Jump to content

İSLAM (ASLINDA) NASILDIR?


Recommended Posts

Bu forum başta olmak üzere birçok tartışma aslında aynı soruların etrafında dönüyor.

Dinde zorlama var mıdır?

İslam şiddet dini midir?

Müslüman ülkeler neden geri kalmıştır?

İslam sadece bir din midir?

Mahalle baskısı var mıdır?

Yaşam tarzına müdahale

Bu tarz souları cevaplandırdığım özet niteliğinde bir yazı... Biraz uzun yazmışım ama baştan sona okumanızı tavsiye ederim, çok zaman kaybetmezsiniz zaten :)

İslam dünyası neden geri kaldı?

Şimdi sizlere bu durumların ortaya çıkışında etkili olduğunu düşündüğüm bir dizi sebep sıralayacağım. Dini dogmatizm bence insanın sorgulamadan uzaklaşmasına sebep olur. Bu durumda müslüman çevresinde gördüğü bait bir doğa olayının bile açıklamasını araştırmak yerine '' Allah'ın hikmeti işte, Allah'ın işine karışılmaz'' tarzı yyaklaşımlarla kendini avutur. Bu durum zihinlerin durağanlaşmasına sebep olduğu gibi, durmayan, sorgulayan ve üreten nitelikteki beyinleri de durdurmaya, onlara müdahale etmeye sebep olur. İslam bu müdahaleyi '' Mahalle baskısı'' denen yolla gerçeklerştirir. Bu yolla toplum birbirlerine özdeş ve görevi sadece dinlerini gerek kılıçla gerekse ikna yoluyla yaymaktan başka hiçbir şey yapmayan ZOMBİ SÜRÜLERİne dönüştürür.

Şimdi İslam ülkelerindeki geri kalmışlığın ve dogmaların hakimiyetinin devamlılığını sağlayan mahalle baskısı olgusuna değinelim.

Daha önce birçok yerde belirttiğim gibi dinde zorlamanın olmadığına dair cımbızla ayet çekenleri dikkate almak adeta bir ahmaklıktır zira Dünya'da zorlamanın bu ölçülerde olduğu, yaşamın her anına müdahale eden, siyasi, ekonomik ve toplumsal yaşama bu kadar karışan başka bir din yoktur. İslam ülkelerinin geri kalmasının sebepleri düşünülürken yıllarca İslamcılara zulmeden Batılılır iddiası ortaya atıldı, bu teoriye göre Batılıların tek amacı İslam'ı yıpratmaktı. Tabi ki Batı'da bu amaca yönelik çalışan hiç kimse yok demek zordur ama İslam'ın geri kalmasının sebebi bu değildir.

İslam'ın geri kalmasının sebebi doğrudan İslam'ın KENDİSİNDE YATAR. ''İslam değişime direnmektir.'' Bu reformlara tümden kapalı bir anlayış Dünya'da İslam'dan başka hiçbir yerde yok gibidir. Kabul edilmesi gereken bir gerçek de İslam ile demokrasinin tamamen uyuşmaaz olduğudur. İslam kendi ilkeleriyle yönetilen ''teokratik'' bir düzen peşinde koşar(şeriat); demokraside ise kanunlar doğrudan veya dolaylı olarak toplum tarafından belirlenir ve değişen sosyal koşullara ve toplum yapısındaki değişmelere paralel olarak zamanla yasalar da değişir. Teokratik şeriat sistemindeyse din mensupları, kendi kutsal olduğunu iddia ettikleri kitapların Allah tarafından gönderildiğini ve asla değişmez olduğundan haraket eder ve kanunlar değişen yaşam koşullarına bağlı olarak değişmez.

Örnek vermek gerekirse Şeriatın hüküm sürdüğü Suudi Arabistan'da kadınların araba kullanması yasaktır ve onlar bunu Muhammed'in yıllar önce kadınların deveye binmesinin yasak olduğunu iddia ettiği bir hadise bağlarlar. Oysa Muhammed zamanında otomobil yoktu ama dinciler kadının kocasından izinsiz uzaklara gitmesini önlemek için bu hadisi bahane ettiler. Böyle toplumlarda bireyler özgürlüklerini kendi iradeleriyle başka insanlara devreder. İran'da din değiştirmenin veya ateist olmanın cezası İDAMdır. Yani ateist olduğundan şüphelenilen kişileri devlet hiç bir ispat olmadan sadece düşüncesinden dolayı idam eder. Yani İran'da olsa bu FORUMUN ÜYELERİ BİLE idam edilebilirdi. Pakistan'da, Afganistan'da recm çok rahatça uygulanmaktadır.

GERÇEK İslam'ın, Türkiye'de uygulanan ''namazımı kılarım, orucumu tutarım, Allah'a inanırım'' ile sınırlı olmadığı gerçektir. Türkiye'de uygulan ılımlı model, İslam değildir. Neden? İşte bundan:

Kim Allah’ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.( Maide suresi 44. ayet)

Bu ayette şeriat getirmek için uğraşmayanların dinden çıkacağı açıkça belirtilmiştir. ''Ben demokrasi ve hoşgörü yanlısınyım'' diyen kişi ASLA müslüman olamaz. Müslümanlar dinlerindeki bu ayeti bilmediklerinden dinden çıkıyorlar farkında olmadan Türkiye'de.

Geçenlerde İslamcı bir kalem olan Hayrettin Karaman bir yazısında şöyle demişti: ''Her müslüman dine, ahlaka, adaba aykırı gördüğü davranışa MÜDAHALE ETMEKLE YÜKÜMLÜdür.''

Bu söz hoşgörülüyüz diye dolaşan İslamcıların gerçek yüzünü göstermektedir. İslam belli bir yaşam tarzı dayatır, onun dışındaki yaşam tarzlarını yok eder. Yukarıdaki söz her müslümana birey olarak bile başkalarının yaşam tarzına karışma hakkı vermektedir. Öyleyse şeriatı uygulayan Taliban, El- Kaide, Hizbullah gibi örgütler GERÇEK MÜSLÜMANdır.

Hata müslümandan hoşgörü bekleyende; müslüman hoşgörülü olamaz, sadece bazen tahammül eder.

Şimdi gelelim geri kalmanın sebebine... İslam'da mevcut olan durağan evren, durağan Dünya, durağan toplum, değişmez değer yargıları, farklılaşmayan kanunlar ve yaşam tarzı inasanları durgunlaştırır. Durgunlaşma ilerleme ve yenileşimede yavaşlamaya sebep olduğundan İslam ülkelerini geride bırakır. Bu durumlar birçok din için geçerli olsa da en çok İslam'da hissedilir.

Not: Ateistim

tarihinde freand tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Güzel çalışma...

Şunu da ilk defa duydum;

Örnek vermek gerekirse Şeriatın hüküm sürdüğü Suudi Arabistan'da kadınların araba kullanması yasaktır ve onlar bunu Muhammed'in yıllar önce kadınların deveye binmesinin yasak olduğunu iddia ettiği bir hadise bağlarlar.

Bahaneleri bumu gerçekten? :blink:

tarihinde shef tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bakın uygarlığın kurulmasındaki "eskilik" en çok gelişmişler listesine girse idi, önce Afrika savanaları, sonra da Ortadoğu bugün dinlerin hep aradıkları o cennet olmalı idi.

Uygarlık ile ilgili bildiğiniz her şeyi unutun, kimin geri kaldığını, kimin ileri gittiğini de unutun...

Yeryüzündeki iki farklı uygarlık arasındaki fark 100 seneden fazla değil. Biz az gelişmiş ülkelere, çok gelişmiş olanlardan en fazla 50 sene öncesinde yaşadıkları için az gelişmiş diyoruz.

Ama bizim evrim ve uygarlık tık-tıklarımız aslında çok daha yavaştır:

200.000 sene önce kıllı bedenlerimiz doğrultup, 50.000 sene önce Afrika'dan toplam 50.000 kahraman ile kuzeye çıktık.

10.000 sene önce yeni tarım yapmaya başladık, Ortadoğu'da. O zaman ortalama ömrümüz 20-25 sene idi.

Dinleri, tanrıları, cin ve melekleri 3.000, fizik kimya ve matematiği 300 senedir biliyoruz

Bakteri ve virüsleri 100 senedir, evren ve maddenin ne olduğunu 30-40 senedir bil(mi)iyoruz

Bugün sizin çok geri kalmış yazık dediğiniz herhangi bir uygarlık ile en gelişmiş uygarlık arasındaki tıklama farkı evrimsel ölçekte bir salise bile sayılmaz. Gerçekte karşılaştırdığımız şey, en çok konforlu, en uzun yaşayanlar ile, konforlu ve uzun yaşayanlardır.

Tüm toplumlar değişir. Aslında hep zannettiğiniz tersine hızlı değişim her zaman "uyum" demek değildir, hızlı değişme dakikaları her zaman refah ile sonuçlanmaz.

Şimdi dünya ve ahret konforunun biraz daha eksik olduğu, biraz daha kurak, biraz kaynaklara ve bilgiye uzak, biraz kapalı toplumları "siz geri kalmışlar" olarak suçlayabiliyoruz.

Ama bir daha düşünmek lazım.

Bugün ortalama bir Çinli ortalama bir Amerikalı kadar çok tüketiyor olsaydı, global sıcaklık 5 derece yükselmişti, arabaların deposunda benzin değil, tezek yakıyor olmamız gerekirdi, su, yiyecek ve hammadde kaynaklarımız ya tükenmişti, ya da alamayacak kadar pahalılaşmıştı.

Yani kısacası b.ku yemiştik.

Bizim yaşam tık-tıklarımız, mevcut olanı koruma ve değişme arasında ince bir çizgide gider, kazananlar ile kaybedenler arasındaki fark bugün her zamankinden incedir,

Bilim ve gerçek, olduğu haliyle bir aslan terbiyecisidir. Ve bugün bilgiye ulaşmak, milyonlarca senelik evrimimizde hiç olmadığı kadar kolaydır, hızlıdır, saatlerimiz artık çok hızlanmıştır...

tarihinde bilelimogrenelim tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam'ın gerçekte nasıl bir din olduğunu anlamanın en iyi yolu Muhammed ve 4 halife dönemine bakmak gerekir.

İslam'ın en çok kan ve gözyaşı döktüğü, en çok korku ve tehdit saldığı, en çok kellenin koparıldığı, cariyeliğin köleliğin, ganimetin (talan ve yağmanın) en çok yapıldığı, cizyenin (haracın) en çok toplandığı dönem Muhammed ve 4 halife devridir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam'ın gerçekte nasıl bir din olduğunu anlamanın en iyi yolu Muhammed ve 4 halife dönemine bakmak gerekir.

İslam'ın en çok kan ve gözyaşı döktüğü, en çok korku ve tehdit saldığı, en çok kellenin koparıldığı, cariyeliğin köleliğin, ganimetin (talan ve yağmanın) en çok yapıldığı, cizyenin (haracın) en çok toplandığı dönem Muhammed ve 4 halife devridir.

Ateist foruma hoşgeldiniz. İyi söylemişsiniz, İslam'ın kılıç zoruyla yayıldığı bilinen bir gerçektir. İyi noktalara değinmişsiniz:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ateist foruma hoşgeldiniz. İyi söylemişsiniz, İslam'ın kılıç zoruyla yayıldığı bilinen bir gerçektir. İyi noktalara değinmişsiniz:)

Hoşbulduk freand. İyi forumlar

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam'ın gerçekte nasıl bir din olduğunu anlamanın en iyi yolu Muhammed ve 4 halife dönemine bakmak gerekir.

İslam'ın en çok kan ve gözyaşı döktüğü, en çok korku ve tehdit saldığı, en çok kellenin koparıldığı, cariyeliğin köleliğin, ganimetin (talan ve yağmanın) en çok yapıldığı, cizyenin (haracın) en çok toplandığı dönem Muhammed ve 4 halife devridir.

FreeWill gelmiş!!!

Hoşgeldin Sevgili Dostum. Seni gördüğüme nasıl sevindim bilemezsin..:)

Sen de bana az yarım etmedin... Nasıl unuturum?:)

Konuyu böldüm, özür dilerim ama dayanamadım valla..

Link to post
Sitelerde Paylaş

FreeWill gelmiş!!!

Hoşgeldin Sevgili Dostum. Seni gördüğüme nasıl sevindim bilemezsin..:)

Sen de bana az yardım etmedin... Nasıl unuturum?:)

Konuyu böldüm, özür dilerim ama dayanamadım valla..

Eksik olma sevgili IFeelGood, bu güzel karşılama için çok teşekkür ederim. :)

Hoşbulduk

Sevgiler, SAYGILAR

tarihinde FreeWill_ tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bakın arkadaşlar.Diyelim ki bu dedikleriniz doğru.Rusya ""Komünist bir ülke.Ordusu nerede Afganistan, Çeçenistan.Komünizmin dayandığı bilim Evrim Teorisi.Lenin Stalin,Mark bunlar kaç insan katletti 20.OOO.OOO dan fazla.Bu Canilerdemi müslümandı.

Mada Mao Çinde 40.000.000 insanın kanına girdi.Tam bir vampir.Bu damı Müslümandı.İspanyollar Amerika Kıtasındaki Mayaların kökünü kazıdı.Onlardamı Müslümandı.Amerikalılar kızılderilileri katlettiler onlardamı Müslümandı.İsrail Filistini yedi bitirdi.İsraildemi Müslümandı.ABD Iraka'a girdi.Neymiş demokrasi getirecekmiş.Demkrasinin bedeli ağır oldu.Yaklaşık 7-8 Milyon Iraklının Kesilmesi gerekiyormuş.Demokrasi geldimi hayır.Demokrasiye Irak Petrollerinin ihtiyacı varmış.Peki Bush damı Müslümandı.Diyelim ki El Kaide,Hizbullah,Taliban bunlar katil.Kaç adam katletmişler.Peki niye silahlanmışlar Nefsi Müdafa.Ha bu örgülerin yaptıkları doğrumu değil.

Kimmiş Katil.Kimmiş Yobaz.Kimmiş Cani.Kimmiş Gerici.Bırakın bu safsataları.Osmanlı İslam Devleti idi.Kanunlar şeriata göre idi.Şimdi söyleyin bakalım.Osmanlı zamanında kaç kişinin kolu kesilmiş.Kaç kişi Asılmış.Kaç kişi recm edilmiş.Eli kesilen sadece bir kaç kişi.Asılanda ecm edilende öyle.Şeriat ne diyor.Hırsızın elini kes.Masumun elini kes demiyor.Eğer bu Türkiyede hırsızların cezası el kesme olsaydı bu gün kimse çalmaya cesaret edemezdi.Adam öldürmenin cezası İdam olsaydı Münevver Karabulut Yaşıyor olacaktı.Cem Gariboğlu serbest olacaktı.Çünkü kimse cesaret edemeyecekti insan canına kıymaya.

Recm cezası uygulansaydı bu gün her gün boşanan insanlar, yıkılan yuvalar, psikolojisi bozulmuş mal çocuklar olmayacaktı.Niye?Kimse zina edemeyecekti.

Osmanlı İslam Devleti idi.Bir yerden Osmanlı Ordusu Geçti mi Halk sevincinden uçardı.Üstelik yabancı ülkelerin halkı.Niye?Osmanlı Ordusu harama göz dikmezdi.Çünkü İslamda harama girmenin cezası vardır.Osmanlı zamanında Ordumuz ne zaman bir kıza ecavüz etmiş.Bir adamın malını gasp etmiş.Osmanlı zamanında Kaç Milyon tane masum insan katledilmiş.Hangi padişahımız Adolf Hitler manyağı gibi insanları gaz odaların hapsetmiş.Hangi insanın ağzını iğne iplikle örmüş.Hangi insanı fırnlarda haşlamış.Hangi padişah 12 Eylülcüler gibi yönetime karşı geldi diye hapisanelerde işkenceye tabi tutmuş.

Osmanlı Padişahları bunları yapamazdı.Çünkü İnandıkları Din Kan dök demiyordu.İnandıkları kitap zulmet demiyordu.Osmanlı Padişahları Ateşli Günün Aazbından korkuyorlardı.

Peki Hitler,Lenin,Stalin,Marks,Madam Mao,Troşki insanlara neden zulmetti.Evrim Teorisi yüzünden.Evrimle ne alakası var deyip itiraz edenleriniz olacaktır.Çünkü Evrim İnsanın Havanda geldiğini söyler.İnsanın hayvandan farkı yoktur der.İnsanın atası maymundur der.Peki Hitler,Lenin,Stalin,Marks,Madam Mao,Troşki bu teoriyi benimsemedilermi.Yoksa bunlar Hakikatlı Birer Müslümanmıydı?Hayır.Onlar insanın hayvandan geldiğine inandılar.Ve öldürdükleri insanlara hayvan gözüyle baktılar.Atası hayvan olan yinede hayvandır, dediler.Ve nasıl hayvana acımadılarsa masum insanlarada acımadan kıydılar.

İslam kılıç zoruyla yayıldı he mi?Hadi ordan.Osmanlı zamanında hangi insana Müslüman olmazsan seni keseriz dediler.Ama Hitler,Lenin,Stalin gibi adiler sırf Evrime,Komünizme,Marksizme inanmıyorlar diye milyonlarca insanı doğradılar vahşice.Hani Müslüman caniydi.Gericiydi.Teröristdi.Hani İslam kılıç zoruyla yayılmıştı.Peygamberimiz (s.a.s) zamanında kaç yahudi doğranmış.Kaç müşrike iman etmezsen seni gaz odasına atarız denmiş?4 Halife yıllarında kaç insanı fırına atmışız?Kaç masum insanın ellerini kesip birbirne yapıştırmışız?

Rusya ve ABD Afganistana girmeseydi El Kaide, Taliban, Hizbullah olurmuydu.Afganlılar teşekkür mü etseydi "Sağolun ne güzel doğruyorsunuz bizi elinize sağlık devam edin biz hoşnutuz" mu deseydi.Çeçenlerin "Ay ne güzel vuruyorsunuz bizi, keşke hiç gitmeseniz burdan her gün vurun, hastanelik edin bizi" demelerini mi bekliyordu Rusya

Hem o Hizbullah denen örgüte hakiki Müslümanlar aralarında HİZBUŞŞEYTAN (Şeytanın Askeri) der

Önce kendi ideolojinizin tarihini inceleyin sonra İslama laf atın.

Faşist lider Adolf Hitler, ünlü kitabı Kavgam'da, “Ari ırkın doğa tarafından üstün kılındığı”nı iddia etmiş, (L.H.Gann. "Adolf Hitler: “The Complete Totalitarian”, s. 24 )

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kanlı komünist diktatörlerden Stalin'in "Genç nesillerin zihnini yaratılış düşüncesinden arındırmak için onlara tek bir şeyi öğretmeliyiz: Darwin'in öğretilerini." (Kent Hovind, The False Religion of Evolution) sözleri, Çin'de on milyonlarca insanı acımasızca katlettiren, bir o kadarını da açlığa terk eden Mao'nun "Çin sosyalizminin temeli Darwin'e ve evrim teorisine dayandırılmıştır." (K.Mehnert, Kampf um Mao's Erbe, Deutsche Verlags-Anstalt) itirafı, Darwinizm’in, kan dökücü Marksist, Leninist, Maocu ideolojilerin ayakta durması için son derece hayati olduğunun ispatıdır.

[

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bakın arkadaşlar.Diyelim ki bu dedikleriniz doğru.Rusya ""Komünist bir ülke.Ordusu nerede Afganistan, Çeçenistan.Komünizmin dayandığı bilim Evrim Teorisi.Lenin Stalin,Mark bunlar kaç insan katletti 20.OOO.OOO dan fazla.Bu Canilerdemi müslümandı.

Mada Mao Çinde 40.000.000 insanın kanına girdi.Tam bir vampir.Bu damı Müslümandı.İspanyollar Amerika Kıtasındaki Mayaların kökünü kazıdı.Onlardamı Müslümandı.Amerikalılar kızılderilileri katlettiler onlardamı Müslümandı.İsrail Filistini yedi bitirdi.İsraildemi Müslümandı.ABD Iraka'a girdi.Neymiş demokrasi getirecekmiş.Demkrasinin bedeli ağır oldu.Yaklaşık 7-8 Milyon Iraklının Kesilmesi gerekiyormuş.Demokrasi geldimi hayır.Demokrasiye Irak Petrollerinin ihtiyacı varmış.Peki Bush damı Müslümandı.Diyelim ki El Kaide,Hizbullah,Taliban bunlar katil.Kaç adam katletmişler.Peki niye silahlanmışlar Nefsi Müdafa.Ha bu örgülerin yaptıkları doğrumu değil.

Kimmiş Katil.Kimmiş Yobaz.Kimmiş Cani.Kimmiş Gerici.Bırakın bu safsataları.Osmanlı İslam Devleti idi.Kanunlar şeriata göre idi.Şimdi söyleyin bakalım.Osmanlı zamanında kaç kişinin kolu kesilmiş.Kaç kişi Asılmış.Kaç kişi recm edilmiş.Eli kesilen sadece bir kaç kişi.Asılanda ecm edilende öyle.Şeriat ne diyor.Hırsızın elini kes.Masumun elini kes demiyor.Eğer bu Türkiyede hırsızların cezası el kesme olsaydı bu gün kimse çalmaya cesaret edemezdi.Adam öldürmenin cezası İdam olsaydı Münevver Karabulut Yaşıyor olacaktı.Cem Gariboğlu serbest olacaktı.Çünkü kimse cesaret edemeyecekti insan canına kıymaya.

Recm cezası uygulansaydı bu gün her gün boşanan insanlar, yıkılan yuvalar, psikolojisi bozulmuş mal çocuklar olmayacaktı.Niye?Kimse zina edemeyecekti.

Osmanlı İslam Devleti idi.Bir yerden Osmanlı Ordusu Geçti mi Halk sevincinden uçardı.Üstelik yabancı ülkelerin halkı.Niye?Osmanlı Ordusu harama göz dikmezdi.Çünkü İslamda harama girmenin cezası vardır.Osmanlı zamanında Ordumuz ne zaman bir kıza ecavüz etmiş.Bir adamın malını gasp etmiş.Osmanlı zamanında Kaç Milyon tane masum insan katledilmiş.Hangi padişahımız Adolf Hitler manyağı gibi insanları gaz odaların hapsetmiş.Hangi insanın ağzını iğne iplikle örmüş.Hangi insanı fırnlarda haşlamış.Hangi padişah 12 Eylülcüler gibi yönetime karşı geldi diye hapisanelerde işkenceye tabi tutmuş.

Osmanlı Padişahları bunları yapamazdı.Çünkü İnandıkları Din Kan dök demiyordu.İnandıkları kitap zulmet demiyordu.Osmanlı Padişahları Ateşli Günün Aazbından korkuyorlardı.

Peki Hitler,Lenin,Stalin,Marks,Madam Mao,Troşki insanlara neden zulmetti.Evrim Teorisi yüzünden.Evrimle ne alakası var deyip itiraz edenleriniz olacaktır.Çünkü Evrim İnsanın Havanda geldiğini söyler.İnsanın hayvandan farkı yoktur der.İnsanın atası maymundur der.Peki Hitler,Lenin,Stalin,Marks,Madam Mao,Troşki bu teoriyi benimsemedilermi.Yoksa bunlar Hakikatlı Birer Müslümanmıydı?Hayır.Onlar insanın hayvandan geldiğine inandılar.Ve öldürdükleri insanlara hayvan gözüyle baktılar.Atası hayvan olan yinede hayvandır, dediler.Ve nasıl hayvana acımadılarsa masum insanlarada acımadan kıydılar.

İslam kılıç zoruyla yayıldı he mi?Hadi ordan.Osmanlı zamanında hangi insana Müslüman olmazsan seni keseriz dediler.Ama Hitler,Lenin,Stalin gibi adiler sırf Evrime,Komünizme,Marksizme inanmıyorlar diye milyonlarca insanı doğradılar vahşice.Hani Müslüman caniydi.Gericiydi.Teröristdi.Hani İslam kılıç zoruyla yayılmıştı.Peygamberimiz (s.a.s) zamanında kaç yahudi doğranmış.Kaç müşrike iman etmezsen seni gaz odasına atarız denmiş?4 Halife yıllarında kaç insanı fırına atmışız?Kaç masum insanın ellerini kesip birbirne yapıştırmışız?

Rusya ve ABD Afganistana girmeseydi El Kaide, Taliban, Hizbullah olurmuydu.Afganlılar teşekkür mü etseydi "Sağolun ne güzel doğruyorsunuz bizi elinize sağlık devam edin biz hoşnutuz" mu deseydi.Çeçenlerin "Ay ne güzel vuruyorsunuz bizi, keşke hiç gitmeseniz burdan her gün vurun, hastanelik edin bizi" demelerini mi bekliyordu Rusya

Hem o Hizbullah denen örgüte hakiki Müslümanlar aralarında HİZBUŞŞEYTAN (Şeytanın Askeri) der

Önce kendi ideolojinizin tarihini inceleyin sonra İslama laf atın.

Faşist lider Adolf Hitler, ünlü kitabı Kavgam'da, “Ari ırkın doğa tarafından üstün kılındığı”nı iddia etmiş, (L.H.Gann. "Adolf Hitler: “The Complete Totalitarian”, s. 24 )

Sayın Hakikat, sen de tüm müslümanlar gibi kavramları karıştırmışsın. Konuyu başka mecralara taşımana gerek yoktu. Stalin ile ilgili söylediklernin bir çoğuna katılıyorum. Sen yalnız ateizmi komünizmle karıştırmışsın gibigeliyor bana.

Ben bir ateist olarak zaten ''komünizm karşıtıyım'' ve Stalin denen donuk suratlı caniyi de Mao denen beyin yıkayıcı komünist diktatörü de savunmam zaten mümkün değil.

Komünizmin kanlı tarihi konusunda söylediklerin büyük ölçüde gerçektir.

Ama komünistlerin aynı zamanda ateist olması tüm ateisteri komünist veya katil yapmaz ! Tıpkı karısını çocuklarının gözü önünde öldüren adam yüzünden tüm müslümanları katil ilan etmenin mümkün olmadığı gibi. Bugün İsveç denen iskandinav ülkesinin %85'i ateist %12 civarı hristiyan var. İsveç dünya'da suç oranının ve şiddet olaylarının en düşük; refah düzeyi,sağlık ve güvenliğin en yüksek olduğu ülkelerden birisidir. Şu anda öfkeli, saldıgan bir toplum görmek için İslam'ın hakimolduğu Orta Doğu'ya bakmak gerekir.

Tüm bu siyasi ve sosyal olguları yıllar önce ölmüş olan Darwin'e ait olan ''evrim teorisine'' nereden bağladınız ki? Stalin'in evrime inanması bizi katil yapmıyorsa; Taliban'ın Allah'a inanması da seni katil yapmaz.

Farklı kavramları birbirleriyle karıştırıp, karmaşık bir şekilde sunmak yıllardır'' Harun Yahya'' beyefendinin yaptığının ta kendisidir. Dünya'da ateizm sürekli artarken, gece sohbetleri programlarında ''Darwin'i bitiren balık'', ''Ateizmin Çöküşü gibi konuşan da kendisidir''. H.Y. denen ve biyoloji uzmanlığı bile olmayan adama, son derece zeki ve kültürlü bir bilim adamı olan ''Richard Dawkins'' tarafından boru gibi cevaplar zaten verilmiştir. Asıl eriyen dindir. İstatistiklere bakarsan Hristiyanlık Avrupa'da bir çok ülkede %50'nin altına düşmüştür. Geri kalanlar a

ateist veya agnostik yani. Mesela Fransa'da tanrı inancı %34 civarında. Harun Yahya yanılmış, çöken ateizm değil, dinlerdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hakikatler yavaş gel.

Her şeyi yazıp çorba etme.

Darwin bir bilim adamıdır. Kitabı da bilimsel bir eserdir.

O kitabında nasıl işkence yapılacağını, adam öldürüleceğini, devletin idaresini mi anlatıyor.

Darwinle bu anlattıklarının ne alakası var.

Keza MArx da öyle.

Diğer saydığın kişiler devleti idare edenlerdir.

Yaptıkları katliamlar, işkenceler, savaşlar siyasidir.

Bu yapılanlar ateizm için yapılmamıştır.

İnsanlar ateizm için kan mı döküyor?

İslam ülkelerinin yaptıkları savaşlar da siyasidir.

Aradaki fark: Savaşı Allah için yaptıklarını söylerler ve katliamlarını meşrulaştırırlar. Kuran da Allah yolunda ölün, öldürün der.

Zaten Savaş olmasa İslam yayılabilir miydi?

İslamın yayılması da siyasidir.

Halifelik mücadelesi nedir? Kimin başa geçeceği mücadelesidir.

Gidip fethettiği ülkeleri yağmalayıp insanlarını öldürmüştür.

Sizin gibi müslümanlar da okumayı hiç sevmediğiniz tarihten bihaber olarak bu yapılanların kutsal savaş olarak görür.

Bu siyasetin altında da iktisat yani para yatar.

İslam ordularının yaptıkları ortadadır. Bunları aç oku.

İslam da, Yahudilik de, Hristiyanlık da aynıdır. Sütten çıkmış ak kaşık değildir.

Ama siz İslamı ak kaşık olarak görüyorsunuz; mesele de bundan çıkıyor.

Gelelim Yüce büyük Osmanlı'ya...

Demişsin ki Osmanlı padişahları insanları katletmez.

Binlerce Hurufi'yi Fatih diri diri açtığı çukurda yaktırmıştır. (Şİmdi sen bunlara hak etmişlerdir diyebilirsin.)

Yavuz ve Kanuni ve sonraki dönemlerde onbinlerce Alevi Türkmen katledilmiş, tecavüze uğramış, malları talan edilmiştir.

İnanmıyorsan git Ebussuud'un fetvasını oku.

Şimdi sen Kuyucu Murat Paşa'nın lakabının neden Kuyucu olduğunu da bilmezsin. Araştır.

Padişahlar padişah olabilmek için kendi evlatlarını, babalarını, kardeşlerini katletmişlerdir.

Rekor III.Mehmet'tedir. 19 kardeşini tahta çıktığı gece boğdurmuştur.

Kellesi uçurulan bir dünya sadrazam, vezir vardır.

Anadolu'da çıkan isyanlarda binlerce insan katledilmiştir. (Tabii isyanların sebeplerini araştırmazsan iyi olmuş asilere dersin)

Bir de 12 Eylülcülerle kıyaslamışsın ya pes.

İşekence otaçağda çok normal bir şeydi ve Osmanlı'da da sık sık uygulanmıştır.

Hem de 12 eylülcülerinkiyle kyaslanamayacak işkence yöntemleri vardı, araştır.

Bu yeniçerilerin kaç kere darbe yaptığından da mı bihabersin?

Kaç padişahı indirip, boğdurmuştur bu şanlı yeniçeriler git araştır.

II.Osman'ı araştırarak başlayabilirsin.

Sonra bir de yok yağma etmez deme.

Fatih İstanbul'u aldıktan sonra 3 gün askerlere şehri yağmalaması için izin vermiştir.

Sıkıysa Fatih bile izin vermesin. Sonu diğerlerine benzerdi git araştır.

Yağmalama da artık tecavüz olmaz mı? gidip ricayla mı ganimeti alıyorlardı. Kadınlara el sürmüyorlar mıydı?

Bu yağmalama ve talan diğer fethedilen şehirler için de geçerliydi.

Yoksa askerler sadece öyle İslam için Allah için Muhammed için savaşmıyordu.

Yeniçeriye yağma iznini vermediği için 2.Viyana Kuşatmasında askerlerin savaş azmi düşmüştür. Yenilginin sebeplerinden biridir.

Zaten İslam'a göre de bu yapılanlar doğruydu.

Zorla fethedilen yerlerdeki ahalinin esir ve malları ganimettir.

Bu sadece Osmanlı için değil diğer ülkeler için de geçerliydi.

Ortaçağın bir kanunuydu.

Fethedilen yerlerden ganimet alınır, kadınlara da tecavüz edilirdi. (gerçi halen de böyle ya)

İslam da buna cevaz verirdi. Öyle Osmanlı'yı yüceltmenin manası yok.

Adamlar Viyanaya kadar niye gitti sanıyorsun.

Osmanlı'nın köle ticaretini de oku.

Cariyelerin nereden geldiğini bi araştır.

Senin halifelerinin ve padişahlarının haremine bak bakalım.

Bunlar esir, ganimet idi. Saraya hediye olarak verilirdi bazıları, bazıları da satılırdı.

Mısır'da büyük köle pazarları vardı. Afrika'dan getirilen köleler burada satılırdı.

Haremdeki haremağaları da Mısır üzerinden İstanbula getirilirdi.

Bunlar daha çocuk yaşta Müslüman köle tacirleri tarafından Afrika'daki yerlilerin ellerinden alınan çocuklardı.

Zorla ailelerinden alınıp resmen işkence gibi bir yöntemle hadım edilirlerdi. Birçoğu da iğdiş sırasında kan kaybından, enfeksiyondan vs ölürdü.

Sonra da o yüce padişahının haremine sunulurdu.

Daha yazacak çok şey var ama boşver.

Tarihi bilmeden Müslümanlar şöyle, Osmanlı böyle yüceydi deme.

Ama siz müslümanlarda okuma, sorgulama, araştırma ve bilimsellik olmadığından böyle durumlar ortaya çıkıyor haliyle.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nereden başlasam bilemedim. Çok yönlü konular bunlar.

Benim düşüncelerim şu şekilde;

Öncelikle islam da hadis meselesini iyi anlamak gerekiyor. Çünkü, tüm din kitaplarının başlangıcının doğru fakat zamanla gerçekten uzaklaştığını ve son din olduğunu iddia eden bir din İslamiyet. Bu bakımdan kuran dışında Peygamberin ve Sahabinin en birincil derdi; Kutsal metnin korunmasıdır. Bu korunma bilinci; İslamın hayat formunu ilkin metinleştirememiş sonra hadislerle örneklendirmiştir. Dolayısıyla, İslamın kuruluşundan 2 yy. sonra kuran dışında hadislerle toplum şekillenmiştir.

Bunun dışında İmam Gazali gibi; Düşünürlerin önlerinde “ata-cı” engeller olmuştur. Bu muamma ve boşluk, hem laik Müslümanları - hem tarikat dünyasını - hem ılıman İslamcı cemaatçileri – hemde mezheplerle ayrımlaşmayı doğurmuştur.

Mesela Cebriyenin belli başlı görüşleri wikipediada şöyle yazmakta;“Cennet ve cehennem geçicidir ebedi değildir. Çünkü hiçbir şey ebedi olarak kalmayacaktır, Kur'an'da bazı ayetlerde geçen ebedilikten maksat uzun süre kalmaktır. Ahirette Allah'ı görmek, mümkün değildir, Kabir azabı yoktur.” Şimdi bu düşünceler nereden çıktı; Bu bir suninin asla kabul edemeyeceği düşüncelerdir. Ama vardır. İslamdan hemen sonra düşünce farklılıkları bu ve benzeri felsefi-düşünsel ayrımlar ortaya koymuştur.

Eğer “Tanrı cevizleri verir ama ısırıpta kırmaz onları” dersek. Bir cahil adam bunu Allah ceviz verdi artık ceviz ağaçları kutsaldır anlayabilir. Hırsızların elini kesmeyide kalkıp biri hırsızlıkmı oldu gidelim hırsızın elini keselim anlayabilir. Burada hırsızlığa giden yolu tıkamak gerekliliği özellikle siyasi-yönetici anlamında İSKİ sakandalı gibi gerçek ve nitelikli toplum sömürücülerin bahsedildiğini ancak belli bir erdeme ulaşmış insanlar anlayacaktır. Ancak cahilin anlayışını baki kılmak cahilden beslenenler için müthiş bir güçtür. İslam topraklarında da bu gücü her daim toplum önderleri kullanmıştır ve kullanmaya devam etmektedir. Arı nikli bir arkadaş vardı; Şöyle demişti İslam kominizmdir. Bende böyle düşünüyorum. Ateistlerde-müslümanlarda bu manyaklar nasıl böyle düşünür diye sorabiliyor. Bir şey görüyoruz demekki.

Biz Müslümanlara göre; Her şeye rağmen Kuran alimlere inen bir kitap değil, insanlara inen bir kitap. Sen okuyorsun ve benden bir derece farklı anlıyorsun. Bir başkası sendende bir derece farklı anlıyor. Bu böyle gidiyor. Sonra bir bakmışsın iki kişi birbirinden 180 derece farklı anlamış. Ama hiç biri yalnış değil. Mesele hiçbirinin yalnış olmadığı ve bunun bir derece meselesi olduğunu anlamakta; İslam Laik bir dindir dediğimde belki bir ateist için 180 derece farklı. Belki bir el-kaide üyesi içinde 180 derece farklı. Ama yanlış değil.

Bana göre islam, metaryalizmin çok çok gelişmiş bir hali. Yine bana göre evrim, İslamın temeli. Şimdi hoppala. Bu çok saçma diyebilirsiniz. Ama diyorumya Ateizmle İslam arasında sadece bir adım vardır. Bana göre de gerçek islam nedir? Sorusunun cevabı budur. Çünkü bu geri metaryalizmin tek çıktılı sorusudur. Oysa gerçek sadece insanlar için tek şıklı bir cevap.

Mesele gerçek islam nedir sorusunu sormak değildir. Bu tarihi-felsefi sorularda; Toplum aydınlığını ve daha güzel mutlu bir hayatı sağlamak, her düşünen insanın amacı olmalıdır. Yoksa nefret ettiğimiz Osmanldan-hitlerden-Maodan-stalinden düşüncelerimizin bir farkı olmayacaktır. Bu sebeple İslamın karanlık yüzlerini tarih sahnesinden bulup ifşa etmek sizleri ancak daha karanlık yapacaktır. Oysa etrafınızda gördüğünüz insanlara, inanmasanız dahi, onun aydınlık yönlerini aşılarsanız; Toplumu bir derece daha aydınlığa çekersiniz. Bu adımlar hem sizin hem de etrafınızın daha güzel ve iyi bir yer yapacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nereden başlasam bilemedim. Çok yönlü konular bunlar.

Benim düşüncelerim şu şekilde;

Öncelikle islam da hadis meselesini iyi anlamak gerekiyor. Çünkü, tüm din kitaplarının başlangıcının doğru fakat zamanla gerçekten uzaklaştığını ve son din olduğunu iddia eden bir din İslamiyet. Bu bakımdan kuran dışında Peygamberin ve Sahabinin en birincil derdi; Kutsal metnin korunmasıdır. Bu korunma bilinci; İslamın hayat formunu ilkin metinleştirememiş sonra hadislerle örneklendirmiştir. Dolayısıyla, İslamın kuruluşundan 2 yy. sonra kuran dışında hadislerle toplum şekillenmiştir.

Bunun dışında İmam Gazali gibi; Düşünürlerin önlerinde ata-cı engeller olmuştur. Bu muamma ve boşluk, hem laik Müslümanları - hem tarikat dünyasını - hem ılıman İslamcı cemaatçileri hemde mezheplerle ayrımlaşmayı doğurmuştur.

Mesela Cebriyenin belli başlı görüşleri wikipediada şöyle yazmakta;Cennet ve cehennem geçicidir ebedi değildir. Çünkü hiçbir şey ebedi olarak kalmayacaktır, Kur'an'da bazı ayetlerde geçen ebedilikten maksat uzun süre kalmaktır. Ahirette Allah'ı görmek, mümkün değildir, Kabir azabı yoktur. Şimdi bu düşünceler nereden çıktı; Bu bir suninin asla kabul edemeyeceği düşüncelerdir. Ama vardır. İslamdan hemen sonra düşünce farklılıkları bu ve benzeri felsefi-düşünsel ayrımlar ortaya koymuştur.

Eğer Tanrı cevizleri verir ama ısırıpta kırmaz onları dersek. Bir cahil adam bunu Allah ceviz verdi artık ceviz ağaçları kutsaldır anlayabilir. Hırsızların elini kesmeyide kalkıp biri hırsızlıkmı oldu gidelim hırsızın elini keselim anlayabilir. Burada hırsızlığa giden yolu tıkamak gerekliliği özellikle siyasi-yönetici anlamında İSKİ sakandalı gibi gerçek ve nitelikli toplum sömürücülerin bahsedildiğini ancak belli bir erdeme ulaşmış insanlar anlayacaktır. Ancak cahilin anlayışını baki kılmak cahilden beslenenler için müthiş bir güçtür. İslam topraklarında da bu gücü her daim toplum önderleri kullanmıştır ve kullanmaya devam etmektedir. Arı nikli bir arkadaş vardı; Şöyle demişti İslam kominizmdir. Bende böyle düşünüyorum. Ateistlerde-müslümanlarda bu manyaklar nasıl böyle düşünür diye sorabiliyor. Bir şey görüyoruz demekki.

Biz Müslümanlara göre; Her şeye rağmen Kuran alimlere inen bir kitap değil, insanlara inen bir kitap. Sen okuyorsun ve benden bir derece farklı anlıyorsun. Bir başkası sendende bir derece farklı anlıyor. Bu böyle gidiyor. Sonra bir bakmışsın iki kişi birbirinden 180 derece farklı anlamış. Ama hiç biri yalnış değil. Mesele hiçbirinin yalnış olmadığı ve bunun bir derece meselesi olduğunu anlamakta; İslam Laik bir dindir dediğimde belki bir ateist için 180 derece farklı. Belki bir el-kaide üyesi içinde 180 derece farklı. Ama yanlış değil.

Bana göre islam, metaryalizmin çok çok gelişmiş bir hali. Yine bana göre evrim, İslamın temeli. Şimdi hoppala. Bu çok saçma diyebilirsiniz. Ama diyorumya Ateizmle İslam arasında sadece bir adım vardır. Bana göre de gerçek islam nedir? Sorusunun cevabı budur. Çünkü bu geri metaryalizmin tek çıktılı sorusudur. Oysa gerçek sadece insanlar için tek şıklı bir cevap.

Mesele gerçek islam nedir sorusunu sormak değildir. Bu tarihi-felsefi sorularda; Toplum aydınlığını ve daha güzel mutlu bir hayatı sağlamak, her düşünen insanın amacı olmalıdır. Yoksa nefret ettiğimiz Osmanldan-hitlerden-Maodan-stalinden düşüncelerimizin bir farkı olmayacaktır. Bu sebeple İslamın karanlık yüzlerini tarih sahnesinden bulup ifşa etmek sizleri ancak daha karanlık yapacaktır. Oysa etrafınızda gördüğünüz insanlara, inanmasanız dahi, onun aydınlık yönlerini aşılarsanız; Toplumu bir derece daha aydınlığa çekersiniz. Bu adımlar hem sizin hem de etrafınızın daha güzel ve iyi bir yer yapacaktır.

Kuran'ın toplumu şekillendiremeyeceği sizin sözlerinizle bir kere daha kanıtlanmıştır. Hemen açıklayalım:

Bir toplumun şekillenmesi için kesin çizgilerle belirlenen, ama zamanı geldiğinde de değiştirilebilecek yasalara ihtiyaç vardır. Oysaki Kuran'ın ucu kaçıktır, bir ayeti her okuyan farklı yorumlayabilir ve bu durum da yasaların kesin çizgilerle oluşmasını engeller. Yasalar, toplumu yöneten kişinin düşüncelerine göre şekillenir.

Demişsiniz ki ayetlerde yorumlanan her şey doğrudur. Bu düşünceniz bir toplumu yerle bir etmeye yeter de artar bile.

İran'ı ele alalım. İran'da şeriat uygulanmaktadır ve şeriata göre de bir kadının sadece yüzü görülebilir, vücudunun kalan bölümleri örtülmelidir. Ancak bu durum Kuran'da kesin olarak açıklanmıyor. Kadının mahrem yeri kapatılmalı deniliyor. Din alimleri de Muhammed'in hayatını inceleyerek bu mahrem yerler arasında saçların da olduğuna kanaat getiriyor. Oysa bazı insanlar saçın mahrem olmayacağına inanıyor. Böyle düşünen insanlar İran'da en ağır şekilde cezalandırılıyor.

O halde sorarım, birbiriyle çelişen iki görüşün hepsi nasıl doğru olabilir?

Kaldı ki bu konu dışında evrimin ve materyalizmin Müslümanlıkla yakın bağları olduğu gibi tezat fikirler belirtmişsiniz.

Materyalizm, Tanrı inancını reddeden, evrenin oluşumunda maddeyi esas alan bir görüştür. Evrimi ise Kuran kesin bir dille yalanlar. Kurana göre tüm canlılar bugünkü haliyle yaratılmışlardır. Evrime göreyse tek hücreli canlılar evrim geçirerek zamanla bugünkü şekillerine gelmiştir.

Lütfen fikirlerinizi mantık çerçevesinde toparlayıp yeniden yapılandırın. Bu derece tezat fikirlerin birbirleriyle uyuştuğunu söylemek abestir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu konuda dertliyim, müsaadenle ben de ileti üzerinden cevaplamak istiyorum.

Kuran'ın toplumu şekillendiremeyeceği sizin sözlerinizle bir kere daha kanıtlanmıştır. Hemen açıklayalım:

Bir toplumun şekillenmesi için kesin çizgilerle belirlenen, ama zamanı geldiğinde de değiştirilebilecek yasalara ihtiyaç vardır. Oysaki Kuran'ın ucu kaçıktır, bir ayeti her okuyan farklı yorumlayabilir ve bu durum da yasaların kesin çizgilerle oluşmasını engeller. Yasalar, toplumu yöneten kişinin düşüncelerine göre şekillenir.

Kuran'ın bir toplumu şekillendirmek, şekilli bir kalıba kuymak gibi bir amacı olduğunu Kuran mı söyledi?

Demişsiniz ki ayetlerde yorumlanan her şey doğrudur. Bu düşünceniz bir toplumu yerle bir etmeye yeter de artar bile.

İran'ı ele alalım. İran'da şeriat uygulanmaktadır ve şeriata göre de bir kadının sadece yüzü görülebilir, vücudunun kalan bölümleri örtülmelidir. Ancak bu durum Kuran'da kesin olarak açıklanmıyor. Kadının mahrem yeri kapatılmalı deniliyor. Din alimleri de Muhammed'in hayatını inceleyerek bu mahrem yerler arasında saçların da olduğuna kanaat getiriyor. Oysa bazı insanlar saçın mahrem olmayacağına inanıyor. Böyle düşünen insanlar İran'da en ağır şekilde cezalandırılıyor.

O halde sorarım, birbiriyle çelişen iki görüşün hepsi nasıl doğru olabilir?

Kuran, benzetme yaparsam: pergeli soktuğu bir tek nokta etrafında dolaşır. Domuz eti haramdır; aile üyeleriyle teyze halayla evlenmek haramdır, mahrem yerleri göstermek haramdır. Bunu etrafında dolaşmak, toplumun, aklın, bilimin gereğine göredir. Allah'ın haram kılmadıklarını haram kılmak kimin haddine düşmüş, tabi ki kafirlerin.

Kuran'ın amacı toplumu kalıba sokmak değil. Kendi söylediğine göre: öğüt vermek, ayrıntılandırmak, önündekini doğrulamak, alimler için modeller (misaller) vermek...dir.

Kaldı ki bu konu dışında evrimin ve materyalizmin Müslümanlıkla yakın bağları olduğu gibi tezat fikirler belirtmişsiniz.

Materyalizm, Tanrı inancını reddeden, evrenin oluşumunda maddeyi esas alan bir görüştür. Evrimi ise Kuran kesin bir dille yalanlar. Kurana göre tüm canlılar bugünkü haliyle yaratılmışlardır. Evrime göreyse tek hücreli canlılar evrim geçirerek zamanla bugünkü şekillerine gelmiştir.

Lütfen fikirlerinizi mantık çerçevesinde toparlayıp yeniden yapılandırın. Bu derece tezat fikirlerin birbirleriyle uyuştuğunu söylemek abestir.

Kuran'da böyle bir şey yok. Evrimi kesin bir dille reddedenler, Harun Yahya kitaplarıdır. Onlar bile Kuran'ın evrimi kesin bir dille reddettiğini söylemezler. Canlıların evrilerek oluşması, ABD, Türkiye gibi avamlarda yaratılış inancını baltaladığı için tüm güçleriyle evrilmeye karşı çıkarlar.

Kuran'da insan'ın özel olarak evrilmesi(?yada her neyse) ise başka mesele.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Beklenen soruydu;

Ve TG teşekkür ederim bu pergel örneğide güzeldi.

Ona ek olarak,

Şimdi, İslamı anlamak için şu iki görüyü eklemek gerekir.

1) Sosyal toplumlar ters yönde de evrilebilir. (teknoloji -sanat adına)

2) Devlet - doğaya karşı kurulan bir sistemdir.

Şimdi bu iki mesele de toparlarsak; Kralcılık dini, bir hayatı yaşama sanatı olarak dikte eder. Bu hangi din olursa olsun. Ancak modernizm, dini bir sivil toplum içinde yaşatır. Eğer metaryalizmin diyalektiğini; Madde ile yaparsanız, bir bilim hapisanesi ile. Manevi elemanlarla yaparsanız, bir din hapisanesine dönüşürsünüz. Günah + günah = 2 günah mıdır? İşte yüzyıllardır müslümanlar metaryalizme karşı olan metaryalistler olduğunu farketmediler. Taki Atatürke kadar. Çünkü O, modernizm ile islamın tozlu üstünü aralayarak tarih sahnesinde yeniden altının parıldamasını sağlamıştır. (Atatürk yaptığının kendi farkında olmasa bile)

Bu açıdan geri dönülemez şekilde islam-ayetlerinde cehaletin anlayışı, teker teker yıkılmaktadır.

Kuran'ın toplumu şekillendiremeyeceği sizin sözlerinizle bir kere daha kanıtlanmıştır. Hemen açıklayalım:

Bir toplumun şekillenmesi için kesin çizgilerle belirlenen, ama zamanı geldiğinde de değiştirilebilecek yasalara ihtiyaç vardır. Oysaki Kuran'ın ucu kaçıktır, bir ayeti her okuyan farklı yorumlayabilir ve bu durum da yasaların kesin çizgilerle oluşmasını engeller. Yasalar, toplumu yöneten kişinin düşüncelerine göre şekillenir.

Demişsiniz ki ayetlerde yorumlanan her şey doğrudur. Bu düşünceniz bir toplumu yerle bir etmeye yeter de artar bile.

İran'ı ele alalım. İran'da şeriat uygulanmaktadır ve şeriata göre de bir kadının sadece yüzü görülebilir, vücudunun kalan bölümleri örtülmelidir. Ancak bu durum Kuran'da kesin olarak açıklanmıyor. Kadının mahrem yeri kapatılmalı deniliyor. Din alimleri de Muhammed'in hayatını inceleyerek bu mahrem yerler arasında saçların da olduğuna kanaat getiriyor. Oysa bazı insanlar saçın mahrem olmayacağına inanıyor. Böyle düşünen insanlar İran'da en ağır şekilde cezalandırılıyor.

O halde sorarım, birbiriyle çelişen iki görüşün hepsi nasıl doğru olabilir?

Kaldı ki bu konu dışında evrimin ve materyalizmin Müslümanlıkla yakın bağları olduğu gibi tezat fikirler belirtmişsiniz.

Materyalizm, Tanrı inancını reddeden, evrenin oluşumunda maddeyi esas alan bir görüştür. Evrimi ise Kuran kesin bir dille yalanlar. Kurana göre tüm canlılar bugünkü haliyle yaratılmışlardır. Evrime göreyse tek hücreli canlılar evrim geçirerek zamanla bugünkü şekillerine gelmiştir.

Lütfen fikirlerinizi mantık çerçevesinde toparlayıp yeniden yapılandırın. Bu derece tezat fikirlerin birbirleriyle uyuştuğunu söylemek abestir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hakikatler yavaş gel.

Her şeyi yazıp çorba etme.

Darwin bir bilim adamıdır. Kitabı da bilimsel bir eserdir.

O kitabında nasıl işkence yapılacağını, adam öldürüleceğini, devletin idaresini mi anlatıyor.

Darwinle bu anlattıklarının ne alakası var.

Keza MArx da öyle.

Diğer saydığın kişiler devleti idare edenlerdir.

Yaptıkları katliamlar, işkenceler, savaşlar siyasidir.

Bu yapılanlar ateizm için yapılmamıştır.

İnsanlar ateizm için kan mı döküyor?

İslam ülkelerinin yaptıkları savaşlar da siyasidir.

Aradaki fark: Savaşı Allah için yaptıklarını söylerler ve katliamlarını meşrulaştırırlar. Kuran da Allah yolunda ölün, öldürün der.

Zaten Savaş olmasa İslam yayılabilir miydi?

İslamın yayılması da siyasidir.

Halifelik mücadelesi nedir? Kimin başa geçeceği mücadelesidir.

Gidip fethettiği ülkeleri yağmalayıp insanlarını öldürmüştür.

Sizin gibi müslümanlar da okumayı hiç sevmediğiniz tarihten bihaber olarak bu yapılanların kutsal savaş olarak görür.

Bu siyasetin altında da iktisat yani para yatar.

İslam ordularının yaptıkları ortadadır. Bunları aç oku.

İslam da, Yahudilik de, Hristiyanlık da aynıdır. Sütten çıkmış ak kaşık değildir.

Ama siz İslamı ak kaşık olarak görüyorsunuz; mesele de bundan çıkıyor.

Gelelim Yüce büyük Osmanlı'ya...

Demişsin ki Osmanlı padişahları insanları katletmez.

Binlerce Hurufi'yi Fatih diri diri açtığı çukurda yaktırmıştır. (Şİmdi sen bunlara hak etmişlerdir diyebilirsin.)

Yavuz ve Kanuni ve sonraki dönemlerde onbinlerce Alevi Türkmen katledilmiş, tecavüze uğramış, malları talan edilmiştir.

İnanmıyorsan git Ebussuud'un fetvasını oku.

Şimdi sen Kuyucu Murat Paşa'nın lakabının neden Kuyucu olduğunu da bilmezsin. Araştır.

Padişahlar padişah olabilmek için kendi evlatlarını, babalarını, kardeşlerini katletmişlerdir.

Rekor III.Mehmet'tedir. 19 kardeşini tahta çıktığı gece boğdurmuştur.

Kellesi uçurulan bir dünya sadrazam, vezir vardır.

Anadolu'da çıkan isyanlarda binlerce insan katledilmiştir. (Tabii isyanların sebeplerini araştırmazsan iyi olmuş asilere dersin)

Bir de 12 Eylülcülerle kıyaslamışsın ya pes.

İşekence otaçağda çok normal bir şeydi ve Osmanlı'da da sık sık uygulanmıştır.

Hem de 12 eylülcülerinkiyle kyaslanamayacak işkence yöntemleri vardı, araştır.

Bu yeniçerilerin kaç kere darbe yaptığından da mı bihabersin?

Kaç padişahı indirip, boğdurmuştur bu şanlı yeniçeriler git araştır.

II.Osman'ı araştırarak başlayabilirsin.

Sonra bir de yok yağma etmez deme.

Fatih İstanbul'u aldıktan sonra 3 gün askerlere şehri yağmalaması için izin vermiştir.

Sıkıysa Fatih bile izin vermesin. Sonu diğerlerine benzerdi git araştır.

Yağmalama da artık tecavüz olmaz mı? gidip ricayla mı ganimeti alıyorlardı. Kadınlara el sürmüyorlar mıydı?

Bu yağmalama ve talan diğer fethedilen şehirler için de geçerliydi.

Yoksa askerler sadece öyle İslam için Allah için Muhammed için savaşmıyordu.

Yeniçeriye yağma iznini vermediği için 2.Viyana Kuşatmasında askerlerin savaş azmi düşmüştür. Yenilginin sebeplerinden biridir.

Zaten İslam'a göre de bu yapılanlar doğruydu.

Zorla fethedilen yerlerdeki ahalinin esir ve malları ganimettir.

Bu sadece Osmanlı için değil diğer ülkeler için de geçerliydi.

Ortaçağın bir kanunuydu.

Fethedilen yerlerden ganimet alınır, kadınlara da tecavüz edilirdi. (gerçi halen de böyle ya)

İslam da buna cevaz verirdi. Öyle Osmanlı'yı yüceltmenin manası yok.

Adamlar Viyanaya kadar niye gitti sanıyorsun.

Osmanlı'nın köle ticaretini de oku.

Cariyelerin nereden geldiğini bi araştır.

Senin halifelerinin ve padişahlarının haremine bak bakalım.

Bunlar esir, ganimet idi. Saraya hediye olarak verilirdi bazıları, bazıları da satılırdı.

Mısır'da büyük köle pazarları vardı. Afrika'dan getirilen köleler burada satılırdı.

Haremdeki haremağaları da Mısır üzerinden İstanbula getirilirdi.

Bunlar daha çocuk yaşta Müslüman köle tacirleri tarafından Afrika'daki yerlilerin ellerinden alınan çocuklardı.

Zorla ailelerinden alınıp resmen işkence gibi bir yöntemle hadım edilirlerdi. Birçoğu da iğdiş sırasında kan kaybından, enfeksiyondan vs ölürdü.

Sonra da o yüce padişahının haremine sunulurdu.

Daha yazacak çok şey var ama boşver.

Tarihi bilmeden Müslümanlar şöyle, Osmanlı böyle yüceydi deme.

Ama siz müslümanlarda okuma, sorgulama, araştırma ve bilimsellik olmadığından böyle durumlar ortaya çıkıyor haliyle.

Müslümanlara veriebilecek en büyük ayarlardan birisi. Bakalım bunlara cevap vermeye dilleri varır mı onların :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...