Jump to content

İsrail Ordusunda Tişört Hayvanlığı


Recommended Posts

  • İleti 77
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bakalım Nietzsche özentisi Nihil beyin de ahlaki değerleri varmıymış. Her ne kadar "ben değer yargısı yapmam, olaya sanatsal bakarım" felan dese de.

Az da olsa forum kurallarına uymaya çalıştım veletin teki bana dürüstlük dersi vermeye kalkıyor, acayip saplantılı dar görüşlü adamlarsınız.

siz kendi aranızda israile söverek ''kim daha humanist'' 'cilik oynamaya devam edin. Aman iki yüzlülüğünüzden taviz vermeyin....

Allalla. İkiyüzlülük ahlaken yanlış birşey mi ki acaba bu Süpermen beyfendi bu olayı kınıyor? Ben de bu beyfendi nihlist, değerlere inanmaz zannediyordum. Çok ilginç.

Hayır öyle bir hakka sahip değilsin, eğer yaparsan yapmış olursun sadece. Öyle ''hak'' diye bişey yok.

Biri bana tecavüz edebiliyosa etsin bakalım, sonrasında çıkıp ''buna hakkın yok'' diye de ağlamam, ''hak'' dünyadaki en yavşak kavramlardan biri sürekli anlam ve taraf değiştirir bilirsin.

''İsrail askerinin bunu yapmaya hakkı var'' demiyorum, yapmış bence güzel olmuş diyorum. İşe birazda sanatsal yönünden bakın...

İnsanın aklına bir soru geliyor. Acaba olaylara sanatsal yönden değil de ahlaki yönden bakmak "yanlış" mı? Alalla. Ahlakiş değerlendirmelerde bulunmak acaba "ahlaken yanlışlar" listesinde mi bu beye göre?

Tek cümlelik basit yorumumu bile silmişler. Burda tek tip eleştiri serbest galiba, fazla dürüst olmak da yasak.

Bence tişörtler çok güzel olmuş, esprili üstelik.. olsa bende giyerdim. Ne var bunda? Bide bazıları gerçek olabileceğine inanmıyor, sizler ırkçılığı iyi tanımamışsınız demekki... (ama her haberin yalan olma olasılığı var tabi)

Bak bak. Kendisine tecavüz edilse ağlamayacak ve "hakkım yendi" diye şikayet etmeyecek bu Nietzsche özentisi bey, eğer modlar bunun yazısını silerse hemen ağlamaya sızlanmaya başlıyor. Noldu cicim? "Hakkın" mı yendi yoksa?

Fazla dürüst olmak da mı yasakmış?? Dürüst olmak heralde "iyi" birşey!! Dürüstse bir insan kendini "erdemli" hissedebilir galiba. Allala. Bu adam hani nihilistti? Peki tam tersi dürüst olmamak da kınanabilir ve rezil bir haslet mi? Düpedüz ahlaki değerlendirme değil mi bu? Ah Nietzsche özentileri. Nietzsche gibi onlar da kendileriyle çelişiyorlar.

Nietzsche ve özentilerinin çok iyi becerdiği bir olay şudur: Ahlak yoktur dedikten sonra kalkıp bir de ahlaki değer yargısında bulunanları ahlaki çerçevede kınamak. İşte altı kaval üstü şişhane dedikleri bu olsa gerek.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Evet farkındaysan üzerine basa basa köprü altı çocuğu argosu yazdım.

'Kapiş', İtalyanca'da 'anlamak' anlamına gelen 'capere' fiilinden geliyor olmalı. 'Capito', anladım; 'non ho capito' anlamadım anlamına gelir İtalyanca'da. Kelime dilimize girerken, 'Kapiş' şeklinde yumuşatılmış bir biçimde girmiş olabilir.

Zaten bu haliyle de, 'anladın mı?' anlamında kullanılıyor :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ben ahlaka inanmıyorum demedim, tam tersi, kelimenin tam anlamıyla, inanıyorum, sorun bu zaten :)

Bazı şeylerin yanlış olduğunu savunmam için, illa 'ahlak' noktasından yola çıkmama da lüzum yok. Stirner'i araştır istersen :)

Hume konusunda teklifim gayet açıktı, sana ders vermiyorum, tam tersi, herkesin önünde diyorum ki, bana bir ders ver. Hume'un dikotomisini ortadan kaldır, ahlak teorisinin evrensel temellendirilmesini gerçekleştir bakalım, görelim seni. Hadi aslanım :)

Yawrucum. Önce biraz saygılı ol. Senden büyüğüm 30 yaşındayım; "aslanım" felan diye git kendi yaşıtlarınla konuş. Bu bir.

İkincisi Hume dikotomisi dediğin olay sadece ahlaki değerlerin doğanın gözlemlenmesinden çıkarılamayacağını söyler. Ama zaten ahlaki değerlerin gözlemlenebilen fiziksel şeyler olduğunu söylemedik. Ben "iyilik", "güzellik" ve "adalet" gibi şeylerin Platonik yani doğal olmayan varlıklarına inanıyorum. Hume dikotomisinin konuyla bir bağlantısı yok.

Hume bilgiyi analitik a priori (matematik ve mantık) ve synthetic a posteriori (gözlemlenen, doğal) olarak ikiye bölmüştü. Kant bunlara synthetic a priori kategoriyi ekledi. Madem pozitivizmden dem vurup şikayet ediyorsun, o zaman synthetic a prioiriyi kabul ediyorsun heralde. Aksi halde, Hume ve onun takipçisi Logical Positivistler gibi doğa bilimleri ve matematik dışında bir bilgiyi, yani metafizik ve etiği mümkün saymayabilirsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yawrucum. Önce biraz saygılı ol. Senden büyüğüm 30 yaşındayım; "aslanım" felan diye git kendi yaşıtlarınla konuş. Bu bir.

İkincisi Hume dikotomisi dediğin olay sadece ahlaki değerlerin doğanın gözlemlenmesinden çıkarılamayacağını söyler. Ama zaten ahlaki değerlerin gözlemlenebilen fiziksel şeyler olduğunu söylemedik. Ben "iyilik", "güzellik" ve "adalet" gibi şeylerin Platonik yani doğal olmayan varlıklarına inanıyorum. Hume dikotomisinin konuyla bir bağlantısı yok.

Hume bilgiyi analitik a priori (matematik ve mantık) ve synthetic a posteriori (gözlemlenen, doğal) olarak ikiye bölmüştü. Kant bunlara synthetic a priori kategoriyi ekledi. Madem pozitivizmden dem vurup şikayet ediyorsun, o zaman synthetic a prioiriyi kabul ediyorsun heralde. Aksi halde, Hume ve onun takipçisi Logical Positivistler gibi doğa bilimleri ve matematik dışında bir bilgiyi, yani metafizik ve etiği mümkün saymayabilirsin.

Gözlemlenemeyen ve fiziksel olmayan ahlaki kuralları nasıl temellendirdiğini yaz o zaman, ludwig. Bak çok dürüst birşey söylüyorum: Ben etik teorisi hususunda kafası net olmayan, bir sürü okuma yapmış olmasına rağmen, tutarlı bir etik çerçeve oluşturamamış, ya da böyle bir çerçeve bulamamış bir adamım. Al, öğret diyorum sana daha ne diyeyim? Bana sebep göster.

Platonik 'idelerin' varlığını savunmakla, onları temellendirmek fark edebileceğin gibi farklı şeyler. Bunu temellendir lütfen.

'Sentetik a priori' önermelere ilişkin bir yazısı vardı deicide'in, deneyimden kaynaklanmayan herhangi bir 'bilginin' olabilirliği hususunda şüphelerim var, Ayn Rand'ın soruna getirdiği çözümü de yeterli bulmuyorum, ki zaten daha 'Anti-Platonik' bir çözüm o.

Ama daha ziyade, bazı sorunları olduğunu gözlemlesem de, mantıksal pozitivistlerle değil, Wittgenstein ikinci dönem dil felsefesiyle özdeşleştirebilirim kendi konumumu, ama dediğim gibi, bazı rezervlerim var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu arada sayın homo tanrının asıl konu olan şu tişörtler hakkında bir düşüncesi var mı?

Olmadığı ortada, adam tanrı ya tek derdi ona buna ''sen düşünemzsin özenirsin'' diye bok atmak kendini yüceltmek, kendi düşündüğü hiç bişey de yok ken üstelik.

tarihinde NiHiL tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu arada sayın homo tanrının asıl konu olan şu tişörtler hakkında bir düşüncesi var mı?

Olmadığı ortada, adam tanrı ya tek derdi ona buna ''sen düşünemzsin özenirsin'' diye bok atmak kendini yüceltmek, kendi düşündüğü hiç bişey de yok ken üstelik.

Nihilciğim. Niye bu kadar kızdın ya? Dikkaet bir damar falan patlatırsın. Yukardaki iletini raporlamak zorunda kaldım kusura bakma. Niye böyle ağzından köpükler çıkararak yazdın? Hiç olmazsa o derin dahi entelliğinle zekice ama kaba görünmeyen hakaretler yazsaydın. Son derece senin "entel" seviyene yakışmayan kaba ve sığ bir üslupla yazmışsın. Yakışmıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben mi kaba yazdım? Kendi yazdına bir baksaydın önce. Gidip gelen nevrozlar var galiba?

Bu arada ben hiç ''entel'' olduğumu da ida etmedim sen ikide bir bana ''entel'' ''derin ve şairane'' şeklinde laf vurdurmaya çalışıyosun, aşşağılık kompleksimidir nedir, ben kendi adma bişey idda etmeden, beni yüceltip sonra dalga geçiyorsun :lol:

tarihinde NiHiL tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Gözlemlenemeyen ve fiziksel olmayan ahlaki kuralları nasıl temellendirdiğini yaz o zaman, ludwig. Bak çok dürüst birşey söylüyorum: Ben etik teorisi hususunda kafası net olmayan, bir sürü okuma yapmış olmasına rağmen, tutarlı bir etik çerçeve oluşturamamış, ya da böyle bir çerçeve bulamamış bir adamım. Al, öğret diyorum sana daha ne diyeyim? Bana sebep göster.

Platonik 'idelerin' varlığını savunmakla, onları temellendirmek fark edebileceğin gibi farklı şeyler. Bunu temellendir lütfen.

'Sentetik a priori' önermelere ilişkin bir yazısı vardı deicide'in, deneyimden kaynaklanmayan herhangi bir 'bilginin' olabilirliği hususunda şüphelerim var, Ayn Rand'ın soruna getirdiği çözümü de yeterli bulmuyorum, ki zaten daha 'Anti-Platonik' bir çözüm o.

Ama daha ziyade, bazı sorunları olduğunu gözlemlesem de, mantıksal pozitivistlerle değil, Wittgenstein ikinci dönem dil felsefesiyle özdeşleştirebilirim kendi konumumu, ama dediğim gibi, bazı rezervlerim var.

Temellendir derken? "İyilik" "güzellik" ve "adalet" gibi şeylerin gerçek varlığını kabul etmek biraz aklıselim ve sezgi işidir. Sonuçta bunlar bir nevi iman etmek gibi kabul etmelisin. Eğer reddedersen relativist felan olmak zorundasın ki bunun da kendi kendiyle çelişme gibi bir olayı var (yukarda Nihil'e yazdığım yazıya bak mesela, ve senin kendi yukarda kendinle çelişlmene gösterdiğim örneğe bak, ya da daha iyisi şu yazıyı oku http://www.friesian.com/relative.htm Wittgenstein'ın nasıl kendiyle çelişen bir relativist olduğu da yazıda mevcut). Ayrıca açıkça "iyi" yahut "yanlış" yahut "güzel" olduğunu bildiğin birşeye öyle diyememek gibi bir durumla da karşı karşıya kalırsın.

Sonuçta bu saydığım değerlerin varlığına inanmak için bilimsel bir kanıt yoktur. Bu bir felsefi seçimdir. Reddedersen sonuçlarına katlanırsın. Tutarsız bir relativist olmak zorundasın. Ve dediğim gibi açıkça gördüğün ve anladığın değerlerin ismini koymak hakkını kaybedersin.

Synthetic a priori var mıdır sorusunun da cevabını istersen Deicide de yahut Ayn Rand'da aramak yerine Kant'ın kendisinde aramak daha doğru olmaz mı? Felsefenin kenarında kalmış bilumum radikal ipsiz sapsızlara (Stirner, Zizek vs) saygı duyuyorsun, felsefenin temel isimleri Plato ve Kant'a ilgi göstermiyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
"İyilik" "güzellik" ve "adalet" gibi şeylerin gerçek varlığını kabul etmek biraz aklıselim ve sezgi işidir. Sonuçta bunlar bir nevi iman etmek gibi kabul etmelisin...

ne güzel..

İşte, ben bunun böyle sonlanacağını bildiğim için, buraya kadar uzattım konuyu :)

Birilerini 'ahlaken yargılamamam' üzerinden, benim teorik tutarlılığımı sorunsallaştıran ludwig, 'bir iman'dan bahsediyormuş demek ki :)

İyi ama, bir 'iman', ne derece doğru ya da yanlış olarak nitelenebilir? Bir iman üzerinden insanları yargılamak ne derece doğrudur ve vakit ziyan edici değil midir?

Bir başka ve zorlayıcı soru: Ahlaka 'iman' edip, 'din'e etmemenin gerekçesi ne ola ki? Hani kanıttı, kanıt yüküydü, carttı curttu? :)

İşte entelektüel tutarlılık, daha üst düzey bir zihni çalışma gerektiriyor..

Nietzsche'ye yönelik 'eleştirin', bundan gerçekçi bir eleştiri değildi ludwig.

tarihinde Roquentin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
İşte, ben bunun böyle sonlanacağını bildiğim için, buraya kadar uzattım konuyu :)

Birilerini 'ahlaken yargılamamam' üzerinden, benim teorik tutarlılığımı sorunsallaştıran ludwig, 'bir iman'dan bahsediyormuş demek ki :)

İyi ama, bir 'iman', ne derece doğru ya da yanlış olarak nitelenebilir? Bir iman üzerinden insanları yargılamak ne derece doğrudur ve vakit ziyan edici değil midir?

Bir başka ve zorlayıcı soru: Ahlaka 'iman' edip, 'din'e etmemenin gerekçesi ne ola ki? Hani kanıttı, kanıt yüküydü, carttı curttu? :)

İşte entelektüel tutarlılık, daha üst düzey bir zihni çalışma gerektiriyor..

Nietzsche'ye yönelik 'eleştirin', bundan gerçekçi bir eleştiri değildi ludwig.

Herşeye ispat istersen işin zor senin. Mesela en basitinden legal ve etik bir kavram olarak "kişi" kavramını biyolojiden çıkaramayacağına göre o zaman senin zihniyetle tamamen positivist ve davranışçı olman gerekiyor. Ne ahlaki bir yargı yapabilirsin, ne politikadan bahsedebilirsin.

Nietzsche'yi de ciddiye almak çok modadır. Benim gibi adamı zırvalayan biri olarak görenleri hemen "ya bu cahil boşver, koca Nietzsche ye dil uzatmaya kim cüret edebilir?" diye hemen reddediyorlar.

Nietzsche Schopenhauer'in "hayata irade" kavramını alıp zırva bir kavrama dönüştürmüştür. Olmuş bu sana "güce irade". Schopenhauer'in kavramı bu arada bir metafizik sistemin ortasında duruyor. Adam Kantçı felan. Gayet tutarlı bir sistem yapmış. Ya nietzsche? Kant'ı anlamaz reddeder. Metafiziği reddeder. Positivist gibi takılıyor bazen. Ama yine de "güce irade" var diyor. Peki bu metafizik bir kavram mı? Beyin ne dediği de anlaşılmıyor ki? Oraya buraya anlamsız çiziktirmiş. Sistemli anlaşılır bir yazı yazmak yok. Dedikodu ve şiir arasına bir iki satır felsefe yapmış.

Neymiş güce irade? Biyolojik bir kavram mı? O zaman yanlıştır. Bugün biyologlar böyle birşeyden bahsetmiyor.

Metafizik bir kavram mı? O zaman bu nasıl perhiz? Hani yoktu metafizik felan?

Adalete ise inanmak o kadar zor değil. Sen ki eğer adil ve adil olmayanı ayırt edebiliyorsan, sen ki eğer güzelle çirkini ayırt edebiliyorsan, ve iyi ve kötüyü ayırd edebiliyorsan, demek ki bu özellikler tek tek olaylarda ve şeylerde görünüyorsa, bunun sebebi bunların zaman ve mekan dışında varolan Platonik İdeaların tecellisi olmasından dolayıdır. Yoksa nasıl açıklayacaksın şeylerin böyle özellikleri olmasını?

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlk söylediğimi daha açarak şöyle deyim.

Sen kafanda herşey tutarli, sistemli, birbirinden mantıksal olarak çıkan birşekilde olmasını arzu ediyorsun. Pekala.

O zaman ideal olan sosyal bilimlerin doğa bilimlerinin üstüne tutarlı ve mantıken takip eden bir şeklide çıkabilmesidir değil mi? Fiziğin üzerine kimya, onun da üzreine biyoloji kurulabilir. Bu bilimler ideal olarak birbirlerinin üstüne kurulabilmeli.

Ama sosyal bilimi biyolojinin üstüne kurmak için "kişi" kavramına ihitiyacın var. Biyolojide ise biz bir organizmayız. Burda bir kopukluk var.

Tarihsel olarak politikadan, ekonomiden, yasalardan ve etikten bahsederken hep dinlerin anlam kazandırdığı "kişi" kavramını kullandık. Şimdi bu temeli boşalttık ve yerine doğa bilimlerini koyduk. Hala aynı şekilde devam edebilecekmiyiz konuşmamıza?

Sen sosyal bilimleri seviyorsun ama sosyal bilimlerin temel kavramları biyoloji ile uyumlu değilse havada duruyor demektir. Madem ki o kadar sistemci ve matıkçı bir adamsın, buyur, çık bakalım işin içinden.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ludwig, şimdi de üfürükçü mü oldun:)) Dinsiz tanrıcısın herhalde sen de:)) Dinlerdeki özgür iradeyi de savunuyorsundur sen şimdi:)

Felsefeye senin aklın ermez yawrucum. Hadi sen git arkadaşlarınla devrimcilik oyna. Hadi evladım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
:)) yerim ben seni ludwig:)) Sana önerim git biraz universitede psikoloji oku ve yanında AKIL FELSEFESİ'ni de okumayı unutma:)) FODOR'u tavsiye ederim:)

Akıl felsefesi diye birşey yok. Zihin felsefesi mi demek istedin? Olaylara baya vakıfmışsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...