Yakup 0 Oluşturuldu: Aralık 2, 2009 Raporla Share Oluşturuldu: Aralık 2, 2009 Bu sitede birşey sizin de dikkatinizi çekiyor mu ? Birçoğumuz ateist olduğumuz için haliyle dinlerden yakınıyoruz; öncelikle dinlerin ilkelliğinden, insanları nasıl düşünemez hale getirdiğinden ve yine adına din denilen bu dogmalar bütününün bazı ardniyetliler tarafından nasıl sömürü aracı olarak kullanıldığından vs... Peki, üstte sözü edilen bu duruma şu yaşadığımız 2009 yılının sonlarında dahi birebir ve hem de canlı canlı tanık olmuyor muyuz ? Mesela en azından dini resmen kendisine kılıf olarak kullanıp yükselişe geçen ve ülkeyi yöneten AKP adlı bir parti yok mudur bu ülkede ? E, o halde hani nerede AKP'ye yönelik eleştiriler veya başlıklar ? Yapanlar var kuşkusuz, ama bunlar sadece sevgili IFeelGood gibi, Satsuma gibi bazı arkadaşlardan ibaret kalıyor . Eh, arada sinek vızıltısını bile geçmeyen birkaç eleştirel cümleler de görmek mümkün tabii, hepsi bu . *** Kimse kızmasın fakat, ben bu sitede bazen havanda su dövdüğümüz duygusuna kapılıyorum . Biz burada ne dersek diyelim, hatta adına din denilen ilkelliği vesikalarıyla istediğimiz kadar anlatalım, atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmiş; sadece başbakanı değil, cumhurbaşkanı bile dincilerden oluşan adamlar tarafından yönetiliyoruz resmen ve bu adamlar iki dönemde tüm su başlarını tutmuş, her tarafı resmen örümcek ağı gibi sarıp sarmalamışlar . Peki ya biz ne yapıyoruz burada; Muhammet şöyle de, Muhammet böyle de, Ayşe de, Cüveriyye de ... Sonuç ? *** Madem bu site, başta İslam olmak üzere din gerçeğini anlatmak ve bu dinleri basamak olarak kullanarak insanları resmen göstere göstere sömürenlere karşı mücadele etmek amacıyla açıldı, o halde bunun gereğini tam olarak değil de yarım yamalak yerine getirmek ne derece hedefe yönelik olabilir ? Bu başlığı işte bu amaçla açıyorum ve 2006 yılında yazmış olduğum AKP eleştirisi ile yüklü tüm makalelerimi sırasıyla yayıma vereceğim . Bu makalelerde Tayyip Erdoğan'ın yükselişinden tutun da ilk seçildiği dönemlerindeki tüm icraatları mercek altına alınmıştır . Ateistsek ve temiz bir Türkiye istiyorsak bu şart . Katkılarınızı bekliyorum . Link to post Sitelerde Paylaş
Yakup 0 Aralık 2, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 2, 2009 gönderildi (düzenlendi) Siyasete atılıyorum Düşündüm düşündüm, siyasete atılmaya karar verdim. Anlayacağınız, parti kuracağım . Malumunuz olduğu üzere ne akademisyenlikte ekmek var ne de yazarlıkta. Dört baş horan valla kıt kanaat zor geçiniyoruz. Ek işler de yapmasam evdeki bebelerin yeterli beslenemedikleri için boyları kalkmadığı gibi derileri de dökülecek, tıpır tıpır dökülmeyesiceler. Diyeceksiniz ki şimdi, başbakan Tayyip Erdoğan siyasete atıldı da ne oldu; Almanya başbakanına ''yahu Kollege ( meslektaş) ; sorması ayıp olmasın, sen kaç Yürro maaş alıyorsun?'' diye sorup resmen geçinememekten yakınmadı mı ? Biliyorum biliyorum, hemen böyle diyeceksiniz. Ama olsun, ben yine de siyasete atılacağım ve şansımı bir de orada deneyeceğim. Bu işler biliyorsunuz lafla yürümez; önce parti çalışmalarımı finanse edecek bir finansör bulmam gerekli. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın nasıl Albayrak'ı varsa, beni de destekleyecek bir finansör olması şart. Buldum da zaten. Adı ise nam-ı diğer, liboş Ateistforum Dibine Yatar da 24 saat Yazarallahyazaroğlu. Dedim ya; bu işler lafla yürümez, önce halkın arasına nifak sokacak bölücü bir şiir okumam lazım. Lazım ki, halk arasına nifak sokmaktan beni içeri atsınlar. Olsun, girer içeriye aslanlar gibi yatarım, nolacak ki hepi topu iki ay tertemiz yatar çıkarım, milletin karşısında da mağduru oynarım . Kendilerine gösterilen naftalinli duygusal filmlere dahi hala daha hüngür hüngür ağlayarak tepki veren canım vatandaşım sağolsun . Okuyacağım şiirlerden bir tanesini takdim ediyorum : Camiler kubbemiz Minareler süngüüü Mütminler askeeer Bedr'in aslanları ... Uhud'un kaplanları (Yok yok, bu Uhud işi iyi olmadı; kafası çalışan müslümanın birisi çıkar da ''yahu müslümanlar Uhud'da yenilmediler mi'' diye sorar morar da işler sara sarpar, neme lazım ağabey ! ) Şu aşağıdaki şiir bence daha iyi; hem halkın arasına daha çok nifak sokuyor hem de hayli dokunaklı. Bacımın örtüsü batmakta zalimin gözüne Acırım tükürüğüme billahi tükürsem yüzüne. Tabii Amerika'ya gidip el etek öpmek, icazet almak da şart. Ne yaparsın, bu işler böyle. Amerika bu işe he demezse şansın sıfır oğlu sıfır. Hem orada Allah'ın fetihçi kulları ( FetHullah Gülen ve hempası) dostlarımız da var. Onlar da bana destek çıktı mı, bilin ki geleceğin başbakanı benim. Kuracağım partinin adı PAK Parti olacak. PAK demek, Peşin Adalet ve Kalkınma Partisi... Veresiyeciliği hiç sevmem. Daha önce Ülker'in gofret bayiliğini yaptığım için iyi bilirim; veresiyecilik iyi bir şey değil sevgili kardeşlerim, o yüzden partimizin adında geçen P harfi ''peşin'' manasına geliyor . Rica ediyorum, ayrıca partimize PKK der gibi PeAaKe demeyin, pak efendim pak, misler gibi ak pak ... İsterseniz deyin hele bir, siz bilirsiniz, veririm mahkemeye, alırsınız ananızı gidersiniz . Neyse lafı fazla uzatmayayım da, değerli seçmen kardeşlerim; beni işbaşına getirdiğiniz takdirde yapacağım icraatları sizlere şimdiden madde madde açıklıyorum : 1- İşbaşına gelir gelmez yapacağım ilk iş, bütün eş, dost, akraba, hatta yedi göbek sülalemi devletin en önemli yerlerine getirmek olacak. Her parti kendi adamlarıyla çalışmak ister, yalan mı kardeşlerim. Bu arada ayrıca sadık ateistforum kardeşlerimi de kollayacak, onları da devletin önemli yerlerine yerleştireceğim. 2- Üzgünüm, dokunulmazlıkları kesinlikle kaldırmayacağım. Bu ne ya, her gelen milletin vekiline dokunuyor. Yok arkadaş; dokunulmazlıkları kaldıralım da dokunun bize değil mi ? Ayrıca milletvekili maaşlarına yüzde 270 zam yapacağım. Tabii otomatikman benim maaşım da yükselecek. 3- Türkiye'nin her tarafını çift şeritli yollarla donatacağım. Öyle ki 985.000 bin kilometre gidiş- gelişli ve çift şeritli yol yapacağım. 4- Kusura bakmasınlar ancak, beni seçen çiftçiler ve işçiler anasını alıp gidecek. Lan bu artistlere yüz mü verilir, gözünü toprak doyurasıcalar. 5- Başbakan Tayyip Beyin Kemal Abisi varsa, benim de Cemal Abim var. Ekonomiyi Cemal Abime teslim edeceğim, o bu işlerden iyi anlar. Cemal Abim, Tayyip beyin bakanı Kemal Abi gibi kesinlikle sizlere sterilize yumurta satmayacak, onun yerine siz seçmen vatandaşlarımıza sterilize büyük baş hayvan sakatatı satacak. Siz de tabii babalar gibi afiyetle yiyeceksiniz . 6- Borç yiğidin kamçısıdır değerli seçmen kardeşlerim, borçtan korkmamak lazım. İnsan borca girince daha bir çalışkan ve üretken olur. Cemal Abimle bakanlarımdan Abuzittin Sarıkoç'u AyEmEf'le ( IMF ) yapacakları 389. olağan görüşmesinde ülkemizi ve siz değerli vatandaşlarımızı yeniden borçlandıracağım. Olsun, böylelikle sizler daha çok çalışır ve ülkemizin kalkınmasına katkıda bulunursunuz. Ayrıca yedi neslinizi borçlandıracağım ki, insanlar tembel tembel oturmasınlar da çalışsınlar biraz, değil mi ama benim canım seçmen kardeşlerim. 7- Eğer bütçemiz yine de açık verirse çıkarıp da cebimden verecek halim yok herhalde. Biraz benzine zam, biraz mazota, biraz tekel maddelerine, biraz da diğer vergileri yükselttin mi tamamdır bu iş, hem bu işlerden vallahi ben pek anlamam, bu işleri Cemal Abim'e soracaksınız. 8- Ülkenin bütün işletme ve kurumlarını satacağım değerli ve sevgili seçmen kardeşlerim. Hatta Cemal Abim babalar gibi satacağına namusu ve şerefi üzerine sizlere yemin eder. 9- Sevgili seçmen kardeşlerim; söz size, hayat pahalılığını sıfıra indireceğim. Halkın, özellikle günlük hayatta çok ihtiyaç duyduğu ve de tükettiği tebeşir tozu, pinpon topu, çamaşır ipi, kevgir ve ananas gibi temel tüketim maddelerinde enflasyonu sıfırlayacağım, söz sizlere. 10- Kürt kökenli vatandaşlarımızın oylarını almak için bakanlarımı kürtler arasından seçeceğim. Ayrıca hapishanede - ki kaldıysa eğer - ne kadar PKKlı terörist kardeşim varsa, hepsini bir kalemde affedip topluma kazandıracağım. Böylelikle onlar da iyi birer vatandaş olacaklar ve terör sorunu da kendiliğinden hallolacak. Hem çözemezsek n'olmuş yani; askerlik yan gelip yatma yeri mi ? 11- Üzgünüm, başörtüsü sorununu halledemeyeceğim. Bu sorunun hallolması için toplumsal mutabakat şart değerli seçmen kardeşlerim. Hem neme lazım, bir kenarda dursun o iş, ileride bakarsın yine lazım olur. 12- Başörtüsü sorununu halledemeyeceğim için onun yerine ''Ulema Bakanlığı'' adında yeni bir bakanlık kuracağım. Ülkemizde boşta gezer ve de din işlerinden pek bir anlayan ne kadar vatandaşımız varsa, ki bir tahmine göre ülkemizde hemen herkes din uzmanıdır, bahsini ettiğim bu bakanlığa istihdam edip işsizlik sorununu da kökten halledeceğim. 13- Eğer Amerika İran'a saldıracak olursa, Türkiye'nin bütün limanlarını ABD'ye açacağım ve ayrıca asker yardımında da bulunacağım. Böylelikle zamanı gelen AyEmEf borçlarını üç aylığına da olsa erteleyeceğim, bakarsın Amerika bize bir kaç yüz milyon dolar hibe bile eder, belli mi olur. 14- Değerli seçmen kardeşlerim; yaptıklarım, yapacaklarımın teminatıdır. Müşteri velinimetimizdir ve her zaman haklıdır. 15- Gelecek yazımda sizlere kuracağım partinin çalışma proğramını daha tafsilatlı anlatacağım. 16 - Durmak yok, yola devam ! Aralık 2, 2009 tarihinde Yakup tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Yakup 0 Aralık 2, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 2, 2009 gönderildi (düzenlendi) Maliye Bakanı Kemal Abim gibisi yok Sevgili ateistforum üyesi ve de AKP seçmeni ateist -liboş kardeşlerim ! Ben bu medyadaki bazı münafıkların, hatta ve hatta zındıkoğlu zındıkların onun gibi yiğidim aslanım başbakanımız Tayyip Bey'in Kemal Abisi'nden ne istediğini bir türlü anlayabilmiş değilim. Bu münafık medya mensupları, aslanların aslanı, yiğitlerin yiğidi, müthiş hitabet ustası, yabancı dil bilmez ama o'ssun, İmam - Hatip mezunu değerli başbakanımız Tayyip Bey'i dillerine doladıkları az gelmiş gibi Kemal Abi'me de kafayı takmışlar . Takmışlar ki , nasıl hem de . Dayanamadım ve bu çirkin, Allahsız ve de kitapsız münafıkların iddialarına birer birer yanıt vermeye karar verdim . Efendim neymiş; değerli din kardeşim Tayyip Bey'in bir gülü andıran en nadide bakanlarından Kemal Abi'miz vergi kaçakçılığı ve yolsuzluk zanlısıymış. İftira valla ! Allah insanı bu münafıkların iftirasından korusun efendim ! Biliyorsunuz, daha önce de böyle iftiracı ve üstelik de laikçi yobaz Atatürkçü bir yazar vardı, adı da Uğur Mumcu muydu neydi . Ne diyordu bu münafık Uğur Mumcu yazılarında : - Bunların amacı din min değil . Bunlar tüccar adamlar... Dini , kılıf olarak kullanıyorlar. Hem kendi şahısları adına hem de politik çıkarları için şimdiden altyapı kuruyorlar . Allah'tan imdada bazı mücahit kardeşlerim yetişti de bu şom ağızlı laikçi yobaz yazarın sesi kesildi, çünkü bunlar iftiracı efendim, külliyen iftiracı. Bunlar ki Allah'tan korkmaz, kuldan utanmaz birer zeballah alimallah. Yok efendim, neymiş; artık iyice insan sarrafı olmuş Kemal Abi'm evrakta sahtecilik yapmışmış. Yuh, laikçi Kemalist zorbalar sizi ! Efendim, peygamber efendimiz bir hadisi şeriflerinde şöyle buyuruyorlar : - İçinizden her kim bir fasık size bir bilgi getiriyor, araştırmadan soruşturmadan sakın inanmayınız. Kemal Abi'm hiç öyle şeyHler yapar mı, bre fasıklar ! Hepsi bu kadar mı sadece; nerde efendim nerde, dilin kemiği yok ki, iftiracıların ağzı torba değil ki, büzesin ! İftiralar devam ediyor tabii; onun gibi tertemiz, beyefendi Kemal Abi'm dünyada kendisi için af çıkaran ilk ve tek Maliye Bakanı imiş. Vay alçak Yezitler vay, vay ateist, dinsiz imansız zalimler vay ! Alın da ananızı gidin lan, artistler ! Töbe töbe; adama ağzını bozdurup abdest tazelettirecekler, şu hayır mübarek salı günü ya. Nasıl diliniz varıyor da onun gibi işi bilen işe gitmeyen Kemal Abi'me bu sözleri söyleyebiliyorsunuz ? N'aparsınız, anasını alıp gidesice artistlerin ağzı torba değil ki büzesiniz efendim . Neymiş , Kemal Abi'm orman arazisine kaçak villa yapmışmış. Yapsın , n'olacak ! O bir kere benim Kemal Abi'm , yapar da yıkar da, size mi soracak Alla Alla ya ! Benim yiğidim aslanım, civanım bakanbaşım, imam-hatip mezunu allame Tayyip'im bu durumdan hoşnutsa, size halt etmek düşer bre kafirler ! Yok efendim; ben artık iyice kani oldum ki, bu millete iyilik yaramıyor kitapsızım . Saçlarını sizler için süpürge ettiği az gelmiş gibi daha bir de yarısını döken Kemal Abi'm çıkıp medya önünde hem '' Vallahi de yıktıracağım, billahi de '' diye söz vermedi mi ki hala daha bunu dilinize dolar durursunuz Sabetay tiynetliler sizi ! Yok ağabey; bu yahudilerin hangi bir iftirasına yetişeceksin, iftira bir değil ki. Neymiş efendim; Kemal Abi'm Ofer'le görüşmüşmüş. Bak bak bak!.. Görüşür görüşür be, size mi danışacak ? Türkiye'de bazı işletmeler varmış da, bu işletmeler bir zamanlar Türkiye'nin kalkınmasına öncülük eden işletmelermiş de, eee, Kemal Abi'm bunları haraç mezat satar , bazılarını da yandaşlarına peşkeş çekermiş de ... Yuhunuz bea ! Sinirlendim yine, hanım tansiyon aletimi getir ! Kemal Abi'm ne yapsa suç, ne etse günah yahu ! Hele şu iddialar yok mu, beni hepten delirtiyor, delirtiyor ki nasıl : Yumurta ve tavuk işletmecisi oğluna kıyak çekmek için vergilerle oynamışmış da, eee, kızı Telsim'e pazarlama için gitmişmiş de ... Benim memurum işini bilir de benim bakanım işini bilmez mi ? Ee, o halde nerde kaldı eşitlik, nerde kaldı Kemal Abi'min insan hakları he, dürzüler ! Yok ağabey, ben daha devam edemeyeceğim . Tansiyonum yine 210'a fırlamış, neme lazım akşam akşam . Aralık 3, 2009 tarihinde Yakup tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Yakup 0 Aralık 3, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 3, 2009 gönderildi Kısa bir reklam arasından sonra devam edeceğiz : Eros ... Külotta kalite ... Eros ... Değişimin adı ... Eros ... Aile içi cinsel ilişkilerden (ensest) sonra ... Hayvanlarla cinsel ilişkilerden sonra ... Fantastik toplu seks partilerinden sonra ... Karşılıklı eş değiştirmeli ( Partnertausch ) cinsel ilişkilerden sonra ... Esrarlı eroinli gay partilerinden sonra ... Akla gelmeyen diğer her türlü uzuneşek oyunlarından sonra ... Eros kullanın . Eros . Ahmet Altan Eros kullanıyor ... Mehmet Altan Eros kullanıyor ... Baskın Oran Eros kullanıyor ... Taner Akçam Eros kullanıyor ... Daha niceleri Eros kullanıyor ... Siz hala babanızın donunu mu kullanıyorsunuz ? Eros ... Kalitede öncü ... Eros ... Külotta bir numara ... Çağa uyun ... Eros giyinin . Eros ... Bir giyen bir daha çıkaramayacak . Eros ... Link to post Sitelerde Paylaş
queenofhearts 0 Aralık 3, 2009 gönderildi Raporla Share Aralık 3, 2009 gönderildi http://www.uludagsozluk.com/k/say%C4%B1n-%C3%B6calan-ald%C4%B1%C4%9F%C4%B1-kellelerin-hesab%C4%B1n%C4%B1-veriyor/ sayın öcalan gafı ya da ne desem sözcükler yetmez Link to post Sitelerde Paylaş
queenofhearts 0 Aralık 3, 2009 gönderildi Raporla Share Aralık 3, 2009 gönderildi http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=321031&yazarid=3 AKP'nin yaman çelişkileri: En son türban! AKP, kökünü milli görüşten alan, kadın tabanının çoğunluğu türbanlı olan bir parti. Seçim öncesi türbana; i) bireysel özgürlükler ve ii) eğitim hakkı açısından sahip çıkan AKP, bu konuda toplumsal mutabakat arayacağını da belirtmişti. Esas yaklaşım türbana özgürlük idi ancak zemin yoklanacaktı. Ancak, hükümet şimdi türbana özgürlük sözünü kendi elleriyle tamamen gündemden kaldırmıştır. Zira, AİHM'nin Üst Mahkemesi'ne verdiği yazılı savunmada ‘türban yasağını demokrasinin gereği' olarak gördüğünü, eski tezleriyle tamamen çelişerek beyan etti! Bir hanım öğrencinin müracaatı üzerine alınan AİHM kararında: Türban yasağının insan haklarını ihlal etmediğine hükmedilmişti. Türban takanların, diğerleri tarafından kendi özgürlüklerine tehdit olarak algılandığı belirtilmişti. Şimdi hükümet, Üst Mahkeme'de bu kararı aynen kabul ettiğini beyan ediyor! Beyanının hükümet görüşü olduğu Abdullah Gül tarafından da teyit Link to post Sitelerde Paylaş
Yakup 0 Aralık 3, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 3, 2009 gönderildi (düzenlendi) Kullanın Onu Yasemin Çongar'ın attığı habere göre ( Bkz.: http://www.milliyet.com.tr/2006/04/12/siyaset/axsiy02.html ) başbakan Erdoğan'ın danışmanlarından Cüneyt Zapsu, Erdoğan'ı kastederek Amerikan tarafına ''Bu adamı kullanın'' demiş. Demiş ve de kıyamet kopmuş! Amanın bir savunmalar bir savunmalar... Yok, öyle demedi. Yok, şöyle dediydi. Tamam, dedi ama, ne demek istedi? Kim, ne dedi? Ne zaman dedi? Kime dedi? Niye dedi? Ee, dedi de n'oldu? Tam bir Nejat Uygur tiyatrosu... *** İşin en üzücü yanı ise, kendisi avukat olan bir köşe yazarının da üzerine herhalde vazife edindi olsa gerek, hükümetin avukatlığına savunarak kendini daha da rezil etmesi. Kelimelere takla attırmayı marifet zanneden her bir yanı pek bir ak muhterem yazarımız, tıpkı yukarıda yazdığım Nejat Uygur tiyatrosunda geçen tekerlemeler gibi kelimelere takla attırarak yok şöyleydi de, yok böyleydi de deyip duruyor. Demek istiyor ki, bu hükümetin başı kel değildir, tek bir tel saçı dahi dökülmemiştir! Tabi, o pek sevdiği küfürbaz Engin Ardıç'tan da esinlenerek okuyucularını da peşin peşin kalaylıyor, hatta hakaretler ediyor. Avukat olduğu ve de kanuni işlerden pek anladığı için de cümlesinin sonuna her zamanki gibi ünlem atmayı da ihmal etmiyor. Tabii canım tabii! Cüneyt Zapsu hiç öyle şeyler söyler mi ?! Bu hükümet hiç ABD'ye gider de icazet alır mı ?! Taraftarlarını mason paronayası ile uyuturken hiç giderler de masonların huzurlarında eğilirler mi ?! Bu hükümeti halk seçmiştir, halk! Önceki koalisyonu da halk yıkmıştır, halk! Ekonomik krizin sorumlusu da zaten Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in anayasa kitapçığını Hüsamettin Özkan'ın önüne atması değil midir ?! Amerika, Irak'ı vurmak istediğinde ülkeyi Amerika'ya açıp üs olarak vermeye razı olan kesinlikle başbakan Tayyip Erdoğan değildir! Bu hususta ülkede yükselen muhalefete karşı ''Üç ay maaşları geciksin de görelim günlerini'' sözlerini sarf eden de ben idim zaten, ben Yakup ! Amerika'nın resmen ülkemizin yüzüne tükürürcesine askerlerimizin başına çuval geçirmesine ses etmeyen de ben idim! Hatta ve hatta, ''Efendim,Amerika'ya nota verecek misiniz?'' diye soran basın muhabirlerine, notayı , ülkelerarası bir yazışma değil de ultimatom zannederek ve de kendimi dünya aleme rezil ederek ''Siz onu müzik notası mı zannetsiniz?'' diyen de bendim! Avrupa ülkeleri çiftçilerini korurken, IMF'nin tek kelime sözünden dışarı çıkmamacasına Türk çiftçilerini ve Türk tarımını göz göre göre yok eden ve en azından bu konuda bari kendi kendine yetebilen bir ülke iken dışarıya eli kolu bağlı hale getiren bu pısırık politikaları uygulayan da benim ve utanmadan daha bir de ''Gözünüzü toprak doyursun!'' diyen de! Fransa halkı sokaklarda, Amerikalılar sokaklarda, ama bizim ülkemizde hakkını arayan bir vatandaş gördüğünde onu da bütün Türkiye önünde ve her türlü terbiyeden yoksun bir şekilde ''Al ananı da git lan artist'' diye azarlayan da ben! Başta ABD ve İsrail olmak üzere dünyaya, özellikle de bizim ülkelere dikte edilmek istenen projeye, Büyük Ortadoğu Projesi'ne ''BOP'a destek veriyoruz'' diyen de ben! Ülke sanki babamın malıymış, tapusu da sanki bana aitmiş gibi ''Babalar gibi satarım!'' diyen de benim, benim ekonomi bakanım, Cemal Abi'm! Yolsuzluklardan, alavereden, dalavereden mecliste tam 63 milletvekiliyle yüzsüz yüzsüz oturan da benim partim, PAK Partim! Baklava çalanı hapislerde süründürüp de trilyonların üzerine yatan ''Yere Bakan Yürek Yakan''a ( Necmettin Erbakan'a ) kişiye özel kanun çıkartan da zaten benim partim! Halka verdiği sözleri yerine getirmeyen de zaten benim partim, PAK Partim. Sahi yahu, merak ettim şimdi, o sıralar AKP vatandaşa ne sözler vermişti gerçekten de hatırlıyor musunuz ? Biliyorum biliyorum, aradan iki yüzyıl geçti, neticede hatırlamamanız gayet doğal ! Aralık 3, 2009 tarihinde Yakup tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
queenofhearts 0 Aralık 3, 2009 gönderildi Raporla Share Aralık 3, 2009 gönderildi http://arsiv.sol.org.tr/index.php?yazino=9527 Cargill’in Bush'u Çalık’ın Tayyip’i var! Çalık grubu, TPAO Genel Müdürü'nün transferi ve Tayyip Erdoğan'ın 26 yaşındaki damadının holdinge genel müdür atanmasıyla yeniden gündeme geldi. Başbakan Erdoğan'ın devlet başkanları düzeyinde ricacılık dahil her türlü desteği verdiği Çalık Holding, kentsel dönüşüme de el attı. rup, gücünü tekstil ve enerjiden, ama özellikle her iki sektörde de Türkmenistan ile özel ve yakın ilişkilerinden alıyor. Ayrıca grup hakkında en çok bilinen unsurlardan biri de Samsun-Ceyhan petrol boru hattının inşaatında ihalesiz olarak hak kazanmış olması. Berat Albayrak, ABD’de üniversite okurken iki adresle yollarını birleştirdi. Biri Esra Erdoğan, diğeri ise Çalık Enerji. Bu iki adresin birleşiminden bugünlerde bir hanedan doğuyor. Bu işin cazibesi, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın emekli olan genel müdürü Saim Dinç’in gruba CEO (icraatın başı olan yönetim kurulu üyesi) olarak atanmasıyla belli oldu. devamı linkte Link to post Sitelerde Paylaş
Yakup 0 Aralık 3, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 3, 2009 gönderildi (düzenlendi) Başbakanımız Tayyip Bey gibisi yok İngiltere başbakanı Tony Blair, kabinesini değiştiriyormuş . Bir yığın bakanı kabineden attığı gibi, Dışişleri bakanı Jack Straw'ı bile aforoz etmiş. Ne kadar ayıpladım bu Toni Bleyır'ı bir bilseniz; görgüsüz efendim, görgüsüz . Allah'ın görmemiş çingenesini başbakan yapmışlar, o da ne yapmış; tutmuş, bakanlarını birer birer aforoz etmiş. Adam delirmiş mi, kudurmuş mu nedir arkadaş; bizim başbakanımız Tayyip Bey gibi olgun politikacılara bakıp da hiç mi politika neyim öğrenmez, hiç mi ibret almaz, cık cık cık, olacak iş değil . Başbakanımız Tayyip Bey'e kurban olasıca mendebur Toni ! Önce İçişleri Bakanı Charles Clarke'ın işini bitirmiş. Sebep ? İngiltere'nin adalet sisteminde çeşitli yanlışlıklar meydana gelmişmiş . Ee gelsin, n'olacak ki ! Olabilir efendim, adalet sistemi bu, Allah yapısı değil ya, kul yapısı. Mesela bizde de bir yığın adalet faciası oluyor; tüyü bitmedik yetimin 1,5 trilyoncuk gibi, insanın dişinin kovuğunu bile doldurmayan bir meblağı çalan benim aziiiz ve muhterem din kardeşlerimden bir siyaset adamına, üstelik de ehl-i sünnet vel cemaat fırkasına sahip bir parti liderine ağır hapis cezası çıkarken, destursuz fırına girip kocaaaaaaaman bir somun çalan çocuğa 15 yıl gibi hayli cuzi ( oldukça düşük ) hapis cezası veriliyor, iyi mi ! Neyseki bu haksız ve vicdanları yaralayan durum karşısında Erbakan Hocam için son anda kişiye özel kanun çıkarılıyor da iyi kötü bir hukuk faciasının önüne geçiliyor. O, aziiiiz ve muhterem din kardeşim ki bütün masonların, bütün sabetayların korkulu rüyası. O, aziiiiz ve muhterem din kardeşim ki dinin direği, öyle ki bütün patates dinlilerin kabusu . O, aziiiz ve muhterem din kardeşim, fırına girip somun çalan, değil onbeş yıl, gerçekte müebbet hapis cezası verilmesi, hatta ve hatta eli ayağı kesilerek asılması gereken adi, şerefsiz, puşt, terbiyesiz ve de ahlaksız bir somun hırsızıyla eş tutuluyor ve de resmen yargılanıyor, üstelik kendisine daha bir de hapis cezası veriliyor, olacak iş mi şu, hikmetinden sual sorulmaz ya Rabbi ! Neymiş efendim; tüyü bitmemiş yetimin hepi topu 1,5 trilyoncuk TL 'sini çalmışmış ! Ayıp be; bunun neresi anormal değerli din kardeşlerim . Hem biz nerde yaşıyoruz, uzayda mı ? Burası, neresi ? Gerçekte sizce de böylesi şeyler, yani 1,5 trilyoncuk falan çukkalamalar gayet doğal şeyHler değil mi? Ne yani; şimdi başbakanımız sayın Tayyip Erdoğan da çıksın, onun gibi yakışıklı ve de efendilerin efendisi muhterem İçişleri bakanımız Abdülkadir Aksu beyefendilerine işten el mi çektirsinler ? Hele Adalet Bakanı Cemil Çiçek gibi muhterem bir insana, SIRF KİŞİYE ÖZEL KANUN ÇIKARTTI diye kapıyı mı göstersin ? Ne gadder ayıp; ayıp ki, telafisi asla mümkün değil ! Bir bakan kolay mı yetişiyor bu ülkede yahu değerli kardeşlerim, siz ne gadder fesat insanlarsınız böyle ? Ne yani, kafadan kontak ve de deli Toni Bleyır'a bakarak biz de mi kafayı kırıp deli olalım, akıl küpü başbakanımız Tayyip Bey de mi deli olsun ? Kendisi zaten yeterince Kasımpaşalı, eh bir o kadar da heyheylinin teki, adam hepten mi delirsin ? Olabilir efendim, empati denilen, insanlık hali ve de politika hali denilen bir şeyH var, değil mi ama ! Tabii ülkemizde bu gibi şeyler gayet doğal şeyhler olduğu için kimse de bir şeyh demiyor, ki bence de haklılar, gayet doğal olarak dememeliler de . Biliyorum , bizim millet balık hafızalıdır ; sorsan , dünkü yediğini bile hatırlamaz. Hatırlayınsana yahu; bu hükümet , bu AaKePe hükümeti bir ara hızlı tren projesini devreye sokmuştu da alt yapısı kurulmamış tren de haliyle ilk yolculuğunda, daha gerçekçi olması bağlamında denek hayvanı yolcularıyla birlikte, tabii yine önce Allah'ın izniyle, önüne denk gelen ilk çukura son sürat dalış yapmıştı. Ee, o'ssun, n'olmuş yani ? Dalarsa dalsın efendim, makinist denilen hız meraklısı şamşırığın cezasını bizim Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım mı çekecekti ? Ayıp be; treni o mu sürüyordu ki cezasını o çeksin, değil mi ama ? Gerizekalı makiniste vur dediysek, öldür demedik ya . Ayıp denilen, günah denilen, kul hakkı denilen bir şeyh var yahu. Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir ayrıyeten ! Hem sorarım size; bu sayede nüfus artış hızı dengelenmiyor mu, ayrıyeten doğal seleksiyon yöntemiyle bedavadan nüfus planlaması da yapılmış olmuyor mu ? Bu şekilde bir taşla iki kuş vurmak hangi hükümete nasip olmuştur canım kardeşlerim, lütfen elinizi vicdanınıza koyun da söyleyin ! Gerizekalı İngiltere başbakanı Toni Bleyır ne anlar böyle ince işlerden ? İnanın kardeşlerim, ben bu Toni Bileyır'ı hala daha bir türlü çözemedim gitti. Bu , İngiltere İçişleri bakanı Charles Clarke mıdır nedir, adam özürler üzerine özürler ediyor, ıııh , kurtuluşu yok. Yallah dışarı !... Sırada Sağlık Bakanı bayan Patricia Hewitt var. Ona da yol verilmiş. Sebep ? Bu bayan Bakan İngiltere'deki sağlık işleri konusuna bir türlü çeki düzen verememiş. O da haliyle kabine dışı. Yazık yahu; ben bu Tony Bleyır'ı kalender birisi bilirdim, adam ceberrutun tekiymiş, kimsenin gözünün yaşına baktığı yok, şerrinden adamı Allah korusun ! Kadıncağız tam da Türk politikacıları gibi ''Üzgünüm ama , her şeyle de ben ilgilenemem ki '' diye mazaret bildirse de affı yok, gidecek. Yahu bizim memlekette doktorlar, hatta baş profesörler vatandaşı değil ama, çalıştıkları kurumları bir güzel ameliyat edip soyup soğana çevirirken, hatta soydukları soğanın cücüğünü bile çıkarıp afiyetle yerken kimsenin gıkı çıkmaz da şu İngiltere Sağlık Bakanı'nın başına gelenlere gel de üzülme yahu ! Zavallı kadıncağız dobra dobra söylüyor işte : - Her şeyle de ben ilgilenemem ki ! Ki bence de doğru söylüyor ; sağlık işlerinden sorumlu bir bakan sağlık konularıyla ilgili her şeyle de ilgilenemez ki. Kaldı ki bizim sağlık bakanımız hiç ilgilenemez ! Ne yani; Yozgat , Çankırı veya ne bileyim Kırşehir Devlet Hastanesi'nde çalışan kat temizlikçisi müstahdem cerrahlık yapıyor ve de hastaları ameliyat ediyorsa, sağlık bakanımız sayın Recep Akdağ ne yapsın efendim ! Bu rezaletin suçunu Sağlık bakanımız sayın Recep Akdağ'ın üstüne atıp da istifasını istemek hangi akla hizmettir, hangi vicdan kabul eder bunu, size soruyorum, alooo ! Haksızsam , haksızsın deyiniz lütfen ! *** Neyse , kaldığımız yerden devam edelim: Vay, sen bir Sağlık Bakanı olarak bu lafı nasıl söylersin; madem bu işten anlamıyorsun, yürrü anca gidersin ! Peki , ya şu İngiltere Savunma Bakanı John Reid'ın yaptığına ne demeli ? Efendim neymiş; evinde 1,22 Avro ( Yaklaşık 2 YTL ) değerinde cannabi adlı uyuşturucu yakalatmış. Kurtuluşu yok, o da gidecek. Olsun canım, ne var bunda bu kadar abartılacak . Adam çalışmış kazanmış, parasını da ödemiş, helalinden uyuşturucu çekiyor işte, kim ne karışabilir ki ? Siz suyunuzu kendiniz kazanıyor, kendiniz içiyorsunuz diye karışan mı var, bu ne biçim demokrasi ? Bu İngilizler çok nankör valla, nankör ki ne nankör . Yahu biz kokainman Daum'u bile Türkiye'nin en büyük takımlarından birine teknik direktör olarak atamadık mı ? Salak Almanlar ne anlar adam kadri kıymetinden . Futbolculara kötü örnek oluyor diye onlar sepetler atar, biz de baştacı ederiz . Teknik direktörlük az gelmiş gibi garibime iki de yayla yoğurdu reklamı yaptırır, cebine bol bol harçlığını da koyarız . Çünkü biz çalışkan insanın kadrini de, kıymetini de tam teslim eden yüce gönüllü bir milletiz. İnanmıyorsanız bana, Daum'a sorunuz ! İnanın, o da size aynı şeyhleri anlatacaktır: - Ben var Türkiye'yi ve Türkleri, siz nasıl diyoğsunuz, çok seviyor, veri veri, hemin de sehr viel... Yok canım, bu İngilizler çok gaddar adamlar! Canım Türkiye'm bir başka ya! İyi ki İngiltere'de neyim yaşamıyoruz . Bizim politikacılar öyle mi ama; hepsi de Allah'ın muhterem ve de muhteşem bir kulu . İyi ki varsın sayın başbakanım, iyi ki varsın Recep Tayyip Erdoğan . Arasıra Kasımpaşalılığın tutsa da, eh az biraz da heyheylensen de, kafası kırık, deli Toni Bleyır'a uyup da bizi aziiiz ve muhterem çok kıymetli bakanlarımızdan mahrum etmeyiniz ne olur, benim kıymetli başbakanım . Özellikle Kemal Abi'me hiç dokunmayınız, ne güzel babalar gibi alıyor satıyor, atıyor tutuyor işte. Daima duacınızım, Allah yar ve yardımcınız olsun, Allah yüzünüzü partiniz gibi her daim AK etsin! Kafirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır. Selam ve dua ile... Aralık 3, 2009 tarihinde Yakup tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
IFeelGood 0 Aralık 3, 2009 gönderildi Raporla Share Aralık 3, 2009 gönderildi Çok eğlenceli, çok hoş bir yazı dizisi Sevgili Yakup. Bu çapulcu imam bozuntularının düşünceleri, amaçları ve hedefleri, bizim hafızası sorunlular tarafından çabuk unutuluyor, hedefi şaşırıyorlar. Bunlar hırsızdır, arsızdır, yüzsüzdür, utanmaz arlanmazlardır. Bunlar Siyasal İslamcılardır.. Körlerin görmesi ve neyi savunduklarını anlamsı lazım ama, onların bir de ateist olmasına ne demeli, onu da hiç bilmiyorum işte... Link to post Sitelerde Paylaş
queenofhearts 0 Aralık 3, 2009 gönderildi Raporla Share Aralık 3, 2009 gönderildi Afet Ilgaz AKP`nin Nazım Hikmet çelişkisi P`ye göre herşey seçimler için. Nazım Hikmet`in TC vatandaşlığına kabulü öyle. Emine Hanım`ın birinci bayanlar toplantısında okuduğu Hiroşimalı Çocuklar şiirinin öyle olduğunu söyleyemem. Gerçekten de Emine Hanım o şiirin cazibesine ve etkisine kapılarak gözyaşı döktü. Elbette Filistinli çocuklar için duyulan acı da var. Ama o şiiri bulup ona verenler için aynı düşüncede değilim. Türk şairlerinin kimbilir ne kadar böyle etkileyici, gözyaşı döktüren cinsten çocuk konulu şiiri vardır! Bunu bir liberal açılım olarak da göremem. Yani sağcı solcu bütün şairlere kulağını ve kalbini açmak, onları sevmek, okumak, bilmek anlamı da taşıyor diyemem bu çabaların. Çünkü Nazım, bir solcu şairdi, hatta komünist ideolojiyi benimsemiş biriydi. İyi şair oluşu, Türkiye`yi gerçekten sevişi, özleyişi vs de işin başka yanları ve yönleri. Onun Kurtuluş Savaşı ve `bir tepeden bir tepeye yay gibi gerilerek atlayan bir kurda benzettiği Atatürk`le` ilgili şiirinin de millî bayramlarımızdan birinde, meselâ, 29 Ekim`de Tayyip Bey tarafından okunmasını, bundan böyle beklemek çok şaşırtıcı olmaz. Asıl çelişki şurda: Nazım Hikmet aynı bugün Ergenekon sanıklarına yapılan muameleye benzer bir muameleye tabi tutulan, hapis yatan, öldürülmek korkusuyla askere gitmekten kaçınan Nazım Hikmet, bağımsızlıkçı bir şairdi. Şimdi Türkiye`de olsa idi ve yaşasa idi, yaşına başına bakmayıp onu da tutuklamayacaklarından emin olamıyorum. *** Her şey seçim için dedim ya, Ataköy`de bir sitede oturan beş bin seçmen yok olmuş. Muhtar şaşkın, seçmen şaşkın... Ölüler dahil 6 milyon seçmen olarak gökten inenleri de hesaplarsanız, bayağı bir kârda, bunu yapanlar. İbrahim Şahin`in ajandasında (adam gerçekten geri zekâlılaşmış olacak) çıkan `şu kadar Alevi, bu kadar Ermeni, Yahudi öldürülecek` notları da işin başka şaşırtıcı yanı. Takip edildiğini bilenŞahin, bunları defterine kabak gibi yazmış. Kaç milyon Alevi seçmen var Türkiye`de? *** Bütün bunlara rağmen, yapılan anketlerde AKP`nin oyunu CHP`ye ve Saadet Partisi`ne kaptırdığı görülüyor. Özellikle İstanbul`da. Political Resarch Strateji Geliştirme Merkezi`nin İstanbul`da yaptırdığı bir ankete göre, oyların yüzde 29,5`u AKP`ye giderken, 25,9`u CHP`ye, yüzde 8,9 Saadet Partisi`ne, yüzde 5,5`i MHP`ye gidecek. Soruşturmaya katılanların yüzde 25,7`si ise adaya bağlı olarak oy kullanacağını açıklamış. Saadet Partisi, Bağcılar`da 13,5, Beyoğlu`nda yüzde 14, Esenler`de yüzde 15,5, Eyüp`te yüzde 14, Fatih`te yüzde 15, Üsküdar`da yüzde 16.2 oy almış. Link to post Sitelerde Paylaş
Yakup 0 Aralık 3, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 3, 2009 gönderildi (düzenlendi) Tayyip Bey'e yapılanları içime sindiremiyorum Bir yiğit iktidara gelse, şöyle hafiften de malı götürse başına neler geliyor görüyorsunuz ya değerli kardeşlerim . Bildiğiniz üzere kaç gündür yazıyorum, yazmaya da devam edeceğim. Her ne kadar sinirlerime hakim olamayıp tansiyonum yükselse de benim hitabet ustası, İmam Hatip diplomalı değerli büyüğüm Tayyip Bey'e yapılanlara dayanamıyor, bir türlü içime sindiremiyorum . Ne zamanki yiğidim aslanım, İmam-Hatiplim iktidara geldi, vallahi onun başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi . İftiranın bini bir paraya gidiyor, yiğidim aslanımı, koçumu üzüyorlar da üzüyorlar. Turturmuşlar bir, malının kaynağını açıkla ! Partini kim finanse etti ? İstanbul İmamlığı ( İstanbul Belediye Başkanlığı ) yaparken zengin ettiğin Albayrakların bu konuda bir etkisi oldu mu? O yiğidim ki, gayet alicenap ve alçakgönüllü bir halk çocuğu olduğu için kendisine yapılan iftiralara bir müslüman vakarıyla dosdoğru cevaplar veriyor : - Partimi , oğlumun düğününde takılan takılarla finanse ettim , zaten ona şu kadar da borçluyum . Ama sen gel de bunu bu fesat, münafık namertlere anlat efendim . Hem canım mal da yalan, mülk de yalan, var biraz da sen oyalan değil midir ? O halde bu malvarlığı meselesini bu gadder abartmanın ne alemi var, haksız mıyım değerli kardeşlerim . Güya değerli devlet büyüğüm Tayyip Bey'in yüzü gibi nurlu AK Partisinde dokunulmazlık zırhına sığınmış, kimisi Atatürk'e hakaretten hüküm giymiş, kimisi yolsuzluktan, hırsızlıktan yargılanmış tam 63 tane milletvekili varmış . O yüzden de onun gibi yiğidim aslanım, değerli halk çocuğu ve halkın dilini iyi bilen ve onların anladığı dilden konuşan başbakanım Tayyip Erdoğan dokunulmazlıklara dokunamazmış . Dokunursa , birileri de aniden onlara dokunurmuş. Siz değerli büyüğüme dokunamadan o sizleri birer birer mahkemeye vererek şöyle güzel bir dokunsun da görün siz, dokunmak nasıl olurmuş ! Siz ananızın gözüsünüz de değerli büyüğüm bu saçları değirmende mi ağarttı sanırsınız, anasını alıp gidesice artistler sizi ! Özellikle de bu söze takmış bu münafık takımı efendim; ne yani değerli devlet büyüğüm, büyük hitabet ustası yiğidim ''al da ananı gel lan artist'' mi deseydi; böyle söylese daha mı ikrama geçecekti, gerçi siz bu söze de söyleyecek bir şey bulurdunuz kitapsızlar . İmam-Hatipli koç gibi delikanlım halkın anlayacağı dilden halkın dilini kullanıyor, fakat gene de ne hırlıya yaranabiliyor ne de hırsıza, olacak iş mi şu sevgili AK Partili kardeşlerim . Niye böyle derseniz, münafık çünkü bunlar münafık, zındık ... Allah kalplerini kitlemiş, öyle kitlemiş ki, mümkünü yok açamazsınız . Kaç sefer değiştiğini açıklayan yiğidimin geçmişte söylediği sözleri ikide bir dillerine tespih edip de bozuk plak gibi tekrarlamaları yok mu, bu laikçi yobazların hepten tiyneti ortaya çıkıyor aziz ve muhterem din kardeşlerim : - Elhamdülillah şeriatçıyız . - Laiklik elden gidiyor diyorlar, halk isterse elbette gidecek yahu . - G..üne girsin onların laiklik ! - Ata’ya saygı duruşunda sap gibi ayakta duruyorlar . - Cumhurbaşkanının imam hatipli olacağı günler yakındır . - Buraya üç nokta koyuyorum . Halkın yüzde 98'inin müslüman olduğu bir memlekette başımızda Recep Tayyip Erdoğan gibi ulemadan bir başbakanımız, Bülent Arınç gibi rejimin niteliklerini tartışmaya açan bir Meclis başkanımız dururken Allah'a yatıp kalkıp şükredeceğimiz yerde mızmızlanıp duruyoruz . Yok, dünkü yazımı yazarkenki gibi sinirlenip de tansiyonumu 210'a çıkarmayacağım bu sefer, bu iftiracı münafıklara karşı ben de tıpkı koçum aslanım Tayyip'im gibi sadece üç nokta diyorum. Sorarım sizlere; Amerikan'ın bile iltifat ettiği, hatta baş danışmanlarından Cüneyt Zapsu'nun da teklifi üzerine bir güzel yararlanıp kullandığı bu koç gibi yiğidim aslanım delikanlımın kadri kıymeti bu ülkede ne zaman anlaşılacak ne zaman ? Ölünce mi ?... Ta okyanus ötesindeki Amerika bile iltimas edip de koçum delikanlıma ne güzel BOP ( Büyük Ortadoğu Projesi ) Projesin'de figüranlık rolü verirken, ya bizdeki zındık kafirlere ne demeli ? Daha ne istiyorsunuz Allah'tan kardeşim, belanızı mı ? Efendim neymiş; Amerika, muhterem büyüğüm Tayyip Bey'e BOP projesi çerçevesinde Ilımlı İslam rolü vermiş ama, bir güzel kullandıktan sonra geldiği deliğe gerisin geriye süpürür atarmışmış . Bak bak bak; kıskançlığı görüyorsunuz değil mi ? Zaten ülkemizde ne zaman bir adam birazcık yükselecek olsa hemen bacağından asılır, aşağıya çekeriz alimallah, biz Türkler böyleyiz, yalan mı . Uzanamadıkları ciğere murdar diyor cenabetler ne olacak ! Etimiz ne, budumuz ne; Amerika şakacıktan başımıza çuval geçirdi diye hemen ciddiye alıp da nota mı verelim, hem siz onu müzik notası mı zannettiniz ? Biz notayı versek versek, hak arayan işçiye, çiftçiye, gariban vatandaşa veririz . Hatta nota az gelir, mahkemeye bile veririz. Demokrasi sadece size mi var laikçi yobazlar; değerli devlet büyüğümün sizleri azarlama, tersleme , mahkemeye verme hakkı olmasın mı ? Yok ben yine devam edemeyeceğim. Hanım; şu tansiyon aletimi bir zahmet bir daha getirsene ! Öldürecek beni şu AKP muhalifleri . Aralık 3, 2009 tarihinde Yakup tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
queenofhearts 0 Aralık 3, 2009 gönderildi Raporla Share Aralık 3, 2009 gönderildi Başbakan Erdoğan'ın namaz kılacağı ve kaldığı otele 9 kilometre uzaklıktaki Ağalar Camii'nde geniş güvenlik önlemleri alındı. Bomba araması yapılan caminin iki minaresine çıkan korumalar sürekli çevreyi gözetledi. Erdoğan'ın geleceği belli olunca içi temizlenen, bahçesindeki ağaçlar sulanan camiye cuma namazına gelen herkesin üzeri dedektörle arandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Denizli Valisi Hasan Canpolat, Belediye Başkanı AKP'li Nihat Zeybekci, AKP milletvekilleri Mehmet Yüksel, Mehmet Salih Erdoğan ile camiye girerken, AKP Sarayköy İlçe Başkanı Ahmet Necati Özbaş ve yönetim kurulu üyeleri kendisine çiçek verdi. Avluda da bir anda Başbakan Erdoğan'a doğru yürüyen 45 yaşındaki Meryem Kavak adlı kadını korumalar engellemeye çalıştı. Korumalara, Meryem Kavak'ın gelmesine izin vermelerini isteyen Erdoğan, “Ne istiyorsun'' diye sordu. Şimdiye kadar 55 çocuğa baktığını, çocuk bakıcısı olduğunu anlatan Kavak, başbakanı görünce çok duygulandığını, birşey istemediğini söyledi, ağlamaya başladı. EZAN RÖTARI Başbakan Erdoğan'ın cuma namazına gecikmesi üzerine Ağalar Camisi'nde ezan yaklaşık 15 dakika gecikmeyle 13.30'da okundu. Sarayköy'de 1968 yılında yapılan Ağalar Caamii'ndeki namazı Denizli'den gelen imam Kazım Sevimli kıldırdı. Namaz öncesi Ramazan ayının faziletleri konulu cuma vaazını ise Denizli Müftüsü Mehmet Köse verdi. TORUNUNA PATİK VERDİLER Başbakan Recep Tayyip Erdoğan cuma namazı çıkışında yürüyerek Sarayköy Kaymakamlığı'na gidereken, vatandaşlar karanfiller attı, sevgi gösterisinde bulundu. Kaymakam Mahmut Hersanlıoğlu ile görüşen Erdoğan çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Denizli'ye sağlık sorunları için gelmediğini, Belediye Başkanı Nihat Zeybekci'nin daveti üzerine 4- 5 gün dinlenmek için geldiğini, bazı çalışmaları da buradan yürüttüğünü söyleyen Erdoğan, tüm müslümanların Ramazan ayını kutlayarak birlik ve beraberlik mesajı verdi. Erdoğan, bu ayın özellikle Türkiye'de kardeşliğin pekişmesine, birlik, beraberlik ve dayanışmanın artmasına vesile olmasını istedi, doğal afetlerle karşı karşıya olan ülkelere yardım gönderildiğini belirterek büyük deprem felaketi yaşayan Endonezya'da yaşananlara geçmiş olsun dileklerinde bulundu. (DHA) b.girldilek çevrimdışı Alıntı Yaparak Cevapla Link to post Sitelerde Paylaş
taopaipai 0 Aralık 3, 2009 gönderildi Raporla Share Aralık 3, 2009 gönderildi Körlerle sağırlar birbirini ağırlar demişler aynı o hikaye. Link to post Sitelerde Paylaş
Yakup 0 Aralık 3, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 3, 2009 gönderildi Körlerle sağırlar birbirini ağırlar demişler aynı o hikaye. Yorum mu yapıyorsun, laf mı atıyorsun ? Yazılanlarda yanlış veya iftira neredeyse onu göster. Kör de sağır da daha çok senin gibi çakma liberaller için geçerli olabilir . Bir de ateistim diye geçinirsiniz ya, herhalde buna da ancak kendinizi inandırırsınız . Buradaki inançlı insanlar bile sizlerden yüz kat daha fazla omurgalı . Link to post Sitelerde Paylaş
taopaipai 0 Aralık 3, 2009 gönderildi Raporla Share Aralık 3, 2009 gönderildi (düzenlendi) Yazılanlarda yanlış veya iftira neredeyse onu göster. Okumadım ki hepsini,yanlış da yoktur iftira da yoktur,varsa da önemli değil.Benim bahsettiğim şey,bunları imzasında türkçe turkcheleşiyor yazan birinin eleştirmesi körlerin sağırları ağırlamasına benzer.Bu,kendiniz çamur içinde sürünürken birini elbisesi kirli diye eleştirmeye benzer.Önce battığınız çamurdan bir çıkın,bir duş alın,temiz elbiseler giyin,ondan sonra elbiseleri lekeli olanları eleştirmeye başlayın,ama bu halinizle olmaz. Aralık 3, 2009 tarihinde taopaipai tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
murteddd 0 Aralık 3, 2009 gönderildi Raporla Share Aralık 3, 2009 gönderildi konuyla ilgisiz, sataşma içeren iletiler silinmiştir. polemiğe girmek yerine lütfen konuyla ilgili yazınız. Link to post Sitelerde Paylaş
Yakup 0 Aralık 3, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 3, 2009 gönderildi Okumadım ki hepsini,yanlış da yoktur iftira da yoktur,varsa da önemli değil.Benim bahsettiğim şey,bunları imzasında türkçe turkcheleşiyor yazan birinin eleştirmesi körlerin sağırları ağırlamasına benzer.Bu,kendiniz çamur içinde sürünürken birini elbisesi kirli diye eleştirmeye benzer.Önce battığınız çamurdan bir çıkın,bir duş alın,temiz elbiseler giyin,ondan sonra elbiseleri lekeli olanları eleştirmeye başlayın,ama bu halinizle olmaz. Yazıları okumadığını söylüyorsun, ama ''bunları imzasında türkçe turkcheleşiyor yazan birinin eleştirmesi körlerin sağırları ağırlamasına benzer.'' diyorsun . Hem yazılanı okumuyorsun hem de bunları eleştiriyor diyor diye beni eleştiriyorsun, çelişki değil mi bu ? İyi o zaman, ben de seni imzana bakarak yargılayayım ve şöyle diyeyim : - İnsan doğasından habersiz hayalperest enternasyonalist ... Yok yok, en iyisi daha da abartayım ve avatarına bakarak da şöyle diyeyim : - Kendine bula bula mafya babası rolündeki Al Pacino'nun avatarını bulmuş bir mafya özentisi . Ardından da yorumu daha da genişleteyim : - İmzasında ''savaşlar olmasın, silahlar yok edilsin'' diye propaganda yapıyor, ama avatar olarak da silahıyla iş gören mafya babası rolündeki birisini seçiyor, laf ola beri gele, çelişkiye bak hizaya gel . Ayrıca sizin çok çok özgürlükçü liberal Amerika değil midir daha dün denilebilecek kadar kısa bir süre öncesinde Irak'a savaş açıp 1,5 milyon Iraklı çocuğu önce ambargolarla, sonra da resmen silahlarla öldürüp kadınlarına kızlarına tecavüz eden ve ülkenin altını üstüne getirip şimdi de iç savaş bataklığında sürüm sürüm süründüren ? - Savaşlar olmasııın, ordular olmasıııın, devletler olmasıııın, insanlık alemi kardeş olsuuuun, kurt kuzuyla kolbastı oynasıııın, çocuklar da naneli şeker yiyebilsinleeeeer abisiii ... Canım benim ! Çok çok özgürlükçü liberal Amerika da zaten Irak'a sırf özgürlük ve liberalizm getirmek için savaş açmıştı değil mi ?! *** Cümlende geçen bunlar kelimesinden kastın kimdir; AKPliler mi ? Benim imzamla yazdıklarımın ayrıca ne alakası vardır ? Türkçe turkcheleşiyor sözü seni neden bu kadar rahatsız ediyor, anlamıyorum . Bir daha imza atacağım zaman sana danışırım, tıpkı senin bana danıştığın gibi ! Türkçe turkcheleşiyor demek kafatasçılık mıdır, ırkçılık mıdır, öyle mi anlıyorsun ? ( Ben de bir yabancı dil bilirim, hem de çok iyi bilirim, ama buradaki bazıları gibi sırf entel dantel geçinmek uğruna Türkçemi hakir gören ağzı açık ayran delisi davranışlarına girmem . ) Eğer imzamdan birtakım sakat yorumlar çıkarıyorsan ben ne yapayım; kimbilir sen Türk lafına da alerji oluyor, elinde yafta onu bunu damgalamak için fırsat kolluyorsundur , ki ne amaçla kıvrandığın da belli zaten . Ben elimden geldiği kadar açık seçik ve anlaşılır bir dil kullanmaya çalışıyorum, senin için olmayabilir ama, Türkçe benim için bir değerdir . Link to post Sitelerde Paylaş
queenofhearts 0 Aralık 3, 2009 gönderildi Raporla Share Aralık 3, 2009 gönderildi yakup bunlara anca laf sokulur uzun uzun açıklamaya değmez sallama Link to post Sitelerde Paylaş
Yakup 0 Aralık 3, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 3, 2009 gönderildi (düzenlendi) İyi ki AKP muhalifi liberallerimiz var! (1) Necip Türk matbuatında yazılamayanları yazan o kadar cesur liberal yazar ağabeylerim var ki, okudukça onları, bu değerli ağabeylerime öyle bir gıpta eder, kendi kendime öyle bir hayıflanırım ki sormayınız ! Öyle ki, bazen hızımı bile alamaz '' Oğlum, bak senin bazı neoliberal ağabeylerin yazılamayanları nasıl da yazıyor, utan utan, bir de yazar olacaksın '' diye hırsımı kendimden çıkarırım ! Hükümetle ilgili bir skandal mı patladı, yazılamayanları yazan benim liberal yazar ağabeylerim derhal orada, AKP'yi resmen silkeliyorlar ! Mesela yiğitlerin yiğidi, babalar gibi alıp satan Maliye Bakanı Kemal Abi'min malı götürdüğü mü ortaya çıktı; yazılamayanları yazan bizim liberellar ossaat mevzide, bakanı derhal istifaya davet ediyorlar ! Ya da ne bileyim, bu hükümet verdiği sözleri tutmazmış, kaleminden kan damlayan büyük liberal ağabeylerim anında olay yerindeler, başbakan Tayyip'e resmen höykürüyorlar ! Bu hükümet bir taraftan bal tutup parmağını yalarken, diğer taraftan da milleti, çoktan yılan hikayesine dönüşmüş, içi boş türban, laiklik, vırt -zırt hikayeleriyle uyuturmuş; evet doğru bildiniz, benim canım liberallerim anında göreve hazır ve de nazır, öyle ki AKP resmen çatırdıyor ! Kaçar mı, özellikle bu konular bizim keskin muhalif liberallerin uzmanlık alanına giriyor ! Değerli AK Parti büyüklerim 5000 PKKlıyı bir çırpıda resmen affetmiş, bu yüzden de terör iyice azmış mı; yandın ki ne yandın benim değerli büyüğüm koca Tayyip, yazılamayanları yazan liberal ağabeylerimden çekeceğin var çekeceğin ! Yine mesela Atatürk'ten sonra ikinci büyük devlet adamımız, değerli büyüğüm Tayyip Bey muhalefete mi höykürdü; yazılamayanları yazan bizim liberal yazarlar derhal vazife başında ! Mesela bu ülkede 20 milyon insan yoksullukla boğuşurmuş, 10 milyonu da açlık sınırında yaşarmış; yazılamayanları yazan necip Türk matbuatındaki değerli büyük liberal ağabeylerimin elinden sadece kaçanla göçen kurtulur ! Türkiye'nin borcu üçe mi katlanmış; yazılamayanları yazan Aslan Yürekli Rişar'dan bile daha cesur liberal ağabeylerim adamın anasından emdiği sütü burnundan getirir alimallah, milleti Arjantililer gibi sokaklara dökerler sokaklara ! Ülkemiz Türkiye özellikle bu hükümet döneminde artık iyice bağımsız iç ve dış politikasından mı vazgeçmiş, resmen Amerika'nın kulu, AB'nin de şamar oğlanına mı dönüştürülmüş; yazılamayanları yazan benim değerli liberal yazar ağabeylerim bunu bu hükümetin yanına mı koyar zannedersiniz bre gafiller ! Daha neler neler de, hangi birisini yazacaksınız, iyi ki bu ülkede yazılamayanları yazan liberal ağabeylerim var ! Onları sevmeyen ölsün, çatlayın da patlayın işte münafıklar ! Şaka bir tarafa; nutku tutulmuş gibi yazılamayanları asla yazamayan ve yazmaları da zaten beklenmeyen bu büyük gazeteci liberal yazar ağabeylerimiz, hükümeti veya Tayyip Erdoğan'ı eleştirmek için değil, tam tersi onu ve hükümeti eleştirenlere karşı mevzileniyorlar . Sırf çıkar uğruna hükümet yağcılığı daha önce de görüldü de bu kadarı hiç görülmedi . ( Devam edecek ... ) Aralık 3, 2009 tarihinde Yakup tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts