Jump to content

Bayanlar nasıl giyinmeli?


Recommended Posts

  • İleti 155
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Tanıyorsan her an senin yedi sülalenden de başlayabileceğimi bil.

Labirent faresine bak sen.

Oğlum aklına hiç geldi mi, bu adamlar ben ne dersem diyeyim ona bir cevapları var nasıl oluyor diye?

Hiç mi düşünmüyorsun?

Ne giyer ne çıkarırlarla uğraşıyorsun.

Bir de ciddi ciddi.

gel başla sıkıyorsa hödük.

havalara da girermiş. herşeye cevabı varmış.pehhh

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bayan, kadın cinsini tanımlamak için kullanılmaz. Bayan aslında hitap sözcüğüdür." Bayan ...." gibi..

Ama cinsiyeti kadın olan birinden ya da kadın cinsinden sözediyorsak, onu "kadın" diye tanımlar, öyle söyleriz.

Bayan Türkiye'de belli bir kültür tarafından kullanılır aslen, ona hiç girmeyeyim. İşin kötüsü kadınlar bu tanımı sevdi, kibar falan buldu ve sahiplendi, bir kısım erkekler de bu duruma ayak uydurmak zorunda kaldı.

Ben acayip sinir olurum bu işe. ister istemez tepki gösteririm, gösteriyorum.

Kadın sözcüğünden utanmak kadar aptalca bir şey olabilir mi.. Üstelik tamamen yanlış bir tanımı onun yerine koyup da manken popçu ağzıyla konuşmak da başka sorun.

Kendine "Bayan" diyen kadınlara bir bak, hepsi de tornadan çıkmış gibidir.

Yarından ıtıbaren kadın derım ama bır horlanırsam (kadın senın anandır gercı yerınde bır cumle olur:D)ne yapcam oturup senın yazdıklarınımı anlatcam kadın?

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam'da çarşaf yoktur. Kapanmaya gelince, başı açık ama vücudunun tüm bölgeleri kapalı bir kadın bence Allah'ın emrine karşı gelmez. Kapalılık budur. Başına eşarp bağlayabilir tabi isteyen. Ama Kuran kesin başınıza eşarp takın demiyor...

Hayda gene islamla çelişiyorsun :)

İslamda kadın örtünmek zorunda bunun sana göresi bana göresi yok.

He ince konularda tartışma olabilir mesela kimisi der burka şarttı kimisi der çarşaf yeterlidir kimisi çarşafla birlikte peçe kullanmak gerekir bu ince konualr dışında tartışma yok islam açık apaçık bir dindir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayda gene islamla çelişiyorsun :)

İslamda kadın örtünmek zorunda bunun sana göresi bana göresi yok.

He ince konularda tartışma olabilir mesela kimisi der burka şarttı kimisi der çarşaf yeterlidir kimisi çarşafla birlikte peçe kullanmak gerekir bu ince konualr dışında tartışma yok islam açık apaçık bir dindir.

Bu konuda astığım bir alıntı var, bu iletiyi cımbızlayacağına onu da oku. "Başörtüsü" mü diyor başka şey mi ayette anlarsın...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu konuda astığım bir alıntı var, bu iletiyi cımbızlayacağına onu da oku. "Başörtüsü" mü diyor başka şey mi ayette anlarsın...

İleti cımbızlamıyorum yanlışını düzeltiyorum. Başı açık bir kadın islamın emrine karşı gelmiş olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam'da çarşaf yoktur. Kapanmaya gelince, başı açık ama vücudunun tüm bölgeleri kapalı bir kadın bence Allah'ın emrine karşı gelmez. Kapalılık budur. Başına eşarp bağlayabilir tabi isteyen. Ama Kuran kesin başınıza eşarp takın demiyor...

Erkeklerin ilgisini çekmek, Allah'ın emrine karşı gelmek değil midir? Saç erkeklerin ilgisini çekmez mi? Çekmez ise, kadınlar neden saçlarını yaptırırlar?

Atatürk'e laf söyleyenlere de ben karşıyım. Yanlış yoldasın, bu ülkede yaşayan herkes Ata'sına saygı fıymak zorunda...

Saygı fıymak nedir? Nasıl saygı fıyılır? Mustafa Kamal benim atam değildir. Saygı fıymam, saygı da duymam.

İngilizlerin ve fransızların altında yaşamak sana daha büyük bir zevk verecekti sanırım çok güzel islamı yaşayacaktın ozaman. Atatürk'ün önderliğini yaptıgı ve kazandırdığı savaşlar sayesinde bu topraklarda cirit atıyorsun kafana kazı bunu. Sevmiyorsan saygı duy...

İngilizler neden savaşmadan çekildiler?

Şeriat yanlısı kimseler kapımın önünden geçse selam bile vermem ki, bırak senin gibi düşünmeyi...

İlk önce Atatürk ile barışacaksınız..

Atatürk ile barışmak İslam ve İman şartı mıdır?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nur Suresi 31: "Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler."

Bizim görüşümüz Ayetle sabittir. Peki sizin görüşünüz nedir çok merak ediyorum doğrusu? Sizce bir bayan günlük yaşamında nasıl giyinmeli ve davranmalıdır? Giyinmenin bir kalıbı varmıdır? inanıyorum ki bu konuda her biriniz farklı görüşlere sahipsinizdir. Haksızsam buyurun söyleyin.

Kadınların nasıl giyineceği konusunda kadınların kendisi hariç hiç kimse bir yargıda bulunmamalı. Benim görüşüm bu yönde. Yani bir nevi "sana ne?" diyorum ben. Eğer din, kadınların açık giyinmesi sebebiyle erkekler testesteron düzeylerini kontrol edemeyip kadınların rızası dışında onlarla cinsel ilişki içinde bulunmak istiyorlarsa ve bunun önüne geçmek için kadınların kapanmasını söylüyorsa, neden erkekler sosyal hayatta (geçici olarak) cinsel dürtülerini pasifleştirme yoluna gitmiyorlar?

Açıkça belli ki sorunun kaynağı erkekler ve erkeklerin bu problemlerini aşmaları için düzeltmeleri gereken yer öncelikle kendi düşünme şekilleri. Eğer beceremiyorlarsa, sosyal hayatta aşırı cinsel isteklerinin onları yönlendirmemesi için tıbbı yardıma başvurup sadece eşlerinin yanında cinsel isteklerini aktif hale getirebilecekleri tıbbi çözümler mevcut.

Şu örnekle devam edelim: Bir akıl hastası sokağa çıktığında, "tehlikeli sonuçları olabilir" gerekçesini öne sürüp bütün insanların sokaktan toplanması yoluna mı gidilir? yoksa tam tersine akıl hastasının sokağa çıkmasına izin verilmeyip tecrit edilmesi yoluna mı gidilir? 2. seçeneğin doğru olduğunu ve bugün uygulandığını belirtmeme gerek yok herhalde. Çünkü sorunun kaynağı o akıl hastasıdır, diğer insanlar değil. Sırf akıl hastası sokağa çıkıyor diye insanlar dışarı çıkma özgürlüklerinden edilemezler. Tıpkı erkeklerin kontrol edemedikleri cinsel dürtüleri sebebiyle kadınların özgürlüklerinin kısıtlanamayacağı gibi (eve hapsetme, kapanmaya zorlama vs vs...)

Ama mesele bu değil. Mesele kadının çubuklu insanlar (erkekler) için 5dk'lık zevk sağlayan bir "delik" olarak görülmesi ve bu deliğin diğer çubuklu insanlardan ne pahasına olursa olsun saklanması gerektiği düşüncesi. (Bkz. O benim deliğim, kimse ona çubuğunu sokamaz!) Eğer müslüman erkekler İslam'ın kadınlar üzerinde baskı kuran, onların özgürlüklerini engelleyen bir din olduğu iddiasını reddediyorsa o zaman her samimi müslüman erkek diğer insanların arasına çıkmadan cinsel dürtülerini pasifize etmeli. Neden ihtiyacı olsun ki cinsel dürtülerine? Buna tek ihtiyacı olduğu yer evdeki eşinin yanı. Sadece ama sadece eşinin yanında cinsel dürtülerini normal hale getirmeli. Belirttiğim gibi bunu mümkün kılan tıbbi çözümler mevcut. Bu metod hem kadınların özgürlüklerini kısıtlamıyor hem de erkeklerin diğer kadınlara yan gözle bakmalarının önüne geçiyor. Neden 1400 yıl önce tıbbın "T"sinin olmadığı bir çöl toplumdan çıkan ahlaki çözümleri daimi sayıyoruz? Bazı din savunucuları karşılarına sunulan ilkel çözümler içeren ayetler için "Orada yazanlar o dönem için geçerliydi" demesini biliyor ama bugün bilimin çığır açtığı günümüzde söz konusu "ahlaki problemlere" çok daha etkin şekilde çözümler getirebilecekken neden hala 1400 yıl öncenin özgürlük kısıtlayan, kadınları tek tipleştiren, cinsel öğe yapan çözümlerine yöneliyoruz?

Ayrıca bu metin yeni videomun da konusu. Burada paylaşmak istedim önce :p

tarihinde Greener Nautilus tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kadınların nasıl giyineceği konusunda kadınların kendisi hariç hiç kimse bir yargıda bulunmamalı. Benim görüşüm bu yönde. Yani bir nevi "sana ne?" diyorum ben. Eğer din, kadınların açık giyinmesi sebebiyle erkekler testesteron düzeylerini kontrol edemeyip kadınların rızası dışında onlarla cinsel ilişki içinde bulunmak istiyorlarsa ve bunun önüne geçmek için kadınların kapanmasını söylüyorsa, neden erkekler sosyal hayatta (geçici olarak) cinsel dürtülerini pasifleştirme yoluna gitmiyorlar?

Açıkça belli ki sorunun kaynağı erkekler ve erkeklerin bu problemlerini aşmaları için düzeltmeleri gereken yer öncelikle kendi düşünme şekilleri. Eğer beceremiyorlarsa, sosyal hayatta aşırı cinsel isteklerinin onları yönlendirmemesi için tıbbı yardıma başvurup sadece eşlerinin yanında cinsel isteklerini aktif hale getirebilecekleri tıbbi çözümler mevcut.

Şu örnekle devam edelim: Bir akıl hastası sokağa çıktığında, "tehlikeli sonuçları olabilir" gerekçesini öne sürüp bütün insanların sokaktan toplanması yoluna mı gidilir? yoksa tam tersine akıl hastasının sokağa çıkmasına izin verilmeyip tecrit edilmesi yoluna mı gidilir? 2. seçeneğin doğru olduğunu ve bugün uygulandığını belirtmeme gerek yok herhalde. Çünkü sorunun kaynağı o akıl hastasıdır, diğer insanlar değil. Sırf akıl hastası sokağa çıkıyor diye insanlar dışarı çıkma özgürlüklerinden edilemezler. Tıpkı erkeklerin kontrol edemedikleri cinsel dürtüleri sebebiyle kadınların özgürlüklerinin kısıtlanamayacağı gibi (eve hapsetme, kapanmaya zorlama vs vs...)

Ama mesele bu değil. Mesele kadının çubuklu insanlar (erkekler) için 5dk'lık zevk sağlayan bir "delik" olarak görülmesi ve bu deliğin diğer çubuklu insanlardan ne pahasına olursa olsun saklanması gerektiği düşüncesi. (Bkz. O benim deliğim, kimse ona çubuğunu sokamaz!) Eğer müslüman erkekler İslam'ın kadınlar üzerinde baskı kuran, onların özgürlüklerini engelleyen bir din olduğu iddiasını reddediyorsa o zaman her samimi müslüman erkek diğer insanların arasına çıkmadan cinsel dürtülerini pasifize etmeli. Neden ihtiyacı olsun ki cinsel dürtülerine? Buna tek ihtiyacı olduğu yer evdeki eşinin yanı. Sadece ama sadece eşinin yanında cinsel dürtülerini normal hale getirmeli. Belirttiğim gibi bunu mümkün kılan tıbbi çözümler mevcut. Bu metod hem kadınların özgürlüklerini kısıtlamıyor hem de erkeklerin diğer kadınlara yan gözle bakmalarının önüne geçiyor. Neden 1400 yıl önce tıbbın "T"sinin olmadığı bir çöl toplumdan çıkan ahlaki çözümleri daimi sayıyoruz? Bazı din savunucuları karşılarına sunulan ilkel çözümler içeren ayetler için "Orada yazanlar o dönem için geçerliydi" demesini biliyor ama bugün bilimin çığır açtığı günümüzde söz konusu "ahlaki problemlere" çok daha etkin şekilde çözümler getirebilecekken neden hala 1400 yıl öncenin özgürlük kısıtlayan, kadınları tek tipleştiren, cinsel öğe yapan çözümlerine yöneliyoruz?

Ayrıca bu metin yeni videomun da konusu. Burada paylaşmak istedim önce :p

kadınların nasıl giyineceğine dolaylı ya da doğrudan erkekler karar veriyor. "moda" denilen saçma şey kimin eseri iyice araştırın.

bu konuyu açarken ateistlerin ahlak düzeyini ölçmek istedim. sonuç tahmin ettiğim gibi çıktı.hepiniz aynı değilsiniz fakat %95 uçkur düşkünü.

kadını cinsel meta olarak görenler onu koruyormuş gibi görünen ikiyüzlülüler ordusunun ta kendisidir.isteyen üzerine alınsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

kadınların nasıl giyineceğine dolaylı ya da doğrudan erkekler karar veriyor. "moda" denilen saçma şey kimin eseri iyice araştırın.

bu konuyu açarken ateistlerin ahlak düzeyini ölçmek istedim. sonuç tahmin ettiğim gibi çıktı.hepiniz aynı değilsiniz fakat %95 uçkur düşkünü.

kadını cinsel meta olarak görenler onu koruyormuş gibi görünen ikiyüzlülüler ordusunun ta kendisidir.isteyen üzerine alınsın.

giysiyi geçte şuna gel =) dininde çocukların bile cinsel obje olması aslında çok zoruna gidiyor dimi ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

kadınların nasıl giyineceğine dolaylı ya da doğrudan erkekler karar veriyor. "moda" denilen saçma şey kimin eseri iyice araştırın.

bu konuyu açarken ateistlerin ahlak düzeyini ölçmek istedim. sonuç tahmin ettiğim gibi çıktı.hepiniz aynı değilsiniz fakat %95 uçkur düşkünü.

kadını cinsel meta olarak görenler onu koruyormuş gibi görünen ikiyüzlülüler ordusunun ta kendisidir.isteyen üzerine alınsın.

Modanın erkeklerin tek elinde bir olgu olduğunu ve amacının kadınlara ne giyeceklerini söylemek olduğunu söylemek için kaçık bir komplo teorisyeni olmanın yanı sıra insanın hayatını fanusta geçirmiş olması gerekir.

Evet ben uçkur düşkünüyüm çünkü sevdiğim kızı diğer erkekler görmesin diye kapatmaya çalışmıyorum. Bu kadar mı kendiyle çelişir insan?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...