Jump to content

EVREN CANLI MIDIR?


Recommended Posts

3 dakika önce, haci yazdı:

Ben şahsen evrenin canlı olduğu savını savunuyorum. Nedeni de canlıların evrende ortaya çıkması...

Canlılık maddenin davranış şekillerinden biridir. Maddenin kökeni evrendir. O halde evren de canlıdır. Bu tezi uzun uzun tartıştım.

Canlı madde ile cansız madde arasındaki tek fark onların davranışlarındadır.

 

Yani evren bir organizma midir?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 295
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

4 dakika önce, haci yazdı:

Ben şahsen evrenin canlı olduğu savını savunuyorum. Nedeni de canlıların evrende ortaya çıkması...

Canlılık maddenin davranış şekillerinden biridir. Maddenin kökeni evrendir. O halde evren de canlıdır. Bu tezi uzun uzun tartıştım.

Canlı madde ile cansız madde arasındaki tek fark onların davranışlarındadır.

X evrende ortaya çıkmıştır.O halde evren X dir.

 

X yerine evrende ortaya çıkmış herşey yazılabilir o zaman.

 

Evrene canlı demek celal şengörün deyimiyle zırva oluyor. 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

en basit haliyle,

1) cansız varlıklar üreyemiyor ve besin ihtiyaçları yok.

2) enerji üreten bir yapıya sahip olmak canlılık belirtisiydi diye biliyorum. hayvan ve bitkilerde mitokondri. virüslerde çözülebilmiş değil.

virüsler de cansız sayılıyordu. 

Cansız ve canlılar literatürde böyle sınıflandırılmışken, canlılar cansızlardan gelir o yüzden cansızlarda canlıdır demek garip.

Şeker ve alkol'de de hidrojen vardır ama ikisi de hidrojen değildir artık bambaşka bir sınıf oluştururlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
37 dakika önce, haci yazdı:

Yeni terimlerle zaten tartışmalı olan bir kavramı daha da karıştırmanın bir anlamı yok.

 

Tartışmada tekrara düşmek istemem. Soruldu mu bilmiyorum ama şu soruyu sorma gereğini duydum:

 

Bir şey, bir şeyden çıkmışsa sonraki öncekinin özelliklerini mi taşır, yoksa önceki sonrakinin özelliklerini mi taşır?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Getaf yazdı:

 

Tartışmada tekrara düşmek istemem. Soruldu mu bilmiyorum ama şu soruyu sorma gereğini duydum:

 

Bir şey, bir şeyden çıkmışsa sonraki öncekinin özelliklerini mi taşır, yoksa önceki sonrakinin özelliklerini mi taşır?

 

Bir örnek verirsen daha kolay cevaplarım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 dakika önce, haci yazdı:

Bir örnek verirsen daha kolay cevaplarım.

 

Konuyu sınırlamak için önce organizma dedim. Sonra bundan vazgeçerek akıl yürütmek yoluyla ikinci soruyu sordum. Yani son sorumun bir çerçevesi yok! Çerçeve cizersem birinci soruya döneriz! Birçok örneği göz önünde bulundurmak gerek...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrende bir şey  birşeyden çıkarsa ki bu b'r zorunluktur, yeni ortaya çıkan madde her zaman kendine ait orijinal özellikleri idame ettirmeyebilir.

Bunun en güzel örneği sudur. H2O....

Hidrojen yanıcı bir gazdır. Oksijen ise yakan bir gazdır. İkisi bir araya gelince yangın söndüren bir sıvı olular.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 20.11.2018 at 10:58, Yeni Üye yazdı:

Ne olduğu, sınırlarının nerede başlayıp nerede bitiğini, dışarıda nasıl bir hakikate tekabül ettiğini kimsenin bilmediği muğlak bir ifade.

Sen gerizekalı mısın?Öyleyse söyle de ona göre muamele edelim.

 

Mevzu senin putun olunca vardır diyorsun fakat mevzu evren olunca ne olduğu belli değil diyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 saat önce, quayz yazdı:

Sen gerizekalı mısın?Öyleyse söyle de ona göre muamele edelim.

 

Mevzu senin putun olunca vardır diyorsun fakat mevzu evren olunca ne olduğu belli değil diyorsun.

 

Haşa ben kimim ki Allah vardır diyeyim.

 

Hem sonra bilim forumunda Tanrıdan bahsetmek günah.

 

Ama bir yerde bir gölge görüyorsan düşünmen gereken ilk şey gölgenin varlığı değil, gölge sahibinin varlığı olur.

 

Evren ya da bizim yaşadığımız gerçeklik bir simülasyonsa kendinin varlığından önce simülatörün varlığını gösterir. Ya da yaşadığımız şey 10-11 ya da 26 boyutlu bir gerçekliğin üç boyuta düşmüş bir yansımasıysa yansımadan daha önce yansıyana işarettir. Rüya kendinin gerçekliğine delil olamaz ama rüyayı görenin varlığına delil olabilir.

 

Benim kızdığım insanların bildiklerini gerçeğin tamamı sanma şımarıklığına düşüp "herşey" üzerine konuşma hakkını kendilerinde görmesi. Onlar bol keseden ahkam kesince ben de tepkisel olarak temellerinin ya da tanımlarının zayıflığını vurgulama ihtiyacı hissediyorum.

 

El insaf, Göğümüzün genişlediğini henüz 1929 yılında keşfettik. Göğümüzün dışında ne var bilemiyoruz. Göğü bırak güneş sisteminin dışına ulaşamıyoruz ama kibre ve inkara gelince kimse eteklerimize yetişemiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 hours ago, Yeni Üye said:

Ama bir yerde bir gölge görüyorsan düşünmen gereken ilk şey gölgenin varlığı değil, gölge sahibinin varlığı olur.

 

Bu sonsuza giden bir varsayım. Öyle olmadığını ya da olması gerekmediğini hepimiz biliyoruz. İsabetsiz basit benzetme ve tümevarımları geçmek lazım artık.

 

Quote

Evren ya da bizim yaşadığımız gerçeklik bir simülasyonsa kendinin varlığından önce simülatörün varlığını gösterir. Ya da yaşadığımız şey 10-11 ya da 26 boyutlu bir gerçekliğin üç boyuta düşmüş bir yansımasıysa yansımadan daha önce yansıyana işarettir. Rüya kendinin gerçekliğine delil olamaz ama rüyayı görenin varlığına delil olabilir.

 

Simülatör de simule edilmiş olabilir, o da onu simule eden bir varlığı gösterir o zaman. Bu kısır döngüyü makul ve somut bir gerekçeyle kesemiyorsan eğer(bkz:termodinamik mesela) o zaman boş ve sonuçsuz bir kafa yormanın ötesi değil. Eğer öyleyse böyleyse olabilirlerse mesele, agnostik olarak başlayacaksın işe. Bunlar teist argümanları değil.

 

Quote

Benim kızdığım insanların bildiklerini gerçeğin tamamı sanma şımarıklığına düşüp "herşey" üzerine konuşma hakkını kendilerinde görmesi. Onlar bol keseden ahkam kesince ben de tepkisel olarak temellerinin ya da tanımlarının zayıflığını vurgulama ihtiyacı hissediyorum.

 

Benim kızdığım insanların bildiklerini gerçeğin tamamı sanma şımarıklığına düşmekten de öte ve onunla birlikte, bildikleri ile de çelişecek şekilde tanrı adında birşeyin varolduğunu iddia etmeleri. Hatta bu afaki varsayıma inanmayacakları yakacağını söyleyen bir kitaba inanmaları üzerine üstlük. Tezat üstüne tezat. Bildiklerimiz gerçeğin tamamı değilse eğer, ya da gerçeğin ne kadarı olduğunu bilmiyorsak eğer, o zaman "o" konuya ilişkin yargılarımızla ilgili de yargılanamayız değil mi? Cezai ehliyet yok. Ama teizm ve mesela kuran bu konuda tam bir çifte standart örneği. Lafa gelince gerçeğin ne kadarını biliyoruz ki; icraata gelince gelsin sonsuz cezalar.

 

Quote

El insaf, Göğümüzün genişlediğini henüz 1929 yılında keşfettik. Göğümüzün dışında ne var bilemiyoruz. Göğü bırak güneş sisteminin dışına ulaşamıyoruz ama kibre ve inkara gelince kimse eteklerimize yetişemiyor.

 

İnkar kelimesini halen doğru kullanamıyorsunuz. İnkar sizin hüsnü kuruntunuz. Bilim ve gerçek inkarcılığı ise eğer bahsettiğiniz(!), bakın orada haklısınız. Bir teist güruh var ortada, eteklerine yetişmek mümkün değil bu konuda.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 21.11.2018 at 03:14, haci yazdı:

Evrende bir şey  birşeyden çıkarsa ki bu b'r zorunluktur

 

Evrende şöyle bir döngü var:

Cansız-canlı-cansız...

Burada dikkat çeken, iki cansizlik arasında canlılığın sökün etmesi!

Yokluk-varoluş-yokluk(mutlak değil)...

 

İşte varoluş ve yokluk bu kadar iç içeyse yokluk diye bir şey var mıdır!? Aynı soru cansizlik için de geçerli: Cansizlik ve canlılık bu kadar iç içeyken cansizlik diye bir şey var mıdır? Yani sanırım size konu basligindaki soruyu sorduran da bu.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 months later...

atomlar kendi içinde hareketlidir. her maddenin kendi içinde karmaşık bi yapısı vardır hareketlidir aslında. buda prototip bir canlı örneğidir. bizim canlı olarak bildiğimiz varlıklarda kendi içinde hareketliliği olan atomların karbon atomu sayesinde 4 sarmal tutarak mükemmel bi molekül oluşturmuş aşırı komplike hale gelmiş ve düşünme sistemi beyin yapısı, fiber kas lifleri, protein gibi yapılar oluşturmuştur. ilk başta sadece ince bir zar içinde bi kaç molekül olarak başladığımız bu yolculuk insan aklının uzunluğunu kafasında düşünemeyecek kadar uzun bir sürede mükemmel canlılara gelişmiştir.

elinizde maddeler var ve bu maddelerle pc yaptiniz artik o maddeler bi sistemin parcasi ayni bu sekilde dusunun.

 

edit: son çalışmalarda 6 defaya kadar sarmal yapabilir deniyor ancak kaynak fazla değil ben 4 e kadar hemfikirim 6 olabilir.

tarihinde "dünyayaışınlanıpçoğaldık" tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 months later...

Canlılığı nasıl tanımladığınıza göre değişir. Ancak bazı arkadaşlar, bilinci olan bir canlı gibi tasvir etmiş evreni. Bildiğimiz veya gördüğümüz kadarıyla evrenin bilinçli olduğuna dair bir kanıtımız yok. Görmediğimiz, gitmediğimiz, keşfetmediğimiz alanları da hesaba katınca varılabilecek tek adil yargı; evrende bilinç olabilir veya olmayabilir. Mevcut şartlarda bilme şansımız yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 saat önce, Tywin yazdı:

Canlılığı nasıl tanımladığınıza göre değişir. Ancak bazı arkadaşlar, bilinci olan bir canlı gibi tasvir etmiş evreni. Bildiğimiz veya gördüğümüz kadarıyla evrenin bilinçli olduğuna dair bir kanıtımız yok. Görmediğimiz, gitmediğimiz, keşfetmediğimiz alanları da hesaba katınca varılabilecek tek adil yargı; evrende bilinç olabilir veya olmayabilir. Mevcut şartlarda bilme şansımız yok.

Evrenin bilinçli olduğuna dair elimizde yeterince delil var.

Evrende karşılaştığımız her şey maddeseldir. Yani her şeyi madde ile açıklamak mümkündür. Bilinç de maddeseldir yani maddenin davranışlarının ürünüdür, korku da, sevinç de, hayal kurmak da, düşünmek de. Madde ile açıklanmayan hiç bir etkinlik yoktur.

Bu durumda diyebiliriz ki onlar maddeden oluşan canlılar tarafından paylaşılan olgular ve kavramlardır.

Evrende bilinç vardır ve bilinç maddenin davranışlarının manifestasyonu sonucu ortaya çıkan bir kavramdır.

Evrende her şey maddeseldir.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, haci said:

Evrenin bilinçli olduğuna dair elimizde yeterince delil var.

Evrende karşılaştığımız her şey maddeseldir. Yani her şeyi madde ile açıklamak mümkündür. Bilinç de maddeseldir yani maddenin davranışlarının ürünüdür, korku da, sevinç de, hayal kurmak da, düşünmek de. Madde ile açıklanmayan hiç bir etkinlik yoktur.

Bu durumda diyebiliriz ki onlar maddeden oluşan canlılar tarafından paylaşılan olgular ve kavramlardır.

Evrende bilinç vardır ve bilinç maddenin davranışlarının manifestasyonu sonucu ortaya çıkan bir kavramdır.

Evrende her şey maddeseldir.

 

Bilinci nasıl tanımlıyorsun ki? Evrenin işleyiş mekanizması oldukça karmaşık ve insanoğlunun evrene dair bildiği şeyler, bilmediklerine kıyasla 0'a yakındır heralde. Ayrıca evrende her şeyin madde olduğu önermesi de bir garip. Ne anlamda söylüyorsun bunu?

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, haci said:

Evrenin bilinçli olduğuna dair elimizde yeterince delil var.

Evrende karşılaştığımız her şey maddeseldir. Yani her şeyi madde ile açıklamak mümkündür. Bilinç de maddeseldir yani maddenin davranışlarının ürünüdür, korku da, sevinç de, hayal kurmak da, düşünmek de. Madde ile açıklanmayan hiç bir etkinlik yoktur.

Bu durumda diyebiliriz ki onlar maddeden oluşan canlılar tarafından paylaşılan olgular ve kavramlardır.

Evrende bilinç vardır ve bilinç maddenin davranışlarının manifestasyonu sonucu ortaya çıkan bir kavramdır.

Evrende her şey maddeseldir.

 

 

Evren bilinçlidir <-> Evrende bilinç vardır bu iki kavram aynı değil. 

Bilinç parçalardan meydana gelir. Bilinci meydana getiren parçalar bilince eşit değil. Bilinci meydana getiren parçaların içinde bulunduğu küme de bilince eşit değil.

Çünkü parçalar her zaman bütüne eşit değil. 

 

Peki parçaların sayısının artması idempotent bir çokluk mu?

Güneşe, kuvasarlara, kara deliklere bakarsak öyle. 

Ama formüller yazılı bir kâğıt üstünde gezen karınca gibi de olabiliriz. 

Öyle isek endişelenecek birşey de yok.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
18 saat önce, bayşapka yazdı:

 

Evren bilinçlidir <-> Evrende bilinç vardır bu iki kavram aynı değil. 

Bilinç parçalardan meydana gelir. Bilinci meydana getiren parçalar bilince eşit değil. Bilinci meydana getiren parçaların içinde bulunduğu küme de bilince eşit değil.

Çünkü parçalar her zaman bütüne eşit değil. 

 

Peki parçaların sayısının artması idempotent bir çokluk mu?

Güneşe, kuvasarlara, kara deliklere bakarsak öyle. 

Ama formüller yazılı bir kâğıt üstünde gezen karınca gibi de olabiliriz. 

Öyle isek endişelenecek birşey de yok.

 

Bu iddianı biraz açarsan iyi olur. Bana ilginç geldi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
18 saat önce, Fridolin yazdı:

Bilinci nasıl tanımlıyorsun ki? Evrenin işleyiş mekanizması oldukça karmaşık ve insanoğlunun evrene dair bildiği şeyler, bilmediklerine kıyasla 0'a yakındır heralde. Ayrıca evrende her şeyin madde olduğu önermesi de bir garip. Ne anlamda söylüyorsun bunu?

Evrende her şey maddedir demiyorum. Evrende her şey madde ve enerjidir. Yalnız madde değildir.

 

Evrende her şeyi maddenin davranışları ile açıklamak mümkündür diyorum.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...