Jump to content

Evrenin genişlemesi


Recommended Posts

Yaklaşma yerel bir fenomen..

Evren genişlerken birbirlerine yakın, ya da çok büyük olan galaksiler birbirlerini çekiyor ve çarpışıyorlar.

Bize gelen ışığın tayfı maviye kayıyorsa, o galaksi bize yaklaşıyor demektir.

Tayf kırmızı ise uzaklaşıyor...

Galaksilerin büyük çoğunluğunun tayfı kırmızı..

Mavi tayf çok az.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 85
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sevgili Hacı, o halde bu çarpışmaların sorumlusu, galaksilerin birbirlerine uyguladıkları kütle çekimi oluyor , öyle değil mi ?

saygılar....

Evet..

Big Bang sırasında evren genişlerken madde hetetojen bir şekilde dağılmıştır.

Yani madde her yerde aynı homojeniteye ve yoğunluğa sahip değildir.

Madde öbek öbek birikip galaksileri oluştururken arada genişleyen uzay onları birbirlerinden uzaklaştırmıştır.

Bu heterojen dağılım nedeniyle galaksiler arasındaki mesafe eşit değildir.

Bazı galaksiler birbirlerine diğerlerinden daha yakın bir konuma sahiptirler.

Onlar ne kadar büyük ise, neden olacakları çekim gücü de o derecede güçlü olacaktır.

Galaksiler uzayın genişlemesinden dolayı birbirlerinden uzaklaşmaktadırlar.

Bu genişleme galaksilerin birbirlerine uyguladığı çekim gücünden bağımsızdır.

Başka bir deyişle burada iki ayrı süreç vardır.

İlki evrenin genişlemesine neden olan uzayın genişlemesi..

İkincisi galaksilerin muntazam dağılım göstermemelerinden dolayı, bazılarının birbirlerine yakın olması..

Birbirlerine yakın olanlar çekim gücünün etkisi altında birbirlerini cezbedecekler ve çarpışacaklardır.

Bu süreç genişleme süreci ile uyumludur.

Yani bu iki süreç arasında bir çelişki yoktur.

Evrende maddenin neden hetorojen olarak dağıldığı kesin olarak bilinmemektedir.

Bu heterojen dağılım mikrodalga zemin anizotropisi olarak Big Bang'in geçmişine işlenmiştir.

Zemin radyasonunda yüzbinde bir heterojenite vardır.

Big Bang'in sesli bir patlama olduğuna inanılmaktadır.

Genişleme sırasında ses dalgalarının, oluşmakta olan madde zerrelerinin heterojen dağılımından sorumlu olabileceği ileri sürülmüştür.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Big Bang sırasında evren genişlerken madde hetetojen bir şekilde dağılmıştır.

Yani madde her yerde aynı homojeniteye ve yoğunluğa sahip değildir.

Galaksiler uzayın genişlemesinden dolayı birbirlerinden uzaklaşmaktadırlar.

Bu genişleme galaksilerin birbirlerine uyguladığı çekim gücünden bağımsızdır.

Başka bir deyişle burada iki ayrı süreç vardır.

İlki evrenin genişlemesine neden olan uzayın genişlemesi..

İkincisi galaksilerin muntazam dağılım göstermemelerinden dolayı, bazılarının birbirlerine yakın olması..

Birbirlerine yakın olanlar çekim gücünün etkisi altında birbirlerini cezbedecekler ve çarpışacaklardır.

Bu süreç genişleme süreci ile uyumludur.

Yani bu iki süreç arasında bir çelişki yoktur.

Evrende maddenin neden hetorojen olarak dağıldığı kesin olarak bilinmemektedir.

Bu heterojen dağılım mikrodalga zemin anizotropisi olarak Big Bang'in geçmişine işlenmiştir.

Zemin radyasonunda yüzbinde bir heterojenite vardır.

Big Bang'in sesli bir patlama olduğuna inanılmaktadır.

Genişleme sırasında ses dalgalarının, oluşmakta olan madde zerrelerinin heterojen dağılımından sorumlu olabileceği ileri sürülmüştür.

Öncelikle Big bang sonrası heterojenite varsa veya ortaya çıkmış ise bu big bang nasıl bir zeminde vuku bulmaşsa o zemindeki heterojenitenin yansıması olmalıdır.

Bu heterojeniteyi su buharından damla oluşmasına benzetmekteyim.

Ama su buharı oluşurken bir yerde durgunluk ve ısı farkı olması, mikro su damlacıklarının birim hacme düzen miktarının artması, birbirine yaklaşması, temas etmesi ve birleşmesi şeklinde olmaktadır. Bir kez birbirinde uzaklaşma hareketi başlamış ise her damlacık bir diğerinden sürekli uzaklaşacaktır. ve Eğer bir yavaşlama ve durgunluk ortaya çıkmamış ise hiçbir şekilde bu damlacaklar birleşemeyecektir.

Bırakalım big bang dönemlerini, şimdi içinde bulunduğumuz zaman içinde yıldız ve galaksilerden gelen veriye göre evren genişlemeye devam etmektedir. İster homojen, isterse heterojen her türlü genişleme şeklinde, yıldız ve galaksiler birbirinden uzaklaşır. Bu uzaklaşmadan dolayı yıldız ve galaksilerin birbirlerini çekim gücü her geçen zaman için azalır. Çünkü çekim yasasına göre cisimler kütleleriyle doğru orantılı aralarındaki mesafenin büyüklüğüne göre ters orantılı olarak birbirlerini çekerler. Big bang da maddenin çevreye dağılması homojenken bir süre sonra bu homojenite bozulmaktadır. Nedeni çekim yasası ile açıklanamaz. Açıklanabilmesi için genişlemenin durması ve büyük çöküşün başlaması gerek. Ya da evrenin büyükçe bir kısmında genişleme devam ederken başka yörelerinde yavaşlama, durma ve çöküş olmalı ki galaksilerin birleşmeleri, birleşerek kütlelerini artırmaları ve birbirlerine yaklaşmaları mümkün olabilsin. Evren tümü ile genişlemeye devam ediyor ise, heterojen de olsa birbirlerine yakınlaşan gökcisimleri olmaz. Uzaklaşma ise birbirlerini çekmelerini azaltır.

Ayrıca. Sesli patlama ne demektir? Ses bir ortamda yayılan, maddi ortam gerektiren titreşim olgusudur. Big bang ın dışı yoktur ki. Big bang dışarıdan gözlenemez ki; biri sesini dinlesin. Sesli olup olmadığına karar versin. Ses genellikle manyetik rezonanstan daha büyük dalgalardır. Madde içinde yayılır ve moleküllerin titreşimi düzeyinde büyük dalgaboyları içerir. Bigbang esnasında atom elemanı bile olmayacak yapılar yokken, big bang titreşimine neden ses deniyor?

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İddiaya göre:

Sesli genişleme (patlama) demek, bu süreç içerisinde maddenin öğelerinin sentez edilmiş olmaları demektir.

Genişleme Big Bang'in hemen başında gerçekleşmiş ve atomaltı öğelerden oluşan bir ortam oluşmuştur.

Bu ortam ses dalgalarının yayılması için son derece uygundur. Ve ses müthiş hızlarla etrafa yayılmış olmalıdır.

Bu sırada ses dalgalarının neden olduğu enerji madde zerrelerinin dağılmasına ve evrenin heterojen bir yapı almasına neden olmuştur.

Bu heterojen yapıdan ilerde galaksiler şekillenmişlerdir..

Evrende mevcut milyarlarca galaksiden yalnız çok azı birbirleri ile birleşen daha büyük galaksiler oluşturmuşlardır.

O galaksilerin hemen hepsinin eliptik olduğuna inanılmaktadır.

Mevcut galaksilerin yaklaşık yüzde 10-15'i eliptiktir.

Bu galaksilerin genç evrende ortaya çıktıklarına ve dolayısıyla evren daha genç iken galaksilerin birbirleri ile daha çok çarpıştıklarına inanılmaktadır..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Birileri kuzey kutbunun kuzeyi gibi bir laf eder. Edildiği gibi kabul ederiz.

Ne ses dalgalarıymış breh breh.

Enerjiye neden oluyor.

Ses diye bildiğimiz şeyin de içine ediyor.

Sevgiler.

Ses dalgalarının kendileri enerjidir.

Evrenin genişlemesi ve enerjinin maddeye dönüşmesi sırasında açığa çıkan kinetik enerjiden kaynak alır.

Ses enerji iletimi demektir.

Ses dalgaları ile cam bardakları parçalamak mümkündür.

Çünkü ses dalgaları kinetik enerjiyi bir yerden diğer yerlere iletirler.

Bunda şaşıracak ne var anlamadım?

Basit bir fizik yasası.. İlk okul düzeyinde anlaşılabilir hem de.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İyi de Big Bang sırasında açığa çıkan enerji hem genişlemeden hemde ses dalgalarından sorumludur.

Big Bang'in kendisi ise vaküm dalgalanmasına bağlı olarak ortaya çıkmıştır.

Vakümde vaküm enerjisi denen bir enerji vardır.

O enerji evrendeki her şeyden sorumludur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
O enerji evrendeki her şeyden sorumludur.

Böyle olunca gerisi teferruat.

Ses, EMR, ısı, ışık, gravite, kuvvet, kütle vs. den herhangi birinin özellikle belirtilmesinin esprisi kalmıyor.

Şu vakum enerjisine ulaşabilsek. ERKE cilerle dalga geçmeyi de bırakırız

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Esenlikler,

Big-Bang sırasında Maddenin birbirinden uzaklaştığı değil Evrenin genişlediğini söylüyorsun, (ki kütle çekim yasası ile kısmen uyumlu)

Şimdi, bu takdir de şunu soracağım,

Eğer bu denli hızlarda genişleyen bir Evren'den söz ediyorsak ve Maddeler de genişleyen evren aracılığı ile birbirinden uzaklaşıyorsa;

Samanyolu Galaxysine 2.2 milyon ışık yılı uzaklıkta olan Andromeda Galaxysi ile kendi Galaxymiz birbirlerine doğru muazzam hızlarda yaklaşmaktalar.

Andromeda : 1.000.000 km/h

Samanyolu : 500.000 km/h

Ortalama yakınlaşma hızları : 750.000 km/h

Ortalama Kozmik Çarpışma süresi : (-) 3.1 milyar yıl.

Bu durumda Işık hızına 'yakın' bir hızla genişleyen 'evren' de, maddeler hâlâ birbirilerine nasıl yakınlaşabiliyor, neden karanlık enerjinin 'evreni genişletme' hızı bunları birbirinden ayırmaya 'yetmiyor' ?

ArthurUnal,

Evrenin genişlemesi içindeki cisimlerin hareketi ile değil, tıpkı şişen bir balonun yüzeyindeki noktaların birbirinden uzaklaşmasında olduğu gibi uzayın genişmesinden kaynaklandığı için, cisimler arasındaki mesafe aralarındaki mesafe ile doğru orantılı artar. Yani iki galaksi birbirine ne kadar uzaksa, o kadar hızla birbirilerinden uzaklaştıkları gözlemlenir. Yakın uzaklıklarda kütle çekimi etkisi, genişleme etkisine üstün gelir. Dolayısıyla, birbirinden uzaklaşan galaksilkerden söz ederken, en az yüz milyonlarca, milyarlarca ışık yılı mertebesinde uzak galaksilerden söz ediyoruz. Andromeda galaksisi ise, bu mertebeler gözönünde bulundurulduğunda bize çok yakın..

Hatta bırak Andromeda galaksisini, Samanyolu ve Andromeda ile birlikte 35 kadar galaksiyi içide bulunduran 10 milyon ışık yılı çapındaki yerel grup ve hatta onu da içinde bulunduran 200 milyon ışık yılı çapındaki Virgo süper öbeği bile genleşmeden kendi içinde etkilenmez.

http://en.wikipedia.org/wiki/Redshift#Obse...ns_in_astronomy

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yakın uzaklıklarda kütle çekimi etkisi, genişleme etkisine üstün gelir.

Sevgili deicide

Bu iddia nasıl açıklanıyor.

Nasıl oluyor bu mekanizma?

Her galaksiye yakın komşu galaksiler olur.

Bu galaksiler ister balon yüzeyinde olsun, ister pasta kabarması gibi olsun sürekli birbirinden uzaklaşırlar. Bu uzaklaşmalarda durup dururken kütle artmaz ki (kütle arması olmalı ki) çekim etkisi de artsın ve genişlemeye üstün gelsin.

Yani sürekli birbirinden uzaklaşan küçük kütleler birleşemiyor ki kütle artımı olsun.

kütle artması için genişlemenin bir seviyede durması hatta daralma başlaması gerekir ki arkadan gelişleyen kütlelerle zıt yönde hareketler oluşsun, çarpışsın birleşsin ve kütleleri artsın. vs.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sevgili deicide

Bu iddia nasıl açıklanıyor.

Nasıl oluyor bu mekanizma?

Her galaksiye yakın komşu galaksiler olur.

Bu galaksiler ister balon yüzeyinde olsun, ister pasta kabarması gibi olsun sürekli birbirinden uzaklaşırlar. Bu uzaklaşmalarda durup dururken kütle artmaz ki (kütle arması olmalı ki) çekim etkisi de artsın ve genişlemeye üstün gelsin.

Sevgili Dr. Ekinci,

120 kilometre çapında dev bir balon ve üzerinde gezinen karıncalar düşünelim.. Bir karıncanın da en fazla saatte 100 metre gidebildiğini varsayalım.. Pi sayısını da, kolaylık olsun diye 3 olarak alalım. Balonun çevresi 360 kilometre eder. Balonu da bir yerinden motorla şişirdiğimizi ve balonun çapının saatte 1 kilometre arttığını varsayalım.

Bir saat sonra balonun çapı 121 kilometre olur. Çevresi de 363 km'ye çıkacaktır. Yani bir noktasındaki bir karınca, tam antipoddaki (180 km uzaktaki) karıncanın eğer ikisi de bu süre içinde yerlerinde durdularsa kendisinden 1.5 km uzaklaştığını görür. Eğer bu iki karınca son hızla birbirlerinin tam ters yönüne doğru son hızda yürümüşlerse, bu fark 1.7 km, birbirlerine doğru yürüdülerse de 1.3 km olacaktır. Yani karınca, diğer karıncanın -her ikisinin de yürüyüşlerinin yönüne ve hızına bağlı olarak- kendisinden saatte 1.7 ila 1.3 km arasında bir hızla uzaklaştığını görecektir. Burada önemli olan, bu iki karınca ne yaparlarsa yapsınlar aradaki uzaklığın sürekli büyümek zorunda olması. Çünkü balonun genişlemesi dolayısıyla bu iki konumun birbirinden uzaklaşmasını, karıncaların hareketi telafi edemez.

Öte yandan, bizim karıncamızdan balonun çapı 120 km iken, 3 km ötedeki bir karıncayı ele alalım. Balonun çapı 121, çevresi de 363 km olduğunda, karıncaların durdukları noktalar arasındaki uzaklık, 3 * 363 / 360 = 3.025 km olur.. Yani 3025 metre. Bu surada karıncalar birbirlerinden ters yöne doğru son hızda yürümüşlerse, uzaklık, 3025 + 100 + 100 = 3225 m olacak, sonuçta karınca aradaki uzaklığın saatte 0.225 km arttığını görecektir. Eğer karıncalar birbirlerine doğru yürümüşlerse uzaklık, 3025 - 100 - 100 = 2825 m olacak ve dolayısıyla karınca diğer karıncanın kendisine saatte 0.175 km hızla yaklaştığını gözlemleyecektir.

Bunun böyle olmasının nedeni, balonun şişme etkisinin yakın uzaklıklarda azken, uzaklık büyüdükçe doğru orantılı olarak artmasıdır.

Yani yukarıda "Yakın uzaklıklarda kütle çekimi etkisi, genişleme etkisine üstün gelir" derken kastım kütlenin arttığı değildi. Kütle çekiminin etkisiyle cisimlerin birbirlerine doğru çekilerek yaptıkları yörünge hareketinden söz ediyorum. Uzay genleşince eğer kütle çekimi diye bir şey olmasaydı, Güneş ile Dünya arasındaki uzaklık da çok küçük olmakla birlikte artacaktı. Ama kütleçekimi, bu genleşmenin etkisini hemen sıfıra indirir. Ama cisimler birbirinden uzaklaştıkça kütle çekimi uzaklığın karesiyle azalır, evrenin genişlemesinin etkisi de uzaklıkla doğru orantılı olarak artar. Başlangıçta birincisi ne kadar şiddetli, ikincisi ne kadar zayıf olursa olsun, aradaki uzaklık arttıkça öyle bir nokta gelir ki, artık ikincisi birincisine üstün olacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili deicide

örneğini anlamakta yine zorlandım.

evrenin genişlemesi sırasında. karıncaların hareketlerine tekabül eden şey ne?

galaksiler bu genişlemenin etkisi ile birbirlerinden uzaklaşıyor.

Galaksilerin karınca gibi özgül hareketi yok ki. A galaksisi sağa giderken B de sola gitsin ve birbirine yaklaşsın. Galaksilere (karınca misali) özgün hareketi veren şey ne?

Sürekli birbirinden ayrılan kütleler. Bu ayrılma hızı yavaşlamadıkça, sönümlenmedikçe birbirine yaklaşması için bir neden yoktur.

Kütle çekimi diyorsan tam tersi aradaki mesafe sürekli arttığı için kütlede bir artış olmadığı için kütle çekiminin etkisi gittikçe azalması gerekir.

Kütle çekiminin devreye girmesi için yavaşlamanın olması gerekir.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
evrenin genişlemesi sırasında. karıncaların hareketlerine tekabül eden şey ne?

galaksiler bu genişlemenin etkisi ile birbirlerinden uzaklaşıyor.

Galaksilerin karınca gibi özgül hareketi yok ki. A galaksisi sağa giderken B de sola gitsin ve birbirine yaklaşsın. Galaksilere (karınca misali) özgün hareketi veren şey ne?

Sevgili Drekinci, galaksilerin hareketi var. Bu hareket, kütle çekim ve momentumun korunumu etkisiyle olan hareketler. Her galaksi kendi çevresinde döner. Çünkü oluşumunun kökeninde kütle çekim etkisiyle kendi içine (yani kütle merkezine doğru) çöken bir gaz ve toz bulutu vardır. Bu kütlenin bileşenlerinin başta rastlantısal hızları vardır. Kütle çöktükçe ısınır ve tıpkı bir buz dansçısının kollarını içeri çektiğinde olduğu gibi kendi çevresindeki baştaki belli belirsiz dönüşü hızlanır. Toplana gaz, bazı bölgelerde sıkışarak iyice yoğunlaşır ve bu sefer o bölgelerde yıldız oluşumları başlar. Çok büyük yıldızlar çok kısa sürede patlayarak devasa büyüklükteki malzemelerini galaksi içine yayarlar, bu da galaksinin iç hareketine katkıda bulunur.

Ayrıca galaksiler de birbirlerini çeker ve ortak kütle merkezleri etrafında yörünge hareketleri yapar. Bu hareketler de merkezinde çok büyük baskın bir kütlenin olduğu Güneş sistemindeki gibi görece düzenli değil, herhangi birinin baskın olmadığı mertebe olarak birbirine yakın büyüklüklerdeki kütlelerden oluştuğu için kaotiktir. Dolayısıyla sonuç olarak galaksiler de çeşitli yönlerde ve hızlarda harekete sahiptir. Çizgisel olarak ölçtüğümüzde, yakın galaksilere göre yaklaşma/uzaklaşma durumunda olduğumuzu gözlemleriz.

Sürekli birbirinden ayrılan kütleler. Bu ayrılma hızı yavaşlamadıkça, sönümlenmedikçe birbirine yaklaşması için bir neden yoktur.

Kütle çekimi diyorsan tam tersi aradaki mesafe sürekli arttığı için kütlede bir artış olmadığı için kütle çekiminin etkisi gittikçe azalması gerekir.

Kütle çekiminin devreye girmesi için yavaşlamanın olması gerekir.

Uzaklığın artışının etkisi, çok büyük yani milyar ışık yılı mertebesinde söz konusu olur. Güneş Dünya örneği bunu anlamak için yeterli. Trilyonlarca yıl da geçse, Güneş-Dünya arasındaki uzaklık evrenin genişlemesinden etkilenmez. Yeter ki genişleme ivmelenerek olağanüstü yüksek oranlara ulaşmasın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...