Jump to content

Bir Yalanı Ciddiye Almanın Şanssız Sonuçları


Recommended Posts

Asıl hayalci olan sizlersiniz. Hadi! böyle iki cümle ile katılacağınıza adam gibi deliller ile göstersenize şu meçhul güneşinizi.

Kafanız basmıyor ya, ben artık buna hükmettim...

karşınıza dikip işte bu muhammet bile dense itiraz etmeyecekmisiniz bunun muhammet olduğunu ispat edin diye.annesi getirilse annesinin olduğunu vs vs. bunu geçelim.

yaşamış olduğuna dair belgeler var bildiğim kadar ile. misal mektupları veya onun fizik yapısından bahseden eski tarihçiler. ki yeri geliyo o tarihçilerin yazıları kullanılıyo tarafınızdan. bunuda geçelim.

aynı çizgi üzerinden yola çıkılıp tarihte yerini almış binlerce kişinin yaşamış olmasına itiraz edilebilirmi? misal hitler aslında hayali bir kahramandı.görüntüsü alınanda o hayal kahramanın yerine oturturulan ve rolünü iyi yapan dangalağın biriydi derse bir başkası adamı mezardan bile çıkarsan neye yarar. öyleya sen bir aktörsün der kabul edilmez yine.maksat ayak diremek.varlığından rahatsızlık duyulanı yok saymak daha huzur vericidir çünkü.örnekler çoğaltılabilir.bunada koyalım nokta.

son olarakta soralım.

varlığına delil olmaması yokluğunun ispatımıdır?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 402
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Aynı hatayı ben de yaptım. Diğer ateistler de yapıyorlar.

Kur'an var oldukça Muhammed de var olmalıdır savını savundum.

Ve birileri çıkıp Kur'an'ı Muhammed'den soyutladı.

O zaman benim düşüncelerim de özgürlüğe kavuştu.

Olayın yanlışı buradan başlıyor Hacı..

Çünkü, biz bu eski metinleri olması, bakılması gerektiği gibi anlamıyoruz. Ben en başından beri bunu savunmuşumdur, hatta müslüman iken bile :)

Olay ne?

Bir kar tanesinin oluşması için, önce bir toz taneciğine filan ihtiyaç vardır. Ama iş bitince o toz taneciğini göremezsiniz bile. İşte mesele bu. İsa ve Musa, Muhammed, hiç biri yaşamadı, hiç bir zaman.. Peki nedir bu iş?

Biz, Musa, İsa, Muhammed filan denince ayak izine varana kadar bir şeylerini bildiğimiz, aha lurada saklaının bir telinin bile durduğu birini anlıyoruz. Ama olay böyle değil.

Bu kişiler aslen tarihte var oldular. Ama tarif edilen kimliklerinden çok çok farklı bir şekilde. Biz tarif edilen kimliği arasak asla bulamayacağız, çünkü öyle birisi yok. Ama kar tanesine merkez olan gibi, bu binanın üstüne kurulabileceği çekirdek olma görevini yerine getirmiş birileri var, yaşadılar.

Peki bu asıl muhammed ne yaptı? Yaşarken ne etti? Ayşe ile evlendi mi? Bir sürü karı sahibi oldu mu? Medineye hicret etti mi? İşte bu soruların hepsi de meçhul. Bunların hangileri o gerçek kişi ile alakalı, kaçı diğerleri ile, bu tam bir bulanık saha.

Ve işin daha kötüsü, bu asıl çekirdek bireyin tek somut kahraman olmaması. Dönemine uyan pek çok kişi bununla birleştirilmiş halde büyük ihtimalle. Yani, birisi Taife hicret etmiş, taşlanmış, dönerken geberip gitmiş, diğeri medineye giderekn boğazlanmış (atıyorum). Bu ikisinin hikayesi Medine'deki karı peşinde gezen muhammed ile kaynaştırılmış.

İşte bizi yanıltan şey bu. Biz muhammedden kalanları o çizilen portredeki muhammede ait sanıyoruz ama o resimdeki şahıs asla varolmadı.

Önemli olan, bu şahısların kimler olduğunu vs. bulmak.

Mesela, nedir bu iş, neden böyle düşünebiliriz. Çünkü, böyle bir masalda olmaması gereken, çok açıkca batan bir şeyler var. Mesela, Dıhye mevzusu. Cebrailin dıhye suretinde gelmesi mevzusu. Bu böyle bir masalda çok sırıtan bir durum. Büyük ihtimalle, dıhye denen şahsın bu olayda parmağı büyük. Belki bu şahısta uydurma, ama bu husus konunun zamkı gibi duruyor. Dıhye'nin hiç ortaya katılması gerekmiyordu.. Bunun gibi acayip sırıtan tonla şey var. Öyle ki, bu ancak çok güçlü bir seanryo ile ortaya konabilir ki, 200 yıl sürecek böyle bir senaryonun sahnelenmesi mümkün değil..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Musa ve İsa gibi Muhammed'in de yaşadığına inanmıyorum Anibal.

Ama bu inanmamak senin ve Müslüman'ların sanabileceğiniz türden bir inanmak veya inanmamak değil.

Temeli bilimsel olan bir inanmamak.

Bu konuda yazılanları okuduysan, Muhammed'in yaşamasının imkansız olduğunu görürsün.

İsa ve Musa için aynı şeyleri söyleyemem.

Onların yaşamış olması mümkün.

Veya onların yerinde bir meczup yaşamış olabilir.

Ama Muhammed'in yerine kimse yaşamış olamaz.

Muhammed'siz ne İslam vardır, ne Kur'an ve ne de İslam tarihi.

Bu konuyu çeşitli başlıklar altında tartışıyoruz.

Ben de önceleri çoğu ateistler gibi, kandırılmıştım ve Muhammed'in yaşadığı masalına inanıyorum.

Gözlerim açıldı

Muhammed'in neden yaşamamış olduğu zamanla hepinizin aklında netleşecek.

Önümüzdeki Ocak ayını bekliyoruz. Ama benim için yeni kitapları beklemek bile gereksiz.

Muhammed'in neden yaşamaması gerektiğini uzun uzun tartışmaya devam edeceğiz.

Sen de diğer ateistler ve Müslüman'lar gibi, İslam yalanına inanan ve ona direnmeye gücü bile olmayan çoğunluktansın.

Üzülme.. Yalnız değilsin. Bu konuda çok çürük var aramızda..

DreiMalAli ile birlikte onları eğitebileceğimize inanıyorum.

Pek yakında bu sitede ve bu forumda..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Hacı, Muhammed hangi muhammed?

Aha şurada doğan, doğduğuna isranın sütüunları yıkılan, bir yıldızı doğan, büyüyünce sırtında amanda senin mührün var denen, hatice ile evlenen, kızları olan, onları 5 filan yaşında gelin eden, taife göçen, hıra dağına giden, taifte taşlanan, medineye göçen, ayşe ile evlenen, zeynebi yatağına atan vs. vs. hakkında ciltler dolusu yazılmış muhammed mi?

Ben böyle, bu kadar şeyi yapan bir muhammedin yaşadığına hiç bir zaman inanmadım.. Ama bir muhammed yaşadı... Bu kimdi, Hatice ile evlenen mi, yoksa medineye göç eden mi hiç bir fikrim yok. Ama bir tür peygamberlik iddiasına çıkmış birisi yaşadı ve hikayenin çekirdeği o oldu. Belki o öyle peygamberlik iddiasıyla bile ortaya çıkmadı. "Ula uzzaya tapıyonuz boyuna, bu allah boru mu, birazda ona tapın" diye kabeye gelnlere takılan biriydi belki sadece..

Yani bu işin içinde bir çekirdek var mutlaka. Ve hikaye onun etrafında toplanıyor. Elbette sonuçta ortaya konan kişi o adamdan alakasız, ama öyle işte..

Aslında güzel bir film vardır, postacı diye.. Adamın üçkağıtçılık edip bir tas çorba edinmeye çalışırken nasıl dünyayı kurtaran adam oluverdiğini anlatır. O filmin ruhu, meseleyi daha iyi izah ediyor aslında..

Asıl olay şu. Bu gibi fikirlerin, hikayenin toplanması için, ufakta olsa bir zemin lazımdır. Tıpkı, kar tanesinin oluşması için ilk su moleküllerini yanyana tutacak bir toz tanesi gerektiği gibi.. ÖTesi çorap söküğü gibi gelir, yeterki soğuk ve yeterinc esu mevcut olsun ki, o dönemde bölgede bunlar gani gani vardı...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muaviye'nin varlığı ile ilgili belgeler var.

O zaman, bu kişinin annesi ve babası ile ilgili de belge, bulgu olması gerekir.

Muhammed'in yaşadığı ile ilgili ne kadar belge olması gerekirse Ebu Süfyan ve Hind'in yaşadığı ile ilgili de o kadar belge olması gerekir.

Ümeyyeoğulları denilen bir Arap kabilesinin nasıl Şam'ın ve Suriye'nin hakimi oldukları ile ilgili de belge olması gerekir.

Bunlar da yoksa, o zaman bir dönemin belgelerinin bilinçli şekilde yok edildiğini düşünmek en mantıklı sonuçtur, buradan da Muhammed ve 4 halifenin yaşamadığı değil, o dönemle ilgili bilgi ve belgelerin bilinçli şekilde yok edildiği ve yerine bu kişilerle ilgili bir masal uydurulduğu sonucu çıkar.

tarihinde yfln tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Sevgili Hacı, Muhammed hangi muhammed?

Aha şurada doğan, doğduğuna isranın sütüunları yıkılan, bir yıldızı doğan, büyüyünce sırtında amanda senin mührün var denen, hatice ile evlenen, kızları olan, onları 5 filan yaşında gelin eden, taife göçen, hıra dağına giden, taifte taşlanan, medineye göçen, ayşe ile evlenen, zeynebi yatağına atan vs. vs. hakkında ciltler dolusu yazılmış muhammed mi?

Ben böyle, bu kadar şeyi yapan bir muhammedin yaşadığına hiç bir zaman inanmadım.. Ama bir muhammed yaşadı... Bu kimdi, Hatice ile evlenen mi, yoksa medineye göç eden mi hiç bir fikrim yok. Ama bir tür peygamberlik iddiasına çıkmış birisi yaşadı ve hikayenin çekirdeği o oldu. Belki o öyle peygamberlik iddiasıyla bile ortaya çıkmadı. "Ula uzzaya tapıyonuz boyuna, bu allah boru mu, birazda ona tapın" diye kabeye gelnlere takılan biriydi belki sadece..

Yani bu işin içinde bir çekirdek var mutlaka. Ve hikaye onun etrafında toplanıyor. Elbette sonuçta ortaya konan kişi o adamdan alakasız, ama öyle işte..

Aslında güzel bir film vardır, postacı diye.. Adamın üçkağıtçılık edip bir tas çorba edinmeye çalışırken nasıl dünyayı kurtaran adam oluverdiğini anlatır. O filmin ruhu, meseleyi daha iyi izah ediyor aslında..

Asıl olay şu. Bu gibi fikirlerin, hikayenin toplanması için, ufakta olsa bir zemin lazımdır. Tıpkı, kar tanesinin oluşması için ilk su moleküllerini yanyana tutacak bir toz tanesi gerektiği gibi.. ÖTesi çorap söküğü gibi gelir, yeterki soğuk ve yeterinc esu mevcut olsun ki, o dönemde bölgede bunlar gani gani vardı...

Evet sevgili Anibal.

Bu daha kabul edilebilir bir hipotez ama, ben başka bir Muhammed'in de yaşadığını sanmıyorum.

Mümkün değil.

Neden mi?

Çok basit bir nedenden...

Muhammed'in ilk biyografisi ölümünden 120 yıl sonra yazılmış ve kaybolmuş.

İlk biyografi yaklaşık olarak Muhammed'in sözde ölümünden 300 yıl sonra tamamlanabilmiş.

Bu arada köprünün altından çok su geçmiş.

Muhammed hakkındaki yalanların kuyrukları arşa ulaşmış.

Muhammed adı resmileşmiş, Kur'an kutsallaştırılmış ve İslam bütün ritüelleri ile yerleşmiş.

610-632 yılları arasında bir güneş doğmuş ve batmamış.

İnsanlığı aydınlatmış o güneş. O zaman aralığına ışık tutmuş ve her anının bilinmesini sağlamış.

632 yılında batmış ve bütün İslam dünyası bir anda karanlığa bürünmüş.

Ya bu ilahi gelişmelere inanacaksın, ya da Muhammed'in yaşamadığına.......

Ben üçüncü bir seçeneğin olduğunu sanmıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Hacı, bu hikayeyi etrafına toplayan bir muhammed -bence- kesin olarak vardı. Ama o bu tarfiteki muhammede ne kadar uyuyordu, o tartışılır bir mesele.

Arkeolojik olarak, bu çekirdeğin kim olduğu aslında iyi kötü bulunabilir. Araştırılabilinir. Eğer ona ulaşılırsa, hikayenin nasıl geliştiğini anlamak çok daha kolay olacaktır.

bu çekirdek üzrein değil, ortasına düşüyor olmalı. Yani, diğer olaylar, diğer mevzular ondan öncede, ondan sonra da ortaya konmuş olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yukarıdaki sorularıma birkaç şey daha ilave etmek istiyorum:

Muaviye Muhammed'in vahiy katibi olmasa Kur'an'da bu kadar değişiklik yapabilir miydi?

Ömer Muaviye'yi Şam valisi yapmasa ve ilk islam donanması iznini vermese Emeviler bu kadar büyüyebilirler miydi?

Kendisi de Ümeyyeoğullarından olan Osman Muaviye'ye gerekli maddi desteği sağlamasaydı Emevilerin sonu nice olurdu?

Son soru ise, islam orduları neden Gn. Franco'ya destek verdiler? :rolleyes:

Ve neden bugün papa Hitler'in papası olarak nitelenen XII'ci Pius'u aziz ilan etmeye çalışıyor?

Pante, lütfen sen cevap verme, zira ne diyeceğini çok iyi biliyorum :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sevgili Hacı, bu hikayeyi etrafına toplayan bir muhammed -bence- kesin olarak vardı. Ama o bu tarfiteki muhammede ne kadar uyuyordu, o tartışılır bir mesele.

Arkeolojik olarak, bu çekirdeğin kim olduğu aslında iyi kötü bulunabilir. Araştırılabilinir. Eğer ona ulaşılırsa, hikayenin nasıl geliştiğini anlamak çok daha kolay olacaktır.

bu çekirdek üzrein değil, ortasına düşüyor olmalı. Yani, diğer olaylar, diğer mevzular ondan öncede, ondan sonra da ortaya konmuş olabilir.

Arkeolojik olarak Muhammed'e ait tek bir artefakt yok.

Tabii sahte oldukları bilinen, sakalı ve hırkasından başka.......

Halifelere ait de artefakt yok. Tabii Ali'nin kılıcı ve miğferinden başka....... Allah bilir kime ait onlar..

Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali hakkında tonla hurafe var.

Tek bir somut delil yok.

Kerbela hakkında tonla dedikodu var..

Delil yok.

İran'da şiiliğin kökeni ile Muhammed'in damadı Ali'nin hiç bir ilişkisi yok.

Bütün bunlar İslam tarihini yazanların tarihi iğfal etmesi sonucu ortaya çıkan yamukluklardır.

Delil arıyorsunuz. Onların yakılıdığı söyleniyor.

Delillerin yakıldığı iddiasını biz delil kabul ediyoruz.

Bundan daha absürd kabul olabilir mi?

Bu tarihsel figürlerin hiç birisi yaşamamıştır.

Hepsinin yaşamı sonradan yazılmış ve yazılanlar geriye doğru uygulanmıştır.

Ve bu uygulama son derece ayrıntılıdır.

Durmamıştır. Hala devam etmektedir.

Her sorunun yanıtı verilmiştir.

Ama soruların yanıtları İslam'ın başlangıcından ve Kur'an'ın kutsal bir kitap olarak kabulünden 300 yıl sonra verilmiştir.

Bu süre içinde 610-632 arası hakkında sorulan bütün soruların yanıtı verilmiş, İslam tarihi mühürlenmiştir.

Bütün bunlar ve daha yüzlerce yıl devam eden yalanlar, Batı uygarlığının Doğu uygarlığına oranla son derece geride olduğu bir zaman diliminde ortaya atılan masallardır. Bu masalları anlatan İslam'ın kaynakları sonunda kendi uyduruklarına inanmaya başlamışlar ve entrikalı yalanlar hem onların hem de Batı'nın gözünde yegane gerçek olmayı başarmışlardır.

1400 yıl uyuklayan Batı daha yeni yeni uyanmaya ve İslam'ın yalanlarını görmeye başlamıştır.

Eğer adları son zamanlarda sıklıkla geçen Alman bilim adamları olmasaydı, İslam bizi daha kimbilir kaç yıl daha uyutacaktı.

Biz ateistlerin İslam'ın yalanlarını bulup ortaya koyma gücümüz yoktur.

Hiç birimiz bu konulara özelleşen dilci ve tarihçi değiliz.

Hepimiz, en bilgili ve aydınlarımız olan İlhan Arsel ve Turan Dursun dahil, ülkemizdeki Müslüman'lar gibi, İslam'ı bize İslam'ın temin ettiği hurafelerle eleştiren, beyni İslam'la yıkanmış meczuplarız.

Sonunda böyle bir sonuca varmak beni de şoke etmedi değil.

Ama ben başka bir çözüm yolu olduğunu sanmıyorum.

Evet.. Bu çarpıcı, etkileyici, inanması güç, şoke edici bir sonuç...

Ama hiç de tepkisel bir komplo teorisi değil.

Bu konudaki gelişmeleri buraya taşımaya devam edeceğim.

İlginç bulacağınıza eminim...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Pante, lütfen sen cevap verme, zira ne diyeceğini çok iyi biliyorum :lol:

Tam da mesajının sonuna yaklaşmış ve "yanıt ekle" tuşuna fareyi kaydırmışken son satırını okudum sevgili yfln. Yine de elim gitmişken birşeyler yazayım dedim ama sorduklarına değinmeyeceğim şimdilik.

Şunu belirteyim hiç olmazsa;

İslam tarihinde kayıp bir dönem var. 7. yüzyıla ait kayıt, kanıt yok.

Kayıtlar 7. yüzyılın sonunda başlıyor, 8. yüzyılda çığ gibi çoğalıyor.

Ve bu devirde yazanlar, önceki devirde yazmaya izin verilmediğini ve yazılanların yakıldığını söylüyor.

Suçlamaların kaynağında ise en başta Ömer var. Belki de bu ekip olarak uygulanmış, Osman ve Ali'nin zamanında da devam etmiş. Bu durumda kaynakların yokedildiğine mi yoksa kaynak olmadığı için o devir kahramanlarının yaşamadığına mı inanmak daha doğru olur? Kaldı ki Ömer'in yaşadığının ve kudüs'te karşılandığının kanıtı vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kaldı ki Ömer'in yaşadığının ve kudüs'te karşılandığının kanıtı vardır.

Ne dereceye kadar güvenilir?

Ve neden bu deliller çok az, hepsi dedikodu mahiyetinde ve somut değil?

Delil çokluğunun olması gerektiği yerde delil eksikliğı var.

Delil çokluğunun olmaması gerektiği yerde ise delil bolluğu var.

Arada kayıp 300 yıl var..

İslam alemi bu 300 yılı boş bırakır mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslamiyetin başlangıcı Muhammed adında bir peygamber yok mu?

'Erken döneminde İslamiyet' Christoph Luxenberg'in 'Kuran'ın Süryanice Aramice okuma tarzı' ve yine Karl-Heinz Ohlig tarafından yayınlanmış olan derleme 'Karanlık başlangıçlar' ile beraber kısa sürede yayınlanan ve İslamiyetin oluşum dönemine ilişkin varolan görüşleri gözden geçirmeyi görev edinmiş üçüncü kitap.

Kitabın yazarları İslamiyetin, aslen Mezopotamya'dan gelen (özellikle Hatra'dan) ve İran'ın doğusuna sürülmüş Hıristiyanlar arasında gelişmiş bir mülhitlik olarak başladığı görüşünü savunuyorlar.

'Erken döneminde İslamiyet' adlı kitabın yayımcısı Heinz Ohlig “İslamiyetin başlangıcındaki karanlığa ışık tutun,” diyor. Kitabın yazarları, İslamiyetin gerçek oluşum aşamalarını ortaya koyabilecek 'çağdaş kaynaklardan' faydalanılmasını iddia ediyor. Daniel Birnstiel bu kitabı okudu. Ve yanıtladı:

Daniel Birnstiel'in Yanıtı

Link to post
Sitelerde Paylaş
Musa ve İsa gibi Muhammed'in de yaşadığına inanmıyorum Anibal.

Ama bu inanmamak senin ve Müslüman'ların sanabileceğiniz türden bir inanmak veya inanmamak değil.

Temeli bilimsel olan bir inanmamak.

Bu konuda yazılanları okuduysan, Muhammed'in yaşamasının imkansız olduğunu görürsün.

İsa ve Musa için aynı şeyleri söyleyemem.

Onların yaşamış olması mümkün.

Veya onların yerinde bir meczup yaşamış olabilir.

Ama Muhammed'in yerine kimse yaşamış olamaz.

Muhammed'siz ne İslam vardır, ne Kur'an ve ne de İslam tarihi.

Bu konuyu çeşitli başlıklar altında tartışıyoruz.

Ben de önceleri çoğu ateistler gibi, kandırılmıştım ve Muhammed'in yaşadığı masalına inanıyorum.

Gözlerim açıldı

Muhammed'in neden yaşamamış olduğu zamanla hepinizin aklında netleşecek.

Önümüzdeki Ocak ayını bekliyoruz. Ama benim için yeni kitapları beklemek bile gereksiz.

Muhammed'in neden yaşamaması gerektiğini uzun uzun tartışmaya devam edeceğiz.

Sen de diğer ateistler ve Müslüman'lar gibi, İslam yalanına inanan ve ona direnmeye gücü bile olmayan çoğunluktansın.

Üzülme.. Yalnız değilsin. Bu konuda çok çürük var aramızda..

DreiMalAli ile birlikte onları eğitebileceğimize inanıyorum.Pek yakında bu sitede ve bu forumda..

Sayın çok bilmiş hacı,sendeki bu eziklik nedir anlayamadım gitti. DreimalAli nikli arkadaşta bu konuyla ilgili bir şeyler yazdı ama senin gibi,fikrine katılmayanlara salya sümük çamur atmadı. Madem bir şeyler kanıtlama peşindesin, ona buna sataşmadan, aşağılamadan yazsan canın mı çıkar?

Bunak diyeceğima ama kesinlikle değilsin.Çünkü çok bilinçli ve ustaca cümleler kullanıyorsun,bunaklar gibi zırvalamıyorsun.Yani bilerek ve isteyerek düşüncene katılmayanları aşağılıyorsun. Kariyerine güvenerek, astığı astık,kestiği kestik,emri altındakilere eziyet etmekten zevk alan despot bir subay gibisin.Ama unutmaki burası kışla değil,sende general değilsin.

Tıb konusunda kariyer sahibi olman,sana insanları aşağılama hakkını vermez.Bu şekilde karizma sağlamaya çalışıyor olabillirsin,ama yanılıyorsun.Sadece kendine olan saygıyı yitiriyor,insanların nezdinde kendini küçük düşürüyorsun.

tarihinde Bruce lee tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Sayın çok bilmiş hacı,sendeki bu eziklik nedir anlayamadım gitti. DreimalAli nikli arkadaşta bu konuyla ilgili bir şeyler yazdı ama senin gibi,fikrine katılmayanlara salya sümük çamur atmadı. Madem bir şeyler kanıtlama peşindesin, ona buna sataşmadan, aşağılamadan yazsan canın mı çıkar?

Bunak diyeceğima ama kesinlikle değilsin.Çünkü çok bilinçli ve ustaca cümleler kullanıyorsun,bunaklar gibi zırvalamıyorsun.Yani bilerek ve isteyerek düşüncene katılmayanları aşağılıyorsun. Kariyerine güvenerek, astığı astık,kestiği kestik,emri altındakilere eziyet etmekten zevk alan despot bir subay gibisin.Ama unutmaki burası kışla değil,sende general değilsin.

Tıb konusunda kariyer sahibi olman,sana insanları aşağılama hakkını vermez.Bu şekilde karizma sağlamaya çalışıyor olabillirsin,ama yanılıyorsun.Sadece kendine olan saygıyı yitiriyor,insanların nezdinde kendini küçük düşürüyorsun.

Bu konuda çok çürük var aramızda..

DreiMalAli ile birlikte onları eğitebileceğimize inanıyorum

Yalnız bu iki cümle mi koydu sana Bruce Lee?

Bu iki cümle sana fena oturtmuşa benziyor ki yukardaki sayıklamaları yazma cesaretini gösterdin.

Ben kimseyi küçük görmüyorum.

Sen kendini küçük görüyor olabilirsin.

O konuda haklı olup olmadığına forumu izleyenler karar versin.

Sorun nedir biliyor musun?

Sorun yalnız Muhammed'in yaşayıp yaşamadığı bile değildir.

Esas sorun bizlerin, ki ben de kesinlikle bu gruba dahilim, Müslüman'ların iddialarını onlara karşı kullanma küstahlığına baş vurmamızdır.

Bunu son zamanlarda farkettim. Daha önce hiç farkında değildim.

Tabii hepinizden önce farkettiğim için, bu konuda yazdıklarım size fena koydu.

Umarım en kısa zamanda kendinizi bu duruma alıştırırsınız.

Çünkü bu durum daha uzun zaman devam edecek.

Sorun Ali Sina'nın Muhammed hakkındaki iddialarına meydan okumamla başladı.

Ali Sina'nın FaithFreedom sitesinde ilginç bir iddia vardı..

Bir iddia ve 50 bin dolarlık bir mükafat......

Eğer birisi Muhammed'in şu veya bu olmadığını kanıtlarsa, Ali Sina Müslüman olacağını, siteyi kapatacağını ve 50 bin dolar mükafat vereceğini ilan etmişti.

Ben çocukça bulduğum o mükafata talip oldum.

Çocukça buldum çünkü basit ve aptalca bir meydan okuma...

Kendisi ile birkaç kere e-mail'le haberleştik. Beni tartışmaya kendisi davet etti. Sonunda ben de kabul ettim.

Ve haberleşme kesildi.

FaithFreedom sitesine üye olamıyorum. e-mail adresim bloke edildi.

Ali Sina korktu. Sindi.. Kaçtı.....

Ali Sina şimdiye kadar yaptığı bütün tartışmaları kazanmıştı.

Ünü ayyuka çıkmıştı.

Ama benden kaçtı..

Ali Sina'nın elinde ilginç bir silah vardı.

O silah aslında Müslüman'ların Muhammed hakkında yazdıkları iddialardan başka bir şey değildi.

Ali Sina Muhammed hakkında Müslüman'ların yazdıklarını derleyip toparlayarak, onları Muhammed'i eleştşirmek için kullanıyordu.

Ve bu bahsini kaybetmesine olanak yoktu. Çünkü Muhammed hakkında ileri sürülenlerin hiç biri kendi fikri değildi. Müslüman'ların fikriydi.

Yani Ali Sina açıkça kalleşlik yapıyordu.

İnanmadığı İslam dinine ait kaynakları, o dini ve Muhammed'i kötülemek için kullanıyordu.

Başka bir deyişle İslam'a inanmadığı halde, İslam'ın iddialarından yalnız Muhammed'le ilgil olanlarını doğru buluyor ve onlarla Muhammed'i eleştiriyordu.

İslam'ı İslam'a kardırıyordu anlayacağınız.

Muhammed yaşamadığı için onun hakkındaki iddialarının hepsinin havada kaldığını ve bana mükafatımı göndermesini istedikten sonra, Ali Sina'dan haber alamaz oldum. Üstelik sitesine girmem bile bloke edildi.

Gelelim bizim değerli ateistlerimize... Aralarında çürüklerin olduğunu iddia etmiştim.

Nedenini de söyleyim.

Onlar da Ali Sina'nın yaptığı hatayı tekrarlıyorlar.

Ben de bir zamanlar aynı hataları yapmıştım.

Ama ben artık çürük değilim. Çürük tarafımı kestim attım.

İslam'ı eleştirmede yeni bir çağa giriyoruz.

Biz İslam'ı, İslam'ın bize yansıtığı yüzü ve kendi hakkında bizleri bilgilendirdiği kadarıyla tanıyoruz.

Biz başka bir İslam'ı tanımıyoruz. Yalnız bize kendini tanıtan İslam'ı tanıyoruz.

Biz Kur'an'ı da tanımıyoruz. Tanıdığımız Kur'an bize İslam tarafından empoze edilen kutsal kitaptır.

Kur'an hakkında ciltler dolusu eleştiri yazan İlhan Arsel hocamız bile geçek İslam'ı ve Kur'an'ı bilmiyor. Tanımıyor.

Daha doğrusu İlhan Arsel ve Turan Dursun'un bildiği, tanıdığı İslam ve Kur'an, onlara İslam kaynaklarının öğrettiği İslam ve Kur'an'dan başka bir şey değil.

Onlar bu konularda eleştiri yaptıklarını sanıyorlar ama, yaptıkları eleştiriler, daha çok, İslam kaynaklarına bağlı bilgilerin çarpıklığını hedef alıyor.

Her ikisi ve bizler de, o çarpık, sapık, çağ dışı ve bağnaz bilgileri alıyor, üzerlerinde biraz tadilat yapıyor ve onlara dayanarak ortaya koyduğumuz eleştirileri İslam'a sokuşturuyoruz.

Ve bu yüzden çürüğüz. Hepimiz.. İstisnasız.

Ama biz değiliz artık. Sizsiniz. Biz kendimizi reforme ettik. Biz dediğim ben ve DreiMalAli.... Ve isimleri gereksiz bir kaç arkadaşımız daha. Yalnız iki ateist değiliz yani.

Bütün kabahatimiz İslam'ı ve Kur'an'ı yeterince ve bilimsel olarak tanımamak.

Aslında bu konudaki mazeretimiz kabul edilebilir.

Şimdiye kadar İslam ve Kur'an hakkında bildiklerimizin yegane kaynağı İslam olmuştur.

İslam yalanları ve inanılmaz entrikalı masalları ile yalnız biz Türk ateistlerini değil, bütün dünyayı uyutmuştur.

Ama dünya uyanıyor artık.

İslam ve Kur'an'ın geçek doğasını öğrenmeye başladı dünya.

Ve biz bunu kutluyoruz.

Aramızdaki çürüklere rağmen bunu kutluyoruz.

Ve onları da bizler gibi düşünmeye davet ediyoruz.

Bunu ben eğitim olarak nitelendirdim.

Pek yanlış sayılmaz.

Alışmanız gerekebilir..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Hacı nın yazısını ilk duyduğumda , şaşırdım.

Okuyunca da aklıma şu geldi ,

Köpekten korkan birisi , karanlık bir gece evine giderken , duyduğu köpek sesini şu sekillerde algılamaya zorlar kendini...

1- Ben hiçbir ses duymadım.

2- Bu ses köpek sesi değil , belki başka bişey.

3- Köpek sesi olabilir ama , benden uzakta...

4- Belkide komşunun uysal köpeğidir. Bişey yapmaz.

5-......Uzar gider.

Bir dine karşı olmak ayrı bişeydir. Onu yok saymak ayrı bişeydir.

--0--

Tutturmuşlar Muhammed yaşamadı , kanıt gettirin.. Kanıt yoksa .. Yaşamamıştır.

İyi ala....

Bu soruyu geriye doğru kime kadar soracaksınız. Aristo , Eflatun ...

Peki siz yaşamadığına dair kanıt sunabiliyor musunuz..?

İNANCINIZ dışında..

Kanıt yok demek dışında...!!!!

Dolayısı ile konu karşılıklı olarak bir açamaza gider.

Ve söylenecek söz belli..

Sen yaşadığına inan , bende yaşamadığına.

Ama varılmak istenen sonuç bu değildi. Dikkatinizi çekerim.

--0--

Biz neye karşı mücadele ediyoruz.

Yaşayıp yaşamadığı belli olmayan Fiziki Muhammede karşı mı.

Ortada yaşayan , karakter olarak duran Muhammede mi.

Ben Fiziki Muhammedin yaşayıp , yaşamadığı fikrine katılmıyorum. Gayet te gereksiz.

Ben dinlere karşı mücadele ediyorum.

İster o Muhemmed denen fiziki insan yaşamış olsun. İster yaşamamış olsun.

Ortada bir YANLIŞ var. Oda islamın kendisidir. Tüm dinlerdir. İstisnasız tüm dinler.

Olacksa mücadele buna karşı olmalı.

Konu gereksiz yere Muhammed isan olarak yaşadı mı , yaşamadı mı ya kitlenir ise , kaç kişi dinini sorgulayacak. !!!!

" Doğru Hacı haklı , Madem Muhammed yaşamamış , bende islamı bırkayım o zaman " mı diyecek.

Oysa bizim mücadelemiz , ortada fiili olarak yaşayan ve insanların hayatlarını cehemnneme çeviren İSLAM DİNİNE karşiı olmalı.

Biz uygulanan kurallara karşı , akıl ve mantık la mücadele etmeliyiz.

Turan Dursun un yaptığı gibi , İlhan Arserl in yaptığı gibi , Bruce Lee nin yaptığı gibi.

Ortada olan bişeye karşı mücadele.

--0--

Dinlere karşı mücadele de Sn Hacı nın önermelerine benzer bir önerme yapalım.

"Dinler aslında yoktular. Hiçbir zaman da yaşanmadılar.

Bunlar algılarımızın bize oynadığı oyundan başka bişey değildi."

Alın size daha kolay çözüm. :rolleyes:

Bir anda tüm dinlerden kurtuldunuz.

Oldumu bu çözüm. Belkide tutar.

Kimbilir.

Saygılar.

tarihinde taklamakan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

DreiMalAli, Muhammed'in yaşamadığına inanıyor. Ama bunun karşısında yeni bir politika ortaya koymuyor.

Hacı da Muhammed'in yaşamadığına inanıyor. Ama yeni bir politika koyuyor ortaya ve Turan Dursun, İlhan Arsel dahil geçmişteki tüm mücadeleleri Don Kişot'un yel değirmenlerine saldırısına benzetiyor ve hazin buluyor. Şu an yapılan İslam, Kur'an ve Muhammed eleştirilerini de küstahlık olarak nitelendiriyor.

Hacı yanılıyor.

Hacı, kendisinin ve DreiMalAli'nin ve belki de birkaç kişinin aynı düşüncede olduğunu sanıyor.

Muhammed'in yaşamadığına inananlar ya da ihtimal verenler vardır ama Hacı gibi düşünen çıkmadı henüz.

DreiMalAli ya da varsa diğerleri açıklayabilir görüşlerini, ben henüz Hacı gibi saçmaladıklarını duymadım.

Hacı yalnız.

Tek başına bir Hacı.

Ne acı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bence Hacı'nın asıl yanıldığı şey şu..

Kilise Allahla mücadele ediyor malum.. Haçlı seferi filan.. "Yav yok allah, bırakın bu işi" diye kesip atınca ne olacak?

Ama öyle, ama sanal, ama somut, ama kanlı canlı, ama uydurma, Muhammed denen birisi ve onun getirdiği kokmuş öğreti var, gerçek, somut, kesin..

Uğraşılması gereken ve T.D., İ.A. gibilerinde uğraştıkları şey bu zaten. Onun bir insan olarak ete kemiğe bürünüp yaşamış olup olmaması bir şeyi değiştirmiyor. Uğraşılması gereken bir şey var ve onunla da uğraşmak gerekiyor..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Insanlik bagnazligi supure supure ilerliyor.

Bunu yaparken de , beraber yasadigimiz insanlari , arkadaslarimizi ikna ederek mucadele etmeliyiz karanlikla.

Muhammed yasamamistir gibi HAYAL urunu bir sav ,

Dini sorgulamasini istedigimiz insanlara bunu yaptiramaz.

Sorgulatamaz !!!!!!

Boyle asilsiz ve bir o kadar da gereksiz iddia ,

Olsa olsa , onlari savunmaya itecegi icin , bizim ana hedefimize zarar bile verebilir.

Bu dayanaksiz iddia , aksine , DIN i kullanan menfaat tayfasina , koz verir.

Bisey daha yapar belki.

Herkesi salak , aldatilmis , aptal , beyinsiz goren sn Haciyi da , unlu yapar.

Neyle mucadele ettigimizin unutulmamasi dilegi ile.

Saygilar

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu konuda çok çürük var aramızda..

DreiMalAli ile birlikte onları eğitebileceğimize inanıyorum

Yalnız bu iki cümle mi koydu sana Bruce Lee?

Bu iki cümle sana fena oturtmuşa benziyor ki yukardaki sayıklamaları yazma cesaretini gösterdin.

Ben kimseyi küçük görmüyorum.

Sen kendini küçük görüyor olabilirsin.

O konuda haklı olup olmadığına forumu izleyenler karar versin.

Sorun nedir biliyor musun?

Sorun yalnız Muhammed'in yaşayıp yaşamadığı bile değildir.

Esas sorun bizlerin, ki ben de kesinlikle bu gruba dahilim, Müslüman'ların iddialarını onlara karşı kullanma küstahlığına baş vurmamızdır.

Bunu son zamanlarda farkettim. Daha önce hiç farkında değildim.

Tabii hepinizden önce farkettiğim için, bu konuda yazdıklarım size fena koydu.

Umarım en kısa zamanda kendinizi bu duruma alıştırırsınız.

Çünkü bu durum daha uzun zaman devam edecek.

Sorun Ali Sina'nın Muhammed hakkındaki iddialarına meydan okumamla başladı.

Ali Sina'nın FaithFreedom sitesinde ilginç bir iddia vardı..

Bir iddia ve 50 bin dolarlık bir mükafat......

Eğer birisi Muhammed'in şu veya bu olmadığını kanıtlarsa, Ali Sina Müslüman olacağını, siteyi kapatacağını ve 50 bin dolar mükafat vereceğini ilan etmişti.

Ben çocukça bulduğum o mükafata talip oldum.

Çocukça buldum çünkü basit ve aptalca bir meydan okuma...

Kendisi ile birkaç kere e-mail'le haberleştik. Beni tartışmaya kendisi davet etti. Sonunda ben de kabul ettim.

Ve haberleşme kesildi.

FaithFreedom sitesine üye olamıyorum. e-mail adresim bloke edildi.

Ali Sina korktu. Sindi.. Kaçtı.....

Ali Sina şimdiye kadar yaptığı bütün tartışmaları kazanmıştı.

Ünü ayyuka çıkmıştı.

Ama benden kaçtı..

Ali Sina'nın elinde ilginç bir silah vardı.

O silah aslında Müslüman'ların Muhammed hakkında yazdıkları iddialardan başka bir şey değildi.

Ali Sina Muhammed hakkında Müslüman'ların yazdıklarını derleyip toparlayarak, onları Muhammed'i eleştşirmek için kullanıyordu.

Ve bu bahsini kaybetmesine olanak yoktu. Çünkü Muhammed hakkında ileri sürülenlerin hiç biri kendi fikri değildi. Müslüman'ların fikriydi.

Yani Ali Sina açıkça kalleşlik yapıyordu.

İnanmadığı İslam dinine ait kaynakları, o dini ve Muhammed'i kötülemek için kullanıyordu.

Başka bir deyişle İslam'a inanmadığı halde, İslam'ın iddialarından yalnız Muhammed'le ilgil olanlarını doğru buluyor ve onlarla Muhammed'i eleştiriyordu.

İslam'ı İslam'a kardırıyordu anlayacağınız.

Muhammed yaşamadığı için onun hakkındaki iddialarının hepsinin havada kaldığını ve bana mükafatımı göndermesini istedikten sonra, Ali Sina'dan haber alamaz oldum. Üstelik sitesine girmem bile bloke edildi.

Gelelim bizim değerli ateistlerimize... Aralarında çürüklerin olduğunu iddia etmiştim.

Nedenini de söyleyim.

Onlar da Ali Sina'nın yaptığı hatayı tekrarlıyorlar.

Ben de bir zamanlar aynı hataları yapmıştım.

Ama ben artık çürük değilim. Çürük tarafımı kestim attım.

İslam'ı eleştirmede yeni bir çağa giriyoruz.

Biz İslam'ı, İslam'ın bize yansıtığı yüzü ve kendi hakkında bizleri bilgilendirdiği kadarıyla tanıyoruz.

Biz başka bir İslam'ı tanımıyoruz. Yalnız bize kendini tanıtan İslam'ı tanıyoruz.

Biz Kur'an'ı da tanımıyoruz. Tanıdığımız Kur'an bize İslam tarafından empoze edilen kutsal kitaptır.

Kur'an hakkında ciltler dolusu eleştiri yazan İlhan Arsel hocamız bile geçek İslam'ı ve Kur'an'ı bilmiyor. Tanımıyor.

Daha doğrusu İlhan Arsel ve Turan Dursun'un bildiği, tanıdığı İslam ve Kur'an, onlara İslam kaynaklarının öğrettiği İslam ve Kur'an'dan başka bir şey değil.

Onlar bu konularda eleştiri yaptıklarını sanıyorlar ama, yaptıkları eleştiriler, daha çok, İslam kaynaklarına bağlı bilgilerin çarpıklığını hedef alıyor.

Her ikisi ve bizler de, o çarpık, sapık, çağ dışı ve bağnaz bilgileri alıyor, üzerlerinde biraz tadilat yapıyor ve onlara dayanarak ortaya koyduğumuz eleştirileri İslam'a sokuşturuyoruz.

Ve bu yüzden çürüğüz. Hepimiz.. İstisnasız.

Ama biz değiliz artık. Sizsiniz. Biz kendimizi reforme ettik. Biz dediğim ben ve DreiMalAli.... Ve isimleri gereksiz bir kaç arkadaşımız daha. Yalnız iki ateist değiliz yani.

Bütün kabahatimiz İslam'ı ve Kur'an'ı yeterince ve bilimsel olarak tanımamak.

Aslında bu konudaki mazeretimiz kabul edilebilir.

Şimdiye kadar İslam ve Kur'an hakkında bildiklerimizin yegane kaynağı İslam olmuştur.

İslam yalanları ve inanılmaz entrikalı masalları ile yalnız biz Türk ateistlerini değil, bütün dünyayı uyutmuştur.

Ama dünya uyanıyor artık.

İslam ve Kur'an'ın geçek doğasını öğrenmeye başladı dünya.

Ve biz bunu kutluyoruz.

Aramızdaki çürüklere rağmen bunu kutluyoruz.

Ve onları da bizler gibi düşünmeye davet ediyoruz.

Bunu ben eğitim olarak nitelendirdim.

Pek yanlış sayılmaz.

Alışmanız gerekebilir..

HACI

Bana dokunan bir şey yok, paşa gönlünün istediği hibi hakaret edebilrisin.Ben sadece yaşadı,yaşamadı hinliğini altından neler yumurtlayacaksın diye bekliyordum, ve tamda tahmin ettiğim gibi en sonunda ağzındaki baklayı çıkardın.

Esas sorun bizlerin, ki ben de kesinlikle bu gruba dahilim, Müslüman'ların iddialarını onlara karşı kullanma küstahlığına baş vurmamızdır

Forumun kuruluş amacına kesinlikle aykırı bir düşünce.Daha doğrusu tükürdüğünü yalamak.Evet buna tükürdüğünü yalamak denir.

Önceden şüpheleniyordum ama şimdi kesinlikle senin müslümanlar tarafından parayla alınan bir hain olduğuna inanıyorum.İslama yapılan eleştirileri engellemeye çalışan bir hainsin sen. Senin bir hain olduğunu,sexi huriyi banladığında anlamıştım zaten.Banlamanın sebebi hurini muhammedi acımasızca eleştirmesi idi.

Müslümanların iddialarını onlara karşı kullanmak küstahlık ise, bu forum niçin kuruldu?

Müslümanların iddalarını kullanmayıp ne yapacağım,kıçımdan uydurduklarımı mı müslümanlara dayatacağım?

Hacı,hainliğine bilimsel bir kılıf geçirmeye çalışıyorsun ama yemezler,benim gözümden kaçmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ortalık karışmış. İki sevdiğim insan, bir hiç yüzünden birbirine kırıcı sözler sarfetmiş. Çok üzüldüm.

Mesele kısaca şu aslında sevgili dostlarım,

Düşman, bizim kendi silahlarımız ile vurulabileceği gibi, düşmanın kendi silahları ile de vurulabilir.

Bizim silahımız akıl ve bilimdir.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...