Jump to content

Adem ve evrim


Recommended Posts

  • İleti 65
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Adem mecaz değil ki.İlk homosapiens veya ilklerden biri.Cennette de değiller.Cennet bahçe demektir ve başka yerlerde bahçe diye çevrildiği örnekler var(bakabilirsin).Büyük ihtimalle dünyada bir bahçedeydiler.

Ademin toprağı düşünce toprağıdır.Ama toprak susuzdu.Yeraltındaki sular toprağı yumuşattı.Alak oluştu.Sonra o toprak şekillendi.İnsan şekli aldı ama Adem ayağa kalkamazdı çünkü alaktan oluşmuştu yani CIVIKTI sonra Allahın nefesi üflendi yerde yatan cıvık alaktaki su kayboldu ve Adem ayağa kalktı.

Şimdi bu formulü normal bir insan ilişkisine uyarlayalım.

Bir bayan karşısındaki erkeğe karşı önce ilgisiz ve nötürdür.Yani Ona karşı düşünce toprağı katı

SU=Maddedir

Karşısındaki erkeğin şekline baktı .Maşallah kendinden uzun genç ve diri idi(Maddedir sudur)

Karşısındaki erkeğin beşeri durumuna baktı:Yüksek tahsilli idi .Kendisinin kazanamadığı Üniversiteyi kazanıp orayı başarı ile bitirmişti,Serveti vardı(Evi arabası bankada hesabı yazlığı ve teknesi)Bütün bunların hepsi sudur.

İşte bu sular onun katı olan düşünce toprağını yumuşattı!Ve bayan erkeğe karşı ilgi duyup onunla arkadaşlık yaptı daha sonrada onunla Evlendi.Bütün bu haller alağın şekillenip yerde yatmasıdır.Bu ise SEVGİDİR.Baştaki yumuşama ise HOŞLANMADIR.Sevgi henüz cıvıktı çünkü maddi menfaatlere dayanıyordu!Onun için şeytan ben Çamurdan yaratılmış Ademe hizmet etmem demiştir.Çünkü akıl daima bu sevginin çıkara dayandığını görür vede düşünür.

Ama zamanla Hayatın zorluklarını eşiyle beraber tattı.(İşte bu haldeO yakıcı Nefesin sevgiye üflenmesidir)O zorluklar karşısında eşini terkedemezdi.Ve gün geldi sevgi öyle bir hal aldıki o hayat arkadaşı bütün servetini kaybetsede sakatlanıp yatalak olsada bir kaza geçirip yüzü gözü yamulup çirkinleşsese yinede onu seviyordu.İşte şimdi ADEM a.s ayağa kalktı ve şahlandı!

Bunu sadece kadın erkek ilişkisinede bağlanmaz hayatın her yönünde bu manevi realite vardır.İnsan Mesleğinede aynı şekilde sevgi ve aşk duyar.

Adem oluştuğunda elbette cennette olacaktır.Ancak bu cennette düşünsel bir cennettir.Ve Cennet öyle bir yerdirki Dört tane ırmağına tepeden bakarsın.Dört tane Irmak ise Tevratta Pişon Gihon Dicle ve Fırat olarak belirtilmiş ve anlatılmıştır.Bu anlatım dikkatle incelenirse bunların müteşabih oldukları Pişonun İş Gihonun Servet Dicle ve Fıratın Eş ve aile olduğu görülür.Cennet öyle bir haldirki oradan Dünyevi bütün nimetlere sahip olunmasada tepeden mutlu bir şekilde bakılır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunlar sizin sapıkça düşünceleriniz. Yukarıda yazıyı yazan kişinin gerçeklik algısının iyi çalışmadığına garanti veririm. Bu düşünce tarzı İslamdan bile daha fazla nefret uyandırıyor bende. Bir insan kendi başına bu kadar uydurabilir. Din bile mitolojik kahramanları ile daha çekici.

Gerçek dünyadan uzak yaşamanız sizin sorununuz. Sonunda evrim yavaş bile olsa sizi eleyecek. Akıl ve gerçekleri algılama yeteneği hala seçilen bir özellik. Siz ve genleriniz yok olup gideceksiniz.

tarihinde CharlesDarwin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

O sizin nefretiniz .Ama her şeyden ne kadar çabuk nefret ediyorsunuz Sayın nefreti?! Ben Beşerde Aşkın yaratılışını anlattım.Evrim ayrı maneviyat ayrı.

Şu Adem dedikleri el ayakla baş değil

Adem manaya denir suret ile kaş değil

İyi nefretler

Bu tür inançlar ortaçağda kaldı.Tekkelerde aşka gelip fırdönen adamlar o zaman yaşardı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aşk bilinci,mantığı yokeder.Bizzat tanık oldum.Kısaca seversen düşünemezsin.

Mesleğine idealist bir şekilde bağlı olan bir insanı düşün.Senin bahsettiğin duygu aşk değilki? Hoşlanma.Subay olmak isteyen bir genci o mesleğe çeken üniformalar olabilir.Ama zamanla o üniformaların hiç bir kıymeti kalmaz.Aşkta maddiyat biter yani su buhar olur.Aşk oluşuncaya kadar sevgide hatalar olacaktır.Bu hatalar Başarısızlığı başarısızlıklar ise Öfkeyi ,Öfke ise Düşünceyi oluşturacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mesleğine idealist bir şekilde bağlı olan bir insanı düşün.Senin bahsettiğin duygu aşk değilki? Hoşlanma.Subay olmak isteyen bir genci o mesleğe çeken üniformalar olabilir.Ama zamanla o üniformaların hiç bir kıymeti kalmaz.Aşkta maddiyat biter yani su buhar olur.Aşk oluşuncaya kadar sevgide hatalar olacaktır.Bu hatalar Başarısızlığı başarısızlıklar ise Öfkeyi ,Öfke ise Düşünceyi oluşturacaktır.

Maddeden olan vücudunu öldür gitsin.Ne diye bu iğrenç maddeler dünyasında yaşıyorsun ki?Öldür kendini.Düğün gecen olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nefret aşktaki hayal kırıklıklarından ve zorbalıklardan doğar.Bunun dışında sana hiç bir zararı olmayan düşüncelerden nefret ve tiksinme duyuyorsan bir Psikoloğa git gerçekten.Benim düşünce ve inançlarım yaşamda kimseye bir yaptırım getirmiyor!Sen nefret edeceksen Fundamantalizmden nefret et tiksin! Yarın o düşünce tam olarak hakim olduğunda namaz kılmak zorunda kalacaksın!Senin yaşamını düzenleyecekler!Sen sıkıysa o zaman Maymundan geldik vede bir maymun cinsiyiz de bak bakalım?!Ama anladığım kadar sen onları sever ve saygı duyarsın çünkü senin kafa yapın güce tapar.

Ha bak bende çok sinirliyim ama senin kadar değil.En azından sinirlenirim ama nefret etmem.

tarihinde gerçekçi53 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Maddeden olan vücudunu öldür gitsin.Ne diye bu iğrenç maddeler dünyasında yaşıyorsun ki?Öldür kendini.Düğün gecen olur.

xsenddx bu yazdığın yazı bana cevap olamazki? Kelalaka!:))) Yahu sana ne diyorum Ruh maddeye bağlıdır.Madde öldümü Ruhta sigara dumanı gibi dağılır gider.:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrim ile dinlerin çatışması, artık bir sona yaklaşıyor. Kazananın kim olduğunu da tahmin edebilirsiniz. Başlangıçta evrim, o kadar büyük bir sansasyon yaratmış olmalı ki; dinler tüm güçlerini bu teoriyi yok etmek için kullandılar. Ama gerçeğin önüne set çekmenin imkanı yoktur. Bu malubiyetten sonra dinler, varolabilmek için evrimin kuralını uygulamaya çalışıyorlar: Şekil değiştiriyorlar.

Evrim teorisini kabullenme ile beraber, dinlerin öğretilerinde büyük sorunlar ortaya çıktı. Evrim, insanların maymundan geldiğini, halen de bir maymun türü olduğunu iddia ediyor. Ancak dinler, ilk insan olan Adem'in bizzat Tanrı tarafından itina ile yaratıldığını ve hayvanlardan farklı olduğunu savunuyor.

Bu iki farklı düşünce nasıl birleşir? Eğer siz, dinlerin bahsettiği Adem'i, somuttan soyuta evirirseniz, sorun bir nebze çözülür. "Adem, aslında insan anlamında kullanılmış bir mecazdır" derseniz; evrim gerçeği ile uyumsuz bu hikayeyi, bir şekilde kamufle edebilirsiniz. Ama uyumsuzluk ortada iken bu kamuflajda ne kadar başarılı olabilirsiniz?

Konuyu İslam açısından ele alacağım. Acaba İslam, Adem'den bahsederken mecaz mı kullanmış; yoksa gerçek bir Adem'den mi bahsetmiştir?

Âl-i İmrân 59

(Medenî 89) Allah nezdinde İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir. Allah onu topraktan yarattı. Sonra ona "Ol!" dedi ve oluverdi.

Burada İsa'dan bahsediyor ve annesiz doğumunu açıklamaya çalışıyor. "Adem'i nasıl topraktan yarattıysam" diyor. Eğer Kuran'daki Adem soyut olsaydı; İsa'nın durumunu, bir mecaz ile karşılaştırmazdı.

Bakara 35

(Medenî 87) "Adem! Eşinle birlikte cennette kal. Dilediğiniz yerde ondan bolca yeyin; ancak şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz!," dedik.

Bu ayetlerin de mecaz olduğunu düşünün. O halde cennet de mecaz olacaktır. Adem ile bahsedilen eğer insanlık ise, oradaki cennetin karşılığı nedir? Cennet ile ne anlatılmak istenmiştir? Ya da Kuran'da geçen tüm cennet ve cehennemler mecaz mıdır?

Âl-i İmrân 33

(Medenî 89) ALLAH Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini halkların arasından (elçi olarak) seçti.

Buradaki Adem'in de soyut olduğunu varsayarsak, Nuh ve İbrahim'i de soyut kabul etmemiz gerekir.

Meryem 58

(Mekkî 44) İşte bunlar, ALLAH'ın nimetlendirdiği peygamberlerin bir kısmıdır. Adem'in soyundan, Nuh ile birlikte taşıdıklarımızdan, İbrahim'in ve İsrail'in soyundan...

Gene Adem soyut ise, Nuh ve İbrahim de soyut olmalıdır. O halde onlarla anlatılan tüm hikayeler soyut olmalıdır ki; bu da tüm Kuran'nın hikayelerini soyut hale getirir. Bu durumda ise cennet ve cehennem bile yoktur, diyebiliriz.

Bunun yanında bazıları da, gerçekte, Adem diye birinin var olduğunu; bu kişinin Dünya'da maymundan evrilmiş insan topluluğuna gönderildiğini savunuyor. Ancak böyle bir sentez çalışması, gene de anlaşılamayacak bir takım sorunları beraberinde getiriyor. O halde homo sapiens sapiens, eşref-i mahlukat değil midir? Biz, Kuran'da bahsedilen Ademoğulları nasıl olabiliriz? Adem'in öncesinde bir topluluk varsa, soyumuz kesin olarak Adem'den gelmeyebilir. Homo neanderthaller de sınava tabi tutulmuş mudur? Onların da cenneti var mıdır? Soyut kavram geliştirdikleri düşünülmeyen diğer insan türlerinin yeri nedir?

Ne kadar boyanmaya çalışılsa da, evrim ile din asla birleşemez. Bu tip açıklamalar, "din gerçektir; o halde bu hikayeyi değiştirmemiz gerekir" ön kabulune göre yapılıyor. Ancak bu önkabulun doğru olmadığı ortada. Mitolojik bulgular, Adem inancının tek tanrılı dinlerden önce bile var olduğunu gösteriyor. Tek tanrılı dinler, belli ki bu mitolojileri bünyelerine katmışlar. Ayrıca bu mitolojik karakter, sadece Mezopotamya insanı tarafından ortaya atılmış. Dünya'nın diğer bölgelerinde, Adem ve diğer peygamberlerin ismi dahi geçmiyor.

Güzel soru tebrik ederim. Bu şekilde pratik yapmak herkes için iyi bence. Soru haklı belki ama cevapları gerçekten çok uzunlar. Bu kadar uzun cevaplar vermek zor, verilen cevapları okumak zor. O yüzden kısa kısa yazacağım. Gerekirse soru cevap gideriz.

Adem soyut olamaz, kan döküp bozgunculuk yapıyor. O halde, dökülen kanda soyut olmak durumunda. Bu güzel sizin mantığınız. Bu şekilde tez kurmuşsunuz. Eğer adem soyut ise, aynen ''SIFIR'' gibi bir yutan elemana dönüşecek ve çarpıma girdiği her kavramı soyut yapacak. Bu birinci tuzağınız ( olumlu anlamda, mantık tuzağınız yani ). Eğer ki, adem somut ise, bu sefer bilimle Kuran çelişkisini nasıl izah edeceğiz. Evrim gerçeğine toslayacağız. Yani kaçış yok. Güzel soru.

İsa'dan başlayalım. Dediniz ki, İsa = Adem

Bu durumda, matematikte eşitliğin karşısındakiler yer değiştirebilir. Adem = İsa olabilir. Demek ki birine dair bulduğumuz kesin kanıtlar, eşitliğin diğer yarısı içinde geçerlidir. Bu durumda Adem kıssasının diğer yarısı = İsa kıssasındadır. Yani İsa'nın bilinenlerini, Adem'in bilinenleri ile birleştirirsek, her ikisini de tam okuruz. İsa bir anadan doğdu bu kesin. Meryem ifadesi Kur'an'da net. Yalnız Meryem acaba bir birey mi benim şüphelerim var. Kuran'ın gerçekten çok iyi çözümleyemediğimiz bir anlatımı var. Me-rahim ( rahim ağzı ) kelimesinden türemiş bir bir kelime gibi düşünürüz biz bunu genelde. Hoş, bir ispatımızda yok ama Kur'an anlatımı sanki buna işaret ediyor. Meryem'in doğumu tuhaf. Annesi onu kız olarak doğurdum diyor, lakin Allah diyor ki, o, kız erkek gibi değil. Öte yandan az sonra meryem'in bir bitki gibi büyüdüğü işaret ediliyor. Bitkilerinde zevc olduğu yazıyor. Biz buradan meryem'in hermofrodit olduğu düşüncesine yakın duruyoruz. İşin öte yanında, zekeriya ile meryem ikilisi çok garip. Çünkü zekeriya ismide erkek cinsellik organından türevli ( zekr, erkek cinsel organı ) Bu durumda bizim okumamıza göre Meryem'den suni bir döllenme yolu ile İsa var edilmiştir. Gerçi bu klasik dışı bir okuma olduğu için kabül görmeyebilir eyvallah. Ama her durumda, İsa = Adem eşitliğinden her iki karakterinde soyut olmadığı açıktır.

Cennet sorusuna gelince,

Cinn, can, cenin, cinnet, mecnun vs gibi kelimeler benzer kökten türemiştir. Cennet saklı/izole bahçe anlamındadır. Bu durumda cennet nerede olabilir ? Adem kıssasında anlatılan cennet açık ki, dünya üzerindedir. Hani, şurasıdır burasıdır diyemeyiz. Dünya üzerinde insanın iyi imkanlar içinde ki halidir. Aslında tabanı dünyada olsa dahi, cennet adem kıssasında biraz soyuttur. Yani İstanbul Boğaziçi diyemezsiniz cennete. Bu mekanda insanı hırslarından, kötülüklerinden arındırdığınız zaman o mekan cennettir. Yani mesele mekanda değil. Mekan x Adem'de. Neyse yine kafa karıştırdım : )

Şöyle toparlayım. Bahçe sahipleri kıssasına göre bu mekan dünya kıssası diyelim. O halde bizim gideceğimiz cennet dünyada mı ? ( Valla açıkçası cennet ne bilmiyorum ) Evet ! Bu soru haklı bir soru. Eğer ki bir başka ayeti başka bir ayet ile açmazsak eğer, ölüm sonrası cennet açıkta kalacak. Lakin bir çok ayet var, burdaki cennet, sizin yanınızdakilerden şuna benzer, buna benzer vs diye. Öte yandan Kuran müteşabih bir kitap. Bunu göz ardı edemezsiniz. Kendini net tanımlıyor. Bu durumda iki müteşabih cennet kavramı olması abes değil. Burda ki ordaki ile müteşabih/benzeşen ! Yani cennet sorunuzunda bence cevabı var.

Son örneğiniz olan adem soyundan vs gibi ifadelere yanıt vermeme sanırım gerek kalmadı. Çünkü tekrar olur artık.

Peki evrim ?

Bence 71:14 kafi buna cevap için. Sizi evre evre yarattı diyor. Bu ayeti inceleyince akıl tur dağına gidiyor, turdan sonra sinaya gidiyor, sinadan sonra nereye gidiyor bende bakmadım. Ama tur dağı falan hikaye bence. Yaratılışla ilgili bir anlatım olsa gerek bu, çünkü sina'yı takip edince nereye gidiyor bende bilmiyorum :) Lalin 71:14 de ki evre evre diye meal edilen kelime Tur dağı diye çevirilen kelime aslında :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayrıca, yaratılış çok kere HALAK ifadesi ile anılıyor. Ve ifade çoğul kullanılıyor. Yani biz sizi xxx'den yarattık.

Bu halak ifadesi birşeyi yoktan var etmek değil. Örneğin insanın bir araba yapması aslında bu anlamda bu kelimeye tam uyuyor. İnsan arabayı halak ediyor. Yani olan birşey ile onu oluşturuyor. Allah'ın yaratması biraz farklı. O eşsiz ve örneksiz yaratıyor. Kur'an'da bir çoğul gurup var. Biz şöyle yaparız, böyle yaparız vs gibi bir çok özellikli iş yapıyorlar. Bu gurup Adem'in yaratılışında Allah ile tartışan gurup aynı zamanda. O gurup Melei Ala olanlar. ( yükseklere doldurulanlar ) Belkide bu yaratılış onların eseri. Bu bile tartışmaya açık. Çünkü ifade çoğul. Ben sümer yazıtlarının Zekeriya Siccin yorumunu Kur'an ile yakın tutuyorum. Bence yani, bana göre benzeşiyor anlatımlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Rabbine döndürülmeyecek misin yani?

Kainatın içinde dağılacak kainat onu nasıl kullanırsa öyle kullanacak.Bu sonsuz kainatta Allahın ta kendisi.Ama beşeriyetin kalmayacak.

Ha senin Rab dediğin ise yedi nefstir.Nefsi safiye halin senin zaten Rabbindir.Artık sana daha fazla burada cevap vermeyeceğim çünkü nefret ediliyorum.Neme lazım:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kainatın içinde dağılacak kainat onu nasıl kullanırsa öyle kullanacak.Bu sonsuz kainatta Allahın ta kendisi.Ama beşeriyetin kalmayacak.

Ha senin Rab dediğin ise yedi nefstir.Nefsi safiye halin senin zaten Rabbindir.Artık sana daha fazla burada cevap vermeyeceğim çünkü nefret ediliyorum.Neme lazım:)

Maşallah her şeyi biliyorsunuz.Bu kadar ilim fazla.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...