Jump to content

Ateizm ve Ahlak


Recommended Posts

Hay ağzın bal yesin.

Ama gelde bunu bizim Alchindus'a, Simo Hayha'ya anlat anlatabilirsen .

Anlamıyorlar ki, kafalarında bir problem olduğundan şüpheleniyorum.

'Gerçege sadakat şarttır'sözünden anladıkları inanca sadakat şarttır ya da inanca sadakat olmazsa olmaz diyenlerin ezberini,bozmak o kadar kolay olmasa gerek

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 1,2k
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

Ercü, okuyorum bütün başlığı inan ofsayta düşmekte hacı abimi sollayan bir sen çıktın :lol:

Ercü, şehit öldürenin adı değil ölenin adı hatırlatalım sana B)

Yine ercü, konunun masum canı insan canının masumiyeti olduğunu hatırlatalım sana.. Eskimonun yaşlısına reva gördüğüyle savaş meydanında olanları eşitleyen ercü gerçi sana ne hatırltsak boş ya neyse :D

Maçı kaybettin ercü, önündeki maçlara bakacaksın artık B)

Dininden vereceğim örnekleride anlamayacağını biliyordum ya.

Dininidemi biz öğreteceğiz sana.

Şehite şehit adını kim koymuş?

Bir insanın şehit olmasını kim teşvik ediyor.

Ayrıca şehit olanlar yolda gezerken mi şehit oluyor?

Savaşa insanlar nasıl sürülüyor.

Gideceksin öleceksin yada öldüreceksin diye sürülüyor.

Savaşa gidip insanları öldürmek emredilmiyormu. Öldürülen insanlar can taşımıyormu?

Hayır arkadaş ben ne savaşa giderim ne adam öldürürüm nede ölürüm diyenleri kuran neden tehtit ediyor?

Ayrıca kuranda inananların canlarını allah cennet karşılığı satın almıştır türü söz neden ediliyor?

Yani ben dinim için canlarınızı satın aldım gerekirse öleceksiniz diyor Allahınız.

Yani senin dininde insanı öldürmek var.

Yine senin mantığına göre demek ki islamın hayata dair değerleri yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tezin sahibi muhterem bu doğru ama çelişki de bariz ortada bunu ciddi ciddi göremiyor musun :blink:

Canın masumiyeti prensibinin sadece toplumsal şartlarla oluşamayacağına eskimo örneği yeterli bir örnek bana göre..

Şöyle düşün, bütün kuğular beyazdır diye bir önerme varsa gösterilen bir tek siyah kuğu bu önermeyi geçersiz kılar B)

Muhterem siyah kuğuyu ercüye göstermiş ve işi bitirmiştir bana göre..

Şu yukarda bahsettiğin mantıklamı mevzuyu değerlendiriyordun?

Mevzudaki mantık şu..

Bütün kuğular uçar.. Sen ise yürüyen kuğuları gösterip uçmadıklarını iddia ediyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin de anlamadığın şey çok ercüment boşuna millete çatma.Allahın dini haksızlığı men ediyorsa ,zulmü men ediyorsa o dinde olmayanları öldürmek doğruyu desteklemek şarttır.Eğer bir eskimo yaşlısı gençlerin yaşamasına olanak sağlanması için, toplumun geleceği açısından öldürülüyorsa ve bunu sosyal evrimleşmeyi açıklamakta mantıklı buluyorsak ki yukarıda bir üye bunu belirtmişti sanırım o halde zalimi dışlayan Allah'ın dinini hor göremezsin.

İslamın bir hak ve özgürlük hareketi olduğunu düşününce bunları mantıklı bir şekilde açıklayabiliyoruz.Sen beğenmesen de .

Senin de anlamadığın şey çok ercüment boşuna millete çatma.Allahın dini haksızlığı men ediyorsa ,zulmü men ediyorsa o dinde olmayanları öldürmek doğruyu desteklemek şarttır.Eğer bir eskimo yaşlısı gençlerin yaşamasına olanak sağlanması için, toplumun geleceği açısından öldürülüyorsa ve bunu sosyal evrimleşmeyi açıklamakta mantıklı buluyorsak ki yukarıda bir üye bunu belirtmişti sanırım o halde zalimi dışlayan Allah'ın dinini hor göremezsin.

İslamın bir hak ve özgürlük hareketi olduğunu düşününce bunları mantıklı bir şekilde açıklayabiliyoruz.Sen beğenmesen de .

Mevzu daha oraya gelmediki..

Yani henüz iyi, kötü, ilkel, doğru, yanlış, tutarlı, tutarsız gibi değerlendirmelere gelmedi.

İnsan denen yaratık genel kaideler üretiyormu üretmiyormu. Henüz burdayız.

Aslında insanın ve toplumun düşünce ve soyut değer üretip üretemediğindeyiz henüz.

İnsanların ve toplumların genel kaideler üretip üretmediğine bi karar verebilsek.

Sonraki mevzulara gelinir.

Eğer insanların genel kaideler ürettiğini kabul edersek eğer ?

Bunu nasıl yaptığı üzerinde biraz tartışmalıyız bence.

Yani insanlar şeyleri nasıl soyutluyor. İnsanın soyutlamasının bir mantığı varmı?

Dilin varlığı insanların soyutlama yapabildiklerinin delili.

Ama aynı zamandada tüm dillerin kaideleri var. Yani grameri var.

Hani hiç bilmediğimiz bir dili konuşanları görünce. Yav bunlarda car car konuşuyorlar işte deriz ya.

Gerçekte insanlar karışık kuruşuk carcar mı konuşuyor.

İnsanlar soyutlama yaparkende aslında bir mantığa ve kaideye göre yapıyor.

Biraz bunun üzerinde dursak iyi olur sanırım..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Elbetteki soyutlama yaparken de bir mantığa göre yapıyoruz.Kendi subjektif yorumlarımıza göre soyutluyoruz.Verdiğin örnekten gidersek eğer evet bilmediğimiz dil bize hiç bir şey ifade etmiyor.Fakat o bilenleri için kelime vurguları bile yorumu değiştirir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Elbetteki soyutlama yaparken de bir mantığa göre yapıyoruz.Kendi subjektif yorumlarımıza göre soyutluyoruz.Verdiğin örnekten gidersek eğer evet bilmediğimiz dil bize hiç bir şey ifade etmiyor.Fakat o bilenleri için kelime vurguları bile yorumu değiştirir.

İnsanlar soyutlama yaparken , gözlemleriyle, doğru olarak bildikleriyle, daha önceki kabulleriyle, inançlarıyla tutarlı olacak şekilde soyutlamalar yapıyor. Ayrıca soyutladığı şeylerin insan düşüncesinde derecelendirmesi var. Yani insan, düşüncesindeki şeyleri derecelendiriyor, önem sırasına diziyor ve şeyler arasında bağlar kurup şeylerin birbiri üstündeki kapsamlarını belirliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

daha güçlü bir başka prensip "canım masumiyeti" prensibini egale edebilir. bu da yine toplumsal bir olgudur. mesela neslin devamı bir canın devamından daha değerlidir. zaten cana masumiyet atfedilmesinin nedeni de temelde neslin korunması amacını taşır.

Bunun ercü'cümle alakası yokki <_<

Farkındasın değil mi siyah kuğu gösterilmişken senin yaptığın başka beyaz kuğularda çıkabilir demek..

Tabi çıkabilir ama bu bütün kuğular beyazdır sözünü doğrulamaz, siyah kuğu oradayken B)

Canın masumiyetinden hareketle örneğin neslin devamı için yada yine can masum olduğu için nefsi müdafaya izin verilmesi can masumiyeti prensibini ortadan kaldırmaz suevari..

Ateist olmadığına göre bunu anlayabileceğini umarım B)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mevzudaki mantık şu..

Bütün kuğular uçar.. Sen ise yürüyen kuğuları gösterip uçmadıklarını iddia ediyorsun.

Ercü, kıvırmak sana çok yakışıyor B)

İnsanların ve toplumların genel kaideler üretip üretmediğine bi karar verebilsek.

Sonraki mevzulara gelinir.

Salağa yatıyorsunuz anlıyorum ben..

ihtiyar(pardon) muhterem ne diyordu?

Vahiy olmadan insan üretse üretse eskimonunkini üretir, islam öncesi paganların kız çocuklarını diri diri gömmesi gibi şeyler üretir.

O diyor bunu..

Ercü'cüm burada konuşulandan ısrarla kaçmak istiyorsun anlıyorım(hacım da böyleydi ama daha dürüsttü) ama konu insanların genel prensipler üretip üretemeyeceği değil, bak eskimoda prensip üretmiş pagan arapda üretmiş.

Ama ateistimiz bunların değil başka prensiplerin takipçisi..

Mesele üretilenin takip edilenin dayanakları..

İşte sizi pataklayan muhterem takipçisi olduğunuz prensiplerin nereye dayandığını soruyor ercü, alo ses geliyor mu :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ateist ahlakı en şumüllü manası ile "iyi ve kötüye, doğru ve yanlışa dair kabuller" olarak ele alsa dahi yukarıda çizilen çerçevenin dışına çıkamaz!

Çünki her bir devirde iyi-kötü, doğru-yanlış olan, yani zaman ve mekan ile değişmeyen kabullerin arkasında değişen zaman ve mekanı, cemiyet şart ve icaplarını arayamaz, değişmeyen prensibin mahreci değişen haller olamaz!

Bakacağı bakması icab eden yer, zaman ve mekan üstü olandır!

Top yine çizgiyi geçmiş muhterem :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

İhale mi, ne ihalesi devlet su işleri :lol:

Kendi yazdıkları ile dalga geçen birisisin... Hani hep diyorsun ya çizgiyi geçti diye; işte şimdi kendi kalene gol attın. "ihale" kelimesini kullanan sensin, ben cümleyi olduğu gibi alıp sonuna sorumu eklemişti...

Ancak evet bak bunu sormak lazım; Ne ihalesi?... Ben dalga geçmek yerine seni adam kabul edip, sormamıştım ama adam olmadığını sen kendi kendine ispatladın... Daha ne yazdığını bile bilmiyorsun... ihtiyara söyle biraz düzeltsin seni...

Dua et primitif ateistlerle teoloji tartışılmaz diye bir prensibim var.. Başka birine denk gelsen fena madara ederler seni okumadığı kitapların kurdu B)

Yaw ne kadar saçmaladığının farkında mısın, yoksa cidden göz sorunun mu var?

O okudum dediğin tefsirde sadece oraya(aslında islam tarihi kitaplarına bakman lazım) baksan bile göreceksin bu sorunun cevabını.

1- Sapık Muhammet'in cariyesi ile basılması kadar madar olmam

2- Daha kendi yazdığını bile bilmeden bana baksan göreceksin diyorsun.

3- Senin göz değil beyin sorunun var... Bunaklık galiba... Yazdıklarını unuttuğuna göre...

4- En azından kendi yazdıklarımı okuyorum. Sen önce kendi yazdıklarını bir oku ondan sonra; milletin okuduğu kitaplar hakkında yorum yap...

Bu arada tekrar soralım ne ihalesi? Muhammet ihaleye fesat mı karıştırmış... (Madem adam olmadığını kendi ispatınla ispatladın biraz dalga geçelim...)

Peki, burnunu sürtmek elzem oldu..

bir söz vardır, "havlayan köpek ısırmaz derler." Bırak ulumayı da adam gibi git o konunun içinde cevaplarını ver...

Acıyor mu burnun B)

KAYNAK????

Hadis ve Ravi verirsen; bir de tarih (çünkü antlaşmanın TEVBE 5 den sonra olduğu kesin...);

Neden tarih istediğimi söyleyeyim. Tebük seferi 630 yılında en son yapılan savaştır. Nitekim Tevbe süresinin cihatı teşvik eden ayetleri bu sefer için gelmiştir. Bu ahsettiğin antlaşma;

1- Tevbe 5 - 7 ile bir alaksı yoktur, çünkü o ayetleri bu antlaşmadan önce inmiştir. (Senin dediğine göre)

2- Antlaşmanın kaynakları ve maddeleri asıl itibariyle yoktur. Yani uydurma olması muhtemeldir. (öyle internetten kopyala yapıştır ile olmuyor. Sen şimdi kaynak getiremeyeceksin; çünkü kopyaladığın siteleri dolaştım kaynak yok...)

NOT: Konuyu karıştırmamak için cevaplarını o konunun içinde yaz. Buradan bu konuda yazılacak cevapların o konuya (İslamda hoşgörü yoktur) taşınmasını mod arkadaşlardan rica ederim...

Tabi ki bulacam, bilmeden sallayan durumunda değilim neden çekineyim..

Haklısın; doğrular yalanlardan utanmazlar; yalanların ise utanacak yüzleri yoktur. Maske ile dolaşmaya devam et. Ancak kendi yazdıklarını iyi oku...

Sonra başkasıyla dalga geçicem derken kendin ile dalga geçiyorsun...

tarihinde kitapkurdu82 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ercü, kıvırmak sana çok yakışıyor B)

Salağa yatıyorsunuz anlıyorum ben..

ihtiyar(pardon) muhterem ne diyordu?

Vahiy olmadan insan üretse üretse eskimonunkini üretir, islam öncesi paganların kız çocuklarını diri diri gömmesi gibi şeyler üretir.

O diyor bunu..

Ercü'cüm burada konuşulandan ısrarla kaçmak istiyorsun anlıyorım(hacım da böyleydi ama daha dürüsttü) ama konu insanların genel prensipler üretip üretemeyeceği değil, bak eskimoda prensip üretmiş pagan arapda üretmiş.

Ama ateistimiz bunların değil başka prensiplerin takipçisi..

Mesele üretilenin takip edilenin dayanakları..

İşte sizi pataklayan muhterem takipçisi olduğunuz prensiplerin nereye dayandığını soruyor ercü, alo ses geliyor mu :D

Demek insanların genel kaideler üretebildiğini kabul ettin.. Bu yazıdan bu anlaşılıyor.

Toplumların insan hayatına saygıyı geliştiremeyeceklerini hala düşünüyorsun.

Çünkü dünyaya kendi inancının gözüyle baktığın için kendi dinindede salt insan hayatına saygı olmadığını göremiyorsun.

Dinden çıktı öldürebilirsin..Bu insan hayatına ve onuruna en büyük saldırıdır..Dinden çıkmak suçtur ve günahtır.

Fitne fesat çıkarıyorlar öldür..Bu masum cana kıymaktır..Bir olayın fitne olduğunu kim belirliyor?

Dinin yayılması için cihat gerekli, öldür....Tabiki masum can olamazki karşı taraf kafir olduğu için zaten günahkar denir.

Güçlendikce öldürmek için bahanelerin artsın. Sen hala genel ahlaki yasadan bahset.

Yani masum cana kıyılmaz kaidesini alıp sonrada canları öldürmek için soyut gerekcelerin yeterli olması

Aslında tam bir arap işi sahtekarlığın ve irençliğinin farklı bir yoludur.

İşte ahlakınızın toru topu astarı da budur.

Zaten tarihinizde bunun delili değilmi..

Soyut nedenlerden dolayı insanları suçlu ilan edebiliyorsan üstünede bu suçlama ile adam doğrayabiliyorsan.... Bu kaidenin fazla bir anlamı olmaz.

Tarihiniz katliam tarihi.

Müslüman ahlakıda ortada.

Tam bir doğulu ahlakı. Tüm davranışlar güya soyut değerlere göre ayarlanır ve soyut değerler tek neden olarak gösterilir ve alabildiğine abartılır. Ama en küçük somut bir çıkar değişiminde yine soyut nedenler gerekce olarak çok rahat gösterilebilir ve abartılarak en aşağılık davranışlar yapılabilir. Çünkü bu dinin mantığı ve kurgusu böyle. Arabesk.

Bu din ile üçkuruşluk menfaatin için milyonlarca kıç yalamayı büyük manevi şeylerin arkasına gizleyerek yapabilirsin.

Üçkuruşluk çıkarın içinde bir adamı manevi olarak cehennemlik yapıp hertürlü pisliği yapabilirsin.

Böyle basit arap ahlakı işte. İnsanları ne hallere düşürdüğü ortada.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ercü birsürü satir yazmisin, ama tabiri caiz ise, kendi yari alaninda topu ceviriyorsun, soru gayet basit, lütfen cevapla, iki yetiskin insan, ve bu iki insan arasinda bir denklik de mevcut, bu iki insanin hür iradeleri verdigi bir biri ile yatip, kalkma, hatta onunla bununla kim kime dum duma yapmalari materialist ateistler bir ahlaksizlik olarak kabul edermi etmez mi ?!

birde sizin bu araplar ile ne alip veremediginz var ?! hani hep diyorum, madem hümanist ayaklarina yatiyorsunuz, o zaman insanlari toplumsal duruslari ile degilde, sirf irki konumlarindan dolayi kücümsemenizi anlamiyorum. ama yetistiginiz ülkenin devlet büyükleri de hep "pkk kürd degildir, ermeni'dir" diyerek size de bu mantigi asilamislar anlasilan, devlet eli ile tüm ermeniler zan altinda birakan bir siyasi kültürün ürünlerisiniz siz ve sizin gibi sözde ateistler !

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ercü birsürü satir yazmisin, ama tabiri caiz ise, kendi yari alaninda topu ceviriyorsun, soru gayet basit, lütfen cevapla, iki yetiskin insan, ve bu iki insan arasinda bir denklik de mevcut, bu iki insanin hür iradeleri verdigi bir biri ile yatip, kalkma, hatta onunla bununla kim kime dum duma yapmalari materialist ateistler bir ahlaksizlik olarak kabul edermi etmez mi ?!

birde sizin bu araplar ile ne alip veremediginz var ?! hani hep diyorum, madem hümanist ayaklarina yatiyorsunuz, o zaman insanlari toplumsal duruslari ile degilde, sirf irki konumlarindan dolayi kücümsemenizi anlamiyorum. ama yetistiginiz ülkenin devlet büyükleri de hep "pkk kürd degildir, ermeni'dir" diyerek size de bu mantigi asilamislar anlasilan, devlet eli ile tüm ermeniler zan altinda birakan bir siyasi kültürün ürünlerisiniz siz ve sizin gibi sözde ateistler !

Kardeş kardeş düşündüğün birisi ile

çatır çatır sevişilmez.

Yada çatır çatır sevişmenin olduğu yerde

kardeş kardeş duygular olmaz.

Bu iki bakış aynı ruhta birleştirelemez.

Aile bunu gerektirir. Aile olmanın güzelliği bunu gerektirir.

Kardeşlerle kardeşliği, sevgililerlede sex yaşansın.

Ama bunları siz anlayamazsınız.

Bu biraz duymayan biriynen ses ile konuşmaya benziyor.

Çünkü sizler kişiliksizleşmeyi tercih etmişiniz.

Sizin herhangi bir beğeni sunma yetkiniz yokki.

Sizin için iyi ve kötüyü tanrı belirler.

Sizin herhangi bir kanaat belirtme hakkınız yok.

Hatta zatende belirtemezsiniz.

Ancak tanrı size bu iyidir diyecek sizde he bu iyidir, kötü diyecek sizde he o dediği için kötüdür diyeceksiniz.

Arap milletine gelincede ,toplumların bir uslanma şekilleri vardır.

Gördüğüm en vıcık vıcık, kişiliksiz, ikiyüzlü toplumlarda araplar.

Onların uslarından doğmuş din ile bu hallerini bizlere aktarmalarını istemiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ercü birsürü satir yazmisin, ama tabiri caiz ise, kendi yari alaninda topu ceviriyorsun, soru gayet basit, lütfen cevapla, iki yetiskin insan, ve bu iki insan arasinda bir denklik de mevcut, bu iki insanin hür iradeleri verdigi bir biri ile yatip, kalkma, hatta onunla bununla kim kime dum duma yapmalari materialist ateistler bir ahlaksizlik olarak kabul edermi etmez mi ?!

birde sizin bu araplar ile ne alip veremediginz var ?! hani hep diyorum, madem hümanist ayaklarina yatiyorsunuz, o zaman insanlari toplumsal duruslari ile degilde, sirf irki konumlarindan dolayi kücümsemenizi anlamiyorum. ama yetistiginiz ülkenin devlet büyükleri de hep "pkk kürd degildir, ermeni'dir" diyerek size de bu mantigi asilamislar anlasilan, devlet eli ile tüm ermeniler zan altinda birakan bir siyasi kültürün ürünlerisiniz siz ve sizin gibi sözde ateistler !

Lutfedip senin sorunun geri kalan kısmınıda anlatayım...

İnsan sadece kendi bedeni değildir.

Ben birazda ailemim, biraz yaşadığım şehrim, biraz Türkiye Cumhuriyetiyim ben, biraz galatasarayım ben, biraz tüm dünyayım ben, biraz tüm insanlarım ben, biraz tüm canlılarım ben, biraz ben dostlarımım, birazda doslarım ben, birazda ben yaşadığım toplumum...Benim bedenimin bunların içinde yeri ve hattine göre duruşu ve konumu vardır ama ben sadece bu beden değilim.

Yani beni soruyorsan ben buyum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Geçen yüzyıllarda kızlarla evlilik 15 yaşın çok altına düşmektedir!

Bu baglamda Ayşenin yaşı geçmiş asırlarda sorun olmamış.

Bugünün laik müslümanı ayşenin yaşını 9 degil 19 yapabilir.Ama şu gerçegi degiştiremez o da geçmiş yüzyıllarda yaşamış İslam alimlerinin ayşenin yaşını 9 olarak kabul etmesini ve onlar için bunun bir mide bulantısına yol açmadıgını.

günümüz laik müslümanı muhammed Peygambere,Kurana ragmen kız çocukları ile evliligi meşru görmemekte ve ateistlerle aynı düşüncede birleşmekteler.

Yüzyıllara ve cografyaya göre degişen bir ahlak anlayışımızın oldugu bu dünyada;

Ahlakımızın kökenini nasıl oluyorda vahiye dayandırabiliyoruz?

Bu zor hatta gülünç olmuyor mu?

Şim Alchindusun gerçekle bağının hiç olmadığına kendi gözlerinizle tanıklık edeceksiniz.

Yukarda ipucu kardeşimiz doğru tespitler yapıpı demişki;

günümüz laik müslümanı muhammed Peygambere,Kurana ragmen kız çocukları ile evliligi meşru görmemekte ve ateistlerle aynı düşüncede birleşmekteler.

Alchindus ise salıncaktan inip gerdeğe giren 9 yaşında Aişe'nin evlilik için ne kadar yeterli olduğunu sorgulamadan aşağıdaki şeyleri saçmalamış.

Türkiyemizde dahi şöyle otuz kırk sene evveline kadar evlilik yaşları dişilerde onüç ondört yaşlar mertebesinde idi!

Cemiyetin o vakitler ahvali bunu gerektirmekte idi ve kız çocuğu buna göre yetiştirilir evlilik müessesesine mütenasip vasıflar ile donatılır idi!

Bu gün bu yaşlarda türkiyemizdeki bir kız çocuğu ise bu vasıflara haiz olamamaktadır çünki buna göre yetiştirilmemektedir! Bu yaşlar zamanımızda henüz eğitim öğrenim görme yaşlarıdır ve bahsedilen minvalde sorumlulukları yüklenebilmesi içün bu kıza gerekli yükleme bu yaşlarda değil ileriki yaşlarda yapılmakadır!

İmdi bunlardan hiç birisi ahlak değildir, olsa olsa gelenek, adetler örftür bunlar!

Otuz sene önce bir kızın onüç öndört yaşlarında evlenmesi ahlakın değil cemiyetin icaplarının gereği idi, bu gün bunun onsekiz yirmi hatta daha yukarı çıkması da aynı şartların icbarıdır!

Ve işte bu dahi, cemiyet şart ve icapları ile vucuda gelenin zamana ve mekana bağlı kalabileceği, sabit olamayacağı ve değişimden azade kalamayacağının delilidir!

Geçmiş sahifelerde bir defa temas ettiğim gibi, bir fiilin vucuda getirici sebebi ortadan kalkar ise, o fiil de ortadan kalkar!

Şunun üzerinde "ahlak geçmişte olan gerekliliğin sebebinin unutulmasına rağmen devam edendir, mahreci bilemeyiz" diyen eçheller iyice düşünsün!

Bir vakitler cemiyetteki şartlar kızların erken yaşta evliliklerini icbar ediyor iken, bu şartların ortadan kalkması veyahut değişmesi sebebi ile bu hal, yani erken yaşta evlilik ortadan kalkıyor!

Kimse "erken yaşta biz bu kızları niye evlendirir idik bu niye doğdu bunu unuttuk amma bunu devam ettirelim" demiyor, demez de :)

Bu naif, bu komik, bu eçhel zannın sefaletini hala idrak edemeyenlere tekrar edelim, mevzu bahis olan mahreci ve hikmetini bilmediği eylemlerin faili olması namümkün olan insandır, insanda böylesi haller muhaldir!

Bu misallerde görülenler örftür, gelenektir, adettir, gerçekte ahlaka konu hallerde ise özü itibari ile zaman ve mekanda değişim ile değişiklik olmaz!

Yazık çok yazık din insanı ne hallere düşürüyor.

Bir insan peygamberinin yediği naneleri temize çekmek için, kendi aklına böyle ihanet etmemeli.

Alchindus,

Gerçekle uzak yakın alakan yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Elbetteki soyutlama yaparken de bir mantığa göre yapıyoruz.Kendi subjektif yorumlarımıza göre soyutluyoruz.Verdiğin örnekten gidersek eğer evet bilmediğimiz dil bize hiç bir şey ifade etmiyor.Fakat o bilenleri için kelime vurguları bile yorumu değiştirir.

dedıgın gıbı sadece hayal öyle sosyalıst bır yer ımkansız

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte ateistin bilmediği ahlak, özü itibariyle zaman ve mekana bağlı olarak değişiklik göstermeyen ulvi hikmetlerdir!

Misalen vahiy her bir devirde namazı ve zekatı talim etmiştir!

Namazın şekil şartları, zekatın miktarı zamanlar içinde islama gelene kadar değişiklik göstermiştir amma kulun bedeni ve mali ibadet yükümlülüğü hiçbir vakit değişmemiştir!

İmdi kafanıza dank ediyor mu bazı şeyler!

Vahiy beşere daima masum cana kıyma demiştir, maddi birikiminden infak et demiştir, yoksula fakire el ver demiştir vs!

Bütün bunlar asırları aşan, zaman ve mekanın değişmesi ile ortadan kaybolmayan alemşumül prensiplerdir çünki mahreci vahiydir ve bu mahrec gibi zaman ve mekan üstüdür!

Ateist ahlakı en şumüllü manası ile "iyi ve kötüye, doğru ve yanlışa dair kabuller" olarak ele alsa dahi yukarıda çizilen çerçevenin dışına çıkamaz!

Çünki her bir devirde iyi-kötü, doğru-yanlış olan, yani zaman ve mekan ile değişmeyen kabullerin arkasında değişen zaman ve mekanı, cemiyet şart ve icaplarını arayamaz, değişmeyen prensibin mahreci değişen haller olamaz!

Bakacağı bakması icab eden yer, zaman ve mekan üstü olandır!

Alchindus aşağıdaki tablo sana kapak olsun. Bilim insanları sosyal olguları senin gibi işkembeden sallayarak analiz etmiyorlar.

Yıllarca ve binlerce gözlemi bir araya getirerek ve değişik açılardan inceleyerek konu hakkında düşünce üretiyorlar.

Sense var olmayan bir tanrının bize ahlak vahyettiğine bizi inandırmaya çalışıyorsun :lol:

İşte o bilim adamlarında biri Dr. James DeMeo araştırmasının ismi ''Ataerkilligin Saharasya'da Ortaya Çıkması ve Yayılması,MÖ 4000'ler''

Ortaya koyduğu gözlem ise ; İnsan Davranısı'nın , İklim Baglantılı Olarak Dünya Çapında Degisimini Gösteren Bulgular

Alıntı,

Ana-çocuk ve kadın-erkek bagını engelleyen, baskıcı, acı verici, travma yapıcı, siddet dolu,

ve kisilik zırhlı ataerkil davranıs biçimi ve sosyal kurumlarının küresel cografi dagılım

kalıpları, geçimini ilkel biçimlerde kendi kaynakları ile saglayan 1170 kültürün antropolojik

verileriyle sistematik bir analiz içersinde gelistirildi ve iliskilendirildi. Davranıs verileri

haritalandırıldıgında, benim Saharasya adını verdigim, Kuzey Afrika, Yakın Dogu, ve Orta

Asya'yı kapsayan asırı kurak kusagın, dünyada ataerkil davranıs kalıplarının ve sosyal

kurumlarının bölgesel olarak en siddetlisine sahip oldugu görüldü. Saharasya'dan en uzakta

bulunan Okyanusya ve Yeni Dünya'daki bölgelerin ise, ana-çocuk ve kadın-erkek bagını

destekleyen ve koruyan, en sevecen, kisilik zırhsız, anaerkil davranıs kalıplarına sahip oldugu görüldü.

Arkeolojik ve tarihi verilerin sistematik olarak incelenmesi, ataerkilligin ilk önce

MÖ 4000 sonrasında, yagıslı bir sistemden, kurak çöl kosullarına geçis sırasında ortaya

çıktıgını gösterdi.

84724761.jpg

Uploaded with ImageShack.us

87744556.jpg

Uploaded with ImageShack.us

Tabloya ilişkin alıntı;

Tablo 1'de görülen acı verici, ve zevk önleyici törenlerden baska, pek çok ataerkil toplumun geçmis tarihinin bir yerinde, çocukların ve kadınların öldürülmesini içeren, toplumun onayını alan ciddi psikopatolojik rahatsızlıklarının oldugunu bir kenara yazmak gerekir (örnek olarak, çocukların, fahiselerin, dulların, "cadı"ların vs... törenlerle yakılmaları, öldürülmeleri ) Bazı günümüz toplumları da bu durumları tüm özellikleri ile, veya geçmisin kalıntıları olarak yasamaya devam ederler.

Özellikle dikkate deger olan, bu kültürel yeniden olusumların, en eskilerinin, belirli Eski

Dünya bölgelerinde (özellikle Kuzey Afrika, Yakın Dogu, ve Orta Asya, MÖ. 4000-3500

dolaylarında), bu bölgelerdeki büyük çevresel yenidenolusumlarla, özellikle yagıslı

kosullardan kurak çöl kosullarına geçisle, uyum içinde oldugudur. Daha sonraları, yeniden

olusumlar, çöllesmis bölgelerin terkedilmesi ve daha sonraki yagıslı çevre bölgelerinin isgal

edilmesi ile iliskili olarak, genellikle yeni-olusan çöllerin dısında gerçeklesti. Kuraklık ve çöllesmenin tıpkı sert ve acı-verici ataerkil kurumlar gibi ana-çocuk ve kadın-erkek bagını bozma potansiyeli oldugunu gösteren diger bulgularla birlikte ele alındıgında, bu "zamanlı" çevresel ve kültürel geçislerin varolması çok önemliydi.

burdan geniş özete ulaşılabilir.

http://www.scribd.com/doc/15934760/iddetin-saharasya-kokenleri

tarihinde Thamate tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan denen yaratık genel kaideler üretiyormu üretmiyormu. Henüz burdayız.

İnsanlar soyutlama yaparken , gözlemleriyle, doğru olarak bildikleriyle, daha önceki kabulleriyle, inançlarıyla tutarlı olacak şekilde soyutlamalar yapıyor. Ayrıca soyutladığı şeylerin insan düşüncesinde derecelendirmesi var. Yani insan, düşüncesindeki şeyleri derecelendiriyor, önem sırasına diziyor ve şeyler arasında bağlar kurup şeylerin birbiri üstündeki kapsamlarını belirliyor.

Ancak tanrı size bu iyidir diyecek sizde he bu iyidir, kötü diyecek sizde he o dediği için kötüdür diyeceksiniz.

İnsan sadece kendi bedeni değildir.

Ben birazda ailemim, biraz yaşadığım şehrim, biraz Türkiye Cumhuriyetiyim ben, biraz galatasarayım ben, biraz tüm dünyayım ben, biraz tüm insanlarım ben, biraz tüm canlılarım ben, biraz ben dostlarımım, birazda doslarım ben, birazda ben yaşadığım toplumum...Benim bedenimin bunların içinde yeri ve hattine göre duruşu ve konumu vardır ama ben sadece bu beden değilim.

Yani beni soruyorsan ben buyum.

Evet bizler gibi samimi inanırlar tanrının sözü ve emrinden çıkmanın sözlerle şekillerle olmadığını biliyor ve sürekli bunu anlatmaya çalışıyoruz.

Eğer bir şey tanrının emri ise mutlaka gerçekleşiyordur.

Rachel Corrie 'de senin gibi kendisini evrenin bir parçası olarak gördüğünden olsa gerektir ki gencecik ömrünü ezilen insanlar için feda ettil.Selam olsun o yüce gönüllü insana.

Evet ne demiştik ? eğer bir şey tanrının isteği ise mutlaka gerçekleşiyordur.Sen soyutlamayı bir kenara bırak somut gerçeklere gel.Dünyada müthiş bir iyi kötü seçilimi var.

Bu seçilim birbirini yoketme pahasına işliyor.Dünyada iyilerin kötülerden çok olduğunu düşünüyorum.Tek sorun ehliyet ve gücün kötülerin ellerinde oluşunda.İyiler ise tanrnın kendilerine bahşettiği o doğuştan gelen saf temiz doğasını koruyorlar.O kadar koruyorlarki arasıra ölümü bile göze alıyorlar.

Hadi senin gibi bizde materyalist gözlüklerle bakalım olay budur.Hiç metafizik doğa üstü bir durum değil.

Sonuçta bizler sizlerden daha somut bakıyoruz gibi görünüyor.

tarihinde NOIR tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yani masum cana kıyılmaz kaidesini alıp sonrada canları öldürmek için soyut gerekcelerin yeterli olması

Aslında tam bir arap işi sahtekarlığın ve irençliğinin farklı bir yoludur.

İşte ahlakınızın toru topu astarı da budur.

Zaten tarihinizde bunun delili değilmi..

Soyut nedenlerden dolayı insanları suçlu ilan edebiliyorsan üstünede bu suçlama ile adam doğrayabiliyorsan.... Bu kaidenin fazla bir anlamı olmaz.

Ercüment kardeşim eline koluna sağlık .

Yazdığın bu satırlardan eskimo sorusunun cevabını çıkaramıyan kişi, ya geri zekalıdır. Yada düşüncenin namusuna sadık kalmayan birisidir.

sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Az daha unutuyordun bu kısmıda ekliyorum.:)

Vahiy akla hitap eder amma vahiyde aklı aşan, aklın ihata edemediği pek çok husus vardır!

Bundan mütevellid akla hitap eden vahyin getirdiği, varolanı tekamül ettirdiği, muhkemleştirdiği ve insanı akıl ile birlikte diğer mahlukattan tefrik ettirici mümeyyiz bir vasıf olan ahlak da akla ters olmasa da, onun ile her cephesinden ihata edilebilir değildir!

Seni okuyanda ahlaktan değilde sonsuz ilim,kudret,,,gibi şeylerden bahsettiği zannedecek.

Hocam alt tarafa bir kaç ahlak kuralından bahsediyoruz. Akıl bunun neyini ihata edemeyecek?

Siz bu kandırmacaları düşünme fonksiyonları dumura uğramış tarikat ehline yapın .Onlarda başarı şansı olabilir.

Ateistin maraz derecesindeki cehaletini teşhis ve teşhir edebileceğimiz ikinci husus, zikrettiğimiz iki tip ateistin ahlaki tenkid ehliyetinin olmadığını bir türlü anlayamaması halidir!

Bu iki tip ateistin ilkinin ahlaki tenkid ehliyeti yoktur, çünki A ahlakı ile A ahlakı tenkid edilmez :)

Bu bedihi bir hakikattir!

İşte kandırmacanın ikinciside burada;

çünki A ahlakı ile A ahlakı tenkid edilmez

Ateistin ahlakının kökeni A olabilir fakat ateist ahlakı yorumlamada A noktasını çoktan geçmiştir.

Bu sebeple geride bıraktığı A yı eleştirmeye hakkı olur.

Gerçeğe sadakat şart!

Link to post
Sitelerde Paylaş
Misafir
Bu konu kapalıdır ama konuya cevap yazmaya yetkiniz var görünüyor.
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...