Jump to content

Ahzab-51


Recommended Posts

Arkadaşlar ben pek bilmiyorum bu konuları beni aydınlatırsanız sevinirim; zinanın tam olarak tanımı nedir?? .. göz ile düşünce ile de zina olur mu?? .. ve müslümanlara soruyorum(tabii ateistlerde kendi düşüncelerini söylebilirler); evli olmayan iki kişinin ilişkisine nasıl bakıyorsunuz.. sizce evli olmayan iki kişi, bi ilişki yaşarsa bunun ismi ahlaksızlık mıdır?? .. ve insan doğal ihtiyacını ilişki yaşamadan da giderirse bunun ismide ahlaksızlık mıdır??.. böyle olması yerine ilişki daha normal değilmidir??..

Sevgili sangre:

Elimden geldiğince ben cevaplamaya çalışayım sorularını.

Zina iki kişi arasındaki nikahsız her tür beraberliği kapsar, ama burda nikah ayrımını iyi yapmamız lazım. Günümüzde eşinden habersiz dini nikah adı altında bir sürü beraberlik var, bu düpedüz zinadır. İki kişi nikahsız yaşıyor diyelim, ancak birbirlerine karşı sorumluluk duygusu tam, toplumda beraberlikleri biliniyor, bu da zina değildir. Allah söze değil öze bakar çünkü. Düşünce ile zina olurmu demekle ne demek istedin anlamadım. Ha bir erkek ya da bir kadın başka birine o gözle bakıyorsa günah işliyor demektir.

Sevgiyle kalasın...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 165
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

O zaman bütün sorularım çöpe mi gitti :rolleyes: .. peki evli olmayan iki kişinin birlikteliği nedir islamda?? ve islam tasvip eder mi? .. ve demin ki yazımda ki ''düşünce ve göz ile zina olur mu'' sorusu da sizin tanımınızda nasıl bir yeri var.

Evli olmayan hür kişiler evlenmeden ilişki kurarsa bu zinadır... Ama cariye (kadın köle) hukuku ayrıdır... Düşünce ve göz ile had cezası gerektiren zina olmaz; burada söylenen şey, bu eylemler zinaya yaklaştırdığı için manevi anlamdadır...

Artık fetvalara da başladık burada... :rolleyes:

Link to post
Sitelerde Paylaş
Arkadaşlar çok eskiden yani yaklaşık olarak 12 sene önce, gerçeklerden habersiz, şirin bir Müslüman olarak hayatımı geçirmekteydim. Daha sonra ise kanıma giren 2 ateist arkadaşımdan :) duyduklarım kafamı allak bullak etmişti.

İşte o zamanlarda kafamı karıştıran ayetlerden biri:

Ahzab-51

Onlardan dilediğini geriye bırakır, dilediğini de yanına alırsın. Boşadığın hanımlarından arzu ettiğini tekrar yanına almanda, senin üzerine bir günah yoktur. Böyle yapman onların mutlu olmalarına, üzülmemelerine ve hepsinin, senin verdiklerine razı olmalarına daha uygundur. Allah, kalplerinizde olanı bilir. Allah hakkıyle bilendir, halîmdir.

Ayeti gelişigüzel okuduğumuz zaman anlamını kavrayamayabiliriz, ancak tefsirden açıklamasını okuduğumuzda, doğrudan Muhammed'in eşleriyle olan cinsel birleşme sırasından bahsettiği rahatlikla anlayabiliriz.

Yani bu duruma göre Allah Muhammed'in eşleriyle olan cinsel birleşme sorununa bir düzenleme getiriyor.

Şimdi Müslüman arkadaşlara sormak istiyorum; Bu ayeti okuyup da kafanızda şüpheler oluştuğu oldu mu? ''Allah'ın işi gücü yok da Muhammed'in sevisme sırasını düzenliyor!!'' dediğiniz oldu mu?

Eğer olduysa bu şüphelerinizi nasıl bastırdınız? Yok eğer kafanızda hiçbir şüphe oluşmadıysa, Tanrı'dan (varsa eğer) böyle bir ayetin gelmesini nasıl açıklıyorsunuz?

yaklaşık 12 sene önce müslüman olduğundan şüphe ediyorum..

çünkü eğer daha önce müslümanlığa dair bir bilgiye ssahip olmuş olsa idin müslümanlıktaki en temel söylemlerden

birinin de '' Allah insana şah damarından daha yakındır'' olduğunu bilirdin..

şah damarından daha yakın birinin senin her işine burnunu sokması bir çelişki oluşturmaz..

islamın sadece bu konuda değil her konudaki tavrı budur..

yani islamı seçen biri, şah damarından daha yakın bir tanrının varlığını kabul etmiş demektir.

bu nedenle artık en basit bir tavrında bile onun çizgilerini izlemelidir.

yani bir çelişki yok..

hatta böyle bir ayetin gelmemesi anormal olurdu..çok yakın bir tanrı ile çelişirdi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Evli olmayan hür kişiler evlenmeden ilişki kurarsa bu zinadır... Ama cariye (kadın köle) hukuku ayrıdır... Düşünce ve göz ile had cezası gerektiren zina olmaz; burada söylenen şey, bu eylemler zinaya yaklaştırdığı için manevi anlamdadır...

Artık fetvalara da başladık burada... :rolleyes:

pek sayın müftü!

peki kadın eşinin cariyesi ile birlikte olmasını boşanma sebebi olarak mahkemeye sunabiilir mi?

yani diyebilir mi benim eşim kendi öz malı olan cariyesi ile yatıyor.

ben boşanmak istiyorum.

iknci soru:kadının birinin kölesi varsa,kadın kölesi ile birlikte olursa erkek bunu boşanma sebebi görüp,

boş ol derse nikah düşer mi?

yoksa bu kadının hakkı olduğu için boşanma söz konusu olmaz mı?

üçüncü soru:orucu sigara ile açmak caiz midir?

cevaplarınız için allah şimdiden razı olsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
yaklaşık 12 sene önce müslüman olduğundan şüphe ediyorum..

çünkü eğer daha önce müslümanlığa dair bir bilgiye ssahip olmuş olsa idin müslümanlıktaki en temel söylemlerden

birinin de '' Allah insana şah damarından daha yakındır'' olduğunu bilirdin..

şah damarından daha yakın birinin senin her işine burnunu sokması bir çelişki oluşturmaz..

islamın sadece bu konuda değil her konudaki tavrı budur..

yani islamı seçen biri, şah damarından daha yakın bir tanrının varlığını kabul etmiş demektir.

bu nedenle artık en basit bir tavrında bile onun çizgilerini izlemelidir.

yani bir çelişki yok..

hatta böyle bir ayetin gelmemesi anormal olurdu..çok yakın bir tanrı ile çelişirdi.

O çok yakın tanrı bir köleliği kaldıramamış ama bu işlerle uğraşırken... :rolleyes: İnsanlar öyle zulüm altındaymışlar ki Ömer zamanında bir efendi "ölümüm sonrası kölelerim serbest kalsınlar" deyince, adamı erken öbür dünyaya gönderen iki kölesi bu suç karşılığı Ömer'in adaleti (!) ile kafaları kesilerek idam edilmişler... Şimdi sizce burada köleler mi, efendileri mi, sistem mi (islam), halife mi suçlu?...

Link to post
Sitelerde Paylaş
pek sayın müftü!

peki kadın eşinin cariyesi ile birlikte olmasını boşanma sebebi olarak mahkemeye sunabiilir mi?

yani diyebilir mi benim eşim kendi öz malı olan cariyesi ile yatıyor.

ben boşanmak istiyorum.

iknci soru:kadının birinin kölesi varsa,kadın kölesi ile birlikte olursa erkek bunu boşanma sebebi görüp,

boş ol derse nikah düşer mi?

yoksa bu kadının hakkı olduğu için boşanma söz konusu olmaz mı?

üçüncü soru:orucu sigara ile açmak caiz midir?

cevaplarınız için allah şimdiden razı olsun.

İlk soru: Kadın nikah öncesi anlaşma yaparak bu durumu belirtmemişse boşanma sebebi olmaz...

İkinci soru: Evli efendi kadın kölesi ile yatamaz... Bekar efendi kadınların köleleri ile yatmasından pek bahis yoktur islamda ama şöyle bir hadis var:

Hz. Peygamber, Fâtıma (r.an)'ya bir köle bağışlamıştı. Bu sırada Hz. Fâtıma'nın üzerinde başını örtse ayakları, ayaklarını örtse başını açık bırakan bir elbise vardı. Hz. Peygamber bu durumu görünce şöyle buyurdu: "Senin için bir sakınca yoktur. Çünkü bu köle senin baban ve oğlun yerindedir" (Ebû Dâvud, Libâs, 32).

Bu hadise göre erkek köleler kadının babası ve oğlu yerindedir...

Üçüncü soru: Caizdir ama vücudunuza çok zararlıdır; önermem... :rolleyes:

Link to post
Sitelerde Paylaş
İlkini pek güzel hallettiniz de ötekisi kaldı :rolleyes: Neyse şaka bir yana, isteyebilir; ama evlenmeden önce şart koşmuşsa... İslamda evlilik öncesi bu tarz anlaşmalar mümkündür...

O halde mesele yok!

Kaldıki islamda çok eşlilik zorunlu haller (kısırlık vs..) dışında tavsiye edilmez.

Çünki çok eşlilik muthiş bir adaleti gerektirir.

Bu adaletin sağlanamaması ise büyük bir sorumluluk getirir.

Hatta ayetle de sabitlenmiştir.

Eğer adaleti tam olarak sağlayabileceğinizde şüphede iseniz bu işe kalkışmayın şeklinde nasihatte verilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
O halde mesele yok!

Kaldıki islamda çok eşlilik zorunlu haller (kısırlık vs..) dışında tavsiye edilmez.

Çünki çok eşlilik muthiş bir adaleti gerektirir.

Bu adaletin sağlanamaması ise büyük bir sorumluluk getirir.

Hatta ayetle de sabitlenmiştir.

Eğer adaleti tam olarak sağlayabileceğinizde şüphede iseniz bu işe kalkışmayın şeklinde nasihatte verilir.

Genel sünni islam savunmaları olan bu ve benzer cümleler kıvırtmanın bir türüdür... Bir şeyi olduğundan daha zor bir hale getirerek pratikte iptal etme isteğidir bunlar (günümüzde savunmak zor oluyor artık bazı şeyleri doğal olarak ve sırıtıyor bu olaylar)... Yani mevcut hüküm ortada ve kaldırılması imkansız olduğunda işte böyle söylerler...

Link to post
Sitelerde Paylaş
O çok yakın tanrı bir köleliği kaldıramamış ama bu işlerle uğraşırken... :rolleyes: İnsanlar öyle zulüm altındaymışlar ki Ömer zamanında bir efendi "ölümüm sonrası kölelerim serbest kalsınlar" deyince, adamı erken öbür dünyaya gönderen iki kölesi bu suç karşılığı Ömer'in adaleti (!) ile kafaları kesilerek idam edilmişler... Şimdi sizce burada köleler mi, efendileri mi, sistem mi (islam), halife mi suçlu?...

abi,

bi de muhammedin sahibi ben öldükten sonra serbesttir dediği kölesini,

ölen sahibin borçlarına karşılık alacaklı kişiye vermesi olayı var.

köle sevinmiştir garibim başta kurtuldum diye.

muhammedse hayır o adamın borcu vardı,

sen azad olamazsın,

sen artık alacaklının malısın demiştir.

zavallı kölenin halini düşünmeli. :(:(

valla bu islam köleliği meşru ve doğal kabul etmiyorsa,

ben de bişey bilmiyorum. ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş
O halde mesele yok!

Kaldıki islamda çok eşlilik zorunlu haller (kısırlık vs..) dışında tavsiye edilmez.

Çünki çok eşlilik muthiş bir adaleti gerektirir.

Bu adaletin sağlanamaması ise büyük bir sorumluluk getirir.

Hatta ayetle de sabitlenmiştir.

Eğer adaleti tam olarak sağlayabileceğinizde şüphede iseniz bu işe kalkışmayın şeklinde nasihatte verilir.

biz de onu diyoruz.

neden tavsiye yerine kadının lehine yol yok?

işi adamın vicdanına bırakırsan o işe kaç kişi riayet eder?

yukarda bunun pratikte hiç bi faydası olamaycağını irdeledim.

o ayet işi vicdana bırakıp,

ahirete havale ettiği için

pratikte hiç bi anlam taşımıyor.

lütfen gerçekçi olalım. ;)

tarihinde murteddd tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Genel sünni islam savunmaları olan bu ve benzer cümleler kıvırtmanın bir türüdür... Bir şeyi olduğundan daha zor bir hale getirerek pratikte iptal etme isteğidir bunlar (günümüzde savunmak zor oluyor artık bazı şeyleri doğal olarak ve sırıtıyor bu olaylar)... Yani mevcut hüküm ortada ve kaldırılması imkansız olduğunda işte böyle söylerler...

Saçmalamayın lütfen.

Bunun hakkında ayet bile var dedik.

Adaleti sağlayabileceğinizden şüphe ediyorsanız almayın der.

Ne kıvırması?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Saçmalamayın lütfen.

Bunun hakkında ayet bile var dedik.

Adaleti sağlayabileceğinizden şüphe ediyorsanız almayın der.

Ne kıvırması?

Bunun ölçüsü ne? Peygamber eşleri arasında bile ne çekişmeler ve kıskançlıklar olmuş bazılarını ( Ayşe vs) kayırıyor diye... Ölçüsü olmayan böyle soyut cümlelerin pratikte bir anlamı yoktur...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bunun ölçüsü ne? Peygamber eşleri arasında bile ne çekişmeler ve kıskançlıklar olmuş bazılarını ( Ayşe vs) kayırıyor diye... Ölçüsü olmayan böyle soyut cümlelerin pratikte bir anlamı yoktur...

Ben adalet deyince eşitlik anlarım.

Eşitliği sağlayamayacaksan bu işi yapmayacaksın.

Bu kadar basit.

Link to post
Sitelerde Paylaş

sevgili ateshbey,

hiçbir soruya net cevap vermediğiniz gibi,

çoğunu da yanıtlamaktan ısrarla kaçıyorsunuz.

adalet konusunu sözkonusu olunca ve işi vicdana bırakınca hiçbir yere varılamaz.

yukarda keç kez yazdım.

ota b.ka sert hükümler koyan allah,

neden bu işi de bi hükme bağlamak yerine işi vicdana havale etmiş?

itirazlarımız belli bizim.

şunu da ekleyeyim:

emin olun ki siz müslüman falan değilsiniz.

aklınız ve vicdanıza göre en temel hükümleri bile tahrif edip,

başka yerlere çekebiliyorsunuz.

biraz daha itiraz edersek emin olun islamda cariyelik diye bi kurum yoktur da diyeceksiniz eminim. ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş
ota b.ka sert hükümler koyan allah,

neden bu işi de bi hükme bağlamak yerine işi vicdana havale etmiş?

itirazlarımız belli bizim.

adalet konusunu sözkonusu olunca ve işi vicdana bırakınca hiçbir yere varılamaz.

İş vicdana bırakılmıyor. Adalet vicdan ile yürümez. Adalet = Eşitlik. Ne vicdanı?

Daha ne hüküm verecek?

Adaleti sağlayamayacaksanız almayın.

Sence ekstra ne yazılmalıydı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
sevgili ateshbey,

hiçbir soruya net cevap vermediğiniz gibi,çoğunu da yanıtlamaktan ısrarla kaçıyorsunuz.

adalet konusunu sözkonusu olunca ve işi vicdana bırakınca hiçbir yere varılamaz.

yukarda keç kez yazdım.

ota b.ka sert hükümler koyan allah,

neden bu işi de bi hükme bağlamak yerine işi vicdana havale etmiş?

itirazlarımız belli bizim.

şunu da ekleyeyim:

emin olun ki siz müslüman falan değilsiniz.

aklınız ve vicdanıza göre en temel hükümleri bile tahrif edip,

başka yerlere çekebiliyorsunuz.

biraz daha itiraz edersek emin olun islamda cariyelik diye bi kurum yoktur da diyeceksiniz eminim. ;)

Net cevap belli aslında ama dilleri varmıyor bir türlü... :rolleyes:

Link to post
Sitelerde Paylaş
Adalet = Eşitlik

Herkese eşit maaş verince adalet sağlanmış oluyor mu? Veya haftada 20 saat çalışan bir mühendis, 40 saat çalışan vasıfsız bir işçinin yarısı kadar maaş alsa adaletli davranmış olur muyuz?... Bu söyledikleriniz havada laflar; ölçüsü yok ve zamana, yere, insanına göre değişen şeyler; pratik ve uygulanabilir değil...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Herkese eşit maaş verince adalet sağlanmış oluyor mu? Veya haftada 20 saat çalışan bir mühendis, 40 saat çalışan vasıfsız bir işçinin yarısı kadar maaş alsa adaletli davranmış olur muyuz?... Bu söyledikleriniz havada laflar; ölçüsü yok ve zamana, yere, insanına göre değişen şeyler; pratik ve uygulanabilir değil...

Bide zırt bırt kıvırtıyorsunuz demez misiniz...

Eşitlik dediysek illede matematiksel eşitlik demedik.

İlk okul çocukları ile mi konuşuyoruz burda?

Onu bilelimde ona göre yazalım...

Adalet zaman, insana yere göre değişen bir kavram değildir.

Adalet=eşitliktir ama siz eşitlikten kastın ne olduğunu bilmediğiniz için yanında bir hakkaniyetliktir diyelim.

tarihinde AteshBey tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bide zırt bırt kıvırtıyorsunuz demez misiniz...

Eşitlik dediysek illede matematiksel eşitlik demedik.

İlk okul çocukları ile mi konuşuyoruz burda?

Onu bilelimde ona göre yazalım...

Adalet zaman, insana yere göre değişen bir kavram değildir.

Adalet=eşitliktir ama siz eşitlikten kastın ne olduğunu bilmediğiniz için yanında bir hakkaniyetliktir diyelim.

Bunlar içi boş kelimeler; yere zamana, zemine göre değişir... Hakkaniyete gelince siz, ücretinden memnun, "çok maaş alıyorum" diyen işçi veya "az maaş veriyorum" diyen işveren gördünüz mü?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...