Hodri Meydan- Açıklayabilecek varsa Müslüman olacağım

[koltuk 0]

"Beyanla olmaz. yaptı diyene "nereden biliyorsun" denir ve olaylar bunun üzerine gelişir. Adli tıp da dahil olmak üzere çok çeşitli yöntemlerle beyanın doğruluğu veya yanlışlığı araştırılır. Bazen de sonuca ulaşılamaz."

Sen nerede yaşıyorsun kardeşim? Uganda da mı? İlker Başbuğ kimin beyanı/tanıklığı ile içeride...Neyse maksat bok atmak olursa çağdaş hukuğa da bir sürü bok atılır..İyi git 1500 yıl geriye çağdaş adli tıp yöntemlerini uygula o zaman ne diyeyim..

Çok mu bilgisiz bir adamsın anlamadım. Kardeşim ne diyorum ÇAĞDAŞ HUKUK. Türkiye'den veya ABD'den veya Uganda'dan behsetmiyorum. ÇAĞDAŞ HUKUK...

Türkiye'de hukukun işlememesi bizim ayıbımızdır ama Kuran'ı kurtarmaz. Hatta daha da basitleştireyim; teknik olarak mümkün değil ama şu anda Türkiye'de Kuran'daki zina ayetlerini mumla aratacak komiklikte kanunlar olsaydı, bu da senin işine yaramazdı. Çünkü biz ÇAĞDAŞ HUKUKTAN bahsediyoruz.

Bu cümleyi anlayamıyorsan ne diyeceğimi bilmiyorum. OLMASI GEREKENİ anlatıyoruz ve Allah'tan daha çok şey biliyoruz ; düşün yani

[abdullahabdal 0]

Bana ne kardeşim zina suçmuş değilmiş..O ayrı konu...Bana göre 4 şahit uygulaması, 1500 sene evveline göre makul bir uygulama..I

evet makul zaten ..

herkes tecavüzcü çoşkunmuş islamda...kimse zina ya girer diye şikayetçi olamıyor ve söyleyemiyor...

kıstıran kıstırana.. oldukça makulmuş..

[Cervantes 0]

Zaten ortada bir grup sex olmadığı sürece kimse dört şahit falan bulamaz, bunun dışındaki diğer ilişki türlerindeki olaylarda başka türlü kanıtlar da ileri sürülebilir.

[abdullahabdal 0]

evet makul zaten ..

herkes tecavüzcü çoşkunmuş islamda...kimse zina ya girer diye şikayetçi olamıyor ve söyleyemiyor...

kıstıran kıstırana.. oldukça makulmuş..

Üç tane daha garanti şahit olmadan hangi akıllı erkek bir kadını zina suçu işlerken görse bile bu kadın zina yapıyordu diyerek şahitlik yapmayı göze alabilir. 80 değnek yiyebilir.Zina suçlarında bu dört şahit konusu oldukça baş ağrıtıcıdır.Dört şahit olmadığı durumda yalancı şahit durumuna düşecek insanlar hem oluşan gerçek bir suçu kanıtlayamamakta hem de sopa yemekle karşı karşıya kalmaktadır.

Bu ceza nedeniyle çocuğu olmayan insanların çocukları olmaya bile başlamıştı.Ne alaka derseniz?

Karısını Üfürükçüye veya hoca ya götüren kişinin karısına diyelim ki hoca tecavüz etti.Karısı kocasına söyledi.Adam köyüne döndü.kaç kişiye hoca benim karıma tecavüz etti diyebilecek.Gitse şikayet etse başka şahit olmadığı için yedimi üstüne birde seksen değnek.

İşte bu durum nedeniyle İslam dünyasında çok tecavüzler yaşanmıştır.Ne kadın kimseye bunu söyleyebilmiş nede koca derdini kimseye anlatabilmiştir.Bu ayetlerle birlikte Müslümanlara aslında bir nevi beğendiğin bir kadın varsa lütfen çekinme denmek istenmiş gibidir.

[abdullahabdal 0]

evet makul zaten ..

herkes tecavüzcü çoşkunmuş islamda...kimse zina ya girer diye şikayetçi olamıyor ve söyleyemiyor...

kıstıran kıstırana.. oldukça makulmuş..

Üç tane daha garanti şahit olmadan hangi akıllı erkek bir kadını zina suçu işlerken görse bile bu kadın zina yapıyordu diyerek şahitlik yapmayı göze alabilir. 80 değnek yiyebilir.Zina suçlarında bu dört şahit konusu oldukça baş ağrıtıcıdır.Dört şahit olmadığı durumda yalancı şahit durumuna düşecek insanlar hem oluşan gerçek bir suçu kanıtlayamamakta hem de sopa yemekle karşı karşıya kalmaktadır.

Bu ceza nedeniyle çocuğu olmayan insanların çocukları olmaya bile başlamıştı.Ne alaka derseniz?

Karısını Üfürükçüye veya hoca ya götüren kişinin karısına diyelim ki hoca tecavüz etti.Karısı kocasına söyledi.Adam köyüne döndü.kaç kişiye hoca benim karıma tecavüz etti diyebilecek.Gitse şikayet etse başka şahit olmadığı için yedimi üstüne birde seksen değnek.

İşte bu durum nedeniyle İslam dünyasında çok tecavüzler yaşanmıştır.Ne kadın kimseye bunu söyleyebilmiş nede koca derdini kimseye anlatabilmiştir.Bu ayetlerle birlikte Müslümanlara aslında bir nevi beğendiğin bir kadın varsa lütfen çekinme denmek istenmiş gibidir.

[Pahis 0]

Neyse arkadaşlar siz tekrar yazılanları okuyun, ben tartışamadan? ayrılıyorum...Herkese iyi sabahlar..

[sağduyu 0]

Bana ne kardeşim zina suçmuş değilmiş..O ayrı konu...Bana göre 4 şahit uygulaması, 1500 sene evveline göre makul bir uygulama..I

Anlamadım, yani bu hükümlerin şimdi geçerliliği yok mu? Hani Kuran her zamana ve mekana hitap ediyordu?

Ayrıca neden 4? 2.veya 3 değil. 4 sihirli bir sayı mı? Borç konusunda 2 şahit yeterli oluyor da zina konusunda neden yeterli olmuyor?

[koltuk 0]

Zaten ortada bir grup sex olmadığı sürece kimse dört şahit falan bulamaz, bunun dışındaki diğer ilişki türlerindeki olaylarda başka türlü kanıtlar da ileri sürülebilir.

1) Kaynak alsak

2) Bu dediğini doğru kabul etsek, Kuran'ı yazanlar zinayı dolaylı olarak cezasız bırakmaya çalışmışlar demektir. Ya da istemeseler de öyle bir hüküm koymuşlar ki zina için şikayetçi olmak delilik gibi olmuş

Ama önce kaynaktan başlasak

[abdullahabdal 0]

Zaten ortada bir grup sex olmadığı sürece kimse dört şahit falan bulamaz, bunun dışındaki diğer ilişki türlerindeki olaylarda başka türlü kanıtlar da ileri sürülebilir.

Aynen doğru......

suçüstü yapmadığı sürece kadı sorsa gözünle dgördünmü dese ..tabiki hayır diyecek...hadi 80 sopa......

nerden bakarsan bak zina davası olacak gibi değildir...

merdiven altlarının dili olsa..da konuşsa tarihi evlerde

[koltuk 0]

Bu zina ayetlerinde daha bir müslümanın örnek olaya, hükmü şudur dediğini görmedik. O günleri de görürüz inşallah

Örnek olay;

Hasan karısından kurtulmak istiyor 4 yalancı şahit tutar. Adamlar şahitlik yapar fakat zinayı gördük dedikleri zamanda Hasan'ın karısı Zümre, başka yerde olduğunu kamera kayıtlarıyla kanıtlar.

Nedir Kuran'ın hükmü?

[abdullahabdal 0]

iyi sabahlar yoruldum..

[Cervantes 0]

Anlamadım, yani bu hükümlerin şimdi geçerliliği yok mu? Hani Kuran her zamana ve mekana hitap ediyordu?

Ayrıca neden 4? 2.veya 3 değil. 4 sihirli bir sayı mı? Borç konusunda 2 şahit yeterli oluyor da zina konusunda neden yeterli olmuyor?

5 olsaydı niye 5 diyecektin, veya 3 olsaydı niye 3 diyecektin.

[Cervantes 0]

1) Kaynak alsak

2) Bu dediğini doğru kabul etsek, Kuran'ı yazanlar zinayı dolaylı olarak cezasız bırakmaya çalışmışlar demektir. Ya da istemeseler de öyle bir hüküm koymuşlar ki zina için şikayetçi olmak delilik gibi olmuş

Ama önce kaynaktan başlasak

4 şahit olayı olası iftiraları önlemek içindir, bu sebeple şartları ağırdır.

[koltuk 0]

5 olsaydı niye 5 diyecektin, veya 3 olsaydı niye 3 diyecektin.

Kanıt deseydi birşey demeyecekti. Anlaman zor değil.

[koltuk 0]

4 şahit olayı olası iftiraları önlemek içindir, bu sebeple şartları ağırdır.

Yazılanı anlıyor musun? Anlıyorsan böyle çocukça cümleler değil örnek olaylarla ilgili hükmü yaz göreceksin gerçeği.

Bir de empati yap daha da iyi görürüsün gerçeği.

Örnek olayların kahramanı olarak çevrenden insanlar düşün bak bakalım bu kadar rahat konuşuyor musun? O zaman bu ayetler nasıl gelecek bakalım?

[sağduyu 0]

5 olsaydı niye 5 diyecektin, veya 3 olsaydı niye 3 diyecektin.

Ayrıca neden 4? 2.veya 3 değil. 4 sihirli bir sayı mı? Borç konusunda 2 şahit yeterli oluyor da zina konusunda neden yeterli olmuyor?

İfadenin devamını oku. İkiye bir itirazım var mı? Hatta güvenilir biriyse tek şahit bile yeterlidir.

Neyse, sen karını zina yaparken yakalayınca 4 şahit bulmaya git, bu arada da rica et, işlerine sen ve şahitler gelene kadar devam etsinler. Bu sana mantıklı geliyorsa diyecek bir şey kalmıyor.

[Cervantes 0]

Hadisleri inceleyin...

[sağduyu 0]

Hadisleri inceleyin...

Hadisleri kabul eden var, etmeyen var. Ama Kuran'ı herkes kabul ediyor.

[Cervantes 0]

Hadisleri kabul eden var, etmeyen var. Ama Kuran'ı herkes kabul ediyor.

Böyle bişey olamaz...

"Eshab-ı kiramdan İmran bin Husayn (Radıyallahü anh), şefaatle ilgili bazı hadisler nakleder. Oradakilerden biri der ki:

- Siz hadisler bildiriyorsunuz, fakat biz bunlarla ilgili Kur’anda bir şey bulamıyoruz.

İmran bin Husayn hazretleri buyurur ki:

- Sen Kur’anı okudun mu?

- Evet.

- Kur’anda sabah namazının farzının iki, akşamınkinin üç, öğle, ikindi ve yatsının farzının ise dört rekat olduğuna rastladın mı?

- Hayır.

- Peki bunları kimden öğrendiniz? Bizden [Eshab-ı kiramdan] öğrenmediniz mi? Biz de Resulullahtan öğrenmedik mi? Peki Kur’anda kırk koyunda bir koyun, şu kadar devede şu kadar, şu kadar paraya şu kadar dirhem zekat düştüğüne rastladın mı?

- Hayır.

- Öyleyse bunları kimden öğrendiniz? Bizden öğrenmediniz mi? Biz de Resulullahtan öğrenmedik mi? Hac suresinde (Eski evi [Kabe’yi] tavaf etsinler) âyetini okumadınız mı? Peki orada Kabe’yi yedi defa tavaf edin diye bir ifadeye rastladınız mı?

- Hayır.

- Allahü teâlânın Kur’anda şöyle buyurduğunu duymadınız mı? (Peygamber size neyi verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa da ondan kaçının.) [Haşr 7]

Hz. İmran daha sonra buyurur ki: Sizin bilmediğiniz bizim Resulullahtan öğrendiğimiz daha çok şey vardır."

Bir âyet-i kerime meali: (Size, âyetlerimizi okuyacak, sizi her kötülükten arıtacak, size kitabı ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek aranızdan, bir resul gönderdik.) [bekara 151]

İmam-ı Şafii hazretleri, (Bu âyetteki hikmetten maksat, Resulullahın sünnetidir. Önce Kur’an zikredilmiş, peşinden hikmet bildirilmiştir) buyuruyor.

Kur’an-ı kerim açıklamasız öğrenilseydi, Peygamber efendimize, (tebliğ et yeter) denilirdi, ayrıca (açıkla) denmezdi. Halbuki, açıklanması da emredilmiştir. İki ayet meali şöyledir:

(Kur’anı insanlara açıklayasın diye sana indirdik.) [Nahl 44]

(Biz bu Kitabı, hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir kavme de hidayet ve rahmet olsun diye sana indirdik.) [Nahl 64]

Bu âyet-i kerimeler, açıklamayı gerektiren âyetlerin bulunduğunu gösterdiği gibi, bunu açıklamaya Resulullah efendimizin yetkisi olduğunu da göstermektedir. Kur’an-ı kerimde her bilgi açık değildir. Peygamber efendimiz bunları vahiy ile öğrenmiş ve ümmetine bildirmiştir. İki hadis-i şerif meali de şöyledir:

(Bana Kur’anın misli kadar daha hüküm verildi.) [İ. Ahmed]

(Cebrail aleyhisselam, Kur’an ile beraber açıklaması olan sünneti de getirdi.) [Darimi]

İmam-ı Şarani diyor ki:

Ma'lûmdur ki, Sünnet Kitâb üzere kaziyedir. Aksi değildir. Zira sünnet, Kur'ân-ı kerîmdeki icmallerin açıklanmasıdır. Müctehid imamlar, sünnetteki icmalleri bize açıklıyan âlimler olduğu gibi, onlara uyan âlimler de, onların sözlerindeki icmalleri bize açıklarlar ve bu kıyamete kadar böyle devam eder.Üstadım Aliyyülhavas'dan (rahimehullah) duydum. Buyurdu: Sünnet bize Kur'ândaki icmalleri bildirmeseydi, âlimlerden hiçbiri, fıkıhdaki sular ve abdest bahislerindeki hükümleri çıkaramaz, sabah namazının farzının iki, öğle, ikindi ve yatsının farzlarının dört, akşam namazının farzının üç olduğunu, bilemezdi. Aynı şekilde hiçbir kimse kıbleye dönüldükte yapılan düâda, iftitahda ne söyleneceğini bilemezdi. Tekbîrin nasıl olduğunu, rükû' ve sücûd tesbihlerini, ta'dili erkânı, teşehhüde oturdukta ne okunacağını bilemezdi. Aynı şekilde bayram namazlarının nasıl kılınacağını, ay ve güneş tutulması namazlarını, cenaze, yağmur duası namazları gibi daha çok şeyleri kimse bilemezdi. Bunun gibi, zekâtın nisabını, orucun ve haccın şartlarını, alış veriş, nikâh, yaralama, kadılık ve fıkhın diğer bâblarının hüküm ve esaslarını bilen olmazdı. İmrân bin Husayn'e bir kimse, bizimle yalnız Kur'ânla konuş dedikte, İmrân ona: (Sen tam ahmaksın. Kur'ân-ı kerîmde farzların rek'atlarının sayısı açık olarak var mı? Yahud bunda sesli okuyun, diğerinde sessiz deniyor mu?) buyurdu. O kimse hayır dedi. İmrân bu sözü ile onu susturdu.Yine Beyhakî Sünen'inde Müsâfir namazı bölümünde, hazreti Ömerden (radıyallahü anh) bildirir: Hazret-i Ömere yolculukta namazın kasr edilmesi, ya'nî dört rek'atlı farzları iki rek'ât olarak kılmaktan soruldu ve: «Biz, azîz kitabda korku namazını buluyoruz, fakat seferî namazı bulamıyoruz» denildi. Sorana: «Ey kardeşimin oğlu [yeğenim], Allahü teâlâ bize Muhammed aleyhisselâmı gönderdi. Biz bir şey bilmeyiz. Ancak biz, Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) yaptığını gördüğümüz şeyi yaparız. O, seferde, 4 rekatlı farzları iki kılardı. Onu teşrî' eden Resûlullahdır (sallallahü aleyhi ve sellem)» buyurdu. Bu sözü iyi düşün. Çünkü çok güzeldir.

İmam-ı Süyuti diyor ki:

"Şunu bilesiniz ki, usül ilminde maruf olan şartları taşıyan -kavlî olsun fiilî olsun- hadisler hüccetdir. Resulullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) bu hadislerini inkar eden kimse küfre girer ve İslam dairesinden çıkar, yahudilerle, hıristiyanlarla veya Allahü teâlânın murad ettiği diğer kâfir fırkalarla beraber haşrolunur." (Miftahu'l-cenne, s.18)

Kasım 18, 2012 tarihinde Cervantes tarafından düzenlendi

[koltuk 0]

Hüküm rica ediyoruz.