KİTAPCI 0 Ekim 13, 2014 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2014 gönderildi (düzenlendi) Allah ona çoklukla genç ve güzel kadınları uygun görmüş ne hikmetse. Mucize olarak da sürekli çalışan bir zeker vermiş. Alemlerin rabbinin Muhammed'e kadın ayarlamak dışında pek bir işi yokmuş. Koskoca tanrı ol, yarattığın aciz varlığa kadın yetiştirmek dışında pek bir işin olmasın. Gülünç. Evlendiği kadınların neredeyse tamamına yakını genç olmayan kişiler, dul ve çoğu yaşlı. Hz. Muhammed ’in Hz.Aişe dışında evlendiği bütün kadınlar dul idi.Eğer Resulullah’ın çok evlenme sebepleri arasında dünya zevki bulunsaydı, evlendiği kadınlardan çoğunun dul olmaması gerekirdi. Hz. Peygamber Hz. Hatice’nin vefatından birkaç yıl sonra kendisinden üç yaş büyük olan Hz. Sevde ile evlendi. Eğer Resulullah’ın evliliklerinde dünya zevki düşüncesi olsaydı, en azından ikinci evliliğini genç ve güzel bir kadın ile yapar, elli beş yaşındaki Hz. Sevde ile evlenmezdi. Hz. Muhammed (s.a.v.), Hz. Hatice dışında evlendiği on kadınla ve Mukavkıs tarafından hediye olarak gönderilen cariye Maria ile ömrünün son on yılında evlenmiştir. Eğer Resulullah’ın evliliklerinde dünya zevki isteği bulunsaydı, ömrünün son on yılında değil gençliğinde çok evlenirdi. Son 10 yılınsa çok evlenmesinin sebebi: Hz. Peygamber’in eşleri, herkesin şahit olamayacakları ortamlarda öğrendikleri söz ve uygulamaları (hadis ve sünnetleri) naklederek ashabı ve tabiini bilgilendirmişler böylece akait, fıkıh ve tefsir bilimlerinin gelişimine büyük katkılarda bulunmuşlardır. Bilindiği gibi Hz. Aişe, 2100’den fazla hadis rivayet etmiş ve en çok hadis rivayet eden sahabeler (el-Müksirûn) arasında yer almıştır. Ekim 13, 2014 tarihinde KİTAPCI tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
KİTAPCI 0 Ekim 13, 2014 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2014 gönderildi (düzenlendi) Hz. Muhammed’in Evliliklerinden Her Birinin Fayda ve Hikmetleri 1.Hz. Hatice: Kureyş kabilesinden olup babası Huveylid, annesi Fatma’dır. Hicretten 68 yıl önce doğmuştur. Hz. Muhammed (s.a..) ile evlendiğinde kendisi kırk, Hz. Muhammed 25 yaşındaydı. Hz. Hatice hem çok zengindi, hem de yüksek bir ahlaka sahipti; bu özellikleriyle, Hz. Muhammed peygamber olduktan sonra, ona çok yardımcı olmuştur. İkinci sorunun cevabında anlatıldığı gibi bu evlilik büyük hikmetlere mebnidir. Hz. Peygamber, bu evlilik sayesinde hem risalet görevinin zor yıllarında eşinden maddi manevi çok yardım gömüş, hem de sonraki evliliklerinin yanlış yorumlanmasının önü kesilmiştir. 2.Hz. Sevde: Hz. Sevde validemizin kocası, Habeşistan’a hicretten sonra vefat etmiş ve kendisi kimsesiz kalmıştır. Hz. Sevde, Resulullah’ın eşi olma şerefine kavuşma dışında hiçbir istek taşımadan peygamberimizle evlenmeye talip olmuş ve bu isteğinin kabul edilmesi üzerine, elli beş yaşında iken evlenme akdi yapılmıştır. Hz. Peygamber bu evlilikle hem Hz. Sevde’yi içinde bulunduğu zor durumdan kurtarmış, hem de ikinci evliliğini de gene kendinden daha yaşlı bir kadınla yaptığı için, evliliklerinin yanlış yorumlanmasının önü bir kere daha kesilmiştir. 3.Hz. Aişe: Hz. Ebubekir’in kızı olan Hz. Aişe validemiz, Resulullah’ın evlendiği tek dul olmayan kadındır. Önceleri Cübeyr ile nişanlanmış, Cübeyr’in İslamiyet’i kabul etmemesi üzerine bu nişan bozulmuştur. Bu nişanın bozulması Hz. Ebubekir’i üzmüş, Hz. Peygamberin onunla evlenmeyi kabul etmesi, yaşanan üzüntüyü ziyadesiyle mutluluğa çevirmiştir. Hz. Aişe’nin dokuz veya on bir yaşında evlendiğine dair rivayetler şöhret bulmakla birlikte, onun 17–18 yaşlarında evlendiğine dair kuvvetli deliller vardır. Hz. Aişe, ablası Esma’dan on yaş küçüktür. Esma ise hicretin yapıldığı yıl 27 yaşındadır. Önce nişanlı olup bu nişanın bozulması da, onun evlenme yaşının dokuz veya on bir olamayacağını göstermektedir. Küçük yaşta evlenmesiyle ilgili rivayetlerin, ilk nişanlandığı tarih ile karıştırılmış olma ihtimali de vardır. Hesaplamalara göre Hz. Aişe risaletten üç yıl önce doğmuş ve 18 yaşından yedi ay aldığı sırada evlenmiştir. Dokuz yıl evli kalan Hz. Aişe, Hz. Peygamberden sonra 48 yıl daha yaşamış ve 74 yaşında vefat etmiştir. Hz. Aişe validemiz 2100’den fazla hadis rivayet ederek, çok hadis rivayet eden sahabeler (el-Müksirûn) arasında yer almıştır. Bu kadar çok hadis rivayet etmesinde zeki ve bilgili olmasının yanı sıra Resulullah’tan sonra uzun süre yaşamasının payı da vardır. Resulullah’ın Hz. Aişe ile genç yaşında evlenmesi ve onun Hz. Peygamberden sonra uzun süre yaşamaya devam etmesi, böylece hadislerin günümüze kadar ulaşmasında ciddi anlamda katkı sahibi olması ilahi bir hikmet olarak düşünülmelidir. 4.Hz. Hafza: Hz. Ömer’in kızı olan Hz. Hafsa validemiz, kocası Huneys’in Bedir savaşından dönerken hastalanıp Medine’de vefat etmesi üzerine dul kalmıştı. Hz. Ömer, kızının evlenmesini arzu ediyordu. O günün geleneklerine göre, bir baba kızını evlendirmek istediğinde sevdiği ve güvendiği birine teklifte bulunurdu. Hz. Ömer kızı ile evlenmesi için önce Hz. Osman’a, daha sonra Hz. Ebubekir’e teklifte bulundu; ancak ikisi de mazeret bildirip bu teklifi kabul etmedi. Bu gelişmeler üzerine Hz. Ömer’in çok üzüldüğünü gören Resulullah, dul ve hasta bir kadın olan Hz. Hafsa ile evlenmeyi kabul ederek arkadaşı ve İslam Kahramanı olan Hz. Ömer’in üzüntüsünü sevince gark etti. 5.Hz. Zeynep Binti Huzeyme bin Haris: Kocası Bedir savaşında şehit olan Huzeyme kızı Zeynep Validemiz, Resulullah ile evlendiği zaman 60 yaşındaydı; evlendikten iki ay sonra vefat etmiştir. Bu evliliğin, kocasının şehit olması üzerine yalnız kalan yaşlı bir kadını koruma altına alma niyeti taşıdığı meydandadır. 6.Hz. Ümmü Seleme: Kocası Uhud savaşında şehit düşen Ümmü Seleme validemiz, dört çocuğuyla birlikte yalnız kalınca, Hz. Peygamber, onun çocuklarının bakımını da üstlenerek kendisiyle evlenmiştir. Resulullah’ın, dört çocuğu bulunan 60 yaşındaki bakıma muhtaç bir kadınla evlenmesinin hikmeti, başka bir izaha gerek kalmayacak şekilde açıktır. 7.Hz. Zeynep Binti Cahş: Hz. Peygamber’in halası Ümeyye’nin kızı olan Hz. Zeynep validemiz, önce Resulullah’ın evlatlığı Hz. Zeyd ile evlenmiş ve aralarındaki uyumsuzluk nedeniyle boşanmıştır. Arap geleneklerine göre evlatlığın boşanmış eşi, gerçek oğlun boşanmış eşi gibi kabul ediliyordu. Oysa İslamiyet hem evlat edinmeye son vermiş, hem de evlatlığın boşanmış eşinin gerçek oğlu gibi sayılma geleneğini ortadan kaldırmıştı. Ancak Araplar bu yeni hükmü kabul etmekte zorlanıyorlardı. Cenab- Hak, Hz. Zeynep’in Resulullah ile evlenmesini murat etti: “…Zeyd, o kadından ilişiğini kesince biz onu sana nikâhladık ki evlatlıkları, karılarıyla ilişkilerini kestiklerinde (o kadınla evlenmek isterlerse) müminlere bir güçlük olmasın. Allah’ın emri yerine getirilmiştir.” (33.Ahzâb–37) Ayetten de anlaşıldığı gibi Resulullah, bu evliliğe istekli olmadığı halde, Allah’ın muradı bu şekilde tecelli etmiş ve yanlış bir gelenek Hz. Peygamberin yaşantısı ile sona erdirilmiştir. Bu evlilikteki hikmetlerden biri de, evliliklerde denklik (küfüv) prensibine riayet edilmesi gereğidir. 8.Hz. Cüveyriye: Müreysi gazvesinde Müstalikoğullarından esir alınan 700 kadar esir arasında bulunan Hz. Cüveyriye, Resulullah’a müracaat ederek mükâtebe yoluyla kölelikten azad edilmek için yardım istedi. Hz. Peygamber, parasını ödeyerek onu esirlikten kurtardıktan sonra kendisiyle evlendi. Bu evlilikten sonra Müslümanlar, ellerinde bulunan bütün esirleri serbest bıraktılar, onlarda toptan İslamiyet’i seçtiler. Bu evlilik neticesinde hem barış sağlandı hem de İslamiyet kuvvet kazanmış oldu. 9.Hz. Ümmü Habibe: Ebu Sufyan’ın kızı olan Ümmü Habibe, kocası Abdullah bin Cahş ile birlikte Müslüman olarak Habeşistan’a göç etmiş; ancak kocası Habeşistan’da Hıristiyan olunca zor durumda kalmıştır. Bunun üzerine Hz. Peygamber Necaşi’ye elçi göndererek Ümmü Habibe’yi kendisine eş olarak istedi. Necaşi, bu isteği kabul etti. Hicri yedinci yılda gerçekleşen bu evlilik ile hem samimi bir Müslüman olan elli yaşındaki Ümmü Habibe zor durumdan kurtarılmış, hem de babası Ebu Sufyan’ın İslamiyet’e karşı olan düşmanlığı yumuşama ve yok olma sürecine girmiştir. 10.Hz. Safiye: Nadir oğullarının reisi Huyey bin Ahtab’ın kızı olan Hz. Safiye, Harun bin İmran’ın soyundandır. Hz. Peygamber, onu cariye olarak satın alıp azad ettikten sonra şöyle buyurdu: “İstersen serbestsin, mallarını al ve git, istersen sana evlenme teklif ediyorum, Müslüman ol ve yanımda kal.” Hz. Safiye ikinci teklifi kabul etti. Resulullah, onu cariyelik bedelini mehir sayarak kendisiyle evlendi. Bunun üzerine ashap, Hz. Safiye’nin akrabalarını serbest bıraktı ve onlar da Müslüman oldular. Bu evlilik ile hem birçok kişinin Müslüman olması sağlanmış, hem de bir cariyeyi satın alarak cariyelikten kurtardıktan sonra ödenen bedeli mehir sayma konusunda ashabına örnek olmuştur. Ayrıca Hz. Safiye’nin Yahudi asıllı olduğu göz önünde bulundurulduğunda, Hz. Peygamber’in insanlar arasında ırklarına göre bir ayrım yapmadığı açıkça görülmektedir. 11.Hz. Meymune: Hz. Peygamber’in evlendiği son kadın olan Hz Meymune, Hz. Abbas’ın baldızıdır. Hz. Meymune, Hz. Abbas aracılığıyla Resulullah’a evlilik teklifinde bulunmuş ve bu teklif kabul edilmiştir. Resulullah’ın Hz Meymune ile evlenmesi, Mekkelileri sevindirmiş ve Hz. Muhammed ile dostluklarının devam edebileceği fikrini canlandırmıştır. Hz Peygamber, bu on bir kadın dışında, Mısır Mukavkısı’nın kendisine cariye olarak gönderdiği Hz. Maria ile de evlenmiş ve bu evlilikten oğlu İbrahim doğmuştur. Böylece Hz. Maria çocuk annesi (ümmü’l-veled) olarak hür statüsüne kavuşmuştur. Görüldüğü gibi, Hz Muhammed (s.a.v.)’in evlilikleri, ilahi takdirin bir tezahürü olarak, nübüvvet görevinin tam anlamıyla ifa edilebilmesi için, yapılan evlilikledir; bu evliliklerden hiçbirini şahsi istek ve dünya zevki ile yorumlamak mümkün değildir. Ekim 13, 2014 tarihinde KİTAPCI tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Latte 0 Ekim 13, 2014 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2014 gönderildi (düzenlendi) Hatice yaşarken neden bu dul kadınlarla evlilik yapmadı? O zaman hiç dul kadın yok muydu çevresinde? Hatice'den mi çekiniyordu yoksa, Hatice varlıklı bir kadındı. Ekim 13, 2014 tarihinde Mırnaw tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
KİTAPCI 0 Ekim 13, 2014 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2014 gönderildi Hatice yaşarken neden bu dul kadınlarla evlilik yapmadı? O zaman hiç dul kadın yok muydu çevresinde? Hatice'den mi çekiniyordu yoksa, Hatice varlıklı bir kadındı. Hz Hatice öldükten bir yıl sonra dinin önündeki engellerin çoğu kalkmıştır.Onun yanında kadınlara ihtiyaç Hz Hatice öldükten sonra artmıştır. O zaman da istese evlenirdi, zira araplarda çok evlilik yaygın, ama peygamberin evlilikleri tamamen politik amaçlı, dini yaymak amaçlı. Link to post Sitelerde Paylaş
Latte 0 Ekim 13, 2014 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2014 gönderildi Hz Hatice öldükten bir yıl sonra dinin önündeki engellerin çoğu kalkmıştır.Onun yanında kadınlara ihtiyaç Hz Hatice öldükten sonra artmıştır. O zaman da istese evlenirdi, zira araplarda çok evlilik yaygın, ama peygamberin evlilikleri tamamen politik amaçlı, dini yaymak amaçlı. Marie, hediye gelmiş, alıntıladığın yazıya göre Muhammed'e. Peygambere islam'ı yayması için hristiyan bir kadın hediye geldi öyle mi? Hem de müslüman değil bu kadınların çoğu, neyi biliyor da neyi öğretecekler? Safiye de Yahudiydi. Bu kadınlar dini bilmiyor yahu, ne öğretecekler... Link to post Sitelerde Paylaş
KİTAPCI 0 Ekim 13, 2014 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2014 gönderildi (düzenlendi) Marie, hediye gelmiş, alıntıladığın yazıya göre Muhammed'e. Peygambere islam'ı yayması için hristiyan bir kadın hediye geldi öyle mi? Hem de müslüman değil bu kadınların çoğu, neyi biliyor da neyi öğretecekler? Safiye de Yahudiydi. Bu kadınlar dini bilmiyor yahu, ne öğretecekler... Yabancılara öğretiyorlar çünkü.Kendileri öğrendikten sonra anlatıyorlar. Hz Maria, Peygamber'in sayesinde hür statüsüne kavuşmuş yazıyor yazıda, onun faydasına olan bir şey sonuçta. Ekim 13, 2014 tarihinde KİTAPCI tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Latte 0 Ekim 13, 2014 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2014 gönderildi Yabancılara öğretiyorlar çünkü.Kendileri öğrendikten sonra anlatıyorlar. Hz Maria, Peygamberin sayesinde hür statüsüne kavuşmuş yazıyor yazıda, onun faydasına olan bir şey sonuçta. Nereye gidip de öğretiyorlar? Medrese mi var? Evlerinizde oturun diye ayet de inmiş. Hem vakarınızla evlerinizde durun da önceki cahiliyet devrinde olduğu gibi süslenip çıkmayın. Namazı kılın, zekatı verin. Allah ve Resulü'ne itaat edin. Ey ehli beyt! Allah sizden kiri gidermek ve sizi tertemiz, pam pak yapmak istiyor." (Ahzab, 33/33) Link to post Sitelerde Paylaş
KİTAPCI 0 Ekim 13, 2014 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2014 gönderildi (düzenlendi) Nereye gidip de öğretiyorlar? Medrese mi var? Evlerinizde oturun diye ayet de inmiş. Hem vakarınızla evlerinizde durun da önceki cahiliyet devrinde olduğu gibi süslenip çıkmayın. Namazı kılın, zekatı verin. Allah ve Resulü'ne itaat edin. Ey ehli beyt! Allah sizden kiri gidermek ve sizi tertemiz, pam pak yapmak istiyor." (Ahzab, 33/33) Ehli Beytten bahsediyor o ayette, onlardan, diğer kadınlardan daha dikkatli ve hassas olunması isteniyor. Evlerde kadınlar toplanıyor ve sohbet ediyorlar. Ekim 13, 2014 tarihinde KİTAPCI tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
BilimDinimdir 0 Ekim 13, 2014 gönderildi Yazar Raporla Share Ekim 13, 2014 gönderildi Cehalet akıyor konuda. Muhammed hep yaşlı ve dul karılarla evlenmişmiş(niye kardeş muhammed jigolo muydu?) safiyeler cüveyriyeler zeynepler aişeler bunların hangisi yaşlı veya duldu? Muhammed zaten saydıklarımdan ilk ikisine ailesini işkenceler yaptırarak katlettikten sonra aradan daha 24 saat bile geçmeden tecavüz etti. 3ncüsü evlatlığının karısıydı ve evliyken ona göz dikmişti. 4ncüsüne de henüz oyuncaklarla oynama yaşını bile geçmeden tecavüz etti. Link to post Sitelerde Paylaş
yonca 0 Ekim 13, 2014 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2014 gönderildi Muta nikahı diye bir şey yoktur, yanlış yorumdur. hangi hocan soylediyse bildigin seni keklemisler Link to post Sitelerde Paylaş
yonca 0 Ekim 13, 2014 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2014 gönderildi Peygamberle evleniyor, neden memnun olmasın, erkekler geç yaşlanır, kadınlar gibi değildirler, menapozları falan olmaz, sanki 70 yaşında birinden bahsediyorsun. hic bir kadin(19 olsun) kendinden 30-40 yas bi erkekten mutlu olmaz kadinlarida bilmedigin belli Link to post Sitelerde Paylaş
Son of Anarchy 0 Ekim 13, 2014 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2014 gönderildi almak istediği kadınların kocasını öldürünce / öldürülmesine sebebiyet verince / ayrılmalarını isteyince kadınlar da dul kalıyorlar haliyle. Link to post Sitelerde Paylaş
KİTAPCI 0 Ekim 13, 2014 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2014 gönderildi Cehalet akıyor konuda. Muhammed hep yaşlı ve dul karılarla evlenmişmiş(niye kardeş muhammed jigolo muydu?) safiyeler cüveyriyeler zeynepler aişeler bunların hangisi yaşlı veya duldu? Muhammed zaten saydıklarımdan ilk ikisine ailesini işkenceler yaptırarak katlettikten sonra aradan daha 24 saat bile geçmeden tecavüz etti. 3ncüsü evlatlığının karısıydı ve evliyken ona göz dikmişti. 4ncüsüne de henüz oyuncaklarla oynama yaşını bile geçmeden tecavüz etti. , Hz. Ayşe hariç hepsi dulmuş.Üçü genç, Hz. Zeynep 35, diğerleri 50-60 yaşındalarmış.Maksat dinin yayılması. Bilmeden, yaşamış gibi konuşuyorsun.O kendi hevesiyle evlenmiş onlarla sanıyorsun, ona iftiralar atıyorsun. Sen Allah'ın gönderdiği bir din olduğuna inanmıyorsan aslında Allah'ı da inkar ediyorsun demektir. Link to post Sitelerde Paylaş
KİTAPCI 0 Ekim 13, 2014 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2014 gönderildi hic bir kadin(19 olsun) kendinden 30-40 yas bi erkekten mutlu olmaz kadinlarida bilmedigin belli Saçmalıyorsun.Evliyken cinsel ilişkiye girmesinler mi yani. Link to post Sitelerde Paylaş
kavak 0 Ekim 13, 2014 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2014 gönderildi Mesela yüksek sütunlara sahip İrem şehri, Firavunla ilgili deliller, Lut gölü ve içindeki taşlaşmış insanlar, diğer kavimlerle ilgili bulgular çok sonradan çıkarıldı ve Kur'an doğrulandı. Hz. Muhammed ise yalanlanamaz.Bugün ayak izi, hırkası, saç teli bile sergileniyor. Bunlar uydurma bilgiler, hiç bir kanıt yoktur. Beni hayal kırıklığına uğrattınız. En önemlisi ise Muhammedin yaşayıp yaşamadığı bile kesin değil. Link to post Sitelerde Paylaş
KİTAPCI 0 Ekim 13, 2014 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2014 gönderildi Bunlar uydurma bilgiler, hiç bir kanıt yoktur. Beni hayal kırıklığına uğrattınız. En önemlisi ise Muhammedin yaşayıp yaşamadığı bile kesin değil. Burda çok tuhaf insanlar var çok.Arkeolojik bulgular sergileniyor,Hz Muhammed'in evi sergileniyor, siz neden bahsediyorsunuz.Tutturmuşlar bir de uydurma diye.Gözünüzün içine sokulurcasına deliller, gerçekler var.Ama içinizdeki nefretten ve inattan kabul etmiyorsunuz. Link to post Sitelerde Paylaş
kavak 0 Ekim 13, 2014 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2014 gönderildi Burda çok tuhaf insanlar var çok.Arkeolojik bulgular sergileniyor,Hz Muhammed'in evi sergileniyor, siz neden bahsediyorsunuz.Tutturmuşlar bir de uydurma diye.Gözünüzün içine sokulurcasına deliller, gerçekler var.Ama içinizdeki nefretten ve inattan kabul etmiyorsunuz. Hoop lütfen biraz yavaş olunuz. Ne demek nefret ve inat ? Ben sizden daha dürüstüm, siz bunun farkında bile değilsiniz. Bana lütfen adam gibi kanıtlarla geliniz. Yok efendim firavunmuş, sakalmış, kılmış. Hepsi palavra. Link to post Sitelerde Paylaş
KİTAPCI 0 Ekim 13, 2014 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2014 gönderildi (düzenlendi) Hoop lütfen biraz yavaş olunuz. Ne demek nefret ve inat ? Ben sizden daha dürüstüm, siz bunun farkında bile değilsiniz. Bana lütfen adam gibi kanıtlarla geliniz. Yok efendim firavunmuş, sakalmış, kılmış. Hepsi palavra. İnternette bir sürü döküman var kavimlerin helakı, Hz. Muhammed'in hayatıyla vs. ilgili.Bulgular müzelerde sergileniyor.Kanıtları çok açık.Siz içinizdeki ateizm takıntısını durdurursanız daha net sonuç elde edersiniz. Ekim 13, 2014 tarihinde KİTAPCI tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
kavak 0 Ekim 13, 2014 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2014 gönderildi (düzenlendi) İnternette bir sürü döküman var kavimlerin helakı, Hz. Muhammed'in hayatıyla vs. ilgili.Bulgular müzelerde sergileniyor.Kanıtları çok açık.Siz içinizdeki ateizm takıntısını durdurursanız daha net sonuç elde edersiniz. Sayın KİTAPCI İslamiyetin başlangıcı, yazılı belge bakımından, özellikle ilk 100-200 yıl karanlıktadır. Elimizdeki yazılı islam kaynaklarının en eskileri 9./10. yüzyıldan kalmadır. Muhammedin hayatını yazanlar ve Hadis yazarlarının hiçbirisi Muhammedin zamanında yaşamamıştır. Kuran´ın orijinali yokedilmistir. Kuran´ın kopyası yokedilmiştir. Okuduğunuz şimdiki Kuran suyunun suyunun suyudur. O zamanlar Ortadoğu´da okuma yazma oranı neredeyse hiç olmadığı için rivayet yöntemi yaygındır. Bu yöntem sakıncalı bir yöntemdir. Bunun kanıtı, ortada Muhammed´le ilgili yüzbinlerce hadisin dolaşması. Hadisçiler tarafından ayıklanmasına rağmen, ravi zinciri olmasına rağmen, saçma sapan hadis hikayeleri günümüze kadar gelebilmişlerdir. Hangisi doğru, hangisi yanlış, hangisi yalan, kimse bilmemektedir. Onları ayıklamak için uygulanan yöntemde çok ilginç. Efendim Kuran´a uyuyorsa, o hadis doğrudur. Peki, orijinali olmayan Kuran´ın uydurulmadığını nasıl anlayacağız ? Ekim 13, 2014 tarihinde kavak tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Losing_my_religion 0 Ekim 13, 2014 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2014 gönderildi Nereden çıkardın? Karı koca ilişkisine kötü gözle mi bakıyorsun? O da bir insan. Kendi aklından bir şey yapmamış, Allah'ın uygun gördüğü şeylere hayır dememiş sadece. Kötü gözle bakmıyorum aklına gelmez buna zaman ayırmaz diyorum..Allahın işi gücü muhammede kadın ayarlamak..Bu ne sex merakı böyle. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts