Jump to content

hücre içine yolculuk


Recommended Posts

Varlığı sadece madde olarak kabul edersen matematiği de kendini de yok konumuna sokar salaklaşırsın.

Çünkü bu mantıkta uzay yok, zaman yok, kuvvet yok, insan yok, sandalye yok, üçgen yok, ...

Dünya olmayan şeyler tarafından yönetiliyor bu durumda?

Zaman zaten senin bildiğin şekilde yok madde oluş ve devinim halinde zaman da o devinimin koordinatı.Çizgisel bir zaman gibi bir şey yok zaten akıp giden safsın işte.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 104
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

O şekilde yok da bu şekilde var da. Var mı yok mu?

Zaman maddenin hal değiştirmesinin koordinatı.Kıyas için var madde yoksa zaten zaman da yok.Madde değiştiği anda ilk haliyle değişen arasındaki kıyasa zaman diyoruz.Soyut ve aslında matematik gibi gerçekte karlılığı yok evrende.Fakat bu tanımı kullanmak zorundayız .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zaman maddenin hal değiştirmesinin koordinatı.Kıyas için var madde yoksa zaten zaman da yok.Madde değiştiği anda ilk haliyle değişen arasındaki kıyasa zaman diyoruz.Soyut ve aslında matematik gibi gerçekte karlılığı yok evrende.Fakat bu tanımı kullanmak zorundayız .

Çok açıklama yapmana gerek yok. Benim sorma amacım var olup olmadığını söyletmek için. Sen maddesel olmayan hiç bir şeyi varlık olarak kabul etmediğini söylerken diğer yandan da var olmadığını söylediğin şeyleri kullanarak bir şeyler var etmekten bahsediyorsun. Bu sorunlu bir açıklama. Var olmayan bir şeyi nasıl kullanıyorsun? Kullanıyorsan vardır. Onun varlığını tanımak zorundasın. Maddesel olsun veya olmasın...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çok açıklama yapmana gerek yok. Benim sorma amacım var olup olmadığını söyletmek için. Sen maddesel olmayan hiç bir şeyi varlık olarak kabul etmediğini söylerken diğer yandan da var olmadığını söylediğin şeyleri kullanarak bir şeyler var etmekten bahsediyorsun. Bu sorunlu bir açıklama. Var olmayan bir şeyi nasıl kullanıyorsun? Kullanıyorsan vardır. Onun varlığını tanımak zorundasın. Maddesel olsun veya olmasın...

manyak mısın sevgi kelimesini soyut olarak kullananla beyindeki kimyasal ve biyolojik anlamıyla kullanan aynı mı?Birisi maddesel birisi soyut benle senin arandaki fark bu .İdealizm Platon saçmalıkları off...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kimyasal ve biyolojik anlam ne? Sevgi var mı yok mu?

Hormonlardan evrimsel özelliklerden biyolojiden beyinden bağımsız bir sevgi yok. Sevgiiyi biz soyutluyoruz aslında soyut bir şey değil.Sizin sevgi dedğiniz soyut bir şey varsa o gerçek değil zaten.Tamam ben yoruldum gerçekten sizin biraz evrim çalışmanız gerek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hormonlardan evrimsel özelliklerden biyolojiden beyinden bağımsız bir sevgi yok. Sevgiiyi biz soyutluyoruz aslında soyut bir şey değil.Sizin sevgi dedğiniz soyut bir şey varsa o gerçek değil zaten.Tamam ben yoruldum gerçekten sizin biraz evrim çalışmanız gerek.

Yorulmak yok. İlk hücreden bu yana izlerini sürebiliriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben mitokondrilerin tek başlarına canlı kabul edilemeyeceğini söylüyorum. Öyle olsaydı onları hücreden izole edip kendi başlarına yaşatabilirdik. Bu durumda ne düşünmeliyiz?

Bildirim gelmemiş mesajı anca gördüm kusura bakma.

Memelilerin bağırsaklarında yaşayan parazit bakterilerde onlara bağımlı. Bu durumda onlar canlı değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bildirim gelmemiş mesajı anca gördüm kusura bakma.

Memelilerin bağırsaklarında yaşayan parazit bakterilerde onlara bağımlı. Bu durumda onlar canlı değil mi?

O bakterileri bir cam tüp içinde (in vitro), gerekli besinlerle yaşatabiliyoruz.Onlar canlı.

Bu arada, neden kafa patlatıyorsun anlayamadım? Hücre teorisine kafa atmak herkesin harcı mı sanıyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mitokondriler bütün prokaryot hücrelerle benzerlik gösteriyor. Archae hariç. Çünkü onların hem hücre zarları farklı hem de tRNA'ları. Mitokondrilerin hücre zarlarının yapısı ile çoğu bakterinin hücre zarı yapısı aynı. Bu durum da onların genel olarak prokaryot alanından (domain) evrildiklerini düşündürüyor.

bunu düşündüğünüz manada değil, genetik olarak kasıt ile söylemiştim.
Link to post
Sitelerde Paylaş

O bakterileri bir cam tüp içinde (in vitro), gerekli besinlerle yaşatabiliyoruz.Onlar canlı.

Bu arada, neden kafa patlatıyorsun anlayamadım? Hücre teorisine kafa atmak herkesin harcı mı sanıyorsun?

Kafa tutmak demek istediniz sanırım; ama teorilere kafa tutulmaz zaten, ben sadece fikrimi beyan ediyorum :D Bu düşünüş biçimiyle hareket edemeyiz, izole ortam hazırlıyorsanız zaten mitokondride izole bir ortamda yaşamını sürdürüyor, ikisi aynı kapıya çıkar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kafa tutmak demek istediniz sanırım; ama teorilere kafa tutulmaz zaten, ben sadece fikrimi beyan ediyorum :D Bu düşünüş biçimiyle hareket edemeyiz, izole ortam hazırlıyorsanız zaten mitokondride izole bir ortamda yaşamını sürdürüyor, ikisi aynı kapıya çıkar.

Oksijenli solunum bir yere kadar (ayrıntıda boğulmayalım diye kısa kesiyorum) sitoplazma içinde gerçekleşir. Bu durum bütün oksijenli solunum yapan hücreler için aynıdır. Mitokondri bu aşamadan sonra enerji dönüşümü için yeni işlevleri gerçekleştirir.

İzole mitokondriler, yani bir tüpte suyun içinde bulunan mitokondriler oksijenli solunumun ilk basamağı olmadığı için bir süre sonra işlevlerini kaybederler. Hücre içinde olmadığı sürece mitokondriler işlevlerini yerine getiremezler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

aynen.

Oksijen olmadan yaşayan bakteriler var. Bazı bakteriler de oksijen olduğunda oksijenli solunum, olmadığında da oksijensiz solunum yapıyorlar. Bazı bakteriler de sadece oksijenli solunum yapıyorlar. Oksijenli solunum yapan bakteriler ise oksijenli solunumun en önemli kısmı olan “oksidatif fosforilizasyon” olayını (temel bir olay diyelim) çok farklı maddeler kullanarak yapabiliyorlar. Yani, birbirlerinden farklı türdeki bakteriler oksijenli solunum yaparken birbirlerinden farklı yöntemler uyguluyorlar. Ökaryotlara baktığımızda ise, bütün ökaryotlar oksijenli solunumu aynı şekilde yapıyorlar ancak prokaryotlardan farklı bir biçimde yapıyorlar. Archae ise en azından prokaryotlar ve ökaryotlar kadar araştırılmadığı için (yeni bir alan) oksijenli solunumu karşılaştırabilmemiz için yeteri kadar veri vermiyor bize.

Mitokondrilerin atasının oksijenli solunum yapan bir canlı olması akla yatkın görünüyor. Ancak, oksijenli solunum yapan tek tip bakteri yok. Bu siyanobakteri de olabilir başka bir bakteri de…Bu durum mitokondrilerin evrimini anlayabilmemiz için sorun teşkil ediyor. Bir diğer durum ise oksijen miktarının biyosferde zamanla arttığı teorisi ile bağlantılı. Biyosferde oksijen miktarının (serbest oksijen gazı) çok az olduğu dönemlerde oksijenli solunum yapan bakterilerin olup olmadığını bilmiyoruz. Belki de suyu hidrolize edip çıkan serbest oksijeni solunumda kullanan bakteriler vardı?!

Lenski deneylerinden öğrendiğimiz kadarıyla, bakteriler çok hızlı evrim geçirebiliyorlar (kendi ömrümüzle kıyaslayınca tabi). Bu durumda özellikle hiçbir fosil bırakmayan(bırakamayan) bakterilerin milyonlarca yıllık evrimini anlayabilmemiz için elimizde çok az bilgi var. Hücre duvarları dışında (onlar da şekil olarak fikir veriyorlar), bu canlıların hangi aşamalarla oksijenli solunuma geçtikleri hakkında bilgimiz yok. Bildiğimiz şey siyanobakterilerin biyosferde çok başarılı oldukları.

Samanyolu’nun içinde gezinen kuyruklu yıldızlardaki, meteoritlerdeki moleküller, jeoloji, iklim tarihindeki gelişmeler, nanoteknolojinin ilerlemesi ve belki şimdi hiç bilmediğimiz, hayal edemediğimiz gelişmeler olduğunda elimizde daha çok ipucu olacak.

Düşünsenize; Darwin ne DNA’yı ne de mitokondriyi bilmiyordu, biz mitokondrilerin evrimini tartışıyoruz. Bilim işte böyle bir şey.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Oksijen olmadan yaşayan bakteriler var. Bazı bakteriler de oksijen olduğunda oksijenli solunum, olmadığında da oksijensiz solunum yapıyorlar. Bazı bakteriler de sadece oksijenli solunum yapıyorlar. Oksijenli solunum yapan bakteriler ise oksijenli solunumun en önemli kısmı olan oksidatif fosforilizasyon olayını (temel bir olay diyelim) çok farklı maddeler kullanarak yapabiliyorlar. Yani, birbirlerinden farklı türdeki bakteriler oksijenli solunum yaparken birbirlerinden farklı yöntemler uyguluyorlar. Ökaryotlara baktığımızda ise, bütün ökaryotlar oksijenli solunumu aynı şekilde yapıyorlar ancak prokaryotlardan farklı bir biçimde yapıyorlar. Archae ise en azından prokaryotlar ve ökaryotlar kadar araştırılmadığı için (yeni bir alan) oksijenli solunumu karşılaştırabilmemiz için yeteri kadar veri vermiyor bize.

Mitokondrilerin atasının oksijenli solunum yapan bir canlı olması akla yatkın görünüyor. Ancak, oksijenli solunum yapan tek tip bakteri yok. Bu siyanobakteri de olabilir başka bir bakteri deBu durum mitokondrilerin evrimini anlayabilmemiz için sorun teşkil ediyor. Bir diğer durum ise oksijen miktarının biyosferde zamanla arttığı teorisi ile bağlantılı. Biyosferde oksijen miktarının (serbest oksijen gazı) çok az olduğu dönemlerde oksijenli solunum yapan bakterilerin olup olmadığını bilmiyoruz. Belki de suyu hidrolize edip çıkan serbest oksijeni solunumda kullanan bakteriler vardı?!

Lenski deneylerinden öğrendiğimiz kadarıyla, bakteriler çok hızlı evrim geçirebiliyorlar (kendi ömrümüzle kıyaslayınca tabi). Bu durumda özellikle hiçbir fosil bırakmayan(bırakamayan) bakterilerin milyonlarca yıllık evrimini anlayabilmemiz için elimizde çok az bilgi var. Hücre duvarları dışında (onlar da şekil olarak fikir veriyorlar), bu canlıların hangi aşamalarla oksijenli solunuma geçtikleri hakkında bilgimiz yok. Bildiğimiz şey siyanobakterilerin biyosferde çok başarılı oldukları.

Samanyolunun içinde gezinen kuyruklu yıldızlardaki, meteoritlerdeki moleküller, jeoloji, iklim tarihindeki gelişmeler, nanoteknolojinin ilerlemesi ve belki şimdi hiç bilmediğimiz, hayal edemediğimiz gelişmeler olduğunda elimizde daha çok ipucu olacak.

Düşünsenize; Darwin ne DNAyı ne de mitokondriyi bilmiyordu, biz mitokondrilerin evrimini tartışıyoruz. Bilim işte böyle bir şey.

evet söylediğinizde haklısiniz. Konu hakkında Archaeaları okumuştum .konuya dönersek. Ben hala canlılık kavramında eksiklik olduğunu düşünüyorum.

Gerçi benim için hala biyolojik robotuz .

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...