drekinci 0 Oluşturuldu: Temmuz 2, 2012 Raporla Share Oluşturuldu: Temmuz 2, 2012 Lise yıllarımda, fizik dersinde sürtünme konusu işleniyordu. Yüzeylerin durumu ile ilgili olarak sürtünme katsayısı ortaya çıkarılıyor, sonra da sürtünme kuvveti hesap ediliyordu. Kafayı taktım bir kere, sürtünme olmasa ne olurdu? sorusuna. "Madde dağılırdı" sonucuna vardım. Zamanla fark ettim ki sürtünme ile kütle çekim gücü arasında yakın bir ilişki var. Ateist forumda da gravitasyonel sürtünme diye bir şey olduğunu öğrendim. Gök cisimleri arasındaki çekim gücüne gravitasyonel sürtünme deniyor ve bu sürtünme nedeni ile güç zamanla azalıyor. Psikiatri de Rocschach testi (Roşa testi) denilen bir kişilik testi var. Özel seçilmiş mürekkep lekelerinin neye benzediği sorulur ve verilen yanıtlar ile kişinin kişiliği hakkında hükümlere varılır. Lekelerin değerlendirilmesinde iki önemli değerlendirme vardır. Biri direkt lekelerin bir şeye benzetilmesi, diğeri ise lekeler arasındaki boşlukların bir şeye benzetilmesi. Genellikle ikinci benzetmelere iyi bakılmaz. Ama ben nedense boşlukları bir şeye benzetmenin de anlamlı olacağı inancındayım. Buradan hareketle! Kütle çekim gücü dediğimiz, ancak mahiyetini tam olarak bilemediğimiz bir kuvvet var. Kütle ile ayrılmaz bir özellik (güç). Kütle ile direkt bağlantılı. Kütle çekim gücü olmazsa ne olurdu? sorusu bana ilginç geliyor. Kütle olacak, ancak birbirlerini çekip veya itmeyecek. Yine aynı sonuca varıyorum. "Kütle dağılırdı." Kütle dağılır da nasıl bir evren modeli ortaya çıkar. Hayal gücümüzü çalıştıralım. Sevgiler. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Temmuz 2, 2012 gönderildi Raporla Share Temmuz 2, 2012 gönderildi Sevgili Drekinci: Aslında bu konu teorik fizikte tartışılan bir konudur. Çekim kuvveti çok kuvvetli olursa madde yuvarlak bir kütle oluşturur. Çekim kuvveti olmazsa, senin dediğin gibi, madde boşlukta dağılır gider. Bizim evrende çekim kuvveti evrenin bildiğimiz şekilde davranmasından sorumludur. Ne çok kuvvetlidir, ne de çok zayıf. Link to post Sitelerde Paylaş
drekinci 0 Temmuz 2, 2012 gönderildi Yazar Raporla Share Temmuz 2, 2012 gönderildi Sevgili hacı maddenin yuvarlak bir hal alması çekim kuvveti zayıfta olsa gerçekleşir. Çünkü çekim kuvveti tıpkı ışık gibi dörbir yanadır. Çekim kuvvetinin zayıflığı veya güçlülüğü kütle ile orantılıdır. Çok küçük bir hacim işgal etse bile çok büyük kütlesi ve bu kütle ile orantılı olarak çok güçlü çekim kuvveti olan gökcisimleri var. İddia ediliyor ki. karadeliklerin merkezinde böyle kütleler ve çekim güçleri var. Işık bile onlardan kaçamıyor. vs. Aslında sorumun özeti. Kütlesi olup ta çekim gücü olmamak gibi bir durum olabilir mi? Böyle durumda kütle dağılır ama. Zaten evrende (boşlukta) kütlesel oluşumlar birbirinden uzaklaşıyor ya. Evren genişliyor ya. Bu bir tür dağılma değil mi? Hem kütle çekimi mevcut. hem de yıldızlar, galaksiler birbirlerinden uzaklaşıyor. Bu nasıl oluyor. Sevgiler. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Temmuz 2, 2012 gönderildi Raporla Share Temmuz 2, 2012 gönderildi Sevgili hacı maddenin yuvarlak bir hal alması çekim kuvveti zayıfta olsa gerçekleşir. Çünkü çekim kuvveti tıpkı ışık gibi dörbir yanadır. Çekim kuvvetinin zayıflığı veya güçlülüğü kütle ile orantılıdır. Çok küçük bir hacim işgal etse bile çok büyük kütlesi ve bu kütle ile orantılı olarak çok güçlü çekim kuvveti olan gökcisimleri var. İddia ediliyor ki. karadeliklerin merkezinde böyle kütleler ve çekim güçleri var. Işık bile onlardan kaçamıyor. vs. Aslında sorumun özeti. Kütlesi olup ta çekim gücü olmamak gibi bir durum olabilir mi? Böyle durumda kütle dağılır ama. Zaten evrende (boşlukta) kütlesel oluşumlar birbirinden uzaklaşıyor ya. Evren genişliyor ya. Bu bir tür dağılma değil mi? Hem kütle çekimi mevcut. hem de yıldızlar, galaksiler birbirlerinden uzaklaşıyor. Bu nasıl oluyor. Sevgiler. Sevgili Drekinci: Evrende galaksilerin birbirlerinden hızla uzaklaşmalarına (evrenin genişlemesine) neden olan enerji için karanlık enerji diyorlar. Bu enerji evrenin yüzde yetmişbeşini oluşturuyor. Doğası bilinmiyor. İlginç olarak kuvveti giderek artıyor ve evren giderek artan bir hızla genişliyor Kaynağı meçhul. Kütlesi olup da çekim kuvvetine maruz kalmayan madde yok. Tam tersine.. Karanlık madde diğer kuvvetleri ihmal ettiği halde çekim kuvvetine boyun eğiyor. Link to post Sitelerde Paylaş
elevation_ 0 Temmuz 4, 2012 gönderildi Raporla Share Temmuz 4, 2012 gönderildi evrenin kendisi varolmazdı elbette. büyük patlama teorisine göre evreni bugünki şekline ulaştıran kütleçekiminden başkası değildir. ;(sıcak hidrojen bulutlarından önce galaksiler, galakslerde yıldız sistemleri ve sistemlerdeki gezegenlerle uydularının oluşumu) tamamen kütleçekimin eseridir. şu aralar bunun ileticisi varsayımı ile uydurmasyon ve hayali higgs bozonu denen parçacığı aramak için kıçlarını yırtıyorlar. cern hızlandırıcılarında bir parçacık daha saptanmış, spinlerinden bunun higgs bozonu olup olmadığını araştıracaklarmış vb. bir sürü zırva. bir de bu hayali bozonun kütlesi sıfır bu arkadaşlara göre, kütlesi sıfır olan bir parçacık artık parçacık değildir, zaten yokluk demektir. e.m ileticisi fotonun bile trilyonda bir olsa dahi bir kütlesi mevcuttur (parçacık-dalga ikilemi). bu genel görelelik bağlamında yok sayılır. evrende total 4 kuvvet var (zayıf ve güçlü çekirdek kuvveti, e.m kuvvet ve kütleçekimi) ve bunların 3'ünün bozon tarafından iletildiği bilinir, kütleçekim ya da gravitasyonun ise ileticisi yok. farklı kütleler arasındaki etkileşimden doğan farazi bir kuvvet. mesela zayıf nükleer kuvvet, radyoaktif yarılanmayı körükleyen kuvvettir. güçlü nükleer kuvvet atom çekirdeğini bir arada tutan (proton ve nötronları bağlayan) kuvvettir. bu iki kuvvetin her ikiside elle tutulur ve somut bir enerji kaynağı (nükleer enerji) üretebilirken, keza e.m kuvvette somut ve elle tutulabilir e.m ışınlar ve enerjiler üretebilirken, kütleçekimi elle tutulur ve somut bir enerji üretemez. kütleçekimin ürettiği tek enerji türü potansiyel (ve kinetik) enerjidir (m.g.h) bununsa gerçek bir enerji olup olmadığı tartışmalı bu nedenle potansiyel önadıyla anılıyor zaten. bu nedenle bunun ileticisi, bozonu olduğunu sanmıyorum. postmodern fizikçiler ne kadar peşinden koştursa bile keşfedemeyecekler. keşfettiklerini iddia etseler bile bu iddia olarak kalacaktır. Link to post Sitelerde Paylaş
elevation_ 0 Temmuz 4, 2012 gönderildi Raporla Share Temmuz 4, 2012 gönderildi Parçacıklar ikiye ayrılır - Maddenin kendisi (Fermiyon) - Kuvvet ileticileri (Bozon) Fermiyonlar, Proton ve Nötron yapıtaşlarını, Kuarkları ve Elektronları içerir (ayrıca bana göre bir de kısmen fotonları). Bunlar gerçek birer kütleye sahiptir. Bozonlar ise gerçek kütleye sahip olmayıp, yine de kütleye sahip olan parçacıklar olup doğadaki 4 temel kuvvetin 3'ünün ileticisidirler. Güçlü atom çekirdeği kuvveti ( proton ve nötronları bağlayan kuvvet): Gluon bozonu Zayıf atom çekirdeği kuvveti (kendiliğinden radyoaktif element yarılanmasını yapan kuvvet): W+- ve Z+- bozonları Elektromanyetik kuvvet (elektronları atom çekirdeği etrafına bağlayan ve enerji seviyelerini oluşturan kuvvet): Fotonlar Kütleçekimi (Gravitasyon): (iki kütle arasında ortaya çıkan ve çoğunlukla gökcisimlerinde gözlenen kuvvet): iddia; higgs bozonu, aslında bozonu olmayan kuvvet. kendiliğinden doğuyor. diğer 3 kuvvet atom altında hakim iken, kütleçekimi gökcisimlerinde ve bunlardaki eşyalarda görülen kuvvetttir. Güneşi samanyoluna, dünyayı güneşe, ayı dünyaya ve insan ve canlılığı yine dünyaya çeken kuvvet budur) yerçekimi imajinal bir kuvvet olup higgs bozonuda aynı oranda imajinal yani sanal bir parçacıktır. bilgisayarın işlediği ikili bilgi ne kadar gerçekse bu bozonda o kadar realiteye sahip olabilir. Link to post Sitelerde Paylaş
freand 0 Temmuz 4, 2012 gönderildi Raporla Share Temmuz 4, 2012 gönderildi Bilmediğimden soruyorum. Kütleçekimi etkisi ne kadar hızla ilerliyor? Güneş-Dünya mesafesi 8 ışık dakikası. (Atıyorum ki) Güneş bir anda yok olsa Dünya hemen mi bunu hisseder yoksa 8 dakika sonra mı? Yani Dünya yörüngesinden anında mı çıkar yoksa çekim dalgaları varsa, onlar da ışık hızını geçemeyeceği için 8 dk sonra mı? Link to post Sitelerde Paylaş
shef 0 Temmuz 4, 2012 gönderildi Raporla Share Temmuz 4, 2012 gönderildi Bilmediğimden soruyorum. Kütleçekimi etkisi ne kadar hızla ilerliyor? Güneş-Dünya mesafesi 8 ışık dakikası. (Atıyorum ki) Güneş bir anda yok olsa Dünya hemen mi bunu hisseder yoksa 8 dakika sonra mı? Yani Dünya yörüngesinden anında mı çıkar yoksa çekim dalgaları varsa, onlar da ışık hızını geçemeyeceği için 8 dk sonra mı? Klasik newton teorisine göre anında hissetmemiz gerekirdi; ama bunun yanlışlığı anlaşıldı! Hiç bir şey ışık hızından hızlı iletilemez! Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Temmuz 4, 2012 gönderildi Raporla Share Temmuz 4, 2012 gönderildi Klasik newton teorisine göre anında hissetmemiz gerekirdi; ama bunun yanlışlığı anlaşıldı! Hiç bir şey ışık hızından hızlı iletilemez! Bunun da bir istisnası var ama. Dolaşıklık zamana ve mekana tabi değildir. Link to post Sitelerde Paylaş
freand 0 Temmuz 4, 2012 gönderildi Raporla Share Temmuz 4, 2012 gönderildi Bunun da bir istisnası var ama. Dolaşıklık zamana ve mekana tabi değildir. Sayın Haci sizin görüşünüzü alabilir miyim bu konu hakkında? Güneş bir anda yok olsa yörüngeden hemen mi çıkarız yoksa 8 dakika sonra mı? Link to post Sitelerde Paylaş
shef 0 Temmuz 4, 2012 gönderildi Raporla Share Temmuz 4, 2012 gönderildi (düzenlendi) Kütle çekimi denilen şey; güneşin uzay dokusunu yamultması ile ortaya çıkmaktadır! Herhangi bezin üzerine kütlece çok ağır top koyduğunuzu düşünün; sonrada aynı beze küçük bilyeler bırakın, o küçük bilyeler büyük kütlenin yamultmuş olduğu çukura doğru hareket edeceklerdir! İşte kütle çekimini buna benzetebiliriz! Güneş anında yok olsa bu dokunun bozulması ışık hızıyla iletilir! Temmuz 4, 2012 tarihinde shef tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Temmuz 4, 2012 gönderildi Raporla Share Temmuz 4, 2012 gönderildi Sayın Haci sizin görüşünüzü alabilir miyim bu konu hakkında? Güneş bir anda yok olsa yörüngeden hemen mi çıkarız yoksa 8 dakika sonra mı? Tahminlere göre 8 dakika sonra çıkarız. Ama henüz çekim kuvvetinin nasıl ve hangi hızla iletildiği kesin olarak bilinmediği için bu konuda yüzde yüz emin olamayız. Çekim kuvveti belki daha yavaştır? Ya da daha hızlıdır. Bilmiyoruz. Çekim dalgaları henüz gösterilemediler. Işık hızı geçilir mi? Işık hızı geçildi bile. Hatta bazı kuantum mekanik süreçler için hız kavramı ortadan kalktı. Uzaklık kavramı da yok onlar için. Ama çekim kuvvetinin onlardan biri olduğunu sanmıyorum. Yine de belli olmaz. Link to post Sitelerde Paylaş
Sith'ari 0 Temmuz 4, 2012 gönderildi Raporla Share Temmuz 4, 2012 gönderildi Işık hızı geçilir mi? Işık hızı geçildi bile. aslında henüz ışıktan hızlı bir parçacık yok; science bu durumda Einstein'ın yıllardır sınanan teorisi halen geçerliliğini koruyor. "hiç bir şey ışıktan hızlı olamaz." Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Temmuz 5, 2012 gönderildi Raporla Share Temmuz 5, 2012 gönderildi aslında henüz ışıktan hızlı bir parçacık yok; science bu durumda Einstein'ın yıllardır sınanan teorisi halen geçerliliğini koruyor. "hiç bir şey ışıktan hızlı olamaz." Dolaşıklık diye birşey duydunuz mu? Link to post Sitelerde Paylaş
Sith'ari 0 Temmuz 5, 2012 gönderildi Raporla Share Temmuz 5, 2012 gönderildi "kuantum dolanıklık" Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Temmuz 5, 2012 gönderildi Raporla Share Temmuz 5, 2012 gönderildi "kuantum dolanıklık" Olayı anladın yani.. Link to post Sitelerde Paylaş
Sith'ari 0 Temmuz 5, 2012 gönderildi Raporla Share Temmuz 5, 2012 gönderildi (düzenlendi) anladığımı ima etmedim; ışık hızının geçilmesi durumu ile ilgili fikirde belirtmedim. bununla ilgili bilgi belirttim. bir tane daha kaynak: cern press release cevabın veya tavrın diyebiliriz; ilginç... kuantum dolanık parçacıklar yolculuk etmezler; kuantum dolanıklık iki parçacığın iki birbirinden bağımsız gözlemci tarafından gözlemlenen hareketlerinin aynı olduğu durumudur. yani yorum şunu doğurur: einstein hiçbir parçacığın ışın hızından daha hızlı hareket edemeyeceğini söylememiştir, bilginin veya enerjinin ışık hızından daha hızlı iletilemeyeceğini belirtmiştir; kuantum dolanıklıkta aralarındaki mesafe ne olursa olsun aynı anda aynı şekilde davranan parçacıklar söz konusudur, fakat bilgi alış verişi yine ışık hızından daha hızlı olamaz: önce bilgiyi kodlaman gerekir ki bu durum kuantum dolanıklığı bozar. Temmuz 5, 2012 tarihinde Sith'ari tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Temmuz 5, 2012 gönderildi Raporla Share Temmuz 5, 2012 gönderildi anladığımı ima etmedim; ışık hızının geçilmesi durumu ile ilgili fikirde belirtmedim. bununla ilgili bilgi belirttim. bir tane daha kaynak: cern press release cevabın veya tavrın diyebiliriz; ilginç... kuantum dolanık parçacıklar yolculuk etmezler; kuantum dolanıklık iki parçacığın iki birbirinden bağımsız gözlemci tarafından gözlemlenen hareketlerinin aynı olduğu durumudur. yani yorum şunu doğurur: einstein hiçbir parçacığın ışın hızından daha hızlı hareket edemeyeceğini söylememiştir, bilginin veya enerjinin ışık hızından daha hızlı iletilemeyeceğini belirtmiştir; kuantum dolanıklıkta aralarındaki mesafe ne olursa olsun aynı anda aynı şekilde davranan parçacıklar söz konusudur, fakat bilgi alış verişi yine ışık hızından daha hızlı olamaz: önce bilgiyi kodlaman gerekir ki bu durum kuantum dolanıklığı bozar. Einstein'ın görelik kuramları ışık hızının geçilemeyeceğini kurgulamaz. Bu nedenden takiyon denen ve ışıktan daha hızlı hipotetik parçacıkların varlığı ortaya atılmıştır. Ama onlar gösterilememişlerdir. Entenglement (dolaşıklık) denen kuantum süreçte aradan zaman geçmez. Yani bu süreç zamansızdır. Aynı zamanda aradaki mesafenin de önemi yoktur. Bir parçacığın kuantum durumu anlaşılırsa, diğer parçacığın durumu aynı anda çökmektedir. İki değeri aynı anda ölçemezsiniz. Bu bir tür bilgi iletimidir. Parçacıklardan birinin diğerinin durumun bilmesi ve ona uygun bir davranış sergilemesidir. Bunun dışında ışık hızının geçildiğine ait herhangi bir gözlem yapılmamıştır. Link to post Sitelerde Paylaş
Sith'ari 0 Temmuz 5, 2012 gönderildi Raporla Share Temmuz 5, 2012 gönderildi yazılanları tekrar okuyunca sanki birbirine karşı olan ama aynı durumu yazan iki aptal görüyorum. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Temmuz 5, 2012 gönderildi Raporla Share Temmuz 5, 2012 gönderildi yazılanları tekrar okuyunca sanki birbirine karşı olan ama aynı durumu yazan iki aptal görüyorum. Ben kimseye karşı değilim. Bu yalnız seni aptal yapıyor. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts