Jump to content

ÇELİŞMEYEN TANRI TANIMI


Recommended Posts

Buradaki sıkıntı şudur sevgili Dehri,

Tanrı kendini tanımlarken şunu diyor.

Ben kendine yetenim ve ben herşeyi kuşatmışımdır.

Bu yüzden bu soru çok absürd oluyor Tanrı tanımı ile, ama soruyu Ahmet ya da Mehmet diye sorarsan, bunlar kendi kendine yetenmidir, herşeyi kuşatmış olan mıdır, ona bakmak gerek mezmi?

Soruda Tanrı yerine Ahmet Mehmet örneği vermem sorunun kendisinde bir hata olmadıgını göstermek içindir

Bu soru sorulamaz denilemez

Soruda bir hata yoktur.

Ahmet Mehmet yerine herşeyi kuşatan herşeyi bilen herşeye gücü yeten diye tanımladıgınız bir Tanrı koyunca soru çelişkili bir hal alıyorsa sorun Tanrı'nın tanımındadır.

Sadece şunu demek istiyorum;

Sonunda tekil ve nedenli bir oluşuma ulaşmak çelişik midir?

Değildir.

Çelişik olmaması doğru oldugunu göstermez

Mantık, mümkün olabilirlik açısından bir krıterdir ama tek başına birşeyi mümkün kılmaz

Tekil ve nedenli bir oluşum derken bunun nedeni nedir diye sormayacakmıyız

Soracağız

Sen ne diyeceksin? "Tanrı"

Ben diyeceğimki "Onun nedeni ne?

Sen diyeceksinki "onun nedeni yok"

Ben diyeceğimki "neden?"

Sen diyeceksinki "Öyle tanımladım" yada "o hep vardı" falan filan

Yani geçerliliği kendinden menkul ifadeler kullanacaksın

Ben diyeceğimki "Madem nedensiz bir varlık mümkün bu neden evren yada maddi varlık dediğimiz şey olmasın"

ve uzayacak gidecek bu

İnançlıların yanılgıları başlıgında şöyle bir alt başlık vardı burdaki olayı vurgulayan

Tanrı kavramının "ilk sebep" problemini çözdüğünü zannetmek

Tanrı’nın, nedenler zincirinin sonsuzluğu problemini çözdüğünü zannetmek çok yaygın bir yanılgıdır. İlk şey evrenin ortaya çıkışıysa, evrenin sebebi Tanrı’dır demenin nedenler zincirini bitirdiği zannedilir. Halbuki, bu noktada sorulabilecek "Peki Tanrı’nın sebebi nedir?" sorusu çok yerinde bir sorudur. Bu soruya, şartlanmış bir şekilde, "Tanrı’nın sebebi yoktur" veya "Tanrı kendi kendisinin sebebidir" derler.

Fakat bu bir açıklama değildir. Çünkü eğer bir şey sebepsiz olabiliyorsa, ya da kendi kendisinin sebebi olabiliyorsa, o zaman bu kişi evrene niye sebep aramaktadır? Belki sebepsiz olan, veya kendi kendisinin sebebi olan şey, evrenin kendisidir. Eğer evrene bir sebep aranması gerekiyorsa, Tanrı’ya neden bir sebep aranması gerekmediğini açıklaması gerekir bu argümanı sunan kişinin. Aslında biraz objektif baksa, Tanrı açıklamasının evrendeki nedenler zinciri sorununa bir çözüm getirmediğini, yapay bir açıklama olduğunu ve aslında bir şey açıklamadığını görecektir. Bu argüman mantıksal olarak çelişkilidir ve ciddi felsefi tartışmalarda kullanılmaz. Fakat günlük hayatta karsılaştığınız ortalama bir inançlının en çok başvurduğu argümanlardan biridir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 146
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Tanrı kendini tanımlarken şunu diyor.

Ben kendine yetenim ve ben herşeyi kuşatmışımdır.

Bu yüzden bu soru çok absürd oluyor Tanrı tanımı ile, ama soruyu Ahmet ya da Mehmet diye sorarsan, bunlar kendi kendine yetenmidir, herşeyi kuşatmış olan mıdır, ona bakmak gerek mezmi?

Aklıma senin bana verdiğin rektör örneği geldi

Hani "rektör sana iş veriyor sen ona küfretsen seni işten atar Allah'a da rektöre yanaşır gibi yanaşman gerekir" gibisinden birşeyler söylemiştin. işte asıl o konuda sen Allah'ı insani sıfatlarla donatmaktaydın rektörle karşılaştırarak. Ben ise yukardaki paradoksun, sorulan sorunun niteliğinden değil Tanrı'nın tanımından kaynaklandıgını göstermek için, Allah yerine Ahmet desek ne olur dedim. Ben Allah ile Ahmeti özdeşleştirmedim, benzeştirmedim de. Soru'da Allah yerine Ahmet deyince o soruya tutarlı bir cevap verilebilir mi göstermek istedim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Afferın Berguzar,

Ilk on sanıyede aklına gelen ne kadar sacmalık varsa yaz.

Sakın ola dusunmeyesın !!

Kendini tanımlarken herşeyi bilen diyorsa, bu sonsuz bilgi zaten bu herşeyin içinde değil mi?

Bu yüzden bu itiraz geçersizdir....

Sen bıze sonsuz bılgının nasıl herseyın ıcıne gırdıgını anlatırsan ıkna oluruz,mesela Tanrı sonsuz sayıların bılgısıne sahıp ıse buna da sahıptır.

Sonsuz kudret,sonsuz secenek gerektırır yanı sonsuz bılgıç

Sonsuz bılgıye de asla sahıp olamazsınız her zaman devamı vardır,o halde sonsuz bılgıye sahıp olmayan sonsuz kudrete de sahıp olamazç

Zaten sonsuz kudret sahıbı olamadıgı bır cok seyden bellı,kendını yok edemez,merak edemez,dusunemez,uyuyayamaz,baska bır Tanrı yaratamaz vs vs

Ben bir kutu antibiyotik, bir kutu uyku ilacı vs içerek öleceğimi bilirim, bu bunu yapacağım anlamına mı geliyor?

Tanrı ısen evet !!

Eger tanrı ısen,Olacak olan her ne ıse onceden bılıyorsan,sonradan oturup degistıremezsın cunku o takdırde daha oncekı bılgın yanlıs cıkmıs olur,al sana bır celıskı daha bulduk,

Tanrı duaları kabul eder demek,Tanrı her seyı bılır demek ıle celısır.

Ustelık senın bılgın sartlı bılgı 'Icersem olurum' seklınde,bunun Tanrı nın bılgısı ıle ılgısı yok.

Tanrının bılgısı konusunda baska bır celıskı sudur: madem sonsuz kudret yanı sonsuz secenek var,neden bu secenekler ıcınden onu degıl de bunu bılıyor,bu secımı kım yaptı,kendısı yaptı ıse neye gore yaptı.

Su veya bu secenegın secılmesı ıcın gereken bır tane krıter gosterebılırmısın madem her seye kadır.

Zaman kavramı insanlar için var edilmişse ve insanda tek yönlü zaman alıyorsa, ama herşeyi gücü yeten Tanrı, herşeyi kuşatan Tanrı neden tek yönlü olsunki, olması imkansız zaten tanımında da... Ve kendini tanımlarken sizin bilmediğinizide ben bilirim diyorsa, herşeyi bilmek gibi bir zorunluluğumuz zaten yoktur ve olmayacaktırda..

Bu anlamsız cumleye cevabım sudur,Tanrı ezelı ve ebedıdır demek,Tanrının zamanı gecmısten gelecege akar demektır ve madem her seyı Tanrı yarattı o halde Tanrı yarattıklarından once varolmalı dır kı bu da bu gecmısten gelecege akan zaman okunu gereklı kılar ve Tanrı nın zaman oku gerıye dogru calısmaz.

Neden calısmaz ,cunku gerıye calısırsa hıc bır seyın nedenı olamaz yanı Tanrı olamaz veya senın tabırınle gozetleme vs dahı yapamaz,kudret gerıye calısmaz ancak ılerı calısırç

Tanrı her seyın sebebı ıse,tek yonlu ılerı akan zaman okuna muhtactır.

Sen Tanrıyı gördünmü, yaratma eyleminden sonra onda değişiklik olduğunu hangi gerekçeye dayanarak söylüyorsun
.

Pekı sen Tanrıyı gordun mu de var oldugunu bılmenı bırak bır kac ıletı assagıda astıgın bır yıgın ozellıgınden bahsetmektesın,

Ustelık bunun ıcın Tanrı'yı gormek gerekmıyor kı,cunku degısım goruntude degıl !!

Ezelı bır tanrı neredeyse sonsuz suredır tek basına var olmakta ve baska hıc bır sey yok,tabı kı bır degısım de yok ancak bırden yaratma eylemıne baslıyor ve bır takım varlıklar yaratıyor,maddeler yaratıyor canlılık varedıyor,kıtaplar kullar,cınler vs vs

Sımdı donupte bu Tanrı degısmemıstır dıyebılırmısın !!

Degısmıstır,Tek basına var olan bır Tanrı dan bırdenbıre yaratıkları olan Tanrıya donusmustur,eh bu durumda ılerıde baska degısımler ve acılımlöar da beklenebılır daha cok demokrası daha cok ozgurluk ve haklar vs vs

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanri ;evrenin kendi halinde gelismesi ile olusan tum maddelerin hareketleridir. Bu hareketler sonunda ortaya cikan canliliktir, bu canliligin gelisimi sekil degistirmesidir. Bu degisimi tetikleyen atmosferik olaylardir. Bu tanri asla din yada peygamber yollamaz, yolliyamazda, bu tanri dusunmez dusunemezde, bu tanri sadece bizim dunyamizda, her seyin her sey ile olan iliskisinden dogan kimyasal, fiziksel sonuclardir. Bu tanriya tanrida denmez, ama yinede diyelim simdilik.

Celiski varmi`??

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çelişmeyen bir tanrı tanımı yapılabilir. Ancak bu çelişmeyen tanrı ibrahim kökenli dinlerin tanrılarından değildir.

Misal bir yazılımcı düşünelim. Bu herif bir program yazıyor. Mantık şöyle;

Kul1; x,f,r,t,e,q yap. git = cehennem

kul2; v,,n,m,h,k,j yap. git = cennet

En basit şekliyle mantık bu. Peki burada, karar veren kul olabilir mi? peki bu kul, yapması gerekenleri yaptığı için cehenneme gitmesi, zaten allah'ın çekişkiler içinde olması değil midir?

Yani ben bunu yazarak mesela, islamcılara göre küfre saplanıyorum. Kalbim mühürlü, gözlerim kör. kalbimi mühürleyen, gözlerimi kör eden kim? Allah'ı reddetmemi sağlayan aklımı veren kim? ee bu akıl, allah var ise ve o'nu reddediyorsa hatalıdır. peki hata kimde?

''and olsun ki biz insanların ve cinlerin çoğunu cehennem için yarattık'' diyen bir tanrı olsaydı sadece çelişmezdi. Ama bir de üstüne biz size irade verdik diyorsa. Çelişir hocam.

tarihinde hzph tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Nasıl buluyorsun herşeye çelişki?

Tanrıyı kaldırıp enerjiyi koydugunda evet yada hayır diye cevap verilebilir

Bak mesela Tanrı kaldıramayacağı bir taş yaratabilir mi diye bir soru vardır klasiktir

Ne cevap verirsek verelim bir çelişki ortaya çıkıyor

Tanrı'yı kaldır yerine Ahmet koy

Soruya cevap verebiliyormusun? Evet.

Ahmet kaldıramayacağı bir taş yaratabilir mi? HAYIR

Soru'nun kendisinde bir sorun yok o zaman

Ahmet herhangi bir şey yaratamaz, dolayısı ile bu soru Ahmete sorulamaz..Ahmet bilmediği soruyu kendine soracak kadar akılsızsa sorabilir tabii..Burada sorun Ahmette değil Ahmete bilmediği soruyu sorduran da..Özellikle yaratmanın olmadığına inanıp, yaratabilirmi cinsinden sorular sormak da çok abes..

Siz tanımlanan Tanrı anlayışı üzerinden sorular soruyorsunuz, bende tanımlanan (aynı Tanrı gibi ) Tanrı yerine koyulan üzerinden sorular soruyorum.

Ki kaldı ki sizin bakış açınızdanm herhangi bir şeye, içinde yaratmak fiili olan bir soru sorulamaz..

Sonuç demeniz de mantıksız olan herşeye, zira zaman ve enerji sonsuz ise bir sonuçtan bahsetmek mümükün değil..Sadece bulunduğumuz anı sonuç diye adlandırabiliriz fakat buna sonuç demek anlamsız..

En büyük sıkıntınız aslında şurası, biz insanoğlu evrende olup biten herşeyi sebep-sonuç ilişkisine göre değerlendiriyoruz..Sebebini bilmediklerimize ya bilmiyoruz diyoruz ya da inanıyoruz..Fakat sizin dediğiniz gibi sebepsiz bir sonuç olarak nitelendirmek, akla, dindar bir yobazdan daha çok saldırmaktır.

Yine çok fazla uzatmayayım, Tanrı yerine getridiğiniz her alternatife çelişki bulabilirim..Tanrı yı içine dahil etmeden yüzlerce spekilasyon(vehim) oluşturabilir ve çelişki atfedebilirim..Fakat dediğim gibi forum ateist olduğundan, ateistlerde bu konuda objektif olamazlar..Kendi doğmalarının bilim diye peşinde koşacaklardır..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili berguzar, bak nasıl çelişiyor bunlar.

O, eğer dilerse, ey insanlar, sizi yok edip [yerinize] başka varlıklar geçirebilir: Çünkü allah bunu yapmaya gerçekten muktedirdir.

hiç kimse allah kadar güvene layık olamaz.

Bu ikisi çelişiyor. Allah insanları yok etmekle tehdit ediyor. Ama çok güvenilir olduğunu iddia ediyor. Ya ne biçim Allah bu? Ben böyle tehdit savurana güvenir miyim hiç?

allah'ın irade ettiği şey mutlaka icra edilir.

Size gelen her iyilik allah'tandır; başınıza gelen her kötülük de kendinizden. SENİ [ey Muhammed,] bütün insanlığa bir elçi olarak gönderdik: ve hiç kimse [buna] allah'ın şahitliği gibi şahitlik yapamaz.

Al işte çelişki. Başımıza gelen her kötülük nasıl bizden olur? Allahın irade ettiği şey mutlaka icra ediliyorsa, irade etmediği mutlaka icra edilmez. Yani başımıza gelen her şey Onun iradesinin eseridir. Başımıza gelen kötülükler kendimizden değildir.

allah, zalimleri asla sevmez-

allah, yarattıklarına karşı çok şefkatlidir.

Bu ne şimdi. Zalimleri yaratan kim peki? Bu Allah doğru düzgün kendini neden ifade edemez? Allah zalimler haricinde yarattıklarına karşı çok şefkatlidir dese ya. Birde zalimleri asla sevmezmiş. Yani ifadeye bakın asla diyor. Büyük çelişki bunlar.

Ayrıca, başlığa ben yokken, DeHRİ ve DEHA güzel cevaplar eklemişler. xislam da dün güzel cevaplar ekledi. Hepinize çok teşekkürler. Konu derin bir konu, bilgi ve konu hakkında oturmuş bir mantık gerektiriyor. Bu konuda henüz çok yeterli olmadığımı fark ettim. Sizler katılmasaydınız işim zor olurdu.

tarihinde baglanti tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Çelişmeyen bir tanrı tanımı yapılabilir. Ancak bu çelişmeyen tanrı ibrahim kökenli dinlerin tanrılarından değildir.

Misal bir yazılımcı düşünelim. Bu herif bir program yazıyor. Mantık şöyle;

Kul1; x,f,r,t,e,q yap. git = cehennem

kul2; v,,n,m,h,k,j yap. git = cennet

En basit şekliyle mantık bu. Peki burada, karar veren kul olabilir mi? peki bu kul, yapması gerekenleri yaptığı için cehenneme gitmesi, zaten allah'ın çekişkiler içinde olması değil midir?

Yani ben bunu yazarak mesela, islamcılara göre küfre saplanıyorum. Kalbim mühürlü, gözlerim kör. kalbimi mühürleyen, gözlerimi kör eden kim? Allah'ı reddetmemi sağlayan aklımı veren kim? ee bu akıl, allah var ise ve o'nu reddediyorsa hatalıdır. peki hata kimde?

''and olsun ki biz insanların ve cinlerin çoğunu cehennem için yarattık'' diyen bir tanrı olsaydı sadece çelişmezdi. Ama bir de üstüne biz size irade verdik diyorsa. Çelişir hocam.

Akıl hep doğru sonuçmu üretir.. Aklın ürettiği sonuçlar bizim referanslarımıza göre değişir.. Tıpkı bir programda bir fonsiyonun ürettiği değer gibi.. O fonksiyon kendisine göndeilen bilgiyi kendi içerisinde yeni bir değer üreterek procedüre geri gönderir... Fonksiyonun ürettiği değer; fonksiyona gönderilen bilgiye göre değişir..

Yani sen kendi irade ve seçme özgürlüğüne sahipsin.. Senin tercih ettiğin bilgi senin kaderindir.. O bilgiye göre hayatına ve geleceğine şekil verirsin..

İşte Akıl kompleks bir fonksiyondur.. Program tarafından gönderilen bilgiye göre bir netice üretir.. O bilgi senin iradene aittir..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Size gelen her iyilik allah'tandır; başınıza gelen her kötülük de kendinizden. SENİ [ey Muhammed,] bütün insanlığa bir elçi olarak gönderdik: ve hiç kimse [buna] allah'ın şahitliği gibi şahitlik yapamaz.

Al işte çelişki. Başımıza gelen her kötülük nasıl bizden olur? Allahın irade ettiği şey mutlaka icra ediliyorsa, irade etmediği mutlaka icra edilmez. Yani başımıza gelen her şey Onun iradesinin eseridir. Başımıza gelen kötülükler kendimizden değildir.

Tanrının bir şey yaratması onu kusurlu yapar mı , nasıl bir çelişki bu , kusursuz olan kendisi zaten kusursuz birşey yaratması kendi kendisini yaratması demek, o halde birşey yaratması onu kusurlu yapar mı.

Tam olarak şeytan bunu savunuyor.

Yanıtı evet elbette.

Burdan yola çıkarak

Yaratılmış yani biz kusurlu olduğumuzu biliyor muyuz ? evet.

İblis ne demiş ? "Beni sen saptırdın" suçlu sensin,yani kusurlu ben değilim sensin

Adem ne demiş ? "Ben kusurluyum affet" suçlu benim.yani kusurlu olan benim sen kusursuzsun.

Bu görüşlerin doğruluğunu savunmuyorum,ilk mesajdaki kabul üzerine varsayım tamamen.

tarihinde zion tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Baglanti,

Başa dönelim,

1)

Tanrı kusursuz birşey yaratabilirmi sorusu = tanrı kendi kendisini yaratabilir mi sorusu

2)

Tanrı kusurlu birşey yaratabilir mi sorusu ?

Yanıtı evet elbette.

Burdan yola çıkarak

Yaratılmış yani biz kusurlu olduğumuzu biliyor muyuz ? evet.

İblis ne demiş ? "Beni sen saptırdın" suçlu sensin,yani kusurlu ben değilim sensin

Adem ne demiş ? "Ben kusurluyum affet" suçlu benim.yani kusurlu olan benim sen kusursuzsun.

Yorum sizin..

Din mantığına göre konuşuyor ve bu iş mantıklıdır demeye getiriyorsun. Ama çok yanılıyorsun. Tanrının neden yarattığı sorusu bile cevaplanamazken, kusurlu yaratmış olması hiç cevaplanamaz. Tanrı kusursuz varlıklar pekala yaratabilirdi. Ama kusurlu yarattı. Neden? Akılla mantıkla izahı yok bunun. Mükemmelik iddiaları ile ayetler gönderirirken iyi. Madem mükemmel imiş, neden kusurlu eksik, acılar içinde kıvranan varlıklar yaratmış. Birde cehenneme mahkum bunların çoğu. Zalim sıfatından Tanrıyı bir türlü kurtaramıyoruz.

İblis, Tanrıyı kusurlu olmakla suçlamış. Adem ise kusurluyum affet diyor. Bu sana göre şeytanın azgınlığı, insanın imanı ve Tanrıyı bilmesi oluyor. Böyle mantık mı olur? İnsan dönüp beni neden kusurlu yarattın diye sormalı. Soruyoruz zaten, ama cevap yok tabii ki.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ahmetin yoktan yaratan olup olmaması ile ilgisi yok burdaki paradoksun

Demekki Ahmet hiçbirşey yaratamaz dolayısıyla kaldıramayacağı bir taşıda yaratamaz diyede tutarlı bir cevap verilebiliyor aynı soruya

var mı bir sorun? yok

Hatta diyelimki Ahmet olmasında kadirimutlak olmayan ama yoktan yaratıcı güce sahip zamaunga diye bir varlık olsun

Bu varlık kaldıramacağı bir taş yaratabilir mi?

Evet yaratır Hem bunu yaratıp hemde kaldırmak zorunda değil çünkü

Kaldırmak, tabi yerçekimini fiziksel koşulları vs sembol ediyor Tanrıyı fizikle sınırlandıramazsınız diye itiraz edilebilirsede bu olaya sorunun başka türevlerini üretmekte mümkün

Ahmetin kendine cevabını bilmediği bir soru sorması Ahmet için akılsızlık değildir

Kadirimutlaklık kavramını tutarsızlıklarıda kapsayacak şekilde genişletirseniz (hani tanrı mantuküstü'ya) Tanrı'nın kendine cevabını bilemediği bir soruyuda sorabilmesi yani aslında düşünebilmesi gerekir. Nasıl düşündüğünün, nasıl sordugunun kendine bu soruyu, bunların mekanizması değil burdaki sorun. Tanrı beyin sahibi olmadan akıl sahibidir dedik geçtik oraları. Üstü örtülü bir sürü kabul yaptık. Biz burda sadece girdiler ve çıktılara bakıyoruz Tanrısal süreçteki sormak cevaplamak anlamak nasıl oluyor onların detaylarına bakmıyoruz.

Ayrıca nedensellik yani her olayın fiziksel bir nedeni olmalıdır argümanı mantıksal bir zorunluluk değildir.

Bu doğadan gözlediğimiz bir olgudur.

Fiziksel bir nedeni olmayan olayların oldugunu fizik bize söylüyorsa elimizdeki sayısız sınamadan geçen kuram gereği. Buna karşı çıkmak veya metafiziksel nedenler uydurararak nedenler zincirini istediğiniz yere kadar uzatmaktır asıl dogmatik olan.

Tanrı yı içine dahil etmeden yüzlerce spekilasyon(vehim) oluşturabilir ve çelişki atfedebilirim..Fakat dediğim gibi forum ateist olduğundan, ateistlerde bu konuda objektif olamazlar..Kendi doğmalarının bilim diye peşinde koşacaklardır..

Eğer çelişkili spekülasyonları kasten yaparsan elbette atfetmiş olursun zaten ama tanrıyı işin içine katmadan varlık sorununa tutarlı cevaplarda verilebilir.

Çelişkili olmak her dizgenin zorunlu varacağı sonuç değildir. Sanki çelişki bulmak son derece keyfiymiş gibi, istediğin herşeyden çelişkiye ulaşılabilirmiş gibi göstererek Tanrısal çelişkilerinde sadece ateistlerin kişisel bakışından başka birşey olmadıgı sonucuna giderek Tanrıyı yine aklayacağınızı sanıyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cevap basit ama anlayan yok..

Mahluksun, yaradılmışsın.. Dolayısı ile kusurlu ve acizsin.. Kendi acz ve kusurunu Cenab-ı Hak ile kıyasladığında da böyle Akıl ve Mantık dışı sorular içinde boğlup duruyorsunuz...

Allah a kusur yada çelişki izafe edebilmeniz için onu onun gibi bir başka mabud ile kıyaslamanız lazım..

Bak 5-6 sayfa oldu hala tek bir çelişki bile gösteremediniz..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Baglanti , mantıklı hale getirmeye çalışmıyorum doğruluğunu da savunmuyorum sadece ilk mesajdaki kabul üzerine bir varsayım bina ediyorum.Dediğim gibi doğruluğunu savunmuyorum.

Ancak

Tanrının neden yarattığı sorusu bile cevaplanamazken, kusurlu yaratmış olması hiç cevaplanamaz.

Tam olarak asıl soru bu zaten neden yarattı ? Neden kusurlu yarattı değil , kusursuz olan kendisine eşit, kendisine eşit olmayan herşey kusurlu, dolayısıyla tam olarak çözülemeyen soru neden kusurlu yarattı sorusu değil neden yarattı sorusu.

İnsan dönüp beni neden kusurlu yarattın diye sormalı. Soruyoruz zaten, ama cevap yok tabii ki.

Bir soru sorması gerekiyorsa neden yarattın ? sorusu olmalı neden kusurlu yarattın sorusu saçma bir soru.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tanrının bir şey yaratması onu kusurlu yapar mı , nasıl bir çelişki bu , kusursuz olan kendisi zaten kusursuz birşey yaratması kendi kendisini yaratması demek, o halde birşey yaratması onu kusurlu yapar mı.

Tam olarak şeytan bunu savunuyor.

Bu görüşlerin doğruluğunu savunmuyorum,ilk mesajdaki kabul üzerine varsayım tamamen.

Bak bu mantığın yanlış. Tanrı sonsuz kudret, sonsuz güç ve sonsuz imkan sahibi olduğu iddiasında. Yaratmasında da sonsuz ihtimal sahibi olacaktır doğal olarak. Hem şu var. İnsana ebediyet veriyor. Yani Tanrısal bir özellik veriyor yada bizi kandırıyor. Ebediyeti veren istese bizi çok daha düzgün yada mükemmel yaratabilirdi. Mükemmellik tek olmak zorunda değil ki. Mükemmelin mükemmeli tabii vardır. Biz bile ürettiğimiz cihazları geliştiriyoruz. Mekanik çamaşır makineleri iş görmüyor muydu? Sonuçta çamaşırı yıkıyordu. Yani beklenen işi yaptığına göre mükemmel idi. Sonra dijital olanlar çıktı vede tam otomatik üstelik. Eeee daha mükemmel işte.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Baglanti , mantıklı hale getirmeye çalışmıyorum doğruluğunu da savunmuyorum sadece ilk mesajdaki kabul üzerine bir varsayım bina ediyorum.Dediğim gibi doğruluğunu savunmuyorum.

Ancak

Tam olarak asıl soru bu zaten neden yarattı ? Neden kusurlu yarattı değil , kusursuz olan kendisine eşit, kendisine eşit olmayan herşey kusurlu, dolayısıyla tam olarak çözülemeyen soru neden kusurlu yarattı sorusu değil neden yarattı sorusu.

Bir soru sorması gerekiyorsa neden yarattın ? sorusu olmalı neden kusurlu yarattın sorusu saçma bir soru.

Tamam varsayımlar üzerinden konuşuyoruz, biliyorum.

Tanrı neden yarattı? Zaten bu başlı başına bir sorun. Kadir-i Mutlak ve Alim-i Mutlak olan neden yaratır. Mutlakiyetliğinin kadirliği içindeki varlık yaratma gereği duymaz. Mutlak alim olan her şeyi bildiği için neden yaratsın? Yaratacağı varlıkların sonunun cehennem olacağını biliyor, üstelik bu Tanrı merhametli. Peki o zaman neden yaratıyor? Yaratma konusunda Tanrıyı zorlayan bir şey olamaz. Diledi yarattı diyorsunuz. Peki madem onu zorlayan bir sebep yok ve madem merhametli, cehennemi ve onu dolduracak varlıkları neden yarattı? Bu bir çelişki. Bak ısrarla söylüyorum. Tanrının zalim sıfatı hep çıkıyor ortaya. Ama o zalim sıfatını üzerine alınmamış hiç. Yani bu çelişkilerle dolu tanımlar ve sıfatlar uydurma. Zaten Tanrının kendisi bir sanrı sadece. Varlığını bir türlü anlayamıyoruz. İstesek bile bir Tanrı tanımlayamıyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yukarda yazdım halan neden israr ediyorsun ?

Bilim ile bilgi aynı şey değiller - tamamen ayrı şeyler...!!Artık son defa yazdım bunu.

azıcıkta olsa öğrenmesini öğrenelim ne dersin..tabii bende.

Bilgi evrende ve maddede var olandır. Biz aklımız, mantığımız ve çalışmamız ile bilim yapar ve o bilgiyi anlamaya çalışırız. Anladığımız kadarı ile teknoloji ürettik. Ancak bizim bilgiyi tam anlamamız diye bir şey yoktur. Biz onu kısmen anlıyoruz aslında. Bizim bilgiyi kısmen anlamamıza rağmen, ölçümlerimizin ve bulgularımızın işe yaraması ve hayatımızı değiştirecek fırsatları elde etmemiz, evrenin işleyişinin buna müsait olduğunu gösterir. Akıl ve mantık o kadar sağlam bir yol göstericidir ki, bizi bugüne getirmiştir. İnsanlığın kendine dair çözemediği nice sorular bugün yavaş yavaş çözülmeye başlama noktasına gelmiştir. Kimse aklı ve mantığı küçümseyemez. Onları küçümseyen ve mantık üstü saçmalıklarını sayıklayan toplumların sonunu hiç iyi görmüyorum. Mantık üstü, akıl üstü denilen şeyler bizi felaketten başka bir yere götürmez. Tanrı akıl ve mantıkla kavranamıyorsa, onunla uğraşmanın bir gereği yoktur. Çünkü yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Mükemmellik tek olmak zorunda değil ki. Mükemmelin mükemmeli tabii vardır.

Bu yanlış işte adı üstünde mükemmel , bir şeyden iki tane varsa ikisini karşılaştırabilirsin ,karşılaştırabildiğin şey mükemmel olamaz, o yüzden mükemmel tek olmak zorunda.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Haklısın "tanrı varsa" anlayamaman ve tanımlayamaman gerekir.Anlayıp tanımladığın herşey tanrı değil.

Bu totolojik bir ifade

Tanrıyı akıl, mantıküstü diye tanımlarsan zaten bu tanımın içine yukardaki ifade saklıdır

yukardaki ifade bize yeni bir bilgi vermemektedir.

Olay bir tespit değil bir tanım sorunudur

Tanrı neden mantıküstü olsun?

Tanrı neden akılüstü olsun?

Çelişkisiz bir tanrı tanımı insanı tatmin etmiyor.

insanların çoğu aslında kendini tanrılaştırmak istiyor.

Bununda ancak akılüstü mantıküstü argümanlarla olacağını biliyor.

Cenneti cehennemi sonsuz hazzı kaldırın aradan sadece "Tanrıya inanın ama sonsuz yaşam falan yok ölünce tanrı sizi yokedecek" deyin bakalım kaç kişi inanıyor tanrıya? İnsanlar tanrıya duygusal sebeplerle,sonsuz hayatla ve cennette her istediklerinin olmasıyla kendilerini tanrılaştırmak için inanıyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Haklısın "tanrı varsa" anlayamaman ve tanımlayamaman gerekir.Anlayıp tanımladığın herşey tanrı değil.

İşteeee olay budur. Tanrı tanımlanamayandır. O zaman Tanrı neden kendini bir sürü sıfatla ve tanımla tanımlamıştır. Çelişip çelişmemesini bir tarafa koyalım. Tanrı en baştan tanımlanamaz olduğunu söylese idi ve hiç bir tanıma girişmeseydi o zaman. Bak mesela, birileri çıkıp Tanrı için adil deseydi. Tanrıdan hemen vahiy gelirdi o zaman. Tanrıya adil diyemezsiniz. O adil olanın ötesindedir, siz onu bilemezsiniz gibi... Çünkü insanda adil olabiliyor değil mi? İnsan ile Tanrı aynı sıfata sahip olmamalı aslında. Tanrının adilliği başka türlü olmalı. Ama Tanrı ne yapmış, bir sürü insani sıfatı almış, kendini bunlarla tanımlamış. Olmadı, olmuyor, olmayacak.

Şimdi deistler çıksın tanımlasın bakalım Tanrıyı. Dinlerde bu kadar açık ve eleştiri ile çürütülen nokta olunca, deistler mecburen tanımlarını tanımlanamaza göre yapacaklar. Yani akıl ve mantık üstüne göre yapacaklar. Gerçi bunu nurcular ve Kuranı yoruma göre değerlendiren müslümanlarda yapıyor. İyi de bu tür bir tanımlama zorlama oluyor ve kaynağı yok. Nerden biliyorsun dersen, uydurdum demekten başka çaresi yok ki deistin ve diğerlerinin. E uydur bakalım. Bizde güler geçeriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...