Freddie 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi (düzenlendi) toplumdan nasıl tecrit edeceksiniz o adamı peki ? Tecrit mi? Adam çalışmak istemiyorsa o zaman yemek de yemez. Herkes emeğine göre alır, emek vermeyen ise birşey alamaz. Bu gibi kişileri biz tecrit etmiyoruz. Biz onların önüne çalışma olanağı koyuyoruz ama adam istemiyor. Kendi kendini tecrit eden, açlığa mahkum eden o. Yoksa bizim kimseyi tecrit ettiğimiz yok. Bilakis, biz bu tip kişileri çalışmaları, bir iş sahibi olmaları için yüreklendiririz. Aksi halde aç kalmaya devam eder. Çalışmayana devlet yardımı yapılmamalı bence. Fakat kamusal mal ve hizmetler oldukça yaygın olacak sosyalizmde. Kamusal mal ve hizmetler de fiyatlandırılamaz ve ücretsizdir. Çalışmayan kişiler bu hizmetlerden yararlanır. Örneğin, eğitim, sağlık, ulaşım v.b... Yani ben, ''Çalışmazsa aç kalıp ölür'' falan diyorum ama aslında ölmez. Yine de hoş bir durum değil. Çalışmadan yaşama eğiliminin artmaması için Komünist Parti ve toplum ideolojik mücadele verir ve gerekli önlemleri alır. Zaten devrimden sonra çalışma saatleri oldukça düşecek. Günde topu topu altı-yedi saat çalışacağız. Şubat 13, 2010 tarihinde Freddie tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
everest 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi Ne gerek var arkadaş sosyalizme , kapitalizme , emperyalizme v.b bir başka toplum , kişi , yada eser tarafından etki altında kalınan düşüncelere . Kural basit . Hayat ve sen . Gerisi boş . Kendi düşüncenizle yaşayın . Sadece yararınıza olanları kabul edin . Bırakın devrim yapıp toplumu düşünmeyi . Siz önce kendinizi düşünün . Buna ister bencil yaşam , ister otçul yaşam değin . Sonuçta bu dünyaya br kere geliniyor . Ondan sonra sizin hayattayken yaptıklarınızı ödüllendiricek birileri olmiyacak . İstediniz kadar adınız kalsın . Fakat size ölümden sonra hiçbirşey yarar getirmicek . İyisimi Hayatı kafanıza göre yaşayın . Tüm siyasi , devrimci düşüncelerden kurtulun . Bunlar benim kişisel düşüncelerim . sizler mutlaka kafanıza göre takılıcaksınız . Belki size göre buda hayatı kafana göre yaşamaktır . Ama yalnız hayallerle dolu bir yaşam olur . Link to post Sitelerde Paylaş
NOIR 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi allahım 100 yıl sonra dünyaya gelmek isteğimi geri aldım.iyiki 100 yıl önce doğmamışım ya birde çarlık rusyasının son demlerinde gelmseymişim demek pehh.. Link to post Sitelerde Paylaş
Pante 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi sana tavsiyem devrim yapmak istiyorsan illegal bir sol örgüte üye olman. Niye illegal? İllegal olmaktan kasıt fokoculuk yapmak mı? Ayrıca on yıllardır illegal olanlar devrim mi yapabildiler? Link to post Sitelerde Paylaş
anti-christ 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi ben radikal sol görüşlüyüm, diyalektik ve tarihsel materyalizmi kabul eder, dünyayi o şekilde değerlendirir ve değiştirmek için eyleme girişirim. buna karşilik tarihsel diyalektiğin komünizm ile sonuçlanmayacağini düşünürüm. çünkü komünizm kafa ve kol emeği, kır ve kent ile farkli uluslar arasindaki çelişkilerin çözümlenmesini gerektiren bir aşamadir, ben bunu doğaya ters görürüm ve sadece üretim araçlarinin toplumsallaştiği sosyalizmin son evre olduğunu düşünürüm. ama forum ortaminda değil, gerçek hayatta. freddie, bu ergen heyecanlarini birak, sol eylemin yeri icraat gerektiren hakiki hayattir, forum ortaminda lak lak edilerek yapilmaz bu iş. burada sadece din eleştirmekle kal. Link to post Sitelerde Paylaş
NOIR 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi Tecrit mi? Adam çalışmak istemiyorsa o zaman yemek de yemez. Herkes emeğine göre alır, emek vermeyen ise birşey alamaz. Bu gibi kişileri biz tecrit etmiyoruz. Biz onların önüne çalışma olanağı koyuyoruz ama adam istemiyor. Kendi kendini tecrit eden, açlığa mahkum eden o. Yoksa bizim kimseyi tecrit ettiğimiz yok. Bilakis, biz bu tip kişileri çalışmaları, bir iş sahibi olmaları için yüreklendiririz. Aksi halde aç kalmaya devam eder. Çalışmayana devlet yardımı yapılmamalı bence. Fakat kamusal mal ve hizmetler oldukça yaygın olacak sosyalizmde. Kamusal mal ve hizmetler de fiyatlandırılamaz ve ücretsizdir. Çalışmayan kişiler bu hizmetlerden yararlanır. Örneğin, eğitim, sağlık, ulaşım v.b... Yani ben, ''Çalışmazsa aç kalıp ölür'' falan diyorum ama aslında ölmez. Yine de hoş bir durum değil. Çalışmadan yaşama eğiliminin artmaması için Komünist Parti ve toplum ideolojik mücadele verir ve gerekli önlemleri alır. Zaten devrimden sonra çalışma saatleri oldukça düşecek. Günde topu topu altı-yedi saat çalışacağız. hayallerini yıkmak istemezdim ama senin devrim dediğin şey asla gerçekleşemeyecek.bunu deneyenler denedi tutmadı.üstelik insanların sorumluluk almama istekleri halen devam ediyor.çalışmak isteyen insan için saatler önemizdir.çalışan üreten her insan karşılığını alacağını bilir çünkü. benim söylemeye çalıştığım şu.çalışmak istemeyen insanı toplumdan tümüyle tecrit edemezsin.mutlaka zor kullanmam gerekecektir.en son çare hapsedebilirsin.buda yine yangelip yatmasına devam etmesi demek.e ondan sonra sırada hapis yatanları zorlayıp emeğe mecbur etmen kalıyor ki zaten en baştan söylemeye çalıştığımda buydu. yani iki ucu pisli değnek.öylede olsa böyle de olsa değişen bir şey yok. insan kendisi farketmeli yaşamını kendisi yönlendirmelidir.taşıma sularla değirmen dönmez.zorla güzellik olmaz olmuyor olmadı da. senin bu saplantın hayal olarak kalacak. Link to post Sitelerde Paylaş
anti-christ 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi (düzenlendi) Niye illegal? İllegal olmaktan kasıt fokoculuk yapmak mı? Ayrıca on yıllardır illegal olanlar devrim mi yapabildiler? çünkü bize göre "devlet" denilen makine, proletarya'nin ezilmesi ve sindirilmesi için kullanilan bir burjuva tahakküm aletidir. sermayedar sinifin ordu polis ve hükümete dayanan bu zor aleti ancak zorla yikilabilir, bu yikma işlemide devrimdir. bunun için illegal mücadele şarttir. tusiad , tobb ve sanayi-ticaret odalari ile hükümet arasindaki ilişkileri görmüyor musunuz. işçi direnişlerini ve grevlerini ezmek için çevik kuvvetin, devrimcilerin öldürülmesi için özel harekatçılarin, toplumsal dalgalarin sindirilmesi için ordunun kullanildiğini görmüyor musunuz? Şubat 13, 2010 tarihinde gavur tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi ''Çalışmamak ve açlıktan ölmek özgülüğü'' diye bir özgürlük var mı? Bu tür ''özgürlükler'' sadece liberalizmde var. Yine de çalışmamakta direnen birini zorla çalıştıramayız tabi. Baktık inat ediyor, kendi haline bırakırız. Artık ot mu yer, fare mi kovalar kendi bileceği iş. Bu açıkça kapitalizm...... Katı ve acımasız kapitalist ilkelere sen de sığınmak zorunda kalıyorsun. Toplumda her zaman öyle insanlar olacaktır. Kapitalist onları yok etmez. Onlardan bile yararlanmaya çalışır. Sinekten yağ çıkarır. Sosyalist için onlar toplumun kanseridirler ve yok edilmeleri gerekir. Ve yok edilirler.. Sen gel benim gibi ol.. Adam ol yani. Bu halinle ne adamsın, ne de kadın. Çocuksun.. Link to post Sitelerde Paylaş
Tanri 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi (düzenlendi) Ne gerek var arkadaş sosyalizme , kapitalizme , emperyalizme v.b bir başka toplum , kişi , yada eser tarafından etki altında kalınan düşüncelere . Bırakın devrim yapıp toplumu düşünmeyi Toplumu düşünen kendini de düşünmüş olmuyor mu ? Aslında kimsenin toplumu düşündüğü falan yok. Kural basit : ekonomik zorluklar yaşamışsan yaşıyorsan komünist olursun, yaşamamışsan kapitalist. İnsanların hayatlarını anlamlandırmaya ihtiyaçları var,devrim de bunlardan biri. Birileri bizim yerimize devrim yaparsa makbule geçer,gavur sen mücadeleye devam et arkandan geliyoruz biz de Şubat 13, 2010 tarihinde Tanri tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Kerouac 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi Sosyalizmde çalışmadan para kazananlar olmayacak. Çalışabilir durumdaki herkes için çalışma yükümlülüğü getirilecek. İşsizlik yasaklanacak. Bu, sosyalist partilerin programlarında da belirtilir. Herkese emeği kadar verilecek, emek vermeyen ise havasını alacak. Çalışma olanağı bulamadığı için parasız olanlar ile olanak olduğu halde çalışmak istemeyenler aynı kefeye konamaz. Sosyalizmde herkese çalışma olanağı verilecek. Dolayısıyla çalışmadan para yemek diye birşey söz konusu değil. Kaldı ki, çalışmadan para yiyenler sadece burjuvalardır. Yönetim işini bile tümden yöneticilere, CEO'lara devretmeye başladılar. Sırf mülkiyet hakkı yüzünden, çalışmadıkları halde paranın en büyüğünü götürüyorlar. Kapitalizmde bir başka ''çalışmadan para kazanma'' odağı ise borsadır. Bildiğin kumarhane resmen. Devrimden sonra borsa kapatılacak. Bir yazdığınız bu yazıya birde şimdiki yaşantıya bakın. Bazı insanlar acı çekiyor bazılarıysa mutlu yaşam sürüyor. Peki sosyalizm bunu düzeltecek mi? Mutsuz insanları mutlu mu yapıcak? Hayır. Tam tersi sosyalizm insanlara bir şans dahi tanımayacak, herkes o yönetime boyun eğmek zorunda kalacak. Kapitalizmde ise en azından aklı olan insan bir şeyler yapabilir veya hiçbir şey yapmayabilirde. Kimse ona karışamaz ve üzerinde baskı kuramaz. Tabi ben kapitalizmde insanlar mutlu olacak demiyorum, insanlar hiçbir sistemde mutlu olamazlar. Çünkü doğada eşitsizlik hakimdir, bunu değiştiremezsiniz. Ben sosyalistlerin psikolojisini anlıyorum, onlar doğadaki bu eşitsizliği ve insanların mutsuzluğunu görüyorlar ve sonuç olarak bir suçlu arayışına giriyorlar. Yeni bir şey yaratarak bunu değiştireceklerini sanıyorlar. Böylece bu gerçeğe katlanamayan kişi sosyalizme sarılıyor ve acısını bir nebze olsun hafifletmeye çalışıyor. Ama hiçbir şey değişmiyor maalesef. Sorun açık bir şekilde ortada, varoluşun ta kendisi. Link to post Sitelerde Paylaş
Freddie 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi (düzenlendi) İstediğin kesimi sınıf yaparsın olur biter. Sen ancak kendini kandırıyorsun. Sınıfların varlığını kabul edelim. Neden aralarında mücadele etsinler? Yalnız sınıflar mı aralarında mücadele ederler? İnsanlar etmezler mi? Ve birbirleri ile sürekli mücadele edenler zamanla kendiliğinden bir sınıf oluşturmazlar mı? Sıktın artık. Öyle kafana göre istediğin kesimi sınıf yapamazsın, bunlar nesnel temeli bulunan saptamalardır. Ekonomik sınıflardan bahsediyoruz. Üretim sürecindeki konumlarına bakılır, gelirlerine değil. Bu yüzden kafana göre davranamazsın. Sınıflar mücadele ederler, bu bir zorunluluktur. Çünkü biri ezen sınıftır, diğeri ezilen sınıf. Biri işgücünü meta olarak satar, diğeri başkalarının işgücü üzerinden sermayesini büyütür. Biri kendi emeğinin ürününe yabancılaşır, diğer başkalarının emeğine tahakküm eder. Biri eşek gibi çalışır, diğer sırf mülke sahip olduğu için yattığı yerden para yer. Bunlar birbiriyle savaşmayıp ne yapacak? Tarih zaten sınıf savaşını anlatıyor. Bugün pek sevdiğin kapitalist ülkeler de burjuvazinin feodal sınıflarla mücadelesi sonucu kurulmuştu. Sınıfların yanı sıra bireyler de kendi aralarında mücadele edebilirler elbette. Fakat bireyci ideolojiyi yayan da burjuva sınıfının düzenidir. Bireylerin birbiriyle dayanışmasını gerektiren başka bir düzen de kurulabilir. Canlılarda bencillik sabit bir özellik değildir. Sadece hayatta kalma yönelimi vardır. Hayatta kalmak için canlının bencilce davranması da gerekebilir, dayanışmacı olması da gerekebilir. Neyin gerekeceğini koşullar belirler. İnsan toplumundaki koşullar ise sosyo-ekonomik sistemlerdir. Sosyalizmde bireyler hayatta kalabilmek ve avantajlı duruma geçebilmek için dayanışmak ve bencilliklerini bastırmak durumunda kalacak. Bizim koşulları değiştirme ve dayanışmayı gerektiren koşulları kurabilme yetimiz var. Kapitalizme boyun eğip bencillik yapmak, rekabet etmek, sömürmeye çalışmak zorunda değiliz. Bireylerin kendi aralarında bir rekabet olsa bile bu kimselerin ayrıcalıklı bir sınıf haline gelebilmesi için söz konusu rekabette mülk edinmeleri ve o mülkte başkalarının emeğini tahakküm etmeleri gerekir. Bunun önlemini alırsak, bireysel rekabet ayrıcalıklı sınıfları oluşturamaz. Bunun önlemini almak kolaydır. Proleterya iktidarının başlıca işlevi ne sanıyorsun? Sıktıysam okumassın olur biter. Şubat 13, 2010 tarihinde Freddie tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Tanri 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi Sorun açık bir şekilde ortada, varoluşun ta kendisi. +1 Doğru söze ne denir. Link to post Sitelerde Paylaş
anti-christ 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi Birileri bizim yerimize devrim yaparsa makbule geçer,gavur sen mücadeleye devam et arkandan geliyoruz biz de ben bu tür mücadelelerle ilgili böyle ortamlarda genelde konuşmam. siyasi konularada alabildiğince bu forumlarda uzak durmaya çalişirim. bu başliğa freddie nin girişimine yanit vermek için yazdim. bu arada devrimi bir iki kişilik maceraperestler değil, proletarya yapacaktir. devrimciler ancak proletarya'nin ileri kesimlerini birleştirip sinifa devrim için siyasal bilinç kazandirirlar. gerisini getirecek ve çözümleyecek olan devrimci proletarya sinifidir. Link to post Sitelerde Paylaş
everest 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi Evet doğrudur bunlarn tümü hayatın anlamıdır aslında . Hayatı bir şekilde sürdürürsün . Bu hayat boyunce bir çok düşüncenin etkisi altında kalırsın . Eğer etkisi altında kaldığın düşüncenin yandaşları arasında yaşamını sürdürüyorsan bu düşünce değişmez . Eğer sen Bir düşnce etkisinde kalıp sonra ondan vazgeçiyorsan ve başka bir düşünceye yönlendiriyosan bu senin hayata verdiğin anlamları sadecebu tür düşüncelerle sınırlar . ancak hayatın anlamı olabildiğince fazladır ve insan hayatını mümkün olduğuncA bu anlamlardan yararlanmaya yönlendirmledir . Kişi fakir olsada o fakriliğin bir anlamını bulmalı ve öyle yaşamlı bir süre sonra başka anlamlar bulmalıdır . Yani bir tür polyannacılık oynamalıdır insan . Yaşam değerlidir . Ve her tadı tatmak gerekir . Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi Sıktıysam okumassın olur biter. Öyle yapacağım. Çok sıkıldım gerçekten. Link to post Sitelerde Paylaş
NOIR 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi Evet doğrudur bunlarn tümü hayatın anlamıdır aslında . Hayatı bir şekilde sürdürürsün . Bu hayat boyunce bir çok düşüncenin etkisi altında kalırsın . Eğer etkisi altında kaldığın düşüncenin yandaşları arasında yaşamını sürdürüyorsan bu düşünce değişmez . Eğer sen Bir düşnce etkisinde kalıp sonra ondan vazgeçiyorsan ve başka bir düşünceye yönlendiriyosan bu senin hayata verdiğin anlamları sadecebu tür düşüncelerle sınırlar . ancak hayatın anlamı olabildiğince fazladır ve insan hayatını mümkün olduğuncA bu anlamlardan yararlanmaya yönlendirmledir . Kişi fakir olsada o fakriliğin bir anlamını bulmalı ve öyle yaşamlı bir süre sonra başka anlamlar bulmalıdır . Yani bir tür polyannacılık oynamalıdır insan . Yaşam değerlidir . Ve her tadı tatmak gerekir . +1 ama bir sorunumuz var diğerleri.bu farkındalığa ulaşamayan diğerleri . Link to post Sitelerde Paylaş
bayşapka 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi Soru - Sosyalizm günümüzde yarı-asosyal yetiştirilmiş, hayatta başarılı da olamayan, tam olarak başarısız da olmayan, aslında yanlış eğitilmiş bir kesimin sırf birçok şeyden nefret ettiği için herşeyi bozup baştan başlamak istemesi değil de nedir? Link to post Sitelerde Paylaş
Freddie 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi Arkadaşlar sosyalizm yer yüzünde cenneti kurmayı vaad etmiyor. Bazen bu, ''cenneti yer yüzünde kurmak'' lafından da bahsedilir ama mecaz yapılır. İşin özünde, üretim araçlarını herkesin kullanıp hep birlikte çalışmamıza karşın mülkiyetin hepimizde değil bir kişide olması yatıyor. Bu çelişki çözülmek zorunda. Çünkü pek çok ikiliği ve sorunu bu çelişki yaratıyor. Bu çelişki çözüldüğünde yer yüzünde cennet kurulmayacak ama daha ileri ve mutlu bir toplum kurulacak. Daha ileri bir demokrasi, daha fazla özgürlük, temel ihtiyaçların herkes için karşılanabilir olması, boş zamanın artışı, hiyerarşide azalma v.s. sağlanacak. Geçmiş deneyimde tam olarak böyle olmadı ama bunun eleştirisini yapıp önerilerimizi getirdik zaten. Kısacası, ''Sosyalizmde çalışmak istemeyenler ne olacak?'' türünden soruların anlamı yok. Kimseye cennet vaadetmiyoruz. Sadece eskisinden daha iyisini vaadediyoruz. O da sadece emekçilere. Mülk sahiplerine ise yok oluş vaad ediyoruz. Kapitalizmde insanlar iş bulmak istedikleri halde bulamayıp mutsuz oluyor. Sosyalizmde ise iş verdiğimizde bunu reddedip çalışmadan yemek isteyen bir takım kenelere karşı önlem aldık diye bizi kapitalistlerle aynı kefeye mi koyuyorsunuz? Yapmayın bunu, biraz insaflı olun. çalışmak isteyip de iş bulamayan ile işi hazır olduğu halde çalışmamakta direnenin durumu bir mi? Link to post Sitelerde Paylaş
Freddie 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi (düzenlendi) Evet doğrudur bunlarn tümü hayatın anlamıdır aslında . Hayatı bir şekilde sürdürürsün . Bu hayat boyunce bir çok düşüncenin etkisi altında kalırsın . Eğer etkisi altında kaldığın düşüncenin yandaşları arasında yaşamını sürdürüyorsan bu düşünce değişmez . Eğer sen Bir düşnce etkisinde kalıp sonra ondan vazgeçiyorsan ve başka bir düşünceye yönlendiriyosan bu senin hayata verdiğin anlamları sadecebu tür düşüncelerle sınırlar . ancak hayatın anlamı olabildiğince fazladır ve insan hayatını mümkün olduğuncA bu anlamlardan yararlanmaya yönlendirmledir . Kişi fakir olsada o fakriliğin bir anlamını bulmalı ve öyle yaşamlı bir süre sonra başka anlamlar bulmalıdır . Yani bir tür polyannacılık oynamalıdır insan . Yaşam değerlidir . Ve her tadı tatmak gerekir . Bu sözler yoksulluğu hiç bilmeyen birinin sözleri olsa gerek. Hayattan yeterince tad alamadığımız için daha fazlasını istiyor ve kendimiz gibilerle(sınıf kardeşlerimizle) bir araya gelip mücadele ediyoruz zaten. Sen ise bize Polyannacılığı tavsiye ediyorsun! Yani diyorsun ki özetle, ''Yaşam koşullarınızı değiştiremezsiniz, o yüzden zevk almaya bakın.'' Bu dediğinin dinlerdeki kadercilikten ne farkı var? ''Tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bakacaksın'' türünden akıl yürütmeler sadece tecavüzcülerin işine gelir. Ben birileri hayatımın ırzına geçerken Polyannacılık oynayamam. Kusura bakmayın. Şubat 13, 2010 tarihinde Freddie tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
everest 0 Şubat 13, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2010 gönderildi Bu sözler yoksulluğu hiç bilmeyen birinin sözleri olsa gerek. Hayattan yeterince tad alamadığımız için daha fazlasını istiyor ve kendimiz gibilerle(sınıf kardeşlerimizle) bir araya gelip mücadele ediyoruz zaten. Sen ise bize Polyannacılığı tavsiye ediyorsun! Yani diyorsun ki özetle, ''Yaşam koşullarınızı değiştiremezsiniz, o yüzden zevk almaya bakın.'' Bu dediğinin dinlerdeki kadercilikten ne farkı var? ''Tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bakacaksın'' türünden akıl yürütmeler sadece tecavüzcülerin işine gelir. Ben birileri hayatımın ırzıma geçerken Polyannacılık oynayamam. Kusura bakmayın. Farklı bakış açısıyla tam bir önyargıyla yazmışsın bunu Freddie . Ne kadar inandırabilirim bilmiyorum ama sevgililer gününde sevgilime hediye almaya yada onu bir yere götürmeye yetecek param yok şu an cebimde Bir başka yönden ; Ben olabilecek hertürlü şeye koşulsuz katlan demiyorum . aksine birşeyler yapmalısın tabi . Sürekli fakir kalmamalısın . Sürekli doymak bilmeyen bir zenginde olmamalısın . Nasıl yaparsan yap hayattan zevk almalısın . Çok ütopik bir düşünce sayma bunu . Hayattan zevk almak sürekli mutlu olmak yada önüne gelen kızı becerebilmek değildir . Acılardan da zevk alabilrsin . Ulaşamadığın hedeflerden de . Bu aslında çok basit . Hayallerde çoğu zaman güzeldir . Ancak yalnız hayalle kalmalıdır . Umutları hayallere bağlamak pek mantıklı değil . Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts