Jump to content

Descartes'in onermesi "Düşünüyorum öyleyse varım"


Recommended Posts

Sen baby nin nesisin.Bir ara baby ye bir mesaj yolladım,bir soru sordum belliki sen babykinight tın hesabından da

foruma giriyorsun o sorduğum soruyu burda paylaşarak ahlaksızlık yaptığını ne kadar kalitesiz

ucuz bir insan olduğunu göstermiş oldun farkındasın değil mi?

Babyknight in hesabindan girmedim yanindaydim sen o mesaji attiginda o nedenle bilgim oldu.

forumda paylastim evet cunku sende saygizilik yaptin bir baslik altinda bunun uzerine sinirlendim.

neyse konuyu sulandirmayalim.

tarihinde harmoniaa tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 94
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Aslında bu konuda 47. iletide diyalekt son noktayı koymuş.

Ben de ufak bir alıntı ekleyeyim.

Bir şey yaptığına kesin olarak inandığını, sonra uyandığında onun bir rüya olduğunu anladığını anlatır sık sık. Bazen bu rüyalar günlük faaliyetleri hakkında basit rüyalardır. Rüyasında ateşin başında oturup okuduğunu ya da masasında yazdığını görür; bütün bu sürede aslında yatakta uyumaktadır. Tam o anda rüya görmediğinden nasıl emin olabilir? Bütün bunlar, rüya, sanrı ya da buna benzer bir şey görmediğinden asla kesin olarak emin olamayacağını göstermekteydi. Descartes şüphe edilmezlik arayışında neredeyse umutsuzluğa kapılmak üzereyken, şeytanca bir niyetle değneği başka bir yöne eğdi ( Bu da düşüncesinin üçüncü evresiydi). Bendeki bütün yanlışların ve yanılsamaların, benim bilmediğim, tek amacı beni aldatmak olan ve üzerimde insan üstü bir güç uygulayabilecek –beni uyutabilecek, sonra uyanıkken olduğu kadar canlı rüyalar görmemi veya gördüğüm her şeyin bana başka bir şeymiş gibi görünmesini sağlayabilecek ya da iki kere ikinin beş ettiğine beni inandırabilecek –daha yüksek bir ruhun varlığından kaynaklandığını varsayalım, dedi. Böylesine kötü bir ruhun bile beni hakkında aldatamayacağı bir şey var mıdır? Descartes böyle bir şeyin var olduğu sonucuna vardı: Bilincimin ürünleri, her ne olurlarsa olsunlar, vardırlar. Onlardan her zaman yanlış çıkarımlar yapabilirim; örneğin, gerçekte böyle bir şömine yokken, rüyamda bir şöminenin yanında durduğumu varsayabilirim. Kendimi şöminenin yanında duruyor varsaymam, yani böyle bir varsayımda bulunmuş olmam, kaçınılmaz olarak gerçektir. Dolayısıyla, bu ve diğer bütün örneklerde bir şey vardır ki ondan sarsılmaz biçimde emin olabilirim: Bu deneyimlerde bulunan benim. İşte buradan mutlak kesinliğe sahip bir şeyler çıkartabilirim. Her şeyden önce bu, kendimin, var olan, yaşayan bir varlık olduğunu bildiğim anlamına gelir. Doğamı bilemeyebilirim; daha doğrusu, bu doğanın neliği hakkında tümüyle yanlış düşüncelerim olabilir; fakat, var olduğum kesindir. Üstelik, başka hiçbir şeyi değilse bile en azından bilinçli deneyimleri olan bir varlık olduğumu, özgül bilinçli deneyimlerim olduğunu mutlak bir kesinlikle bilirim. Descartes bu sonucu, o zamandan sonra çok ünlü olacak şu Latince sözcüklerle dile getirdi: Cogito ergo sum. Pek uygun olmamakla birlikte bu ifade genellikle şöyle çevrilir: “Düşünüyorum, öyleyse varım.”

Kaynak: http://felsefekulubu.pau.edu.tr/filozoflar/39.html

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aslında bu konuda 47. iletide diyalekt son noktayı koymuş.

Ben de ufak bir alıntı ekleyeyim.

Bir şey yaptığına kesin olarak inandığını, sonra uyandığında onun bir rüya olduğunu anladığını anlatır sık sık. Bazen bu rüyalar günlük faaliyetleri hakkında basit rüyalardır. Rüyasında ateşin başında oturup okuduğunu ya da masasında yazdığını görür; bütün bu sürede aslında yatakta uyumaktadır. Tam o anda rüya görmediğinden nasıl emin olabilir? Bütün bunlar, rüya, sanrı ya da buna benzer bir şey görmediğinden asla kesin olarak emin olamayacağını göstermekteydi. Descartes şüphe edilmezlik arayışında neredeyse umutsuzluğa kapılmak üzereyken, şeytanca bir niyetle değneği başka bir yöne eğdi ( Bu da düşüncesinin üçüncü evresiydi). Bendeki bütün yanlışların ve yanılsamaların, benim bilmediğim, tek amacı beni aldatmak olan ve üzerimde insan üstü bir güç uygulayabilecek beni uyutabilecek, sonra uyanıkken olduğu kadar canlı rüyalar görmemi veya gördüğüm her şeyin bana başka bir şeymiş gibi görünmesini sağlayabilecek ya da iki kere ikinin beş ettiğine beni inandırabilecek daha yüksek bir ruhun varlığından kaynaklandığını varsayalım, dedi. Böylesine kötü bir ruhun bile beni hakkında aldatamayacağı bir şey var mıdır? Descartes böyle bir şeyin var olduğu sonucuna vardı: Bilincimin ürünleri, her ne olurlarsa olsunlar, vardırlar. Onlardan her zaman yanlış çıkarımlar yapabilirim; örneğin, gerçekte böyle bir şömine yokken, rüyamda bir şöminenin yanında durduğumu varsayabilirim. Kendimi şöminenin yanında duruyor varsaymam, yani böyle bir varsayımda bulunmuş olmam, kaçınılmaz olarak gerçektir. Dolayısıyla, bu ve diğer bütün örneklerde bir şey vardır ki ondan sarsılmaz biçimde emin olabilirim: Bu deneyimlerde bulunan benim. İşte buradan mutlak kesinliğe sahip bir şeyler çıkartabilirim. Her şeyden önce bu, kendimin, var olan, yaşayan bir varlık olduğunu bildiğim anlamına gelir. Doğamı bilemeyebilirim; daha doğrusu, bu doğanın neliği hakkında tümüyle yanlış düşüncelerim olabilir; fakat, var olduğum kesindir. Üstelik, başka hiçbir şeyi değilse bile en azından bilinçli deneyimleri olan bir varlık olduğumu, özgül bilinçli deneyimlerim olduğunu mutlak bir kesinlikle bilirim. Descartes bu sonucu, o zamandan sonra çok ünlü olacak şu Latince sözcüklerle dile getirdi: Cogito ergo sum. Pek uygun olmamakla birlikte bu ifade genellikle şöyle çevrilir: Düşünüyorum, öyleyse varım.

Kaynak: http://felsefekulubu.pau.edu.tr/filozoflar/39.html

insan ruyada olup olmadığını nasıl anlayabilir sorusu basittir .canlida sağduyu dediğimiz olay aslinda beynimizin algılama yaparken gerceklik algisi ile rüyayı nedenselllik ilkesi üzerine oturtarak sorgular .

örneğin nerdeyim?

Neden burdsyim?

rüya gercekmi değilmi ?

Gördüğüm şeyde olaylar arasında bağlantı varmı yokmu ?

Herşey nedensellik ilkesine oturtulur

tarihinde ateistdusunce tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

O kadar basit değil.

Rüya görme esnasında rüya görme sürecinin "gerçeği" yansıttığına inanırız. Rüyada düşeriz, aynı anda düşme korkusu da duyarız. Kalp atımlarımız hızlanır, solunum sıklığımız artar, göz bebeklerimiz büyür. Ta ki, uyanana kadar. Uyandığımızda rahat bir nefes alır, " oh be, deriz", "rüyaymış".

Rüyalar ne kadar sürer?

Bir kaç saniye?

Bir kaç dakika?

Bir kaç saat?

Bir kaç yıl?

Bir kaç on yıl?

Gerçeklik algısı çok tartışmalı bir konudur. İlk değil ama en vurgulayıcı katkı Descartes'inki.

Ayrıca bu konuyla ilgisi yok ama nedensellik ilkesi de çok tartışmalı bir konu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

O kadar basit değil.

Rüya görme esnasında rüya görme sürecinin "gerçeği" yansıttığına inanırız. Rüyada düşeriz, aynı anda düşme korkusu da duyarız. Kalp atımlarımız hızlanır, solunum sıklığımız artar, göz bebeklerimiz büyür. Ta ki, uyanana kadar. Uyandığımızda rahat bir nefes alır, " oh be, deriz", "rüyaymış".

Rüyalar ne kadar sürer?

Bir kaç saniye?

Bir kaç dakika?

Bir kaç saat?

Bir kaç yıl?

Bir kaç on yıl?

Gerçeklik algısı çok tartışmalı bir konudur. İlk değil ama en vurgulayıcı katkı Descartes'inki.

Ayrıca bu konuyla ilgisi yok ama nedensellik ilkesi de çok tartışmalı bir konu.

çok yüzeysel bakıyorsun .uyandiginizda anlamazsiniz.asıl soru uyandığını nasıl anlarsın olacak .

uyandığında muhakeme yaparsın .

Nerdeyim ?

Neden burdayım ?

Gördüğüm rüyamiydi gercekmi ?

Her şeyi mantıksal olarak nedenler üzerine oturturuz oturmuyorsa hala rüya goruyoruz demektir .örneğin ruyada olduğunu fark etmek ,bilincin açık olması ve art arda gelen nedenlerin biririyle alakasız olduğunu görmekten kaynaklıdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

düşünmek insana özgüdür bu durumda insan var olduğunu bilir diyebiliriz...aksi hale gözlerimizi kapatıp görmüyorum o halde dış dünya yok dememiz gerekirdi. basit bir mantıkla halledilebilir.

hayır düşünmek insana ozgu değildir. Her canlı düşünür. Dusunmese muhakeme yapamaz ,ogrenemez,ders alamazdi.bilinçle karıştırıyorsunuz. Bilinç ile düşünmek farklı olgular tarihinde ateistdusunce tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Açıklar mısın, ayrımı nasıl yapiyorsun? Nedensellikten bahsettin madem buradaki nedensel kurgu ne şekilde gercekleşir?

düşünce,beyinde,dışardan alınan bilgilerin noronlarin etkilemesi sonucu yada noronlarda bulunan eski bilginin kullanılması sonucu gerçekleşen noronlar arası bilgi alış verişi eylemi.

bilinç ,farkında olmak,yapılan eylem hareket ve düşüncelerin farkındaligi...

Link to post
Sitelerde Paylaş

düşünce,beyinde,dışardan alınan bilgilerin noronlarin etkilemesi sonucu yada noronlarda bulunan eski bilginin kullanılması sonucu gerçekleşen noronlar arası bilgi alış verişi eylemi.

bilinç ,farkında olmak,yapılan eylem hareket ve düşüncelerin farkındaligi...

Bir kavramı açıklarken sade olmadığın için yeni kavramlar sokup araya açıklama yaptığını düşündün, ama herkesin kafasını karıştırdın.

Bilgi diye bir kavram ortaya attın, farkındalık kavramını ortaya attın... Nedir bunlar?

Nedensellik dedin durdun, o nedenle bunları bir nedensellik sırasına koyarak açıklarsan belki daha iyi anlarız.

Bilgi, düşünme, farkındalık, bilinç şunları bir güzel toparla da çıkalım şu işin içinden.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsanın teknoloji olmadan ortamı algılayıp yanılabileceği zamanları aştık.

Bu idealistler 2 bin yıl geriden geliyorlar.

Bilimsel metot insan algısından çıkardı çoğu şeyin doğrulamasını.

Sizin 5 duyunuza bağlı bir bilim yok artık.

Orta çağ argümanlarını bırakın.

Bu saçma söylemleri ortadan kaldırdı materyalizm.

Teknolojiye merhaba deyin.

:)

İdealistlerin bir sonraki adımını, neleri nasıl maniple edeceklerini biliyor materyalizm.

Siz hiç merak etmeyin. Bu kelebeğin rüyası, atın yarağı söylemleri sona erdi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilimsel metot insan algısından çıkardı çoğu şeyin doğrulamasını.

Sizin 5 duyunuza bağlı bir bilim yok artık.

Orta çağ argümanlarını bırakın.

İnsan algısı dışında bilimsel doğrulama yapan başka varlıklar mı var?

İnsan duyularından geçmeyen bilimsel bilgiler mi var?

tarihinde bilgisevgisi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilimsel metot insan algısından çıkardı çoğu şeyin doğrulamasını.

Sizin 5 duyunuza bağlı bir bilim yok artık.

Orta çağ argümanlarını bırakın.

İnsan algısı dışında bilimsel doğrulama yapan başka varlıklar mı var?

İnsan duyularından geçmeyen bilimsel bilgiler mi var?

Teknoloji var.

Bilgiler artık kendi kendini doğruluyor.

Bu konunun da güncellenmesi gerekiyor.

Eskiden teknoloji ve aletlerin olmadığı zamanlarda, felsefe ekollerinin ana konularıydı bunlar.

Çünkü insanın bilinci ve doğa vardı. Algılarına güvenmekten başka şansı yoktu.

Şimdi teknoloji var.

Kendi kendine algılanan ve algılananları yine kendi kendine değerlendiren bir sistem var.

Günaydın.

Bilim insanı bir algılayıcı veya değerlendirme yapan olarak denklemden çıkardı neredeyse.

İnsanın sözü yani beyanı geçersizleşti.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Teknoloji var. Evet.

Mesela teleskop var. Artık gökyüzüne çıplak gözle bakılmıyor.

Ama sonuçta bu da insanın duyu organlarından beynine ulaşan bir süreç.

Bahsettiğin "Kendi kendine algılanan ve algılananları yine kendi kendine değerlendiren bir sistem var" sözü nedir?

Açabilir misin?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Teknoloji var. Evet.

Mesela teleskop var. Artık gökyüzüne çıplak gözle bakılmıyor.

Ama sonuçta bu da insanın duyu organlarından beynine ulaşan bir süreç.

Bahsettiğin "Kendi kendine algılanan ve algılananları yine kendi kendine değerlendiren bir sistem var" sözü nedir?

Açabilir misin?

Artık duyu organlarından bağımsız.

Bana soru sorup durma.

Herhangi bir işlem söyle.

Kendin bak.

İnsan faktörü var mı diye.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Wotan karakterli nasil oluyor anlamadim

Su vikinglerin tanrisi Wotan'la bi ilgisi var mi ? : )

BabyKnight.

Hem erkek hem de kadın karakteri sende kişilik bölünmesine yol açmasın?

Resmi de nereden buldun merak ediyorum bu arada.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...