bilgivehis 0 Aralık 13, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 13, 2019 gönderildi 2 saat önce, nogodbutAllah yazdı: Kur'an ı arapça orjinaliden tam okuyup anladığımda daha çok sarıldım Neden bu kadar ön yargılısınız, ben de okuduktan sonra inanmadım, herkes senin gibi okudukça daha çok batacak diye bir şart mı var? Turan Dursun da okudu hem de alasını okudu ama bataklıkta olduğunu anladığı anda oradan çıktı. Her sarıklıyı hoca mı zanediyorsun, benim bile tanıdığım bir çok imam var inanmayan. Hem sen kurana daha çok sarıldıysan kendinden başka herkesi düşman sayan bir dini bilerek ve isteyerek kabul etmiş oluyorsun. Bu durumda Işid ile aynı kafadansın, onlar da kelle koparmadır, tecavüzdür aynen kuranı uyguluyor. Link to post Sitelerde Paylaş
nogodbutAllah 0 Aralık 13, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 13, 2019 gönderildi ben buna karşı çıkmıyorum ki tam tersi katılırım neden? yine Kur'an dan. mealen der: Bu kitap kalbinde hastalık olanları saptırır, ihlaslı olanların imanını artırır hidayete götürür aynı şey bazılarına zehir bazılarına şifadır güneş yarasayı rahatsız eder gözü sağlamı da nurlandırır gördürür. Link to post Sitelerde Paylaş
AcriManious 0 Aralık 13, 2019 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 13, 2019 gönderildi 1 dakika önce, nogodbutAllah yazdı: Bu kitap kalbinde hastalık olanları saptırır, ihlaslı olanların imanını artırır hidayete götürür Peki ya gözü görmeyenler müslümanlar ise. Din dediğimiz şey insanları kontrol edebilen büyük bir güç. Ya sırf bu yüzden insanları savaşa sürüklemek için, topraklar, sömürgeler elde etmek için oluşturulduysalar? Örneğin Kuran'da bununla ilgili ayetler var. Savaş ganimetlerinin paylaşılması adına. İnanç olayı perspektifle alakalı. Kim hangi pencereden bakarsa o şekilde görüyor. Kendi gördüklerini başkalarına anlatıyor fakat başka pencereden bakansa sadece kendi gördüklerine odaklanıyor. Sonsuz bilinemezlik içinde sonsuz tartışmalar. Link to post Sitelerde Paylaş
RasyonelDüşünce 0 Aralık 13, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 13, 2019 gönderildi (düzenlendi) 3 saat önce, nogodbutAllah yazdı: ben buna karşı çıkmıyorum ki tam tersi katılırım neden? yine Kur'an dan. mealen der: Bu kitap kalbinde hastalık olanları saptırır, ihlaslı olanların imanını artırır hidayete götürür aynı şey bazılarına zehir bazılarına şifadır güneş yarasayı rahatsız eder gözü sağlamı da nurlandırır gördürür. Senin kafadaki biri cin ali kitabından bile din yaratır. Bu o dini doğru yapmaz, seni bir şeye tapınma meraklısı yapar! Ayetleri ve hadisleri işine geldiği gibi görme inancı sende nasıl işliyor ise, işidliler de işlerine geldiği gibi görüyorlar. Yani aslında teoride bir farkınız yok, sadece pratikte biraz farklısiniz ki O DA sonsuza kadar değil, senin görmek istediklerinin değişeceği zamana kadar sürer. Aralık 13, 2019 tarihinde Mantık tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
nogodbutAllah 0 Aralık 14, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 14, 2019 gönderildi (düzenlendi) niyet okumak istemem ama hiç öyle imam hatipli bilgi seviyen de yok anlayışında basit bir ateizm kara propagandası gibi duruyor size hayırlı olsun:) *** bu tarz şeyler adeta moda haline geldi imamın kızıyım inanmıyorum müftünün karısıyım dinden çıktım Kur'an ı okudum imanım kaydı imam hatipliyim ateist oldum ilahiyata gittim dinden soğudum ailem muhafazakar çarşaflı ben açıldım:) karnımız tok . bende gerçekten entellektüel bir dönüşüm sanmıştım samimi atiestlere de can kurban zira samimi oalrak Kur'anı incelemiş sonra derin bir süzgeçten düşünmeden sonra durulup inkarı seçmiş ise can kurban buna ancak saygı duyulur ama malum bazı yapılar gibi islam soslu iman süslü geçinip altan ticaret yapanlarıda aynı kategoriye koyarım aynı şey. imanın da inkarında samimi halisine saygım sonsuz. Aralık 14, 2019 tarihinde nogodbutAllah tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
AcriManious 0 Aralık 14, 2019 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 14, 2019 gönderildi Bir saat önce, nogodbutAllah yazdı: niyet okumak istemem ama hiç öyle imam hatipli bilgi seviyen de yok anlayışında basit bir ateizm kara propagandası gibi duruyor size hayırlı olsun:) Bakın ben bu konuyu ilahiyat okuyup okumadığımı kanıtlamak için açmadım. Hakkımda herhangi bir bilginiz yok iken adıma kör atışlar yapmaya çalışıyorsunuz. Eğer içiniz rahat edecekse, gerçekten merak ediyorsanız özelden numaramı vereyim okul kimliğimi atayım size sorun yok benim için. Ayrıca bilgi seviyemin ne kadar olduğunu nereden biliyorsunuz da böyle sonuçlara varıyorsunuz? Link to post Sitelerde Paylaş
Smile Buddha 0 Aralık 14, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 14, 2019 gönderildi On 12.12.2019 at 01:21, towboatery yazdı: Herkese merhaba. Ben 2.sınıf bir ilahiyat öğrencisiyim. Araştırmayı seven rasyonel bir kişiliğim var. Uzun yıllar boyunca aklımı kurcalayan bir çok dini soru vardı ve bunların cevaplarını ünivesite hocalarından almayı düşündüm. Fakat elle tutulur cevaplar alamadım. Kendimi internete attım ve bu siteyi buldum. Uzun bir süre konuları okudum düşündüm. Sanırım artık müslüman değilim ve ne yapacağımı bilmiyorum. Muhafazakar bir ailenin çocuğuyum. Hayatımın en büyük gayelerinden birinin ne kadar boş, polyannavari ve yalan olduğunu anladım. Hayatın anlamı sorusuna verilecek bir cevabım da yok artık. Şimdi arkadaşlarıma rol yapıcam. Herkese rol yapıcam. Bu çok kötü bir durum. Her şeyi geçtim ben mezun olunca ne yapıcam? Din insanın her alanına hükmeden bir olgu. Artık özgürüm fakat huzursuzum da. Yazma şeklim intihara meyilli birinin yazısına benzeyebilir. Fakat öyle bir düşüncem yok. Sadece düştüğüm boşluktan kurtulmak istiyorum. İlahiyat bölümünü bitirince başka bir bölüm okuyabilirsin. Diğer insanlarda olmayan yeteneklere sahipsin. Mezun olunca işsiz kalmazsın. Link to post Sitelerde Paylaş
AcriManious 0 Aralık 14, 2019 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 14, 2019 gönderildi 5 saat önce, mirasyedi yazdı: Diğer insanlarda olmayan yeteneklere sahipsin. Mezun olunca işsiz kalmazsın. teşekkür ederim Link to post Sitelerde Paylaş
Filozofça 0 Aralık 14, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 14, 2019 gönderildi (düzenlendi) 7 saat önce, towboatery yazdı: Bakın ben bu konuyu ilahiyat okuyup okumadığımı kanıtlamak için açmadım. Hakkımda herhangi bir bilginiz yok iken adıma kör atışlar yapmaya çalışıyorsunuz. Eğer içiniz rahat edecekse, gerçekten merak ediyorsanız özelden numaramı vereyim okul kimliğimi atayım size sorun yok benim için. Ayrıca bilgi seviyemin ne kadar olduğunu nereden biliyorsunuz da böyle sonuçlara varıyorsunuz? Bu cahil dincileri ciddiye alma. Feci cahiller ve kendileri gibi din yalanlarına inanan aptal kölelerden olmayınca böyle zırvalarlar. Tam olarak şöyleler; Aralık 14, 2019 tarihinde Filozofça tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
AcriManious 0 Aralık 14, 2019 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 14, 2019 gönderildi 3 saat önce, Filozofça yazdı: Feci cahiller ve kendileri gibi din yalanlarına inanan aptal kölelerden olmayınca böyle zırvalarlar. Cahil mi değil mi sorgulamak bana düşmez ama eleştirel bakmadıkları için böyle oldukları kesin Link to post Sitelerde Paylaş
nogodbutAllah 0 Aralık 15, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 15, 2019 gönderildi ganimet savaş cariye köle bunlar klasik ateistlerin argümanları yıllardır soruluyor yıllardır da cevaplar veriyor ilahiyatlıyım diyen biri daha dişe dokunur dini bilmenin ağırlığı ile daha ciddi eleştiriler getirebilir kurduğunuz cümlelerden mantık örgünüzden öyle dini arapçayı Kur'an ı bilen biri intibahı oluşmadı katiyen ilahiyat mezunu değilsiniz demedim "niyet okumak istemem" lafzı asgari düzeyde ne anlama geldiğini her kes bilir ilahiyat profu olup saçmalayan bir dünya insan gördük Kur'an ı anlamak sadece arapça bilmek değildir ebu cehilde arapça biliyordu saf bir niyet temiz bir kalb selim bir akıl en önceliklidir Kur'anı anlamak için nacizane söyleyeceğim şey: sadece arapça bilmek yetmez mantık felsefe fen bilimleri diğer bilimler de dahil islami bilimlerden medreselerde öğretilen fıkıh kelam tefsir hadis belağat gereklidir dahası batı ve doğunun dinlerini dillerini de bilmek araştırmak gerekir. dahası tefekkür tahayyül etmek gerekir. yaş aldıkça ilminiz artıkça düşünecelerinizde değişecektir. hangi alanda değişecekse değişsin yeterki derin bir süzgeçten geçsin bu gün Kur'anı yüzünden okuyup harf başına sevap devşiren lerde namaz kılar süre okur ancak okuduğu ayette gıybet etme der o namazdan sonra gıybete başlar:) okuduğu ayet faizi kumarı yasaklar oruçtan sonra faizle ilgilenir piyango alır:) klasik müslümanlara bakıp ahanda islamda bir şey olsa idi bunlar böyle olmazdı demek batınının görmek istediği bir durum. çok küçük ve yapay işid gibi aşırıcıları öne çıkarıp ahanda islam böyledir derler. inkarcı kesim de aynı yolda gidiyor.hususilikten umumilik çıkarıyor.istisnadan kanun oluşturuyor. *** neci olsursanız olunuz hangi yolda giderseniz gidiniz bence en evel kalbiniz tatmin kafanız rahat gönlünüz genişlemiş idrakiniz keskinleşmiş yakînlik kazanmış ise o yolda gidiniz isterse inkar olsa o yolda gidiniz ama kalbiniz rahatsız kafanız dağınık gönlünüz sıkışmış gözleriniz puslanmış adeta bir çivili dikenli ateş korları serpilmiş bir yolda giderseniz bu uzun sürmez zira fıtrata aykırı. Link to post Sitelerde Paylaş
Filozofça 0 Aralık 15, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 15, 2019 gönderildi (düzenlendi) 12 dakika önce, nogodbutAllah yazdı: ganimet savaş cariye köle bunlar klasik ateistlerin argümanları yıllardır soruluyor yıllardır da cevaplar veriyor ilahiyatlıyım diyen biri daha dişe dokunur dini bilmenin ağırlığı ile daha ciddi eleştiriler getirebilir kurduğunuz cümlelerden mantık örgünüzden öyle dini arapçayı Kur'an ı bilen biri intibahı oluşmadı katiyen ilahiyat mezunu değilsiniz demedim "niyet okumak istemem" lafzı asgari düzeyde ne anlama geldiğini her kes bilir Allah diye bir şey yok, dinler yalan sen de ölünce yok olup gideceksin. Boşuna kendini din, ebedi hayat, ahiret masallarıyla kandırıp burada arabın uyduruk masallarıyla din iman allah edebiyatı yapma. Aralık 15, 2019 tarihinde Filozofça tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Smile Buddha 0 Aralık 15, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 15, 2019 gönderildi 4 dakika önce, nogodbutAllah yazdı: ganimet savaş cariye köle bunlar klasik ateistlerin argümanları yıllardır soruluyor yıllardır da cevaplar veriyor ilahiyatlıyım diyen biri daha dişe dokunur dini bilmenin ağırlığı ile daha ciddi eleştiriler getirebilir kurduğunuz cümlelerden mantık örgünüzden öyle dini arapçayı Kur'an ı bilen biri intibahı oluşmadı katiyen ilahiyat mezunu değilsiniz demedim "niyet okumak istemem" lafzı asgari düzeyde ne anlama geldiğini her kes bilir ilahiyat profu olup saçmalayan bir dünya insan gördük Kur'an ı anlamak sadece arapça bilmek değildir ebu cehilde arapça biliyordu saf bir niyet temiz bir kalb selim bir akıl en önceliklidir Kur'anı anlamak için nacizane söyleyeceğim şey: sadece arapça bilmek yetmez mantık felsefe fen bilimleri diğer bilimler de dahil islami bilimlerden medreselerde öğretilen fıkıh kelam tefsir hadis belağat gereklidir dahası batı ve doğunun dinlerini dillerini de bilmek araştırmak gerekir. dahası tefekkür tahayyül etmek gerekir. yaş aldıkça ilminiz artıkça düşünecelerinizde değişecektir. hangi alanda değişecekse değişsin yeterki derin bir süzgeçten geçsin bu gün Kur'anı yüzünden okuyup harf başına sevap devşiren lerde namaz kılar süre okur ancak okuduğu ayette gıybet etme der o namazdan sonra gıybete başlar:) okuduğu ayet faizi kumarı yasaklar oruçtan sonra faizle ilgilenir piyango alır:) klasik müslümanlara bakıp ahanda islamda bir şey olsa idi bunlar böyle olmazdı demek batınının görmek istediği bir durum. çok küçük ve yapay işid gibi aşırıcıları öne çıkarıp ahanda islam böyledir derler. inkarcı kesim de aynı yolda gidiyor.hususilikten umumilik çıkarıyor.istisnadan kanun oluşturuyor. *** neci olsursanız olunuz hangi yolda giderseniz gidiniz bence en evel kalbiniz tatmin kafanız rahat gönlünüz genişlemiş idrakiniz keskinleşmiş yakînlik kazanmış ise o yolda gidiniz isterse inkar olsa o yolda gidiniz ama kalbiniz rahatsız kafanız dağınık gönlünüz sıkışmış gözleriniz puslanmış adeta bir çivili dikenli ateş korları serpilmiş bir yolda giderseniz bu uzun sürmez zira fıtrata aykırı. Yağmalama üzerine kurulu islam ekonomisi övüp duruyorsunuz. Arapların işgal ettiği topraklar üzerinde kurulmuş bir üretim tesisi kalıntısı göstersene. Sarayları gösterme sakın onlar üretim tesisi değil. Link to post Sitelerde Paylaş
AcriManious 0 Aralık 15, 2019 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 15, 2019 gönderildi 1 saat önce, nogodbutAllah yazdı: Kur'anı anlamak için nacizane söyleyeceğim şey: sadece arapça bilmek yetmez mantık felsefe fen bilimleri diğer bilimler de dahil islami bilimlerden medreselerde öğretilen fıkıh kelam tefsir hadis belağat gereklidir dahası batı ve doğunun dinlerini dillerini de bilmek araştırmak gerekir. Kuran bize ayetlerle ap açık bir şekilde gönderildiğini söylüyor. Kuranın anlaşılmasının bu kadar zor olmasının nedeni ne o zaman? Neden bir insan işi gücü bırakıp tefsir hadis belağat ile uğraşsın ki? Bu devirde kim dinini yaşıyor da üniversitelerde 4 yılda doğru düzgün verilemeyen din eğitimini tek başına öğrenmeye çalışsın bir birey? Kusura bakmayın ama mantık denen bir şey var. İnsanların fıtratı varsa kuran ı anlamanın da zorluğu var. Bu Allah neden normal insanların Kuranı anlaması için bir kolaylık vermedi o zaman? Niye ben bu kitabı anlayarak okumak için bir sürü ilim dalı öğrenmem gerekiyor? O zaman size göre herkesin anlaması gereken bir kitap var ama bu kitap herkesin anlamayamadığı bir kitap. Bu ne yaman çelişki ya rabbi Link to post Sitelerde Paylaş
nogodbutAllah 0 Aralık 15, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 15, 2019 gönderildi şu aşağıdaki yazıyı kaç kişi okuyabiliyor şu an. 1900 lerin başlarında her kes okuyabiliyordu. bu yazıyı okuyan Kur'an ı da okur anlar en azında mana meal olarak Atatürkün orjinal nutkunu kaç kişi okuyabilir ama söylevini sade şekilde okuyorlar. aynı şey.entellektüel düzeyde Kur'an ı anlamak için lazım dedim o söylediğim şeyler ancak asgari düzeyde de bilinmyorsa bu Kur'an ın suçu değil. Link to post Sitelerde Paylaş
kavak 0 Aralık 15, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 15, 2019 gönderildi (düzenlendi) @nogodbutAllah Yıne zırvalamışsın ve boş beleş kasmışsın. Bu menem kitabı anlamak için fazla bir şeye gerek yok. Bildiğin en iyi dil hangisi ise, o dildeki tercümesini okursun. Bir tanesi ile yetinmiyorsan veya içeriğini beğenmiyorsan, piyasada zibil gibi tercümesi var. Seç, beğen ve al. Ha...bütün bunlara rağmen hălă anlayamıyorum diyorsan... O zaman, ya sende bir sakatlık var, ya bu kitabı Arapça yazmaya yeltenenlerde bir arıza var, ya da bu kitabın telif hakkının kendisinde olduğunu iddia eden şu Arap tanrısında bir yamukluk var. Yeterince açık, oldu mu? Aralık 15, 2019 tarihinde kavak tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
AcriManious 0 Aralık 15, 2019 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 15, 2019 gönderildi (düzenlendi) @nogodbutAllah Kusura bakmayın ama benim annemi cariye olarak görebilecek bir dini, anneme şahitlik konusunda vasıfsız görecek bir dini, anneme el kaldırılmasını uygun görecek bir dini, kısacası annemi ikinci el eşya muamelesi yapacak bir dine inanmam artık mümkün değil. Hangi ayetlerle gelinsin veya beni cehenneme atacak, ebediyyen bana işkence çekecek bir Tanrı da gerçekten varsa, buyursun çektirsin. Böyle olmasını ben istemedim. Aralık 15, 2019 tarihinde towboatery tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
RasyonelDüşünce 0 Aralık 15, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 15, 2019 gönderildi 4 saat önce, nogodbutAllah yazdı: sadece arapça bilmek yetmez mantık felsefe fen bilimleri diğer bilimler de dahil islami bilimlerden medreselerde öğretilen fıkıh kelam tefsir hadis belağat gereklidir Yazınızın tamamına yazacak ve yüzlerce kez yazılmış cevaplar var ve olacaktır veya aynı şeylere Cvp vermekten bıktıkları için trol olduğunuzu düşünüp Cvp vermeye tenezzül etmeyebilirler. Ben sadece ismimin de geçtiği bir yeri alıntılayıp cevap vermeyi tercih edeceğim. Kuranı anlamak için Mantık gerektiğini söylemişsiniz fakat mantık kuranın içerisinde bahsettiği ilahi Yaratı tarafından yazılamayacağını çoğu yerde Tartışmaya Kapalı NET olarak gözler önüne serer. Yani siz kuranı anlamak için Mantıklı düşünür iseniz, mantık gereği Kuranın tanrısına inanmamanız gerekir iken Hem inanıp hem mantık kullanarak inanmayı seçtiğinizi söylemek hiç samimi değil. Mantıken her şeyi bilen kusursuz bir varlık olabilir mi? Her şeyi bilen bir varlık kendi bildiği dışında herhangi bir olguya neden olabilir mi? Mantıken zamansız ve mekansız bir varlık (ne demekse artık) hareketin olduğu bir evrene ve olgulara neden olup ta hala zamansız ve mekansız olabilir mi? Bu sorulara mantıklı düşünen bir insan ne cevap verir ise dinlerden bağımsız mantık çerçevesinde cevap verdiğin taktirde, Kuranı anlamak için Mantıktan uzak düşünülmesi gerektiğini iddia etmeye başlayacaksın. Link to post Sitelerde Paylaş
Yeni Üye 0 Aralık 16, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 16, 2019 gönderildi On 13.12.2019 at 20:30, towboatery yazdı: Peki inançsız insanların cehennemde ebedi yanmasına karşın ne düşünüyorsunuz? Bu konuda bazı hassas dengeleri gözeterek bir şeyler söyleyemeye çalışacağım. Öncelikle esas olan Yaratıcının varlığına inanamak ve Ona güvenmektir. Ona inanıp güvendikten, herşeyi ilmiyle ve rahmetiyle kuşatmış olduğuna ikrar getirdikten sonra Onun yarattıkları arasında nasıl hüküm vereceği konusunda spekülasyon yapmak doğru olmaz. Bizim O şöyle yapacak, böyle yapacak, böyle yapabilir, böyle yapamaz dememiz edepsizlik olur. Bu konunun hassalığı bu konunun bir yönünün dünyaya ve insanın ahlaki gelişimine etki ediyor olmasından kaynaklanır. Yani öte taraftaki terazi kurulacağına, amellerin tartılacağına, ameli hafif gelenin ebedi ceza, ağır gelenin ebedi saadet bulacağına inanmak aslında bu dünyada kendimizi kontrol etmek ve disipline etmek için önemlidir. Şimdi din dese ki, ne yaparsan yap, nasıl yaşarsan yaşa bunların hiç bir önemi yok, ya hiç ceza çekmeden ya da yaptığının aynısı bir karşılık gördükten sonra kurtulacaksın. İnsanların çoğunluğu ibaha denilen mezhebe kayar. Dinin tehditlerine rağmen herkes dünyaya meyilli, bir de din tehdit etmese insanlar her şeyin meşru ve mübah olduğu inancıyla hiç bir ahlaki gelişme ve kemal gösteremeden yaşar. Yani din tehdit ediyorsa bunu gerçekten ciddiye aldığımızda biz faydasını görürüz. Mesela bir çocuğu yetiştirirken önüne belirli kurallar ve kaideler koyarsın. Tehditler savurursun, vaatlerde bulunursun. Bu tehditleri Onu sevmediğin için ya da o cezaları gerçekten yerine getireceğin için yapmazsın. Bunlarla korkutup doğruya yönlendirmek için yaparsın. Kendi haline bıraksan, korkutmasan, sınırlamasan Onun gelişmesini ve olgunlaşmasını olumsuz yönlendirmiş olursun. Dinin tehditlerine de böyle bakmak lazım diyeceğim ama bunu dediğim anda bu tehditlerin ciddiyetini yitirip yine her şeyin mübah olması söz konusu olmasın. Ama bir tür inanç ta taşımamız gerekiyorsa O'nun rahmetinin gazabına galip geldiğine inanmak lazımdır. Herkes yaptıklarının(amellerinin) karşılığını gördükten sonra genel af ilan edeceğine inanmak lazımdır. İnanç zaten bütün insanlara başlangıçta verilmiş bir şey. Kuranda şöyle buyuruyor: Rabbin Âdemoğulları’ndan -onların sırtlarından- zürriyetlerini alıp bunları kendileri hakkındaki şu sözleşmeye şahit tutmuştu: Ben sizin rabbiniz değil miyim? "Elbette öyle! Tanıklık ederiz" dediler. Böyle yaptık ki kıyamet gününde, "Bizim bundan haberimiz yoktu" demeyesiniz;Yahut, "Önce atalarımız Allah’a ortak koştu. Biz de nihayet onların ardından gelen bir nesiliz. Şimdi bâtıla saplanıp kalanların yaptıkları yüzünden bizi helâk mi edeceksin!" demeye kalkışmayasınız. Bu ayetlerde demeyesiniz ya da demeye kalkışmayasanız diye çevrilen yer arapça orjinalinde aslında olumsuz değil olumlu. Dersiniz diye, ya da demeniz için. Yani Allah insanların imansızlık için haklı mazeretleri olacağını bunun için herkese en başta bu inancı verdiğini, hibe ettiğiniz söylüyor. Dolayısıyla bizim inancımız herkese imanın hibe edildiği, son nefeste de olsa gelip imanın kişiyi bulacağı yönünde. Geriye ameller , iyilikler, kötülükler ve onların hesabı kalıyor. Yine kuranda şöyle buyuruyor: Bir kötülüğün karşılığı, onun gibi bir kötülüktür (ona denk bir cezadır). Ama kim affeder ve arayı düzeltirse, onun mükâfatı Allah’a aittir. Şüphesiz O, zâlimleri sevmez. Kullarına kendi haklarınızı affedin diyen Allah insanları kendilerine imanlarını izhar etmediği için(kendi hakkını yerine getirmediği için) sonsuz ceza vereceğine inanmak ne kadar anlamlı? Ama işte sorun bu tür şeylerin söylenmesinin imansızlığa meşruiyet verme tehlikesi olması. Bu konuda Kurandan ve hadislerden başka deliller de getirebilirim ama İbni arabi, said nursi gibi bir çok alim de cehennemin sonsuz olmadığını ifade etmişlerdir. Aynı şekilde yahudiler de cehnennemin sonsuz olmadığına inanır. Çünkü cehennemin sonsuz olması kötülüğün sonsuz olması manasına gelir, derler. Müslümanın da bu şekilde rabbinin merhametinin ve afffını ngalip geleceğine inanması meşrudur. Kişiyi dinin dışına çıkarmaz. Link to post Sitelerde Paylaş
Smile Buddha 0 Aralık 16, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 16, 2019 gönderildi (düzenlendi) 58 dakika önce, Yeni Üye yazdı: Bu konuda bazı hassas dengeleri gözeterek bir şeyler söyleyemeye çalışacağım. Öncelikle esas olan Yaratıcının varlığına inanamak ve Ona güvenmektir. Ona inanıp güvendikten, herşeyi ilmiyle ve rahmetiyle kuşatmış olduğuna ikrar getirdikten sonra Onun yarattıkları arasında nasıl hüküm vereceği konusunda spekülasyon yapmak doğru olmaz. Bizim O şöyle yapacak, böyle yapacak, böyle yapabilir, böyle yapamaz dememiz edepsizlik olur. Fatiha süreside edepsizlik o zaman. Ne hakla ALLAH'A dosdoğru yola ilet kendilerine nimetler sunduklarının üzerlerine gazap dökülmemişlerin yoluna diyorsun. Alıntı Bu konunun hassalığı bu konunun bir yönünün dünyaya ve insanın ahlaki gelişimine etki ediyor olmasından kaynaklanır. Yani öte taraftaki terazi kurulacağına, amellerin tartılacağına, ameli hafif gelenin ebedi ceza, ağır gelenin ebedi saadet bulacağına inanmak aslında bu dünyada kendimizi kontrol etmek ve disipline etmek için önemlidir. Şimdi din dese ki, ne yaparsan yap, nasıl yaşarsan yaşa bunların hiç bir önemi yok, ya hiç ceza çekmeden ya da yaptığının aynısı bir karşılık gördükten sonra kurtulacaksın. İnsanların çoğunluğu ibaha denilen mezhebe kayar. Dinin tehditlerine rağmen herkes dünyaya meyilli, bir de din tehdit etmese insanlar her şeyin meşru ve mübah olduğu inancıyla hiç bir ahlaki gelişme ve kemal gösteremeden yaşar. Yani din tehdit ediyorsa bunu gerçekten ciddiye aldığımızda biz faydasını görürüz. Alıntı Mesela bir çocuğu yetiştirirken önüne belirli kurallar ve kaideler koyarsın. Tehditler savurursun, vaatlerde bulunursun. Bu tehditleri Onu sevmediğin için ya da o cezaları gerçekten yerine getireceğin için yapmazsın. Bunlarla korkutup doğruya yönlendirmek için yaparsın. Kendi haline bıraksan, korkutmasan, sınırlamasan Onun gelişmesini ve olgunlaşmasını olumsuz yönlendirmiş olursun. Dinin tehditlerine de böyle bakmak lazım diyeceğim ama bunu dediğim anda bu tehditlerin ciddiyetini yitirip yine her şeyin mübah olması söz konusu olmasın. ALLAH ile anne ve babayı aynı seviyeye koymuşsun. ALLAH hem yarattığı insanı hemde bu insanın çevre koşullarını istediği gibi tasarlar. Anne ve baba ne çocuklarını nede çevresini istediği gibi tasarlayamaz.Sadece akıl verir.Kural koyar.Elinden birşey gelmez anne ve babanın. Anne ve babanın kendisinide ALLAH tasarladı sonuçta. Ayrıca ALLAH insanları yazdığı program uymayacak şekilde çevre koşullarına sokarsa ona lafla sözle akıl vermesi kural koyması bir işe yaramaz. Alıntı Ama bir tür inanç ta taşımamız gerekiyorsa O'nun rahmetinin gazabına galip geldiğine inanmak lazımdır. Herkes yaptıklarının(amellerinin) karşılığını gördükten sonra genel af ilan edeceğine inanmak lazımdır. İnanç zaten bütün insanlara başlangıçta verilmiş bir şey. Kuranda şöyle buyuruyor: Rabbin Âdemoğulları’ndan -onların sırtlarından- zürriyetlerini alıp bunları kendileri hakkındaki şu sözleşmeye şahit tutmuştu: Ben sizin rabbiniz değil miyim? "Elbette öyle! Tanıklık ederiz" dediler. Böyle yaptık ki kıyamet gününde, "Bizim bundan haberimiz yoktu" demeyesiniz;Yahut, "Önce atalarımız Allah’a ortak koştu. Biz de nihayet onların ardından gelen bir nesiliz. Şimdi bâtıla saplanıp kalanların yaptıkları yüzünden bizi helâk mi edeceksin!" demeye kalkışmayasınız. Bu ayetlerde demeyesiniz ya da demeye kalkışmayasanız diye çevrilen yer arapça orjinalinde aslında olumsuz değil olumlu. Dersiniz diye, ya da demeniz için. Yani Allah insanların imansızlık için haklı mazeretleri olacağını bunun için herkese en başta bu inancı verdiğini, hibe ettiğiniz söylüyor. Dolayısıyla bizim inancımız herkese imanın hibe edildiği, son nefeste de olsa gelip imanın kişiyi bulacağı yönünde. Geriye ameller , iyilikler, kötülükler ve onların hesabı kalıyor. Yine kuranda şöyle buyuruyor: Bir kötülüğün karşılığı, onun gibi bir kötülüktür (ona denk bir cezadır). Ama kim affeder ve arayı düzeltirse, onun mükâfatı Allah’a aittir. Şüphesiz O, zâlimleri sevmez. Kullarına kendi haklarınızı affedin diyen Allah insanları kendilerine imanlarını izhar etmediği için(kendi hakkını yerine getirmediği için) sonsuz ceza vereceğine inanmak ne kadar anlamlı? Ama işte sorun bu tür şeylerin söylenmesinin imansızlığa meşruiyet verme tehlikesi olması. Bu konuda Kurandan ve hadislerden başka deliller de getirebilirim ama İbni arabi, said nursi gibi bir çok alim de cehennemin sonsuz olmadığını ifade etmişlerdir. Aynı şekilde yahudiler de cehnennemin sonsuz olmadığına inanır. Çünkü cehennemin sonsuz olması kötülüğün sonsuz olması manasına gelir, derler. Müslümanın da bu şekilde rabbinin merhametinin ve afffını ngalip geleceğine inanması meşrudur. Kişiyi dinin dışına çıkarmaz. ceza sonsuzda olsa kısada olsa anlamsızdır. ALLAH ne ekerse onu biçer. İnsanlar yazdığı program dışına çıkıyorsa suç kendisinindir. Hem hakimiyet ALLAH'ındır diyeceksin sonrada kalkıp insanın cuzi iradesi var diyeceksin.Bu çelişkidir. Aralık 16, 2019 tarihinde mirasyedi tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts