NOLAN 0 Şubat 13, 2015 gönderildi Yazar Raporla Share Şubat 13, 2015 gönderildi Olmadı şimdi Nolan... Tanrı ve aşk.. Aşk, bir takım hormonların yerinde duramamasından mütevvellid bakar kör olunan durumdur.. Aşk olmasa, nasıl yazılır şu satırlar? Bir kere sevdaya tutulmayagör Ateşlere yandığının resmidir Aşık dediğin mecnun misali kör Ne bilsin alemde ne mevsimidir.... Tanrı konusuna hiç girmiyorum her yanımız Tanrı dolu.. Enerji konusuna gelince, ne demek istendiği tam anlayamamakla beraber, enerji yok olmaz, Hani thermodinamic yasası vardı ... Sadece toplam enerjiye katılır.. Tanrı'nın emareleri olarak gökyüzü,yıldızlar,ay,güneş,kainat,canlılık gibi argümanlar gösterilir ve bu sayede Tanrı fikri kanıtlanmaya çalışılır.. Aşkın emareleri olarakta hormonlar,,elektrik meselesi,arzu,heyecan,titreme,soluğunun kesilmesi gibi argümanlar gösterilir ve bu sayede aşk fikri kanıtlanmaya çalışılır.. enerji konusunu da bu sığ aklımla şöyle açıklayabilirim..Mesela 1930 yılında ben yoktum Dünya'da..Vücudum da yoktu,enejim de..Hiçbir şeyim yoktu..Öldükten sonra beni bir arada tutan her şey yok olacak..Belki birkaç kemik parçası kalacak ama onlarda zamanla yok olacak.. Link to post Sitelerde Paylaş
Pahis 0 Şubat 13, 2015 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2015 gönderildi (düzenlendi) Tanrı'nın emareleri olarak gökyüzü,yıldızlar,ay,güneş,kainat,canlılık gibi argümanlar gösterilir ve bu sayede Tanrı fikri kanıtlanmaya çalışılır.. Aşkın emareleri olarakta hormonlar,,elektrik meselesi,arzu,heyecan,titreme,soluğunun kesilmesi gibi argümanlar gösterilir ve bu sayede aşk fikri kanıtlanmaya çalışılır.. enerji konusunu da bu sığ aklımla şöyle açıklayabilirim..Mesela 1930 yılında ben yoktum Dünya'da..Vücudum da yoktu,enejim de..Hiçbir şeyim yoktu..Öldükten sonra beni bir arada tutan her şey yok olacak..Belki birkaç kemik parçası kalacak ama onlarda zamanla yok olacak.. Bu normal.. Aşk kavramı varlığını, bir şekilde bir araya gelmiş bedenimize borçlu.. Hormonlar vasıtası ile vucudumuz, yani aslında ruhumuz tepki veriyor.. Aşk diyoruz, öfke diyoruz, korku diyoruz.. Tanrı kavramı da varlığını bir şekilde bir araya gelmiş, yıldızlara, aya, güneşe,canlılara vb. borçlu.. Bu sefer de nöronlarımız vasıtasıyla vucumuz tepki veriyor.. Bunlar neden var, nasıl oldu? Tanrı diyoruz, enerji diyoruz, değişim diyoruz... Ben de kıt aklımla bu enerji konusuna hiç girmeyeyim.. Zira enerji de aslında soyut bir tanımlama gibi geliyor.. Ama şunu diyeyim 1930 da neredeydik? Babamın yediği portakalda vitamindim yahut annemin içtiği sudaydım.. Tabi ben değil, enerjim..Ölünce yine suya,portakala,toprağa.....evrene karışıp gideceğiz.. Şubat 13, 2015 tarihinde Pahis tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
ateistdusunce 0 Şubat 13, 2015 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2015 gönderildi (düzenlendi) Mustafa; Bir konuda anlaşalım; vardır yoktur derken ne demek istediğimiz konusunda.. Uzayda yer kaplayan, evrenle etkileşime giren, ölçülebilir, modellenebilir yapıya "var" diyorsak ruh yoktur. Zira bu şekildeki varlık tanımına göre kanıtlanmadı, ispatlanmadı.. Ha ispatlanabilir mi, kanıtlanabilir mi? Eğer maddi bir yapı değilse, ki öyle gözüküyor, ispatlanamaz. Ve zaten maddi bir yapı değilse, fiziken yoktur..Fizik yasalarını falan karıştırmaya şimdilik gerek yok.. Peki maddi varlığı olmayan her şey yok mudur? Bunun cevabı hangi pencereden baktığına göre değişir.. Fizik penceresinden bakarsan yoktur ama sosyoloji penceresinden bakarsan vardır.. Uzatmayayım, soyut tanımlamalar ya da varlıklar, varlıklarını fiziğin yok diyemeyeceği maddeye dayanarak ortaya çıkarırlar.. Öfke, sevinç, üzüntü, komedi, aşk, korku hasılı duygular, düşünceler.. Belki de tüm duyguların toplamıdır ruh..Ya da benlik.. Yani bunların hepsi yanılsama deyip, katı materyalizm gözlüklerimizi takarak ruh hakkında konuşacaksak hiç konuşmayalım.. Aynı gözlüğü ben de takarım kısa yoldan yok derim olur biter.. Gözlüksüz bakmaya çalışmak benim ki.. Bilmem anlatabildim mi? sayın pahis bütün duyularin hormonal ve sinirsel ,bütün düşüncelerin sinirsel tepkilerdir...?Peki ruh nedir ? Şubat 13, 2015 tarihinde mustafa2116 tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Pahis 0 Şubat 13, 2015 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2015 gönderildi sayın pahis bütün duyularin hormonal ve sinirsel ,bütün düşüncelerin sinirsel tepkilerdir...? Peki ruh nedir ? Belki de tüm duyguların toplamıdır ruh..Ya da benlik.. Link to post Sitelerde Paylaş
NOLAN 0 Şubat 13, 2015 gönderildi Yazar Raporla Share Şubat 13, 2015 gönderildi Bu normal.. Aşk kavramı varlığını, bir şekilde bir araya gelmiş bedenimize borçlu.. Hormonlar vasıtası ile vucudumuz, yani aslında ruhumuz tepki veriyor.. Aşk diyoruz, öfke diyoruz, korku diyoruz.. Tanrı kavramı da varlığını bir şekilde bir araya gelmiş, yıldızlara, aya, güneşe,canlılara vb. borçlu.. Bu sefer de nöronlarımız vasıtasıyla vucumuz tepki veriyor.. Bunlar neden var, nasıl oldu? Tanrı diyoruz, enerji diyoruz, değişim diyoruz... Ben de kıt aklımla bu enerji konusuna hiç girmeyeyim.. Zira enerji de aslında soyut bir tanımlama gibi geliyor.. Ama şunu diyeyim 1930 da neredeydik? Babamın yediği portakalda vitamindim yahut annemin içtiği sudaydım.. Tabi ben değil, enerjim..Ölünce yine suya,portakala,toprağa.....evrene karışıp gideceğiz.. Aşk ve tanrı kavramı,insanların anlayamadıkları/anlamlandıramadıkları konulara toptan verdikleri bir addır sadece.. Ne aşk diye birşey vardır,ne tanrı..Bu %100 kesindir.. Ruh denilen şey de aynıdır..Anlayamıyoruz ve ''vardır bunun arkasında da bir şey'' diyoruz..Hep arka tarafta birşeylerin var olduğunu sanıyoruz ama öyle değil işte..Bu homosapiens kafasından kurtulup insan olmak lazım biraz..Herşeyi olduğu gibi kabul etmek,arka tarafta birşeylerin olduğu fikrinden kurtulmak lazım..Bu komploculuktan kurtulmak lazım.. Babamın yediği portakaldım söylemi,fethullahcıların söylemleridir..Böyle saçma şey olmaz..Babamınızın olmadığı zaman neydik peki?Dedemin yediği pancar mıydım Link to post Sitelerde Paylaş
harmoniaa 0 Şubat 13, 2015 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2015 gönderildi Agiz yoluyla son nefesle birlikte cikar diye biliyoruz. Semavi dinlerdeki inanis boyle. Link to post Sitelerde Paylaş
harmoniaa 0 Şubat 13, 2015 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2015 gönderildi (düzenlendi) Ruh denilen şey de aynıdır..Anlayamıyoruz ve ''vardır bunun arkasında da bir şey'' diyoruz..Hep arka tarafta birşeylerin var olduğunu sanıyoruz ama öyle değil işte..Bu homosapiens kafasından kurtulup insan olmak lazım biraz..Herşeyi olduğu gibi kabul etmek,arka tarafta birşeylerin olduğu fikrinden kurtulmak lazım..lol:Aslinda nedeni olum korkusu.yasadigimizi sandigimiz her an,olum surecinde olmamiz.Yani herseyin bir devami olmali ihtiyacindan geliyor bu dusunce Dinlerdeki odul ve ceza sistemide bunun uzerine kurulmus zaten.. insanlar curuyup yok olmaktansa,yaptiklarinin karsiligini alacagi sonsuz bir hayata inanmayi isterler. Olum korkusu=ruh Şubat 13, 2015 tarihinde harmoniaa tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Pahis 0 Şubat 13, 2015 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2015 gönderildi (düzenlendi) Aşk ve tanrı kavramı,insanların anlayamadıkları/anlamlandıramadıkları konulara toptan verdikleri bir addır sadece.. Ne aşk diye birşey vardır,ne tanrı..Bu %100 kesindir.. Ruh denilen şey de aynıdır..Anlayamıyoruz ve ''vardır bunun arkasında da bir şey'' diyoruz..Hep arka tarafta birşeylerin var olduğunu sanıyoruz ama öyle değil işte..Bu homosapiens kafasından kurtulup insan olmak lazım biraz..Herşeyi olduğu gibi kabul etmek,arka tarafta birşeylerin olduğu fikrinden kurtulmak lazım..Bu komploculuktan kurtulmak lazım.. Babamın yediği portakaldım söylemi,fethullahcıların söylemleridir..Böyle saçma şey olmaz..Babamınızın olmadığı zaman neydik peki?Dedemin yediği pancar mıydım Sondan başa gidelim.. Evet pancardın.. Pancardan evvel de bir primatın ya da tarlasivri faresinin genlerinde idin.. Ha bu senin benliğin değil tabi..Maddi yapını oluşturan enerjinin bir parçası.. Kavramlar oluşturuyoruz..Uyduruyoruz.. Şüpheleniyoruz..Ve bence bu insan olmanın gereği.. Bir portakalda vitamin, tarlada pancar, at kıçında bir sinek değiliz ki şüphelenmeyelim.. Her şey değişir..Değişe değişe insan olduk..Değişiyoruz hala.. Şüphe etmeseydik değiştiğimizi, değişerek bu günlere geldiğimizi nereden bilecektik ki? Kavramları bir şeylerin nasıl olduğunu ya da olabileceğini anlamak için oluşturuyoruz.. Her şeyi böyle kabul etmek zorundayız, çünkü her şey zaten böyle..Olduğu gibi.. Şubat 13, 2015 tarihinde Pahis tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
ulak 0 Şubat 15, 2015 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2015 gönderildi Ruh ne bedenin içindedir nede dışındadır. NE bedenden ayrıdır nede beden iledir. ne sana yakındır ne de senden uzaktır. anlatabildim mi? Link to post Sitelerde Paylaş
KutsalDemlik 0 Şubat 15, 2015 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2015 gönderildi Anlamı boşluğa çekme, Sıradan dindar numarası. Link to post Sitelerde Paylaş
Pahis 0 Şubat 15, 2015 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2015 gönderildi Ruh ne bedenin içindedir nede dışındadır. NE bedenden ayrıdır nede beden iledir. ne sana yakındır ne de senden uzaktır. anlatabildim mi? Aklıma Bektaşi fıkrası geldi bu satırları okuyunca.. Bektaşi camide hocayı dinliyor, hoca konuşuyor; -Allah ne yerdedir ne göktedir, ne sağdadır ne soldadır, ne yukarıda ne aşağıdadır...... mekadan münezzehtir.. -O gözleri görür, gözler O nu göremez.. Bektaşi dayanamaz; -Ulan yok diyeceksiniz de diliniz varmıyor değil mi? Link to post Sitelerde Paylaş
NOLAN 0 Şubat 15, 2015 gönderildi Yazar Raporla Share Şubat 15, 2015 gönderildi Ruh ne bedenin içindedir nede dışındadır. NE bedenden ayrıdır nede beden iledir. ne sana yakındır ne de senden uzaktır. anlatabildim mi? Freud ruhu hava olarak tanımlamış ama ortadoğuda ruhun kan olduğunu söyleyenler de var.. Link to post Sitelerde Paylaş
democrossian 0 Şubat 15, 2015 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2015 gönderildi Ruhu anlam olarak düşünmek gerek. Örneğin bir kitabın ana fikri, onun ruhudur. Ruh girmez, çıkmaz. İnsanın ruhu nedir o zaman? İnsanın duyguları, fikirleri, tüm yaşamının toplam anlamıdır. Vektöryel bir şey olarak düşünebiliriz. Bir çok vektör var, bir çok yönde ve bir çok büyüklükte. Ama tüm bu karmaşık vektörlerin bir bileşkesi var. Bu bileşke vektöre ruh diyebiliriz. Tecrübe, hayatta yediğin kazıkların bileşkesidir gibi... Bu bakımdan insan ölür ama ruhu ölmez. Yaptıkları, bıraktıkları, fikirleri, etkileri bir yerlerde yaşamaya devam eder. Hiç kimsenin hatırlamadığı biri gerçekten ölmüş olur. Devrim ruhu hiç ölmez, akıl, bilinç var oldukça yaşayacaktır. Yani sonsuza kadar... Başka böyle ölmeyen, öldürülemeyen ruhlar var mıdır, illa ki vardır. Keşfetme ruhu örneğin, merak... Bilme, öğrenme tutkusu... Bunları öldüremez, yok edemezsiniz. Siz merak etmezsiniz, biriler eder. Siz aman statüko, din allah kuran sakın değişmesin, olduğu gibi kalsın diye uğraşırsınız, devrimci ruh canlanır, ayağa kalkar, onları yerle bir eder. Bu bakımdan ruh kavramı ile yazgı kavramı bütünleşir. Kaçınılmaz sonlar ve sonuçlar vardır. Örneğin değişim kaçınılmazdır. Değişimi asala ve asla durduramazsınız. Değişmek zorundasınız. Değişime mahkumsunuz. Değişmeden kalmanız olanaksızdır. Ne kadar direnseniz, değişim sizi bir baraj kapağına sıkışmış direnen bir böcek gibi fırlatır, sürükler götürür. Link to post Sitelerde Paylaş
Ateş seni çağırıyor 0 Şubat 15, 2015 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2015 gönderildi Ruh varsa nerde Link to post Sitelerde Paylaş
tevhid 0 Şubat 15, 2015 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2015 gönderildi Aklın, zekan, vicdanın, sevgin, kızgınlığın, umudun, karamsarlığın, mutluluğun, sinirin .... neredeyse orada. Link to post Sitelerde Paylaş
KutsalDemlik 0 Şubat 15, 2015 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2015 gönderildi Bunlar sakın beyindeki nöronlarda olmasın? Link to post Sitelerde Paylaş
tevhid 0 Şubat 15, 2015 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2015 gönderildi Bunlar sakın beyindeki nöronlarda olmasın? Nöronlar vs. iletim kanalları sadece. Tıpkı şu anda ki internet bağlantısı gibi. Yazıları yazan biz insanlarız. İnternet sadece arada ki vasıta. Link to post Sitelerde Paylaş
medicus 0 Şubat 15, 2015 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2015 gönderildi Konuya insan boyuttunda baktiginizda her canli sahsina münhasir. Tek yumurta ikizlerinde de durum ayni. Parmak uclarinda bu özelligimizi tasiyoruz. Kuranda "kiyame" suresinde "... parmak uclarina kadar..." denilerek bu duruma dikkat cekilir. Link to post Sitelerde Paylaş
KutsalDemlik 0 Şubat 15, 2015 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2015 gönderildi Aman, boşversenize siz.Hepsi dinci zırvaları işte. Link to post Sitelerde Paylaş
Zavallı 0 Şubat 15, 2015 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2015 gönderildi ruh hava gibi bişimidir ? bi yerden çıkar ? yahut girer ?... maddesel midir ruh ? maddesel derseniz ruh değildir... maddesel değil derseniz....bi yere girip çıkmasından bahsedemezsiniz ? buyrun önce karar verin ? ruh maddemidir ? değil midir ? giren çıkan ne ? Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts