Jump to content

Mantıksal olarak tanrının kanıtı?


Recommended Posts

Ben de başta onu sordum, soyut olarak var olduğunun kanıtlanması veya var olmadığının kanıtlanmasını kabul edebiliyor muyuz, ediyor muyuz diye?

Demek ki sen var olmadığı durumu kabul ediyorsun, var olduğu durumu kabul etmiyorsun :) Karşındaki adam da aynısını tersten yaptığında hakaretler başlıyor.

Alternatif önerin ne? Yarıkları atlayıp karşıya geçiyor mu nedir?

Soyut olarak bir şey kanıtlamak için mantık kullanmalıyız, ben de mantık kullandım, sen de ama o mantık olmaz, o insan mantığı, başka bir mantığa göre olabilir dedin. Başka bir mantık ne? Ne olduğu belli olmayan bir şeye göre ne olduğu belli olmayan bir şey kanıtlamaya çalışıyorsun. Dayanacak, akıl yürütecek hiç bir şey yok ortada sana göre.

Bir parçacık iki yarık olduğuna göre yarığın birisinden geçiyor tabii ki. Bir parçacığın iki yarıktan da aynı anda geçtiğini neden kabul etmeliyim? Atomaltı bir parçacıktan bahsediyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 271
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Soyut olarak bir şey kanıtlamak için mantık kullanmalıyız, ben de mantık kullandım, sen de ama o mantık olmaz, o insan mantığı, başka bir mantığa göre olabilir dedin. Başka bir mantık ne? Ne olduğu belli olmayan bir şeye göre ne olduğu belli olmayan bir şey kanıtlamaya çalışıyorsun. Dayanacak, akıl yürütecek hiç bir şey yok ortada sana göre.

Bir parçacık iki yarık olduğuna göre yarığın birisinden geçiyor tabii ki. Bir parçacığın iki yarıktan da aynı anda geçtiğini neden kabul etmeliyim? Atomaltı bir parçacıktan bahsediyoruz.

Gödel'in argümanını irdeledin de mantık bulamadın mı?

Git deneyi bi oku. Aynı şeyleri tekrar ettiriyorsun bana her başlık altında.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gödel'in argümanını irdeledin de mantık bulamadın mı?

Git deneyi bi oku. Aynı şeyleri tekrar ettiriyorsun bana her başlık altında.

Ben sana başka bir mantık ortaya koydum, bu sefer sen ne yaptın, tuttun insan mantığıyla düşünüyorsun, insan mantığının dışında da bir şeyler olabilir dedin. Aynı şeyi neden Gödel için kullanmıyorsun, neden Gödel'e de insan mantığıyla düşünüyorsun, insan mantığıyla olmaz demiyorsun?

Gödel'in argümanları da tanrının pozitif özelliklere sahip olması önkabulüne dayanıyor. Tanrı pozitif özelliklere sahipse negatif özellikler nereden çıktı?

Sen tek bir parçacık iki yarıktanda geçer diyorsun ama gönderilen bir ışık demeti. ben de diyorum ki, tek parçacığın iki yarıktan geçtiğini nasıl anlamışlar?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben sana başka bir mantık ortaya koydum, bu sefer sen ne yaptın, tuttun insan mantığıyla düşünüyorsun, insan mantığının dışında da bir şeyler olabilir dedin. Aynı şeyi neden Gödel için kullanmıyorsun, neden Gödel'e de insan mantığıyla düşünüyorsun, insan mantığıyla olmaz demiyorsun?

Gödel'in argümanları da tanrının pozitif özelliklere sahip olması önkabulüne dayanıyor. Tanrı pozitif özelliklere sahipse negatif özellikler nereden çıktı?

Sen tek bir parçacık iki yarıktanda geçer diyorsun ama gönderilen bir ışık demeti. ben de diyorum ki, tek parçacığın iki yarıktan geçtiğini nasıl anlamışlar?

Ben sana her şeyi bilen durumunun zarar görmediğini ama senin sunduğun karşı argümanla her şeye gücü yeten argümanının etilenebileceğini söyledim. Ama ona da böyle bir açıklama gelebilir dedim. Tamemn spekülatif.

Tersini neye göre ispat ediyorsun? İnsanın bilmediği bir açıklama şekliyle gödelin önermesinin sağlanamayacağını nasıl gösteriyorsun? Ben en azından bir spekülatif önerme getirdim. Sen gödel önermesi için onu bile yapamadın daha.

Gödel'in argümanını hangi mantıkla düşündün de olamaz dedin? Okumadın bile.

Pozitif önermenin ne olduğunun önemi yok, herhangi bir özellik atfedebilirsin tek şart o belirttiği aksiyomları sağlaması.

Okumayacaksın yani şu deneyi.

Saatte 1 kere 1 parçacık gönder. Parçacığın hangi yarıktan geçtiğine bakmadığın zaman parçacığın çarptığı ekranda girişim deseni gözlemliyorsun. Parçacığın hangi yarıktan geçtiğine baktığın zaman tek bir nokta gözlemliyorsun.

Parçacığın hangi yarıktan geçtiğine bakmadığın zaman girişm deseni gözlemleme sadece dalga davranışı sergilerse mümkün. Yani parçacık bir olasılık dalgası aslında. Baktığın zaman ise parçacık.

O deliklerden geçen o olasılık dalgası o yüzden gözlemin sonucu dalga girişimi deseni.

Parçacık parçacıktır, 2 şey olması normal mantığa göre kabul edilemez. Demek ki doğa bizim mantığımıza göre davranmayabiliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben sana her şeyi bilen durumunun zarar görmediğini ama senin sunduğun karşı argümanla her şeye gücü yeten argümanının etilenebileceğini söyledim. Ama ona da böyle bir açıklama gelebilir dedim. Tamemn spekülatif.

Tersini neye göre ispat ediyorsun? İnsanın bilmediği bir açıklama şekliyle gödelin önermesinin sağlanamayacağını nasıl gösteriyorsun? Ben en azından bir spekülatif önerme getirdim. Sen gödel önermesi için onu bile yapamadın daha.

Gödel'in argümanını hangi mantıkla düşündün de olamaz dedin? Okumadın bile.

Pozitif önermenin ne olduğunun önemi yok, herhangi bir özellik atfedebilirsin tek şart o belirttiği aksiyomları sağlaması.

Neyse, Gödel'in mantığı da şu şöyle olmalıdır, çünkü öyledir demekten ileri gitmiyor. Adam tanrı pozitif özelliklere sahip olmalı ön kabulünden hareket ediyor. Bu mantıkla negatif özelliklere sahip bir tanrı, hem negatif hem de pozitif özellklere sahip bir tanrı daha ispatlanır.

Okumayacaksın yani şu deneyi.
Saatte 1 kere 1 parçacık gönder. Parçacığın hangi yarıktan geçtiğine bakmadığın zaman parçacığın çarptığı ekranda girişim deseni gözlemliyorsun. Parçacığın hangi yarıktan geçtiğine baktığın zaman tek bir nokta gözlemliyorsun.
Parçacığın hangi yarıktan geçtiğine bakmadığın zaman girişm deseni gözlemleme sadece dalga davranışı sergilerse mümkün. Yani parçacık bir olasılık dalgası aslında. Baktığın zaman ise parçacık.
O deliklerden geçen o olasılık dalgası o yüzden gözlemin sonucu dalga girişimi deseni.
Parçacık parçacıktır, 2 şey olması normal mantığa göre kabul edilemez. Demek ki doğa bizim mantığımıza göre davranmayabiliyor.

Tek bir parçacık mı? İşte ben de diyorum ki tek bir parçacık nasıl gözlemleniyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nedensellik tanrıyı geçersiz kılar...termodinamik kanunları enerjinn hareket kanunları sayılabilir....sistem tanrı için defacto görünümünde olabilir.. ama ..kouya objektif bakacak olursak ...varlığı veya yokluğu kanitlanamaz ...idda mental olgularımiz için yada mantıki cikarimsamalarimiz için idda eden kişi ve kişiler iddialarıni kanıtlamak zorundadir...

Basit bir cevap vermek isterim....

Her madde enerjidir...enerji nedensellik ilkesine bağlı hareket eder... Bu hareket halindeki enerji ( kinetik enerji ) termodinamik 3. Kanun geregi durağan olamaz ....

nedensellik ilkesi ve etki - tepki yasasına göre hareket eden enerjinin ortaya çıkardığı varlık ( canlı ) bir yanılsamadir ...bu varlık yada canlı nedensellik ilkesi gereği biyolojik bir robot konumundadir...sadece etkiye tepki verilir....bu konumda olan canlı için tanrının varlığı veya yokluğu anlam ifade etmez ...saygılar

Link to post
Sitelerde Paylaş

Neyse, Gödel'in mantığı da şu şöyle olmalıdır, çünkü öyledir demekten ileri gitmiyor. Adam tanrı pozitif özelliklere sahip olmalı ön kabulünden hareket ediyor. Bu mantıkla negatif özelliklere sahip bir tanrı, hem negatif hem de pozitif özellklere sahip bir tanrı daha ispatlanır.

Tek bir parçacık mı? İşte ben de diyorum ki tek bir parçacık nasıl gözlemleniyor?

Oradaki pozitiflik şöyle birşey: Her şeyi bilen, pozitiftir. Her şeyi bilmeyen pozitif değildir. Her şeyi bilen ve herşeyi bilemeyen bir arada olamaz. Yani bir şeyin tanrı olması için sahip olması gereken özellikler olarak kabul ediyor olmalı.

İyiliği ve kötülüğün kaynağı olan da bir pozitif özellk olmalı...

Tek parçacık gözlemlenmesinin neresini anlayamadın, sürekli üzerinde durduğuna göre belirtmek istediğin birşey olduğunu düşünüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nedensellik tanrıyı geçersiz kılar...

Radyoaktif bozunumda tam olan ne zaman bir bozunum olacağını bilemiyoruz, ne zaman ne kadar atomun bozunuma uğrayacağını da bilemiyoruz. Sadece şu zaman zarfında bozunum şu olasılıkla olabilir, şu kadar atom bozunuma uğrayabilir diyebiliyoruz.

Olasılık dalgasının çökmesinde de parçacığın tam olarak nerede olacağını bilemiyoruz.

Tanrıyı nedenselliğe bağlamak sıkıntılı bir durum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Radyoaktif bozunumda tam olan ne zaman bir bozunum olacağını bilemiyoruz, ne zaman ne kadar atomun bozunuma uğrayacağını da bilemiyoruz. Sadece şu zaman zarfında bozunum şu olasılıkla olabilir, şu kadar atom bozunuma uğrayabilir diyebiliyoruz.

Olasılık dalgasının çökmesinde de parçacığın tam olarak nerede olacağını bilemiyoruz.

Tanrıyı nedenselliğe bağlamak sıkıntılı bir durum.

bilemiyor olmamız bu kanunun çöktüğü anlamına gelmez hesaplayamadigimiz anlamına gelir varlık dalgalar bütünüdur....bir maddeden yapılan isinim yada dalga kaçışını görmemiz onu parcacik konumuna düşürür biz sadece etkisini görürüz yada tüm dalga hareketlerini ayrıntılı hesaplayabilseydik ne zaman dalga kaçışı olacağını bilirdik...

Evren kanunlara göre işler bu kanunlar nedensellige bağımlı ve bağlıdır nedensiz olay olmaz....entropi yada enerji kaçışıninda nedeni vardır...madde ilk haline dönmek ister yani enerjiye....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir kere kuantumun determinizme olumsuz yönde hiçbir şey yaptığı yok, bunu belirteyim. Hatta olumlu çok katkısı var. Bugün kuantum fizikçilerin büyük çoğunluğu kuantum fiziğinin yasalarının makro yasalar kadar kesin olduğunu söylüyorlar. Kuantumda herhangi bir rasgelelik gözlemlenebilmiş değil.

Çok spekülasyon yapılan çift yarık deneyi temelde ışığın doğasına dair dalga - parçacık ikilemini ortaya koyar. Işığın ne tam olarak dalga ve ne de tam olarak parçacık gibi davranmadığını gösterir. Işık her ikisi gibi davranmaktadır.

Bu temel deneyden sonra yapılan deneyin sonraki versiyonları spekülatiftir. Alınan sonuçlar tartışmalıdır. Gözlemlenen parçacıkların son derece küçük olmaları ve kendilerini ölçen her olgudan aşırı biçimde etkilenmeleri göz ardı edilemez. Yarıklara birer dedektör koyduysanız, bu dedektörler parçacık davranışına bir baskıdır. Artık doğal davranışlarını gözlemlemiyorsunuz anlamı taşır. Sizin zorladığınız bir davranış göstermektedirler.

Bunun makro evrendeki bir kafese kapatılan bir hayvanın davranışlarını gözlemleyerek doğal ortamındaki davranışları hakkında fikir yürütmekten farkı yok. Hayvan kafeste doğal ortamında davrandığı gibi davranmaz. Parçacık da aşırı derecede küçük olduğu için gözlem altında farklı davranacaktır, çünkü çok küçük olduğu için gözlem onun hareketini etkileyip değiştiriyor.

Çift yarık deneyinin bize ışığın hem dalga, hem parçacık olarak davrandığı bilgisinden başka verdiği söylenen tüm bilgiler tartışmalı ve spekülatiftir. Unutmayalım ki foton ve elektronları yarıçapını ölçebildiğimiz küçük küreler olarak asla gözlemleyemiyoruz. Bu mümkün değil. Bu olmadığı sürece çift yarık deneyinin ışığın dalga – parçacık ikilemini göstermesinden başka verdiği iddia edilen her sonuç, spekülatif kalacaktır.

Henüz çok çalışılmasına rağmen tek elektron transistörlerini bile yapamadık. Elimizdeki transistörler, belli bir yük akışını lojik 1 kabul ediyor. Bu akışın durmasını lojik 0 olarak algılıyor. Bu yük akışı ise transistörü ısıtıyor. Halbuki tek bir elektron geçişini lojik 1 olarak algılayan transistörleri yapabilirsek çok küçük bir işlemci ısınmadan çok fazla biti işleyebilecektir. Bu ise bilgisayarda devrim demektir. O zaman yapay zeka daha yaklaşacak. Soğutma gereksinimi olmayan ve küçük hacimde çok veri işleyen işlemci, gerçek bir devrim getirecektir.

Kuantumun spekülatif yanlarını ortadan kaldırmak için alınacak daha çok yol var. Örneğin kuantum bilgisayarları yapmalıyız ve kuantumun etkilerini makro evrende görmeliyiz. Bu kuantum bilgisayarlar dolanıklık ilkesini kullanabilmeli. Hiçbir kablolu, wireless, bluetooth gibi veri bağlantısı olmaksızın bu bilgisayarların birinde bir dosya değiştirildiğinde, aynı anda diğer bilgisayardaki dosya da aynı biçimde değişmeli.

Bunlar olmadan konuştuklarımız ve determinizmin yıkıldığı iddiaları sadece ve sadece spekülasyondur. Bu söylediğim gelişmeler olduğunda da, bu determinizmi yıkmayacaktır. Sadece başka nedensellikler keşfedilmiş olacak, determinizm pekişecektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu konuda sayın democrisana katılıyorum determinizm yıkılmaz bir kale...fotonun dalga - parcacik ikilemi dalganın doğasından kaynaklanan süreç ile alakalı ...canlı biyolojik robottan öteye gidemiyor .. diğer taraftan bu biyolojik robotun davranışlari belirli ...yapacaklari belirli yaptıkları belirli....robot sadece rolünü oynuyor...tanrının varlığı ve yokluğu robot için anlam ifade etmiyor ...sadece yüklenen rolü oynayan bu robotun ...taştan bir farkı yok ..kabul edip etmemeniz olguyu değiştirmiyor

Link to post
Sitelerde Paylaş

Belirtmem gereken bir şey daha var, determinizm bir felsefedir. O yüzden bilim evrenin deterministik olduğunu iddia etmez. Bilim ve felsefe birbirinden özerk alanlardır. Birbirlerine karışmazlar. Veri alışverişi ve işbirliği yaparlar, ama müdahaleci empoze edici girişimler yapmazlar.

Evet bilim determinizmi yöntem olarak kabul etmiş ve benimsemiştir. Yani her olgunun nedenselliklerini arayarak felsefenin gösterdiği ve önerdiği determinizm yolundan gider. Ama bilim felsefeden farklı olarak determinizmin kapsamı hakkında bir inanca sahip değildir. Nedensellik dışı bir olgu belirlediği anda indeterminist bir yönteme dönebilir. Bilimde saplantı olamaz. Bilim her an indeterministik bir yöne dümen kırmaya hazırdır. Bu olanaksız, o ayrı. Evren deterministiktir, bilimin indeterminist bir yöne dönmesi olasılık dahilinde değil, ama bunu determinist felsefe söyler. Bilime ise bunu dikte edemez.

Evrenin deterministik olduğu ve indeterministik bir kanıtın asla bulunamayacağı felsefenin iddiası, bilimin değil. Bu iddia doğru, en azından bence ve deterministlerce. Evren elbette deterministik ve indeterminizm olanaksız. Ama bilime bunu empoze edemeyiz. Bilim şu an deterministik bir yol izlese de bunu biz deterministler empoze ve dikte ettiği için yapmıyor. İndeterminist bir kanıt bulursa indeterminist bir yola döner ve biz deterministler onu kendi yolumuzda tutamayız. Ancak bunun indeterminist bir kanıt olmadığı yolunda düşünce deneyleri geliştirip, daha iyi irdelenmesi gerektiği önerisini bilime sunabiliriz. Bilim önerimizi kabul eder, etmez. Ona karışamayız. Bilimi hiç kimse denetimine alamaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

canlı biyolojik robottan öteye gidemiyor .. diğer taraftan bu biyolojik robotun davranışlari belirli ...yapacaklari belirli yaptıkları belirli....robot sadece rolünü oynuyor...tanrının varlığı ve yokluğu robot için anlam ifade etmiyor ...

Doğru... Felsefi determinizm bunu söyler. Bilimsel determinizm ise böyle bir peşin kabulle davranmaz. İndeterministik kanıtları arar ve bulursa indeterminizme hemen yarın dümen kırabilir. Bunda özgürdür. Bilim her türlü empozeden özgürdür. Tabii olması gerekeni söylüyorum öyledir derken. Yoksa bir dejenere bilimci grubu çıkar dinin bile empozesi altına girebilir. Geçek bilimciler onlara kanıtınız var mı diye sorar. Kanıt sunamazlarsa bilimden dışlanırlar.

Felsefi determinizmin dinden farkı, olacaklar belirli olsa da bu olacakları planlayan veya bilen bir gücün olmadığını söylemesidir. Tanrı veya şeytan (negatif tanrı) yoktur. Bu iddialar klasik determinizme ait kalmış ve tarihte kalmıştır. Modern determinizm tanrıyı öldürmüş, yok etmiştir. Yani tanrı inancını tabii. Yoksa öldürecek bir tanrı yoktu zaten.

Kısaca: Olacaklar belirli ama ne olacağını tam olarak bilen yok. Hiç bir zaman da olmayacak, çünkü bu olamaz. Tanrı olamaz. O yüzden yoktur. Tüm nedenselliği kapsayan ve bilen bir güç olanaksızdır. Olsa, o da robot olur, hiç bir iradesi olmazdı. Bunu da sağduyu forumdaşımız açıkladı. Bizim irademiz var, çünkü nedenselliği kapsayamadık ve ne olacağını kesin bilmiyoruz.

Anahtar; ne olacağı belli olsa da bunu bilenin olmayışı. Özgür iradeyi sağlayan bu bilinemezlik. Belirli ama bilen hiç bir güç bulunmadığı için özgürüz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bilemiyor olmamız bu kanunun çöktüğü anlamına gelmez hesaplayamadigimiz anlamına gelir varlık dalgalar bütünüdur....bir maddeden yapılan isinim yada dalga kaçışını görmemiz onu parcacik konumuna düşürür biz sadece etkisini görürüz yada tüm dalga hareketlerini ayrıntılı hesaplayabilseydik ne zaman dalga kaçışı olacağını bilirdik...

Evren kanunlara göre işler bu kanunlar nedensellige bağımlı ve bağlıdır nedensiz olay olmaz....entropi yada enerji kaçışıninda nedeni vardır...madde ilk haline dönmek ister yani enerjiye....

Aynı kanun her yerde işe yaramaz. O yüzden kanunlar/kurallar belli bir çerçevede içinde kalındığı sürece geçerlidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir kere kuantumun determinizme olumsuz yönde hiçbir şey yaptığı yok, bunu belirteyim. Hatta olumlu çok katkısı var. Bugün kuantum fizikçilerin büyük çoğunluğu kuantum fiziğinin yasalarının makro yasalar kadar kesin olduğunu söylüyorlar. Kuantumda herhangi bir rasgelelik gözlemlenebilmiş değil.

Çok spekülasyon yapılan çift yarık deneyi temelde ışığın doğasına dair dalga - parçacık ikilemini ortaya koyar. Işığın ne tam olarak dalga ve ne de tam olarak parçacık gibi davranmadığını gösterir. Işık her ikisi gibi davranmaktadır.

Bu temel deneyden sonra yapılan deneyin sonraki versiyonları spekülatiftir. Alınan sonuçlar tartışmalıdır. Gözlemlenen parçacıkların son derece küçük olmaları ve kendilerini ölçen her olgudan aşırı biçimde etkilenmeleri göz ardı edilemez. Yarıklara birer dedektör koyduysanız, bu dedektörler parçacık davranışına bir baskıdır. Artık doğal davranışlarını gözlemlemiyorsunuz anlamı taşır. Sizin zorladığınız bir davranış göstermektedirler.

Demo neden yazmıyor acaba diye düşünüyor, endişeleniyordum. Neyse ki olay determinizme dokundu ve demo ortaya çıktı. Laf söyletmez, asla :)

Kuantum mekaniği denklemleri deterministiktir ama sonuçları olasılık verir. Yani, denkleme parçacık nerede diye sorduğunuzda şu aralıkta der. Tam şurada diyemez. Ancak soruyu şu şekilde sorarsak: X konumda parçacık bulma olasılığım nedir diye o zaman bir değer verir. Bu değeri vermesi açısından deterministiktir. Ama hiçbir şekilde parçacığın konumunu bu denklemlerden öğrenemeyiz. Konumu verirsek orada parçacık bulunma olasılığını verir.

Bunu önlemek için çoklu dünyalar yorumu getirilmiştir. Yani o olası konumların her birisi aslında paralel dünyalarda gerçektir. Biz bizim dünyamızdaki konumu görür demektedir.

Parçacık yarıklara doğru yol alırken zaten havadaki atomlarla etkileşiyor bir tek detektör mü sorun yaratıyor? Hatta deney bu ihtimali ortadan kaldırmak için şu şekilde yapılıyor: parçacık yarıktan geçtikten sonra detektör açık konuma getiriliyor ve aynen detektör başta açıkmış gibi parçacık deseni gözlemleniyor. Bu açıdan gelecekteki bir durum neden olmuş oluyor.

Burada doğal hal, olasılık dalgası mıdır yoksa madde midir diye sormak lazım. Kuantum mekaniğine göre madde bizim gözlemlediğimiz etkidir, doğal hali olasılık dalgasıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Oradaki pozitiflik şöyle birşey: Her şeyi bilen, pozitiftir. Her şeyi bilmeyen pozitif değildir. Her şeyi bilen ve herşeyi bilemeyen bir arada olamaz. Yani bir şeyin tanrı olması için sahip olması gereken özellikler olarak kabul ediyor olmalı.

İyiliği ve kötülüğün kaynağı olan da bir pozitif özellk olmalı...

Tek parçacık gözlemlenmesinin neresini anlayamadın, sürekli üzerinde durduğuna göre belirtmek istediğin birşey olduğunu düşünüyorum.

Her şeyi bilenle her şeyi bilmeyen bir arada olamazsa biz neden varız?

Her şeyi bilen bir varlık bildiklerini uygulayan bir makine olabilir ancak, düşünemez, seçeneği yoktur, iradesi yoktur. İşte mantık budur, yoksa bir önkabulle bir şeyler ispatladığını sanmak kendini kandırmaktır. Tanrının özelliği pozitif olmalıymış, neden pozitif olmalı? Cevap yok, sadece pozitif olmalı diye dayatma var. Tanrıda pozitif özellik olmalıysa negatiflk nereden geliyor? Cevap yok.

Tek parçacık konusuna gelince, atomaltı bir parçacık nasıl gözlemlenebiliyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrıda pozitif özellik olmalıysa negatiflk nereden geliyor? Cevap yok.

Tek parçacık konusuna gelince, atomaltı bir parçacık nasıl gözlemlenebiliyor?

Her şeyi bilemeyen diye bir özellik önerdiğin zaman bu özellik formülü sağlayamadığı için böyle bir tanrı olamaz der.

Her şeyi bilen diye bir özellik önerdiğin zaman bu özellik formülü sağladığı için böyle bir tanrı olur der.

Tanrı olabilmesi için her aklına gelen özelliği dayatamazsın. Kafandaki her düşünceyi sağlamalı, sağlamıyorsa tanrı yok diyemezsın.

Mekanik olması, iradesinin olmaması, düşünememesi neden sorun. Deist tanrı olabilir. Yani sistemi başlattı ve hiçbirşeye karışmıyor. Sistem kurallar çerçevesinde evriliyor.

Kuantum süperpozisyonunda tüm olası durumlar aynı anda vardır. Yani herşeyi bilmesi durumu olası.

Artı ben burada kafa yormak için bu konuyu açtım. Bunu bir düşünce çalışması olarak kabul edin. Bir şeyi ispat etmiyorum ve geçersiz kılmıyorum.

Sorum da çok basitti, soyut olarak varlama/yoklama kabul edilebilir mi, edilir mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuantum mekaniği denklemleri deterministiktir ama sonuçları olasılık verir.

Olasılığın nedeni parçacığın davranışının rasgele oluşu değil. Gözlemden etkilenmesi. Çünkü çok küçük. Porselen tabaktaki taze domates çekirdeğini el yordamıyla bulursan, bulduğun anda konumu değişir.

Dedektörün açık kapalı olması sorunu çözmez. Dedektör dediğin bir duyarlı yüzey ve buna bağlı bir sinyal üreteci. Dedektörün sinyal üretmesi veya üretmemesi oradaki varlığını değiştirmiyor. Sinyal üretmedi, devresi kapalı diye orada olmadığı varsayılamaz. Daha vahimi, açıktı kapalıydı fark etmesi de etmemesi de parçacığı etkiledi etkilemedi konusunda kesin bir durum ortaya koymaz.

Bir daha söyleyeyim: Çapını ölçebildiğimiz bir kürecik gözlemlemedikçe, dedektörle filan alınan bilgiler spekülatiftir. Alınacak daha çok yol var. İki yarıkla filan bir şey kanıtlamaktan uzağız. Koskoca 27 kilometre çapında hızlandırıcı tünele ve dünyanın en güçlü, bir santralin gücünü emecek kadar güçlü, dev mıknatıslara sahip dünyanın en büyük makinesini dünyanın parasını harcayarak kurduk. Öyle iki yarık iki bilmem neyle çözülecek iş olsa bu kadar büyük bir makine yapılmazdı. CERN'in dedektörleri apartman büyüklüğündedir.

Kuantum müthiş bir çabayla araştırılıyor. İki internet sayfası okuduk diye hemen ahkam kesmeye kalkışmayın. Bulguları kuantum fizikçiler değerlendirecek ve literatür gelişecek. İşler böyle yürüyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Her şeyi bilemeyen diye bir özellik önerdiğin zaman bu özellik formülü sağlayamadığı için böyle bir tanrı olamaz der.

Her şeyi bilen diye bir özellik önerdiğin zaman bu özellik formülü sağladığı için böyle bir tanrı olur der.

Her şeyi bilemeyenin olduğu kesin, biz insanlar varız ve her şeyi bilemiyoruz. Her şeyi bilen bir varlık olduğu önkabulü için elimizde ne var?


Tanrı olabilmesi için her aklına gelen özelliği dayatamazsın. Kafandaki her düşünceyi sağlamalı, sağlamıyorsa tanrı yok diyemezsın.
Dayatamazsak tanrı pozitif olmalı önkabulü ne? Bu dayatma değil mi? Tanrı pozitif özelliklere sahipse negatif özellikler nasıl var?
Birisi aklına gelen pozitif özelliği dayatabiliyor ama ben negatif özelliği neden düşünmüyoruz deyince aklına gelen her özelliği dayatamazsın diyorsun. Hangi mantıkla?
Mekanik olması, iradesinin olmaması, düşünememesi neden sorun. Deist tanrı olabilir. Yani sistemi başlattı ve hiçbirşeye karışmıyor. Sistem kurallar çerçevesinde evriliyor.
Kuantum süperpozisyonunda tüm olası durumlar aynı anda vardır. Yani herşeyi bilmesi durumu olası.
Madem düşünemiyor, iradesi yok, o zaman ne diye tanrı var diyelim, madde zaten bu işi yapıyor.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Olasılığın nedeni parçacığın davranışının rasgele oluşu değil. Gözlemden etkilenmesi. Çünkü çok küçük. Porselen tabaktaki taze domates çekirdeğini el yordamıyla bulursan, bulduğun anda konumu değişir.

60 karbon atomundan oluşan bir molekülle de aynı deney aynı sonuçları veriyor. Küçük dediğin parçacığın yanında deve bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...