıtlama ve serbestlikler sosyal ve kültürel yapıya göre değişiklikler gösterir, bunu düzenleyen insandır.

Evli olmayan insanlar birbirleriyle karşılıklı rızayı gözeterek yapacakları her türlü ilişkide özgürdürler, serbesttirler. Evli olanlar evlilik akdiyle birbirlerine söz verirler, bu sözlerini tutmayıp birbirlerini kandırdıklarında birbirlerinin kul hakkını, yani negatif hakkını üzerine alır o kadar. İnsanın seksüel açıdan birbirini kandırmasının Yaratıcıyla ne alakası vardır. Güneşin, yıldırımların, zamanın, yağmurlar, yıldızların sahibi insanın nasıl, kiminle seks yapacağı konusunda bir kural vaaz etmez, yasaklar göndermez. Tüm örneklerini doğadan verir.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Zina http://en.wikipedia.org/wiki/Fornicator http://tr.wikipedia.org/wiki/Evlilik http://en.wikipedia.org/wiki/Marriage

SEKS VE CİNSEL TERCİHLER

Bu sapık dinler, bedensel ve ruhsal hastalıklara töleranslıdırlar, doğuştan fiziksel ve ruhsal rahatsızlıkları Yaratıcıdan kabul ederler, fakat ne hikmetse cinsel rahatsızlıkları, yaradılıştan gelen cinsel eğilimleri Yaratıcıdan kabul etmeyip, Yaratıcının çeşitliliği olarak göremeyip, şeytan işi olarak görürler.

Yaratıcı kutsal kitaplarla ve sözde peygamberler aracılığıyla insana nasıl ve kiminle seks yapacağını vaaz etmez. Düşün biraz ahmak olma, sana akıl verilmiş. Yaratıcı insana herşeyi yine doğadan misallerle anlatıyor. Hayvanlar bitkiler nasıl seks yapıyor, düşün, incele ve araştır. Sağlık açısından, genetik açıdan mahsurları varmı, tarihsel sonuçları nelerdir? Buralardan bakıp inceleyeceğine seks manyağı, seksüel kompleks sahibi 5 tane Yahudi hahamının seksle ilgili korkularının ürünü seks sınırlamalarının nasıl Yaratıcıdan olduğunu düşünebilirsin?Yaratıcı insanlara ne yapacaklarını sözde kitaplar, peygamberler, melekler aracılığıyla bu kadar basitçe bildirmez. Yaratıcının tüm misalleri doğada, yarattığı evrendedir.

İnsana sadece akledip onları bulması kalıyor.Kadın, seks ve cinsellik sömürüsü Yahudi dinlerinin yalan, yanlış ve kompleksli öğretileriyle beyinlerimize kötü imaj olarak kazınmıştır, cinsel sapıklıklar bunların ürünüdür.Yürümek doğal bir harekettir ve insan yürüme eylemi için ayaklarını kullanır, koklamak doğal bir harekettir ve insan bunun için burnunu kullanır, acıkmak doğal bir istektir ve insan karnını doyurmak için ağzını kullanır. Tüm doğal olan eylemler gibi cinsel dürtülerde doğal istektir, insan bu istek için cinsel organlarını kullanır. Yaratıcı diğer organlarımızı kullanmada bize kurallar aktarmadığı gibi seks eylemi ve cinsel tercihler içinde kurallar aktarmamıştır.

Homoseksüellik, biseksüellik, lezbiyenlik, hermoaftdite gibi değişik cinsel eğilimler insanın sonradan sahip olduğu eğilimler değildir, yaradılışla gelen eğilimlerdir, Yaratıcının çeşitliliklerindendir. Dünyanın yaradılışından bu yana sadece insanlarda değil hayvan ve bitkilerin tamamında tüm bu cinsel eğilimler mevcuttur ve Yahudi dinlerine kadar bu tercihlerini kullanmak gayet doğaldı. Bu tür cinsel çeşitlilikleri lanetlenmiş, günah ve şeytan işi, bulaşıcı hastalık nedeni ve manyakların işi gibi asılsız söylentiler tamamen Yahudi dinlerinin uydurmasıdır, hiçbir bilimsel dayanağı yoktur. Böyle uydurma yasakların Yaratıcıyla alakası yoktur. İnsanoğlu herşeyde olduğu gibi bu konularda da bilimsel araştırmalarla kendisine fayda ve yararını hesap edip düzenlemesini, yasaklamasını kendisi yapar.

Memesini, kıçını, başını gösterenden, homoseksüelden, lezbiyenden şimdiye kadar kime ve neye zarar gelmiştir acaba, kaç tane adam öldürmüşler, kaç insan katletmişler? Ama dinler ve din adına kendilerine öldürme yetkisi vermiş katillerin ömürleri tavuk boğazlar gibi insan boğazlamakla, masum insanları katletmekle, bombalamak, yerle bir etmekle, kan dökmekle geçiyor. Aklınızı işletin, aklınızla insansınız.

tarihinde safbilgi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

ERKEĞİN KÖLESİ HALİNE GETİRİLEN KADIN

Yaratıcımız bitki, hayvan ve insanlarda erkek ve dişi ayrımı yapmaz, adaletsizlik yapmaz. Erkek ve kadın Yaratıcımız huzurunda eşittir.

Ama dinlerin hepsinde kadın ikinci sınıftır, Kuran Allah adına kadına aşağıdaki hakaretleri yapar. Tevrattaki hakaretleride gelin siz tahayyül edin.

- Mirasta kadın erkeğin yarısını alır. 4/11

- Kadın erkeğin kaburgasından yaratılmıştır.

- Erkeğe kadını yataktan çıkarma, kovma, yatağı ayırma ve dövme hakkı verir 4/34

- Sadece erkeğin boşanmasından bahsedip kadının erkeği boşaması gibi bir haktan bahsetmez. 5/5

- Şahitlikte bir erkek şahite karşılık iki kadın şahit istenerek mirasdaki gibi kadına hakaret edilir. 2/282

- Erkeğin hoşuna gittiğinde 4 kadına kadar evlenme müsaadesi verilirken kadına böyle bir haktan bahsedilmez. 4/3

Yaratıcı erkeğe kaç defa evleneceğini, kaç kadın alacağını vaaz etmez. Bu ayet Yaratıcıyı adaletsizlikle itham etmektir, küfürdür. Yaratıcı adaletsiz değildir ve

adaletsizlik yapmaz. Bu ayet, erkek egemenliğindeki Yahudi dinlerinin kadına yaptığı zulumdür, adaletsizliktir. Batıl tanrı olan Allah'ın adaletsizliğidir.

- Erkeğe kitap verilen kadınlarla evlenme hakkını verirken kadına kitap verilmiş erkeklerle evlenmelerinden bahsetmez.

- Kadınlar tarlalarınızdır istediğiniz gibi girin.2/223 , elinin altındakiler müstesna 33/52, kendisini peygambere hibe eden 33/50,

Bugün kadınlar için en cahil bir insanlar bile bu tabirleri kullanmazken Allah nasıl böyle tabirler kullanabilir.

Ve tefsircilerde bu tabirleri yumuşatmak için, masum anlam yüklemek için kendilerini parçalarlar, ahkam keserler.

4/176 Mirasta erkeğe kadının iki katı pay verilir.

Kesinlikle Yaratıcıdan olmayan böyle adaletsiz bir paylaştırma ancak ve ancak din tüccarlarının batıl dinlerinin ve batıl tanrılarının adaletsiz taksimatıdır.

Aklını çalıştıran zavallı müslüman düşünür. Erkek çocuk ve kız çocuğunu doğururken ayırmaz, yedirirken ayırmaz, giydirirken ayırmaz, oynarken ayırmaz, evlendirirken ayırmaz da niçin miras taksimi yaparken ayırsın. Buna bir türlü aklı ermez. Ve her zaman olduğu gibi vardır bir hikmeti diyerek aklı yatmadığı halde yapar bu adaletsiz taksimatı. Veya bugün birçoğunun bir çok Kuran hükümlerini es geçtiği gibi bu ayeti görmemezlikten gelir ve aklının erdiği adaletli taksimatı yapar.

Evet bu taksimat eğer gerçek Yaratıcıdan olsaydı insanın buna uymama lüksü olamazdı ve insan bunu yapardı. Yaratıcı kendi gerçek ayetlerini insanın tasarrufuna bırakmaz. Tıpkı doğmak ve ölmek gibi. Bunlar Yaratıcının gerçek ayetleridir ve insan bunları yapıp yapmama tasarrufuna sahip değildir. Solumak Yaratıcının gerçek ayetidir ve insanlar soluk almamak lüksüne sahip değildir. Yağmur Yaratıcının gerçek ayetidir ve insan Yağmuru reddetme lüksüne sahip değildir. Güneş Yaratıcının ayetidir, insanın güneşi istememe ve reddetme lüksü yoktur.

Fetvacılar, din tüccarları, şeriatçiler, tefsirciler ve ahkamcılarda bunlarla ilgili her kafadan bir sesle kimisi ey millet bu ayete uymamakla günah içerisindesiniz der, kimiside bu taksimata uyulamamasıyla ilgili bir sürü ahkam, yalan ve kıvırmalarla kendisini ve milleti kandırır.

Örtünmek :

İnsan dünyaya giysisiz gelip giysisiz gidiyor. Yaratıcı huzurunda insan yaratıldığı şekliyledir yani giysisizdir, çıplaktır. Aslında çıplak değildir, deri insanın giysisidir. Tüm hayvan ve bitkilerde olduğu gibi insanıda kendi orjinal giysisi olan deri ile kaplayıp yaratmıştır Yaratıcımız.Üzerimize giyindiğimiz giysiler iklim, kültür, gelenekle alakalı olarak insanların sonradan kendilerinin bulup icat ettikleri malzemelerdir. Yaratıcı hiçbir zaman insana, kadına nasıl kapanacağını, nasıl giyineceğini vaaz etmemiştir ve etmez. Nasıl istersen öyle giyin, ister çıplak dolaş ister gözlerin dahil heryerini kapat ama bunu yaparken Yaratıcıyı karıştırma, onun adına kapanamazsın, böyle birşey yoktur, böyle söylemek Yaratıcıya küfürdür.

İnsanlık tarihinde insanın giyeceklerden faydalanmasında Yaratıcı adına, dinsel mecburiyet olarak, din adı altında kadına başörtüsünü, erkeğe dinsel kıyafetlerle ilgili yasakları üreten ve uygulayan Yahudidir.

Çarşaf da sarayda her türlü fantazisini gideren sultanların, tebasının erkeklerinden kadın güzelliğini kıskanmasının bir ürünüdür.

19CULUK??

Kuran'ın matematiksel mucizesi, 19 safsatası Tevrattan kopyadır. Tevratta aynı sistem üzerine düzenlenmiştir. Bu kadar tekrarın yapıldığı, bu kadar konuların ayrı ayrı yerlerde kelime değişiklikleriyle işlendiği, bu kadar bir konunun kesilip başka bir alakasız konuya atlandığı, bir düzen ve intizamın olmadığı bir kitapta istediğin gibi sayısal kodlama oyunları yapman mümkündür.

Kuran aynı hikayeleri, aynı cümleleri ayrı ayrı yerlerde sürekli tekrar eder.

Sanki bir defa anlaşılamıyormuş gibi Kuran'da birçok cümle değişik yerlerde birçok defa tekrarlanır.

Bu tekrarları saymazsanız 500-600 sayfalık Kuran 50 sayfa tutmaz.

Lut'un kavminin homoseksüel ilişkisi 5 ayrı yerde anlatılır.

7/80, 26/165, 27/54-55, 29/28

Musa'nın sihirbazlara kendi sihirbazlığını göstermesi 5 ayrı yerde anlatılır.

7/115, 10/80, 20/66, 26/43, 27/10-12,

Firavun'un ellerinizi ayaklarınızı çaprazlama keseceğim lafını 3 ayrı yerde tekrarlar.

7/124, 20/71, 26/49

Musa'nın asasıyla denizi yarıp Firavun askerlerinin boğulması 7 ayrı yerde anlatılır.

2/50, 7/136-139, 10/90, 20/77-78, 26/63-66, 44/24, 51/40,

Bir defada anlaşılamıyorda sanki Yaratıcı papağan gibi aynı cümleyi ''Namaz kıl, zekat verin'' 26 ayrı yerde tekrarlarmı?. Ne olur şaşırmayın, Yaratıcı böyle kitap göndermez, uyanın biraz.

2/43, 2/83, 2/110, 2/177, 2/277, 4/77, 4/162, 5/12, 5/55, 9/5, 9/11, 9/18, 9/71, 19/31, 19/55, 21/73, 22/41, 22/78, 24/37, 24/56, 27/2, 31/4, 33/33, 58/13, 73/20, 98/5

Nuh'un halkının uyarılması ve tufana maruz kalışları 9 ayrı yerde anlatılır.

7/64, 10/73, 23/28, 25/37, 26/105-119, 29/14-15, 37/75-82, 51/46, 54/11-13,

8 ayrı yerde işitir ve görür 4/58, 4/134, 17/1, 20/46, 22/61, 22/75, 40/20, 58/1,

21 ay rı yerde papağan gibi işitir ve bilir der.

2/137, 2/181, 2/224, 2/227, 4/148, 5/76, 6/115, 7/200, 8/17, 8/42, 8/61, 9/98, 9/103, 10/65, 12/34, 24/21, 24/60, 26/220, 29/5, 29/60, 49/1,

Yaratıcı bilinmeyen ve tanımlanamayandır, bu dünya için sır olandır. Yaratıcının işitmesi, görmesi ve bilmesi diye birşey yoktur. Bunları bir varlık özellikleridir.

Bunları bu kadar çok tekrar eden batıl tanrılar ve dinleri Gerçek Yaratıcıyı basit tanrılar vasfında milletin beynine yerleştirmek için özel olarak yaparlar.

23 ayrı yerde savaşmak, cihad tavsiye edilir.

2/190, 2/193, 2/216, 2/244, 4/71, 4/74, 4/76, 4/84, 8/39, 8/60, 8/65, 9/14, 9/24, 9/29, 9/36, 9/38, 9/41, 9/73, 9/111, 9/123, 25/52, 57/10, 61/4, 66/9,

4 ayrı yerde bulduğunuzda, gördüğünüzde öldürün der.

2/191, 4/89, 4/91, 9/5, 33/61

''Allah hesabı görmede, ceza vermede çabuktur'' lafını 9 ayrı yerde tekrarlar.

2/202, 3/19, 3/199, 5/4, 7/167, 13/41, 14/51, 24/39, 40/17,

Yerleri ve gökleri 6 günde yaratıldığını 7 ayrı yerde tekrarlar.

7/54, 10/3, 11/7, 25/59, 32/4, 50/38, 57/4

'Göklerde ve yerde olanlar onundur' cümlesini 31 ayrı yerde tekrarlar.

2/116, 2/255, 2/284, 3/29, 3/83, 3/109, 3/129, 4/126, 4/131, 4/170, 4/171, 5/97, 6/12, 10/66, 10/68, 14/2, 16/52, 20/60, 21/19, 22/64, 24/64, 29/52, 30/26, 30/27,

31/26, 34/1, 42/4, 45/37, 48/7, 49/16, 53/31,

Kuran'ı Arapça olarak indirdiğini 10 ayrı yerde tekrarlar.

12/2, 13/37, 20/113, 26/195, 26/198, 39/28, 41/3, 42/7, 43/3, 46/12

Şeytan, şeytan, şeytan......Kuranın tamamı neredeyse şeytanın üzerine kuruludur.

O yücedir, şanı yücedir, büyüktür. 21 ayrı yerde.

2/255, 6/100, 7/190, 9/40, 10/18, 16/1-3, 17/1, 22/62, 23/92-116, 27/63, 28/68, 30/40, 31/30, 34/23, 40/64, 42/4-51, 43/85, 55/78, 67/1

Allah güçlüdür, üstündür, hakimdir, merhametlidir. 44 ayrı yerde

2/209-220-228-240, 3/4-6-18-62, 4/56-165, 8/10-49, 9/40-71, 11/66, 14/47, 22/40-74, 26/9-104-122-140-159-175-191, 27/78, 29/26-42, 30/5-27, 31/9-27, 32/6, 35/28, 38/66,

44/42, 45/37, 57/1-25, 58/21, 59/1-24, 61/1, 62/3, 64/18, 67/2

Tam 89 ayrı yerde ''Allah bağışlayandır'' der.

2/173-182-192-199-218-225-226-235, 3/31-89-129-155, 4/23-25-42-96-99-100-106-110-129-152, 5/3-34-39-74-98-101, 6/54-145-165, 7/153-167, 8/69-70, 9/5-27-91-99-102, 10/107, 11/41, 12/53-92-98, 16/18-110-115-119, 17/44, 22/60, 24/5-22-62, 25/6-70, 27/11, 28/16, 33/5-24-50-59-73, 35/28-30-34-41, 38/66, 39/5-53, 40/3, 42/5-23, 46/8, 48/14, 49/5-14, 57/28, 58/2-12, 60/7-12, 64/14-17, 66/1, 67/2, 71/10, 73/20, 85/14,

Kuran'da Allah'ın sürekli büyüklük ve yüceliğini tekrarlaması da Tevrattan kopyedir. Tevrat'ın batıl tanrısı sürekli olarak RAB benim, ilahınız benim diye tekrarlar. Böyle

zoraki ululanma, yüceltme ve tapınmayı ancak batıl tanrılar arzular ve tekrarlar. Halbuki insan Alemlerin Yaratıcısının yaratması gereği ona tam olarak teslimdir, insan

Yaratıcıya karşı en küçük bir isyanda bulunamaz. İnsanoğlu her zaman din tüccarlarının yarattığı batıl tanrıları reddetmiştir, onlara küfür etmiştir, onları inkar etmiştir,

onların emirlerini dinlememiştir.

Kuran'da birçok yerde bir konu anlatılırken hiç alakasız bir konuya atlar, okuyana anlama kolaylığı vermez. Mahsustan kafa karıştırmak ve anlaşılmaması için böyle düzenlenmiştir.

Bu kadar gelişigüzel tekrarların yapıldığı ve bu kadar cümlelerin gelişigüzel kesilip alakasız cümlelerin başladığı bir kitapta istediğin gibi matematiksel mucize yaratabilirsin.

Tüm evren Yaratıcının doğal, eksiksiz ve insanın müdahele imkanı bulunamayan mucizeleriyle doluyken Yaratıcımız insan icadı olan matematikle mucize göstermez, ne olur biraz kafayı çalıştırın

EVRENSELLİK

Ey insanoğlu ne olur biraz düşün, gel biraz akl et.

Gel Yaratıcının Gerçek ayetlerini bir düşün. Gerçek ayetlerinin evrenselliğini bir düşün.

Ve beynine kazınan din tüccarlarının icadı dinler ve kitaplarının sözde ayetleriyle bir karşılaştır.

Şu GÜNEŞ'i bir düşün.

Hakkında hala çok az şey biliyorsun.

Nasıl yaratıldı, ne zaman yaratıldı, büyüklüğü nedir, ana maddesi nedir, niçin yaratıldı bilmiyorsun.

Sadece hazır olarak buldun, senin rahatın için saat gibi sektirmeden işliyor.

Sana karşılıksız, bedava olarak sunulmuş kullanıyorsun.

Kabul edip etmeme hakkına sahip değilsin.

Müdahele etme hakkına sahip değilsin.

Ulaşıp değiştirme ve iptal etme hakkına sahip değilsin.

Beğenmeme hakkına sahip değilsin.

İtiraz etme hakkına sahip değilsin.

Onun ışınlarına ve enerjisine ihtiyacın var, onsuz yapamazsın, yaşayamazsın.

Gel şu soluduğun HAVA'yı düşün.

Hakkında hala çok az bilgin var.

Nasıl, ne zaman yaratıldı, nasıl bir maddeden müteşekkil birşey bilmiyorsun.

Onu da hazır buldun, senin rahatın için hiç aksatmadan soluyorsun, herhangi bir bedel, ücret ödemiyorsun.

Ben bu havayı beğenmiyoum, solumak istemiyorum deme hakkın yok, böyle bir lüksün yok.

Ona müdahele etme hakkın yok, böyle birşey sana mümkün kılınmamış.

Ona ulaşmak, onu değiştirmek, iptal etmek veya düzeltmek hakkına ve becerisine sahip değilsin.

Ona ihtiyacın var, onsuz yapamazsın, onsuz yaşayamazsın.

Gel şu yaşam sıvın olan bedeninde dolaşan KAN'ı düşün.

Hakkında çok az bilgin var, nasıl ve neden yaratıldı, nasıl bir işlevle bedenini canlı tutuyor bilmiyorsun.

Sadece bedeninde hazır olarak buldun ve eksiksiz, senin müdaheleni gerektirmeden kusursuz dolaşıyor, sana hayat veriyor.

Ben bunun rengini beğenmiyorum, kokusu hoşuma gitmedi istemiyorum deme hakkına sahip değilsin.

Onu değiştirip, müdahele etme, yeniden organize etme hakkına sahip değilsin.

Ona ihtiyacın var, onsuz yapamazsın, onsuz yaşayamazsın.

Yaratıcının ayetleri bunlardır, bunlar gibi binlercesidir ey insan, yağmurdur, bulutlardır, fırtınalardır, ay'dır, bitkilerdir, hayvanlardır, saymakla bitiremezsin.

Yaşayan bir canlı, insan bunlardan bir tanesine dahi itiraz etme, değiştirme, alay etme, beğenmeme hakkına sahipmidir?

Bunlardan daha evrensel ne olabilir ey insanoğlu biraz düşün.

Haydi düşün ve söyle bakalım.

Yaratıcının yukarıdaki binlerce gerçek ayetleri, gerçek mucizelerini İslam'la, Tevrat'la, İsa'yla, İbrahim'le, Kuran'la karşılaştır, Buda, Konfiçyüs, Zerdüşt'le karşılaştır bakalım.

Mümkünmüdür acaba? Ne olur biraz akıl et, çalıştır o sana verilen en büyük nimeti. Çıkar o güzel nimeti pisliğin içerisinden.

İnsan'a güneş'i, hava'yı, bulutları, yağmur'u veren Yaratıcı, insan'a bu kadar değer verip onu bu kadar nimetlerin içerisinde tutan Yaratıcımız nasıl olurda insan'a lanet eder, nasıl olurda insana zulm eder, nasıl olurda insana adaletsizlik eder.

Yaratıcının güneşi, havası, suyu, yağmuru insanlar arasında ayrım yapmazken, hepsine eşit davranırken nasıl mümkündür ki Yaratıcı Hristiyanlık diye bir din vaaz etsin ve insanları İsa'ya ve Tevrat'a inanmaya davet etsin. Nasıl mümkündür ki İslam diye bir din vaaz etsin ve insanları Muhammed'e ve Kuran'a inanmaya davet etsin.

Yaratıcının bu kadar mükemmel mucizeleri dururken Yaratıcımız nasıl olurda bir insandan dinini yayması için medet bekler, yardım bekler?

Nasıl olurda Yaratıcımız insanların müdahele edeceği, değiştirebileceği, üzerinde oynayabileceği kitapları kendisine mesaj kaynağı olarak seçebilir?

Tüm insanlar Yaratıcının yarattıklarında/Gerçek ayetlerinde hem fikirdirler ve herşeyi herkes aynı şekilde algılıyor. Sen suyu nasıl biliyorsan, Avustralyadaki insanda aynısını biliyor. Sen güneş hakkında ne biliyorsan Kanadadaki insanda aynısını biliyor. Sen toprağı ne kadar biliyorsan bir Çinli'de aynısını biliyor. Sen vücudunda dolaşan yaşam kaynağın kan hakkında ne biliyorsan Afrikadaki insanda aynısını biliyor. Ve işin enteresan tarafı bunları anlamak için herhangi bir lisan/dil bilmene ihtiyaç yok.

Bundan daha mükemmel bir evrensellik olabilirmi? Evrenselliği başka nerede arıyorsun?

Ne olursun biraz düşün, bu din tüccarlarının icadı batıl dinlerle boğazına kadar pisliğin içerisindesin, ama çıkmak senin elinde haydi kurtar kendini oradan.

Link to post
Sitelerde Paylaş

gerçekten dostum uzun,uzun şeyler yazıyorsun ama içi boş

mesela diyorsunki H.z ibrahimi ateş nasıl yakmamış

gel,düşün aklet diyorsun

bizim için o kadar içi boş laflarki

h.z ebubekire demişlerki senin efendin kuduse bir gecede gidip geldiğini söylüyor,sen akıllı adamsın kuduse kaç günde gidilir gelinir

oda diyorki ben her gün onun göklerden vahiy aldığına inanıyorum,bunamı inanmayacağım.

Allah isterse ateş yakmaz.

Nasılki sen Allahın kendi varlığına inanmayanları cehennemde yakmasını kabul edemiyorsan

bizde Allahın insanları bu dünyaya atıp kendi haline bırakmasını ahireti yaratmamasını kabul edemiyoruz.Böyle bir yaratıcıyı kabul edemiyoruz

bizde düşünüyoruz dostum sadece sen değil

şunları,şunları yapan yaratıcı olabilirmi diyorsun

buna sen karar veremezsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şimdi Sevgili Çoban bize bu ayeti açıkla,Allah burda emaneti aldığı için insana hakaret mi etmiş,yoksa bu emanetti taşımaktan korkan dağlara,göklere,yere(?) rahmen bunu almaktan taşımaktan korkmayıp aldığı için takdir mi etmiş? Hadi anlat bize bu nasıl bir Rahman'dır da kendi ruhundan üflediği insan bu kadar hakaretlerine mahzar olmaktadır?

Ahzab 72:Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir.

tarihinde şaman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Uzun uzun, yüzlerce satır yazmış, epey emek sarfetmişsin, öncelikle emeğine sağlık. Bir ateist olarak katıldığım-katılmadığım birçok yanı var bu yazının. Ancak anlamlandırmakta zorlandığım özellikle bir kısım var ki, anlamama yardımcı olunursa sevinirim. Şöyle ki; ...

İslam tanrısı Allah'ı eleştiriyor, daha doğrusu müslümanların kendilerince gerçek kabul ettikleri tanrıyı ve ona yüklenen vasıfları eleştiriyorsun

ALLAH

İslamın insan özellikleriyle tarif edip şekillendirdiği Allah adındaki batıl tanrısının gerçek Yaratıcıyla hiçbir alakası yoktur. Böyle batıl bir tanrıya inanmak Alemlerin Yaratıcısına küfürdür, Allah adı altında yaratılan ve insan özellikleriyle donatılmış olan bu tanrıya inanmayı terkedin. İnsanın tarif edip şekillendirebileceği bir Yaratıcı olamaz...

diyorsun, sonra da; ...

... Gerçek Yaratıcı; hakkında fiziksel olarak yeteri kadar bilgi sahibi olamadığımız, göremediğimiz, ulaşamadığımız, yeteri kadar bilemediğimiz, tarif edip tanımlayamadığımız

fakat bu dünyada yaşamamız için bize her türlü ortamı hazır eden, sırlar ve gizemlerin kaynağı, sınırsız ve tarif edilemeyen güç sahibi, öldükten sonra kendisine ve eşsiz düzenine kavuşacağımız, mükemmel ve eksiksiz derecede yaratılmış insanın ve sorunsuz çalışan, idare edilen evrenin Yaratıcısı, sahibidir....

diyerek, müslümanların inandıkları tanrıyı (şöyle veya böyle farketmez, bir şekilde) tarifleri karşısında, eleştirdiğin o yanlışı sen de sergiliyor ve kendince inandığın tanrıda olduğuna inandığın vasıfları sıralıyorsun. N'oldu, bilimin sonuna mı vardın? Yaşamamız için bize her türlü ortamın hazır edildiği; inandığın tanrının sınırsız ve tarif edilemez güç sahibi olduğu; öldükten sonra kendisine ve onun eşsiz düzenine kavuşacağımız; mükemmel ve eksiksiz derecede yaratılmış olduğumuz; evrenin sorunsuz çalıştığı ve inandığın yaratıcı tarafından idare edildiği sonucuna nasıl vardın?

Müslümanı (veya şu veya bu dinin mensubunu) senin tasarın dışındaki bir tanrıya inandığı ve o tanrıya yine senin muhayyilen dışında bir takım meziyetler yüklediği için eleştiriyor, sonra kendi tasarladığın tanrıyı ona bir takım meziyetler yükleyerek piyasaya sunuyorsun. Sonra da pişkin işportacı edasıyla;

... Akleden insan bu tarifin dışında bir tarif yapabilirmi? Bu küçük tarifin dışında tarif edebilmenin, şekillendirebilmenin, resm edilebilmenin imkanı varmı? ...

diyerek yine kendince son noktayı koyuyorsun. Harç bitti, yapı paydos! Yani müslüman bir insan tanrıyı tarif edemez ama sen-agnostik, inandığın tanrıyı tarif edebilirsin. Sen insan değil misin yoksa?

Sen kimsin? Seni bir müslümandan daha akıllı yapan, senin tanrının daha bilinemez olması mı; onun tanrısının sana göre daha zorlu olması mı? Senin nitelemelerinin daha yüzeysel olması mı; onun tanrısının daha girift olması mı? Onların bir ibadethanesinin olması mı; senin kendince-tanrının nasıl bir ibadet istediğini bilemediğin için kendini boşlukta hissediyor olman mı sorun?

Neyse, ben de uzatmayayım. Kısaca MÜSLÜMANLA ARANIZDAKİ FARK NEDİR, ÖZETLEYEBİLİR MİSİN?

tarihinde Çakırcalı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Değerli Hacı

Bu sitede bılımsel forumlarda özellikle çok yazın, emeğin var ilk tesekkur etmem gerekenlerden birisin, o zamanlardan hatırladığım Free Will vardı ben tek kurancıyken duzeyli tartışmalar yapmıştık ve diğer arkadaşlar tekrar tesekkur ederım.Şunu belirtmek ıstıyorum ki bu topıcte muslumanlarla tartışmak ıstıyorum.Deıst-agnostık bir yapım var eger bır ateıstle yaratıcının varlık olasılığı uzerıne tartışacaksam bunu bılım platformunda yaparım ve ben bu olasığı evrendeki kusursuz ve tesadufı olmayacak ölçulerden dolayı daha yuksek buluyorum ama suphe duyanda duyar bu çokta önemlı bır konu değil ben pek bı fark görmuyorum önemli olan dinlerden ve dayatmalarından prangalarından kurtulmaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Değerli Çakırcalı

Bır ateıst arkadaş konuyu okurken eger bir yaratıcı olsaydı islamın tanrısı gıbımı olurdu şeklinde değerlendırmeli ve bu çalışmada kutsal kitaplardaki batıl tanrının gercek yaratıcı tasvırınden çok uzak olduğunu ortaya koydum.Bunu yaparken akıl ve mantık kullandım ve herhangi bir bılgı eklemedım.Eğer bir yaratıcı varsa ve bu kusursuz evrenı yarattıysa elbette çok güçlü, adil ve kusursuz olmalı bu konuda herkes hemfikirdir.Aşagıdaki sözlerde extra bir bılgı yoktur.Deızm-agnostızm bır dın degıldır yaratıcının varlık olasılığı benım için daha fazla senın içinse az yada hiç değil başka bir farkımız yok senınle.

bu dünyada yaşamamız için bize her türlü ortamı hazır eden, sırlar ve gizemlerin kaynağı, sınırsız ve tarif edilemeyen güç sahibi, öldükten sonra kendisine ve eşsiz düzenine kavuşacağımız, mükemmel ve eksiksiz derecede yaratılmış insanın ve sorunsuz çalışan, idare edilen evrenin Yaratıcısı, sahibidir....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çoban yazdı:

mesela diyorsunki H.z ibrahimi ateş nasıl yakmamış

gel,düşün aklet diyorsun

bizim için o kadar içi boş laflarki

h.z ebubekire demişlerki senin efendin kuduse bir gecede gidip geldiğini söylüyor,sen akıllı adamsın kuduse kaç günde gidilir gelinir

oda diyorki ben her gün onun göklerden vahiy aldığına inanıyorum,bunamı inanmayacağım.

Allah isterse ateş yakmaz.

Nasılki sen Allahın kendi varlığına inanmayanları cehennemde yakmasını kabul edemiyorsan

Değerli Çoban

Sayfalarca çelşki yazdım Kuranda arkeolojık kanıtı bulunmayan, babadan oğula peygamberlıkler,efsaneler ve akıl dışı kıssalar ve çelişkiler nerdeyse her ayette mevcut sen bır ıkı tanesını almışsın.Verdiğin Ebubekirle ılgılı söz bir hadis ve hadislerın uydurma olduğunu tarttışmaya bıle gerek duymuyorum.Yaratıcının iyiyi,doğruyu anlatmak için mucizelere sahip elçilerıne,onlarla konuşmaya,kitaplara,insanlara ıhtıyacı yoktur o akıl bilim vicdan mantık ve doğuştan verdığı muhakeme gucu ıle ulaşır bu sayede doğruyu yanlışı ayırırız.

İyı bir insan sırf yaratıcıdan suphe duyuyor dıye sonsuz atese atılmaz bu batıl tanrının adaletıdır ancak, ayrıca çöl bedevısını ateşle korutmuşlar ya kutuplarda olsaydı soğukla olucaktı o kadar çok böyle ufak nuans var ki yeterki ataperestlık yapmayıp sorgulayalım.Sorunun cvbı zaten yazılarımda vardı:

safbilgi yazdı:

Yaratıcı insanlara akılla bilimle kainat kitabıyla ulaşır, 7 milyar insan için adil tebliğ olan budur.İnsanlara fıtratta verilen akıl bilim vicdan mantık bunlar doğruyu bulma gücüdür arap örfü değil.O zaman ki arap dını Sabiilik yahudılık hırıstıyanlık ve putperstlık karışımı pagan bir dindi.Muhammed yeni bir din yada kitap getırmedi,sadece dınlerle savaştı,hiç bir zaman putperstlık bitmedi, Kabeye yani arap baş putu Allata dönup yere kapanmak salat oldu, kavramlar yozlaştırıldı putperest Muhammedın torunlarını öldüren Mekkedeki yahudi otorıte Emeviler Muhammedın sözlerını toplatıp kitap yaptırdı ve putperstlik, din tüccarlığı tekrar meşru oldu.İncil nasıl havarılerrce yazıldıysa,tum kıtaplar uyarıcıların arkasından yazıldı.Öncelikle yaratıcıyı doğru yere koymalı, batıl yahudi tanrısından ayırmalı, yaratıcı kainat kıtabında,yaratılmışlarda, kusursuz evrende açık ve nettır, ya görursun yada suphe duyarsın, 1400 senelik anlaşlılmaz dilde bir kıtap dedı dıye ınanman zaten yuzeysel olur.Ayrıca görmediği için yaratıcıdan şüphe duyan bırı ıyı bır ınsan olsada neden (kutuplarda yasayan bırınıde soğukla korkutursun)çöl ateşine atılıyor? Bu gercek yaratıcı tasvırıne aykırıve adıl değil, anca yahudı tanrısı bunu yapar.Yaratıcının tebliğ için ınsanlara kıtaplara kutsallara ve sızler gıbı sayısalcılara ıhtıyacı yoktur.O akıl bılım vıcdan mantık gıbı 7 mılyar ınsana doğuştan verdığı muhakeme yetenegı ıle ulaşır, insan doğruyu yanlışı ayırır.Ahlakta dınlerden çıkmamıştır,toplumsal düzen ve ilerıye göturen kanunlar ile su an medeniyet ayaktadır şeriat yoktur ve kurallar ıhtıyaca göre değiştırılebılır ama serıat değişmez.Bukagılı halkalı zebanılı cehennem ve meyvalı hurılı cennet sızlerın olsun, bizler yaşayarak görucez, bildiğimiz tek sey yaratıcının adaletı ve bır terazının, hesaplaşmanın bir şekılde olacagıdır..

tarihinde safbilgi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

safbigi yazdı:

Dinler ve mezhepler birer savaş aracıdır,çunku dil,ırk,sınıf gibi ınsanlar arasında ayrılık ve duşmanlık unsuru yaratır.Haçlı seferlerinden tutun Afganistan,Irak savaşına bir çok savaşa sebeb olmuş insanların beynı yıkanmıştır, din ınsanların bırbırıne hukmetme aracıdır aynı zamanda cahıl toplumu gutmenın en kolay yoludur.Ben sevgiden, pozıtıf enerjıden, barıştan,eşitlıkten,yaratılmış tum canlılara adaletten yanayım bu yuzden dinlere karşıyım, hayatta hiç bir şey görunduğu gıbı değil, sizler atesıtleri yada deıstlerı tukaka görsenızde aslında gercek tukaka olan din tuccarlarıdır.Ayrıca okuduğunuz Kuran gerek kavram yozlaşması gerek arapçanın yapısı gerekse Kuranın 1400 senedir yuzlerce degışık mezhepe ayırabılecek kadar apacık olmaması(ki gercek tebliğ apacıktır) çok yorumludur eninde sonunda bir mealcının Kuranı ve onun göruşlerıdır,(salat mesela kımının mealınde medıtasyon kımnde namaz gercekte ise ıkısıde değildir) her şekılde zaten aracı ve sırk vardır.Bırılerının çizdığı musluman profılınde değil insan olmakta buluşalım diyorum ve konuya giriyorum.

Değerli Çoban

Akıl dışı kıssalardan önce bence yukarki paragrafı sorgula yukarıda dınlere ve kitaplara karşı en buyuk ıtırazlar mevcut.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Değerli Çakırcalı

Bır ateıst arkadaş konuyu okurken eger bir yaratıcı olsaydı islamın tanrısı gıbımı olurdu şeklinde değerlendırmeli ve bu çalışmada kutsal kitaplardaki batıl tanrının gercek yaratıcı tasvırınden çok uzak olduğunu ortaya koydum.Bunu yaparken akıl ve mantık kullandım ve herhangi bir bılgı eklemedım.Eğer bir yaratıcı varsa ve bu kusursuz evrenı yarattıysa elbette çok güçlü, adil ve kusursuz olmalı bu konuda herkes hemfikirdir.Aşagıdaki sözlerde extra bir bılgı yoktur.Deızm-agnostızm bır dın degıldır yaratıcının varlık olasılığı benım için daha fazla senın içinse az yada hiç değil başka bir farkımız yok senınle.

bu dünyada yaşamamız için bize her türlü ortamı hazır eden, sırlar ve gizemlerin kaynağı, sınırsız ve tarif edilemeyen güç sahibi, öldükten sonra kendisine ve eşsiz düzenine kavuşacağımız, mükemmel ve eksiksiz derecede yaratılmış insanın ve sorunsuz çalışan, idare edilen evrenin Yaratıcısı, sahibidir....

Hala aynı minval üzre devam ediyorsun.

1- Hem inandıkları tanrının üzerine bir takım sıfatlar yükledikleri için (örn.) müslümanları yeriyor, hem de kendince olması gerektiğine inandığın tanrıya bir takım vasıflar yüklüyorsu;

2- Bunu yaparken hem bilgi eklemediğini söylüyor, hem de akıl ve mantık kullandığını söylüyorsun. Dolayısıyla, bu kadar saçma bir düşüncenin ardından yüklediğin o sıfatların hangi bilgiye dayandığını bile soramıyorum. Kendi inancını, akıl ve mantıkla nasıl bağdaştırabildin? Nitekim;

3- "Eğer bir yaratıcı varsa ve bu kusursuz evrenı yarattıysa elbette çok güçlü, adil ve kusursuz olmalı bu konuda herkes hemfikirdir." diyorsun ama;

a) Evrenin kusursuz olduğu sonucuna nasıl vardığını açıklamıyorsun. Hangi bilimsel veriler sende evrenin kusursuz olduğu izlenimini yarattı?

B) Evrenin kusursuz olduğuna ait bilimsel bir veremiyorsan, bu evrenin yaratılmak için çok güçlü bir tanrıya ihtiyaç duyacağı sonucuna nasıl varabildin?

c) Velev ki bu evren kusursuz ve ancak çok güçlü bir tanrı tarafından yaratılabileceği kabul edilmiş olsun; bu yaratıcının adil olması gerektiğine nasıl karar verebildin? Hem bu evreni yaratacak kadar güçlü, hem de yarattığı evrendeki canlılara işkence etmekten haz alacak kadar sado-mazoşist bir yaratıcı olmadığı ne malum?

d) Bu evrenin kusursuz olduğu inancın mı, yaratıcısının da kusursuz olacağı sonucunu doğurdu sende? Oysa evrenin hiç de kusursuz olmadığı, kelimenin anlamıyla bir cadı kazanı olduğu bilim çevrelerince kabul edilir; evrende kaos vardır. Senin, bu bilimsel düşünceyi aşıp, evrenin kusursuz olduğuna inancın nedeniyle, onu yarattığına inandığın sözde tanrının da kusursuz olduğu inancına büründüğün sonucuna varmamam için ne gibi bir sebep var?

e) Örneğin ben seninle hemfikir değilim ama, bu inançların karşısında herkesin senle hemfikir olduğu inancına nerden ulaştın?

İslam tanrısı Allah, müslümanlarca adil, kadir-i mutlak, alim-i mutlak ve her kusurdan münezzeh bir tanrıdır. İslam tanrısı Allah'ın başlıca sıfatları bunlardır, diğerleri tırı vırıdır. Senin inandığın tanrı da adil, bu evreni yaratabilecek kadar güçlü (kadir-i mutlak) ve evrendeki bu kusursuzluğu planlayabilecek kadar bilgili (alim-i mutlak), kusursuz (tüm kusurlardan münezzeh) bir tanrı değil mi? Bunun neresi islam inancından farklı, neresinde akıl ve mantık var, ben göremedim...

Benim anlayamadığım şu: Senin, eleştirdiğin bir müslümandan farkın nedir? Adını koyduğun bir dinin, bir peygamberin, yazılı hale getirilmiş emir ve yasakların olmaması mı; ölüm sonrası gideceğine inandığın yerin adının bilinememesi mi; tanrı inancını ve onun niteliklerini onların Arapça, senin Türkçe ifade edişin mi; onların Kabe'ye, senin tüm evrene secde edişin mi; bu secdenin onlarca namaz, sence niyaz şeklinde oluşu mu; onların Arapça, senin Türkçe yakarıların mı?..

Nedir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yazıları ben de üşenmedim ve okudum..Genellikle böyle uzun yazıları okumaya üşenirim..

Safbilgi çok dokundurucu,ayrıntılı ve güzel yazmış.Siteye giren dindarlara dinlerinin içeriğinin masallarını detaylarıyla görmeleri açısından harika bir çalışma olmuş..Tebrik ederim..

Ateizme giden köprüdür deizm..Kapı sonunda ateizme açılır..

Zaten deistte bir nevi ateisttir..

Bilinmeyen sır bir tanrı insandan hiç bir şey istemediğine,dayatmadığına,korkutmadığına göre,tapılsa ne olur tapılmasa ne olur?..

Varlığıyla yokluğu birdir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın Çakırcalı

Lütfen bu topiği ateist-agonostık çatışmasına döndurmeyelim.Bu topiği kutsal kıtapların batıl tanrısının kusurlarını ve mükemmellikten ne kadar uzak olduğunu anlatmak için açtım,ideal olması gereken tanrıyı anlattım.Lütfen ince bir nuans var.Ayrıca sen beni anlamayıp bana secden, dinin nasıl derken ben sana yine diyorum ki senınle yani bir ateistle aramızda hiç bir fark yok, ben sadece bu evrende yaratılışın tesaduf olmayıp yaratıcı olma olasılığını senden çok daha fazla göruyorum.Konuyu dağıtmamak için kısa yazıyorum ve musluman arkadaşların görüşlerını beklıyorum..

Not:Bilimsel platformda evrenın tesaduf olamayacak kadar kusursuz düzeni ve yaratıcı olma olasılığı üzerıne ayrıca tartışmak isterim.

tarihinde safbilgi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Burada bir incelik var gibi geliyor bana..

İdeal bir Tanrı'nın nasıl olduğu ile nasıl olması gerektiği arasında çok önemli bir fark var.

İlki deistik görüştür. İkincisi ise ateistiktir.

Nedenlerini siz düşünün....

Sayın haci, Elbette arada ince de olsa bir çizgi olmalı ama ben bu çizgiyi göremiyorum. Belki de bu benim ateizm anlayışımdandır; yobaz mıyım, neyim...

Kabul ediyorum ki Sayın Safbilgi, İslam dininin çirkefliklerini, akıl-mantık dışılığını çok güzel vurgulamış. Ancak, "Şu çirkin..." diye başlayıp "Oysa bu..." diye devam etmeyi anlamlandıramıyorum. Nitekim Safbilgi, islamın veya genel anlamda mevcut dinlerin tanrısını yerin dibine geçirirken, kafasında "TASARLADIĞI" ve daha da önemlisi, varlığına "İNANDIĞI" bir tanrı alternatifi sunuyor. Yukarıda her iki iletimde de anlatmaya çalıştığım üzere bu tanrının niteliklerini de sıralıyor ve üstelik bunlar da o yerden yere çaldığı islam tanrısı Allah'ın en belirgin özellikleri. Zira;

... Eğer bir yaratıcı varsa ve bu kusursuz evrenı yarattıysa elbette çok güçlü, adil ve kusursuz olmalı bu konuda herkes hemfikirdir...

şeklindeki sözlerinin kendi içindeki tutarsızlığı yukarıda açıklamaya çalışmıştım. "Bir tanrı varsa, bu tanrı şöyle olmalı, böyle olmalı..." ne demektir? Tanrı eğer varsa, sadece vardır. Onun varlığını algılayabiliyor olmamız halinde zaten varlığının bir anlamının kalmayacağı bir yana, ona hangi kıstaslara göre nasıl bir elbise biçeceğimize nasıl karar verilebilir ve bu doğrultuda da onun kusursuz olduğu (neye göre?), çok güçlü olduğu (kime göre?), çok adil olduğu (hangi ölçüye göre?), çok bilgili olduğu (hangi bilime göre?), olması gerektiği sonucuna varılabilir?

Kaldı ki;

... Deızm-agnostızm bır dın degıldır yaratıcının varlık olasılığı benım için daha fazla senın içinse az yada hiç değil başka bir farkımız yok senınle...

Sözlerine de bir şey demiyorum. Zira bir ateistle bir agnostik arasında bile çok büyük fark vardır; hatta öyle büyük bir farktır ki bu, birine "ateist" diğerine "agnostik" dedirtecek kadar fark var. Varla bilmiyorum arasında bile fark varsa, varla yok arasında fark olmaz mı?:) Ancak:

... bu dünyada yaşamamız için bize her türlü ortamı hazır eden, sırlar ve gizemlerin kaynağı, sınırsız ve tarif edilemeyen güç sahibi, öldükten sonra kendisine ve eşsiz düzenine kavuşacağımız, mükemmel ve eksiksiz derecede yaratılmış insanın ve sorunsuz çalışan, idare edilen evrenin Yaratıcısı, sahibidir....

ifadesi de özellikle safbilgi dostumla aramda ne denli büyük bir fark olduğunu gösteriyor bana. Bbu sözler bana resmen safbilgi'nin inandığı bir tanrıyı ve bu tanrının bazı niteliklerini ifade ediyor. "Bu dünyada yaşamamız için bize her türlü ortamın hazır edildiği" , "Sırlar ve gizemler(?)in varlığı ve üstelik de bunlarının bir kaynağının olduğu" , "Bu kaynağın sınırsız ve tarif edilemeyen (ama safbilge tarafından da ısrarla tarifi yapılan) gücü olduğu ve olması gerektiği" , "Ölümden sonra eşsiz düzene sahip bir ahiret hayatı" , "İnsanın mükemmel ve eksiksiz derecede yaratılmış olması" , "Evrenin sorunsuz çalıştığı ve idare edildiği" düşüncelerini bir müslümandan da sık sık duyuyorum.

Ben safbilge'de müslümanlardan ve onların dininden nefret etmeye başlamış bir müslümandan başka bir şey görmüyorum. Bu yazıyı neden yazdığını da anlamadım. "Ben size yapacağımı bilirim" diyerek mi çıktı o kapıdan, anlamadım ki...

tarihinde Çakırcalı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...