Jump to content

Recommended Posts

  • İleti 177
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Merhaba. Bir kaç gün önce psikiyatr ile görüştüm. Bipolar bozukluk ile başka bir rahatsızlık arasında teşhisi netleştiremediler ama diğerinin ismini hatırlayamıyorum şu an. İki günde bir psikolog ile görüşme zorunluluğu getirildi ve en kısa zamanda 2-3 hafta beni hastaneye yatırıp gözlemleyeceğini söylediler.

Ne olacak? Nasıl bir ortamda olacağım bilen var mı? Her şeyden önemlisi manik depresiften 3 hafta yatmış tek bir insan evladı var mı yeryüzünde ya hu?

Emin ol bipolarda sıklıkla hasta yatırılır. Eğer yeni başladığı dönemlerde farkedilirse buna gerek kalmaz ama teşhis gecikmişse genellikle yatırırlar. Yine genellikle geç kalınır çünkü bipolar en başlarda sadece depresyon şeklinde ortaya çıkar ve kişinin manik atakları başladığında epeyce geç kalındığı görülür.

Eğer doktorun sende intihar riski gördüyse mutlaka yatmanı istemiştir. İntihar düşünceleri hastalığın tipik özelliğindendir ama bazı hastalar gerçekten intihara yakındır. Eğer intihar girişimi olmuşsa, başarısızlıkla sonuçlansa da hasta gözetimde tutulmak istenir.

Bir diğer neden de kullanılacak ilaçlar kişiyi biraz zorlar, yani yan etkiler hastanın günlük yaşamını kendi başına sürdürmesini veya kendine bakmasını bir parça engeller.

Manik dönemin ağır geçiyorsa da yatırmak isterler, çünkü bu hastaların da güvenli bir ortamda oldukça kapsamlı bir tedaviye ihtiyacı var demektir.

Hastaneye yatmaktan çekinme. İki günde bir psikoterapi de almanı istediğine göre durumun çok ağır değil. Ağır vakalarda psikoterapi işe yaramaz çünkü. Demek ki durumun çok ağır değil. Muhtemelen intihar riski gördüler ve ilaçların yan etkileri nedeniyle kontrol altında tutmak istediler.

Anlaşıldığına göre tanını da çok net koyamamışlar. Kısacası her durumda hastaneye yatman son derece iyi ve güvenli. Sıkılmazsın, merak etme. Etrafta şizofrenlerin cirit attığı garip yerler değildir oralar. Seni daha da depresif yapması muhtemel her şeyden kaçınırlar. Hastane dışarıdan çok daha güvenlidir bu aşamada.

tarihinde Mrs. Missing tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Uyuyorum ama uyku saatlerim dengesiz. Bazen sabah uyuyorum, bazen akşam erkenden, bazen öğlen ortasında. Sanırım manik atak için soruyorsun ama şu an manik olduğumu sanmıyorum. Sadece bazen intihar etmeyi düşünüyorum, bir kaç gün önce şırıngayı atardamarımdan çıkardım hava vermek üzereyken.

Bu iletiyi okumamıştım.

Yukarıda da yazmıştım. Doktorun intihar riski gördüyse mutlaka yatırmak ister. Başarısız girişimlerin de olmuş, bu durumda seni hastane ortamında takip etmek istemeleri zaten şart. Doktoruna güven ve mutlaka yat hastaneye. Hem belli ki tam teşhis de koyamamışlar, teşhisi koyma aşamasında risklerden korumak istemişler.

Çok geçmiş olsun. Gayet rahat düzelir rahatlarsın ama zaman alır. Kullanacağın ilaçların ki en başta lityuma başlanır, yan etkileri olacak. Hepsine hazır ol, doktoruna da terapistine de güven.

Belki bipolar bile değilsindir.. Hepsi anlaşılacak...

tarihinde Mrs. Missing tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İntihar riski var evet, bu yıl iki kere intihara teşebbüs ettim çünkü. Henüz ilaç yazmadılar sadece bir uyku ilacı yazdılar o kadar. Psikologla da çok konuşmuyoruz sadece 5-10 dakika nasılsın iyi misin muhabbeti şeklinde geçiyor.

Evet, anladım. İlaç tedavin de psikoterapilerin de hastaneye yattığında başlayacak ve hızla devam edecek. Henüz net bir tanı da yok çünkü. Tanıyı koyacak ve uygun tedavi yöntemlerini uygulayacaklar. Şimdi ne yapsalar yanlış olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bakifani,

Eşik altı uyaranların, duyum eşiğini aşan uyaranlardan bir farkı yoktur. Fark olduğunu gösterir hiçbir bilimsel kanıt yoktur.

Subliminal mesaj konusu da gizemli, kontrolümüz dışında beynimize hücum eden birileri var da bizimle oynuyor mesajı iletmek için abartılmış bir konu.

Tıpkı şu 25. kare safsatası gibi...

Eşik altı mesajlarda bir çeşit telkindir ı feel good. Farkı kişi farkında olmadan bilinç altına işler. Bu konuda bir çok patent ve araştırma var. Buyrun gözatın dilerseniz..

http://rense.com/general74/mindcontrol.htm

tarihinde bakifani tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Aynı zamanda depresyon teshiside var galiba sende..

evet çünkü uzun süreli alkol kullanımı depresyona yol açıyor. aldığım ilaçlarla depresyondan kurtulduğumu sanıyorum ama. gerçekten hissedilir derecede bu rahatsızlığı yaşıyordum şimdi geçti.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eşik altı mesajlarda bir çeşit telkindir ı feel good. Farkı kişi farkında olmadan bilinç altına işler. Bu konuda bir çok patent ve araştırma var. Buyrun gözatın dilerseniz..

http://rense.com/gen...mindcontrol.htm

Bu konuda tabii ki birçok araştırma var. Bu mesele özellikle reklam sektörünü çok yakından ilgilendirir ve 1950'li yıllardan beri durmaksızın araştırma yapıp kanıtlamaya çalışırlar.

Eşik altı mesajların bir telkin türü olduğunu reddetmiyorum. Ancak düşünüldüğü gibi etkin olmadığını söylüyorum. İnsanların eşik altı uyaranlardan etkilenmeleri için sürekli ve düzenli olarak aynı o telkine maruz kalması gerek. Bu da bu yöntemin kullanıldığı haliyle mümkün olmadığından, sapla saman birbirine karışıyor ve subliminal mesajlarla habire beynimiz yıkanıyor sanıyoruz.

Nedense birilerinin bizimle bu biçimde oynadığını düşünmekten garip bir haz alıyoruz. Edilgen ve savunmasız hissetmek bir tür haz veriyor galiba, ya da sorumluluk üstlenmekten bizi alı koyup bir tür kendimizi aklıyor ve rahatlıyoruz. Bilemiyorum, belki de bunu düşünmek gerek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Etkinliği elbette tartışılır. Geçen bir başka psikolog arkadaşla anlattık öyle, benden telkin kayıtları doldurma mı rica etti. Zaman bulamadım şimdilik, lakin ister hipnoz'la olsun, ister açıktan sonuçta telkinin (olumlama)'nın etkisi açık ve nettir. Bunu yakın çevrenizde bile görebilir, gözleyebilirsiniz.

Subliminal konusuyla ilgili , bir ödevim de geçiyordu evvel de araştırmalar felan .vs.. En son Clinton'un Başkanlık seçimlerinde büyük olay olmuş sanırsam, hatırladığım kadarıyla propaganda da kullanılmış. Şimdi çok net hatırlamıyorum, geçmiş bir ödev'di...

Link to post
Sitelerde Paylaş

ÇEŞİTLİ PSİKOTERAPİ TÜRLERİNDE KULLANILAN BAŞLICA RUHSAL VE FİZİKSEL ARAÇLAR:

1. Daha çok bastırıcı ve destekleyici psikoterapi türünde

A. Eğindirme (telkin,suggestion)

B. İnandırma (ikna, persuasyon)

C. Yol gösterme, rehberlik (guidance)

D. Danışma (counseling)

2. Bastırıcı, destekleyici ve derinliğine araştırıcı türlerde

A. Uyutum (hipnoz)

B. Uyuşturma (narkoz)

C. Boşaltma (catharsis)

3. Genellikle derinliğine araştırıcı, çözümleyici (psikanalitik türlerde)

A. Güdümsüz görüşme (non-directive interview)

B. Serbest çağrışım (free assocation)

C. Düşlerin çözümlenmesi

D. Sürçmelerin (parapraxis) çözümlenmesi

post-39254-0-63765800-1356385423_thumb.j

tarihinde bakifani tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 weeks later...

Ben de üniversitede içine kapanıklık oluşmuştu. Öğretmen oldum ve atanamadım. Bu içine kapanıklığı biraz daha şiddetlendirdi. Biraz araştırdım şizoid deniyormuş ve bunu yeni öğrendim. Aslında her zaman bende bir tuhaflık olduğunu hissediyordum. Ancak bir işe girmek, insanlarla bir takım ilişkiler kurmak bile zor gelmeye başladı. Var olan arkadaşlarımın neredeyse tümüyle bağlantım koptu. Bizim gibiler de yatağa düşmeden bir rahatsızlığım var diye doktora da gitmez. Aslında görünüşte depresyon falan bir rahatsızlığım yok. Oldukça da iyi hissediyorum kendimi. Hayatımda da hiç psikolojik ilaç falan kullanmadım. Kullanmam asla. Ancak bunun çözümü grup terapisi falanmış. Nasıl çözeceğimi bilmiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben de üniversitede içine kapanıklık oluşmuştu. Öğretmen oldum ve atanamadım. Bu içine kapanıklığı biraz daha şiddetlendirdi. Biraz araştırdım şizoid deniyormuş ve bunu yeni öğrendim. Aslında her zaman bende bir tuhaflık olduğunu hissediyordum. Ancak bir işe girmek, insanlarla bir takım ilişkiler kurmak bile zor gelmeye başladı. Var olan arkadaşlarımın neredeyse tümüyle bağlantım koptu. Bizim gibiler de yatağa düşmeden bir rahatsızlığım var diye doktora da gitmez. Aslında görünüşte depresyon falan bir rahatsızlığım yok. Oldukça da iyi hissediyorum kendimi. Hayatımda da hiç psikolojik ilaç falan kullanmadım. Kullanmam asla. Ancak bunun çözümü grup terapisi falanmış. Nasıl çözeceğimi bilmiyorum.

Bu teşhisi kendin mi koydun, yoksa bir uzman mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Psikolojikten kastın nedir?

Psikolojik hastalıklar organik bozukluklardır.

Yani her türlü psikolojik bozukluklardan kimyasal maddeler sorumludur. Bu etki organiktir. Yani kimyasal maddelerle açıklanır.

Onlar ya mevcut kimyasal maddelerdir ya da daha sonra sentezlenen kimyasal maddelerdir.

Beyindeki her türlü etkinlik organiktir. Başka bir neden aramaya gerek yoktur.

Dediklerinde haklısın hacı .

Doğuşatan getirdiğimiz organik bozukluklar olabilir.

Ama unutmamız gereken birşey çevre faktörü.

Yaşadıklarımız çeşitli olaylar vucudun kimyasal dengesini bozabilir. Çok sağlıklı insanın kimyasal dengesi bozulabilir.

Stress en önemli etkendir vücudun dengesinde.

İnsan psikolojik sağlığını kaybetiğinde fiziksel sağlığınıda kaybedebilir.

Tam terside olabilir. Fiziksel sağlığı bozulan biri psikolojik olarakta çöker.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...