haci 0 Oluşturuldu: Aralık 27, 2011 Raporla Share Oluşturuldu: Aralık 27, 2011 İnsanın yaptığı şeytanlıklar ondan sonra da yaşar. Marx için söylenmiştir bu hicivli ilginç özlüsöz. Tanıdığınızı sandığınız, tarihin akışını değiştiren, ondokuzuncu yüzyılın bu müthiş beyin fırtınasının başarıları, hataları, kişiliği ve gerçek yüzü ile tanışmak ister misiniz? Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Aralık 27, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 27, 2011 gönderildi Konuyu yozlaştırmayı amaçlayan bütün iletiler silinecektir. Link to post Sitelerde Paylaş
anthemoessa 0 Aralık 27, 2011 gönderildi Raporla Share Aralık 27, 2011 gönderildi (düzenlendi) Sayin Haci yazini merakla bekliyorum, bildigimiz gibi Marx, pratik anlamda su anda pek cok materyalistin tanrisi konumunda, put kirici bir yazi dizisi olur umarim ama pek cok materyalistin de bam teline basmis olacaksin muslumanlar icin Muhammed neyse pek cok materyalist icin de Marx o onem ve saygi acisindan. Aralık 27, 2011 tarihinde Anthemoessa tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
gestep 0 Aralık 27, 2011 gönderildi Raporla Share Aralık 27, 2011 gönderildi Sayin Haci yazini merakla bekliyorum, bildigimiz gibi Marx, pratik anlamda su anda pek cok materyalistin tanrisi konumunda, put kirici bir yazi dizisi olur umarim ama pek cok materyalistin de bam teline basmis olacaksin muslumanlar icin Muhammed neyse pek cok materyalist icin de Marx o onem ve saygi acisindan. Materyalist ve tanrı, çok acayip. Link to post Sitelerde Paylaş
anthemoessa 0 Aralık 27, 2011 gönderildi Raporla Share Aralık 27, 2011 gönderildi (düzenlendi) Materyalist ve tanrı, çok acayip. Ondan "pratik anlamda" dedim zaten. Ozde degil pratikte, muslumanlar icin Muhammed ne kadar degerliyse pek cok materyalist icin de Marx o kadar degerli, oyle ki artik bu insan "ust-insan" konumuna yukseltilmis hatta kutsallastirilmis, elestiriye kapali konuma getirilmis materyalistler tarafindan, bir nevi puta donusturulmus. Illa ki "doga ustu" ya da "tanrisal" manada olmasi gerekmiyor bir seyin/kisinin put yapilmasi icin. Aralık 27, 2011 tarihinde Anthemoessa tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
gestep 0 Aralık 27, 2011 gönderildi Raporla Share Aralık 27, 2011 gönderildi Ondan "pratik anlamda" dedim zaten. Ozde degil pratikte, muslumanlar icin Muhammed ne kadar degerliyse pek cok materyalist icin de Marx o kadar degerli, oyle ki artik bu insan "ust-insan" konumuna yukseltilmis hatta kutsallastirilmis, elestiriye kapali konuma getirilmis materyalistler tarafindan, bir nevi puta donusturulmus. Illa ki "doga ustu" ya da "tanrisal" manada olmasi gerekmiyor bir seyin/kisinin put yapilmasi icin. O vakit put neye denir onu da bilmiyorsunuz siz. Materyalistin putla ne işi olur, hangi temelde bu işi yapar, neden buna gerek duyar bi' izah edin, madem iddia ediyorsunuz. Peki siz materyalist değilseniz, nesiniz? Muhammed Mustafa neydi biliyor musunuz? Materyalist değildi, ip ucu olsun. Siz nesiniz, siz? Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Aralık 27, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 27, 2011 gönderildi Sınıflar arası savaşların, sosyalizm ve komünüzmin bu fiktif yazarının ve peygamberinin yaşamının fakirlik, düşkünlük, sefalet ve pislik içinde geçtiği iyi bilinmez ve üzerinde hiç durulmaz. Oysa o yaşam Marx'ın yaşam felsefesine bütün kirliliği ile yansımış ve onun düşüncelerini derin bir şekilde etkilemiştir. Marx içinde yaşadığı bu sefaletten kurtulamamıştır. Çünkü nasıl kurtulacağını bilememiştir. Ölümünde Marx'ın politik başarıları sıfırdır. Fevri bir hareketle Prusya vatandaşlığını reddetmiş, Almanya'ya döneceği bütün köprüleri atmış ve oradaki sosyalist hareketlere katılma şansını yitirmiş, sevilmeyen ve istenmeyen bir karakter olarak oturduğu koltukta yalnız ve kimsesiz bir ölümü deneyimlemiştir. Sosyalist hareket içinde kendisi ile fikir birliği yapmayan bütün sosyalist arkadaşlarını terkettiği için geride kendisini destekleyen çok az arkadaşı kalmıştır. Link to post Sitelerde Paylaş
gestep 0 Aralık 27, 2011 gönderildi Raporla Share Aralık 27, 2011 gönderildi Sınıflar arası savaşların, sosyalizm ve komünüzmin bu fiktif yazarının ve peygamberinin yaşamının fakirlik, düşkünlük, sefalet ve pislik içinde geçtiği iyi bilinmez ve üzerinde hiç durulmaz. Oysa o yaşam Marx'ın yaşam felsefesine bütün kirliliği ile yansımış ve onun düşüncelerini derin bir şekilde etkilemiştir. Marx içinde yaşadığı bu sefaletten kurtulamamıştır. Çünkü nasıl kurtulacağını bilememiştir. Ölümünde Marx'ın politik başarıları sıfırdır. Fevri bir hareketle Prusya vatandaşlığını reddetmiş, Almanya'ya döneceği bütün köprüleri atmış ve oradaki sosyalist hareketlere katılma şansını yitirmiş, sevilmeyen ve istenmeyen bir karakter olarak oturduğu koltukta yalnız ve kimsesiz bir ölümü deneyimlemiştir. Sosyalist hareket içinde kendisi ile fikir birliği yapmayan bütün sosyalist arkadaşlarını terkettiği için geride kendisini destekleyen çok az arkadaşı kalmıştır. Kıskançlıktan kaynaklandı yani tümü. Harun Yahya'nın sitelerine baksaydın, çok daha akla yakın iddiaları var hazretin, gerçi seninki de pek fena olmamış. Belki senden kaynakla yeni eserlerine ekleyiverir bunları, tabii sen ondan alıntı yapmıyorsan. Harun Yahya külliyatına hakim değilim kusura bakmayasın. Hem zaten adam çökertmişti Materyalizmi, sen niye uğraşıyorsun ki, link ver geç. Link to post Sitelerde Paylaş
Rochader 0 Aralık 27, 2011 gönderildi Raporla Share Aralık 27, 2011 gönderildi Hacinin anlattigi gibi o kadarda basit degil. Istek olursa asagidaki linki Türkceye cevirebilirim. O kadar da sefil bir hayat yok burda. Teorisi beni ilgilendirir ama eksiklerde var deniyor. Yanliz burda haci cok kücümsemis bence yigidi öldürün ama hakkini verin. http://www.dhm.de/lemo/html/biografien/MarxKarl/index.html SAYGILAR Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Aralık 27, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 27, 2011 gönderildi Karl Marx'ın bu sefil yaşamı hep böyle devam etmemiştir. Şanslıdır Marx. Marx'ın yaşamı İngilterede Engels tarafından desteklenmiştir. Engels'in Mancheser'de başarılı bir aile işi vardır. Marx kendisini destekleyen zengin bir arkadaşa sahip olduğu için şanslıdır. Daha da ötesi karısının amcalarından ve annesinden onlara para ve ev miras kalmıştır. Bu dönemden sonra Marx'ın yaşamı daha konforlu geçmiştir. Marx da bir baltaya sap olamamıştır. Bütün yaşamı boyunca bir işi olmamış ve bir yerde çalışmamıştır. Kendisi de iş yeri açmamıştır. Bedavadan yaşamıştır Marx. Arkadaşlarından gelen, karısının ailesinden miras kalan ev ve paralarla yaşamıştır. Bütün yaşamı boyunca düşünmüş ve yazmıştır Marx. Fazla bir aşırılığı ve başka bir kötü huyu yoktur. Aslında bu konuda Marx yalnız değildir. Avrupa'da zamanın bütün ünlüleri onun gibi yaşamaktadırlar. Hepsinin ailesi zengindir. Hemen hepsi düşünür ve yazardır. Ve hiçbirinin mali bir sorunu yoktur. Marx burjuva imtiyazlarını ortadan kaldırmak için uğraşmaktadır ama, kendisi bir burjuva gibi yaşamaktadır. Bu yaşam gülünç bir paradokstan başka ne olabilir? Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Aralık 27, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 27, 2011 gönderildi Hacinin anlattigi gibi o kadarda basit degil. Istek olursa asagidaki linki Türkceye cevirebilirim. O kadar da sefil bir hayat yok burda. Teorisi beni ilgilendirir ama eksiklerde var deniyor. Yanliz burda haci cok kücümsemis bence yigidi öldürün ama hakkini verin. http://www.dhm.de/lemo/html/biografien/MarxKarl/index.html SAYGILAR Benim yazının devamını beklememişsin sevgili Rochader.. Link to post Sitelerde Paylaş
Rochader 0 Aralık 27, 2011 gönderildi Raporla Share Aralık 27, 2011 gönderildi Benim yazının devamını beklememişsin sevgili Rochader.. Yazinin devamini elbette okuyacagim sevgili haci. Yanliz yazarken aklinda bulunsun cok bilinen bir adami konu edinmissin. Bir yerlerde hakkinda yazi bulup getirilecek en taninmis kisi. Bakalim neler duyacagiz senden. SAYGILAR Link to post Sitelerde Paylaş
Çağlar_t 0 Aralık 27, 2011 gönderildi Raporla Share Aralık 27, 2011 gönderildi Karl Marx'ın bu sefil yaşamı hep böyle devam etmemiştir. Şanslıdır Marx. Marx'ın yaşamı İngilterede Engels tarafından desteklenmiştir. Engels'in Mancheser'de başarılı bir aile işi vardır. Marx kendisini destekleyen zengin bir arkadaşa sahip olduğu için şanslıdır. Daha da ötesi karısının amcalarından ve annesinden onlara para ve ev miras kalmıştır. Bu dönemden sonra Marx'ın yaşamı daha konforlu geçmiştir. Marx da bir baltaya sap olamamıştır. Bütün yaşamı boyunca bir işi olmamış ve bir yerde çalışmamıştır. Kendisi de iş yeri açmamıştır. Bedavadan yaşamıştır Marx. Arkadaşlarından gelen, karısının ailesinden miras kalan ev ve paralarla yaşamıştır. Bütün yaşamı boyunca düşünmüş ve yazmıştır Marx. Fazla bir aşırılığı ve başka bir kötü huyu yoktur. Aslında bu konuda Marx yalnız değildir. Avrupa'da zamanın bütün ünlüleri onun gibi yaşamaktadırlar. Hepsinin ailesi zengindir. Hemen hepsi düşünür ve yazardır. Ve hiçbirinin mali bir sorunu yoktur. Marx burjuva imtiyazlarını ortadan kaldırmak için uğraşmaktadır ama, kendisi bir burjuva gibi yaşamaktadır. Bu yaşam gülünç bir paradokstan başka ne olabilir? sayın hacı birşeyleri düşünebilmek,kuram oluşturabilmek ve felsefe yapabilmek için öncelikli şart kişinin temel ihtiyaçlarını rahatça karşılayabiliyor olmaası değil midir?karın tokluğuna gece gündüz canını dişine takarak çalışan,onun dışında hiçbir boş vakti olmayan bir insan bu saydıklarımı yapabilir mi? Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Aralık 27, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 27, 2011 gönderildi sayın hacı birşeyleri düşünebilmek,kuram oluşturabilmek ve felsefe yapabilmek için öncelikli şart kişinin temel ihtiyaçlarını rahatça karşılayabiliyor olmaası değil midir?karın tokluğuna gece gündüz canını dişine takarak çalışan,onun dışında hiçbir boş vakti olmayan bir insan bu saydıklarımı yapabilir mi? Biz de onu söylüyoruz zaten. Bir düşünür ve yazarın düşünmesi ve yazması için bazı mali kaynaklara ihtiyacı vardır. Bu dedikleriniz doğrudur. Bir proleter bunu başaramaz. Bu bir burjuva etkinliğidir. İlginç olarak Marx onu yıkmaya çalışmıştır. Paradoks buradadır. Dediklerimi yapın, yaptığımı yapmayın demektedir Marx. Ama Marx'ın geride bıraktığı mirası onları bu forumda savunan bazı gafillerin sandığından çok daha değerli ve büyüktür. Marx'ın yaşamını onları da dikkate alarak inceleyeceğiz bu forumda. Hataları ile birlikte tabii. Link to post Sitelerde Paylaş
Vision 0 Aralık 27, 2011 gönderildi Raporla Share Aralık 27, 2011 gönderildi Güzel Bir yazı Olmuş .. Paylaşım İçin Şimdiden Teşekkürler Yazının devamını sabırsızlık ile bekliyorum . Link to post Sitelerde Paylaş
evrensel-insan 0 Aralık 27, 2011 gönderildi Raporla Share Aralık 27, 2011 gönderildi Bence konu yanlis baslik olmus. Konu Marx'in fenomeni degil; onun dunyaya tanittigi ve kitlesellesen numenal, mantiksal/matematiksel bilgisinin numenal insan ve insanlik adina, gozlemi ve sorunlarinin dile getirimi olmaliydi. Cunku yine bildigim kadariyla, kendini metafizigin mustakil var olan varlik ideolojilerinden materyalist olarak tanitanlar, Marx'in kendisine degil; ortaya attigi bilgi ve algiya "deger" verirler. Kisilerin kisilik, yasam ve iliskilerini oyle veya boyle degerlendirmek, onlarin ortaya attiklarini degerlendirmek anlamina gelmez. Marx'in ortaya koydugu metafizik bilginin tarihi onemini de goz ardi etmemek gerekir. Nitekim 2000 yildir tek basina yasam suren Aristo mantigina alternatif getiren hegel diyalektiginin idealizm monizmini, materyalizm monizmine tasimis bir kisidir. Ayrica Marxizm, bir algi ve bilgi temeli olarak onu uygulayanlarca da onlarin algilarinda deger kazanmistir. Ayni temelden yola cikanlar (lenin, Mao, Fidel, Trocki v.s.) Marxizmi kendi algilarinca degerlendirerek farkli dusunce ve davranis temelli izmlere yonelmisler ve birbirlerini kendi inandiklariu ideolojik dogrulari temelinde suclamislar ve hatta savasmis, birbirlerine dusman olmuslardir. Bu temelde de metafizigin varliksalligindan yola cikan marxizm; etik ve mantik temelli guc ve iktidar icerikli savaslara, sistem ve duzene yonelmistir. Diyalektik materyalizm, bilimsel ve tarihi sosyalizm, komunizm ve dunya cografi ve toplumsal ulke iktidar ve guc savaslari yasanmistir. Iste bu temelde konu K.Marx'in kisiligi degil; ortaya attigi bilgi ve algisi olmalidir. Ayrica bir kisinin kendi kisisel yasaminin ortaya attigi ideoloji ile bagdasip bagdasmamassi da konu degildir. Cunku Marx'in kendisinin Marxist olup olmamai da onemli degildir. Dusunce ortaya atildigi zaman artik onun oznesi ve vucudu yoktur. Tum beyinlerin alimina algiladiklari temelde almaya aciktir. Zaten tarihte bize farkli beyinlerin ortaya atilani farkli algiladigini ve uyguladigini gostermistir. Bence konu, kisiler ya da olaylar degil; dusuncenin kendi yani Marxizm ve insanogluna getirdigi insanlik sorunlarinin dile gelmesi olmalidir. Ayrica konunun bilimsel olmayan fakat klasik bilim ile bilimsel algilanan sorunu da onemlidir. Cunku bu dusunce de ne bir bilim, ne de bir bilimsellik mevcut degildir. Link to post Sitelerde Paylaş
AKHENATON_ 0 Aralık 27, 2011 gönderildi Raporla Share Aralık 27, 2011 gönderildi Evrensel nerelerdesin yüzünü gören cennete gidecek Link to post Sitelerde Paylaş
evrensel-insan 0 Aralık 27, 2011 gönderildi Raporla Share Aralık 27, 2011 gönderildi Evrensel nerelerdesin yüzünü gören cennete gidecek "Yuzunu" degil "yazini goren". Bu arada nereye gidecegini ben bilemem, medyum degilim. Link to post Sitelerde Paylaş
drekinci 0 Aralık 27, 2011 gönderildi Raporla Share Aralık 27, 2011 gönderildi Hacı yine altından kalkamayacağı işlere girişmiş. Sen kim! Marks kim! Nasıl tanıtacağın zaten ilk iki iletinde sırıtıp duruyor. Fakir olsa suç. (bir baltaya sap olamamış kabilinden) Zengin olsa (burjuva), yine suç, çünkü kendisi burjuvalara karşı bir felsefe geliştirmiş. Dur bakalım nasıl devam edecek. Öyle görünüyor ki yatak odasına kadar girecek. Marksizme ait linklerin verildiği iletiyi tebliğ diye tavanarasına at. Yerine Marks'ın özel yaşamını ortaya dökeceğin bir başlık aç. Seninki tebliğ olmasın, kişiliğe saldırı olmasın! Nacizane tavsiyem bir iki kitabını oku da öyle devam et. Yoksa kötü madara olursun. Bir de put veya peygamber benzetmesi var ki evlere şenlik. Kimse Marksa peygamber gibi sarılmıyor. Sarılsaydı bir sürü farklı görüş ve uygulama ortaya çıkmazdı. Ama Marks'a ve Marksizme düşmanlık, kin ve saldırıda farklı görüşler yok. Mübarekler sanki Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası. Bu türden saldırılar bile Marks'ın ne denli haklı, ne denli birilerinin tekerleğine çomak sokuyor olduğunun göstergeleridir. Sevgiler. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Aralık 27, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 27, 2011 gönderildi Marx kompleks bir düşünür ve yazardır. Gözlemlediklerinin ilerde değişeceğine inanan bir filozofdur aynı zamanda. Ve bu değişikliğin kendiliğinden gerçekleşeceğine de emindir, ayrıca. Gerçekten gözlemlediklerinin çoğu gerçekleşmiştir. Ama kendiliklerinden değil, değişikliklerle birlikte yok olacağına inandığı kapitalizm tarafından gerçekleştirilmiştir onlar. Kapitalizm kendini tımar etmesini bilmiş, çağa uymuştur. Marx bunu tahmin edememiştir. Vahşi kapitalizmin kendini böyle bir beceri ile çağa uydurabileceğini Marx zamanında yaşayan sosyalistlerin hiçbiri tahmin edemezlerdi zaten. Günümüzde vuku bulan bu inanılmaz değişimde vahşi kapitalizm zamana uymuş, insancıl sosyalizm çağ dışı kalmıştır. İlerde ne olacağını bilmek çok zor. Ama gelecek sosyalizm için yeterince umut vermemektedir. Belki de sosyalizm tam anlamı ile letal bir darbe almış ve tarihin karanlık geçmişine itilmiştir. Ama bundan henüz emin değiliz. Marksistlerin kahramanı olan Marx aynı zamanda çok sayıda insanın şeytanıdır. Ama gerçek o dur ki, bu iki ekstremi de hak etmemiştir Marx. Ölümünden sonra kendini kahraman ilan edenlerin gazabına uğramıştır. Kendini Marksist ilan edenler, kendi hegamonyalarını kurmak için, onun mirasına ihanet etmekten çekinmemişlerdir. Bazıları da aptallık ve ahlaksızlıklarını Marksizmle örtmeye çalışmışlardır. Karl Marx hiç kuşkusuz büyük bir filozoftur. Büyük ve önemli görüşleri vardır. Bu büyük adamın hataları da büyük olmuştur. Başka türlü olamazdı zaten. Marx 19'uncu yüzyıl Avrupasındaki iğrenç koşulları gören ve anlayan ve onlara çözümler arayan bir filozofdur. Bulduğu çözümler insanlığın gelecekteki yaşamını olumlu olarak değiştirmiştir. İnsanlık, çocukların ilk eğitiminin zorunlu olmasını, bütün fakir çocuklarının, zenginlerin çocukları gibi okula gitmelerini, işçilerin günde 16-18 saat değil, yalnız 8 saat çalışmalarını, sendikaları ve ahlaksız işverenleri işçilerin protesto edebilme haklarına sahip olmasını, yıllık tatilleri, işlerini kaybedenlerin kazandıları yararları kaybetmemelerini, ücretsiz eğitimi, ücretsiz sağlık hizmetlerini, emeklilik gelirlerini ve diğer birçok imtiyazı, Marx' borçludur. Ama insanlık bunları kapitalist işverenleri yok ederek değil, onlar aracılığı ile başarmıştır. Ayrıca Marx'ın bu konuda ortaya attığı çözümlerin daha büyük sorunlara neden olacağı gerçeğini de reddetmek mümkün değildir. Marx sorunları doğru tanımlamış ama, onlara çözüm getirmede başarılı olamadığı gibi, sorunları daha da içinden çıkılmaz yaparak derinleştirmiştir. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts